• Sonuç bulunamadı

Limited Şirkette Payların Şirket Tarafından İktisabı veya Rehin Alınması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Limited Şirkette Payların Şirket Tarafından İktisabı veya Rehin Alınması"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MÜ. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi Yı/:1999, Cilt: XV. Sayı:l, Sayfa:247-262

LİMİTED

ŞİRKETTE

PAYLARIN ŞİRKET

TARAFINDAN

İKTİSABI VEYA REHİN ALINMASI

Diğdem

Göç· I-GİRİŞ

Limited şirketler alanında belki de en önemli konulardan biri payın intikalidir. Genel olarak sermaye şirketi olarak kabul edilen bu şirket türünde payın intikali

yolları; payın

devri 1, miras ve

karı-koca mallarının

idaresi hallerinde

payın

intikali2,

payın cebri icra

yolu ile intikali ve

şirket tarafından payların

iktisabıdır

.

TTK. md. 526'da öngörülen kurala göre, limited

şirket tıpk;

anonim

şirketlerdeki

gibi, sermaye

borcu~un ödenmesi

açısından kendi

paylarını

iktisap ve rehin olarak kabul edemez. Ancak bu kuralın istisnaları gene aynı madde de düzenlenmiştir. Aşağıda bu kural ve istisnaları ele alınmıştır.

II- Sermaye Borcu Tümü İle Yerine Getirilmemiş Paylar

TTK. md. 526/f. 1 'e göre, "Sermaye koyma borcu tamamen yerine getirilmedikçe payların şirket tarafından iktisabı veya rehin olarak kabulü muteber olamaz, meğerki, bu muameleler esas sermayeye iştirakten· doğmayan alacakların ödenmesi maksadıyla vuku bulsun."

Benzer bir kurala Isv. BK. md. 807/f. 1 ve Alnı. LOK. § 33/1 'de de yer verilmiştir. TTK. md. 526/f.

1

uyarınca, limited şirket sermaye payı koyma borcu ortaklarca tamamen yerine getirilmemiş bulunan kendi paylarını edinemez. Limited şirkette sermaye payı koyma borcunun borçlusu ortak, alacaklısı ise, şirket tüzel kişiliğidir. Limited şirkette ortaklar esas sözleşme gereğince yerine getirmek zorunda oldukları borçl9fını şirket tüzel kişiliğine ödemek zorundadırlar (TTK. md. 528). Alacak daima iki farklı kişi olan, alacaklı ile borçlu arasında bir hukuki ilişkidir. BK. md. l 16'da yer alan bu kural uyarınca, hiç kimse ne bizzat kendisinin alacaklısı ne de bizzat kendisinin borçlusu olabilir. Bu nedenle kanun koyucu 'Arş. Gör. M.Ü.İ.İ.B.F. İşletme Bölümü.

1

Bu konuda ayrıntılı bilgi için Bkz. Göç, D.; Limited Şirkette Sermaye Payı ve Payın Devri, Yüksek Lisans Tezi Istanbul 1997.

2

Bkz. Göç, D.; Limited Şirkette Payın Mir~s ve Karı-Koca Mallarının Idaresi Hallerinde intikali, YaklaŞım Dergisi, Eylül 1997, S.57, s.99 vd ..

247

(2)

Diğdem Göç

Borçlar Hukukunun genel ilkelerine uygun olarak, bedeli tamamen ödenmemiş payların şirketçe edinilmesi halinde borcun sona ereceği ve payı devreden ortaktan daha sonra muaccel olacak edimlerin istenemeyeceğini, esas sermayenin bu oranda

k;rşılıksız

ka

l

acağın

ı

düşünmüş,

bu yüzden de edinmeyi kesinlikle

yasaklamıştır

3

.

,

Bu yasağın belli başlı nedeni, alacaklıları korumaktır. Anonim şirketlerde olduğu gibi, limited şirketlerde de -oıtaklaı', s'adece koymayı taahhüt ettikleri sermaye payı ile sınırlı bir sorumluluk altindadırlar (TTK. md. 503/f. l) - esas sermaye, şirket alacaklılarına karşı tam bir garanti görevi görmesi nedeniyle, esas sermayenin aynen muhafaza edilmesi sağlanır ve bu amaçla sevk edilen hükümler mutlak anlamda emredici nitelik taşır.

Limited şirketin kendi paylarını iktisap etmesi esas sermayenin karşılığını. teşkil eden değerlerin azalması sonucunu 'doğurur ki, bu da sermaye şirketlerinde yürü:yen "sermayenin korunması" genel ilkesine aykırı düşer'1•

Şirketin bir diğer şirketin paylarını edinmesi TTK. md. 526'nın amacıııa yani, alacaklıların yararına olarak esas sermayenin konulup korunmasıııa bir aykırılık teşkil etmediğinden, limited şirketin bir diğer limited şirketin paylarını edinmesi

mümkündür5. ·

3

Teoman, Ö., Limited

Or

t

ak

ğın

Sermaye Borcu 'Tümü

İl

e

Yerine

Get

irilm

emiş

Kendi

Paylarını Edinmesi, lkt. Mal. 1974, C.XXI, S.5, s. J 97-J 98; Arslanlı, 1-1./Domaniç, H., Limited ve Hisseli Komandit Şirketler, TTK. Şerhi 111, İstanbul 1989, s.344; Doğanay, İ., Türk Ticaret Kanunu Şerhi, C.II, 3.B., Ankara 1990, s. 1277.

4

Poroy, R./Tekinalp, Ü./Çanıoğlu, E., Ortaklıklar ve Kooperatifler Hukuku, 6.B., İstanbul 1995, s. 783; Doğanay, Şerh 2, s. 1277; Teoman, Sermaye Borcu Yerine Getirilmemiş, s. 198; Çamoğlu, E.,, Limited Ortağııı Sıııırlı Sorumluluğu Karşısında Şirket Alacaklılarının Aktif

Korunması, lstanbul 1969, s.41; Alman hukukunda LOK. 13 33/1 ile hukuki güvenlik yararına her türlü edinmenin önlendiği belirtilmekte ve pay sahibinin sermaye borcunu ödeme yüklimlinün ortadan kalkmasına karşın, şirket malvarlığıııın esas sermaye tutarını karşılamasının bir değer taşımadığı açıklanmaktadır. İsviçre hukukunda da payın şirket

t~rafın~an ~dinilmesi ile ortağın sorumluluğunun sona ereceği kabul edilmektedir. Türk sıstemıııde ıse, TTK. mel. 532/f.2, diğer ortaklara ayrıksı olarak bir açığı kapama borcu

yüklediğinden, payı devreden ortağın yanıııda diğer ortaklarıııda sorumluluğu devanı etmektedir. Bu yüzden kanımızca hukukumuzda da şirket tarafından edinilen payııı ka~şılığının malvarlığıııdan sağlanmasıııın olanaklı olup olmaması ya da malvarlığııı.ın

cdınmeye karşııı esas sermayeyi karşılayıp karşılamamasının önemi yoktur (bkz. Teoman,

..

Lımıted Ortaklığın Sermaye Borcu Tümü ile Yerine Getirilmemiş Paylarını Edinmesi, lkt. Mal. 1974, c.xxı, S.5, s. ı 99).

5

"Buna kartılık limited (irketin egemenliği altında bulunan ya da paylarınııı çoğunluğuna (irketin sahip olduğu bir tüzel ki(inin kendisine hakim olan limited tirketin bedeli henüz tümü ile ödenmenıi( paylarını edinebilip edinemeyeceği sorunu tartı(malı olmakla birlikte, sermaye payının bağımsız bir üçüncü ki(.i tarafından hakimiyet altındaki ya da paylarının çoğunluğu

bir limited (irkette bulunan tirkete devri esas sermayenin konulmasını tehlikeye dütürebilir. Zira hakimiyet altındaki (irkette katılmanın değeri ödenmenıi( sermaye onaııında dütecektir" (bkz. Teoman, Sermaye Borcu Yerine Getirilnıemi(, s.200).

