Hadiselerfirasınd,
«Hazım» m jübilesi
J
übile de ne oluyor?Vallahi hakkınız var! Jübile diyip gidiyoruz. Bana bir Fran sız madamının adı gibi geliyor bu ke lime. Manası malûm ya! Karşılığı ma lûm değil.
«Hazım» dostumuzun da jübilesi geldi çattı. Çocuğun -hangi çocuğun deseni ze!. san’at hayatına atılışının yirmi be şinci yılı bitmiş. Kutlanacak. Biraz da kurtlanacak! Mesele bu!
«Hazım», ne zaman görsem bana, hat ta en küskün demlerimde bile neş e veren bir arkadaştır. O, herkese nasib olmaz. Bazıları vardır ki; rastgeldiııiz mi akşama kadar işiniz rast gitmez. «Hazım» onun aksinedir.
Ben, kaç defa denedim, Hâzıma rast- geldiğim gün rahat tramvay arabası bu lurum; neş eli gün geçiririm, hatta be leşten para kazandığım bile o'ur. Utan masam tüyünü alıp muska yapacağım.
Uğura inananlara tavsiye ederim. Zaten kendisi de bunu bildiği için jübilesine gelenlere boncuk dağıtacak ve kindisine:
— Kimi seviyorsun? diye sorunca! — Mavi boncuk kimdeyse gönlüm on- dadır, diyecekmiş.
Ben onun yalancısıyım. Dün rastgel- dim:
— Yahu! Kaç gündür masrafa giri yorum... diye söze başladı.
— Hayrola! Et mi alıyorsun? dedim. — Hayır; ha bu gün yazacak, ha ya rın yazacak, diye her gün beş kuruş verip gazete alıyorum... Hani ya! diye sordu.
Bize bunca zamandır, neş’e fırsatları vermiş olan «Hazım» m yirmi beş se nede bir düşen işini seve seve yap mamak olur muydu? Hemen aldık ka lemi ele, şu satırları yazdık.
Şimdi inanmıyacaksmız:
— Bu gün nisanın biridir, bize oyun ediyor, diyeceksiniz! Halbuki iş öyle değil. «Hazım» jübilede sürpriz olsun diye sakal uzatmamış mı?
— Ayol! Bu ne hal? dedim. — Ne yapayım birader? Ben sinirli yim. Bir şeye el uzatamam. Rejisörün korkusundan dil de uzatamıyoruz. Kala kala bir bıyıkla, bir sakal kaldı. Ben de onları uzattım. Gördün ya! Artık sözü uzatma! dedi, kesti.
Sözüne inanılırsa jübilenin programı «Deli Dolu» imiş... Onun hayatı zaten ekseri deli dolu olmuştur. O bana dedi ki:
— İhmal etme! Gel tiyatroya da gör! Deli dolu mu! dedi.
Bir Türk şairi safran’m sinirler üze rine olan neş’e verici tesirini :
€Zâferan cinsi nebdftn Hdce
Nasruddinidir*
Mısraile anlatmış. Hazım da bizim san’at âleminin Nasreddin Hocasıdır. Her gördüğü yerde, her dosta b'r ya renlik yapması ondandır. Onun içindir ki; Nasreddin Hoca filminin baş rolünü o aldı ya!
Çok vaşasm inşallah da, çok gülelim.
B. FELEK
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta ha To ro s Arşivi