• Sonuç bulunamadı

Bir aşk öyküsü:Zsa Zsa Gabor, Burhan Belge ve...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir aşk öyküsü:Zsa Zsa Gabor, Burhan Belge ve..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Burhan Belge

^ Ü n l ü yıldız Zsa Zsa Gabor'la nasıl

tanışıp evlendiklerini Yassıada'da tüm

ayrıntılarıyla bana anlatan Burhan

Belge, sözünün sonunda , «Ne dersin,

fena mı yapmışım?» diye sordu

Zsa Zsa Gabor

Zsa Zsa

G

Burhan Belge ve...

B IR ASK

ÖYKÜSÜ

AZAR Burhan Belge Muğ­ la milletvekiliydi.

Yakından tanıyınca Bel- g e’yi sevmemek, beğenmemek mümkün değildi.

Gazi ile Amiral Brisiol arasında tercümanlık yapan Belge, müter­ cim olarak Çankaya’ya yerleşmiş­ ti. İnönü devrinde basın-yayın müşaviri, radyoda görevli, daha sonra da Menderes’in güvendiği kişi olmuştu. Belge’yi iyice tanı­ mayanlar, öna, her devrin adamı gözüyle, biraz da güvensizlikle bakarlardı. Halbuki temiz kalbli, bilgili, onurlu bir insandı.

Zsa Zsa Gabor'la

i

evlilik öyküsü

Bir çeşni olsun diye, Belge’den dinlediğim kadarıyla Zsa Zsa Gabor’la evlilik hikâyesini onun ağzından nakledeyim:

“1935’lerde basın-yayın müşa­ viriydim. Bekârdım. Hitler yeni zuhur etmişti. İncelemeler yap­ mak üzere Almanya’ya gönderil­ dim. B ir gün Münih’te büyük bir otelin lobisinde oturuyordum. Y a­ nımdan bir anne-kız geçti. Kız çok güzeldi. Kıza dönerek:

“ —Fraulein, siz herhalde Lilian H arvey’sin iz” diye takıldım . Anne-kız memnun, gülüştüler. Asansöre binerek odalarına çıktı­ lar. Almanya seyahati son buldu. Trenle yurda dönüyorum. Peşte’de trenden indim. Kızkardeşime bir hediye almak için, süs eşyası satan küçük bir dükkâna uğradım. Al­ dığım eşyanın parasını ödemek için kasaya yaklaştım. Kasiyer kız gülerek:

“ —Burada da beni Lilian Har- vey’e benzetiyor musunuz?” diye sormaz mı?

Konuştuk, arkadaş olduk. Kız, illâ Peşte’de birkaç gün kahnrz. Annem de sizden hoşlanacak diye ısrar etti. Ben de dayanamadım, kaldım. Kız, Zsa Zsa idi. Evlerine gittik. Babasıyla, annesiyle tanış­ tık. Ailenin reisi gerçekte anne idi. Zsa Zsa’nın Magda ve Eva adlı, hepsi birbirinden güzel iki kızkar- deşi daha vardı.

Zsa Zsa, Marguerite adası dahil Budapeşte’yi bir bir geddirdi. An­ nesi, o günlerin ünlü oteli Tuna Palas’ta beni “Beş Çayı”na davet etti. Masamıza dostlarını, bu arada bir dedikodu yazarını da davet etmeyi unutmamış. Misa­ firlere "Türk Diplomatı” olarak takdim edildim. İtibar, ilgi tümen

tümen.

Son gün Zsa Zsa ile metroya bindik. Yolculuk biterken Zsa Zsa bana dönerek:

—Niçin beni öpmüyorsunuz? Peşte’de genç kızlar erkek arka­ daşlarım metroya götürmüşlerse, bu öpüşmeye davet demektir, demişti.

Ankara’ya döndüm. Kızla mek­ tuplaşıyorduk. Mektuplarından birinde “Bu yıl Viyana Konser- vatuvarını bitiriyorum. Mezuniyet balosunda giyecek elbisem yok. Tuvalet almak için bana ihtiyacım olan parayı gönderebilir misiniz?” diyordu. İsteğini hemen yerine getirdim.

Sonraları Gabor ailesi beni damat adayı olarak ülkelerine davet ettiler. Doğrusu hayır diye­ mezdim. Evlendik. Ne dersin, fena mı yapmışım?”

Belge, Menderes’in özel çevresi­ ne dahildi, iç ve dış gezilerde Men­ deres’in yanından ayrılm azdı. Belge bu fırsatları, gittiği her kent veya ülkenin mutfağını incelemek­ le, meşhur yemeklerini araştır­ makla değerlendirir, çeşnilerine bakarmış.

Menderes’in zaman zaman, Bel­ ge’nin, kafileden, yemekle ilgili hu­ suslar için ayrılmasını hoş karşıla­ madığı, polisleriyle aratıp buldur­ duğu vâki.

Bir gün Belge’ye, "Menderes’in size düşkünlüğünün sebebi nedir” diye sormuştum.

