• Sonuç bulunamadı

İlköğretim 4. sınıf sosyal bilgiler dersinde kullanılan problem çözme teknikleri ve etkinlikleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İlköğretim 4. sınıf sosyal bilgiler dersinde kullanılan problem çözme teknikleri ve etkinlikleri"

Copied!
142
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ABD

İLKÖĞRETİM 4. SINIF

SOSYAL BİLGİLER DERSİNDE KULLANILAN

PROBLEM ÇÖZME TEKNİKLERİ VE ETKİNLİKLERİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

Yrd. Doç. Dr. Gülmisal EMİROĞLU

HAZIRLAYAN

Lale ULUÇAMLIBEL 064214021014

(2)
(3)
(4)
(5)

ÖZET

Bu çalışmanın amacı, İlköğretim 4. sınıf Sosyal Bilgiler dersi “İnsanlar ve Yönetim” ünitesinde kullanılan problem çözme teknik ve etkinliklerinin öğrencilerin öğrenme düzeyleri üzerindeki etkilerini belirlemektir.

Deneysel metodun kullanıldığı bu araştırma, öntest-sontest kontrol gruplu deneme modeline göre desenlenmiştir. Araştırmanın evreni Konya ili merkezinde bulunan Aynur Kasabalı İlköğretim Okulunun dördüncü sınıflarından yansız seçimle belirlenen iki şubeden toplam 48 öğrenci oluşturmaktadır. Bu şubelerden biri deney diğeri kontrol grubu olarak seçilmiştir. Araştırmada “İnsanlar ve Yönetim” ünitesinin öğretimi, deney grubunda problem çözme etkinliklerine, kontrol grubunda tek yönlü iletişimin egemen olduğu öğretmen merkezli, genellikle anlatım yöntemine dayalı olarak gerçekleştirilmiştir.

Araştırmada verileri toplamak amacıyla ünite ile ilgili olarak hazırlanan 23 bilgi, 10 kavrama, 1analiz ve 1sentez ve 1 değerlendirme düzeyinde olmak üzere toplam 36 soruluk “İnsanlar ve Yönetim” ünitesi başarı testi öğretimin başında ve sonunda deneklere uygulanmıştır. Verilerin analizinde ortalama, standart sapma(ss) ve t–testi tekniği kullanılmıştır.

İstatistikî analizler Excel ve SPSS 10,0 proğramında gerçekleştirilmiştir. Sonuçların yorumlanmasında 0,5 anlamlılık düzeyi kabul edilmiştir.

Araştırmada ulaşılan sonuçlar şöyle özetlenebilir:

1- Deney grubu öğrencileri uygulama sonunda kontrol grubu öğrencilerinden daha başarılı olmuşlardır.

2- Uygulama sonunda deney grubu öğrencilerinin kontrol grubu öğrencilerinden daha başarılı olmasında problem çözme teknikleri ile öğretimin etkisinin olduğu tespit edilmiştir.

(6)

ABSTRACT

The aim of this study is to determine the effects and techniques of problem solving that have been used in unit the “Human and Management” of the 4rd grade of Social Science lesson in Primary Schools.

Experimental Method has been used this investigation study and has been figured according to the pretest-final test controlled group test method. Totally 48 students of Aynur Kasabalı Primary school stated in Konya Centrum 4rd grade of two classes chosen as neutral election took place. One of these classes has been chosen as an experimental group and the other as a central group. In the investigation the teaching of the “Human and Management” unit has been realized as problem solving techniques in experimental groups and expression method in control groups here there is teacher based one way communication. In this investigation, in order to collect data regarding the unit, 23 information, 10 insight, 1 analyssi, and 1 synthesis and evaluation level 1 a total of 36 questions which the “Human and Management” unit achievement test at the beginning and the end of the academic year have been apllied. In data analysis, mean standard deviation and t-test technique were used.

Statistical analysis was carried out in excel and SPSS 10,0 program. In interpretation of results, the 0,5 significance level has been accepted.

Summary

1. Experimental Group students at the end of the application were more successful than the control group students.

2. It has been found out that the problem solving techniques and education had an important role in the success of experimental group rather than control groups students.

(7)

ÖNSÖZ

Sosyal Bilgiler dersi, ülkemizde yıllarca Sosyal Bilimlerin basitleştirilmesinden, Tarih, Coğrafya ve Vatandaşlık Bilgisi gibi derslerinin bir araya gelmesinden ibaret olarak algılana gelmiştir. Ancak son yıllarda bu bakış açısı değişmeye başlamıştır. Sosyal Bilgiler dersinin temel özelliklerini dikkate alarak duruma daha geniş bir perspektiften bakma diye adlandırabileceğimiz bu değişme, yurt dışındaki gelişmeler kadar ülkemizin sosyal gerçeklerine dayanırsa daha sağlıklı olacaktır.

Ülkemizde Sosyal Bilgiler dersini daha etkili ve verimli hale getirme çabası öğretim sürecinin tüm aşamalarında gerçekleştirilmelidir. Bu aşamalardan biri olan “eğitim durumları”nda işe koşulan öğretim yöntem ve teknikleri konusunda da Sosyal Bilgiler dersine özgü gelişmeleri takip etmek ve bunları eğitim durumlarımıza adapte etmek için uygulamalar yapmak önem arz etmektedir.

Bu araştırma, Sosyal Bilgiler öğretiminde problem çözme tekniklerinin öğrencilerin öğrenme düzeylerine etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmanın Sosyal Bilgiler öğretiminde başarının artırılması için gereken önlemler konusunda, ilköğretim okullarındaki mevcut uygulamalara ışık tutması beklenmektedir.

Bu çalışmada, elde edilen verilerle, Sosyal Bilgiler dersinde problem çözme metodunun doğru olarak anlaşılmasına ve sağlıklı bir şekilde uygulanabilmesine ve öğrenme-öğretme sürecini daha etkili kılma amacına yönelik çalışmalara katkı getirmesi ümit edilmektedir.

Araştırmanın her aşamasında görüş ve önerilerinden yararlandığım, yardım ve desteklerini esirgemeyen danışman hocam Yrd. Doç. Dr. Gülmisal EMİROĞLU’na teşekkürü bir borç bilirim.

Araştırmanın uygulama sürecinde yardım ve desteklerini esirgemeyen Aynur Kasabalı İlköğretim Okulu müdürü Muharrem ŞEN’e ve 4/A sınıfı öğretmeni meslektaşım Ramazan AÇIKGÖZ’e içtenlikle teşekkür ederim.

Desteğini her zaman hissettiğim eşim Mevlüt ULUÇAMLIBEL’e ve aileme sonsuz şükranlarımı ve sevgilerimi sunarım.

(8)

İÇİNDEKİLER

ÖZET ...iii

ABSTRACT...iv

ÖNSÖZ ...v

İÇİNDEKİLER ...ix

ŞEKİLLER LİSTESİ ...ix

TABLOLAR LİSTESİ...x

GİRİŞ ...1

1.Araştırmanın Amacı ve Önemi ...1

2.Araştırmanın Muhtevası ve Sınırlılıkları ...4

3.Araştırmanın Metodu...4

3.1.Evren ve Örneklem ...5

3.2.Veri Toplama Tekniği...6

3.3.Verilerin Analizi ve Kullanılan İstatistikler...7

4.Sayıltılar...7

5.Kavramlar ...7

6.İlgili Araştırmalar ...7

BÖLÜM I...14

SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİ ve PROBLEM ÇÖZME METODU ...14

1. Sosyal Bilgiler Öğretimine Genel Bir Bakış...14

1.1. Sosyal Bilgiler Öğretiminde Muhtelif Yaklaşımlar...16

1.2. Sosyal Bilgiler Dersinin Genel Amaçları. ...17

1.3. Sosyal Bilgiler Programının Kapsamı ve Diğer Derslerle İlişkisi...19

2.Sosyal Bilgiler Öğretiminde Problem Çözme Metodu ve Teknikleri...20

(9)

2.2. Problem Çözme Metodunun Özellikleri ...21

2.3.Problem Çözme Metodunun Tarihî Temelleri...22

2.4.Problem Çözme Metodunun Kavramsal Yapısı İle İlgili Bir Model...22

2.5.Kaliteli Bir Problemin Özellikleri...23

2.6. Problem Çözme Metodunun Elemanları...24

2.7. Problem Çözmede Ön Koşul Davranışlar...26

2.8. Problem Çözme Sürecinde Kullanılan Akıl Yürütme Yolları ...27

2.9. Sosyal Bilgiler Dersinde Problem Çözme Metodu...30

2.10. Problem Çözme Metodunun Faydaları Ve Sınırlılıkları...33

2.11. Problem Çözme Metodunda Uygulanan Aşamalar ...35

2.12. Problem Çözme Aşamaları ...37

2.12.1.Problemin Anlaşılması...37

2.12.2. Problem Çözmeyle İlgili Bilgilerin Toplanması...46

2.12.3. Bilginin Çözümü ve Yorumu...50

2.12.4. Çözüm Yollarını Belirlenmesi ...54

2.12.5. En Etkili Çözüm veya Çözümlerin Seçilmesi ...58

2.12.6. Raporun Hazırlanması ...60

2.12.7. Raporun Sunulması...61

2.12.8. Değerlendirme ...62

2.13.Sosyal Bilgiler Öğretiminde Problem Çözme Metodunda Kullanılan Teknikler ...63

2.13.1. Altı Şapka Düşünme Tekniği...63

2.13.2. Avantajlar ve Dezavantajları Belirleme ...65

2.13.3. Balık Kılçığı...67

(10)

2.13.5. Beyin Fırtınası...71 2.13.6. Drama Etkinliği...73 2.13.7. B.S.S.K ...74 2.13.8. Eğlenceli Sorgulama ...74 2.13.9. Görüş Geliştirme...76 2.13.10. Güç Alanı Analizi ...77 2.13.11. SWOT ...77

