• Sonuç bulunamadı

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR

2.1 POPÜLER KÜLTÜR

2.1.3. Kitsch 'in Ortaya ÇıkıĢı ve Genel Özellikler

Feodal toplumun yıkılmaya baĢlaması ve tüm kültürü ile birlikte dinamizmini yitirmeye geçiĢiyle beraber endüstriyel yaĢama ait modern burjuva toplumunun 19. yüzyılın baĢlarında dikkat çektiği görülmektedir (Erol, 1999, s. 84). Bir tarihsel dönem olarak 19. Yüzyıl, endüstriyel üretimin teknik seri üretime dayalı değiĢim değerini oluĢturan üretimin belirleyici olduğu ve toplumsal kesimlerinin mekanik üretim araçlarına, (fabrika, imalathane, atölye ve benzeri de bunlar arasında sayılabilir) sahip olma ya da o araç ve yapılar karĢısında iĢçi ve benzeri olarak konumlama ile belirginleĢmesi açısından önemlidir (Erol, 1999, s. 89). Keser (2005)'e göre popüler kültürün ürünü olan kitsch‟in ilk örnekleri 19.yy'da ortaya çıkmıĢ ve 20.yy'da da sanat büyük kitlelere açıldığında yaygınlaĢmıĢtır.

Kitsch, ''değersiz nesne'' olarak kullanılmaktadır (Turani, 1995, s. 71). Sanat sözlüğü ise kitsch(kiç) için; seçkinlerin beğenmediği, kitlelerin de kopamadığı sanat tarzı olup seçkin

16

beğeniye hitap edemeyen ama toplumun alt kültüründen insanları etkisi altına almıĢ ve estetik açıdan bayağı değersiz olan ürün ibaresini kullanmıĢtır (Keser, 2005, s. 188).

Kitsch olgusu, 19. Yüzyılda kapitalizmin ve onun yükselen sınıfı burjuvazinin sanatı metalaĢtırma süreciyle, sanatta yaygın beğeni yani popülerleĢtirme getirmesiyle kabalaĢma baĢlatarak bu süreç ile birlikte kendini belli etmiĢtir (Erol, 1999, s. 95). Ġlkyaz (2004)‟a göre kitsch (kiç), toplum bilimsel bir olgudur ve kapitalist düzenin uzantısıdır. Ne yazık ki, kapitalist düzende insanlar tüketim delisi olmuĢ, istediklerine kolay ve hızlı ulaĢabilme isteği, ulaĢamadıklarında ''yaĢayamama'' bilinci ve talep doğrultusunda kalitesiz, taklit ürünler ortaya çıkmıĢtır.

Calınescu (2010) belirttiği üzere, ilk entelektüel tarihçi ve sosyolog Alexis de Tocqueville genel yasa olarak, modern bir demokraside ''tüketici sayısı artarken zengin ve müĢkülpesent tüketicilerin sayısı azalır'' der ve bu genel yasa da hem zanaatçının hem de sanatçının neden ''çok fazla miktarda kusurlu malı ya da sanat nesnesini büyük bir hızla üretmek durumunda kalacağını'' ifade eder.

Bu yüzyılda yaĢanan endüstri devrimi, toprağa bağımlı yasayan insanı topraktan ayırarak kitlelerce endüstri merkezlerine kaydırmıĢ ve insanın sosyal ve kültürel yaĢamını temelden değiĢtirmiĢtir.Hızlı bir göçle kente taĢınan köy yaĢamı, tarım ve kent kültürünü karĢı karĢıya getirmiĢtir. Sanayi ve kentleĢme insanı yaĢadığı ortamı yeni durumlara uydurmasına süre tanımayarak, bir sürü yeni değerler katmıĢ ve böylece beraberinde değiĢen yaĢam biçimi ''beğenileri'' de değiĢtirerek köyden kente geçiĢte meydana gelen tarım kültürü ve kent kültürü yeni, melez bir kültür ortaya çıkarmıĢtır. Temelinde bilimsel, düĢünsel ve sanatsal öğelerin birleĢtiği yaratılar ile tarımsal dönemin geleneklerle beslenen halk sanatı yerini endüstri toplumunun Popüler Kültür olan kitsch'e devretmiĢtir. Makinelerin endüstriye giriĢiyle baĢlayan fabrikasyon üretim; kent kültürü ve bu kültürün ürünleri ile ilk defa gören taĢra insanında, kentte gördüğü eĢsizi değerli ve az bulunan Ģeylerin hiç değilse benzerine sahip olabilme arzusu ve olanağını tanımıĢtır. Fabrikasyon üretiminin hızlı ve kolay üretilebilirlik aynı zamanda maddi değerde beraberinde gelen ucuzluk "benzer ürünler" denilebilecek kitsch nesnelerin yaygınlaĢıp isteğin artmasında büyük rol oynadığı kuĢkusuzdur (Erdoğan, 1996, s. 4-5). Böylece taĢra insanı sosyal sınıflamaları kendince kaldıracak isteğine kavuĢup mutlu olacaktır. Görülen o ki, bu yüzyıla damga vuran Sanayi Devrimi ile meydana gelen endüstrileĢme ve makineleĢme kitsch ürünlerini çoğaltmıĢtır.

