Sahife S,
r
" f t - i Ç Q y u
A K 9 X M
ARAY ve BABIALINİN İÇYÜZÜ
►an* Q U I C V R i A h i ı r  M i ^ S
Yazan: SULEYMAN KÂNI Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur
Tefrika No. 357
ASi Suavi kimdir,
Istanbulda
vaizlere
Padişahın payitahtta gözü önün de cereyan eden irtikâplara göz yumması mesuliyet hissini de, korkusunu da pek az vicdanlara münhasır bırakmıştı!
Islahatın tatbik aletleri olacak memurların bu haleti ruhiyesile makinenin nasıl işliyeceği ise bel li idi!
nasıl başladı?
Bu sebepler ile devleti aliye se- j neden seneye Molyerin Hastası gi bi doktorlarile eczacılarının elle rinde ölecek hale geliyordu!
Frenk doktorlar hastanın ha yatını ancak ayak terini mümkün olduğu kadar fazla alabilmek için , temdit eylemek çarelerini düşü-
nüyolrardı. Korisoltolarda çok gü rültüler, ihtilâflar oluyordu!
Hasta adamın mirasına tekba- şma konamryacağına kanaat ge
tiren Rusya Çarının:
— Boğaziçi havası hasta ada
ma iyi gelir! ,
Demesi tevekkeli değildi* ( Hasta adam ölmemeli idi! A m ma iyileşmemeli idi de! Ağızla rında insaniyet ve medeniyet keli meleri dolaşan meyus tavırlı dok torlarla onların verdikleri reçete leri hazırlamağa «itap eden et raftaki eczacılar her hareketine haris gözlerini diktikleri hasta nın başucunda bekliyorlardı! Kendi haline kalsa hasta belki bir derece salâha yüz tutabilirdi; fa kat hariçten, dahiliden zehirli ■'ilâçların ardı, arası kesilmiyor
du. ~
Devletin vücudunda yaralar
büyüyordu! ğf
Seneden seneye devlet binası nın ibir tarafı çöktüğü görülüyor, umumî inhidam gününün yaklaş tığı hissolunuyordu.
Taymış gazetesinin meşhur mu habiri M, dö Bloviçe göre devleti ¿diyenin yaraları yedidir:
“ 0
1 — Havalecilik (kırtasiyeci lik) ; 2 - harem; 3 - bahşiş (rüş v e t ); 4 - vakıflar; 5 - yolların yokluğu; 6 - gayri muntazam borçlar; 7 - Avrupanm suiniye ti! (2 ).
Bîoviç bu sonuncuyu devleti (1) Türk tarih encümeni mecmuası. (£) Resmî Türkiye.
Ali Suavi efendi
aliyenin yaraları arasında saya cağına bu yaraları derinleştiren bir hançer gibi göstermiş olsaydı daha ziyade isabet ederdi!
Bir de Bloviç Türk olsaydı bu yedi yaraya bir sekizincisini ilâ ve edecekti: Kapitülâsyonlar!
Fakat belki Bloviç bunu Av- rupanm suiniyeti maddesinde mündemiç saymıştır.
Osmanlı - Rus harbinde uğra dığı felâket ve inkısamı gözönü- ne getirince bu büyük ve müthiş yaralarile bu imparatorluğun ha yatı daha yarım asır sürebileceği ne ve inhidamının Avrupanm en büyüik bazı devletlerinden bile sonra vaki olabileceğine Abdül- hamidin ilk saltanatı senelerin de hiç kimse ihtimal veremiyor
du. in |
Ayni zamanda bir çok kavim- leri bir idarede toplamak nokta sında Osmanlı imparatorluğuna , benziyen Avusturya imparatorlu- 1 ğunun ise Avrupa ortasında mev cudiyetinin elzemiyetine kani ne kadar müellifler ve müverrihler, siyasîler ve diplomatlar vardı! 4 j. Halbuki Osmanlı devleti par- çalana, parçaJana umumî harhe kadar vücudunu sürükledi.
Bu harp içinde muazzam Rus Çarlığının başında Romanof ha^ nedanı, sonunda da Avusturyanm
eski Habsburg, Almanyanın o ka dar kudretli Hohenzolern hane danları yıkıldılar; Osmanlı hane danı bitap ve muhtazır, fakat ne olsa hayatta gene saltanat sere rinde tutunabildi! Ta Vahdeddi- nin muhalefetine ve hiyanetine rağmen milllı varlığını koruyan is tiklâl zaferine kadar!
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi