• Sonuç bulunamadı

İstanbul ve Boğaziçi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbul ve Boğaziçi"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

462 UYANIŞ No. 1714—29 • •

r / ı / i i

j/ j I I j I 3

B o ğ a z iç i h a rita sı

* * * Boğazın uzunluğu

Böğaziçine mütaallik rakamlar j Köprüden Rumeli fenerine kadar

{ » Anadolu » » ( vasati tulü Bahri mil 16,75 20.05 13.06 Boğazın derinliği 37 ile 110 metre arasındadır, en derin yeri Kandilli burnu önünde 58 kuİaç ( 106 metre ) dir.

Bigazın genişliği

Saray burnu ile Şemsi paşa arası 1,

Ortaköy ile Beylerbeyi » 0,810

Arnavut köyü ile Kandilli » 0,945

Beykoz ile Tarapya » 2,500

Rumeli hisarında Kayalar hisarında Toplar önü Burnu

burnu ile anatolu

(2)

No. 1714 — 29 UYANIŞ 463

İ S T A N B U L ve B O Ğ A Z İ Ç İ

[ B Ö GAZİ ÇİNİ VARAN "

t

ÜRIK LERDÎ

f

^ M A M A M M M M H

Reisicümhurumuz büyük gazi Mustafa kemal hazretlerinin istiklâl harbinden sonra

S

ilk dafa olarak 1 Temmuz 1927 cuma günü İstanbula teşrifleri münasebetile Dolmabahçe |

| sarayında iradeyledikleri tarihî nutuktan:

...iki büyük cihanın mültekasmda Türk vatanının ziyneti, î

j İürk tarihinin serveti, Türk milletinin

göz

bebeği İstanbul bütün |

1 vatandaşların kalbinde Yeri olan bir şehirdir,,

1

Ş 5 > 7 T

V ıp iff'P ıp p W l| p p ip p p illJ > p ( ^ |l!p p !ltlıp n ill|||lıp ty lın ıl|p ty W ^

İstanbulu ziyaret etmiş olan kıymetli zevatın, seyyah, ressam ve mühendislerin

İstanbul ve Boğaziçi hakkmdaki mütalâaları

Garplıların nazarında Boğaziçi :

Rus seyyahlarından çihaçef derki (*):

«Yaz; için ikametgâh taharri edenlere malû­ mat vermek isterim. Çünki yazın sıcak zaman­ larında lâtif ve ruhnevaz bir yere çekilerek vakit

geçirmek insan için lâzım bir ihtiyaçtır. Ru

gün vapurlarla temin olunan teshilât ve irtibatlar sayesinde Boğaziçi kadar şayanı tavsiye bir yer olamaz. Boğaziçinde ikamet edecek bir

ecnebi daima kolay ve faydalı gezmeler

yapabilir.»

*

* *

İstanbulun 70 sene evvelki halini tasvir

eden meşhur Fransız seyyahı Teofil Gotiye

diyor ki:

«Dünyanın bütün dertlerini unutmak için boğaziçinde bir saat dolaşmak kâfi. Çok yerler gezdim. Fakat Boğaz kadar müferrah ve ruh

için bu derece şifabahşa bir yere hayalımda

tesadüf etmedim. »

]*) Constantinople et Bosphore

Alaman Ressamlarından Kampef diyor ki ( 1928 ) :

İstanbulu nasıl buldunuz? — Burası bir şehir

değil, asarı atikasıyle, havasıyle, ışığıyle

sanayii nefisenin tabiî bir müzesidir.

Burayı görenler ve buraya sanatkâr ğöziyle

bakanlar o kadar hazineler bulur ki tasviri

değil, tarifi bile kabil değildir.»

j».

* *

Bazı zevat H^orlar ki:

Adalar bir kısım halkı, Boğaziçi ise dünyayı .celp ve cezbeder.

Hulâsatan diyeceğiz k i :

Boğaz vaz’ iyeti mevkiiyesi, cami olduğu tabiî güzellikler ve bazi san’ at âbideleri ve bedayi cihetiyle İstanbul ile beraber dünyanın bir şah eseri letafetidir.

* * *

İstanbula lâhutî belde diyenler vardır. Bu hususta Boğaziçinin büyük bir hissei iştiraki bulunduğu inkâr edilemez.

(3)

464 UYANIŞ No. 1714 — 29

TARâBYA ve yukarı Boğaz

Bebekten Çengelköyune bir nazar

Boğaziçinin bedii yerleri

ve

Kıymetli abideleri

.

KLİŞE K E M A H

W#*

-Bebek sırtlarından : Beylerbeyi ve Çengelköyü

(4)

No. 1714—29 UYANIŞ

ı

465

kürklerde denızçilik pek eskidir. Hangi sahi­ le inerlerse kendi hendeselerine muvafık tekneler inşa ederek yalağa indirirler, pasa kürek yelken, sahil sahil, ada ada dolaşırlardı.

Şirketi Hayriyeniıı teessüsünden evvel de

Boğaziçinde halü zamana ve Boğazın zevkü

bedajûine uygun merakip vücude getirmiş­

lerdir.

Şir k et i H a y r i y e n i n t e e s ü s ü n d e n e v v e l B o ğ a z i ç i ile İs t a n b u l a r a s ı n d a n a k liy a t ı t e m in e d e n P e r e m e l e r

BOĞAZİÇİNDE İLK VAPUR

Sfcuharla müteharrik ilk gemi bundan bir buçuk asır evvel (Folton) namında bir Amerikalı tara­

fından yapılmış ve sür’ atle dünyanın her tarafına yayılmıştır. Bizde istimali için üç rubu asır

geçmek iktiza etmiştir.