2.13.12. Istakoz Tuzağı Analizi ...79

2.13.13. Kavram ve Zihin Haritaları...80

2.13.14.Sorun Çözme Evi ...81

2.13.15. Venn Diyagramları ...82

BÖLÜM II ...84

BULGULAR VE YORUMLAR ...84

2.1.Birinci Alt Amaca İlişkin Bulgular...84

2.2.İkinci Alt Amaca İlişkin Bulgular ...84

2.3.Üçüncü Alt Amaca İlişkin Bulgular ...85

SONUÇ VE ÖNERİLER...87 3.1. SONUÇ...87 3.2.ÖNERİLER...88 3.3. TARTIŞMALAR ...90 KAYNAKÇA...91 EKLER ...96

(11)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Sosyal Bilgiler ...15

Şekil 2. Sosyal Bilimler ...15

Şekil 3. Problem Çözme Metodunun Kavramsal Yapısı İle İlgili Bir Model ...23

Şekil 4. Sorumluluk belirleme Formu ...43

Şekil 5. Problemin Anlaşılması ...45

Şekil 6. Problem Çözmede Bilgi Toplama ...49

Şekil 7. Bilginin Çözümü ve Yorumu ...53

Şekil 8. Çözüm Yollarının Belirlenmesi...57

Şekil 9. Çözüm Önerisinin Avantaj ve Dezavantajlarının Belirlenmesi ...66

Şekil 10. Sebeb Sonuç Analizi ...68

Şekil 11. SWOT Analizi Modeli ...78

Şekil 12. Dokuz Odalı Sorun Çözme Evi ...82

(12)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Örnekleme ilişkin Veriler ...5

Tablo 2. Problem Çözme Metodunda Öğretmenin ve Öğrencinin Rolü...26

Tablo 3. Geleneksel Öğretim İle Problem Çözme Metodu ...32

Tablo 4. Olumlu Olumsuz “5N1K” ...70

Tablo 5. Kontrol Grubu( geleneksel ) Ön Test ve Son test Ortalama Puanlarının Bağımlı Gruplar T-testi Sonuçları ...80

Tablo 6 .Deney Grubu (Problem Çözme ) Ön test ve Son test Ortalama Puanlarının Bağımlı Gruplat T-testi Sonuçları...85

Tablo 7. Deney ve Kontrol Gruplarına Ait Son Test Verileri ...85

Tablo 8. Deney ve Kontrol Gruplarına Ait Son Test Sosyal Bilgiler Dersi Başarılarının Karşılaştırılması ...86

Tablo 9. Deney ve Kontrol Gruplarına Ait Son Test Ortalama Puanlarının Bağımsız Gruplar T-testi Sonuçları ...86

(13)

GİRİŞ 1.Araştırmanın Amacı ve Önemi:

Eğitim kurumlarının en önemli işlevlerinden biri çocuğu iyi bir vatandaş olarak yetiştirmektir. Eğitim kurumları bu işlevi, çocuğun toplumsallaşmasını, içinde yaşadığı toplumun kültürünü, tarihini ve kurumlarını tanımasını sağlayarak toplumdaki rollerinin gerektirdiği davranışları, toplumun kendisine sağladığı olanakları ve bunlardan yararlanma yollarını kazandırarak yerine getirir. Eğitim kurumları bu işlevi yerine getirerek hem bireyin mutlu ve üretken olmasını hem de toplumun sürekliliğini sağlar.

Ülkemizde öğrencilere tüm bu bilgi ve becerilerin önemli bir kısmı, ilköğretim kurumlarının birinci devresinde, ilk üç yıl Hayat Bilgisi, 4. ve 5. sınıflarda Sosyal Bilgiler dersi yoluyla kazandırılmaya çalışılır. Bu nedenle Sosyal Bilgiler dersi ilköğretim okullarının birinci devresinde yer alan en önemli derslerden biridir (Erden, 1998: 4-5).

Sosyal Bilgiler, ilköğretim okullarında iyi ve sorumlu vatandaş yetiştirmek amacıyla, sosyal bilimler disiplinlerinden seçilmiş bilgilere dayalı olarak, öğrencilere toplumsal yaşamla ilgili temel bilgi, beceri, tutum ve değerlerin bir çalışma alanıdır (Erden, 1998: 8). Temelinde ise vatandaşlık eğitimi yer almaktadır.

Yüzyıllardır filozoflar, bilginin ne olduğu ve nasıl oluştuğu sorusunun yanıtını tartışmaktadırlar. Yakın geçmişe kadar, öğretmenin kafasındaki bilgilerin ya da öğretmenin söylediklerinin hiçbir değişiklige uğramadan öğrencinin zihnine transfer edildiği ve öğrenmenin bu şekilde gerçekleştiği düşünülüyordu. Günümüzde ise, bu düşünce artık terk edilmiştir. Yeni anlayışa göre, öğrenmede kişinin o ana kadar sahip olduğu bilgilerin, bu bilgilerin oluşturduğu bilişsel yapının ve çevrenin etkisi çok önemlidir. Kişi, yeni bilgiyi bu bilişsel yapıyı kullanarak anlamlandırmaktadır ( Aktaran: Taşkesenliğil, 2008: 2).

Hızla değişen dünyada ihtiyaçlar da değişmektedir. Bunlardan en önemlisi de bilgiye ulaşma ve onu verimli şekilde kullanma ihtiyacıdır. Bu ihtiyacın karşılanması için eğitimcilere önemli görevler düşmektedir. Bu noktada, eğitimin en

(14)

önemli amacı, öğretmen merkezli eğitimden kurtulup araştırmacı, bilgiye ulaşma yollarını öğrenen, analiz ve sentez yeteneğini geliştiren, öğrendiklerini sosyal ve özel yaşantılarında kullanabilme becerisine sahip bireyler yetiştirmek olmalıdır. Bu da ancak; öğrenciyi öğrenme sürecinin merkezine alan öğretmeni ise bu süreci yönlendiren kişi olarak gören yeni yaklaşımlarla gerçekleştirilebilir. Bu yeni yaklaşımlardan birisi de problem çözme metodudur.

Bu araştırmanın amacı; Sosyal Bilgiler dersinde kullanılan problem çözme tekniklerinin öğrencilerin akademik başarılarına etkisini tespit etmektir.

Bu amaç çerçevesinde aşağıdaki sorulara cevap aranacaktır:

1- Geleneksel öğretimin uygulandığı kontrol grubunun ön test-son test sonuçları arasında anlamlı fark var mıdır?

2- Problem çözme etkinliklerinin uygulandığı deney grubunun ön test-son test sonuçları arasında anlamlı fark var mıdır?

3- Geleneksel öğretimin uygulandığı kontrol grubu ile problem çözme etkinliklerinin uygulandığı deney grubu son test sonuçları arasında anlamlı bir fark var mıdır?

Sosyal Bilgiler dersi diğer derslere oranla toplumsal yaşamla daha ilgilidir. Toplumsal yaşamın önemli bir kısmını sorunlar ve bunların çözümü oluşturmaktadır. Bu noktada toplumsal yaşam, problem çözme becerisini gerektirmektedir. Problem çözme becerisine sahip bireylerin yetiştirilmesinde Sosyal Bilgiler dersi etkin rol alabilecek bir derstir.

Sosyal Bilgiler dersi ile ilgili yapılan araştırmalar, bu dersin öğretiminde ezbere dayalı bir anlayışın hakim olduğunu ve öğrencilerin ders esnasında pasif kaldığını belirtmektedir. Bu durumu ortadan kaldırmak için öğrenciyi aktif hale getirecek yöntem ve tekniklere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu yöntemlerden biri de problem çözme metodudur.

(15)

Bu araştırma, Sosyal Bilgiler dersinde kullanılan problem çözme teknik ve etkinliklerinin Sosyal Bilgiler dersi kazanımlarını gerçekleştirmedeki etkisini belirleme imkânı vermesi açısından önem taşımaktadır.

Teknolojinin ve beraberinde getirdiği değişimin egemen olduğu 21. yüzyılda insanlar yaşadıkları topluma ve çağa ayak uydurmak zorundadırlar. Günümüzde hiçbir insan ya da kuruluş diğer düzenlerle karşılıklı bir ilişki içinde olmadan etkili ve verimli bir şekilde çalışamamaktadır. Dolayısıyla, problem çözme sürecinin eğitim sistemimiz içinde önemle vurgulanması gerekmektedir. Eğitimciler, eğitimin belli başlı amaçlarından birinin çok yönlü düşünebilen ve problem çözebilen kişiler yetiştirmek olduğunu vurgulamaktadırlar. Öğrenciler problemleri belirleyebilmeli, sınıflayabilmeli, yeniden yapılandırabilmeli, bilgi ve becerilerini yeni durumlara uyarlayabilmelidirler. Ne yazık ki öğrencilerde bu tür davranışları kazandıran öğretim yöntemlerinin geçerliğini destekleyen çok az sayıda araştırma vardır (Aşkar, 1989: 65).

Ülkemiz eğitim sisteminde genelde öğretmenin görevi ders anlatmak öğrencilerin çalışmalarına yardımcı olmak ve sınav yapmaktır. Öğretmenin en önemli görevlerinden olan öğrenciyi öğrenmeye isteklendirme, anlayarak öğrenme arzusunu verme, merak uyandırma, öğrencinin keşif yapmasına yardımcı olma ve öğrendiklerini uygulayabileceği durumlar yaratma görevleri ihmal edilmektedir. Problem çözme metodu yukarıda açıklandığı gibi yaşamın her yönünü ilgilendiren, bireye, sorumluluk ve bağımsızlık bilinci kazandıran, karar verme ve çözüm üretme yeteneklerini geliştiren, muhakemeyi ve yaratıcılığı teşvik eden bir metottur. Fakat günümüzde problem çözme metodu daha çok fen ve matematik alanlarının öğretiminde kullanılmakta, sosyal alanların öğretiminde ihmal edilmektedir. Bunun en önemli sebeplerinden birisi de bu alanda yapılan araştırmaların yeterli sayıda olmamasıdır. Bu bağlamda bu çalışmanın Sosyal Bilgiler öğretmenlerine yardımcı olacağı düşünülmektedir.

(16)

2.Araştırmanın Muhtevası ve Sınırlılıkları

Bu araştırma, 4. sınıf Sosyal Bilgiler dersinin “İnsanlar ve Yönetim” ünitesinin problem çözme teknik ve etkinliklerinden altı şapka düşünme tekniği, avantaj ve dezavantajları belirleme, balık kılçığı tekniği, 5N1K (Ne, Nerede, Ne Zaman Nasıl, Niçin, Kim), beyin fırtınası, drama, BSSK (Belirtiler- Sebebler-Sonuçlar- Kısıtlamalar) tekniği, eğlenceli sorgulama, görüş geliştirme, güç alanı analizi, GZFE( Güçlükler/Zayıflıklar/ Fırsatlar/ Engeller) (SWOT) analizi, ıstakoz tuzağı tekniği, kavram ve zihin haritaları, sorun çözme evi ve venn diagramları gibi teknik ve etkinliklerle yapılan öğretimin öğrencilerin akademik başarılarına etkisini kapsamaktadır. Bu çalışmada metot ifadesine daha sık rastlandığı için yer verilmiştir.Problem çözme için metot ifadesi haricinde problem çözme yöntemi, probleme dayalı öğrenme, problem çözme becerisi gibi ifadelerde kullanılmaktadır.