(3)

T C. 'nin 75. Kuruluş Yıldöniimüne Armağan

TTK. md. 526/f. 1 (Isv. BK. md. 807/f. I ),. sermaye payı koyma borcu tamamen yerine getirilmemiş payların şirket tarafından rehin olarak kabulünü de yasaklamış bulunmaktadır6.

Payın rehin alınması yasağı da, iktisap yasağında olduğu gibi, esas sermayenin korunması ilkesine yöneliktir. Rehinle temin edilen alacak ödenmediği takdirde rehin paraya çevrilerek alacaklı bunun bedeli üzerinden alacağını alacağından, payın borcu karşılayacak değerle alıcı bulamaması halinde, yine esas sermaye borcunun tam olarak karşılanamaması ihtimali vardır7.

TTK. md. 526/f.l 'de sermaye payı koyma borcunun yerine getirilmemesinden sözetmekte, sermayenin niteliği konusunda bir ayrım yapmamaktadır. Bu nedenledir ki, borcun konusu nakit sermaye kadar, ayni sermaye de olabilir. Borcun konusunun ayııı ya da nakit olması, miktarının az ya da çok olması önemli değildir. Ayrıca geri kalan sermaye payı borcunun ödenilmesinin şirket tarafından istenip, ödeme çağrısının yapılmış olmasıda zorunlu değildir. Faizler, yan edimler, cezai şartlarda bu konuda dikkate alııınıaz. Paylar bö!Unmüşse (TTK. md. 524), her böli.im ayrı ayrı değerlendirilir, birinin tamamen ödenmemesi, diğerini etkilemez8. TTK,. md. 526/f. ı 'in uygulanabilm

esinin ön şartı, sermaye payı koyma borcunun tamamen yerine getirilmemiş olmasıdır. Sermaye payı koyma borcunun tamamen yerine getirilmiş sayılması için, borca konu olan edimin tam ve noksansız olarak limited şirkete ifa edilmiş olması gerekir. Başka bir deyişle, limited

şirketin

mülkiyetine ve fiili tasarruf

alanına g

irmi

ş olması şartt

ır

9

.

Bakiye sermaye payı borcu miktarı çok az dahi olsa, borç yerine getirilmemiş sayılır. Hatta sermaye

payı

borcu ifa edildikten sonra bir noksan yüzünden tasarruf muamelesi iptal edilirse, bu durumda da borç yerine getirilmemiş sayılır. Aynı şekilde konulması taahhüt edilen ayni sermaye, değer bakımından sermaye miktarını karşılamıyorsa, sermaye payı koyma borcu yerine getirilmiş sayılmaz ve ortak noksan kalan nisbette şirkete karşı sorumlu olur10•

Alman hukukunda, sermaye payı haksız yere tamamen veya kısmen geri verilse dahi borç yerine getirilmiş kabul edilir. Bu durumda Alman hukukunda şirket salt sermayenin geri verilmesini isteyebilir. Ancak borcun yeniden ödenmesi mümkün değildir". Arslanlı'ya göre ise, TTK. md. 532'nin " ... ortaklara koydukları 6 Alm. LOK. B 33/1 'de ise, bu hususta bir açıklık yoktur (bkz. Teoman

, Sermaye Borcu Yerine Getirilmemiş, s.200).

7 Teoman, Sermaye Borcu

Yerine Getirilmemi\, s.201; Çmnoğlu, s.41; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 783.

8 Arslan/Doman,

s.345-346; Teoman, Sermaye Borcu Yerine Getirilmemiş, s.201. 9 Ars!an/DomaniÇ, s.

345; Doğanay, s. 1277.

ıo Arslanlı/Domaniç, s.345; Doğanay, s.1277; Teoman, Sermaye Borcu Yerine Getirilmemiş, s.202; Pulaşlı,1-1., Şirketler Hukuku, 2.8., Konya 1095, s.559.

11 Arslanlı/Domaniç, s.

345; Teoman, Sermaye Borcu Yerine Getirilmemiş. s.202.

249 /

(4)

Oiğdem Göç

sermaye kısmen veya tamamen geri verilmiş ise... aldıkları para nisbetinde mesuldürler ... " şeklindeki anlatımı karşısında, şirket sermaye payını iktisap edemez ve sermaye payı koyma borcu md. 526 anlamında ifa edilmemiş sayılmalıdır. Kaldı

ki sermaye payı borcunun ifa edilmemiş olmasıyla, ifa edildikten sonra geri verilmesi arasında çıkarlar durumu yönünden de bir fark yoktur12•

TTK. nıd. 526 "Sermaye koyma borcu tamamen yerine getirlmedikçe payların şirket tarafından iktisabı veya rehin olarak kabulü muteber olmaz" diyerek iktisap ya da rehin alına yasağına aykırılığın müeyyidesini gösterıne~tedir.

Arslanlı'ya göre, hem TTK. md. 526/f.1 'e, hem de payın tümü ile ödenmiş

olması halinde edinmenin salt şirket malvarlığının esas sermayeyi aşan bölümü ile gerçekleştirilebileceğini öngören TTK. md. 526/f.2'ye aykırılık halinde, Alman hukukunda ödenmemiş paylar hakkında koyduğu yaptırım olan, yokluk müeyyidesinin uygulanması gerekir. Bu riedenle TTK. md. 526/f. I ve 2'ye aykırı edinme yoklukla mali.il olacaktır13• Teoman'a göre ise, Alman hukukunun bedeli tümü ile ödenmemiş paylar hakkında vardığı sonucun Türk hukukunda da

uygulanması mümkün olmakla birlikte, yaptırım yokluk olarak adlandırılamaz. Yokluk yapt,ırımı, Ti.irk hukukunda çok dar varsayımlarda, bir hukuki işlemin kurucu

öğelerinin bulunması halinde uygulanır. Burada ise, sözkonusu olan, butlandır. Bir hukuki işlemin öğeleri tamam olmakla birlikte, geçerlik koşullarından kamu düzenini ilgilendirecek kadar önemli olanların gerçekleşmemiş olması halinde, o işlem b8:tıl yani, kesin olarak hliki.imsüzdlir. Yokluk gibi, butlanda ilgililerce her zaman ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da resen dikkate alınmalıdır. Batıl bir işlemin geçerli hale getirilmesi için yeniden yapılması gerekir. Bu açıdan TTK. md. 526/f. I ve 2'nin yaptınmı yokluk değil, butlandır14•

Yasağa aykırılık halinde pay şirket tarafrndan geçerli bir şekilde devir veya rehin alınmış değildir. Bu işlemler taraflar arasında hak ve bor&; doğurmaz, bedeli

tamamen ödenmemiş payı devreden ortak, sorumlu olmakta devam eder, bir karşı edim almışsa onu da geri vermek zorunluluğunda olacaktır. Batıl devralma nedeniyle ortağa bazı ödemeler yapılmışsa, bunlar fiili iadeler vasfını taşır ve gereğinde işlemi yapan idarecilerin sorumluluğunu gerektirir (TTK. md. 556/336)15

• TTK. mel. 526/f. J, kural olarak sermaye payı borcu tamamen ödenmemiş payların şirket

tarafından iktisap edilmesini veya rehin alınmasını yasaklamış, ancak bazı istisnalarda getirmiştir. Sermaye payı borcu yerine getirilmemiş olsa dahi, şirket payı esas sermayeye iştirakten doğmayan alacakların ödenmesi amacıyla iktisap 12

Aı-slanlı/Doınaniç, s.345; Cerralıoğlu, s. 1O1 dn.81.

D /\rslanlı/Doınaııiç, s.354.