17

Chambers (1986)'e göre, kentleĢme aĢamasında hızla içine girilen değiĢik sınıf ve yaĢam farklılaĢmalarının kültürel yansımalarında özellikle 19. yüzyılın sonlarındaki geliĢmelerin etkisi görülmüĢtür. Bu yüzyılın sonunda kitsch'i belirginleĢtiren geliĢmeler ise belirtilen tarihin baĢlarında yapılanmıĢ ve giderek (19. yüzyılın sonlarına doğru) kültürel geliĢmelere daha çok yansımıĢtır. Mesela sanatsal ürünlerdeki pazar nesnesi haline dönüĢüm 19. yüzyılın sonunda artık belirgin olarak ortaya çıkmıĢ, kitsch'in belirginleĢmesi bu koĢullar altında gerçekleĢmiĢtir (Chambers, 1986, s. 106-107). Sanayi ve kentleĢmenin hızı insanların yeni ortamlara,koĢullara ayak uydurmasına fırsat vermemiĢtir bu da insanları arayıĢa yöneltmiĢtir (Madra, 1984, s. 44).

Modernliğin en tipik ürünlerinden biri olan kitsch'in, teknik açıdan karlı olur olmaz ucuz ve ya o kadar ucuz olmayan taklitlerinin çoğaltılması yalnızca piyasayla sınırlıdır. Bu aldatıcı kopyalar ve reprodüksiyonlar talep olduğu sürece vardır. Görülen o ki günümüzde, Michelangelo'nun Musa'sının, farklı büyüklük ve alçıdan gerçek mermere plastikten porselene çeĢitli malzemeden kopyalarla 'ev kullanımına' hazır olması kimseyi ĢaĢırtmamaktadır. Artık insanlar bu baĢyapıtlara sahip olabilir, evlerinin baĢköĢelerine koyup keyfini çıkartabilir (Calınescu, 2010, s. 252). Görülen o ki, bu nesnelerin görevi insanların evlerini süslemek, güzelleĢtirmektir.

Günlük yaĢantımızda teknolojinin sağladığı imkânlar arttıkça bu imkânları kullanan kitlelerde oluĢur. Eğer bu geniĢ kitle, üreticinin çıkarları için kullanılıp nesneler ucuz ve kolay elde edilen gereçlerden üretilmiĢ, yaratıcılık yok olmuĢsa, benzerleriyle yetinmeye itiliyorsa bu insanı yozlaĢmaya iten bir durumdur. Ġnsanların değersiz ama gösteriĢli nesneleri seçmesi 'kötü zevk', 'zevksizlik' olarak belirir bu da batı dillerinde kitsch sözcüğü ile tanımlanır. Oysa bir nesne, estetik amaca dönük, duyarlı ve yaratıcı olmalıdır. Yaratıcılık ise eğitim ve birikimle gelen, sorunlara çözüm sunabilme becerisidir. Kökeninde ise bilimsel, düĢünsel, sanatsal öğelerin birleĢtiği tasarım vardır (Madra, 1984, s. 44).