Ayrıca bu çalışma :

1- Konya ili merkezinde bulunan Aynur Kasabalı İlköğretim Okulu 4-A/4-B sınıfları ile,

2- 2008-2009 öğretim yılı ile,

3- “İnsanlar ve Yönetim” ünitesi kazanımları, söz konusu kazanımlara yönelik geliştirilen başarı testi ve testten elde edilen verilerle,

4- Uygulamanın yürütüldüğü dört haftalık süre ve kullanılan araçlarla sınırlıdır.

3.Araştırmanın Metodu

Bu araştırmanın metodu deneyseldir ve ön test- son test kontrol gruplu araştırma modeli kullanılmıştır.Deneysel metotta araştırmacı, bir araştırma ortamı oluşturmaktadır. Bu durum çoğu kez yapaydır. Oluşturulan bu ortam içerisinde araştırmacı, bazı durum ve etkenleri ayarlamakta, değiştirmekte ve kontrol edebilmektedir. Deneysel yöntemde en belirgin özellik kontrole olanak vermesidir. Sistemli ve mantıkî bir araştırma yolu olan deneysel yöntem, dikkatle kontrol edilmiş koşullar altında, belirli bir etkiye, harekete karşılık nasıl bir tepkinin, davranışın meydana geleceğini saptamaya yönelmiş bir süreçtir (Kaptan, 1977: 73).

(17)

Deneysel araştırma modelleri içinde en çok kullanılan model kontrol gruplu ön test-son test modelidir. Deneklerden iki grup oluşturulur ve bu gruplar deney ve kontrol grubu olarak tayin edilir. Belirlenen gruplar bir kez deney öncesinde bir kez de deney bittikten sonra ölçülür. Bu tür bir çalışmada deney ve kontrol gruplarına ait ön-test ve son-test puanlarının olabildiğince eşit olmasına dikkat edilir. Böylece gruplar deney başlamadan önce eşitlenmiş ve seçme etkisi kontrol altına alınmıştır (Kaptan, 1997: 85).

3.1.Araştırmanın Evreni ve Örneklemi

Araştırmanın evrenini, 2008-2009 öğretim yılında Konya ilinin Karatay, Selçuklu ve Meram merkez ilçelerindeki ilköğretim okullarında bulunan 19.847 4.sınıf öğrencisi oluşturmaktadır.

Araştırmanın örneklemini, Aynur Kasabalı İlköğretim okulundaki 48 ilköğretim 4. sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Bu araştırmada örneklem olarak Aynur Kasabalı İlköğretim okulu ve öğrencilerinin seçilmesinin nedeni araştırmacının adı geçen okulda görev yapıyor olması ve dolayısıyla daha verimli çalışılabileceğinin düşünülmesidir.

Tablo 1. Örnekleme İlişkin Veriler

Gruplar Kız Erkek Toplam Öğrenci sayısı 10 15 25 Kontrol Grubu Grup içinde % 40,0 60,0 100,0 Örneklem içinde % 20,8 31,3 52,1 Öğrenci sayısı 11 12 23 Deney grubu Grup içinde % 47,8 52,2 100,0 Örneklem içinde % 22,9 25,0 47,9

Toplam Öğrenci sayısı 21 27 48 Örneklem

içinde% 43,7 56,3 100,0

(18)

Tablo 1’den de görüldüğü gibi, çalışmanın örneklemini, (%43,7) 21 kişi kız, (%56,3) 27 kişi ise erkek öğrenciler olmak üzere toplam 48 kişi oluşturmaktadır. Bunun 25 kişisini (%52,1) kontrol grubu, 23 kişisini de (%47,9) deney grubu öğrencileri oluşturmaktadır. Örneklemin gruplara göre dağılımına bakıldığında kontrol grubu kız öğrencileri (10 kişi); kontrol grubunun %40’nı ve örneklemin %20,8’ini, kontrol grubunun erkek öğrencileri (15 kişi); kontrol grubunun %60’nı ve örneklemin %31,3’ünü oluşturmaktadır. Deney grubu kız öğrencileri ( 11 kişi); deney grubunun %47,8’ini ve örneklemin %22,9’unu, deney grubunun erkek öğrencileri (12 kişi); deney grubunun %52,2’sini ve örneklemin %25’ini oluşturmaktadır.

3.2.Veri Toplama Tekniği

1-Verilerin toplanmasında ilk aşama literatür taraması olmuştur. Bu sayede problem çözme teknik ve etkinliklerine dair bilgilere ulaşılmıştır. Müteakiben uygulamanın yapılacağı öğretim ünitesi olarak “İnsanlar ve Yönetim” ünitesi belirlenmiş ve ilgili üniteye ait kazanımlar Sosyal Bilgiler programından alınmıştır.

2-Söz konusu ünitenin öğretiminde kullanılabilecek problem çözme teknik ve etkinlikleri belirlenerek ders planları hazırlanmıştır. Uygulamanın başında ve sonunda uygulanmak üzere her kazanımı ölçecek düzeyde olmak üzere; 23 bilgi, 10 kavrama, 1 analiz, 1,sentez ve 1 değerlendirme düzeyinde sorulmuş 36 başarı testi hazırlanmıştır.

3 -Hazırlanan başarı testi ön test ve son test olarak deney ve kontrol gruplarına uygulama başlamadan önce ve uygulama bittikten sonra uygulanmıştır.

4 -Deney ve kontrol grubundaki öğrencilerin hazırbulunuşluk düzeyleri ünite başında uygulanan ön testten, öğrenmişlik düzeyleri ise ünite sonunda uygulanan son testten elde edilen verilere bakılarak bulunmuştur.

(19)

3.3. Verilerin Analizi ve Kullanılan İstatistikler

Verilerin analizinde ortalama, standart sapma(ss) ve “t” testi kullanılmıştır. İstatistiki analizler Excel ve SPSS 10.0 programları kullanılarak hesaplanmıştır.

Sonuçların yorumlanmasında 0,5 anlamlılık düzeyi kabul edilmiştir.

4. Sayıltılar

Araştırmanın planlanıp yürütülmesinde şu varsayımlardan hareket edilmiştir: 1. Geliştirilen başarı testinin bu araştırma için gerekli verileri

sağlamaktadır.

2. Araştırmada uygulanan başarı testlerinden elde edilen sonuçlar araştırma alanını tespit etmektedir ve araştırma için gereklidir.

3. Kontrol edilmeyen değişkenler, deney ve kontrol gruplarını aynı ölçüde etkilemiştir.

5. Kavramlar

Problem: Bireylerin gereksinimlerini karşılama çabaları sırasında önlerine çıkan engel (Başar, 1998: 199).

Problem Çözme: Bireyin kendi yeteneklerini keşfederek gelişmesini ve ihtiyaçlarını karşılamasını kolaylaştırma (Erden, 2001: 216).

Teknik: Bir öğretme yöntemini uygulamaya koyma biçimi, ya da sınıf içinde yapılan işlemlerin bütünü (Demirel, 2006: 153)

Etkinlik: Bir kazanımın gerçekleşmesi için uygulanan her türlü eylemin genel adı (Sanal, 2008).

(20)

6.Çalışma İle İlgili Araştırmalar

Bu bölümde, Sosyal Bilgiler öğretiminde problem çözmenin kullanımına yönelik çalışmalar incelenmiş, bu inceleme esnasında problem çözmeyi ele alış tarzına dayalı bir ayrım gözetilmemiştir.

Akpınar ve Ergin (2005), “Probleme Dayalı Öğrenme Yaklaşımına Yönelik Öğrenci Görüşleri” adlı makalelerinde, öğrencilere probleme dayalı öğrenme yaklaşımının değişik boyutlarına yönelik öğrenci görüşlerini almak için öğrencilere 4 adet soru sorulmuştur*. Bu sorular:

a) PDÖ yaklaşımının öğrencilere kazandırılması beklenen özelliklerden birincisi, öğrencileri araştırmaya sevk etmesi, bu araştırma esnasında öğrencilerin grupça çalışmalarına ve birbirleriyle bilgi alışverişinde bulunmalarına yardımcı olmasıdır. PDÖ’nin bu boyutuna yönelik öğrenciler PDÖ’yi nasıl değerlendiriyorlar? b) PDÖ yaklaşımının öğrencilere kazandırması beklenen özelliklerden ikincisi, öğrencilerin derse karşı olan tutumlarını nasıl etkiliyor?

d) Öğrenciler PDÖ yaklaşımını “düşünmeye sevk etme (zihni kullanma)” boyutuna yönelik olarak nasıl değerlendiriyor?

e) Görüşme yapılan öğrenciler PDÖ yaklaşımını ve geleneksel öğretimi nasıl değerlendiriyor?

Bu sorulara alınan cevaplar doğrultusunda, öğrencilerin PDÖ yaklaşımını, araştırmaya sevk ettiği derse karşı olumlu tutum sağladığı, grupça çalışarak bilgi alışverişine yardımcı olduğu, öğrencileri sürekli olarak düşünmeye sevk ettiği ve geleneksel öğretime göre daha fazla öğrenci merkezli olduğu şeklinde değerlendirdikleri görülmüştür. Bu durum PDÖ’nün yaygın bir şekilde kullanılmasının gerekli olduğunu düşündürmektedir

Çiftçi ve Köken (2001), “Sosyal Bilgiler Öğretiminde Problem Çözme Metodunun Uygulanmasına yönelik Değerlendirme” adlı makalelerinde; öğretmenlere sorular yönelterek öğretmenlerin problem çözme metodu hakkında ne

(21)

kadar bilgi sahibi oldukları, bu metodu ne derece doğru kullandıkları ve Sosyal Bilgiler dersinde problem çözme metodunun ne sıklıkla kullanıldığı hakkında bilgi almaya çalışmışlardır. Bu sorular şunlardır:

1-Sosyal Bilgiler öğretiminde kullanılan metod ve teknikler nelerdir?

2-Sosyal Bilgile öğretiminde problem çözme metodunun yeri ve önemi nedir?

3-Sosyal Bilgiler öğretiminde problem çözme metodunun kullanılmasının öğrenci başarısına etkisi nedir?

4-Sosyal Bilgiler öğretiminde problem çözme metodunun kullanımında karşılaşılan güçlükler nelerdir?