Tanzimatı hayriyenin ilânı Türk hayatının her şubei idarij'e ve sınıfında Garptan istinare eden yeni ve büsbütün başka bir devir açtığın­

dan vaktiyle İstanbul türklerinin yalnız bir

sınıf kibarına inhisar eden Boğaziçi artık o şekilde devam edemezdi. Kırım muharebesini müteakip refah, ve zevku sefahet teşvikatıyle İstanbul halkının bir kısmı şehir haricine çık­

mağa başladıkları sırada ekâbiri kadimeye

sayfiyegâh olan Boğaziçine de rağbet çoğalmıştı. Tamam bu sıralarda halkın tenıayülâtından istifade etmek maksadıyle iki ecnebi vapuru Boğaziçinde işlemeğe başlamıştır (1837). çifte kayıkların, çekdirmelerin yerlerinde yeniliği, sür’ ati ve zineti ile zuhur eden bu ecnebi va­

purları bedayiperestanın zevku memnuniyetini

daha ziyade okşamıştı.

Bilâlıere bazı zevatın ihtaratiyle ecnebilerin Boğaziçinde vapur işletmeleri hoş görülmediği gibi hükümet te halka suhulet ibrazını arzu

eylemiş olduğundan o hengâmede (Favaidi

Osmaniye) namı tahtında Tersanede teşkil edilmiş [*]

[*] Evelce ınarmara sevahiliııden yağ ve Şarap nakleden kayıklardır.

(5)

40Ó UYANIŞ No. n ú — '¿y

olan idareden Boğaziçi seferleride (Hüıııapervaz) isminde mezkûr idareye ait bir vapurla temin olunmuştu.

Bu vapur ^ senesi Nisanından itibaren

günde bir dafa yeni köprünün ilıtisap iskelesi tarafı na yanaşarak yolcularını oradan alıp akşamları saat on birde Istanbuldan kalkacak, matlup

mahallere uğrayıp yolcuları çıkardıktan sonra

Istinyede geceliyecek, sabahlayın alaturka saat (4)telstinyeden kalkarak tekrar kandilli, kayalar,

Şirketin teessüsünden maksat Boğaziçi ğibi

dünyanın en bediî manzaralarına malik em­

salsiz ferahfeza bir kıt’ ayı imar ve millî ser­ mayenin bir kısmını nafi surette istisın ır etmekle

beraber memlekette iş ğörmek fikrini tevsi

dolayısıle de gem iciliğe kuvvet vererek bahrî şir­ ketlerin teessüsüne yardım inıkânıni hazırlamak i d i.

Şirket tesis edildiği zaman Boğaz,'.‘ mahdut bazı mahallerinde ufak tefek bir kaç sahilhane ve

B o g a z i ç i n d e ş ir ke ti n işlet tiği ilk v a p u r : 1 n u m a r a lı R u m e l i v a p u r u .

Istinye, Boyacıköyve Kanlıcaya uğrar idi.Fevaidi ¡[Osmaniye idaresinin Boğaziçi ve Marmara cihet­

lerinde seyrü sefer ettirdiği vapurlar ile İstanbul

ve civarının ticareti bahriyesini hâzinesine

taşımakta olduğu bir sirada Bursa kaplıcalarından avdet eden Fuat ve Cevdet paşalar Sadrıâzam Reşit paşa ile birleşerek Şirketi Havriyeye vücut vermişlerdir.

Şirketin mültezimler namına ilk vapuru ~j de ve şirket müdiriyeti namına da jF“ senesinde Bo- ğaziçinde devrü çarh etmeğe balamıştır.

saraylar istisna edildiği takdirde hemen hemen İstanbul halkına meçhul bir diyar idi .

Boğazın bugünki mamuriyet ve ihti amı sı şirketin mesaisi semeresi olduğu inkâr kötümıez bir hakikattir. 78 sene zarfında bir an tevakkuf etmeyen faaliyeti ile Bogaziçinde 30 u müte­ caviz mükemmel karyelerin teşekkülüne ve bir zamanlar balıkçı kulübelerine münhasır görünen mahalleri birer mamureye çeviren şirketi Hay- riyedir.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu nedenle üniversiteler, öğrenciler için hem girişimcilik eğitimi ve mesleki eğitime daha fazla önem vermekte he de öğrencilern girişimcilik becerilerini geliştirmek

Ketamine in combination with xylazine that is a commonly used anesthetic in veterinary practice is also safe and effective for induction of anesthesia in birds.. If properly

During the last few decades, technological developments in the field of molecular genetics have enabled the identification of the genes responsible for a number of

Oysa başka romanla­ rında aynı şey, bu kadar radikal biçimde söz konusu değil.. - Kimseye anlatamadım

Zaman geçtikçe ve başka tür feminizmleri keşfettikçe Duygu Asena ile feminizme yaklaşımım örtüşmemeye başladıysa da hep onun kadınların bugün

Koca Yaşar, seni elbette çok seven, yere göğe koya­ mayan çok sayıda dostların, milyonlarca okuyucun ve ardında koca bir halk var.. Ama gel gör ki onların

İngiltere gibi gelişmiş kapitalist ekonomilerde ve gelişmekte olan kapitalist ekonomilerde uygulanan özelleştirme politikaları, ekonomi içinde piyasa mekanizmasının

Teksas Houston’daki Rice Üniversite- si’nden Kevin Kelly ise elektrik enerjisi ak- tarımı moleküllerin şekline göre farklı bi- çimde gerçekleşiyorsa bu durumun molekül