Sözcük anlamı olarak irdelendiğinde, sanatsal değeri olmayan, göstermelik, bayağı, yoz, rüküĢ gibi adlandırmalar içeren kitsch, çoğunlukla estetik değeri pek olmayan, genel beğeni düzeyine indirgenmiĢ biçimlerin yer aldığı, temel kaygısı sanatsal bir yapıya sahip olmak yerine, sanatsal gibi gösterilen bir etkilemeyle yoğun olarak tüketilmek üzere yapılandırılmıĢ ürünleri adlandırmak için kullanılmaktadır (Ġlbeyi Demir, 2009, s. 18). Bu bağlamda kitsch ürünlerin beliren özelliği, insanlar tarafından kolay beğenilmek, hızlı

18

tüketilmek ve yüzeysel etkilenmektir. Verilen Ģey soyut değil figüratif olmalı, evrensel ve genel beğeniye hitap etmelidir. KiĢi, hiçbir Ģekilde düĢünmeye,sorgulamaya maruz bırakılmamalı sadece ürün ona mutluluk vermeli ve eğlence ürünü olmalıdır (ġekil 1).

ġekil 1

Kitsch kelimesi, Almanca kökenli bir kelimedir (Ersin, 1992; AkaĢ, 2003, s. 20). Ġngilizce “sketch” (taslak) sözcüğünün bozulmuĢu olan kitsch, Münih‟te Ġngiliz ve Amerikalı alıcılar için piyasaya sürülen ucuz resimleri kapsardı. Genel olarak sanatsal değerden yoksun, ucuza satın alınabilecek genel beğeni düzeyi uydurulmuĢ nesneleri dile getirir kitsch (Lukacs, 1988, s. 204). Kitsch, Türk Dil Kurumunun Güzel Sanatlar Sözlüğünde 'özenti' olarak yer almaktadır. Meydan Larousse ise ''zevksizliği, gülünç ve garip denilecek ölçüde abartıya varan eserleri'' tanımlamak için kullanılmaktadır (Yardımcı, 2001, s. 163). Ġlk kez 1860lar ve 1870'ler de Münihli galeri sahipleri tarafından ve yine Münihli ressamlarca özellikle ucuz, değersiz ve niteliksiz sanatsal ürünler için kullanılan kitsch'in, bugün çoğu yerde bu ilk kullanımında taĢıdığı anlam etrafında düĢünüldüğü görülmektedir (Erol, 1999, s. 87). Kitsch, yirminci yüzyılın ilk on yıllarında uluslararası bir terim olmuĢtur (Calınescu, 2010, s. 260).

Estetik etki yaratmayan ama genel beğeni düzeyine göre üretilmiĢ plastik sanat ürünlerinin genel adı olarak kitsch, çoğunlukla ucuz zevkleri gideren ve sanat olma iddiası taĢıyan

19

ürünler için kullanılmaktadır (Aytaç, 1993, s. 73). GümüĢlü (1995)'ye göre kitsch kavramı, genelde, sanatsal değeri olmayan; ucuza satın alınabilen ama bu arada genel beğeni düzeyini uydurulmuĢ ürünleri içine alır. GümüĢlü (1996)'nün bir baĢka ifadesinde ise, sanat ürünleri için kullanılan kitsch'in sözcük anlamının pislik, çer-çöp, süprüntü kelimelerini karĢıladığı, tekelci kapitalizmdeki insanın kültürel ihtiyacını giderdiği sanılan ve bu anlamda sanılan Ģey'in yeniden, tekrar üretilip piyasaya sürülen sanat ürününün estetik görüngüsüdür. Pekdemir (2003) kitsch'i artistik değer, ifadeci güç ve özgürlük, yenilik yoksunu olarak tanımlamıĢtır (ġekil 2).

ġekil 2 ġekil 3

Bu bağlamda Calınescu (2010) kitsch kavramının alenen taklit, kandırma, sahtekarlığı merkeze aldığını söylemektedir. Ona göre, piyasada arz ve talebe göre satılıp alınabilen 'güzellik', parasal ölçütlere indirgendiğinde basit ve kolay bir hal almaktadır. Bu, aldatıcı bir güzelliktir. Aynı zamanda Calınescu, kitsch'in sadece ucuz taklitler, gösteriĢsiz dinsel sanat nesneleri, kaba hediyelik eĢya ve müstehcen antikalar olarak değil orta sınıfın belli olmayan güzellik ideali, üretim ve tüketimde etkili olan bu ideali elinde tutma ve memnun etme gücünü de elinde bulundurduğuna değinmiĢtir (ġekil 3).