5-Sosyal Bilgiler öğretiminde problem çözme metodunun etkili kullanımı için dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?

6-Sosyal Bilgiler öğretiminde problem çözme metodunun kullanılmasının yararları nelerdir?

7-Sosyal Bilgiler öğretiminde problem çözme metodunun kullanılmasının sınırlılıkları nelerdir?

8-Sosyal Bilgiler öğretiminde problem çözme metodunun kullanımına ilşkin örnekler nelerdir?

Öğretmenlere sorulan sorulara alınan cevaplar doğrultusunda öğretmenlerin çoğunun geleneksel öğretim yöntemlerini kullandıkları çok azının problem çözmenin de aralarında olduğu modern öğretim yöntemlerini kullandığı sonucu ortaya çıkmıştır. Problem çözme metodunu sosyal bilgiler dersinde kullanan öğretmenlerin bu metodun yararına inandıkları ancak metodun uygulanması sürecinde araç-gereç ve zaman yetersizliği gibi güçlüklerle karşılaştıklarını ifade etmişlerdir. Araştırmadan çıkarılan genel sonuç; öğretmenlerin birçoğunun problem çözme metodu konusunda bilgisiz olduğudur.

Altınordu (2005), “İlköğretim Okulları 4. ve 5. sınıflar Sosyal Bilgiler Dersinde Kullanılan Eğitim ve Öğretim Yöntemleri” adlı tezinde sosyal bilgiler dersinde kullanılan öğretim metotlarına yer vermiştir. Bu yöntemler:

(22)

* Anlatım yöntemi * Soru-cevap yöntemi * Problem çözme yöntemi * Gözlem gezisi yöntemi

* Gösteri (Demonstrasyon) yöntemi * Rol oynama (drama) yöntemi * Örnek olay yöntemi

* Tartışma yöntemidir.

Çalışma esnasında 30 öğretmenle yapılan görüşmelerde Sosyal Bilgiler dersinde kullandıkları öğretim yöntemleri ve bu yöntemleri seçme nedenlerini konu alan görüşmeler yapılmıştır. Görüşme sonuçlarında Altınordu, öğretmenlerin çoğunun öğretim yöntemleri konusunda düzenlenen kurslara katılmadıkları, Sosyal Bilgiler müfredatının belirlenen haftalık ders saatine göre fazla olduğu düşüncesinde oldukları, sınıf mevcutlarının genellikle çok olduğu ve bu durumun dersin verimini olumsuz etkilediği görüşünde oldukları sonucuna ulaşmıştır.

Araştırma sonucuna göre, öğretmenlerin bir kısmının problem çözme metodunu öğrencilerin kendine güvenlerinin artması, problemlerin çözümlerini gerçek hayatta kullanabilmeleri gibi nedenlerle her zaman kullanmakta olup, çoğunluğu ise ders işlenişinde sınıf mevcudunun fazla olması, yöntemin fazla zaman ve emek gerektirmesi nedenleriyle bu yönteme başvurmamaktadır. Problem çözme metodunun öğrencilerde fikir alışverişinde bulunma, sorunla mücadele etme, hızlı düşünme, farklı bakış açısı kazandırma gibi özellikler gelişmesinde yardımcı olduğu için sıklıkla başvurulması gereken bir metot olduğu belirtilmiştir.

Altun (2004), “Sosyal Bilgiler Dersinde Problem Çözme Yönteminin Erişiye, Kalıcılığa ve Derse Karşı Tutuma Etkisi” adlı tezinde, Sosyal Bilgiler dersinin problem çözme metodu ve geleneksel öğretim ile işlendiğinde bilgi, kavrama, uygulama, analiz, sentez, tutum düzeyleri arasında ne gibi farklar olacağı ve bu farkın hangi yöntem lehine olacağı üzerinde yaptığı araştırma sonucunda problem çözme metodunun faydalarını ortaya koymuştur. Bu yöntemin uygulanışı ile ilgili konularda öğretmenlerin bilgilendirilmesini, öğrencilerin okul öncesi eğitimden

(23)

başlayarak bu yöntemle karşılaştırılması gerektiğini belirtir.

Baysal (2003), “İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersinde Öğretmen Tutumlarının Problem Çözmeye Dayalı Öğrenmeye Etkisi” adlı doktora tezinde; Kurt Lewin ile arkadaşları Ronald Lippitt ve Ralp K. White’in 1937 - 1940 yılları arasında yaptıkları araştırmalardan sonra üç eğitim stilinin belirlendiğini belirtir. Bunlar :

* Otoriter ve baskıcı still

* Demokratik ve sosyal bütünleştirici stil (Sosyal integratif stil) * İlgisel still

Baysal tezinde öğrenmeyi kolaylaştıran öğretmenlere duyulan ihtiyaçtan bahseder ve bununda demokratik öğretmen tutumlarıyla gerçekleştirebileceğini ifade eder. Demokratik öğretmen modelinin oluşturduğu eğitim alanında, gruplar serbestçe seçilebilir, öğretmen yardımcı rolündedir. Öğretmen grubun bir parçası olmaya çalışır, övgü ve ceza objektif duygudan arınmış ve konuya yönelik olarak verilir.

Otokritik öğretmen tutumlarını inceleyen Baysal, öğretmenin otokritik olmaması gerektiğini savunur. Öğrencisine baskı kurmaya, onu korkutmaya, kendine olan güvenini yıkmaya hakkı olmamalıdır. Sorunlarını çözmeye çalışmayı, sevinçlerini birlikte paylaşmayı bilmelidir. Öğrencilere ders içinde ve dışında rehber olma faaliyetini göstermelidir.

Toplumda demokrasiyi yerleştirmenin en önemli aracı eğitimdir ve Türkiye’de demokrasi anlayışının benimsenmesi isteniyorsa demokrasiyi yaşatan okul ve sınıfların oluşturmasını gerekir. Bu tarz okul ve sınıflar da ancak öğrencinin merkez olduğu, öğretmenin öğrencisi üzerinde baskı kurmadan sadece ona rehberlik ettiği öğretim metotları kullanılarak oluşturulabilir. Bu metotlardan biride problem çözme metodudur.

Çiftçi (2001), “Sosyal Bilgiler Öğretiminde Problem Çözme Metodunun Uygulanmasına Yönelik Değerlendirme” adlı tezinde değinilen konular ve elde edilen bulgular, Çiftçi ve Köken’in “Sosyal Bilgiler Öğretiminde Problem Çözme Metodunun Uygulanmasına Yönelik Bir Değerlendirme” adlı makaleleri ile benzerlik gösterir. Çiftçi, bu çalışmasında öğretmenlerin çoğunun bu metodun

(24)

kullanılması konusunda bilgi eksikliğine sahip olduklarını belirtir. Çiftçi, bu metodun kullanımının öğrenciler üzerinde çok etkili olduğunu, gerek dersle ilgili durumlarda gerekse ders dışı durumlarda bu metodun çok faydalı olduğunu belirtir. Bu metodun sadece fen ve matematik derslerinde kullanılan bir yöntem olarak algılanmaması gerektiğini, bütün disiplinlerde kullanılması gerektiğini vurgular.

Tay (2002), “ İlköğretim 4. ve 5 Sınıflarda Sosyal Bilgiler Dersinde Öğrencilerin Problem Çözme Becerilerini Geliştirmede İşbirliğine Dayalı Öğrenmenin Etkisi Konusunda Uzman Öğretmen, Müfettiş ve Uzman Görüşleri” adlı tezinde öğrencilerin Sosyal Bilgiler dersinde problem çözme becerilerinin geliştirilebilmesi için problemi çözme esnasında onlara rehberlik edilmesi gerektiği görüşündedir. Öğrencilerin problemin amacını belirleme ve bu amaca ulaştıran araçları seçmelerinde onlara yardımcı olunmaktadır. Öğretmen problemi hissetme, alternatif çözüm önerilerinde bulunabilme, problemi çözme gibi konularda her an öğrencilerle işbirliği içinde olması gerektiği sonucuna vardığını belirlemiştir.

Yılmaz (2002), “ İlköğretim Beşinci Sınıflarda Sosyal Bilgiler Öğretimi ve Problem Çözme Yöntemi” adlı tezinde problem çözme yönteminin Sosyal Bilgiler dersinde uygulamasının genel metotların uygulanmasından daha etkili olduğu sonucuna ulaşır.

Problem çözme metodunu ilk kez uygulayan öğrencilerin başlangıçta yöntemin uygulanmasında güçlüklerle karşılaştıklarını, fakat zamanla bu güçlüklerin ortadan kalktığını ve bu öğrencilerin %90’ının metodu beğenip devam etmek istediğini ortaya çıkarmaktadır.

Taşkesenliğil (2008), “Probleme Dayalı Öğrenme Teorik Temelleri” adlı makalelerinde eğitimin en önemli amacının öğretmen merkezli eğitimden kurtulup araştırmacı, bilgiye ulaşma yollarını öğrenen, analiz ve sentez yeteneğini geliştiren, öğrendiklerini sosyal ve özel yaşantılarında kullanabilme becerisine sahip bireyler yetiştirmek olduğundan bahseder. Bu amacı da ancak öğrenciyi sürecin merkezine alan, öğretmeni ise bu süreci sadece yönlendiren kişi olarak gören yeni yaklaşımların gerçekleştirebileceğini vurgular. Bu yeni yaklaşımlardan birinin de problem çözme metodu olduğunu belirtir. Bu makalede problem çözme metodunun çıkış noktası, dayandığı düşünce eğilimleri, işleyişi, güçlü ve zayıf yönlerini belirtir.

(25)

Kılınç (2007), “Probleme Dayalı Öğrenme” adlı makalesinde Probleme dayalı öğrenmenin karmaşık ve gerçek hayat problemlerinin araştırılması ve çözümü etrafında koordine edilmiş ve bireylerin hem zihin hem de beceri yönünden aktif katılımlarını gerektiren tecrübeye dayalı öğrenmeyi temsil ettiğini belirtir.

Söz konusu makalede bu metodun tarihi temelleri, uygulama modeli ve basamakları, öğrenciye sağladığı faydalar, uygulama esnasında karşılaşılan sorunlar ile ilgili bilgilere yer vermiştir.

İlgili araştırmaların Sosyal Bilgilerde problem çözme metodunun öğrencilerin akademik başarıları üzerindeki faydalarına, kullanılabilirliğine, derslerde gerektiği ölçüde kullanılmama sebeplerine yer vermeleri göz önünde tutularak bu çalışmada bahsi geçen araştırmalara yer verilmiştir.

