• Sonuç bulunamadı

Yahya Kemal tezverendede:Üstat Yahya Kemalin yeni yazmış olduğu bir şiir karşısında bazı mülahazalar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yahya Kemal tezverendede:Üstat Yahya Kemalin yeni yazmış olduğu bir şiir karşısında bazı mülahazalar"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Y E N İ SA BA H

Devrim üzerine düşünmeler

Yahya Kemal Tezverendede

---

a---Ü sta t

Yahya kem alin y en i yazm ış olduğu

bir şiir karşısında bazı m ülâhazalar

Bir genç elime bir şiir tutuş- durdu.. Hangi düden söylendi - ğini ve şairin neler demek iste­ diğini sordu,. Şiir şıı:

İSMAİL DEDENİN KÂİNATI

Mesnevi şevkini eflâke çı - kiiıiîöş nâyiz Haçredek hetııneîeai Ha» - reci Movlanâytz Sine sûraâh-he-sûrâlı ka -

«ar vecdiııden Teşneni zevk-i ezel leb- be-feb-i salıbâyiz Şeb-i iahûtda manzume i

ocrâm gibi Ü f s n bişnevüe doğan tleb- debe-i ra’aoıâyız Mey’i peyuıân^bepeynıa - ne d o ..m sakiden Yine poynıâııe diler neşve-i

jt sertâpâyi

Şems-i Tebriz hevâsiyle se­ ma’ üzere Kemâl Dahü-i dâire-1 baJiiper-i Moniâyiz.

,*■ ■ v . • ' T #

.-Yahya Kemal İlk bakışta bundan ancak bir asır öncelerde yazılmış bir man zume sandım.. Altında şiir sa­ hibinin bugün hayatta olduğu - nu görünce gözlerime inananıı- yacağım geldi. Gerçek şiirin sa­ hibi bugün hayatta.. Bugün ya­ şıyordu. Fakat ’’bugün” ü ya­

şamıyor demek.. Şiirin lâfzı ma ilasından, manası lâfzından o kadar eski, o kadar günü geç­ miş şeyler.. Eski devrin artık çoktan ölmüş, hayattan atıl - mış bir takım “primitif düşün­ ce” leri, “ mistik duygular” ı... O devirde ortalığa miskinlik havası çöktüren tekye edebiya­ tının insanları dünyadan soğu-

j

tan, gözleri âlıirete çeviren “ boş

i

hülyalar” ını haykıran bir man zume..

Fakat bugün böyle bir man­ zume bugünün Türk dünyasın­ da, bugünün Türklerine, bugü - nüıı gençlerine sunulur mu?... Bugün gözleri kamaştıran bir di- f rilme ile eskiyi yıkmış, yepyeni bir varlık olarak dünyaya ün salmış, medeniyet yolunda yü -: rümeye başlamış olan bugünkü Türklük bu çeşid bayat, eski - iniş tekerlemelerden bir şey an- 1 lar mı ve anlasın mı?..

Bugün Türkün kafası pozitif I ilmin ışıklan ile aydınlamış o- larak dünyayı, hayatı ilim gözü ile görüyor. Artık ne yıkılan! “Medrese” nin iskolâstik zihni- i

yeti, ne çöken “Tekke" nin mis- j tik ruhu!... Bugünkü Türklük “realite” yi yaşamak, “ haki - kat” ı düşünmekle kendi sahi­ ci varlığım edinmiştir...

Bugün Türkün kafasında “ Tekke” yok, “ Vatan” var, j “ Şeyh” yok, “Millet” var, “ der- 1 viş” yok, “vatandaş” var. B u -; gün pozitif ilmin ışığında me­ deniyet yolunda yürüyen Türk-j

lük artık şeyhlerin, dedelerin j kâinatı değil, Coperniclerin,!

Galilelerin, Eniştemlerin kâi - natmı düşünüyor.

Hele bu türlü “saçma düşün­ ce” leri, “ boş hülyalar” ı bir çe­ şid “ruhanî” örtüye bürüyerek “Hayvani meyiller,, i “insani* olarak göstermek, “ günah” ı “ sevap” şeklinde yutturmak is­ teyen “o göz boyama” lara ka­ nacak bön kafalar antik Türk yurd’’nda kalmamıştır.