14

Teoman, Sermaye Borcu Yerine Getirilıneıni\, s.204-205; Aynı görütte bkz. Çevik, O.N.,

Limited Tirketler Hukuku, lstanbul l 994, s. 176; Çaınoğlu, s.42; Ba\tuğ, 1., Limited

Tirkctlcrde Ortaklıktan Çıkına ve Çıkarılına, lzmir 1966, s.97. 15

(5)

T. C. 'nin 75. Kunı/ıış Yıldöniimiine Arinağan

etmişse, işlem geçerlidir. Bu nedenle ortağın payının şirket tarafından esas sermayeye iştirakten doğmayan bir borcuna karşılık olarak devralmasına ya da rehin olarak kabulüne cevaz verilmiştir. Kanunkoyucu, bu halde esas sermayenin azaltılması tehlikesi görmemiştir. Benzer bir hüküm, anonim şirketler hakkında da

getirilmiştir (TTK. md. 329/f.2). Bu istisnai durumun uygulanabilmesi için borç,

şirketle ortak arasında, ortağın üçüncü bir şahıs gibi yaptığı hukuki işlem sonucunda doğmuş bulunmalıdır. Örneğin, ortağın masraf karşılığı olarak şirkete ödemesi gereken avans veya yine o ortağın şirketten bir müşteri gibi satın aldığı bir mal bedelinden doğmuş ise, o zaman şirket tarafından yapılan iktisap geçerlidir. Bu hallerde limited şirket bu nitelikteki bir alacağım istifade edebilmek için, bu alacak yerine geçmek üzere borçlu ortağın payını iktisap edebilir ve yine aynı nitelikteki alacaklar için

ş

irk

et se

rmaye

p

ayın

ı

rehin olarak alabilir16.

Limited şirket de, anonim şirketler gibi sermaye miktarından doğan borcun tahsili amacıyla kendine ait payı iktisap edemez. Çünkü bu durumda alacaklıların zararına ·olmak üzere ödenmesi gerekli sermaye payı borcundan vazgeçilmiş

olunmaktadır17.

Limited

ş

irk

eti

n

kendi

paylarını devralması

TTK. md. 520.

an

l

am

ı

nda

bir payın devri işlemidir. TTK. md. 520 şekil şartlarına tabi olan işlem sonucu,

devreden ortak

ş

i

rkette

n

çıkmış

ve pay

şi

r

ket taraf

ınd

an kaza

nılmı

ş

olur18. .

Şirket

tarafından d

ev

r

a

lınma

s

ı

sözkonusu olan

payın

sat

ı

ş

değer

i

öncelikle

tesbit olunur. "Bu değer, payııı gerçek değeri olup, ortak açısından iştirak payı alacağını teşkil eder. Şirketle yapılan devir işleminde bu tesbit edilen değer esas alınır. Ortağın borcunun şirketle arasındaki hukuki ilişkiden de doğması yani, borcun ortaksa! nitelikte

olması

da mümkündür. Limited

ş

ir

ket ortağ

·ı

ek ödemeler ödemekle ya da yan nitelikteki

b

az

ı

·

b

o

r

ç

l

arı

yeri.ne getirmekle yükümlendirilebilir. Esas

söz

l

eşme

ile öngörülebilen bu

borçların

ise, sermaye

payı

borcu ile bir ilgilerinin

olmadığı açıktır. Bu durumda şirket payın gerçek değerini takas yolu ile diğer borç

karşılı

ğ

ında

tahsil edebilir ya da rehin olarak kendinde tutabilir. Ödeme gücüne sahip bulunmayan

o

ıt

ağın

icra yoluyla takibi yerine, borcun

ortağ

ın

payından

elde edilmesi alacaklıların d.a zararına bir duru.m değildir19.

Bu durumda yazfÔlar,

ş

irk

ete ya

pıl

a

n ~

evir

işlem

in~

n ~ir

ifa

.

yer

'.'.1

~.

edim

olduğunu kabul ederler . ifa yerini tutan edım, normal ıfa ıle aynı hukum ve sonuçları doğurur. Temsil edilen şey değerinin alacak miktarını karşılayıp,

16Arslan/Do_maniÇ, s.346; Doğanay, s.1277; Teoman, Sermaye Borcu Yerine Gcıirmemiş,

s.205; Pulaşlı, s.559; Çevik, s.176; Poroy/Tckinalp/Çamoğlu, s. 783. ı? Arslanlı/Domaniç, s.346.

ıs Çamoğlu, s.43.

19 Teoman, Sermaye Borcu Yerine Gctirilmcmi\. s.206; Arslanlı/Domaniç. s.346. 20 Bkz. Teoman, Sermaye Borcu Yerine Getirilmemiş, s.206 dn.57.

(6)

Diğdeın Göç

karşılamadığı araştırılmaksızın alacak ifa edilmiş kabul edilir. Daha sonradan o şeyin

değerinde değişiklik olınası nedeniyle, alacaklı meydana gelen fazlalığı geri veımek

zorunda olmadığı gibi, borçludan da ek nitelikte bir ödeme talep edemez21 .

Asıl sorun ise, şayet payın ifa yerine edime dayanılarak devralındığı kabul

edilirse bu durumda, devreden ortak şirketten çıkmış olacaktır. Bu ise, çoğu zaman çıkarlar dengesine uygun olmayacaktır. Özellikle ortak geçici bir süre için ödeme

gücünü kaybetmiş ve sermaye payı borcu dışındaki şirket alacağının miktarının da az

olması halinde bu yola başvurulması çıkarlar dengesine uygun olmayacaktır. Bu nedenledir ki, şirkete yapılan devir işlemi ifa uğruna edim olarak kabul edilip, buna

ilişkin kurallar uygulanmalıdır. Bu durumda şirketin, karşılığında payı devraldığı alacak, pay bedeli tarafından karşılandığı ölçüde düşer, ortak ise, geçici bir ödeme

güçsüzlüğü nedeniyle şirketten ayrılmamış olur. Ancak ortak, geri kalan sermaye payı borcunu ödemekle yükümliidür. Ödeme güçsüzlüğü kesin ise, bu takdirde borcun ifa yerine edim yolu ile sona erdirilmesi uygun olacaktır. Şu halde, şirkete yapılan devir işlemi aksine anlaşma yoksa, ifa uğruna yapılmış sayılır. Ancak aksinin

yani, devrin ifa yerine yapıldığının kararlaştırılması da mümkündür22 •

Payın şirket tarafından devralınması, itfa edilmesinden farklıdır. itfa, payın

hukuki bir muamele ile imha edilmesidir. Kural olarak itfa ile birlikte esas sermaye de azaltılır. Ancak esas sermaye azaltılmadan da itfanın yapılabileceği hallerde vardır. itfa -esas sermaye azaltılsın ya da azaltılmasın- ortaklık mevkiini ortadan

kaldırır. Pay, ihtiva ettiği bütün hak ve borçlarıyla birlikte düşer. Payın, şirket tarafından devralınması halinde ise, pay düşmeyip varlığını korur. Paya bağlı hak ve borçlar pay, şirket uhdesinde kaldığı sürece donmuş durumdadır. Bu nedenle şirket iktisap ettiği bir payı ilk fırsatta üçüncü bir şahsa devretmek zorundadır. Devir ile paya bağlı olan hak ve borçlar yeniden canlanır.23

Payın TTK. md. 526 uyarınca iktisabı, temerrüt nedeniyle pay üzerindeki hakların ıskatı müessesesinden de farklıdır. Iskat kararı üzerine oıtak şirketten çıkarılır ve payı üzerindeki bütün haklarını kaybeder. Ancak sermaye payı ıskat

21

Teoman. Sermaye Borcu Yerine Getirilmemiş, s.206.