(26)

BÖLÜM I

SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNE GENEL BİR BAKIŞ VE PROBLEM ÇÖZME METODU

1.Sosyal Bilgiler Öğretimine Genel Bir Bakış

Eğitim kurumlarının en önemli işlevlerinden birisi öğrencilerin toplumsallaşmasını sağlamak ve onları iyi vatandaşlar olarak yetiştirmektir. İlköğretim kurumlarında bu amaca hizmet eden en önemli dersler Hayat bilgisi ve Sosyal Bilgilerdir.

Sosyal Bilgiler kavramı ilk kez 1916 yılında ABD’ de Milli Eğitim Derneğinin Orta Dereceli Okulu Teşkilatlandırma Komisyonu Sosyal Bilgiler Komitesi tarafından kabul edilmiştir. Komite bu kavramı; “mevzu doğrudan insan cemiyetinin teşkilatına ve tekâmülüne ve ictimaî birliklerin bir uzvu olması

dolayısıyla insana dair bilgiler, sosyal bilgilerdir” diye tanımlamışlardır (Köstüklü, 2006: 9).

Sosyal Bilgiler, kültürel miras ve onun sürüp giden özelliklerinin etkisini de alır. Programda tarih, coğrafya ve vatandaşlık bilgisi ile insanlar ve onların yaşayış biçimlerinin değişmesi konularında çocukların anlayışlarını değiştirme ve geliştirme için ekonomi, antropoloji, sosyoloji ve öteki disiplinlerden alınan konular çok önemli yer tutar (Sağlamer, 1980: 7).

Sosyal Bilgiler, vatandaşlık yeterlilikleri kazandırmak için sanat, edebiyat ve sosyal bilimlerin disiplinler arası bir yaklaşımla birleştirilmesinden oluşan bir çalışma alanıdır. Sosyal Bilgilerin temel amacı; birbirlerine bağımlı, global bir dünyada kültürel farklılıkları olan bir demokratik toplumun vatandaşı olarak, kamu yararına ve bilgiye dayalı, mantıklı kararlar verebilme yeteneğini geliştirmek için genç insanlara yardımcı olmaktır

Sosyal bilgiler bireyin toplumsal var oluşunu gerçekleştirebilmesine yardımcı olması amacıyla; tarih, coğrafya, ekonomi, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, felsefe, siyaset bilimi ve hukuk gibi sosyal bilimleri ve vatandaşlık bilgisi konularını

(27)

yansıtan öğrenme alanlarının bir ünite ya da tema altında birleştirilmesini içeren; insanın sosyal ve fizikî çevresiyle etkileşiminin geçmiş, bugün ve gelecek bağlamında incelendiği, toplu öğretim anlayışından hareketle oluşturulmuş bir öğretim dersidir.

Sosyal bilimler ile sosyal bilgiler arasında kesin çizgi çizmek mümkün olmamakla beraber eğitim öğretim açısından her iki kavram farklı olarak ele alınmakta olup, amaç, muhteva ve metot bakımından farklı özelliklere sahiptirler. Okullarda yer alan bir eğitim kavramı ve bir ders olarak aldığımızda bu iki alanın farklılıklarını şu ana noktalarda toplamak mümkündür;

1-Sosyal Bilgiler dersinin en önemli hedefi iyi vatandaşların yetiştirilmesidir. Bunun için konular sosyal bilimlerden alınacağı gibi din, ahlak, arkeoloji ve doğal bilimlerden de alınabilir. Sosyal bilimlerle uğraşan sosyal bilimcilerin asıl işi toplumlarla ilgili yeni bilgi ve fikir üretmektir.

2-Sosyal Bilgiler, konu ve temalarının öğretilmesinde, sosyal bilimlerden daha çok kullanılır; sosyal bilimler daha çok ayrı ayrı bilimler olarak öğretilir.

3-Sosyal Bilgiler daha çok ilköğretimde verilir. Sosyal bilimle ise Ortaöğretim(lise) ve üniversitelerde öğretilir.

Sosyal Bilimler ve Sosyal bilgiler kavramlarını şema üzerinde şu şekilde gösterebiliriz

(28)

1.1.Sosyal Bilgiler Öğretiminde Muhtelif Yaklaşımlar

Sosyal Bilgiler öğretimi kapsamında yer alan geleneksel üç yaklaşım şunlardır:

1- Vatandaşlık aktarımı olarak Sosyal bilgiler, 2- Sosyal Bilimler olarak Sosyal bilgiler, 3- Yansıtıcı düşünme olarak Sosyal bilgiler.

Vatandaşlık Aktarımı Olarak Sosyal Bilgiler

Belirli bilgi, davranış ve değerlerin gerekçeleri açıklanarak öğrencilere aktarıldığı öğrenim şeklidir. Vatandaş, kabul edilmiş değer ve ilkelere uyan, belli inanç ve değerlere sahip olan, ulusal ve evrensel nitelikteki değerlere saygı duyan, evrensel bir kişidir. Vatandaşlık aktarımı olarak Sosyal bilgiler, aynı zamanda birer vatandaş olarak bireylerin, doğru inanç ve değerleri özümsemesini de amaçlar (Barth ve Demirtaş, 1997: 1.8-1.9).

Sosyal Bilim Olarak Öğretimi

İnsanların, yaşamları boyunca karşılaşabilecekleri sorunlar okulda öğrenilenlerden farklıdır. Sürekli değişken dinamik bir süreç içerisindeki sorunlar karşısında geleneksel yaklaşımların yetersiz kalması durumunda etkin çözüm bulabilmek için bireylerde sorun çözme becerisinin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu yaklaşımın amacı, öğrencilerin, sosyal bilimlerin temel içeriğini anlamalarını sağlamaktır. Böylece dünyayı sosyal bilimcilerin kullandıkları yöntemleri kullanarak tanıyacak ve bir sosyal bilimci gibi araştırmayı ve düşünmeyi öğreneceklerdir (Öztürk, 2002: 20-21).

Yansıtıcı Düşünme Yoluyla Öğretilmesi

Bu yaklaşımda sosyal bilim yaklaşımından farklı olarak içerik, sosyal bilimlerin içerik ve öğrenme yaşantılarından değil, öğrencileri etkileyen kamu ve durumlardan seçilir. Bu kapsamda öğretilen Sosyal Bilgiler, öğrencilerin bireysel ve toplumsal problemler karşısında, makul ve düşünülerek alınmış kararlara ulaşmasını sağlamak amacındadır. Sosyal değerlerin, inançların ve geleneklerin hızlı bir şekilde

(29)

değiştiği bir toplumsal düzende bireylerin, hangi yaşta olurlarsa olsunlar problem çözümüne yönelik kararlar almaları gerekecektir. Bu yöntemi savunan öğretmenler, öğrencilerin çok sayıda seçenekle karşı karşıya geldiklerinde doğru kararlar almaları gerektiğine inanmaktadırlar. Öğrencilerin kendi seçimleri ve aldıkları kararlar onların “yaşam kalitesini” belirleyeceğinden, etkin kararlar alabilmeleri için çeşitli alıştırmalar yapmaları gerekmektedir. Bu da Sosyal Bilgiler programının amacını oluşturmaktadır (Öztürk, 2002: 21; Barth, Demirtaş, 1997: 1-10).

1.2. Sosyal Bilgiler Dersinin Genel Amaçları

Sosyal Bilgilerin doğasına ilişkin farklı yaklaşımlar geliştirilmiştir. Vatandaşlık aktarımı olarak Sosyal Bilgiler, sosyal bilimler olarak Sosyal Bilgiler ve

yansıtıcı düşünme olarak Sosyal Bilgiler anlayışları geleneksel temel yaklaşımlardır. Etkili demokratik bir vatandaşın sahip olması gereken özellikler, Sosyal Bilgiler

eğitiminin evrensel genel amaçlarını oluşturmaktadır. (Öztürk, 2002: 43).

Milli eğitim temel kanunu genel amaçları doğrultusunda hazırlanan Sosyal Bilgiler dersi genel amaçlarına aşağıda yer verilmiştir. Bu amaçlar:

1. Ailesine, milletine, vatanına, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, çalışkan araştırıcı, özverili, erdemli, girişimci iyi insan, iyi vatandaş olarak yetişiler. 2. Türk milletinin zekâ ve kabiliyetini, çalışkanlığını, ilim ve sanatseverliğini, estetik zevkini, insanlık duygusunun yüceliğini benimseyerek bu üstün özellikleri davranış galine getirirler.

3. Millet ve yurt işlerini her şeyin üstünde tutarak milleti ve yurdu için canla başla hizmet etmeyi ilke ve alışkanlık haline getirirler.

4. Türk inkılabının anlamını, ayrı ayrı yönlerden önemini, Türkiye'nin refah ve mutluluğa yaptığı ve ülkenin geleceğine yapacağı etkiyi kavrar. Türk inkılabına bağlı ve bunları her zaman korumaya hazır fedakâr birer Türk evladı olarak yetişirler. 5. Bu günü daha iyi değerlendirebilmeleri için geçmiş çağlardaki sosyal, ekonomik ve siyasi olayların neden ve sonuçlarını günümüzle kıyaslamaya yaparak düşünme, araştırma ve akıl yürütme yeteneğini geliştirirler.

(30)

6. Her yerde görev ve sorumluluk alabilecek duruma gelir, aile bütünlüğüne bağlılık kazanır, ailenin refah ve mutluluğu için sorumluluk ve görev duygularını geliştirirler.

7. Kanun kavramını benimser; konulara ve devlet otoritesine uyma duygusu ve alışkanlığı kazanır.

8. Çevresindeki eski yeni sanat ve kültür eserlerini, müze ve anıtlar gibi millî değerlerimizi tanır ve onları korumak gerektiğini öğrenirler (MEB, 2000).

Yukarıdaki müfredata göre 2004-2005 Eğitim-Öğretim yılında uygulanmaya başlanan yeni ilköğretim programı Sosyal Bilgiler öğretimine çağdaş bir boyut getirmiştir. Yeni Sosyal Bilgiler programları, öğrenme alanı, kazanım, etkinlikler, doğrudan verilecek beceri ve değer gibi yeni terminolojileri gündeme getirmektedir. Öğrenme alanları 4. sınıftan başlayıp 7. sınıfa kadar getirilmiştir. 9 tane öğrenme alanı vardır. Bunlar.