Hem kendi zamanlarına uy - gun olarak düzülmüş olan bu çeşid şiirlerin yaşadığı edebî devirler ne kadar ne kadar ar­ kada kalmıştır. Namık Kema - lin daha bundan yarım asır ön­ ce “ Yüzümüz kızarmadan oku­ yamayacağımız” dediği divan edebiyatının bu gibi ahlâk düş­ künü parçalan bugün bir “e- debî marifet” olarak ortaya ko nur mu?.. Tekâmül eden ede - biyatımız aştığı edebî devirlerle bu türlü “ çirkinlik” lerden ta- mamile kurtulmuş, sıyrılmış değil mi?... Mesdâ Fikrette bir “ Saki” ye tesadüf edilir mi?

Sosyal hayatta herkesi bir - birinden ayıncı, birbirine yan baklıncı , birbirine düşürücü, türlü “ tarikat” ideolojileri ar - tık eski devrin kendisi gibi Türkün kafasından yıkılıp git­ miştir...

Bugün millî varlığını edinmiş olan Türkün ideolojisi “ tek va­ tan”, “ tek millet” , “tek iman”, ve bundan doğan “millî birlik” .. Bugünkü ulusal realiteyi yaşı- yan Türklük artık yalancı şair değil, sahici şair istiyor, “Tekke zakiri” değil, “ millî şair” bek­ liyor.

Bununla beraber bugün de - mokrasi hayatı yaşıyoruz.. De­ mokraside fikir halinde kaldık­ ça her düşünceye saygı göste - rilir.. Bir türlü “Dergâh” dan dışarıya çıkamıyan “ Pirimugan,, bugünkü Türklük realite alemi­

ni de kenri rüyet “ zaviye,, sinden ¡seyrederek pek de seçemedi ğin den, bugünkü hayatın güzellik lerinden biri olan, ve herkese \ kendi millî varlığım tatdıran bir soyadı da henüz alamamış.. Şaire yaşadığı mistik âlemin büyüklerinden “ Gavsulvasılin,, o lan bir “ kutbülarifin” in adını soyadı olarak irmağan edelim de, bundan İriyle bu ad ile anıl­ mış, sonunda “ebter,, kalmamış olsun:

Yahya Kemal Tezveren Dede.

Referanslar

Benzer Belgeler

Dönme dolabın ilk yolcuları, Doğan Avcıoğ- lu’nun çok sevdiği Namık Kemal ve “ Yeni OsmanlIlar” denilen arkadaşlandır. Avcıoğlu’na göre bunlar,

basıp çoğaltmak, öncü sanat yapı­ tlarına sergilenme olanağı sağla­ mak, sanatı günlük yaşamın içine sokacak üretimde bulunmak, kon­ ferans, seminer gibi

Daha zor bir şey düşünemiyorum, titriyorum her rolü elime aldığımda, onun için kolay kolay da oynamak istemiyorum artık.. Bundan sonra Edremit’in Çamlıbel köyüne

el-Hayat kelimesine sıfat olan dünyâya, dünyâ adının verilmesi, âhirete göre dünyanın bize yakın olması (içindeyiz), dünyanın âhiretten önce olması ya da

Dinî ve siyasî açıdan İslâm dünyasının bunalımlı, mezhep çekişmelerinin yaygın olduğu bir dönemde yaşayan İhvan, dönemlerindeki felsefe ve bilim düzeyini,

Ümit ALEMDAROGLU İZMİR-Ayvalık’da de nizi kirlettikleri gerekçe­ siyle kapatılan 16 zey­ tinyağı fabrikasının sa­ hip ve yöneticileri fab­ rikalarım yeniden

zım Hikmet Vakfı” na i nandıkları için destek veren, “ ha gayret, yanınızdayız” diyenler var. Nazım sergisini bütün bu

İstanbul Belediyesi tarafından devralındığı 1937yılından beri boş kalan ve harabeye dönen İlidir Kasrı, 1982yılında Kurum tarafından onarılmaya başlanmış