SABAHA TTİN A Lİ'NİN
BİLİNMEYEN BİR ŞİİRİ: «DAÜSSILA»
MASIM BEZİRCİ
Sabahattin A li, 21 a- ğustos 1927’de İstanbul Muallim M ektebi’ni bi tirdi. A yn ı yıl Y o zga t’a Cumhuriyet M ektebi’ne atandı. 1928 yaz tatilin de İstanbul’a geldi. M a arif Vekâleti yabancı dil öğretmeni yetiştirmek i- çin o sıra Avrupa’ya öğrenci gön deriyordu . Sabahattin A li de açılan sınava girdi. Kazandı. Bir süre Yüksek Mual lim M ektebi’nde kaldı. Sonra M aarif Vekâleti hesabına okumak üzere 1928 güzünde Almanya’ ya gitti. Orada dört yıl kalacak, Alman dili ve edebiyatını öğrenecek, dönüşte liselerde çalışa caktı. O dönemde Hay- rullah ö r s , Nurullah Taşkıran ve Melahat To- gaı- da Alm anya’da idi ler.
Sabahattin A li, dil öğrenmek için ilkin bir Alman bayanın evine pansiyoner girdi. Bir yıl kadar Potsdam’da kaldı. Fakat Alm anya’ya alışa mamıştı. Disiplinli okul çevresi onu sıkıyordu. Bu duyguyla bazı şiirler yazdı.
28 aralık 1928’de eski yazıyla kaleme alınan “ D a ü ssıla ” bunlardan biridir. Şiir Potsdam’da yazılmıştır. Adından da anlaşılacağı üzere, Saba hattin A li’nin yurt özle mi ile bazı anılarını ve A lm a n ya izlen im lerin i dile getirmektedir.
“ D a ü ssıla ” y ı S aba hattin Ali, Almanya’da ki arkadaşlarından M e lahat Togar’a vermiş. Sayın Melahat Togar da şiiri 48 yıl sakladıktan sonra -yayınlanmak üze re- bana verdi.
Şiirin başında adı ge çen Pertev, Sabahattin A li’nin arkadaşı Pertev Naili Boratav'dır.
“ D a ü ssıla ” şim diye değin hiç bir yerde ya yınlanmamıştır.
-Pertev ve
şürekasına-Bugün de Potsdam ’dan süzerken Potsdam ’ı, Yaktı yine iç im i kim s e s iz liğ in gam ı.
G özlerim inhinasız uzayan caddelerde, Dedim : Bu soğuk şeh ir nerde, İstanbul nerde?.. Ve iste d im birazcık size de dert yanm ayı, Hayalen m em lekete doğru b ir uzanm ayı... Burda her şey: Şehirler ve in sa n la r nursuzdur; A lam aniar, âdeta b e s ili b ir dom uzdur.
Sokaklar saatlerce uzanır bükülm eden A la m an iar d o la şır üzerinde gü lm e d e n ... Burda tebessüm ün de gü nü , saati vardır; D ükkânlar hep b ir çe ş it, evler hep b ir kara rdır... Gerçi bizim evlerden tem izse de sokaklar, Süslese de m uhteşem m eydanlarını taklar; Ne yıkık su rla r g ib i bu şehrin b ir süsü var Ne de -ah sorm ayınız- ne de b ir köprüsü var... Köprü, bende b u lm u ştu serserinin hasını; Şim di hatırlam az mı eski aşinasını?., tik ışık belirm eden karşıki tepelerde, Az mı gözüm ü açtım ıslak kanepelerde?.. Y orgundum , uykusuzdum , paraca ta m ta kırd ım ... Ben orda b ir sim id e b ir ceket b ıra kırd ım ... (★ ) Bazı geceler K öp rü’yü pek canım istem ez ae, Gezerdim Sam atya’da, Langa’da, Etyemez’d e ... Çoktu tel örg üleri tırm anarak g ird iğ im ,
Uykuyu kim sesiz b ir bahçede k e s tird iğ im ... Fakat yine herkese neşeli gö rün ürdü m , Çünkü hü rdü m , uçan kuşlardan daha h ü rd ü m ... Köprü gerçi so ğ u ktu r, yattığ ım duba ka tı... Bana bu n la r hoş g e lir... Size verdim rah atı... Ey Langa bostanında ge celediğim d e m le r... Ve, ey ş im d i gâvurca hecelediğim de m le r... İçim Düsbütün sızlar hatırlarsam Yozgat’ı: Dum ağım dadır İçki â le m le rin in ta d ı... Soğuk yüzüm ü yakar, kar dizboyu o lurd u; Yine gözüm de tüten im am suyu o lu rd u ... S ürüklerdim yam p iri sokaklarda m esleri; (★ ★ ) Meyhanede okurdum yazdığım ne fe sle ri... İstem ezdim odam da o tu ru p sıkılm ayı, Adet e ttim her gece sokakta yıkılm ayı, — Bu cesareti yalnız insana rakı verir. — K endim i sıcak kara şöyle bırakıverir, Kar ü stü m ü örterken ben orda gecelerdim , Ne de ılık bu akşam yattığ ım yatak de rdim . Bu hatıralar artık benden uzaklaşıyor, Deli g ö n ü l, m untazam b ir vücudu ta şıyo r... B ir zam anlar b ir pula satarken kâinatı, Kendi e lim le ittim bu kaygısız ha yatı... Gitm eye alışm ışken ben herkesin dikine , Enayi g ib i g e ld im Frenk m em âlikine. Taşıyın ş im d i benim g ib i avanakları Ey b irb irin d e n nursuz Potsdam soka kla rı...
22.12.28
Potsdam, Sabahattin Ali
('★ ' Nâzım-ı ta h rir bu vak’adan sonra on beş gün kadar yelek üzerine p a lto giyerek do la şm ıştı. ( ★ ★ ( F a k i r , Y o z g a t’ ta ik e n ş id d e t- l ş ita dola yısıyla m est ve la stik giyer, fakat arasıra la s tik le ri çam urda ie rked ip sadece m est İle dolaşırdı.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi