• Sonuç bulunamadı

'Vapurun allahına sövülmez'

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "'Vapurun allahına sövülmez'"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MİYASE İLKNUR Türk edebiyatının ün­ lü şairi Attilâ Ilhan’ın, Haliç’te bir vapurun sö­ külüşünü anlatan “Cina­ yet Saati” adlı şiirinde vapura küfretmesi dine hakaret sayılarak dava açıldı.

Ahmet Kaya’nın şar­ kısına söz olan bu şiirde, suç unsuru sayılan “alla- hına kitabına sövdüm” dizesi gerçekte vapur için söylendiği halde da­ va açılmasını komik bu­ lan şair Attilâ İlhan, “Ben şiirde vapurun alla- hına kitabına sövüyo­

rum; vapurun allahı kitabı olur mu?” diye sorarken, suç duyuru­ sunda bulunan müftü Zekeriya Şimşek, “Bizim allahımız ve kita­ bımız, aynı zamanda vapurun da allahı ve kitabıdır, sövülemez” di­ yor.

Bu komik davanın öyküsü şöy­ le gelişir:

Alanya Müftüsü Zekeriya Şim­ şek, 1994 yılının Aralık ayında bindiği bir ticari takside Ahmet Kaya’dan, sözleri Attilâ Ilhan’a ait “Cinayet Saati” adlı şarkıyı tesadü­ fen dinler. Daha doğrusu dinlemek zorunda kalır. Şarkının sözlerini bilmeyen ve vapur için yazıldığın­ dan habersiz olan müftü, bir dize­ ye takılır.

Müftü Şimşek, söz konusu dize­ de “allahına kitabına sövdüm” denmesini dine hakaret sayarak Alanya Cumhuriyet Savcılığı’na bir dilekçeyle ihbarda bulunur. Alanya Savcılığı, kasetin İstan­ bul’da basılıp dağıtılması nedeniy- le konuyu incelemesi için dosyayı İstanbul Savcılığı’na gönderir.

Aradan koskoca iki yıl geçmesi­ ne karşın İstanbul Cumhuriyet Savcısı Haşan Hüseyin Günay, müftünün şikâyetini yerinde bula­ rak davayı açar.

Şair Attilâ İlhan, davanın çok komik olduğunu, şiirde konu edi­ len vapurun allahına dinine küfre- dilmesinin suç unsuru sayılamaya­ cağını belirterek şunları söylüyor: “Dava neresinden bakarsanız ko­ mik. Şiir, Haliç’te demirlemiş eski bir vapurun sökülüşünü anlatıyor. Allahına ve kitabına sövülen de bu eski vapur. Vapurun dini, allahı, ki­

tabı söz konusu olamaz. Kaldı ki, bir dava açılır­ ken eserin bütününden hareket edilir. Bunla sa­ dece bir dizeye bakılarak dava açılamaz. Gerçi savcılıktan bana ya' da Ahmet Kaya’ya henüz intikal eden bir şey yok.

Dava bana mı, Ka­ ya’ya nu yoksa kasedi çı­ karan Raks firmasına mı açılmış, o da belli de­ ğil. Ayrıca ‘allahına kita­ bına sövmek’ fiili güney illerimizde sıkça işlenir. Güneydoğu ve Akde­ niz’de bu tabir çok kulla­ nılır. Adanalılann büyük bir kısmı her gün bilile­ rinin allahına ve kitabına küfreder. O zaman Adanalılann her gün ad- liyeye gidip gelmesi lazım. Hepsi­ nin hakkında dava açılması gere­ kir.”

Şair İlhan, şiirde vapurun allahı- na ve kitabına sövüldüğünü söyle­ se de müftü “Olsun., yaratan bir­ dir” diyerek ihbarında haklı oldu­ ğunu ve ceza verilmesi gerektiği­ ni savunuyor.