22 Çamoğlu.

s.43; Örneğin, "ITK. md. 524'de yer alan, "Aııasözleşmede aksine hüküm

olmadıkça, her bölümü 25 milyon liradan aşağı olmamak şartıyla bir payın bölünmesi ve

bölünmüş payların devri caizdir". hükmünden ortağın sermaye borcu dışında kalan borcu için ele yararlanılabilir. Ortak A'nın sermaye borcunun 50 milyon TL. 'sını yerine getirmiş, geri

kalan borcu da 50 milyon TL. 'dır. A aynı zamanda şirketin sahip olduğu bir taşınmazda

kiracıdır ve kira borcundan doğan 25 milyon TL. 'yı geçici bir hastalığı yüzünden çalışamadığı için ödeyememektedir. Şirket A'ya kira borcunu ödemesi için payını

devretmesini teklif etmiştir. Eğer, ifa yerine edim kurallarını uyguliıyacak olursak A, şirketten

çıkmış olacaktır. Oysa, TrK. md. 524'den yararlanıp, pay herbiri 25 milyon TL. itibari değerde paylara bölünecek ve bunlardan biri kira borcu. için şirkete devredilecek olursa hem

ortak şirkette pay sahibi olarak kalmaya devam edecek, hem de şirket alacağını almış olacaktır (bkz. Teoman, Sermaye Borcu Yerine Getirilmemiş, s.206).

2

·' Arslanlı/Domaniç, s.355; Çamoğlu, s.43; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s.803.

(7)

T. C. 'nin 75. Kıtruluş Yıldöniimiine Armağan

edilmediği gibi, şirket tarafından da iktisap edilmiş olmaz. Yeni bir ortak

bulununcaya kadar pay sahipsiz kalır ve şirket payı diger bir şahsa ya da ortaklardan

birine devir yoluyla değerlendirmek hakkına sahiptir. Pay üzerindeki tasarruf

hakkını şirket kendi namına kullanır. Payı iktisap ed_en ortak ya da üçüncü kişi,

hakları ıskat edilen ortağın yerine geçmekle beraber halefi olmaz. Ancak payın şirket

tarafından iktisabında, payın maliki şirket olur ve pay başka bir şahsa

devredildiğinde, üçüncü şahıs veya ortak şirketin halefi sayılır2'1•

Payın itfası, sermaye payı koyma borcunda temerrüt nedeniyle (TTK. md. 529, 530) ortaklık sıfatının ıskatından ayrılır. Ortaklık sıfatının ıskatında ıskat

hükmü payın sahibine yöneliktir. Iskat kararıyla ortak pay üzerindeki haklarından yoksun bırakılır ve ortaklıktan ç;karılır. Buna karşılık pay varlığını sürdürür, yok olmaz, şirketin de mülkiyetine girmez. Limited şirket bu pay üzerinde yalnızca tasarruf hakkına sahiptir. Başka bir deyişle payı üçüncü bir şahsa devredebilir. Payı

iktisap eden üçüncü şahıs da çıkarılan ortağın yerini alır25.

Konumuzla ilgisi olmamakla birlikte, TTK, nıd. 526/f. 1 ile ihşkisi bulunan TTK. md. 532/f.3 uyarınca açığı kapama yüki.i'müne de kısaca değinmekte yarar

vardır.

TTK. md. 532/f.3

uyarınca

,

karşılığı

tümü ile

ödenmeıniş

bir

payın

şirket

tarafından geçerli bir biçimde devir ya da rehin alınması halinde diğer oıtaklar pay borcunun ödenmeyip açık kalan tutarından zincirleme olarak sorumlu tutulmuşlardır. Bu sorumluluğun sözkonusu olabilmesi için; karşılığı tamamen ödenmemiş payın

şirket tarafından

devir ya da rehin

alınması

işlemi

geçerli

olmalı

ve devir ya da rehin

alınan pay hesabında gerçek anlamda bir ~çık bulunmalıdır. Karşılığı tamamen

ödenmemiş payların şirketçe devralınması anında, ödenmemiş bedeller muacceliyet kazanmamışsa, ödenmemiş bedeller muacceliyet kazandığı anda paylar şirkette bulunuyorsa,

ortakların

müteselsil

sorumluluklarına

başvurulacaktır.

Muaccel iyet

anında

paylar

şirketten

çıkıp,

üçüncü

şahıs

l

arca edinilmişse,

kural olarak

ortakların

sorumluluğu olmayacaktır. Zira, bu halde pay bedellerinin ödenmemiş kısmından,

payı devralanlar sorumlu olacaklardır. Ancak bir halde, ortakların sorumluluğu sözkonusu

olacaktır.

O da

payı

devir alanlar ileride muaccel hale gelen bakiye sermaye payı borçlarını ödeyemez ve şartlarına uyularak seleflerin sorumluluğuna

gidilmiş olursa, şirketin selef sıfatıyla sorumluluğu sözkonusu olamayacağından

ortakların müteselsil sorumluluğuna gidilecektir.

Karşılığı tamamen ödenmemiş olan payın şirketçe rehin alınması halinde de,

rehin

alınan

pay, rehneden borcunu

ödemediği

için paraya Çevrilir ve

payı

satın

alan

üçüncü kişi ileride muaccel hale gelen bakiye sermaye payı borcunu ödemezse,

TTK. md. 532/f.3 gereğince, oıtakların mi.iteselsil sorumluluğuna gidilir. TTK. md. 532/f.3 'de yer alan sorumluluk şirkete karşı olup, ortakların bu sorumluluğu

24 Arslanlı/Domaniç, s.344. 25 Arslanlı/Domaniç, s.355.

253

(8)

Diğclem Göç

müteselsil ve ikinci derecededir. Yani, asıl borçlu, payı şirketten devralan ya da rehnedilen pay paraya çeyrildiği takdirde bu payı iktisap edendir. Ancak sermaye açığı bu şahıslardan elde edilemiyor ve kanunun belirttiği hukuki imkanlara (TTK.

md. 529-531) başvurulmasına rağmen sermaye aÇığı kapatılamıyorsa, ortaklara· başvurma yolu açılmıştır. Ancak şirketin sona ermesi halinde ikinci derece sorumluluk, birinci derece sorumluluğa clönüşi.ir26.

'

111-SERMA YE BORCU TÜMÜ İLE YERİNE GETİRİLMİŞ PAYLAR

TTK. md. 526/f.2 uyarınca, "sermaye koyma borcu tamamen yerine

getirildikten sonra paylar ortaklık tarafından iktisap edilebili~se ele bunların bedelleri

an.cak ortaklık mallarının esas sermayeyi aşan kısmı ile ödenebilir, aksi takdirde

muamele muteber olmaz." Benzer bir kural, lsv. BK. md: 807/f.2 ve Alın. LOK. §

33/2. 'de çle yer almaktadır. Kanun koyucu birinci fıkra da rehin almadan sözederken,

bu

f

ı

kra

d

a

ı

~

e

hin a

lmadan

ba

h

se

dilm

e

mi

ş

tir.

Gene bu

f

ıkr

a ge

r

in

ce

pay bedeli tümü ile ödenmiş bulunduğu için, TTK. mel. 532/f.3 'e dayanılarak "diğer ortakların" sorumluluğuna da gidilememektedir.

Sermaye payı koyma borcu yerine getirildikten sonra ortakların sorumluluğu sona erer. Sorumluluk, serriıayeniıi dolayısıyla iade edilmesiyle, ödenen para

oranında geri döner (TTK. mel. 532). Ortağın sorumluluğunun geri dönmesi de

sermaye payı borcunun geri dönmesi anlamına gelir. Ortaklara haksız yere kar veya

faiz ödenmişse, bu hallerde de ortaklar aldığı para oranında sorumlu olurlar (TTK. nıd. 532). Sorumluluğun kapsamı, haksız yere ödenen kar ve faizin iadesidir. Şirket de haksız yer~ ödenen kar ve faiz oranında iade talebine sahiptir. İade talebi sermaye payı koyma borcu ile ilgili olmadığından, şirket sermaye payını iktisap edebilir.

Ancak iktisap esas sermayeyi aşan değer fazlasıyla yapılmamışsa, 'bu durumda

sermaye payı borcu yerine getirilse de, işlem geçerli olmaz. Haksız yere ödenen kar

ve faizler dolayısıyla esas sermayeden iade niteliğinde ise, sermaye payı borcu ödenmiş sayı lamaz27

.

TTK. mel. 526/f. I, esas sermayenin konulmasına sağlama amacı güderken,

TTK. mel. 526/f.2, esas sermayenin korunması için gerekli olan malvarlığının saklı tutulmasına yönelmiştir. ikinci fıkradaki kural, bu malvarlığına el uzaltılmasını yasaklamaktadır. Sermaye payı koyma borcu tamamen yerine getirilmiş olsa dahi, payın esas sermaye karşılığından edinilmesi halinde sermayeden bir iade sözkonusu olacağından, bu durum alacak! ıların zararına olacaktır. Geı:çi TTK. mel. 532/f. 1 gereğince, ortaklara koydukları sermaye payı kısmen ya d~ tamamen geri verilmişse,

26

I3u konuda. ayrıntılı bilgi için bkz. Ayhan, R., Limited Ortaklıklarda Ortakların

Sorumluluğu, lstanbul 1992, s. 76 vd.; Çaıııoğlu, s.43 vd.; Cerralıoğlu, F., Limited

Ortaklıklarda Sorumluluk, İİTİAO. 1975, S.I, s.241-242; Doğımay, s,1292 vd.;

Poroy/Tckinalp/Çaıııoğlu, s.802 vd.. ·

27 Arslanlı/Domaniç,

(9)

T C. 'nin 75. Kuruluş Yıldöniinıiine Armağan

bunlar aldıkları para nisbetinde sorumludurlar. Ancak ortağın şirketle üçüncü kişi

sıfatı ile giriştiği hukuki ilişkilerden doğan borçlarına karşılık bedeli tümü ile

ödenmiş payın edinilmesi, bu borç ortağın başka malvarlığı değerlerinden elde

edilemiyorsa, şirket için bir imkan olmasına karşın, kanunkoyucu yine de

alacaklıların çıkarlarına öncelik tanımış ve edinmenin salt 'esas sermaye dışındaki

malvarlığı değederinden gerçekleşmesini öngörınüştür28.

Buna karşılık, bedeli tamamen ödenmiş payların şirketçe iktisabı başka

koşullara bağlanmış değildir. Böylelikle limited şirketin kişisel niteliği dikkate alınıp, değerlendirilmiş, ortakların çıkma ya da çıkarılmaları sonucu doğabilecek

durumların

daha kolay

gerçekleştiri

lm

esine

imkan

tanınmıştır

29

.

TTK. md. 526/f.2 uyarınca, bedeli tamamen ödenmiş paylar şirket tarafından

malvarlığının esas sermayeyi aşan.kısmı ile iktisap edilebilir. İktisap, esas sermayeyi

aşan değerlerden yapılabileceğine göre, öncelikle bu kavramın ortaya kof]ulması

gerekir. 'Burada asıl olan gerçek değerdiİ'. Esas sermayeyi aşan değer fazlası, iktisap tarihi esas

alınarak

düzenlenecek bilançoya göre

saptanma

lıdır

30

.

Esas sermayeyi

aşan değerlerin tesbiti için, şirket aktiflerinden borçlar ve esas sermaye miktarı

çıkarılır, geri kalan esas sermayeyi aşan değeri gösterir. Doktrinde, şirketin ödeme

yükümlülliğünde bulunduğu borçlar ve esas sermaye hususunda bir şüphe

olmamakla birlikte, kanuni yedeklerin, esas sermayeyi aşan değerlerin tesbitinde

dikkate alınıp alınmayacağı tartışmalıdır31.

Çanıoğlu'na göre, TTK. md. 526/f.2 sadece "ortaklık mallarının esas

sermayeyi

aşan kısmı

"

ndan sözetmektedir. Ancak TTK. md. 534'ün

yo

llam

ası

ile limited

şirkete

uygulanan TTK. md. 466/f.3 kanuni yedeklerin

kull

a

nılma

yerlerini

tayin etmiştir. Buna göre, "Umumi yedek akçe esas sermayenin yarısını geçmedjkçe,

münhasıran

ziyanların

kapatılmasma

yahut

i

ş

l

er

in

iyi

g

itmedi

ğ

i

zamanlarda

işl

et

m

ey

i

idameye, işsizliğin önüne geçmeye veya neticelerini hafifletmeye elverişli tedbirler

alınması için sarfolunabilir". Aynı anlatım TTK. md. 55 l/f.4'de de yinelenmiştir.

Çamoğlu'na göre, TTK. nıd. 466/f.3, kanuni yedeklerin kullanılma yerlerini gösteren

emredici nitelikte bir hükümdür. Bu nedenle kanuni yedek akçenin, esas sermayenin

yarısını geçmeyen tutarmm ancak TTK. ıııd. 466/f.3 'de gösteri len amaçlara

harcanabileceğini belirtmektedir32.

28 Çamoğlu, s.83; Teoman, Ö., Limited Ortaklığın Sermaye Borcu Tümü İle Yerine Getirilmiş

Kendi

Paylarını Edinmesi, İkt. Mal. 1974, C.XXI, S.6, s.245. 29 Teoman, Sermaye Borcu Yerine Getirilmiş, s.246.

30 Arslanlı/Domaniç, s.347.

31 Çamoğlu, s.83; Arslanlı, kanuni yedek akçeleri de kesinlikle indirilmesi gereken tutarlar

arasında ·

göstermektedir (Arslanlı/Domaniç, s.347).

32 Çaınoğlu, s.84; Çevik, s.176.

255

(10)

Diğdem Göç

İktisap dağıtılmamış karlardan, isteğe bağlı hatta gizli yedeklerden

yapılabilir33.

Ödeme esas sözleşme ile belirli amaçlara tahsis edilen ihtiyari yedek

akçelerdyn (isteğe bağlı) yapılacaksa, esas sözleşmenin değiştirilmesi, dağıtılmayan

karlardan yapılabilmesi için, ortakların gereken nisapla karar almaları gerekir (TTK.

md. 520)34.

Buna karşılık gizli yedekler çözülüp, bilançoya geçirilmedikçe, pay· iktisap edilemez35. Ancak, iktisap esas sermayeyi aşan değerlerle yapılmışsa, ister değişiklik veya tahsis kararı alınmamış isterse gizli yedekler çözülmemiş olsun, işlem geçerlidir36.

Kanunda değinilmemiş olmakla birlikte, sermaye payı koyma borcu yerine getirilmişse, şirket kendi paylarını rehin olarak da alabilir37

.

Limited şirketin kendi paylarını iktisap etmesi, devreden açısından payın el

değiştirmesi ve kendisinin şirket ilişkisinden ayrılması anlamını da gelmektedir. Bu şekilde payını devreden kişinin oı1aklıktan çıkması bazen diğer ortakların çıkarlarını

önemli ölçüde etkileyebilmektedir. Şirket açısından ayrılan ortağın kişiliği önemli

olabileceği gibi, ayrılma sonucu pay bedeli tamamen ödenmiş olduğundan,

sorumlulukta sona erecektir. Ayrıca payların şirket tarafından edinilmesi birtakım

sakınca ve ayrıcalıklar da yaratabileceğinden, şirketçe payların iktisabının bir

denetimden geçirilmesi gerekir38

. Bu nedenledir ki, payın şirket tarafından iktisabı,

aynen payın bir ortağa ya da üçüncü bir kişiye devri gibi, TTK. md. 520'nin öngördüğü şekle tabidir39. Bu nedenle, devir sözleşmesinin yazılı olması, imzaların

noterce tasdik edilmesi, oı1aklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmeleri ve

bunların esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip olmaları zorunludur (TTK. md. 520/f.2)40• Limited

şirket

lerde pay devrinin ya da devir

vaadin

in geçerli olabilmesi

için, bu husustaki sözleşmeyi imzalayanların imzalarının noterlikçe onaylanması

zorunluğu ve aksi halde devrin geçersizliği sadece devrin üçüncü şahsa veya bir ortağın oı1aklık payını diğer bir şirket ortağına devir etmesi halinde sözkonusu olur.