Kitsch günümüz dünyasında beğeni sorununa bir değinme Ģeklidir. Bir tür iyimser yorum olarak, bir sanat yapıtından bir masa örtüsü motifine kadar her Ģeyde haz alınmasını içermektedir. Her Ģeyin kolaylıkla ulaĢılabilen bir estetiğe indirgenmesidir kitsch (Yula,

20

1993, s. 94). Madra (1984)'ya göre, kitsch tümüyle yok edilemezken toplumsal bir zevk ortamı yaratılarak kiĢisel beğeniler bir kenara itilip, toplumu güzelduyu yönünde ilerletip ortak değer yargısına varılmalı; tüketim nesnelerinin tasarım öğeleriyle üretilip, iĢlevsel ve estetik olmaları, 'klasik' özellik kazanan nesnelerin tanınıp geleneksel nesnelerde özgün iĢlev ve hammaddenin yitirilmemesi zevk ortamının yaratımına katkıda bulunulmalıdır. Kitsch ve kitsch ürünler, özellikle 20.yüzyılda üretilen çeĢitli nesnelerin büyük kitlelere ulaĢtırılmasıyla ortaya çıkmıĢtır. Temelde genel beğeni ve zevke hitap eden-orta sınıf çoğunluğa- (en az üreten ama en çok tüketen çoğunluğu etkilemek amacıyla) bir „az eğitimli- orta sınıf‟ kültürüdür ve „ucuz‟ olan, herkesin ulaĢabileceği ve satın alabileceğidir. Gerçeğini alma ihtimali yoksa -hem eğitimsel hem de ekonomik olarak- „gibi‟sine „alınabilirlik‟ imkânı vermektedir. Her beğeni, her zevk durumunu benimseyip düĢünerek, tüm beğeni fakirliklerini de içine alarak, resimden mimarlığa heykelden endüstri tasarımına, grafiğe tüm çeĢitlemelerde yeni „rüküĢ‟lükler ortaya çıkarmaktadır (ġekil 5). 20.yüzyıl kötüyü bir kenara itmeyip, arz-talep iliĢkisini önemsemiĢ ve onuda tanımlayarak sanat alanı içine almıĢtır. Bu yeni sanat alanı kitsch'in ta kendisidir belkide. Kitsch'in ticari olarak varlık nedeninde parasal değerler ölçüt alınırken kültürel varlık nedeninde ise eğitim ve kültür ölçüt alınmalıdır (Ġlbeyi Demir, 2009, s. 23-25). Eğitim ve kültür kendini her yerde belli eder. Ġzlediğimiz filmlerden tutun,giyinme tarzımızda, okuduğumuz kitaplardan konuĢmamızda, eğlence anlayıĢımızdan girdiğimiz ortamlarda, ilgilerimizde, değerlerimizde her yerde vardır. Eğitimsiz toplumlar, düĢünme gerektirmeyen sadece boĢa vakit kaybı olan, herkesin anlayacağı, anlamak için çaba gerektirmeyen, eğlence içerikli, değer taĢımayan; diziler, kadın programları, magazin programları vs. izlemekte onlara gülmektedir.

21

Çoğunlukla eğitimi az olup kent kökenli olmayan, düĢük gelirli kesimlerce oluĢan kitsch biçim anlayıĢı ve beğeni eğilimi; hediyelik süs eĢyaları, taĢıma araçlarının çeĢitli yerlerinde karĢılaĢılan süsleme biçimleri, röprodüksiyon poster, resim vb. ürünler, çeĢitli ev eĢyalarında görülen biçimsel uygulamalar, plastik ürünler gibi alanlarda kendini göstermiĢtir (Ġlbeyi Demir, 2009, s. 31). KiĢi, bu ürünleri evinin en güzel yerine zevkle koyarak mutlu olacak kitsch eğlence görevi üstlenecektir (ġekil 4).

ġekil 5 ġekil 6

Pekdemir (2003)'e göre gözyaĢlarıyla çocuk, bebekleriyle anneler, cezbedici göz ve Ģehvetli dudaklar, uzun bacaklı kadın figürleri, sevimli kedi yavruları gibi bu ''kitsch'in seçtiği öğe ve temalar sömürü içeren duygu yoğunluğuna sahiptir. Bunlar çok tanıdıktır. Yeni bir görüĢ açısı sunmazlar. Bu tür nesneler, insanlarda hüznü, sevinci, güzeli yani var olan duyguları canlandırarak cezbedecektir (ġekil 6).

