• Sonuç bulunamadı

Dönemin moda dergilerindeki görsellerden yola çıkılarak Türkiye'de 1980'li yıllar modasındaki kitsch etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dönemin moda dergilerindeki görsellerden yola çıkılarak Türkiye'de 1980'li yıllar modasındaki kitsch etkisi"

Copied!
196
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

DÖNEMĠN MODA DERGĠLERĠNDEKĠ GÖRSELLERDEN YOLA ÇIKILARAK TÜRKĠYE'DE 1980'LĠ YILLAR MODASINDAKĠ KITSCH

ETKĠSĠ

MĠNE EKER TÜRKMEN

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

UYGULAMALI SANATLAR EĞĠTĠMĠ ANA BĠLĠM DALI

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ

EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

(3)

i

TELĠF HAKKI ve TEZ FOTOKOPĠ ĠZĠN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koĢuluyla tezin teslim tarihinden itibaren yirmi dört (24) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Mine

Soyadı : EKER TÜRKMEN Bölümü : Mesleki Resim-ĠĢ Eğitimi Ġmza :

Teslim Tarihi :

TEZĠN

Türkçe Adı: DÖNEMĠN MODA DERGĠLERĠNDEKĠ GÖRSELLERDEN YOLA ÇIKILARAK TÜRKĠYE‟DE 1980‟LĠ YILLAR MODASINDAKĠ

KITSCH ETKĠSĠ

Ġngilizce Adı: THE EFFECT OF KITSCH ON THE 1980‟S FASHION IN TURKEY BASED ON THE VISUALS OF FASHION

(4)

ii

ETĠK ĠLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dıĢındaki tüm ifadelerin Ģahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı: Mine EKER TÜRKMEN

Ġmza:

(5)

iii

JURĠ ONAY SAYFASI

Mine EKER TÜRKMEN tarafından hazırlanan ''Dönemin Moda Dergilerindeki Görsellerden Yola Çıkılarak Türkiye‟de 1980‟li Yıllar Modasındaki Kitsch Etkisi'' adlı tez çalıĢması aĢağıdaki jüri tarafından oy birliği ile Gazi Üniversitesi Uygulamalı Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı‟nda Yüksek Lisans olarak kabul edilmiĢtir.

DanıĢman: Doç. Dr. K. Özlem ALP ...

(Uygulamalı Sanatlar Ana Bilim Dalı, Gazi Üniversitesi)

BaĢkan: Prof. Atilla ĠLKYAZ ...

(Uygulamalı Sanatlar Ana Bilim Dalı, Gazi Üniversitesi)

Üye: Yrd. Doç. Dr. Gülgün BANGĠR ALPAN ……….

(Eğitim Programları ve Öğretin Ana Bilim Dalı, Gazi Üniversitesi)

Tez Savunma Tarihi: 20/02/2015

Bu tezin Uygulamalı Sanatlar Ana Bilim Dalı'nda Yüksek Lisans tezi olması için Ģartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Unvan Ad Soyad:

Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü

Prof. Dr. Servet KARABAĞ ………...

(6)

iv

(7)

v

TEġEKKÜR

AraĢtırma süresince, bana yardımcı olan, bilgileriyle ve değerli görüĢleriyle araĢtırmama ıĢık tutan danıĢman hocam, Sayın Doç. Dr. Özlem ALP‟e teĢekkür ediyorum. Ayrıca tez aĢamamda, engin bilgilerinden yararlandığım hocam, Sayın Doç. Dr. Emine KOCA‟ya, her zaman yanımda olan biricik aileme, sevgili eĢime, eĢimin kardeĢine, desteklerinden dolayı değerli hocalarıma, arkadaĢlarıma sonsuz teĢekkürlerimi sunuyorum.

(8)

vi

DÖNEMĠN MODA DERGĠLERĠNDEKĠ GÖRSELLERDEN YOLA

ÇIKILARAK TÜRKĠYE'DE 1980'LĠ YILLAR MODASINDAKĠ

KITSCH ETKĠSĠ

(Yüksek Lisans Tezi)

Mine EKER TÜRKMEN GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

Aralık 2014

ÖZ

Bu araĢtırmanın amacı, Avrupa‟da 19.yy sonlarında ülkemizde ise özellikle 1980‟lerden sonra yaygınlaĢan popüler sanatın içinde var olan kitsch olgusunun, özellikle giyim modasında ne gibi değiĢimler, yenilikler ve farklılıklar getirdiğinin belirlenmesidir. AraĢtırmanın evrenini 1980‟li yıllarda Türkiye ve Avrupa‟da kitsch etkisi ile üretilmiĢ giyim ve aksesuar ürünleri ve 1980‟li yıllardaki kitsch olgusuna iliĢkin uzman görüĢleri oluĢturmaktadır. AraĢtırma örneklem grubunu ise toplam 30 moda giysi ürün örneği ve 5 uzman görüĢü oluĢturmaktadır. AraĢtırma sonuçlarına göre, popüler kültür içerisinde var olan kitsch olgusu, kapitalizm ve kitle kültürü ile kendini belli etmiĢtir. Göçle beraber yaĢanan hızlı kentleĢme sonucu köylü-kentli arası sıkıĢmıĢlıklar, kültürel farklılıklar ortaya çıkmıĢtır. Moda insanları en kolay etkileyen ve hızla yayılan bir yapı gösterdiği için, kapitalizm ve tüketim kültürü kitschin giyim modasında kısa sürede yaygınlaĢmasına neden olmuĢtur. AraĢtırma sonuçlarına dayanarak, 80‟lerin hem Avrupa hem Türkiye‟de siyasi ve sosyal-kültürel dalgalanmalar oluĢturduğu, bu yaĢanan geliĢmelerin giyim modasını da etkileyerek giyim modasında kitsch etkiler ortaya çıkardığı tespit edilmiĢtir. Kitsch'in giyim modasına estetik beğeniden yoksun, ucuz, niteliksiz, kolayca elde edilen, tasarım öğelerini bozan ve insanları tektipleĢmeye yönelten bir moda olduğu sonucuna varılmıĢtır. Elde edilen verilere göre, 1980‟lerde giyim modasını kitsch yapan kriterlere göre görseller değerlendirildiğinde; aĢırılık ve abartı, uyumsuzluk, karıĢık, kaos ve karmaĢa hemen hemen bütün örneklerde ön plandadır. Canlı, parlak ve abartılı renkler,

(9)

vii

nesnelerin olduğundan çok büyük/küçük boyutlarda olması kriterlerinin ise çoğunlukla karĢımıza çıktığı tespit edilmiĢtir. Taklit, güzel, hoĢ, sevimli ve popüler imgelerin ise daha az sıklıkta görüldüğü saptanmıĢtır.

Bilim Kodu :

Anahtar Kelimeler : Popüler kültür, kitsch, moda, 1980

Sayfa Adedi : 175

(10)

viii

THE EFFECT OF KITSCH ON THE 1980’S FASHION IN TURKEY

BASED ON THE VISUALS OF FASHION MAGAZINES OF THE ERA

(Master Thesis)

MĠNE EKER TÜRKMEN GAZĠ UNIVERSITY

INSTITUTE OF EDUCATĠON SCIENCES

December 2014

ABSTRACT

The aim of this study is to designate how the kitsch fact which exists ın popular art and became widespread in Europe in latest 19th century and especially in 1980's in our century has brought alterations, innovations and differences particulary in clothing trend.The field of research is composed by expert views about 1980's clothing and accessories products that was manufactured by kitsch effect ın Turkey and Europe and 1980's kıtsch fact. The sample group of the research is formed by total amount of 30 trend garment product samples and 5 expert views.According to the research results, kitsch phenomen, existing in populer culture, has come into prominence with capitalism and mass culture. In consequence of migration in pursuit of rapid urbanisation, divergences between villager-citizen and cultural differences have revealed. Because of easily affecting and rapid influencing ability of fashion designers, capitalism and consumption culture has become widespread in a short time in clothing fashion of kitsch.On the basis of research results, it is determined that 1980's has brought some political and socio-cultural fluctuations both in Europe and Turkey and these developments have revealed kitsch effects in clothing fashion by influencing it. It is agreed that kitsch is a trend which is unasthetic, cheap, unqualified, easily obtained, defecting design elements and making people ordinary in clothing trend. According to the obtained data, when the visuals are evaluated in terms of 1980's kitsch clothing trend criteria, it can be observed that extremism, exxaggeration, complexity, chaos, confusion, lack of hormony are foreground at almost all samples. It is specified that

(11)

ix

vivid, bright and exaggerated colours are usually confronted as making products in bigger/smaller dimension. It is detected that imitation, pleasant, pretty, cute and popular images are seen less frequently.

Science Code :

Key Words : Populer culture, kitsch, fashion, 1980 Page Number : 175

(12)

x

ĠÇĠNDEKĠLER

TELĠF HAKKI VE TEZ FOTOKOPĠ ĠZĠN FORMU...i

ETĠK ĠLKELERE UYGUNLUK BEYANI...ii

JÜRĠ ONAY SAYFASI...iii ĠTHAF SAYFASI...iv TEġEKKÜR SAYFASI...v ÖZ...vi ABSTRACT...viii ĠÇĠNDEKĠLER...x ġEKĠLLER LĠSTESĠ...xiii BÖLÜM I 1. GĠRĠġ...1 1.1 Problem...1 1.2 Amaç ...4 1.3 Önem...5 1.4 Varsayımlar...5 1.5 Sınırlılıklar...5 1.6 Tanımlar...5

(13)

xi

BÖLÜM II

2.KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR...7

2.1. Popüler Kültür...7

2.1.1 Kültürün Tanımı...7

2.1.2. Popüler Kültürün Tarihçesi ve GeliĢimi...8

2.1.3. Kitsch 'in Ortaya ÇıkıĢı ve Genel Özellikleri...15

2.1.3.1 Bir Ürünü Kitsch Yapan Kriterler...32

2.2. Moda...32

2.2.1 Moda Olgusu ve GeliĢimi...32

2.2.2 1980'ler Giyim Modası...49

2.2.2.1 Avrupa’daki Moda Eğilimleri...54

2.2.2.2 Türkiye’ye yansımaları...101 2.3. Ġlgili AraĢtırmalar...114 BÖLÜM III 3. YÖNTEM...117 3.1. AraĢtırmanın Modeli...117 3.2. ÇalıĢma Grubu...117 3.3. Verilerin Toplanması...118 3.4. Verilerin Analizi...119 BÖLÜM IV 4. BULGULAR VE YORUM...121

4.1. Konu Alanı Uzmanlarının Giyim Modasında Kitsch Olgusunu ĠliĢkin GörüĢleri...122

(14)

xii

4.2. 1980'ler Kitsch Moda Ürünlerine Yönelik Bulgular...130

4.2.1. Genel Değerlendirme...161 BÖLÜM V 5. SONUÇ VE ÖNERĠLER……….163 5.1. Sonuç………163 5.2. Öneriler………165 KAYNAKLAR...167 EKLER...171

