"Mavi Kanatlarmla"dan
"flvnılıaın İlk Yazı"na
Selim İleri, dışlanmışlar tutanakları ile, günümüzde artık okunmayan kimi yazarları öne çıkar makta, onların yaşamsal dramlarını, yazınsal inceliklerini savunmaktadır.
SENNUR SEZER
S
elim îleri’nin ilk öykü ve romanla rındaki duyarlılığı, duygusallığı ta nıyanlar ve Selim lleri’nin toplum sal irdeleme yönünü yok sayanlar için onun kimi metinleri zor ve çözümsüz gö rünmüştür. Özellikle zaman ve mekân kaydırmaları ve kurcularıyla okurla ve dönemin gözde toplumcu gerçekçi ro manlarıyla içten içe dalga geçen anlatı ları. Bu anlatıların sayısı azdır ancak bir süre sonra bu anlatıların yerini benzer çözüm zorlukları taşıyan metinler ala caktır. Bu metinlerin özelliği, bir kita bının kapak yazısından yararlanarak şöyle özetlenebilir: “(...) anlatıcı, ardına takıldığı güzelliklerle zaman’da uçsuz bucaksız bir yolculuğa çıkıyor.: Bir yan da, yaşamış kişiler, yaşanmış olaylar, so kaklar, evler; bir yanda ise okunmuş ki tapların, görülmüş resimlerin, duyulmuş ezgilerin, ayışıklannın, yaz bahçelerinin, gündüzlerin ve gecelerin, artık unutu lup gitmiş hayat hikayelerinin yeniden yaşamaya kovuluşları...”Herkes "ettiğini bulur"
Selim İleri, ipuçlarını oyunlannda, de nemelerinde bulabileceğiniz, tek başla rında okunduğunda da “güzelduyum” alınacak, ancak çözümlendiğinde tarih sel bir gize ışık tutan metinler yayımla mayı sürdürdü. Bu anlatıları “resmi ta rihten, edebiyat kitaplarından ve onay lanmış yaşamdan dışlananların tuta nakları diye de özetleyebiliriz. Unutul muş, gereksiz sayılmış, küçümsenmiş yüzlerce küçük güzellik öğesinin ( bir kokunun, bir fincanın kenarındaki yal dızın, duygusal bir mektubun, bir dostu anımsamanın inceliğinin ) ışıltılarıyla sarmalanan bu tutanaklarda, çoğunluk la duygusal kıyımlar, cinayeder yer alır. Ayakkabısının topuklarında gerçek el maslar ışıldayan bir yıldızın, kendine ve rilen bir armağanı küçümsemesi gibi. Yoksul bir aktörün verdiği kokuyu , ba yağı geri çeviren yıldız, bayağılıklara dü şerek ölecektir. Bir anlamda, Selim île ri’nin anlattığı gizli tarihte herkes “etti ğini bulur”. . Ancak Selim İleri, bu dış lanmışlar tutanakları ile, günümüzde ar tık okunmayan kimi yazarlan öne çıkar- I makta, onların yaşamsal dramlarını, ya- I zınsal inceliklerini de savunmaktadır. Busavunmada yazarlar kimi zaman adlarıy la, kimi zaman adlarını anımsatacak ya zı özellikleriyle anılırlar. Bazı anlatılar tüm ayrıntı kişi ve olaylara karşın tek ki şide ve onun yakını olanda odaklanır. Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsay- dm’ın odak noktası Abdülhak Şinasi H i sar, Kırık Deniz Kabukları ve Bu Yaz Ay rılığın ilk Yazı Olacak’ın odak noktası Halid Ziya Uşaklıgil ve genç yaşta inti har eden oğlu Halil Vedat’dır. “Cemil Şevket Bey, Aynalı Dolaba tki El Revol ver” başlıklı romanındaki Cemil Şevket Bey ve Solmaz Hanım, “Solmaz Hanım, Kimsesiz Okurlar îçin ” de yeniden ve başka yanlarıyla karşılaşacağımız iki kah ramandır.
Selim lleri’nin roman kahramanları nın çevresinde yer alan, kimi zaman kalp kırıklıklarına yol açan olaylar, bazan iyi ce koyulmuş adeta ağdalanmış savılacak duygusal anlatımlar yazarın asıl anlat mak istediğini bir anlamda örter. Sert bir peyzajı güzelleştirecek sis gibi kullanı lan bu anlatımlar aralanarak metinler ye niden okunduğunda bir baskı dönemi anlatısıyla karşılaşılır. Selim ileri, Mai ve Siyah romanı için yaptığı yorumda, bu
romanın bir Abdülhamit dönemi eleşti risi olduğunu söylemişti. Kendisi de bu metinlerle, Cumhuriyetin tek parti dö nemiyle Menderes’in toprak ağası zev kinin egemen olduğu dönemi karşılaş tırarak ve birlikte yermektedir.
Selim lleri’nin romanlarında andığı yazarlarla ilgili yargılarını arıduru göre bilmek için, denemelerine başvurmak gerekir. Örneğin Ahmet Hamdi Tanpı- nar ile ilgili şu satırlara bir bakın :
“Tanpınar son yirmi yılda gündem oluşturan yazarlardan sayıldı. Onun ese rini irdeleyen önemli yazılar, inceleme ler yayımlandı. Bu eser çevresinde tartı şıldı. Tanpınar’ın emeği değişik dünya görüşlerine bağlı yazarlarca değerlendi rildi.
Ama Eluzur yazarı okura gerçekten ulaştırılabildi mi?