22

ġekil 7 ġekil 8

Kitsch, günlük yaĢam içinde var olan çeĢitli araç ve gereçten, dekorasyona, giyiniĢ biçiminden davranıĢ biçiminde, kullanılan dilden, jest ve mimiklere değin uzanmakta olup yaĢamın her kesitinde görülen bir olgu olarak karĢımıza çıkmaktadır. Yani kitsch, bir anlamda 'moda' niteliği de taĢımaktadır (ġekil 8). OluĢum süreci itibari ile, üretildiği döneme iliĢkin rağbet gören özellikleri içermektedir. 'Gibi olmaya' öykünmekten kaynaklanan 'bir örneklik' duygusunun sonucunda bir anda moda oluvermiĢtir; gündemde olan, beğenilen bir sanatçının imajı, saçı, giysileri, hareketleri... Bir anda toplumun büyük kesiminde 'uysa da uymasa da' durumu oluĢturarak kopyalanabilmiĢtir ve bu kopyalamada kendine uyduramama hali artık moda değil 'rüküĢlük'tür elbette. Üretildikleri döneme iliĢkin moda olmuĢ ürünler; plastik çiçekler, üzeri resimli duvar halılar, çiğ renkli manzara resimler, çocuklara verilen isimler, Ģıkırtılı avizeler, perdelere iliĢtirilen kelebeklerin tümüdür (Ġlbeyi Demir, 2009, s. 32) (ġekil 9-10). KiĢi, reklamlarda, dizilerde ya da dergilerde görüp 'moda' olanı kendi tarzına uyarlamadan, yakıĢıp yakıĢmadığına bakmadan aynısını taklit eder. Hatta vitrinlerdeki kombinin kopyasını satın alır. Ne yazık ki bu bize, kolaya kaçan, düĢünmeyen, tüketime dönük insan modelini gösterir.

23

ġekil 9

Tanyeli'ye göre kitsch, ''göstergeleri anlamlarından yalıtarak meydana gelebileceği gibi, farklı kültürlere ait göstergeleri bir araya getiren sentezleĢmemiĢ karıĢımlar seklinde de belirebiliyor'' (Tanyeli, 1990, s. 106).

24

Genel beğeni düzeyine göre yapılandırılan, birçok eklentiyle albenisi yükseltilen, amacı, kolay beğenilip pazarda çabuk ve çok tüketilip yerine hızla bir baĢkalarının konması olan kitsch ürünler birbirinin veya bir baĢka ürünün taklidi niteliğindedir. Kitsch ürün, her yerde her an, tüm duyularımıza sızmaya hazır durumdadır (Ġlbeyi Demir, 2009, s. 33). Kitsch ürünlerde; mesaj tek düzedir, aynıdır. Kitsch bunu kavramların içini boĢaltarak yapar. Nihayi amaç; alımlayıcıya, dünyaya yeni bir açıdan bakmanın imkansızlığını aktarmak, nesneleri olabildiğince standart ve Ģematik biçimde göstermek, çağrıĢımlardan mümkün olduğunca uzak kalarak sadece belli bir kavramı en keskin bir biçimde ifade etmektir (GümüĢ, 1996, s. 6). Bir ürünün kitsch olup olmadığı konusunda Calınescu (2010, s. 282)'ın belirttiği üzere ''ürünün saf ticari nedenlerle endüstriyel çoğaltılmasının bilinci, ürünün imgesini kitsch'leĢtirebilir''.

Ġlbeyi Demir (2009)'e göre, Kitsch tasarımların temeli, bir çeĢit yanılsamaya dayanmakta, ilgisiz öğeler arasında yaratılmaya çalıĢılan uyum, düzmece bir mutluluk yanılsamasını temsil etmektedir. Bu durum ne iĢ vereni ne tüketiciyi ilgilendirmemesinin nedeni amacın para kazanmak olmasıdır. Gerçek sanat ürününde olduğu gibi, üzerinde düĢünüp yorumlanabilirlik taĢıyamaz, farklı bir bakıĢ açısı getiremez. Bilinen ve kabul edilenleri tekrarlayıp, o nesneye iliĢkin bilgi ve ilgilerimizi geliĢtirmeyip nesneyi olabildiğince basit sunar. Yani, bize asla bir Ģeyleri çağrıĢtırmak gibi bir amacı yoktur (Ġlbeyi Demir, 2009, s. 34). Bu anlamda bize sahte mutluluklar yaratarak iĢin ticari boyutundan beslenip aklımızı kullanmamızı engelleyip tekdüzelik sağlar. Yardımcı (2001), kitsch'in gerçek sanat eserlerinden beslenmekte olduğunu yalnız gerçek sanattaki estetik yaĢantıyı vermediğini söylemektedir. Estetik yaĢantının sanat eserini sorgulama, değerlendirme, estetik kaygı olarak bakıldığında kitsch ürünlerin farkına varıldığını söylemekte, kitsch ürünlerin tüm kitlelere açık, duygusallığı dolaylı değil doğrudan veren, tüketiciyi yormayan ve vereceğini bir çırpıda verecek biçimde olduğunu belirtmiĢtir.