EK -1. Konu Alanı Uzmanlarına Uygulanan GörüĢme Formu...172

EK -2. Giyim Modasında Kitsch yapan Kriterler...174

(15)

xiii

ġEKĠLLER LĠSTESĠ

ġekil 1. Kitsch Resim...18

ġekil 2. Kitsch Resim...19

ġekil 3. Kitsch Resim...19

ġekil 4. Kitsch Resim...20

ġekil 5. Kitsch Resim...21

ġekil 6. Kitsch Resim...21

ġekil 7. Kitsch Resim...22

ġekil 8. Kitsch Resim...22

ġekil 9. Kitsch Resim...23

ġekil 10.Kitsch Resim...23

ġekil 11.Kitsch Resim...25

ġekil 12. Kitsch Resim...25

ġekil 13. Jeff Koons...27

ġekil 14. Kitsch Resim...29

ġekil 15. Kitsch Resim...30

ġekil 16. Kitsch Resim...31

ġekil 17. Dior...55

ġekil 18. Coco Chanel...56

ġekil 19. Jean Paul Gaultier...57

(16)

xiv

ġekil 21. 1984-1985 KıĢ Modası...59

ġekil 22. Guy Laroche...60

ġekil 23. Dior...60

ġekil 24. 1985-1986 Sonbahar-KıĢ Modası...60

ġekil 25. Dior...61

ġekil 26. Dior...61

ġekil27. Lagerfeld... ...61

ġekil 28. Karl Lagerfeld...62

ġekil 29. Tarlazzi...63

ġekil 30. Tarlazzi...63

ġekil 31. Angelo Tarlazzi...64

ġekil 32. Basile...64

ġekil 33. Nina Ricc...65

ġekil 34. 1985 KıĢ Modası...65

ġekil 35. 1985 KıĢ Modası...65

ġekil 36. Beretta...66

ġekil 37. Thierry Mugler...66

ġekil 38. Christian Dior...67

ġekil 39. Ungaro...67 ġekil 40. Genny...68 ġekil 41. Genny...68 ġekil 42. Dior...69 ġekil 43. Basile...69 ġekil 44. Krizia...70

ġekil 45. Thierry Mugler...71

(17)

xv ġekil 47. Kenzo...73 ġekil 48. Chanel...73 ġekil 49. Dior...73 ġekil 50. Scherrer...75 ġekil 51. Dior...76 ġekil 52. Scherrer...76

ġekil 53. Enrico Coveri...77

ġekil 54. Scherrer...78

ġekil 55. Pierre Cardin...78

ġekil 56. Yohji Yamamoto...79

ġekil 57. Valentino ...79

ġekil 58. Valentino...79

ġekil 59. Bill Blass...79

ġekil 60. Lanvin... ...80 ġekil 61. Scherrer...80 ġekil 62. Scherrer...81 ġekil 63. Scherrer...81 ġekil 64. Dior...82 ġekil 65. Lanvin...83 ġekil 66. Courreges...83

ġekil 67. Enrico Coveri...84

ġekil 68. Dior...84

ġekil 69. Hiroko Koshino...85

ġekil 70. Glastnost Modası...85

ġekil 71. Krizia...86

(18)

xvi ġekil 73. Scherrer...87 ġekil 74. Balmain...87 ġekil 75. Ungaro...88 ġekil 76. Dior...88 ġekil 77. Lacroix...89 ġekil 78. Valentino...89 ġekil 79. Dior...90 ġekil 80. Dior...90 ġekil 81. Lacroix...91 ġekil 82. Balmain...91 ġekil 83. Scherrer...92 ġekil 84. Soprani...92

ġekil 85. Liz Claiborne...93

ġekil 86. Ġsaac Mizrahi...93

ġekil 87. Dior...94 ġekil 88. Kimijama...94 ġekil 89. Missoni...96 ġekil 90. Basile...97 ġekil 91. Kimijamo...97 ġekil 92. Scherrer...98

ġekil 93. Guy Laroche...99

ġekil 94. Dior...100

ġekil 95. Beymen...101

ġekil 96. 1981 KıĢ Modası...102

ġekil 97. 1984-1985 Sonbahar/KıĢ Modası...105

(19)

xvii

ġekil 99. Vakko...108

ġekil 100. Hatemoğlu...109

ġekil 101. Rıfat Özbek...110

ġekil 102. Hatemoğlu...111

ġekil 103. Yıldırım Mayruk...112

ġekil 104. Atıl Kutoğlu...113

(20)

1

BÖLÜM I

1.GĠRĠġ

Bu bölümde araĢtırmaya konu olan problem durumu açıklanmıĢ, araĢtırmanın amacı, önemi, varsayımlar, sınırlılıklar belirtilmiĢ, araĢtırmayla iliĢkili temel kavramların anlamları açıklanmıĢtır.

1.1.Problem Durumu

Clement Greenberg‟in „Öncü ve Kiç‟ adlı makalesinde; Ploterya ve küçük burjuva olarak kentlere yerleĢen köylülerin yaĢamlarını kolaylaĢtırmak için okuma yazmayı öğrenmiĢ olsalar da, kentin geleneksel kültürünün tadına varabilmek için gerekli boĢ zamanı ve rahatlığı elde edemediklerini söylemiĢtir. Bu arada, bir yanda geride, kırsal kesimde bıraktıkları halk kültürüne olan beğenilerini yitirmiĢ olduklarına, bir yandan da can sıkıntılarını giderme arayıĢı içinde olduklarından, kentleri dolduran bu yeni yığınların, yaĢam biçimlerine, anlayıĢlarına uygun bir kültür sağlaması için toplum üzerinde baskı oluĢturduklarına değinmiĢtir. Bu yeni pazarın gereksinimlerini karĢılamak için yeni bir mal tasarlanıp geliĢtirildiğini: yapay, taklitçi kültür yada ucuz, bayağı (kiç) kültür: gerçek, incelikli, kültürel değerlere duyarsız, kayıtsız, ama yine de ancak bir kültürün sağlayabileceği bir dönüĢümün açlığını çeken yığınlara dönük bir etkinlik olduğunu belirtmiĢtir (aktaran Yılmaz, 2004).

Popüler kültür ürünü olan kitsch'in ilk örnekleri 19.yy‟da ortaya çıkmıĢ ve 20.yy‟da da büyük kitlelere açıldığında yaygınlaĢmıĢtır (Keser, 2005, s. 188). Kitsch, genellikle toplumsal değiĢimlerin yaĢandığı bunalım dönemlerinde belirmiĢtir. 20 yy‟da zevksiz, estetik değer taĢımayan, yapay, duygu sömürüsü yapan, yüzeysel ürünler olarak karĢımıza çıkmıĢtır. GeniĢ bir kitleye hitap ettiği için sanatsal bir değer taĢımaz.

(21)

2

Bu anlamda AslıĢen 2006‟da hazırladığı; „Postmodern Süreçte Kitsch Olgusu‟ adlı yüksek lisans tezinde; modernizmden postmodernizme geçiĢ, kitsch‟in ortaya çıkıĢındaki etkenler, kitsch‟in yayılmasında endüstriyel üretim, kapitalist ideoloji ve kitle iletiĢim araçlarının ne gibi rolleri olduğu ve kitsch‟in sanat alanındaki uygulamalarına bakılmıĢtır. Ayrıca ÖzıĢık, 2008‟de hazırladığı yüksek lisans tezinde, Sanat ve Kitsch üzerinde durmuĢtur. Kitsch‟in ne olduğu, sanata etkisi, sanatı ne yönde etkilediği, kitsch‟in bir sanat olup olmadığını irdelemiĢtir.

Özellikle 1980'lerden sonra yaygınlaĢan popüler sanat içindeki kitsch, kentleĢme ve endüstriyel yaĢam etkileri ile ortaya çıkmaktadır. Fabrikasyon üretim, kent kültürü ve bu kültürlerin ürünleri ile yeni tanıĢan insanlar kentte gördüğünü değerli bulmuĢtur ve benzerine sahip olabilme arzusu ucuzluğa, hızlı, kolay ve niteliksiz üretime yol açmıĢtır. Ülkemizde kitsch sözcüğü, arabesk terimi içinde kullanılmıĢtır. Kente gelen köylülerin yeni yerlerine adapte olmaya çalıĢmaları, iki kültür arasında sıkıĢmıĢlıkları, ne tam köylü ne tam kentli olabildikleri, bocalamaları ile kendini belli etmiĢtir. Bu Ģekilde ne geldikleri yere kolay adapte olabilirler ne de tam kendi kültürlerini ortaya koyabilirler. Böylece ortaya arabesk dediğimiz kültür ortaya çıkmıĢtır

Bu durum kültürel bir ikilem ortaya çıkarır. Bu çeliĢkili ortam hem kentte hem kırsal kesime iliĢkin kültürel öz taĢıyan eklentide bir yaĢam biçimi ortaya çıkarmıĢtır. Bu durum giyim kuĢamlarına dinledikleri müziklerden, eğlenme anlayıĢına kadar her dalda kendini göstermiĢtir (Güngör, 1990, s. 75). Kitsch, yoğun algılama ve sorgulama gerektirmeyen, kolay, ucuz, bayağı, abartı, hızlı ve ticarete dayanan seri üretim eğlence unsuru, yüzeysel, sanatsal bir değeri olmayan ürünlere verilen addır.

Erol 1999‟da hazırladığı doktora tezinde Türkiye‟de Popüler Sanat ve Kitsch üzerinde çalıĢmıĢtır. Popüler kültür ürünü olan kitsch‟in tarihsel kimliği ve yaygınlaĢma koĢullarına bakılmıĢtır. Ülkemizde hangi toplumsal kesimlerin kitsch‟i tercih ettiği, kimler tarafından tüketildiği, kitsch‟i çekici kılan unsurların neler olduğunu belirtmeye çalıĢmıĢ ve bu bağlamda uzmanlar, sanatçılar ve kitsch ürün tüketicileriyle görüĢmeler yaparak sonuca gitmiĢtir.

1980'li yıllarda büyük ve hızlı göçle beraber baĢlayan dıĢa dönük sanayileĢme ardından kapıların açılmasıyla adeta pompalanan ürünler, ülkemize gelen birçok markalar, tv ve video teknolojisinin hızla geliĢmesi ve kitle iletiĢim araçlarıyla kitsch kültürü ve tüketim kültürünü besleyerek popüler olanı yaratmıĢtır. Bu anlamda resimde, müzikte, teknolojide,

(22)

3

eserde ve en önemlisi moda giyim-kuĢamda etkisi görülmüĢ, kaotik bir görünüme sebep olmuĢtur.