1-Birey ve Toplum 2-Kültür ve Miras

3-İnsanlar, Yerler ve Çevreler 4-Üretim, Dağıtım ve tüketim 5-Zaman, Süreklilik ve Değişim 6-Bilim, Teknoloji ve Toplum

7-Gruplar, Kurumlar ve Sosyal Örgütler 8-Güç, Yönetim ve Toplum

9-Küresel Bağlantılar

Bu program, öğrencileri küçük birer sosyal bilimci olarak araştırma yapmaya yönlendirmektedir. Bilindiği gibi Sosyal Bilgiler dersi, ders kitabına dayalı, olguların ezberlenmesine yönelik, ezberle-anlat, soru-cevap şeklinde yapılmaktaydı. Bu program ise, konuların yapılandırmacı bir sınıf ortamında işlenmesini, öğrencilerin bireysel ya da takım halinde konuyu araştırarak, tartışarak bir ürün ortaya koyarak öğrenmelerini öngörmektedir ( Tekerek ve diğ., 2008: 11-12).

(31)

1.3. Sosyal Bilgiler Programının Kapsamı ve Diğer Derslerle İlişkisi İlköğretimdeki Sosyal Bilgiler programı uygulaması dördüncü ve beşinci sınıflarda sürerken 1998’deki düzenlemeye göre, altıncı ve yedinci sınıflara da getirilmiştir. İlköğretimin ilk üç yılında ise bu dersin yerine Hayat Bilgisi bulunmaktadır. Bir başka deyişle, Hayat Bilgisi dersi, Sosyal Bilgiler dersinin çekirdeğini oluşturur. Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler dersleri, eski terimle birer mihver (eksen) ders özelliği gösterirler. Anlatım ve beceriye dayanan öteki dersler ilk üç sınıfta Hayat Bilgisinin, sonraki sınıflarda da Sosyal Bilgilerin çevresinde gelişir. Mihver dersler, konu alanlarının aralarındaki ilişkiyi öğrencilerin görmesi ve bir bütün olarak kavraması amacıyla belirlenmiştir. Dolayısıyla, öğretim etkinliklerinin düzenlenmesinde, kaynak ünite mihver dersten alınır ve öteki derslerde de bu temel ünite istendik amaçlara ulaşmada konulara kaynaklık eder. Örneğin, beşinci sınıf Sosyal Bilgiler dersinde “Güzel Yurdumuz Türkiye” ünitesi işlendiği sırada Türkçe dersinde yurdumuzla ilgili bir şiir ya da okuma parçası işlenebilir.

Sosyal Bilgiler dersinde mihver ders yaklaşımı günümüzde de sürmektedir. Kimi eğitim çevrelerinde mihver dersin Türkçe olması savunulmakta, öteki derslerin Türkçenin çevresinde yer alması gereği vurgulanmaktadır. Ancak kimi çevrelere göre de, ilköğretim çağındaki çocuğun küresel algılama özelliği ve yakından uzağa doğru, çevresinde gelişen yaşamsal dünyası, Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler derslerinin mihver dersleri olarak benimsenmesini gerekli kılmaktadır.

(32)

2.SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE PROBLEM ÇÖZME METODU VE TEKNİKLERİ

2.1.Problem Çözme Metodu Nedir?

Problem, Latince bir kavram olup Arapça karşılığı ise meseledir. Günümüz Türkçesinde ise, problem kavramına karşılık olarak “sor” kökünden türetilen sorun kavramı kullanılmaktadır. Eğitim literatüründe ise yaygın olarak “problem” kavramı kullanılmaktadır.

Bingham, problemi bir kişinin istenilen bir hedefe ulaşmak amacıyla topladığı mevcut güçlerinin karşısına çıkan engel olarak tanımlamaktadır (1971’den; aktaran: Kalaycı, 2001: 8-9). Her tür problemin üç temel özelliği olduğunu açıklamıştır:

1- Bireyin belirlediği bir amacı vardır,

2- Bireyin amaca giden yolunda bir engel vardır,

3- Birey kendisini amaca ulaşmaya teşvik eden içsel bir gerginlik duyar.

Bingham’ın yaptığı problem tanımından sonra Stevens, problemi, bir ortamdan veya durumdan daha çok tercih edilen bir başka ortam veya duruma geçiş esnasında önümüze çıkan engeller, zorluklar olarak tanımlamıştır (1998’den; aktaran: Kalaycı, 2001:8-9). Kreeland ise bir şeyin olması gerektiği durumu ile, var olan durumu arasındaki fark olarak tanımlamıştır (2000’den aktaran: Kalaycı, 2001:8-9).

Problemler; alan, güçlük, karmaşıklık ve süre bakımından değişiklikler gösterirler. Bazı problemlerin belli bir tek cevabı vardır. Öte yandan ortaya çıkan birçok problemin tek doğru cevabı yoktur. “Problem çözme, bir problemi ortadan kaldırmada işe yarayacağına inandığımız bir düşünceyi uygulamayı gerektirir. Problem çözme, bireyin amaca ulaşmasını engelleyen engellerle başa çıkabileceği bir çözüm yolu bulmasıdır. Başka bir tanımla problem çözme, bir amaca erişmekte karşılaşılan güçlükleri yenmek sürecidir. Problem çözme, öğrenilmesi ve elde edilmesi gereken bir yetenektir. Sürekli olarak geliştirilmesi gereken bir beceridir.

(33)

Zaman, çaba, enerji ve alıştırma isteyen bir iştir. Yardımı gerektirir. Çok yönlü olması bakımından yaratıcı (reflektif) düşünce ile aynı zamanda zekâyı, duyguları, iradeyi ve eylemi kendinde birleştirir. İhtiyaç, maksat, değer, inanç, beceri, alışkanlık ve tutumlarla ilgilidir” (Bingham, 1998: 23). Günlük hayatta her insan problem çözücüdür. Önemli olan ise problemlerin gündelik deneyimlerle değil, etkili bir şekilde bilimsel yollarla çözülmesidir.

Problem çözme metodu, problem çözme yöntemi, problem çözme stratejisi, probleme dayalı öğrenme yöntemi gibi çeşitli adlarla da adlandırılmaktadır.

Problem çözme metodu, modüler, dersler, programlar ve müfredatlar için omurga olarak kullanılabilir. Çünkü aktif öğrenmeyi öne çıkaran bir öğretim stratejisidir. Özellikle doğru uygulandığı takdirde aktif öğrenmenin “kontrollü” bir şekilde gerçekleştirilebileceği en uygun ortam problem çözme metodu ile oluşturulabilir (Ünal, 2000: 25).

Problem çözme metodu paradigmasında, öğretmenin sadece öğretip, öğrencilerinse sadece öğrendiği diğer paradigmalar reddedilir gibi görünse de, aslında geleneksel anlamda kullanılan yöntem ve etkinliklerin de (düz anlatım, tartışma gibi) problem çözme metodu sürecinde kullanıldığını vurgulamak gereklidir.

2.2.Problem Çözme Metodunun Özellikleri

Problem çözme metodu en az üç temel özelliğe sahiptir (Saban, 2000: 157)

a) Öğrencileri bir problem durumu ile karşı karşıya getirir.

b) Bir dersi, üniteyi ya da konuyu bütüncül ve karmaşık yığılı bir problem etrafında düzenler.

c) Sınıfta öğrencilerin, öğretmenler etrafında düşünmeye ve araştırmaya yönlendirildiği bir öğrenme çevresi oluşturur.

(34)

2.3.Problem Çözme Metodunun Tarihi Temelleri

Problem çözme metodu 1950’li yıllarda ABD’de Case Western Üniversitesi Tıp Fakültesi’ nde uygulanmıştır. Kanada Mc Master Üniversitesi Tıp Fakültesi’ nde ise 1960 lı yılların sonuna doğru Barrows ve Tombly’in tarafından yapılan bir araştırma sonucunda literatüre girmiştir. Bu araştırmada öğrencilerin akıl yürütme yetenekleri araştırılmıştır. Barrows ve Tombly, problem çözmenin öğrenme üzerine getirdiği farklılıklara dikkati çekmişlerdir. İlk denemelerde öğrencilerden küçük gruplar oluşturulmuş, problemle durum arasında karar vermeleri beklenmiştir (Rhem, 1998’den aktaran: Kılıç, 2007: 4).Günümüzde Kanada, Amerika, Avustralya, İngiltere gibi ülkelerde özellikle Tıp eğitiminde kullanılan çok popüler bir öğretim metodudur (Chun ve Chon, 2004’den aktaran: Kılıç, 2007: 5).

Ülkemizde ise 1997-1998 yıllarında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde uygulanmıştır. Hacettepe Üniversitesi ve Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültelerinde de benzer çalışmalar yapılmaktadır. Tıp eğitiminden başka işletme, hukuk ve mühendislik fakültelerinin bazıbölümlerinde de uygulanmaya başlanmıştır.İlk ve ortaöğretim kurumlarında probleme dayalı öğrenme çalışmaları yurt dışında 1990 yılında başlamış, ülkemizde ise 2000 yılından beri strateji ile ilgili araştırma ve tezler yapılmıştır.

2.4.Problem Çözme Metodunun Kavramsal Yapısı ile ilgili Bir Model Her öğretim metodunun dayandığı bir model veya kuram bulunmaktadır. Öncelikle bu açıdan değerlendirmelerin yapılması gerekmektedir. Ardından ise öğretimin hedef-davranış ilişkisi içerisinde ilerlediği düşünülürse problem çözme metodunda hedeflerin nasıl oluşacağına ve bunlara uygun davranışları neler olması gerektiğine bakmak uygun olacaktır.Problem çözmeyi temel alan bir öğretim tasarımında süreci etkileyecek olan bir takım değerler vardır. Bunlar değişmeye açık beceriler, bir takım davranış ve değerler,deneysel bilgiler ve deneysel beceriler, gerçek dünya tecrübesi ve disiplinler arası bilgidir. Bütün bunlar sorunun ortaya çıkışından çözüm sürecine kadar etkili olan vesürekli döngü halindedirler (Dolmanss D. ve diğ. 2005: 39’dan aktaran ; Kılıç, 2007: 6).

(35)

Şekil: 3 Problem Çözme Metodunun Kavramsal Yapısı İle İlgili bir Model

Kaynak: Kılıç, 2007: 5.

2.5.Problem Çözme Metodunun Önemli Elemanları

İlköğretimde problem çözmenin iki temel yaklaşımı kullanılmaktadır. Bunlardan ilki, “toplam süreç yaklaşımı”dır. Burada öğrenciler problemlerin farkına çözümlerinden hareket ederek varmakta ve problem çözme modelinin her basamağına katılmaktadırlar. Problem çözmeyle baş etmenin ikinci anlamı beceriler yaklaşımının kullanılmasıdır. Verilen modelin birinci basamağından diğerine geçmeye odaklanmak yerine burada verilen basamak için gerekli olan beceri ya da beceriler geliştirilir.

Problem çözme metodunda öğrenciler temel bilgi ve beceriler kazanmaktan daha çok düşünmeyi, anlamayı, kendi öğrenmelerinden sorumlu olmayı ve kendi davranışlarını kontrol etmeyi öğrenirler. Bu öğrenme tarzı ile öğrenciler kazandıkları bilgiyi değişik zamanlarda, değişik ortamlarda farklı konularla da ilişkilendirerek

(36)

kullanabilirler. Problem çözme süreci öğrencilere başından sonuna kadar üç temel görev yükler. Bunlardan birincisi sürecin gerekliliklerini yerine getirmek, ikincisi gerçek dünyada problemi çözen insanların rollerine girmek, üçüncüsü ise genellikle işbirliği içerisinde çalıştıkları için işbirliğine dayalı çalışmanın sorumluluklarını yüklenmektir.

Problem çözme metodunu yönetecek kişiler öncelikle problem çözme metodunun felsefesini bilmeleri gerekmektedir. Problem çözmeye dayalı öğrenmeyi yönetecek rehberlerin düz anlatım yapmamaları, öğrencilere bilgiyi nasıl araştıracaklarını ve araştırdıkları bu bilgileri nasıl paylaşacaklarını öğretmeleri gerektiğini bilmeleri gerekmektedir..

Problem çözme metodu ile öğretmenin işinin daha kolay olacağını düşünmek yanıltıcıdır. Çünkü öğrenci merkezli öğrenmeye rehberlik eden öğretmenin çok çeşitli kaynaklardan yararlanarak, daha çok hazırlık yapmasını ve öğrenmeyi zenginleştirecek tüm yöntemleri ustalıkla kullanma becerisine sahip olmasını zorunlu kılmaktır.

Problem çözme metodun da öğretmenin görevi çok daha önemlidir. Problem çözme sürecinin tümü boyunca, öğretmen bir değerlendirici rolü üstlenir. Genel olarak problem çözme metodu öğretmenin iyi bir planlamacı, başarılı bir rehber ve dikkatli bir değerlendirici olmasını zorunlu kılmaktadır.

2.6.Kaliteli Bir Problemin Özellikleri

Problem çözme metodunun uygulama yönünden basamaklarına geçmeden önce, böyle bir metotta kullanılacak olan problemin kalitesini değerlendirmek gerekmektedir. O halde metotta kullanılacak olan kaliteli bir problemde şu özelliklerin bulunması gerekir (Dutch , 1995’ ten aktaran Kılıç, 2008:5) :

1. Öncelikle kaliteli bir problem öğrencinin ilgisini hemen çekebilmeli, tüm öğrencileri harekete geçirmelidir.

(37)

3. Kaliteli bir problem, mantığı yani akıl yürütmeyi temel almalıdır. Mantığın ana konusu bilginin elde ediliş formları olduğuna göre bilgiyi de temel alan bir yaklaşım içinde olmalıdır.

4. Öğrencilerin her aşamada kararını belirtmesine elverişli olmalıdır.

5. Kimi problemler grupla çözüleceğinden problem, işbirliğine müsait olmalıdır. 6. Problem, grup üyeleri tarafından alt problemlere indirgenebilir bir özellik taşımalıdır.

7. Problem, açık uçlu olmalı, tek cevaplı olmamalıdır.

8. Öğrencinin önceki bilgileriyle bağlantılı ve onları destekler nitelikte olmalıdır. 9. Problem, farklı bakış açılarını ortaya çıkarmalıdır.

10. Daha sonra öğrenilecek konularla veya bilgilerle bağlantı kurmak için köprü vazifesi görmelidir.

Değişik araştırmacılar, problem çözme metodunun dayandığı temel ilkeleri aşağıdaki gibi tanımlamışlardır (Aktaran Kılıç, 2008: 6).

- Problem oluşturma

- İşbirliği

- Güvenilir araştırma

- Problemin çözümü

- Ölçme-değerlendirme

Bu beş madde de gösteriyor ki problem çözme metodu bir problemin varlığı, o problem için yapılan işbirliği ve araştırma, problemin çözümü ve değerlendirme ilkelerine dayanmaktadır.

(38)

Tablo 2. Problem Çözme Metodunda Öğretmenin ve Öğrencilerin Rolü

Kaynak: Nas, 2000: 125.

Yukarıdaki tablo problem çözme metodunda öğretmen ve öğrencilere düşen görev ve sorumlulukları ifade etmektedir. Tablodan da anlaşıldığı gibi metodun uygulanması esnasında öğretmen rehber, öğrenci ise bilgiye araştırarak ulaşan problem çözücüdür.

2.7.Problem Çözmede Ön Koşul Davranışlar

Problem çözme becerisinin geliştirilmesi için bireylerde bulunması gereken ön koşul davranışlar şunlardır (Nas, 2000: 126):

1) Problemi Hissetmek: Problemin hissedilebilmesi için çocuklara ön davranış olarak “farkında oluş” özelliği kazandırılmalıdır. Zira çocuk, çevresinde olup bitenleri, görüp-anlayabiliyorsa problemi de hissedip tespit edebilir.

2) Sorgulama: Eleştirel düşünme yeteneğinin temeli sorgulamadır. Mantıklı düşünmeyi gerektirir. Öznelleşen insan, sorunlarda seçenekler belirler ve bunlardan en mantıklı olanın üzerinde düşünür.

(39)

3) Açık Görüşlülük: Demokrasi ve hoşgörünün bu denli önem arz ettiği günümüzde bu madde daha da değer kazanmaktadır. Öyle ki, problemin çözülmesine yönelik her türlü fikre açık olunmalıdır.

4) Kabul Etmeye Açık Oluş: Yeniliklere açık olunmalı, gelenekçi kalıplar içerisinde boğulmamalıdır. Özellikle de eğitim-öğretim sürecinin tamamlanmasında gelenekçi kalıplar engelleyici unsurlar olabilir.

2.8.Problem Çözme Sürecinde Kullanılan Akıl Yürütme Yolları

Problem çözme zihinsel bir işlevdir. Zihin muhakeme, mukayese ve değerlendirmeler yapar. Zihne bu yetenekler kazandırılmalıdır. Zihni geliştirmenin asıl amacı, akıl yürütmeyi sağlamaktır. İnsanın düşünsel çalışabilmesi, tümevarım, tümdengelim, çözümleme ve bireşim ile mümkün olmaktadır. Akıl bu yolları sürekli kullanır ve bunlar birbirlerine tamamlarlar. Zihnin kavramlar arasında bağlar kurarak elde ettiği yargılar sonucunda, bilinenlerden bilinmeyenlere doğru yaptığı çıkarımlara akıl yürütme denir (Kemertaş, 2001: 159-161).

Zihnin kullandığı başlıca akıl yürütme yolları şunlardır:

Tümevarım

Tümevarım, zihnin olaylardan yola çıkarak kanunlara varma yoludur. Bu yöntem zihinsel bir yöntemdir. Tümevarım mantık, belirli gözlemlere dayanarak genelleştirmeler yapar. Uygulamada, bu mantık türlerinden hepsinden yararlanıldığını ortaya koymak zordur. Belli bir mantık sürecinde her iki mantık iç içe geçmiş durumdadır (Kemertaş, 2001: 163-164). Tümevarım yönteminde özelden genele gidilir. Çocuklarda ortalama olarak 7-8 yaşlarında tümevarım yoluyla düşünme sistemi başlar. Bu sistem özellikle ilköğretimin birinci basamağında uygulanmalıdır. Çünkü küçük çocuklarda gözlenen daha çok tümevarım türünden akıl yürütmedir (Cüceloğlu, 1991: 352).

(40)

Tümevarım yöntemi ile çalışırken öğretmenlerin özellikle şu basamaklara dikkat etmesi gerekir:

a) Problemin sınıflandırılması ve niteliğinin iyice anlaşılması gerekir.

b) Problemle ilgili bilgiler toplanıp, problemi çözmeye yarayacak geçici varsayımlar aranmalıdır.

c) Toplanan bilgiler incelenerek, problemi çözmeye elverişli olanlarının seçilmesi gerekir.

d) Problem çözülmeli ve genel yargıya ulaşılmalıdır (Kemertaş, 2001: 165).

Tümdengelim:

Tamamen zihinsel işlem gerektiren bu sistemde yeni bilgi elde edilmez. Var olan bir bilginin, ifadenin kanıtlanması amacına dayanır. İlköğretim aşamasında çocuklar genellikle somut düşündükleri için soyut düşünme yeteneği gerektiren tümdengelimin kullanılmaması daha iyi olur (Binbaşıoğlu, 1974: 121). Bu yöntem tümevarım yönteminin tersidir. Bu yöntem tümevarım yöntemi ile ulaşılan sonuçları kontrol eder (Kemertaş, 2001: 165).

Tümdengelim dört basamaktan oluşur:

a) Problemin saptanması: Problemin niteliğinin iyice anlaşılması.

b) Problemle ilgili bilgi toplama: Problemi çözmeye yarayacak geçici varsayımları arama.

c) Toplanan bilgilerin incelenmesi.

d) Belirlenen varsayımları karşılaştırarak problemi çözmeye elverişli olanın seçilmesi.

Tümevarımda olduğu gibi tümdengelimde de zihin, bu basamakları kullanarak sonuca ulaşır (Kemertaş, 2001: 166).

(41)

Çözümleme (Tahlil, Analiz) Yöntemi

Çözümleme, zihnin konuyu daha iyi ve tam olarak öğrenmesi için öğelerine ayırması ve öğeler arasındaki ilişkilerin farklı yönlerden incelenmesidir. Çözümleme yöntemi, problemin çözümünde tümevarım ve tümdengelim yöntemlerinin birinci basamakları olan, problemin niteliğinin iyice anlaşılması basamağında yer alır (Kemertaş, 2001: 167-168).

Terkip (Sentez, Bireşim) Yöntemi

Bireşim, öğeleri birleştirip bir bütünü oluşturmak demektir. Birbiriyle ilişkisi bulunan parçaları birleştirerek, önceden analiz eden şeyi tekrar oluşturmaktır.