33

Arslanlı/Domaniç, s.347; Doğanay, s.1278; Çamoğlu, s.85.

34

Ar

s

l

anl

ı

/Donıaniç

,

s.347; Teoman, Sermaye Borcu Yerine

Getirilmi

ş

,

s.247;

Doğanay,

s.1278; Çevik, s.172; Pulaşlı, s.559; Çamoğlu, s.85. 35

Ar

s

l

anlı

/Domaniç

,

s.347; Teoman, Sermaye Borcu Yerine

Getirilmi

ş,

s.247;

Çamoğlu,

s.84; Çevik, s.177; Pulaşlı, s.560. 36 Arslanlı/Domaniç

, s.347-348. 37

Ar

s

lanlı

/

Domaniç

,

s.349; Teoman, Sermaye Borcu Yerine

Geti

rilmiş

,

s.247; Çevik, s.177.

38

Teoman, Sermaye Borcu Yerine Getirilmit, s.247;

Arslanlı/Domaniç

,

s.349.

39

Aksi görü\ için bkz. Erit, G.,

Açıklamalı

ve

içtihatlı

Türk Ticaret Kanunu, Ticari itletme ve

Tirketler,

c.

ı, Ankanı 1987, s. 1515.

40

Arslanlı/Domaniç, s.349; Teoman, Sermaye Borcu Yerine Getirilmiş, s.247. 256

(11)

T. C. 'nin 75. Kuruluş Yıldöniimüne Armağan

Ortak şirketteki payını doğrudan limited şirkete devir etmişse, o zaman devir işleminin noterce tasdikine gerek yoktur41

.

Devir sözleşmesini şirket adına kanuni temsilcileri (müdürleri) imzalarlar.

Ayın karşılığı payların şirketin kuruluşunu izleyen üç yıl içinde devri kesinlikle

yasak olduğundan, bu tür payların şirket tarafından iktisabı da mümkün değildir (TTK. md. 520/f.3). Esas sözleşme ile payın devri daha ağır koşullara bağlanmışsa, şirketinde bu koşullara uyması gerekir. Gene, payın devri esas sözleşme ile

kesinlikle yasaklanmış olabilir. Ortağın kişisel niteliğinin ağır bastığı limited

şirketlerde payın

bizzat

şirket tarafından

iktisabı

da, bu

yasağın kapsamına

girer42•

Devir işlemi tamamlandıktan sonra pay, defter ve listelerde şirketin

mülkiyetinde gösterilir (TTK. md. 519). Ancak şirket adına kaydedilmez. Çünkü

şirketin bizzat kendisine ortak olması mümkün değildir43.

Limited şirket, TTK. md. 526/f.2 uyarınca geçerli olarak devraldığı paylarını aktiflerine almak ve arada geçen süre içinde bunlar el değiştirmemişlerse, olağan

yıllık bilançosunda göstermek zorunluğundadır. Buna karşılık tasfiye bilançosu

olağan bir malvarlığı bilançosu olmayıp yalnız malvarlığını dağıtmaya yönelik bir bilanço olduğundan şirketin kendi paylarının burada aktifler arasında gösterilmesi mümkün değildir. Bilanço da gösterme zorunluluğu, pay üzerindeki hakların

kaldırılmasından farklıdı:-44.

Öğretide Arslanlı bu konuda, payın maliyet bedelinin temel olarak alınmasını

ve bu bedelin bilançonun altında ya da ekinde ayrı bir kalem halinde gösterilmesi

gerektiğini ileri sürmektedir. Yazara göre pay, şirketin mülkiyetinde kaldıkça gerçek

değerin saptanılması da güçtür45.

Sermaye payı koyma borcu tamamenı yerine getirilmiş paylar, şirketin esas sermayeyi aşan malvarlığından şirket tarafından iktisap edilebilir. Ancak iktisabın esas sermayeyi aşan malvarlığından yapılmaması halinde, muamele muteber olmaz (TTK. md. 526/f.2)46.

41 Y. 11.1-ID., 23.6.1983, E.2838, K.3267 : "Davacı limited şirket ortağı, davalı şirketteki

payını üçüncü bir şahsa veya şirket ortaklarından bir diğerine değil, doğrudan doğruya davalı

şirket hükmi şahsına devir etmiş bulunmasına nazaran, yapılan bu devir işleminin noter

tasdikinden geçmeden de geçerli olacağı TTK. md. 526/f.2 hükmü icabı bulunmasına nazaran

mahalli mahkemenin davayı kabul ederek pay devri bedelinin tahsiline karar vermiş olması

doğrudur" (Doğanay, s.1278 dn. I 070; Eriş, s.1515; bkz. Poroy/Tekinalp/ Çamoğlu, s. 783 ).

42 Teoman, Sermaye Borcu Yerine Getirilmiş, s.248. . .

43 Arslanlı/Domaniç, s.349; Teoman, Sermaye Borcu Yerine Getirilmiş, s.248. 44 Teoman, Sermaye Borcu Yerine Getirilmiş, s.248-249.

45 Arslanlı/Domaniç,

s.349.

46 "Bu maddenin ikinci fıkrasıyla konulan hükmün müeyyidesi 1-lükümet layihasında açıkça

gösterilmemiş

(12)

Diğdenı Göç

Arslanlı'ya göre, kanun sermaye, payı koyma borcu tamamen yerine

getirildikten sonra da, pay bedelinin şirket mallarının esas sermayeyi aşan kısmı ile

iktisabına imkan tanımış ve bu hükme aykırı iktisabı da muteber saymamıştır. Her

iki halde de iktisabın muteber olmad;ğı tasrih edilmiş bulunduğundan, Alman

hukukunun ödenmemiş paylar için öngördüğü yokluk müeyyidesi karşılığı ödenmiş

paylar hakkında geçerli olmalıdır47.

Teoman'a göre ise; Alınan hukukunda öngörülen yokluk yaptırımının Ti.irk

Hukukunda uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle TTK. md. 526/f.2'de ye

aykırılık halinde, yaptırımın butlan olduğunu kabul etmek gerekir. TTK. 'nun şirket

alacaklılarının korunması için getirmiş olduğu sorumluluk sistemi, Alman hukukun?

oranla daha sıkı olduğundan, esas sermayeden yapılacak ödemenin geçersizliğini

kabul zorunludur48

.

iV~ LİMİTED ŞİRKETİN KENDİNE AİT TÜM PAYLARI EDİNMESİ

Bir limited şirketin kendine ait tüm payları edinip edinemeyeceği öğretide

tartışmalara yol açmıştır. Ortaksız bir limited şirketin hukuki yönden geçerli olup

olmadığı önemlidir.

Umited şirketin kendine ait payları toplamasına bir engel yoktur. Ancak

şirket ne kadar çok pay toplarsa, oıtak sayısıda o oranda azalacak ve tüm oy gücü

şirketin elinde toplanmış olacaktır. Ayrıca tüm payların şirket tarafından edinilmesi,

şirketin korporasyonel niteliğini yitirmesi sonucunu doğuracak ve böylelikle şirketin durumu bir gerçek kişiye ya da tesi.se yaklaşacaktır. Ortak sayısı ikiden aŞağı

düşerse, bu durumda bir korporasyonun varlığından söz edilemeyecektir. Kanunun

526 ncı maddesinin sağladığı imkandan yararlanan şirket, kendine ait tüm payları

edinirse, şirketin bizzat kendisinin ortağı olması gibi bir sonuç ortaya çıkacaktır.