N. Artukoğlu‟nun 2013‟de „Popüler Kültür ve Moda EtkileĢimi‟ üzerine yaptığı çalıĢmada popüler kültürün özellikle 1950 sonrası kendini hissettirdiği, ülkemizde sosyal ve siyasal değiĢimlerle kapitalizmin tırmandığı yıllar olarak 1950 ile 1990 yıllar arası görüldüğü, kapitalist sistemle beraber tüketim ritüellerinde baĢta kitle iletiĢim araçlarının rol oynadığı, medya ve reklamların tüketici üzerinde güçlü etkisi olduğu yönünde saptamalar yapmıĢtır. Moda, bir döneme damgasını vuran geçici giyim, kullanım ve davranıĢ bütünlüğü, yani hayata karĢı duruĢtaki farklılıkların toplamını temsil eder ve karĢımıza çıkar (Onur, 2004, s. 15).

Moda, kimi zaman zorlamayla ortaya çıkar, kısa sürede yaygınlaĢır ve kibrit çöpü gibi yavaĢ yavaĢ söner. Körüklenen ateĢler genellikle havada dağılır ve zaman, alıĢkanlıkların, bıkkınlıkların, ilgisizliğin ağırlığıyla bu ateĢin içine çekip yutar. Rüzgar ise öncekilerden daha yakıcı ve iĢtahlı modeller dünyaya getirmek üzere çoktan yön değiĢtirir bile, beğenilir. Taklit edilir (Baudot, 2001, s. 8).

PektaĢ, 2006 yılında yapmıĢ olduğu doktora tezinde Moda ve Postmodernizm üzerinde çalıĢmıĢtır. 1960‟lardan bugünlere uzanan süreçte, dünyada siyasal, ekonomik, düĢünsel, kültürel alanda değiĢimler üzerinde durulmuĢtur. Postmodernizm sonuçları tartıĢılmıĢ ve postmodern kültürün belirgin özelliklerinden olan giysinin, birey olarak var olmak, belli bir toplumsal gruba ait olmak gibi temel tetikleyici unsur olduğu moda olarak ortaya çıktığı görülmüĢtür (PektaĢ, 2006).

80'ler modası kapitalizm yükseliĢiyle birlikte güçlü ve zengin insan özelliğinin ön plana çıkması, tüketim kültürü haline gelmesinin özelliklerini gösterir.

12 Eylül 1980 darbesi toplumu yeni bir serüvene sokmuĢtur. Ekonomide liberalleĢme politikaları, yabancı sermayenin Türk pazarına girmesi, modayı yakından etkiledi. Dünyanın ünlü giyim markaları büyük kentlerde peĢ peĢe mağazalarını açıyor, bu markaları taĢıyan kıyafetlerle dolaĢmak bir statü sembolü sayılıyordu 1980'lerde shirt, sweatshirt, tight gibi Ġngilizceden dilimize yerleĢmiĢ pek çok giyim eĢyası, saç bantları,

lastik ayakkabılar, eĢofmanlar moda oldu (http:// fashionupdate.blogcu.com/). 80'lerin moda trendler arasında yün kazaklar, külotlu yün çoraplar, kauçuk altı ayakkabılar

(23)

4

kazaklar, mini etekli yün giysiler ve triko, örgü yılıdır. Pantolonların üstü bol, kalçaları dardır. Deri, kadın ve erkek giyiminde daha çok önem kazanır. 1980 yılına modacılar manto ve Ģapka yılı derler (KomĢuoğlu, ġ., Ġmer, A.,Seçlinöz, M., Alparslan, S., Etike, S., 1986, s. 37).

1980‟li yıllarda Ġtalyan modacıları, Paris‟i geçmiĢ durumdadırlar. Bu dönemde artan refahın da etkisiyle, bir yandan abiye kıyafetlere, öbür taraftan da günlük kıyafetlere geçiĢ söz konusudur. Tüketim her an, her Ģeyi değiĢtirebilmektedir. Özgürlük ve refahın getirdiği rahat giyim, özellikle hafta sonları ve tatiller için düĢünülmüĢ pratik kıyafetler ağırlıkta. 1980‟den itibaren moda tamamen demokratize oldu ve ucuzladı denilebilir (Gürsoy, 2010, s. 24).

1980'lerin modasını sinema ve pop starları, reklam ve magazin yaratmıĢtır. Onlar giyiniyor, insanlar onları takip ediyor, seviyor, onlar gibi olmak istiyor ve onlar gibi giyiniyorlardı. Tüketim kültürü yayılmıĢ, ucuzluk, rahatlık yayılmıĢ ve düĢünmeyen fikir üretmeyen tek tip insana gidilmiĢtir.

Türk, 1980 sonrası Ġstanbul mimarlığında kitsch olgusu adlı yüksek lisans tezinde; 1980 sonrasında Ġstanbul mimarlığında kentsel çevreyi olumsuz yönde etkileyen kitsch binaların ortaya çıkmasına neden olan sosyo-kültürel yapıda ve mimarlık anlayıĢında gerçekleĢen değiĢimler ele alınmıĢtır. Kitsch kavramı için yapılan tanımlara denk düĢtüğü varsayılan örneklerle desteklenerek özellikle 80 sonrası bu tip binaların çoğalması ile kentsel dokunun büyük oranda zarar görerek, maddi ve manevi kaynakların boĢ süsler olarak tüketildiği sonucuna varılmıĢtır (Türk, 2001).

Yapılan araĢtırmalarda, 1980'li yılların giyim modası alanındaki kitsch etkilerini ortaya çıkarmaya yönelik daha önce yeterli çalıĢmanın yapılmadığı görülmüĢtür. Bu bakımdan moda alanındaki kitsch‟in etkilerini incelemek, tartıĢmak, kitsch'in günümüze dek gelen etkilerini anlamak açısından da büyük önem taĢımaktadır.

Problem Cümlesi

Dönemin moda dergilerindeki görsellerden yola çıkılarak Türkiye‟de 1980‟li yıllar modasındaki Kitsch etkisi nedir?

(24)

5

1.2.AraĢtırmanın Amacı

Avrupa'da 19.yy baĢlarından itibaren ülkemizde ise özellikle 1980'lerden sonra yaygınlaĢan popüler sanatın içinde var olan kitsch olgusunun özellikle moda da ne gibi değiĢimler, yenilikler, farklılıklar getirdiği, kitsch'in hangi koĢullarda ve ortamda yayıldığı, kitsch moda ürünlerinin tüketiciye nasıl bir pazar sağladığı, kitsch'in moda sektöründeki getirisi veya götürüsünü ortaya çıkarmak araĢtırmanın temel amacıdır. Bu amaç doğrultusunda aĢağıdaki alt amaçlara cevap aranmıĢtır.

Alt Amaçlar

1.1980'li yıllarda, kitsch'in giyim modasına etkilerine iliĢkin uzman görüĢleri nelerdir? 2.1980'li yıllarda giyim modasına kitsch'in malzeme, teknik, model ve aksesuarlara iliĢkin özellikleri ve örnekleri nelerdir?

1.3. AraĢtırmanın Önemi

Büyük bir hızla yayılan popüler kültür içerisindeki kitsch olgusunun hangi evrelerden geçerek 80'li yıllar modasına taĢındığı ve hangi düzeylerde etkilediği önemli bir sosyal olgudur.

Öte yandan 1980‟li yıllardan günümüze dek gelen kitsch olgusunu moda üzerinden ele alıp incelemek bugünün modasını anlamak açısından da önem taĢımaktadır.

AraĢtırmanın Varsayımları

Alan uzmanlarının görüĢlerinin gerçeği yansıttığı varsayılmaktadır.

1.5. AraĢtırmanın Sınırlılıkları

AraĢtırmada kullanılan görsel malzemeler 1980'li yılların gazete ve magazin dergilerindeki görsellerle sınırlandırılmıĢtır.

(25)

6

1.6. Tanımlar

Post-Modernizm: 1950'lerin sonlarından itibaren kapitalist kültürün her alanında ortaya

çıkan eğilim ve akımları ortaya kuĢatan kavramsal çerçeve (Yılmaz, 2006, s.339).

Popüler kültür: Popüler kültür ilk Aristo'nun metinlerinde yer alır. Bu metinlerde yüksek

kültür ve alçak kültür farklılıklarını tanımlamıĢtır. Antik Yunan'da ''yüksek'' yurttaĢların, ''alçak'' da kölelerin kültürüdür ve köleler sayıca fazladır (Akyıldız, 2006, s. 69).

Kitsch: Kitsch, yoğun algılama ve sorgulama gerektirmeyen, kolay, ucuz, bayağı, abartı,

hızlı ve ticarete dayanan seri üretim eğlence unsuru, yüzeysel, sanatsal bir değeri olmayan ürünlere verilen addır.

Moda: Moda, bir döneme damgasını vuran geçici giyim, kullanım ve davranıĢ bütünlüğü,

yeni hayata karĢı duruĢtaki farklılıkların toplamını temsil eder ve karĢımıza çıkar (Onur, 2004, s. 15).

(26)

7

BÖLÜM II

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR

Bu bölümde literatür taraması yapılarak oluĢturulan kavramsal çerçeve ve konu ile ilgili araĢtırmalara yer verilmiĢtir.

2.1 POPÜLER KÜLTÜR

2.1.1 Kültürün Tanımı

Kültür Latincede "culture" kavramından gelir. Anlamı; bir Ģeyi ekip yetiĢtirme, bakmak, korumak, sürmek, üretmek manalarına gelir. Kültür, toplumun kuĢaktan kuĢağa aktarıldığı maddi ve manevi değerler bütünüdür. Manevi değerler; din, gelenek ve görenek, örf, adet ve ahlaktır. Bu değerler bir toplumun devamı için çok önemlidir ve yaĢamın kendisidir. Ġrfan ve Korkmaz (2011, s. 20), Orta Çağlardan sonra, özellikle Aydınlanma Çağında kültür kavramının insan beyninin "geliĢtirilmesi" olarak kullanılmaya baĢlandığını ve kavramın bazen "uygarlık" ile eĢ anlamda bazen de karĢılaĢtırılmalı olarak ayrı bir anlamda kullanıldığına değinir. Uygarlık insanların kibarlık ve incelik gibi davranıĢlarını değerlendirme ile ilgili olarak kullanılırken, kültürse daha çok yaratıcılığın ön planda olduğu entelektüel, sanatsal ürünler için kullanılır. Bunun aksine kültürsüz kavramı eğitilmemiĢ, kaba, zevksiz, bilgisiz olan ile ifade edilir.