Kitsch sanat; duygusal doyumun en sığı Ģekline göre üretilmekte ve haz duygusu aynı sığlıkta yeterli gelmektedir. Bu nedenle de alıcıların kitsch sanat ürünü için hissettikleri ilk haz Ģiddetini hemen yitirmekte ve yeni bir kitsch'e yönelinmektedir. Aslında burada haz sözcüğü yerine belki de kısa süreli beğeni demek daha doğru olmakta ve bu da kitsch sanat üretiminin amacına uygun düĢmektedir (Ġlbeyi Demir, 2009, s. 37). Korur (1998, s. 13)'un belirttiği üzere ''kiç, ebedi insan meseleleriyle, biçimi ne olursa olsun, acıklı olan 'insan' olarak adlandırdığımız Ģeyle ilgilidir. Kiç yaĢama hizmet eder ve insana seslenir''.

25

Kitsch‟e en uyan tema „‟duygusal‟‟ içerikli olanlardır ve en uyan sunum Ģekli ise soyut değil figüratif olandır yada her iki özellikte kitsch nesnelerinde bulunur. Güzel, hoĢ, sevimli figürler resmedilir genelde. Uzun bacaklı atlar ya da kadınlar, hoĢ çiçekler ve ya Ġsviçreli villaları, küçük Ģirin kedi veya köpek yavruları (ġekil 12), duygusallıkla yüklü anne-bebek ya da gözyaĢları içindeki çocuk resimleri gibi örnekleri mevcuttur. Örneğin, tipik bir kitsch ürünü olan „ağlayan çocuk‟ resminde ağlama sinirli ve ya histerik değil, sessizce ve yumuĢakça hıçkırma Ģeklinde olması çocuğa sempati yaratır (ġekil 11). Kitsch „‟ressamının‟‟, gerçekliğin çirkin ve rahatsız edici özelliklerini bırakıp, bizi kolayca baĢa çıkabileceğimiz, bizle özdeĢlenen Ģeylerin olması gerekir (Kulka, 2002, s. 25-26). Amaç 'güzel'si bir ürün ortaya çıkarmaktır, iyi yapıt değil (Ġskender, 1992, s. 16). Bu anlamda genele hitap eden duygular abartılıp hatta sömürülerek insanları kendine çekmektedir. AkaĢ (2003, s. 21)‟a göre ''kitsch alenen duygusaldır, her vakit iki gözü iki çeĢme boynumuza sarılacak kadar duygusaldır''. Kitsch ürünlerinin üretiminde kullanılan nesnelere bakıldığında güzel ve duygusal olduğu; kitsch resimlerin ise figüratif olduğu ve duygunun kiĢiye direkt iletildiği, duygusallığı oluĢturan göstergelerin ise evrensel kabul gören göstergeler olduğu göze çarpmaktadır (Keser, 2005, s. 189).

26

Bir Ģeyin olduğundan daha farklı bir malzeme ile veya asıl iĢlevi dıĢında ilgisiz, abartılı, alıĢılmadık biçim ve ya kullanımda iken 'cazibe ve merak' merkezi haline getirmek kitsch olgusunun önemli meziyetlerindendir. Örneğin; kedi biçimiyle çaydanlık, Eyfel Kulesi biçimiyle kahve değirmeni, boyanıp eĢya ya da kolye haline gelen deniz kabukları kitsch örnekleri arasındadır (Ġskender, 1992, s. 14).