Şirketin tüm payları edinmesi tek kişi limited şirketten de hukuki yönden

ayrılmaktadır49.

olduğundan metne (aksi takdirde muamele muteber olmaz) cümlesi eklenmiş ve böylece

ortaklık malları- nın esas sermayeyi aşan kısmıyla değil de esas sermayeye karşılık olan

kısmiyle pay parasının ödenmemiş olması halinde devrin hükümsüz olduğu belirtilmiştir"

(bkz. Adliye Encümeni Mazbatası, Gerekçe, s.387; Doğanay, s. J 278 dn. 1071 ).

47 .Arrslanlı/Domaniç,

s.354. 48

Teoman, Sermaye Borcu Yerine Getirilmi(, s.250; Arslanlı/Domaniç, s.354; Alman hukukunda, bedeli tamamen ödenmit ·payların kartılığının esas sermayeden ödenmesi halinde, it)emin geçerli olacağı ancak yöneticilerin sorumluluğuna gidileceği kabul edilmektedir. Türk hukukunda TTK. md. 526/f.2 müeyyide. olarak "muteber değildir"

dediğinden bu düzenleme de uygulanamaz (bkz. Teoman, Sermaye Borcu Yerine Getirilmit,

s.249). 49

Teoman, Ö., Limited Ortaklığın Kendine Ait Tüm Payları Edinmesi, İkt. Mal. 1974,

C.XXI, S.4, s.147.

(13)

T C. 'nin 75. Kuruluş Yıldönümiine Armağan

Hukukumuzda Arslanlı, ortaksız ortaklık konusundaki görüşleri yansıtmakla

yetinmiş, kendisi TTK. açısından bir değerlendirme yapmamıştır 50. ·

Poroy/Tekinalp/Çamoğlu

'

na

göre

is~,

tüm

payların

şirket

tarafından

edinilmesi halinde ortaya çıkan ortaksız limited şirket geçersizdir. Oıtaklar genel

kurulu hukuken mevcut· olmayan, oyun kullanılmadığı bir şirket hukuken

düşünülemez. Son ortaklık payının şirket tarafından edinilmesi halinde şirketin sicil

kaydı kendiliğinden hüküm ifade etmez ve sicil memuru tarafından sonradan

yapılacak terkin sadece bildirici etki görür51• Karayalçın ise, " ... ortak payının şirket

tarafından geçici ·olarak devralınmasının ancak istisnai hallerde geçerli ... "

olduğundan sözederek, TTK. md. 526'daki edinmenin geçici nitelikte olduğunu

belirtmektedir52. Çamoğlu'da edinilen payların derhal elden çıkarılması

zorunluluğundan sözetmektedir53

.

Bu konuda Teoİnan'a göre, ortaksız bir şirket geçici bir dönem yaşayabilir,

ancak şirket· yöneticisi en az iki kişiye payları devretmelidir. Bu devir

gerçekleşmezse, yöneticinin (müdürün) şirketin feshini istemesi zorunludur ve

fesihten sonra tasfiyeye giren

şirketin

malvarlığı

,

ortada ortaklarda

bulunmadığı

için,

hazineye intikal etmelidir (MK. md. 50)54.

V-

LİMİTED ŞİRKETiN

EDINDIGI

KENDİ

PAYLARINDAN DOGAN

HAK VE BORÇLARI

Limited

şirketin

iktisap

ettiği

kendine ait paylar üzerinde hangi tür haklara

sahip

olacağı

konusu

öğretide tartışılmıştır.

Anonim

şirket

l

erde

olduğu

gibi, limited

şirketlerde

de, devir

alınan

paylar üzerinde

şirket ortaklık haklarını kufıanamaz.

Bu

nedenle şirket oy veremez. Şirketçe devir alınan payların ortaklık adına bir üçüncü

, şahıs tarafından da temsili mümkün değildir. Şirke~ bizzat kendisinin ortağı

olamayacağı

için, bu dönemde bir üyelik

.

ilişkisinin

varl

ı

ğından

da söz edilemez. Bu

nedenle <,>Y hakkı da donar. Tek bir pay dışında tüm paylar şirketçe iktisap edilmiş

olsa bile,

şirket

karara iştirak edemez, bu tek ortak oy hakkını

ku

ll

anır

55

.

·

Pay, şirketin mülkiyetinde bulunduğu sürece şahsi ve mali bütün haklar

donar, limited şirket iktisap ettiği payı diğer bir şahsa devrederse, donmuş olan

haklar canlanır ve kullanılır hale gelir. Ancak paya bağlı hak ve borçların aynı

50 Arslanlı/Domaniç, s.351.

51 Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s.762.

52 Karayalçın, Y., Ticaret Hukuku, C.ll, Şirketler Hukuku, 2.B., Ankara 1973, s.378.

~3 Çamoğlu, s.43.

54 Teoman, Tüm Payları Edinmesi, s. 151.

55 Arslanlı/Domaniç, s.351-352; Teoman, Tüm Payları Edinmesi, s.284; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 783-784.

(14)

Diğdem Göç

şahısta birleşmesi payın ortadan kalkmasını gerektirmez. Şirket mevkii ve hak ve

.borçların tümünün bir anlatımı ·olarak pay varlığını sürdürür56

.

Arslanlı'ya göre, mali ya da şahsi bütün haklar donar. Yazara göre sorun

karın hangi yıl dağıtılabileceği konusunda değildir. Limited şirket iktisap ettiği

payda üyelik haklarını kullanamıyorsa, bu ilke şahsi ve mali haklar açısından ikiye

ayrılamaz. Kaldı'ki, ortakların şirkete ait paya düşen karın o yıl içinde dağıtılmasına

karar vermelerine de bir engel yoktur. Kar sermaye miktarlarına göre dağıtılırsa,

şirkete ait paya düşen bölüm şirketin malvarlığında kalır ve şirket karı olarak gelecek yılda dağıtılabilir57. Teoman'a göre ise, kar ve tasfiye payı şirketin

mülkiyetindeki pay gözönüne alınmaksızın, diğer paylar arasında

bölüştürülme! idir58 .

Sermaye

payının iktisabından

önce muaccel olan kar

payı ortağa

aittir. Ancak

şirketin paya sahip olduğu süre içinde muaccel olan alacak ve borçlar birleşme nedeniyle sona erer59

.

Limited şirketin kendi paylarını edinmesi halinde, edinilen bu paylara ilişkin haklar donduğundan, oy hakkında olduğu gibi bilgi alma, iptal davası açma,

denetleme, şikayet, çıkma, fesih' talep etme gibi ortaklık haklarının kullanılması

mümkün değildir. Ayrıca şirketin kendi kendisi ile yarışması mümkün olamayacağından rekabet yasağına ilişkin kurallarda uygulanamaz60.

Limited şirket sermaye payı koyma borcu tamamen yerine getirilmiş bir payı

edinmişse (TTK. md. 526/f.2) sorun yoktur. Ancak bedeli tamamen ödenmeyen bir

payın şirketin mülkiyetine geçmesi halinde, kalan sermaye payı koyma borcunun

ifası kimin tarafından yapılacaktır? Sermaye payı koyma borcu şirket açısından

alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi nedeniyle sona ereceğinden, TTK. md.