Kültür, toplum içerisinde yaĢayan bireylerin birlikte ortaklaĢa olarak paylaĢtığı kurumların bileĢkesi olup bu kurumlarda birbirleriyle eĢgüdümlü ve beraber olarak bir sistemi oluĢturmakta, bireyler de bu sistemi paylaĢmaktadırlar (Fichter, 1996, s. 13). Kültürle

(27)

8

beraber alt kavramlarda akla gelmektedir. Bunlar; yüksek kültür, kitle kültürü, karĢı kültür, Amerikan kültürü, Türk kültürü, gençlik kültürü, modern kültür, geleneksel kültür, popüler kültür, üstün kültür, bayağı kültür, ince kültür, Ġslam kültürü gibi çeĢitlerle sunulmaktadır (Ġrfan ve Korkmaz, 2011, s. 22).

Bir baĢka tanımıyla kültür; insanın kendisini, çevresini ve doğayı bilme, anlamlandırma ve yaĢama üslubudur. Ġnsanın doğumundan ölümüne kadar bütün yaptıkları kültürü oluĢturmaktadır. Bütünüyle öğrenilmiĢ ve toplumsal olarak aktarılmıĢ davranıĢ kültür olarak ifade edilir. Kültür, halkın paylaĢtığı bütün değerler, ritüeller, adetler ve alıĢkanlıklardır (Erdoğan ve Alemdar, 2005, s. 21-22). Kültür, bir toplumu diğerinden farklılaĢtırmakla beraber bireyin kiĢiliğini oluĢturmasında da önemli bir etkendir (Tolan, 1993, s. 227).

Özer ve DağtaĢ (2011)'a göre ise, ''insanın ortaklaĢa yaĢamında belirli bir topluluk içinde var olmasıyla ortaya çıkan, Ģekillenen ve tanımlanan bir olgudur kültür''. Ġnsanın grup halinde yaĢamaya baĢladığı ilkel toplumlardan baĢlayarak, günümüz çağdaĢ toplumlarına kadar süre gelen bir kültürel süreçten söz etmektedirler.

2.1.2 Popüler Kültürün Tarihçesi ve GeliĢimi

Avrupa‟da Orta Çağ sonrası beliren geliĢmeler, 19.yüzyıla ulaĢıldığında çok önemli siyasal, toplumsal, ekonomik, psikolojik, değiĢiklikleri ve değiĢimleri beraberinde getirmiĢtir. Bu değiĢimler Batıda iki tür devrimle sonuçlanmıĢtır. Bunlardan ilki, belirtileri 18. yüzyıldan görülen ve 19. yüzyılda çeĢitli teknolojik oluĢumlarla belirginleĢen Sanayi Devrimi, diğeri ise özellikle Amerika ve Fransa‟da demokrasi ismi altında ortaya konan siyasal devrimlerdir. Sanayi Devrimi ile tarım düzeninden sanayi düzenine geçilmiĢ, buhar ve elektrik gücünün sanayiye, tarıma, ulaĢıma ve iletiĢime uygulanmasıyla büyük hamleler yapılmıĢ; makineleĢme sonucu fabrikaların etrafı kentleĢmiĢ, yeĢil alanlar azalmıĢ; köyden kente iĢçi akını nüfusun büyük bölümünün kentlere yığılmasıyla sonuçlanmıĢtır. Gittikçe güçlenen alt ve orta sınıfların, yönetimden ve iĢverenden bazı istekleri sonucunda ortaya çıkan yeni kurumlar ve yaĢam tarzları, sanata da önemli ölçüde etki etmiĢtir (Ġnankur, 1997, s. 9).

(28)

9

Bununla birlikte kapitalizm, tarımdan sanayiye geçerek belirginleĢmiĢ ve hem sanata hem de sanatçıya yeni görevler yüklemiĢtir. Fisher (1995, s. 45), “kapitalist çağda kendini oldukça garip bir durumda buldu sanatçı, Kral Midas dokunduğu her Ģeyi altına çevirmiĢti: kapitalizm de her Ģeyi „meta‟ ya çevirdi. Böyle bir dünyada sanat bir meta, sanatçı da bir meta üreticisi olmuĢtur” diye ifade etmiĢtir. Kapitalist üretim tarzı, kültürü, insani özelliğini bir kenara atıp “para kültürü” ne ya da kâr mekanizmasına dönüĢtürmesi demektir (Ġlbeyi Demir 2009, s. 13).

Kapitalist düzenin kendiliğinden yarattığı “fabrika iĢçisi” türü, kültürel değerlerden uzaklaĢmıĢ ve klasik anlamdaki eğitimden nasiplenemez hale gelmiĢtir. Bu durum ise 20. yüzyılda beliren “popüler kültür” ün tohumlarını atmıĢ ve farklı bir zevkin, “sığ zevk” in doğmasına sebep olmuĢtur. Ġnsanların beğeni düzeni en aĢağıya indirgenerek, ''herkesin kabul edeceği ortak payda, herkesçe onay görülebilecek estetik beğeni'' oluĢturmaya dönüĢmüĢtür. Bir anlamda yapılan Ģey, “herkese benimsetme” gayretidir (Benjamin, 1995, s. 72).

Popüler Ġngilizcede, Orta Çağlarda "halkın" anlamıyla ortaya çıkar ve günümüzde "çoğunluk tarafından sevilen ve seçilen" anlatımıyla kullanılır. Popüler kültürün kültürel " Ģeylerin" teknolojik araçlarla üretimi ve yaygın iĢ kapsamında kurulan kapitalist mal üretimi, pazarlaması, dağıtımı ve tüketimi Ģekline dayanan bir kültürdür (Ġrfan ve Korkmaz, 2011, s. 34). Hall'a göre popülerin günümüzde kullanıldığı biçimiyle iki temel tanımı vardır. Birinci tanımda popüler "yaygın olarak beğenilen, tüketilen" anlamına gelen, "ticari" tanımdır (Hall, 1981, s. 231). Ġkinci tanım ise, kaynağı 18. yüzyılda antropolojik tanımıyla ve halka ait anlamına geliyor. Stuart Hall, halkın yaptığı ve yapmıĢ olduğu her Ģeyi içine almaya uğraĢtığından dolayı bu tanıma "betimleyici" tanım demektedir (Hall, 1981, s. 234).

Popülerlik kalıcılık ve devamlılık isteyen bir yapıya sahiptir. Popüler kültürde,aynı zamanda devamlı kalıcılıkla değil devamlı değiĢimle sermayenin ve sermaye sisteminin sürekliliğiyle gerçekleĢtirilir: Müzik alanında, popülerlik her hafta değiĢen "top 40" içinde olma ve bu müziği dinlemedir. Giyimde mevsimlerle değiĢen modayla gelen güdümlü kültürel yaklaĢım popüler olan Ģeydir. Yeme ve içmede Pepsi ve Coca Cola; Marlboro ve Winston; Pizza Hut ve Pizza King; Mc Donalds ve Burger King arasında özgür seçim için tüketici kazanma mücadelesidir. Kullanım ve tüketim kültürü, popüler kültürdür. Tüketici popüleri alır, boğazına takar, saçına ve yüzüne uygular, miğdesine indirir, üstüne alır, ayağı takar veya giyer, bilincin katar ve diğer insanlara çeĢitli yollarla gösterir. Böylece malın ve bilincin popülerleĢtirme kısmını tüketerek ve pazarlamasını yaparak tamamlar (Ġrfan ve Korkmaz, 2011:35). Oscar Wilde ''popülerlik toplumun niteliksiz sanata taktığı Ģöhret tacıdır ve her ne ki popülerdir, o kötüdür'' demiĢtir(Keser, 2005, s. 260).

(29)

10

Yerel, halk kültürünü materyal ve materyal olmayan nesneleri ile kendi için üretirken bu üretim imkânları ve iliĢkileri de önemli ölçüde yok olmuĢ, bunun yerine üretimi kapitalist endüstriler Ģekillendirmeye baĢlamıĢtır. Örneğin; çocukların kendi oyuncakları, oyunlarını ve eğlencelerini kendilerinin oluĢturması devri tükenerek artık çocuklar ve anne/ babaları popüler kültür endüstrisinin ürettiklerini almakta ve oynamaktadır. Önceleri, bebek oyuncağı satın alınmaz ve bunları, kendileri yaparken, popüler kültür satın alınan, halk kültürü ise onu kullananlar tarafından yaratılan olmuĢtur (Ġrfan ve Korkmaz, 2011, s. 49). Örmeci'ye göre temel özelliği, ''büyük kitlelerce kabullenmek ve tüketilmek olan popüler kültürün geliĢen teknolojiyle birlikte tanımlandırılma süreçlerine önemli ölçüde medya ve kanaat öncülerinin Ģekillendirmesi modern toplumda yaratıcılığı ve birey olma hürriyetine engel olan büyük bir benzeĢtirme iĢlemiyle öne çıkmakta ve bu iĢlemde kullanılan benzeĢtirici değerler, tüketim istemi yaratacak biçimde ticari amaçlarla kullanılmaktadır'' (Örmeci, 2008, s. 8). Bu ifade popüler kültürün empoze ettiği tüketim ve kullan-at teoriğidir.

Popüler kültürün yakın geçmiĢe kadar halka ait olma özelliği var iken, aitliğin kapitalist pazar mekanizmasının bir parçası olması sebebiyle, halka olan bağını yitirmiĢ; kültür endüstrilerince üretilen ürünlerin yaygın kullanımı manasına dönüĢmüĢtür (Erdoğan, 2001, s. 72).

Veysel Batmaz (2006, s. 74)'a göre, "Popüler Kültürün Tarihi, sınıflı toplumların tarihi kadar eski ve gündelik yaĢamın kültürüdür. Dar anlamıyla, emeğin gündelik olarak yeniden üretilmesinin bir girdisi olarak eğlenceyi içermektedir. GeniĢ anlamıyla da, belirli bir yaĢam tarzının ideolojik olarak yeniden üretilmesinin ön koĢullarını sağlar. Gündelik ideolojinin yaygınlaĢma ve onaylanma ortamını yaratır".