Benjamin'e göre, aslında sanat yapıtı her zaman yeniden üretilebilir olmaktadır. Ġnsanların yapmıĢ oldukları, her zaman insanlarca yeniden yapılabilmiĢtir. Öğrenciler sanat alanında alıĢtırma maksadıyla, ustalar yapıtlarının yaygınlaĢmasını sağlamak için ve nihayet üçüncü kiĢiler de kazanç amacıyla bu türden sonradan çalıĢmaları gerçekleĢtirmiĢlerdir (Benjamin, 1995, s. 46). Ekonomik kaygıyla oluĢturulan ticari yönü ağır basan çalıĢmalar genel beğeni düzeyine hitap edip değer kaybı yaĢayarak kitsch'leĢmiĢtir.

Kitsch; bir çeĢit özenmenin ve anlaĢılmadığı için ulaĢamamanın öfkesiyle fabrikasyon kopyalar, alçıdan venüsler, çirkin, barok taklidi mobilyalar üretilmekte, naif resimle ilgisi olmayan kaba ve çiğ renklerle bezenmiĢ resimler duvarları süslemektedir (Ġlbeyi Demir, 2009, s. 38-39). Kitsch, içinde yer aldığı dönemin kültürü ile benimsenip serpilmez; modası geçmiĢ düĢünce ve biçimlerden yozlaĢmıĢ ideolojilere kadar bulunduğu zaman diliminde çöpe atılan ne varsa onları kemirir; çöplükten otlanan bir asalaktır (Ergüven, 1992, s. 29). Dastarlı (2007)'ya göre kitsch, hazır kalıpların içinden tekrarlara dayalı olması sebebiyle, hayat kaidelerinin tekrarından baĢka bir Ģey olamamıĢtır.

Kitsch‟i nasıl kullansakta nasıl sınıflandırsakta, hep estetik yetersizlik anlamını içerir.Bu tür yetersizlik nesnelerin malzeme, Ģekil, büyüklük vb. biçimsel niteliklerinde kendini gösterir. Bir bibelot boyutuna indirgenmiĢ bir Yunan heykeli bunun bir örneğidir. Yanlız „estetik yetersizliğin‟ çok daha geniĢ bir anlamı olup kitsch gibi görünmeyen nesnelerinde bileĢimleri ya da düzenlemeleriyle bağlantı kurulabilir. Mesela, bir milyonerin evinde asılı duran gerçek bir Rembrandt muhakkak kitsch olur. Yani büyük sanatın basit bir gösteriĢ dekorasyonu olarak kullanımı olarak zenginlik simgesi olarak sergilenen bu estetik nesne kendisi kitsch olmazken, onun rolü kitsch dünyasında yer alır (Calınescu, 2010, s. 262). Bu bağlamda, mütevazi kitsch'in yanı sıra zenginlerin gösteriĢ yaptığı kitsch'in varlığını da kabul etmek gerekir. Yani, ucuz ya da pahalı farketmeyen, sosyoloji ve psikolojik yönden bir yaĢam üslubu; burjuvazi ya da orta sınıfın yaĢam üslubu olan kitsch, hem üst hem de alt sınıfta bulunanları kendine çekebilir. Toplumlarda ekonomik refahın arttığı ve boĢ vakti çok olan insanların çoğaldığı ölçüde bu durum artar (Calınescu, 2010, s. 269).

27

Kitsch denince akla gelen ilk isim olan Jeff Koons, borsacıyken sanatçı olmaya karar vermiĢtir. Kent meydanlarında basit ve göz alıcı malzemelerle yaptığı büyük köpekleri ve ya diğer çalıĢmaları kitschin belirgin örnekleridir (ġekil 13). Kitsch üreten sanatçıların sıkça kullandığı malzeme olan, 20.yüzyılın en ucuz, her Ģekle giren buluĢu, petrol artığı plastik öne çıkmaktadır (Dastarlı, 2007, s. 15).

ġekil 13 Jeff Koons ''Micheal Jackson ve Maymunu Bubbles''

Ġleri endüstriyel evrede yaygınlık kazanan kitsch, öncelikle bir toplumda sanayileĢmenin yeni olması halinde meydana gelen kültürel değiĢimlerin getirdiği çok hızlı kentleĢme ve buna bağlı olarak giderek çoğalan kültürler arası iliĢki içinde kendini göstermiĢtir. GeniĢ anlamda yerleĢik kültürün, diğer bir ifadeyle kentlerde eskiden beri var olmuĢ ve kendi

Benzer Belgeler