Yahya Kemal-Tanpmar ilişkisi üzerin de duruldu da, bir öbekte görülebilecek öteki ilişkilere, sözgelimi Peyami Sefa, Abdülhak Şinasi, Nahit Sırrı ve Samet Ağaoğlu çizgilerine hiç değinilmedi.
Sanırım gündem de usul usul elayak çekti. Tanpınar çapında büyük bir yazar, bana kalırsa,okullarımızda bütün bir ders yılı boyunca okutulmalıdır. Bu ya zar ve eseri, yaşadığımız toprağı kültür le, kültür barışıklığıyla donatmaya de vam ediyor.
Oysa kendisi, besbelli, çok acı çekmiş: ‘Hayat acaip bir yol, sizin bıraktığını zı bir başkası yakalıyor. Böylece sahne değişiyor. Ve fakat aktörler gözünüzden kayıp gidiyor.’ “ ( Tanpınar’la Zaman, Sepya Mürekkebiyle Yazıldı, deneme,
1997)
P e k i, Selim tleri’yi danteller gibi bağ lantıları kimi zaman ustalarca çözümse- necek, okuru edebiyata düşkün olmak zorunda bırakan romanlara yönelten ne dir? Bu sorunun yanıtını da aynı dene me kitabında bulabiliriz.
“(...) Ataç yıllar boyu edebiyatımızın atardamarı oldu.Gazete yazıları yurdun dört bir yanında edebiyat için güncel bir anlam kazandırdı.Kısa değinilerle edebi yatı her günün hayatına katıyordu Ataç. Yargılarına katılıp katılmamak önem li değil; kurduğu edebiyat saltanatı tek başına zaten göz kamaştırıyor. Edebiyat adamları henüz toplumu belirleyen de ğerler yelpazesinde yer alıyorlardı.
Romancılar tanıdım; yazdıkları roma nın - olumlu ya da olumsuz- eleştirilerle donanacağını eserleri daha bitmemişken bilirlerdi. Kemal Tahir’in böylesi söyle şileri bende hâlâ yankıyıp duruyor. Yor gun Savaşçı-Devlet Ana arası tanıdığım Kemal Tahir, Çiftehavuzlar’daki evinde çalışır, yazdıklarının yaratacağı tartışma
dan toplum ve edebiyat adına yarar umardı. Bazı romanları tartışmalara ya nıt bile sayılabilir.
Kemal Tahir iddialı bir romancıydı. Bununla birlikte amatörce heyecanını kaybetmemişti.Kendisine yönelik olum suz eleştirilerri adamakıllı ciddiye aldı ğını, her biriyle için için yeniden tartış tığını hatırlıyorum. Ya şimdi? Roman ya zarken, Kemal Tahir’i en gururlu tavrı nın tam öte ucunda, derin bir umutsuz luk duyduğum oluyor. Romandan gü- zelduyusal düşünsel ileti beklemek artık boş bir hayal gibi geliyor bana. Roman yazmak da toplumsal ortam sorunu ol malı.
Bazen hem kendimi, hem de tektük okuru, o son konuk okurları yorduğumu aklımdan geçiriyorum. Romanların öl dürüldüğünü, soykırımına uğratıldığını şiddetle hissetmekteyim.”(Edebiyatın Eski Tadı Yok, Sepya Mürekkebiyle Ya zıldı, s.76)
Acıklı ve gülünç
Selim lleri’nin yeni romanı Bu Yaz Ayrılığın ilk Yazı Olacak’ta , yazdıkları ile edebiyattaki yeri belirlenmiş, ancak yeni bir çıkış yapamayan bir yazarın kur gularıyla , yaşadıkları yanyana yer alır. Yazar, günün geçerli bakış açısı cinsellik ile ilgili bir şeyler yazarak kurtulacağını düşler. Edebiyatta bu konuda daha ön ce yapılanları anımsar. Bunları yağmala mak da artık geçerli bir yazma biçimidir: post modernlik.. Ancak bir türlü bu yağ mayı gerçekleştiremez. Acı bir alayla an dığı seks sahneli romanlar, günün geçer li edebiyatı yanında kuşkusuz ya masum ya ilkel kalacaktır. Tıpkı bir saldırı ger çekleştirmeye kalkıştığında, elindeki si lahın oyuncak olduğunu farketmek gibi, acıklı ve gülünç bir durumdur bu. Yaza rın Cemil Şevket Bey, Aynalı Dolaba iki El Revolver’de yazdığı g ib i:
“Muharir Cemil Şevket sokağa çıkı yor, Taksim meydanındaki tankları gö rüyor,tabancasını çekip bu tanklara ve hayata iki el revolver sıkmak istiyor; fa kat cebindeki tabancanın bir oyuncak tabanca olmasından çok korkuyordu.”
Yazarın “Yaralı bir hayvan gibi...tuza ğa yakalanmış bir hayvan gibi uluyor” anlatımıyla sonlanır Bu Yaz Ayrılığın ilk Yazı Olacak. Bu uluma, çıkmazda olma nın ün uğruna yıllarca savunduğun de ğerlerden cayamamanın çığlığıdır.
Edebiyatın, devrimcilik kavramının ve küresel yaşamın bu kez açıkça tartı şıldığı bir anlatım yolunu seçmiş Selim İleri Bu Yaz Ayrılığın ilk Yazı Olacak’ta. Bu hesaplaşma tek başına da, kendin den öncekilerle de ilmiklenerek okuna bilir. Okunmalı. ■
S A Y F A