Popüler Kültürün temel özelliğini Korkmaz ve Yaylagül ise Ģu Ģekilde yorumlamıĢtır: '' Popüler Kültürün meta olması eĢ değiĢle, pazarda satılmak için üretilmesidir. Popüler kültürü üreten kültür endüstrileri, bir meta aracılığıyla kapitalist formasyonda anlamalar, görüntüler ve bunlara dair tüketilebilir istek ve zevk yaratırlar'' (Korkmaz ve Yaylagül, 2008, s. 132). Popüler Kültürün bir diğer tanımı yada özelliği ise, toplumun geniĢ bir kesimince onaylanan, benimsenen ve tüketilen bir kültür olmasıdır (Mutlu, 2001, s. 9). Popüler Kültür parayla ele geçebilir, tüketime açık ve oldukça ucuzdur. Bilinen bir kaynağı ya da yaratıcısı vardır. StandartlaĢtırılmıĢ, yeniden ĢekillendirilmiĢ ya da çoklaĢtırılmıĢ olarak gösterime girer üreten ile tüketen arasında toplumsal statü farkı

(30)

11

bulunur. Ürün tüketiciye dönüktür (Batmaz, 2006, s. 97-98). Popüler kültür, kitle kültürünün somut Ģekillerindendir (Erdoğan, 2001, s. 75). Kitle kültürü endüstriyel yapılarca önceden tasarlanıp standart bir biçimde meta Ģeklinde üretilir. Kitle kültürü, mal ve hizmetlerin ötesinde kapitalist dünya görüĢünü satıĢa sunarken popüler kültür ise, kitle kültürü ürünlerinin en popüler olanlarını ve geniĢ kitleler tarafından tüketilen biçimlerini tanımlamak için kullanılır (Erdoğan, 2001). Popüler kültür ürünleri, kültür endüstrisi aracılığı ile yaratılan hayali ihtiyaçları karĢılayarak tüketicilerin haz ve arzularını tatmin eder (Korkmaz ve Yaylagül, 2008, s. 129-130).

Erdoğan ve Alemdar‟a göre, ''Popüler Kültür, kültürel "Ģeylerin" teknolojik araçlarla üretimi ve geniĢ iĢ bölümü etrafında kurulan kapitalist mal üretimi, pazarlaması, dağıtımı ve tüketimine dayanmaktadır. Günümüzdeki popüler kültür, kitle üretimi yapan pazarın ekonomik, siyasal ve biliĢselliğinin tanımı olan kitle kültürün somut Ģekillerinden birisidir. Popüler Kültür pazar tarafından pazarda tüketim için "sipariĢ edilen, ısmarlama" kitle kültürünün en çok kullanılan ürünlerini, bu ürünlerin tüketilmesini ve bu ürünleri teĢvik eden düĢünceleri ve duyarlılıkları ifade etmektedir'' (Erdoğan ve Alemdar, 2011, s. 34). Medya ve popüler kültür çok yakından iliĢkilidir. Popüler kültür medyadan beslenmekte ve medyanın içeriği popüler kültürü Ģekillendirmektedir (Özer ve DağtaĢ, 2011, s. 108). Garnham (2008)'a göre, popüler kültür günümüzde medyanın sahibi olan sınıfın ekonomik ve ideolojik menfaatlerini karĢılamak için medya tarafından üretilmektedir. Her bir medya da üretilen her bir içeriğin popüler kültür ürünü olduğu ve iĢlevi ekonomik politik yaklaĢım açısından sabittir. Bu ürünlerle, bilinçler abluka altına alınır ve gereken düzeyde gözden geçirilmektedir. ĠĢçi sınıfı kültürü ya da popüler kültür, burjuvazi sınıfının belli bölümleri tarafından, ahlak, kültürel değerler adına ama gerçekte iĢçi sınıfını kontrol altında tutmak adına ĢekillendirilmiĢ olup Ģüphesiz bu duruma direnç gösterilmiĢtir.

Medya, reklam, tüketim ve popüler kültürler üretirken metaların fetiĢ öz yapısından faydalanılır ve böylece, ürünler, sahip oldukları bir gereksinimi giderme özelliğinin ötesinde bir anlama ulaĢırlar. Markalar, statü ve gösteri araçları haline getirilir (Yaylagül, 2006, s. 306).

''Popüler Kültür sermaye düzeninin "dostça faĢist" zorbalığının medyadan ve kiĢiler arası iliĢkilerden geçerek kendini demokratik olarak satmasıdır. Saçına A firmasının Y ürününü sürmelisin, K marka parfümünü kullanmalı, ruju sürmeli, gömleği ve pantolonunu giymelisin, çünkü ona "sen değersin" demek, bunları yapmazsan değer kazanamazsın demektir. Bu popüler faĢizm arkadaĢlar arasında konuĢularak, hayranlık ifade ederek, yüceltilerek ve markayı diğer insanların gözüne kaka kaka kullanarak, giyerek yaygınlaĢtırılır. Bu "dostça faĢizm" popüler kültür pratikleri katılmayanı bakıĢla

(31)

12

ve sözle hor görerek kendi gibi kullanmayan ve tüketmeyen üzerinde baskı kurar; aynı anda kendi kendini doğru, çağdaĢ, iyi ve haklı olarak tanımlar'' (Erdoğan ve Alemdar, 2011, s. 30).

Popüler Kültür, sadece parayı verip veya zamanını harcayıp düdüğü çalma seviyesinde, yani bitmiĢ ve paketlenmiĢ bir malı tüketme düzeyinde tüketici-kitlelerin malıdır (Erdoğan ve Alemdar, 2011, s. 50).

Moda halk ile iliĢkiler ve reklam endüstrileri gibi rekabetçi ve tekelci pazarda planlı bir pazarlama oyunudur. Bu oyunda temel amaç kitleleri yinelenen satın alma ve tüketime sevk etmek bunun değerli bir sosyal kimlik ve bilinç haliyle iĢlemektir. Bireysellik ve farklılık gerçek bireysellikten ve farklılıktan geçerek elde edilmez moda dünyasında, endüstri ile ürünlerin fetiĢleĢtirilmesi ve satın almasından geçerek elde edilir. Satın alma kararı ve tüketim bireysellikle ve aitlikle elde edilen kimlikle özdeĢleĢir. Kozmetik ve moda nicel çoğulculuk içine çökertilmiĢ sürüleĢtirmeye (herkesin düĢük kemer giymesi, benzer gözlüğü takması, göbeğini göstermesi gibi) bireysel ifade olarak satar. AynılaĢtırmayı ve Mc Donald's ve Pizza Hutta olduğu gibi standartlaĢtırmayı farklılık olarak yutturur. Moda endüstrisi mevsimlik planlı değiĢimle getirilen popülerlik ardından koĢuĢturulan bağımlı bir sürü yaratır (Erdoğan ve Alemdar, 2011, s.152).

Kendi çıkarı peĢinde koĢan, sendikasız, harcayan ve tüketen, kredi kartı kullanan dayanıĢmayı spor kulübü, Ģirkette görev takımı, meslek grubu ve benzeri biçimde anlayan, özgürlüğü benden ve benim tüketim ve kullanımından geçerek tanımlayan birey popüler bireydir popüler olmayan birey ise kullanıp atmayan ahmakça harcama ve tüketime karĢı olan, çevreye ve insana duyarlı olan, özgürlüğü toplumdan geçerek tanımlayan, mücadele için örgütlenmeyi savunandır (Erdoğan ve Alemdar, 2011, s. 216).

Karakoç (2009)'a göre popüler kültür, tüketim ve yaĢam Ģekli çevresinde dönmekte, tüm kültür formlarını hem etkileyip hem onlardan etkilenmekte ve bu çerçevede toplumun tüm sınıfının aynı anda tükettikleri en yaygın ve eğlenceye dönük bir kültürdür. Kent yaĢamının çoğalmasıyla ve çeĢitlenmesiyle meta olarak üretilen popüler kültür ürünleri ile halk gündelik yaĢamın acılarını, sınırlarını, eğlence içeren dans, oyun, Ģarkı, sanatsal ve kültürel öğelerle gidermektedirler (Uygunkan, 2007, s. 11).

Popüler kültür sevimsizdir; çünkü toptan üretilerek, parasını ödeyenleri memnun etmek ve yatırımcılara kar sağlamak amaçlıdır. Popüler kültür içeriğinin tüketilmesi en iyi ihtimalle sahte mutluluklar yaratırken en kötü ihtimalle de izleyiciye duygusal olarak zarar

(32)

13

vermektedir. Popüler kültür duygusal anlamda yıkıcıdır çünkü sahte hazlara yol açar ve Ģiddete, kabalığa iter; zihinsel olarak yıkıcıdır çünkü cicili bicili, hayattan kaçan, hayali bir içerik sunarak insanların gerçeklikle baĢ etme yeteneklerini engeller; kültürel olarak yıkıcıdır çünkü insanların yüksek kültüre katılma olanaklarını azaltır (Gans, 2007, s. 45-54).

Popüler kültürün topluma etkisinin eleĢtirisi iki suçlamayı kapsamaktadır. Ġlki, popüler kültürün toplumun bütünündeki beğeni düzeyini düĢürdüğünü, dolayısıyla bir uygarlık olarak niteliğini bozduğunu ileri sürmekteyken ikincisi de kitle medyasının insanları "uyuĢturabildiğini" "atomize edebildiğini" , dolayısıyla kitle ikna tekniklerini duyarlı kıldığını, bunun da becerikli demagogların elinde demokrasiyi yürürlükten kaldırabileceğini savunmaktadır (Gans, 2007, s. 67). Medyadan geçerek popülerleĢen kitle kültür ürünleri kültür endüstrileri tarafından üretilmektedir (ErbaĢ ve Gül, 2001, s. 207). Kapitalist toplumlarda popüler kültür her yerdedir, ondan kaçmak hemen hemen olanaksızdır. Popüler kültür; televizyonda, gazetede, dergide, sinemada, radyoda, internette, ilan panolarında, kısacası her yerdedir. Kültür endüstrileri türlü Ģekillerde ve formatlarda popüler kültür ürünlerini meydana getirmekte bunlar haber, yazı film, fotoğraf, konuĢma, dizi, futbol maçı vs.de karĢımıza çıkmaktadırlar. Tüketmek için para gereken , herkes tarafından bilinen ve hedef kitlesi herkes olan popüler kültür ürünlerinde içerik, temsil ettiği savunduğu gerçeği çarpıtarak onun kendi istediği biçime sokabilmektedir (Korkmaz ve Yaylagül, 2008, s. 129-130).

Popüler Kültür, ticari kültür olarak, emtiaların üretimine ve tüketimine dayanır. Sadece temel ihtiyaç malzemelerine dayanmaz aynı zamanda lüks tüketimi de kapsar. Böylece, insanlar kapitalizmi emtialar aracılığı ile yaĢar ve yeniden üretir (Fiske, 1999, s. 22). SanayileĢmiĢ ve kitlesel olarak üretilen emtiaların kitlesel olarak tüketilmesini sağlamakta olan popüler kültür ürünleri, tüketicilerde "yanlıĢ" ihtiyaçlar yaratarak onları pasif tüketicilere dönüĢtürmektedir. ĠĢçi sınıfı, boĢ zamanlarında kitle iletiĢim içeriklerini ( örneğin pembe dizileri, sitkomları, yarıĢma programlarını tabloit gazeteleri ve çizgi romanları) tüketerek alıĢveriĢe yönelmektedir (Jones ve Jones, 1996, s. 86).