Zekeriya Şimşek, savcılığın bu konuda dava açtığından da haber­ siz. Dava açıldığını basandan öğ­ rendiğini söylüyor. Kendisiyle te­ lefonda görüştüğümüz Müftü Şim­ şek, neden ihbarda bulunduğunu şöyle açıklıyor:

“1994 Aralık ayının ortalarında Alanya’da bir taksiye bindim. Tak­ side Ahmet Kaya’nın bir şarkısı ça­ lmıyordu. Bu şarkıda allaha ve ki­ taba sövülüyordu. Kascdin suç un­ suru taşıdığını düşünerek savcılığa bir dilekçe ile ihbarda bulundum. Aradan iki yıl geçtiği halde ses çık­ madı. Herhalde unutuldu diye dü­ şündüm. Umudumu kesmiştim. Dava açıldığını basından öğrendim. Şimdi siz vapura küfredildiğini söy­ lüyorsunuz.

Bu, suçu ortadan kaldırmaz. Çünkü bizim inancımıza göre ya­ ratan birdir ve vapurun da Allahı vardır. Küfredilemez.”

Müftü Şimşek’e bu sözün güney illerinde, özellikle de Adana’da çok kullanıldığını hatırlattığımız­ da ise “Cahil insanlar orda da var. Ancak duyduğuma göre böyle kü­ für edenler orada da azalmış. Kos­ koca bir şair cahil insan gibi küfret- memeli” diye yanıt veriyor.

Cinayet Saati

haliç 'te bir vapuru vurdular dört kişi demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu dört bıçak çekip vurdular dört kişi yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu deli cafer İsmail tayfur ve şaşı maktulün onbeş yıllık arkadaşı üçü kamarot öteki aşçıbaşı dört bıçak çekip vurdular dört kişi cinayeti kör bir kayıkçı gördü ben gördüm kulaklarım gördü vapur kudurdu kuduz gibi böğürdü hiçbiriniz orada yoktunuz

demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu

on üç damla gözyaşını saydım allahına kitabına sövüp saydım şafak nabız gibi atıyordu sarhoştum kasımpaşa daydım hiçbiriniz orada yoktunuz

haliç 'te bir vapuru vurdular dört kişi polis katilleri arıyordu

deli cafer İsmail tayfur ve şaşı üzerime yüklediler bu işi sarhoştum kasımpaşa ’daydım vapuru onlar vurdu ben vurmadım cinayeti kör bir kayıkçı gördü ben vursam kendimi vuracaktım

Referanslar

Benzer Belgeler

Meclis gündemine gelen son madencilik yasası da öncelikli olarak Bergama'da yapılmaya çalışılan ve aşıldığında ülkemizin her köşesini talan alanına çevirecek altın

 Uydu fotoğraflarına göre, dünyanın en geniş yağmur ormanlarına sahip olan, Brezilya’da yılda ortalama 15 000 kilometrekarelik bir orman alanının yok

• Majoriteten av forskarna inte har den tid/kunskap/intresse/erfarenhet som krävs för att få fram ett nog bra beslutsunderlag. Vi måste avlasta forskarna som behöver detta

1940-1950 yılları arasında Türk şiirinin kıymetli kalemlerinden birine dönüşen, bugün de Türk şiirinde önemli bir yere sahip olan Cahit Sıtkı Tarancı, Ziya Osman

ares indir indir gezginler.lfs map yaması indir.android msn indir gezginler.pes 11 türkçe yama indir gezginler.Ahmet kaya metrisin önü indir boxca.çanakkale yolun sonu (yerli film)

Birarada, bunlardan biraz daha farklı olarak, tüm dayanışma akademilerinden arkadaşlarımızın ortak tartışması ve, “Biz bir ortak dernek kuralım” demesi

Devlet, sistem O’na karşı ne kadar kör ve sağır davrandıysa, Ahmet Kaya’nın buraya getirilmesi konusunda sol da aynı şeyi yaptı.. Ama bu değil benim çıkış noktam; sol

Ġki ordunun karĢı karĢıya gelmesini, halkın zarar görmesini ve olayların çığırından çıkmasını önlemek için PadiĢah’la, Meclis-i Mebusan’la ve