“Tiryakilik” cevabını verdi ve ekledi:

— “Menderes sabahleyin yata­ ğından kalkınca, önce kahvesini söyler, sonra beni çağırtır.”

Belge “gourmet” bir zat idi. Gelişmiş bir mutfağın, bir milletin medenî seviyesini gösteren ciddî bir delil olduğunu söylerdi. Yük­ sek Adalet Divanı’nın hakkında vereceği kararı hiçbir zaman

umursamadı.

Belge’nin bir gün, sanki huzur­ daymış gibicesine, nöbetçi teğ­ mene yaklaşıp ricada bulunduğunu şaşarak seyrediyordum. Yanımıza dönünce, “mesele nedir?” diye sor­ dum.

— “Teğmenimden akşam ye­ meği için bir baş kuru soğan te­ minine delâlet buyurmalarını istir­ ham eyliyordum. Biliyorsun, her gün yemekte kuru fasulye veriyor­ lar. Fasulye de kuru soğansız yen­ miyor k i...”

Malvarlığı

beyannamesi

Adada bizden m alvarlığım ız hakkında beyanname istemişlerdi. Amaç, siyasî nüfuzumuzu kulla­ narak menfaat sağlayıp sağlama­ dığımızın tesbiti idi. Verilen be­ yannameleri hepimiz dikkat ve itina ile doldurduk. Burhan Bel­ ge’nin mal beyanı çok ilginçti. Taşınır-taşınmaz hiçbir malı ve parası yoktu. Bomboş verilen be­ yanname, yapılan incelemeler so­ nunda, doğruluğu anlaşılarak onaylanmış, netice kendisine bil­ dirilmişti. Belge, adada para sı­ kıntısı çekiyordu. Belge’ye, kız- kardeşi Leman Karaosmanoğlu (Yakup Kadri Karaosmanoğlu’- nun eşi) her ay 160 lira gön­ deriyordu. Ama bu yeterli olamı­ yordu.

Bir gün Belge’ye:

“Beyefendi, ömrünüz Atatürk, İnönü ve Menderes’in yanında geç­ ti. Biraz da ileriyi düşünerek varlık edinseydiniz olmaz mıydı?” diye sormuştum. Belge, bu sorunun ce­ vabım, neden sonra, sigara ağız­ lığını kaybedip de uzun aramalar­ dan sonra bulduğu bir sırada verdi. Olay şöyle cereyan etmişti:

Belge, sigarasını işportacılardan iki buçuk liraya alınabilen bir ağız­ lıkla içerdi. Bir gün yanımıza büyük bir telâş ve üzüntü ile gele­ rek bizlere, “Sormayın çocuklar! Ağızlığımı kaybettim. Ben şimdi ne yapacağım?” diye dert yandı.

İlgilendik. Ranzanın altında yi­ tiği bulduk, kendisine verdik. Bel­ ge çok memnun oldu ve rahatladı. Sonra bana dönerek şöyle dedi:

— “Ne kadar mal canlısı bir adam olduğumu gördün. Ağızlığım kaybolunca bile telâşlandım ve üzüldüm. Şayet malım olsaydı, şimdi onları elimden alacaklar kor­ kusuyla canımdan olurdum. Böyle- si daha iy i...”

r— YARIN:

-GENERAL TAHSİN YAZICI

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

1-) Yapılan korelasyon analizi sonucu kurumların kuruluş yılları ile özel eğitim ve öğretim kurumlarının markalaşma düzeyleri arasında anlamlı bir farklılaşma

Hemşirelerin işten ayrılma niyeti ile ücret, kuruma bağlılık, iş doyumu ve çalışma ortamı ölçeği tüm alt boyutları arasında negatif yönde, iş yükü ile

Cumhuriyet dönemi Türk res­ minin figür geleneğine bağlı ilk kuşak ressamları arasında yer alan Ali Avni Çelebi’nin sergisi Tem Sanat Galerisi’nde

(1984) araştırmasında süreğen rahatsızlığı olan engelli çalışanlar ile ortopedik engelli çalışanlara göre görme engelli ve zihinsel engelli çalışanların daha

6360 SK ile kırsal alanlara hizmet götüren yerel yönetimler arasında yer alan Ġl Özel Ġdarelerinin sahip olduğu yetkiler ile birçok sorununu çözüme kavuĢturabilen

Logos Pathos Ethos Döneme ait Reklam ve ilanlarda kullanılan konut normları Mekân Mekân, Mimari özellik Mekân, Mimari özellik Mekân, Mimari özellik, Lokasyon

Dirlik, O., 2013, 3-Bromofenil Boronik Asit Molekülünün Moleküler Yapı Parametreleri ve Titreşim Frekanslarına Çözücü Etkisinin Deneysel ve Teorik Olarak

Türkiye'nin dünya üzerindeki siyasi sosyal ekonomik ve askeri açıdan önemini kavratmak görevi daha çok coğrafya dersinin ve coğrafya öğretmenlerinin ilgi alanı olması