Bütün bunların yanında popüler kültüre olumlu yaklaĢanlar ise, insanları haber ve belgeseller yoluyla bilgilendirdiğine vurgu yapar, insanlara uzaktan eğitim ve farklı izleyicilerin farklı ihtiyaçlarını karĢılayan ucuz eğlence sunduğunu ileri sürerler. Ġnsanların medya sayesinde toplumsal ve siyasi olayların farkına vardıklarını belirtirler. Sınıf

(33)

14

tabanına dayanmayan bir Ģekilde yüksek kültürün popülerleĢerek herkesin tüketimine olanak verdiğini düĢünürler (Korkmaz ve Yaylagül, 2008, s. 136).

Popüler kültür var olanı benimsemenin getirdiği kızgınlıkları, acıları hafifletir. Bu hafifletme iĢlevi Ģu Ģekildedir: insan, dıĢ gerçekliğini anlamlandırırken var olan yaĢamından yola çıkar; bu gerçekliğe anlam ve haklılık kazandıran araç olarak da kendini özdeĢleĢtirdiği popüler kültür ikonlarını (sinema yıldızları, pop Ģarkıcıları vb.) kullanır. Oysa dıĢ gerçekliği değiĢtiremeyen insanın, bunu ikonlar aracılığı ile yapmaya çalıĢması, ikonları hiç farkında olmadan anlamlandırmasına yol açar; baĢka bir değiĢle bu var olan gerçekliğin yinelenip durmasına dönüĢür. Bu durum, sanayi toplumuna geçiĢle birlikte, yaĢamı sarsıntılar biçiminde algılayan çağdaĢ insanın anlamlandıramadığı, değiĢtiremediği dıĢ gerçekliğe, sözde anlamsal bütünlük kazandırma gereksiniminden kaynaklanır (Aydoğan, 2004, s.37).

Türkiye'de popüler kültür olgusunun seyri incelendiğinde 1950'li yıllarda baĢladığı görülür. Özellikle kitle hareketlerinin siyasi alanda öne çıktığı ve ĢehirleĢmenin yaygınlaĢtığı dönem, ülkenin siyasi tercihinde Amerikan taraftarlığına doğru yol alması toplumda farklı bir kültürün oluĢumuna zemin hazırlamıĢtır (Adıgüzel, 2001, s. 138-140).

Türkiye'nin "modernleĢme süreci" sonucu beliren kültür endüstrisi, kentleĢme, iĢ ve boĢ zaman ayırımının geliĢmesi ve kent kültürüne iliĢkin diğer faktörler sonucu batı ile benzer yapılanmaların meydana çıkmasını gerektirmektedir. Ancak üçüncü dünya ülkelerin de kapitalizm öncesi yapıların özellikleri, yöresel farklılıklar ekonomik ve kültürel eklemlenme Ģeklinin meydana getirdiği değiĢik biçimler, bugün Türkiye 'de de görüldüğü üzere - en azından arabeskin ortaya koyduğu gibi özgün yanının fark edilmesini gerektiren ve ideal modern - geleneksel ikilemini aĢan bir karmaĢıklıkta kültürel yapıda belirginleĢmektedir. Bu nedenle, daha baĢtan en azından karmaĢık özgüllüğü yakalama gayretinde kitle kültürü kavramından "dinamik" görünen popüler kültür kavramı tercih edilmiĢtir (Özbek, 2012, s. 88-89).

Arabesk, yukarıdan aĢağıya dayatılan bir kitle kültürü değil, halka ait direnme ve kabullenmelerin, isyan ve boyun eğmelerin ideolojik ifadesinin yer aldığı; hakim sınıfların hegemonik projesine eklenebileceği gibi, alternatif bir hegemonik projeye de çeliĢkili popüler "çağırmalar" taĢıyan bir popüler kültürdür (Laclau, 1985, s. 181). Arabesk kültür, "Yansıma" görüĢünün bakıĢ açısına göre, hızlı toplumsal değiĢme, kente göçerleri ve aynı zamanda kentlerdeki sarsılan kesimleri alt üst ettiğinden ötürü, bir kültürel bozulma olarak

(34)

15

meydana gelmiĢtir. Kırdaki geleneksel ortamı kente taĢıyan nüfusun, "kentteki köyün" uyumsuzluğunun müziğidir arabesk (Özbek, 2012, s. 107).

Arabesk, "geleneksel ortamı kente aktaran" ya da "kent kültürüne sırt çeviren bir uyumsuzluk kültürü" olmayıp tam tersine kent dinamiği ile belirlenen "anlam problemi" olduğunu kabul edip ona cevap getiren; ve bu cevabıyla da bir yandan uyum bir yandan direnme taĢıyan pratiktir (Özbek, 2012, s. 111). GeçmiĢe özlem içermez arabesk, yüceltilen bir dönem, bir "altın çağ" yoktur sadece yüceltilen değerler duygular vardır. Arabeskte beliren "geleneksellik" önce kendisini bir "duygusallık ethosu" Ģeklinde süreklilik arz eden bir üslup ile gösterir - ki bu da aslında kentsel yaĢantının santimantalliğini bulunmadan geçememiĢtir - ve gerek müziksel gerekse de sözsel olan "geleneksel" biçim ve pratiklerden bazı öğelerin "kullanılmasına" dayanır. Bu duygusallık ethosu, bir yandan gündelik hayatın yeni sorunlarını aĢina kılmanın aracını oluĢtururken, aynı zamanda gündelik hayat pratiğine direnmenin de bir yolu olmaktadır. Arabesk Ģarkı sözlerinin ve müzik yapısının popüler gelenek ile bir iliĢkisi vardır (Özbek,2012, s. 113). Gecekonducular, Arabesk müziğin ilk ve kalabalık tüketicileri olmuĢtur. Giderek tüketici kitlelerinin geniĢlemesi sonucu, arabesk, hem kırsal alanda hem de kentsel orta ve alt sınıflar arasında sevilen bir müzik çeĢidi olarak yerini almıĢtır (Özbek, 2012, s. 119).

2.1.3. Kitsch 'in Ortaya ÇıkıĢı ve Genel Özellikleri

Feodal toplumun yıkılmaya baĢlaması ve tüm kültürü ile birlikte dinamizmini yitirmeye geçiĢiyle beraber endüstriyel yaĢama ait modern burjuva toplumunun 19. yüzyılın baĢlarında dikkat çektiği görülmektedir (Erol, 1999, s. 84). Bir tarihsel dönem olarak 19. Yüzyıl, endüstriyel üretimin teknik seri üretime dayalı değiĢim değerini oluĢturan üretimin belirleyici olduğu ve toplumsal kesimlerinin mekanik üretim araçlarına, (fabrika, imalathane, atölye ve benzeri de bunlar arasında sayılabilir) sahip olma ya da o araç ve yapılar karĢısında iĢçi ve benzeri olarak konumlama ile belirginleĢmesi açısından önemlidir (Erol, 1999, s. 89). Keser (2005)'e göre popüler kültürün ürünü olan kitsch‟in ilk örnekleri 19.yy'da ortaya çıkmıĢ ve 20.yy'da da sanat büyük kitlelere açıldığında yaygınlaĢmıĢtır.

Kitsch, ''değersiz nesne'' olarak kullanılmaktadır (Turani, 1995, s. 71). Sanat sözlüğü ise kitsch(kiç) için; seçkinlerin beğenmediği, kitlelerin de kopamadığı sanat tarzı olup seçkin

(35)

16

beğeniye hitap edemeyen ama toplumun alt kültüründen insanları etkisi altına almıĢ ve estetik açıdan bayağı değersiz olan ürün ibaresini kullanmıĢtır (Keser, 2005, s. 188).

Kitsch olgusu, 19. Yüzyılda kapitalizmin ve onun yükselen sınıfı burjuvazinin sanatı metalaĢtırma süreciyle, sanatta yaygın beğeni yani popülerleĢtirme getirmesiyle kabalaĢma baĢlatarak bu süreç ile birlikte kendini belli etmiĢtir (Erol, 1999, s. 95). Ġlkyaz (2004)‟a göre kitsch (kiç), toplum bilimsel bir olgudur ve kapitalist düzenin uzantısıdır. Ne yazık ki, kapitalist düzende insanlar tüketim delisi olmuĢ, istediklerine kolay ve hızlı ulaĢabilme isteği, ulaĢamadıklarında ''yaĢayamama'' bilinci ve talep doğrultusunda kalitesiz, taklit ürünler ortaya çıkmıĢtır.

Calınescu (2010) belirttiği üzere, ilk entelektüel tarihçi ve sosyolog Alexis de Tocqueville genel yasa olarak, modern bir demokraside ''tüketici sayısı artarken zengin ve müĢkülpesent tüketicilerin sayısı azalır'' der ve bu genel yasa da hem zanaatçının hem de sanatçının neden ''çok fazla miktarda kusurlu malı ya da sanat nesnesini büyük bir hızla üretmek durumunda kalacağını'' ifade eder.

Bu yüzyılda yaĢanan endüstri devrimi, toprağa bağımlı yasayan insanı topraktan ayırarak kitlelerce endüstri merkezlerine kaydırmıĢ ve insanın sosyal ve kültürel yaĢamını temelden değiĢtirmiĢtir.Hızlı bir göçle kente taĢınan köy yaĢamı, tarım ve kent kültürünü karĢı karĢıya getirmiĢtir. Sanayi ve kentleĢme insanı yaĢadığı ortamı yeni durumlara uydurmasına süre tanımayarak, bir sürü yeni değerler katmıĢ ve böylece beraberinde değiĢen yaĢam biçimi ''beğenileri'' de değiĢtirerek köyden kente geçiĢte meydana gelen tarım kültürü ve kent kültürü yeni, melez bir kültür ortaya çıkarmıĢtır. Temelinde bilimsel, düĢünsel ve sanatsal öğelerin birleĢtiği yaratılar ile tarımsal dönemin geleneklerle beslenen halk sanatı yerini endüstri toplumunun Popüler Kültür olan kitsch'e devretmiĢtir. Makinelerin endüstriye giriĢiyle baĢlayan fabrikasyon üretim; kent kültürü ve bu kültürün ürünleri ile ilk defa gören taĢra insanında, kentte gördüğü eĢsizi değerli ve az bulunan Ģeylerin hiç değilse benzerine sahip olabilme arzusu ve olanağını tanımıĢtır. Fabrikasyon üretiminin hızlı ve kolay üretilebilirlik aynı zamanda maddi değerde beraberinde gelen ucuzluk "benzer ürünler" denilebilecek kitsch nesnelerin yaygınlaĢıp isteğin artmasında büyük rol oynadığı kuĢkusuzdur (Erdoğan, 1996, s. 4-5). Böylece taĢra insanı sosyal sınıflamaları kendince kaldıracak isteğine kavuĢup mutlu olacaktır. Görülen o ki, bu yüzyıla damga vuran Sanayi Devrimi ile meydana gelen endüstrileĢme ve makineleĢme kitsch ürünlerini çoğaltmıĢtır.