Çözümleme yönteminin tam tersidir. Bu yönteme çözümlemeden sonra başvurulur. Çözümleme sonucunda ayrılmış olan öğeler, fikir ve duygular, mantığa uygun bir sıraya göre dizilip bütünü tekrar oluştururlar. Bireşim yöntemi, tümevarım ve tümdengelim yönteminin oluşumunu meydana getiren basamakların sonuncusudur. Bu basamaklarda genelleme ve gerçekleşmeyi sağlar (Kemertaş, 2001: 168).

Benzeşim (Analoji)

İnsan zihninin benzeyişlerden yararlanarak gerçekleştirdiği bir akıl yürütme yoludur. Birkaç yönden benzerlik gösteren şeylerin başka yönlerden benzerlik gösterebileceğini düşünmedir. Benzerliklerden yola çıkarak bilinmeyenleri elde etme yoludur. Analoji yoluyla elde edilen sonuçlar, tümevarım ve tümdengelim gibi kesin değildir, sonuçlar yanıltabilir (Kemertaş, 2001: 169-170).

Söz konusu akıl yürütme yolları zihnin gelişmesinde yardımcı olmakta, böylece problem çözme metodunun uygulanma sürecinde kolaylık sağlamaktadır.

(42)

2.9.Sosyal Bilgiler Dersinde Problem Çözme Metodu

Sosyal Bilgiler dersinde problem çözme metodunun kullanılması gerekliliği, 2000 yılı ilköğretim 4. ve 5. sınıf Sosyal Bilgiler programının 30. maddesinde şu şekilde belirtilmiştir (Millî Eğitim Bakanlığı [MEB], 2000): “Konuların işlenişinde yalnız anlatım ve soru-cevap teknikleriyle yetinilmeyip konuların özelliğine göre münazara, örnek olay incelemesi, problem çözme gibi öğrenciyi aktif kılan, onu araştırmaya ve incelemeye sevk eden tekniklere de başvurulur.” Sosyal Bilgiler dersinde problem çözme metodunun öğretilmesinde asıl amaç, öğrencilerin okul yaşamı dışında başka problemlerle yüz yüze geldiklerinde bunlarla baş edebilme becerisini kazandırmaktır. Bu tekniklerin öğretilmesiyle (Kalaycı, 2001: 41):

- Bilimsel düşünme becerisi kazanma - Sorumluluk duygusu kazanma

- İşbirliği ile çalışabilme becerisi kazanma - İletişim becerisi kazanma

- Zamanı yönetme becerisi kazanma - Dikkati geliştirme

- Gerçek dünya ile okul yaşantılarını karşılaştırma - Veri toplama becerisi kazanma

- Verileri düzeyine uygun olarak analiz edebilme - Kestirimde bulunabilme

- Rapor hazırlama becerisi kazanma - Bilgileri görselleştirebilme

- Topluluk önünde sunu yapma becerisi kazanma

- Değerlendirme yapabilme becerisi kazanma hedeflerine ulaşılabilir

Sosyal Bilgiler dersinde problem çözme becerisinin geliştirilmesi için öncelikle öğrencilere temel kavram ve ilkelerin kazandırılması gerekir. Ayrıca öğretim etkinlikleri düzenlenirken problem çözme becerisini geliştirici nitelikte küçük grup tartışmaları, işbirliğine dayalı öğretim, problem çözme metodlarına yer verilmelidir (Erden, 1996: 52).

(43)

Senemoğlu (2001: 64), öğrenme-öğretme ortamında öğretmenlere bazı öneriler vermektedir:

- Öğretmen, öğrencilerin özgürce denemeler yapmalarına, olağanın dışında çözümler bulmalarına fırsat yaratacak esnek öğretme-öğrenme ortamı düzenleyebilmelidir.

- Öğretmen, öğrenciler üstünde zaman baskısı yaratmamalı, aceleci olmamalıdır. Hız yerine, dikkatli düşünmeye, çeşitli olasılıkları düşünmeye ve yaratıcılığa değer vermelidir.

- Analitik düşünmesi, problemlere birçok alternatif çözüm yolları bulması için zaman tanımalıdır.

- Öğretmen bir şey yapma, bir problem çözme konusunda asla bir tek yol belirlememelidir.

- Öğrencileri kendi kafasındaki çözümü bulmaya zorlamamalı, aksine, açık fikirli, değişik eğilimleri, yaklaşımları kabul eder bir model olmalıdır.

- Öğrencilerin bir tek yol, bir tek sonuç üstüne odaklaşmasını ve çözüme kısa sürede ulaşma isteklerini önlemelidir.

-Öğretmen, alışılmamış fikirler, çözümler üreten öğrencilerin bu davranışlarını pekiştirmeli; yaratıcı etkinliklerini ödüllendirmelidir.

- Geleneksel öğretim yöntemi ile problem çözme metodu arasındaki farkları şöyle tablolaştırabiliriz:

(44)

Tablo 3. Geleneksel Öğretim ile Problem Çözme Metodu

Geleneksel Öğretim Problem Çözme Metodu

Amaç: Öğrencilerin öğrendikleri bilgileri kendilerinden istendiğinde olduğu gibi tekrarlamak.

Amaç: Öğrencilerin bir problem durumuna çözüm üretebilmeleri için onların kendi bilgilerini yine kendilerinin inşa etmesini sağlamak.

Öğretmenin Rolü:

a) Uzman olarak öğretmen, bilgiyi elinde bulundurur ve öğrencilerin düşünmelerini yönetir.

b) Kontrol edici olarak öğretmen, öğrenci öğrenmesini yönetir ve öğrencileri değerlendirir.

Öğretmenin Rolü:

a) Bir bilişsel rehber olarak öğretmen, öğrencileri bir problem durumu ile karşı karşıya bırakır.

b) Bir kaynak kişi olarak öğretmen, öğrencilere sorular yöneltir, öğrencilerin dünyası ile ilişkiler kurar ve öğrenci öğrenmesini yönlendirir.

Öğrencinin Rolü:

a) Alıcı olarak öğrenci, pasiftir ve boş bir depo olarak algılanır. b) Takip edici olarak öğrenci, öğretmenin önderliği ve liderliği için bekler.

Öğrencinin Rolü:

a) Birer problem çözücüler olarak öğrenciler, karşılaştıkları problemlere varılan kaynakları değerlendirerek, çeşitli çözüm önerileri üretirler.

b) Birer katılımcılar olarak öğrenciler, öğrenme sürecinde aktiftirler.

Bilgi:

Öğretmen tarafından organize edilir ve öğrencilere sunulur.

Bilgi:

Bilginin çok az bir bölümü öğretmen tarafından sunulur, bilginin büyük bir kısmı öğrenciler tarafından toplanır ve inşa edilir.

(45)

Tablo 3’te geleneksel öğretim ile problem çözme metodu amaç, öğretmen, öğrenci ve bilgi açısından değerlendirilmiştir. Tabloda da görüldüğü gibi geleneksel öğretimde öğrenci pasif, öğretmenin hazır olarak sunduğu bilgiyi bir hazır olarak alırken, problem çözme metodunda aktif durumdaki öğrenci öğretmeninin rehberliğinde kendi bilgisini kendisi inşa eder.

2.10.Problem Çözme Metodunun Faydaları ve Sınırlılıkları

Problem çözme metodunun faydaları şunlardır (Küçükahmet, 2000: 7; Saban, 2000: 164):

a) Öğrencilerin aktif katılımı sağlanır.

b) Bilginin algılanması ve akılda tutulması daha uzun sürelidir.

c) Öğrenciler günlük hayatta ve gelecek yaşantılarında karşılaşacakları problemlere uygulayacakları çözüm modellerini sağlarlar.

d) Öğrencilerin sorumluluk alma yeteneklerini geliştirir.

e) Güdülenme ve öğrenmede, öğrencilerin ilgisini çeker.

f) Öğrencilerin, farklı kaynak ve materyallerden faydalanmalarını sağlar.

g) Öğrenciler, başarısızlık durumunda bile öğrenme imkanına sahiptirler

h) Öğrencilerin motivasyonlarını arttırır.

i) Öğrencilerin, ileri düzeyde ya da yüksek düzeyde düşünmelerini destekler.

j) Öğrencileri, “nasıl öğrenileceğini öğrenmeye” teşvik eder.

k) Öğrencilerin, öğrenme sürecinde samimi olmalarını sağlar.

l) Öğrenciler arasındaki birlikteliği kuvvetlendirir.

m) Problem çözme metodu ile öğrenilen kurallar, çocuğun ve gencin ileride karşılaşacağı sorunların çözümüne ışık tutar. Bilişsel ve etkili öğrenmeyi geliştirir.

Şekil

Tablo 2. Problem Çözme Metodunda Öğretmenin ve Öğrencilerin Rolü
Tablo 3. Geleneksel Öğretim ile Problem Çözme Metodu
Şekil 5. Problemin Anlaşılması
Şekil 6. Problem Çözmede Bilgi Toplama
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

We found that students have Internet access in the home; they learn to use computers from their family members and relatives; they think computers positively affect their

İstanbul Emniyet M üdü­ rü Hayri Kozakçıoğlu, dün Gayrettepe’de, Genel Yayın Müdürümüz Abdi İpekçi’ ­ nin öldürülmesi olayı ile ilgili, yapılan ve

H7c,d Fırsatçı yenilikçilik stratejisi c) Şebekeleşmiş ve d) Bölümlenmiş kurum kültüründen ise negatif yönde etkilenmektedir. H8a,c,d,e Agresif yenilikçilik

Eril olanın daha üstün olduğuna ilişkin algı, kadın emeğini hem görünmez kılmakta (ev içi işlerde olduğu gibi) hem de (ücretlendirme sürecinde olduğu gibi)

kimyasal modifikasyonuna reaksiyon şartlarının (asetik anhidrit, katyonik katalizör, sıcaklık ve çözücü) etkisi belirlendi ve elde edilen modifiye polistirenlere

Özellikle çocuklar ve diğer savunmasız kişiler, bu tür ciddi kişisel bütünlük ihlalleri karşısında, Devlet tarafından korunma hakkını haizdirler (bkz.. gereğinden fazla

Sonuç olarak; katılım stili ile ders işlenen 6C sınıfındaki öğrencilerin beden eğitimi ve spor derslerinde ki sürekli kaygı düzeylerinin, komut stili ile ders

Proje tabanlı öğrenme için kullanılan yönetim ve izleme bilgi sistemlerini kullanan öğrencilerin davranışlarındaki olumlu değişmelerin sorgulandığı yedi maddeye ait deney-1