532/f.3 bu tehlikeyi ortadan kaldırmak için "Diğer ortaklar, karşılığı henüz tamamiyle ödenmemiş olan şirket paylarının muteber şekilde devir veya rehin alınması halinde, pay karşılığının ödenmemiş olan miktarı nisbetinde, müteselsil

olarak mesul tutulurlar" demiştir. Limited şirketler edindiği payı elden çıkarmak için payı üçüncü kişiye devretmek zorundadır. Üçüncü kişi' payı sağladığı bütün hak ve

ödenmemiş borçları ile birlikte bir bütün olarak iktisap edeceğinden ödenmemiş olan

kısımdan dolayı payı devralan üçüncü kişi sorumlu olacaktır. Ancak bu ortak, geri 56

Arslanlı/Domaniç, s.352; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu'na göre malvarlıksal haklar şirkete kalır

ve bunların kullanılması ortaklar genel kurulunun yetkisindedir (Poroy/Tekinalp/Çamoğlu,

s.784).

57 Arslanlı/Domaniç,

s.352; Cerrahoğlu'na göre, şirketin iktisap ettiği paya ait kar payı

şirkette dağıtılmamış kar hesabına alınır (Cerrahoğlu, s. 103).

58

Teoman, Ö., Limited Ortaklığın Edindiği Kendi Paylarından Doğan Hak ve Borçlar ve Edinmenin Diğer Bazı Sonuçları, Ikt. Mal. 1974, C.XXI, S.7, s.281-282.

59 Arslanlı/Domaniç, s.352. 60

Teoman, Hak ve Borçlar, s.284; Çevik, s.179.

(15)

T C. 'nin 75. Kuruluş Yıldbniimiine Armağan

kalan sermaye payı borcunu ödeyemez ve kanunun öngördüğü diğer yolların

denenmesine karşın açık kapatılamazsa, TTK. md. 532/f.3 uyarınca diğer ortaklara

başvurulabilir61

Limited şirketin bir sermaye artırımında kendi paylarını almasının TTK. md.

526 açısından mümkün olup olmayacağı tartışmalıdır. Bir görüşe göre, sermaye

artırımında payın üçüncü bir şahıs tarafından taahhüt edilmesi ve karşılığının

tamamen ödenmesinden sonra, şirketin bu payı serbest ihtiyatlarından ödeme

yapmak sureti ile edinmesine herhangi bir engel bulunmadığına göre, aynı şartlara

uyarak şirketin sermaye artırımında pay almasını önlemek doğru değildir. Bu

nedenle şirket rüçhan hakkını kullanabilir62

. Diğer bir görüşe göre ise,taahhüdün

esas sermayeyi aşan değerlerden yapılması halinde, geçerli saymak düşünülebilirse

de, bu sonuç mutlak değildir. Aı;tırımın şirketin öz varlığından, yedeklerin

sermayeye dönüştürülmesi yolu ile veya yeni sermaye payı taahhüt edilerek

yapılması hallerine göre ayrı ayrı sonuca varılır.

Sermaye artırımı yeni taahhüt yolu ile yapılıyorsa, şirket hem alacaklı hem

borçlu olamayacağı için, bu işlemin tamamlanmasına olanak yoktur. Artırım,

yedeklerin sermayeye

dönüşmesi

yoluyla

yapılıyorsa,

bu takdirde,

şirketin

mülkiyetinde bulunan paylara ait yeni pay alma

hakkı kullanılabilir

63

.

VI-

LİMİTED ŞİRKETİN KENDİ

PAYLARINI

EDİNMESİNİN

SONUÇLARI

TTK. md. 526'da

şirket

tarafından

iktisap edilen

payların

geleceği

konusunda

bir

açıklık

yoktur. Ancak anonim

şirketlere

ilişkin

TTK. md. 329 payların ilk

fırsatta

elden çıkarılmasını öngördüğü halde, limited şirket tarafından edinilen payların ne

olacağı

konusunda bir düzenleme

bulunmamaktadır.

Anonim

şirketlere

ilişkin

bu

hükümün limited

şirketlere

de

uygulanması

gerektiği

kabul edilmektedir64. Ancak

paylar sermayenin

azaltılması

nedeniyle

edinilmiş

bulunuyorsa, böyle bir zorunluluk

olmaz. Azalma nedeniyle elde edilen senetlerin derhal imha edileceğini öngören

TTK. md. 329 son

fıkranın

limited

şirketlere

uygulanması

mümkün

değildir.

Zira

TTK. md. 518

gereğince,

limited

şirketlerde

pay

hakkında

düzenlenen senetler

kıymetli

evrak

niteliğini taşımayan

ispat

aracı

niteliğindedir.

Bununla beraber

azaltma

sırasında

bu senetlerinde pay sahibinden

alınması

zorunludur.

Şirket

tarafından

edinilen paylar

bağımsızlığını

yitirmeyip, bunlara

bağlı

.haklar

donduğundan dolayı,

şirket

bu

payları ortaklardan

birine ya da üçüncü bir

şahsa

devredebilir. Bu devirde TTK. md. 520 ~e 525 hükümlerine tabidir. Yine şirketin

61 Teoman, Hak ve Borçlar, s.285; Çevik,

Limited1s.179; Arslanlı/Domaniç, s.352.

62 Cerrahoğlu, s. 103 dn.84; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 784.

63 Teoman, 1-İak ve Borçlar, s.283-284

; Çevik, s. 178- 179. 6'1 Teoman, Hak ve Borçlar, s.285; Çamoğlu, s.43.

(16)

Diğdem Göç

sahip olduğu payların bölünerek devri de mümkündür. Başka bir deyişle şirkete ait payın devrinde de ortakların gereken nisapla. muvafakat etmeleri (TTK. md. 520/f.2.) gerekir. Devir pay defterine kayıt edilmekle, devir sona erer ve donmuş olan haklar yeniden

canlanır.

Yeni ortak bundan böyle payJ

bağlı

tüm

hakları

kullanabileceği gibi, gerÇekleşmiş borçlarİndan da sorumlu olur 65. Ancak pay

defterine kayıttan önce muaccel olmuş alacak ve borçlar birleşme sebebiyle sona

ermiş olduğundan bunlar dönmez 66

65

Ar

s

lanlı

/

Domaniç

,

s.353; Teoman, Hak ve BorÇlar, s.285-286; Çevik, s.179;

Çamoğ

l

u

,

s.43-44; Poroy/Tekiııalp /Çam oğlu, s. 784. .

66 Arslanlı/Domaniç,

s.353.

Referanslar

Benzer Belgeler

e) Kefalet almak ve vermek. Şirket yukarıda belirtilen amaç ve konuları gerçekleştirebilmek için Türk Ticaret Kanunu ve Sermaye Piyasası Mevzuatına uymak kaydıyla

NAMA YAZILI SENEDE BAĞLI ESAS SERMAYE PAYININ REHİN SÖZLEŞMESİYLE REHNİ ...191.. NAMA YAZILI SENEDİN ZİLYETLİĞİNİN

Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket, sermayesi paylara bölünen ve ortaklarından bir veya birkaçı şirket alacaklılarına karşı bir kollektif şirket

Şirketinin ……… TL nominal değerli … adet pay senedi …… tarihinde ayni sermaye olarak konulmuş olup (Ek:), Kanunun 343 üncü maddesi gereğince …… mahkemesince

MADDE 11 Şirketin yönetimi ve dışarıya karşı temsili Yönetim Kuruluna aittir. Yönetim kurulu, yönetim yetki ve sorumlulukları kısmen veya tamamen bir veya birden fazla

Şirket işletme konusunun değiştirilmesi, oyda imtiyazlı esas sermaye paylarının öngörülmesi, esas sermaye paylarının devrinin sınırlandırılması, yasaklanması

Türk Ticaret Kanunu ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde Müdürlüğünüze kayıtlı şirketimizin aşağıda işaretli işlemlerine ilişkin ekli evrakının incelenerek tescil

Yönetim Kurulu, Türk Ticaret Kanunu ve işbu Ana Sözleşme hükümlerine uygun olarak Yönetim Kurulu’nun doğal üyesi Genel Müdür de dahil olmak üzere, Genel Kurul