(36)

17

Chambers (1986)'e göre, kentleĢme aĢamasında hızla içine girilen değiĢik sınıf ve yaĢam farklılaĢmalarının kültürel yansımalarında özellikle 19. yüzyılın sonlarındaki geliĢmelerin etkisi görülmüĢtür. Bu yüzyılın sonunda kitsch'i belirginleĢtiren geliĢmeler ise belirtilen tarihin baĢlarında yapılanmıĢ ve giderek (19. yüzyılın sonlarına doğru) kültürel geliĢmelere daha çok yansımıĢtır. Mesela sanatsal ürünlerdeki pazar nesnesi haline dönüĢüm 19. yüzyılın sonunda artık belirgin olarak ortaya çıkmıĢ, kitsch'in belirginleĢmesi bu koĢullar altında gerçekleĢmiĢtir (Chambers, 1986, s. 106-107). Sanayi ve kentleĢmenin hızı insanların yeni ortamlara,koĢullara ayak uydurmasına fırsat vermemiĢtir bu da insanları arayıĢa yöneltmiĢtir (Madra, 1984, s. 44).

Modernliğin en tipik ürünlerinden biri olan kitsch'in, teknik açıdan karlı olur olmaz ucuz ve ya o kadar ucuz olmayan taklitlerinin çoğaltılması yalnızca piyasayla sınırlıdır. Bu aldatıcı kopyalar ve reprodüksiyonlar talep olduğu sürece vardır. Görülen o ki günümüzde, Michelangelo'nun Musa'sının, farklı büyüklük ve alçıdan gerçek mermere plastikten porselene çeĢitli malzemeden kopyalarla 'ev kullanımına' hazır olması kimseyi ĢaĢırtmamaktadır. Artık insanlar bu baĢyapıtlara sahip olabilir, evlerinin baĢköĢelerine koyup keyfini çıkartabilir (Calınescu, 2010, s. 252). Görülen o ki, bu nesnelerin görevi insanların evlerini süslemek, güzelleĢtirmektir.

Günlük yaĢantımızda teknolojinin sağladığı imkânlar arttıkça bu imkânları kullanan kitlelerde oluĢur. Eğer bu geniĢ kitle, üreticinin çıkarları için kullanılıp nesneler ucuz ve kolay elde edilen gereçlerden üretilmiĢ, yaratıcılık yok olmuĢsa, benzerleriyle yetinmeye itiliyorsa bu insanı yozlaĢmaya iten bir durumdur. Ġnsanların değersiz ama gösteriĢli nesneleri seçmesi 'kötü zevk', 'zevksizlik' olarak belirir bu da batı dillerinde kitsch sözcüğü ile tanımlanır. Oysa bir nesne, estetik amaca dönük, duyarlı ve yaratıcı olmalıdır. Yaratıcılık ise eğitim ve birikimle gelen, sorunlara çözüm sunabilme becerisidir. Kökeninde ise bilimsel, düĢünsel, sanatsal öğelerin birleĢtiği tasarım vardır (Madra, 1984, s. 44).

Sözcük anlamı olarak irdelendiğinde, sanatsal değeri olmayan, göstermelik, bayağı, yoz, rüküĢ gibi adlandırmalar içeren kitsch, çoğunlukla estetik değeri pek olmayan, genel beğeni düzeyine indirgenmiĢ biçimlerin yer aldığı, temel kaygısı sanatsal bir yapıya sahip olmak yerine, sanatsal gibi gösterilen bir etkilemeyle yoğun olarak tüketilmek üzere yapılandırılmıĢ ürünleri adlandırmak için kullanılmaktadır (Ġlbeyi Demir, 2009, s. 18). Bu bağlamda kitsch ürünlerin beliren özelliği, insanlar tarafından kolay beğenilmek, hızlı

(37)

18

tüketilmek ve yüzeysel etkilenmektir. Verilen Ģey soyut değil figüratif olmalı, evrensel ve genel beğeniye hitap etmelidir. KiĢi, hiçbir Ģekilde düĢünmeye,sorgulamaya maruz bırakılmamalı sadece ürün ona mutluluk vermeli ve eğlence ürünü olmalıdır (ġekil 1).

ġekil 1

Kitsch kelimesi, Almanca kökenli bir kelimedir (Ersin, 1992; AkaĢ, 2003, s. 20). Ġngilizce “sketch” (taslak) sözcüğünün bozulmuĢu olan kitsch, Münih‟te Ġngiliz ve Amerikalı alıcılar için piyasaya sürülen ucuz resimleri kapsardı. Genel olarak sanatsal değerden yoksun, ucuza satın alınabilecek genel beğeni düzeyi uydurulmuĢ nesneleri dile getirir kitsch (Lukacs, 1988, s. 204). Kitsch, Türk Dil Kurumunun Güzel Sanatlar Sözlüğünde 'özenti' olarak yer almaktadır. Meydan Larousse ise ''zevksizliği, gülünç ve garip denilecek ölçüde abartıya varan eserleri'' tanımlamak için kullanılmaktadır (Yardımcı, 2001, s. 163). Ġlk kez 1860lar ve 1870'ler de Münihli galeri sahipleri tarafından ve yine Münihli ressamlarca özellikle ucuz, değersiz ve niteliksiz sanatsal ürünler için kullanılan kitsch'in, bugün çoğu yerde bu ilk kullanımında taĢıdığı anlam etrafında düĢünüldüğü görülmektedir (Erol, 1999, s. 87). Kitsch, yirminci yüzyılın ilk on yıllarında uluslararası bir terim olmuĢtur (Calınescu, 2010, s. 260).

Estetik etki yaratmayan ama genel beğeni düzeyine göre üretilmiĢ plastik sanat ürünlerinin genel adı olarak kitsch, çoğunlukla ucuz zevkleri gideren ve sanat olma iddiası taĢıyan

(38)

19

ürünler için kullanılmaktadır (Aytaç, 1993, s. 73). GümüĢlü (1995)'ye göre kitsch kavramı, genelde, sanatsal değeri olmayan; ucuza satın alınabilen ama bu arada genel beğeni düzeyini uydurulmuĢ ürünleri içine alır. GümüĢlü (1996)'nün bir baĢka ifadesinde ise, sanat ürünleri için kullanılan kitsch'in sözcük anlamının pislik, çer-çöp, süprüntü kelimelerini karĢıladığı, tekelci kapitalizmdeki insanın kültürel ihtiyacını giderdiği sanılan ve bu anlamda sanılan Ģey'in yeniden, tekrar üretilip piyasaya sürülen sanat ürününün estetik görüngüsüdür. Pekdemir (2003) kitsch'i artistik değer, ifadeci güç ve özgürlük, yenilik yoksunu olarak tanımlamıĢtır (ġekil 2).

ġekil 2 ġekil 3

Bu bağlamda Calınescu (2010) kitsch kavramının alenen taklit, kandırma, sahtekarlığı merkeze aldığını söylemektedir. Ona göre, piyasada arz ve talebe göre satılıp alınabilen 'güzellik', parasal ölçütlere indirgendiğinde basit ve kolay bir hal almaktadır. Bu, aldatıcı bir güzelliktir. Aynı zamanda Calınescu, kitsch'in sadece ucuz taklitler, gösteriĢsiz dinsel sanat nesneleri, kaba hediyelik eĢya ve müstehcen antikalar olarak değil orta sınıfın belli olmayan güzellik ideali, üretim ve tüketimde etkili olan bu ideali elinde tutma ve memnun etme gücünü de elinde bulundurduğuna değinmiĢtir (ġekil 3).

Kitsch günümüz dünyasında beğeni sorununa bir değinme Ģeklidir. Bir tür iyimser yorum olarak, bir sanat yapıtından bir masa örtüsü motifine kadar her Ģeyde haz alınmasını içermektedir. Her Ģeyin kolaylıkla ulaĢılabilen bir estetiğe indirgenmesidir kitsch (Yula,

(39)

20

1993, s. 94). Madra (1984)'ya göre, kitsch tümüyle yok edilemezken toplumsal bir zevk ortamı yaratılarak kiĢisel beğeniler bir kenara itilip, toplumu güzelduyu yönünde ilerletip ortak değer yargısına varılmalı; tüketim nesnelerinin tasarım öğeleriyle üretilip, iĢlevsel ve estetik olmaları, 'klasik' özellik kazanan nesnelerin tanınıp geleneksel nesnelerde özgün iĢlev ve hammaddenin yitirilmemesi zevk ortamının yaratımına katkıda bulunulmalıdır. Kitsch ve kitsch ürünler, özellikle 20.yüzyılda üretilen çeĢitli nesnelerin büyük kitlelere ulaĢtırılmasıyla ortaya çıkmıĢtır. Temelde genel beğeni ve zevke hitap eden-orta sınıf çoğunluğa- (en az üreten ama en çok tüketen çoğunluğu etkilemek amacıyla) bir „az eğitimli- orta sınıf‟ kültürüdür ve „ucuz‟ olan, herkesin ulaĢabileceği ve satın alabileceğidir. Gerçeğini alma ihtimali yoksa -hem eğitimsel hem de ekonomik olarak- „gibi‟sine „alınabilirlik‟ imkânı vermektedir. Her beğeni, her zevk durumunu benimseyip düĢünerek, tüm beğeni fakirliklerini de içine alarak, resimden mimarlığa heykelden endüstri tasarımına, grafiğe tüm çeĢitlemelerde yeni „rüküĢ‟lükler ortaya çıkarmaktadır (ġekil 5). 20.yüzyıl kötüyü bir kenara itmeyip, arz-talep iliĢkisini önemsemiĢ ve onuda tanımlayarak sanat alanı içine almıĢtır. Bu yeni sanat alanı kitsch'in ta kendisidir belkide. Kitsch'in ticari olarak varlık nedeninde parasal değerler ölçüt alınırken kültürel varlık nedeninde ise eğitim ve kültür ölçüt alınmalıdır (Ġlbeyi Demir, 2009, s. 23-25). Eğitim ve kültür kendini her yerde belli eder. Ġzlediğimiz filmlerden tutun,giyinme tarzımızda, okuduğumuz kitaplardan konuĢmamızda, eğlence anlayıĢımızdan girdiğimiz ortamlarda, ilgilerimizde, değerlerimizde her yerde vardır. Eğitimsiz toplumlar, düĢünme gerektirmeyen sadece boĢa vakit kaybı olan, herkesin anlayacağı, anlamak için çaba gerektirmeyen, eğlence içerikli, değer taĢımayan; diziler, kadın programları, magazin programları vs. izlemekte onlara gülmektedir.

(40)

21

Çoğunlukla eğitimi az olup kent kökenli olmayan, düĢük gelirli kesimlerce oluĢan kitsch biçim anlayıĢı ve beğeni eğilimi; hediyelik süs eĢyaları, taĢıma araçlarının çeĢitli yerlerinde karĢılaĢılan süsleme biçimleri, röprodüksiyon poster, resim vb. ürünler, çeĢitli ev eĢyalarında görülen biçimsel uygulamalar, plastik ürünler gibi alanlarda kendini göstermiĢtir (Ġlbeyi Demir, 2009, s. 31). KiĢi, bu ürünleri evinin en güzel yerine zevkle koyarak mutlu olacak kitsch eğlence görevi üstlenecektir (ġekil 4).

ġekil 5 ġekil 6

Pekdemir (2003)'e göre gözyaĢlarıyla çocuk, bebekleriyle anneler, cezbedici göz ve Ģehvetli dudaklar, uzun bacaklı kadın figürleri, sevimli kedi yavruları gibi bu ''kitsch'in seçtiği öğe ve temalar sömürü içeren duygu yoğunluğuna sahiptir. Bunlar çok tanıdıktır. Yeni bir görüĢ açısı sunmazlar. Bu tür nesneler, insanlarda hüznü, sevinci, güzeli yani var olan duyguları canlandırarak cezbedecektir (ġekil 6).

(41)

22

ġekil 7 ġekil 8

Kitsch, günlük yaĢam içinde var olan çeĢitli araç ve gereçten, dekorasyona, giyiniĢ biçiminden davranıĢ biçiminde, kullanılan dilden, jest ve mimiklere değin uzanmakta olup yaĢamın her kesitinde görülen bir olgu olarak karĢımıza çıkmaktadır. Yani kitsch, bir anlamda 'moda' niteliği de taĢımaktadır (ġekil 8). OluĢum süreci itibari ile, üretildiği döneme iliĢkin rağbet gören özellikleri içermektedir. 'Gibi olmaya' öykünmekten kaynaklanan 'bir örneklik' duygusunun sonucunda bir anda moda oluvermiĢtir; gündemde olan, beğenilen bir sanatçının imajı, saçı, giysileri, hareketleri... Bir anda toplumun büyük kesiminde 'uysa da uymasa da' durumu oluĢturarak kopyalanabilmiĢtir ve bu kopyalamada kendine uyduramama hali artık moda değil 'rüküĢlük'tür elbette. Üretildikleri döneme iliĢkin moda olmuĢ ürünler; plastik çiçekler, üzeri resimli duvar halılar, çiğ renkli manzara resimler, çocuklara verilen isimler, Ģıkırtılı avizeler, perdelere iliĢtirilen kelebeklerin tümüdür (Ġlbeyi Demir, 2009, s. 32) (ġekil 9-10). KiĢi, reklamlarda, dizilerde ya da dergilerde görüp 'moda' olanı kendi tarzına uyarlamadan, yakıĢıp yakıĢmadığına bakmadan aynısını taklit eder. Hatta vitrinlerdeki kombinin kopyasını satın alır. Ne yazık ki bu bize, kolaya kaçan, düĢünmeyen, tüketime dönük insan modelini gösterir.

(42)

23

ġekil 9

Tanyeli'ye göre kitsch, ''göstergeleri anlamlarından yalıtarak meydana gelebileceği gibi, farklı kültürlere ait göstergeleri bir araya getiren sentezleĢmemiĢ karıĢımlar seklinde de belirebiliyor'' (Tanyeli, 1990, s. 106).

(43)

24

Genel beğeni düzeyine göre yapılandırılan, birçok eklentiyle albenisi yükseltilen, amacı, kolay beğenilip pazarda çabuk ve çok tüketilip yerine hızla bir baĢkalarının konması olan kitsch ürünler birbirinin veya bir baĢka ürünün taklidi niteliğindedir. Kitsch ürün, her yerde her an, tüm duyularımıza sızmaya hazır durumdadır (Ġlbeyi Demir, 2009, s. 33). Kitsch ürünlerde; mesaj tek düzedir, aynıdır. Kitsch bunu kavramların içini boĢaltarak yapar. Nihayi amaç; alımlayıcıya, dünyaya yeni bir açıdan bakmanın imkansızlığını aktarmak, nesneleri olabildiğince standart ve Ģematik biçimde göstermek, çağrıĢımlardan mümkün olduğunca uzak kalarak sadece belli bir kavramı en keskin bir biçimde ifade etmektir (GümüĢ, 1996, s. 6). Bir ürünün kitsch olup olmadığı konusunda Calınescu (2010, s. 282)'ın belirttiği üzere ''ürünün saf ticari nedenlerle endüstriyel çoğaltılmasının bilinci, ürünün imgesini kitsch'leĢtirebilir''.

Ġlbeyi Demir (2009)'e göre, Kitsch tasarımların temeli, bir çeĢit yanılsamaya dayanmakta, ilgisiz öğeler arasında yaratılmaya çalıĢılan uyum, düzmece bir mutluluk yanılsamasını temsil etmektedir. Bu durum ne iĢ vereni ne tüketiciyi ilgilendirmemesinin nedeni amacın para kazanmak olmasıdır. Gerçek sanat ürününde olduğu gibi, üzerinde düĢünüp yorumlanabilirlik taĢıyamaz, farklı bir bakıĢ açısı getiremez. Bilinen ve kabul edilenleri tekrarlayıp, o nesneye iliĢkin bilgi ve ilgilerimizi geliĢtirmeyip nesneyi olabildiğince basit sunar. Yani, bize asla bir Ģeyleri çağrıĢtırmak gibi bir amacı yoktur (Ġlbeyi Demir, 2009, s. 34). Bu anlamda bize sahte mutluluklar yaratarak iĢin ticari boyutundan beslenip aklımızı kullanmamızı engelleyip tekdüzelik sağlar. Yardımcı (2001), kitsch'in gerçek sanat eserlerinden beslenmekte olduğunu yalnız gerçek sanattaki estetik yaĢantıyı vermediğini söylemektedir. Estetik yaĢantının sanat eserini sorgulama, değerlendirme, estetik kaygı olarak bakıldığında kitsch ürünlerin farkına varıldığını söylemekte, kitsch ürünlerin tüm kitlelere açık, duygusallığı dolaylı değil doğrudan veren, tüketiciyi yormayan ve vereceğini bir çırpıda verecek biçimde olduğunu belirtmiĢtir.

Kitsch sanat; duygusal doyumun en sığı Ģekline göre üretilmekte ve haz duygusu aynı sığlıkta yeterli gelmektedir. Bu nedenle de alıcıların kitsch sanat ürünü için hissettikleri ilk haz Ģiddetini hemen yitirmekte ve yeni bir kitsch'e yönelinmektedir. Aslında burada haz sözcüğü yerine belki de kısa süreli beğeni demek daha doğru olmakta ve bu da kitsch sanat üretiminin amacına uygun düĢmektedir (Ġlbeyi Demir, 2009, s. 37). Korur (1998, s. 13)'un belirttiği üzere ''kiç, ebedi insan meseleleriyle, biçimi ne olursa olsun, acıklı olan 'insan' olarak adlandırdığımız Ģeyle ilgilidir. Kiç yaĢama hizmet eder ve insana seslenir''.

(44)

25

Kitsch‟e en uyan tema „‟duygusal‟‟ içerikli olanlardır ve en uyan sunum Ģekli ise soyut değil figüratif olandır yada her iki özellikte kitsch nesnelerinde bulunur. Güzel, hoĢ, sevimli figürler resmedilir genelde. Uzun bacaklı atlar ya da kadınlar, hoĢ çiçekler ve ya Ġsviçreli villaları, küçük Ģirin kedi veya köpek yavruları (ġekil 12), duygusallıkla yüklü anne-bebek ya da gözyaĢları içindeki çocuk resimleri gibi örnekleri mevcuttur. Örneğin, tipik bir kitsch ürünü olan „ağlayan çocuk‟ resminde ağlama sinirli ve ya histerik değil, sessizce ve yumuĢakça hıçkırma Ģeklinde olması çocuğa sempati yaratır (ġekil 11). Kitsch „‟ressamının‟‟, gerçekliğin çirkin ve rahatsız edici özelliklerini bırakıp, bizi kolayca baĢa çıkabileceğimiz, bizle özdeĢlenen Ģeylerin olması gerekir (Kulka, 2002, s. 25-26). Amaç 'güzel'si bir ürün ortaya çıkarmaktır, iyi yapıt değil (Ġskender, 1992, s. 16). Bu anlamda genele hitap eden duygular abartılıp hatta sömürülerek insanları kendine çekmektedir. AkaĢ (2003, s. 21)‟a göre ''kitsch alenen duygusaldır, her vakit iki gözü iki çeĢme boynumuza sarılacak kadar duygusaldır''. Kitsch ürünlerinin üretiminde kullanılan nesnelere bakıldığında güzel ve duygusal olduğu; kitsch resimlerin ise figüratif olduğu ve duygunun kiĢiye direkt iletildiği, duygusallığı oluĢturan göstergelerin ise evrensel kabul gören göstergeler olduğu göze çarpmaktadır (Keser, 2005, s. 189).

Şekil

ġekil 22 Guy Laroche beyaz flanelden bir takım      ġekil 23 Dior'un gabardinden yapılmıĢ                                                                                                   modeli
ġekil 25  YeĢil gri taftadan dantellerle süslü Dior modeli     ġekil 26  Dior'dan  bir ceket-etek                                                                                                                  takım
ġekil 29   Tarlazzi'den bej derili Ģık bir elbise            ġekil 30   Tarlazzi'den fantezi toreador                                                                                                      kıyafet
ġekil 38   Christian Dior'un 86 yazı için bir modeli           ġekil 39  Ungaro'dan uzun etekli                                                                                                            bir yaz modeli
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Zeynep Kamil Kad›n ve Çocuk Hastal›klar› E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i, Perinatoloji Klini¤i, ‹stanbul..

[r]

Simülasyon sonucunda hesaplanan nicelikler şunlardır: Perkolasyon eşiği, dinamik üs, “sonsuz” küme ve difüzyon cephesinin ffaktal boyutları, difüzyon cephesi

Three experiments were conducted to evaluate of the developed techniques for uric acid, allantoin and creatinine in Yerli Kara cross-breed cattle on farm at different feeding

1992 yılı, tiyatro çevre­ leri tarafından Muhsin Ertuğrul yılı olarak özel olarak kutlanacak.. t

Plasma vitamin C concentration was significantly decreased in hemodialysis patients compared with healthy subjects, and significantly lowered b y 24% from post-dialysis compared

Elde edilen veriler sonucunda, öğretilebilir zihinsel engelli öğrencilerin tek seçimli renk tercihlerinde sıcak renklerin (kırmızı, turuncu, sarı), soğuk renklere (mavi,

BİR ÖLÜNÜN AKŞAM GEZİNTİSİ Derin ve ıslak gölgem suda ölü yaz dalgalarından biraz incelmiş bana kalırsa bir ölünün deniz kenarıyken ayaklarını