• Sonuç bulunamadı

Hani o İstanbullular

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hani o İstanbullular"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SOOSL>

NİHORİ’DEN YENİKÖY’E

__________

5

^

Hani o İstanbullular

Beykoz’dan bir motorla veya Eminönü’nden kalkan bir vapurla Yeniköy sahillerine düşmeden önce, yazarımızın Yeniköylü dostu Pandeli Vingas’a, kütüphanesini kendisine açan Prof. Vasil Stavridis’e, aile arşivi ile kitaba katkıda bulunan Athanasios Angelidis’e, Heybeliada Ayia Triada Manastırı Kütüphanesi’ne, Fener Rum Patrikhanesi’ne teşekkürlerine kulak verelim isterseniz. Sonra da, uzunca bir süredir yerinde yellerin estiğini bildiğimiz bu ve benzeri isimlerin yokluğunun bize neler kaybettirdiğini düşünelim hep birlikte. Arkasından da, milliyetçi arkadaşlarımız acaba haklı olabilir mi diye, neler kazandırdığım hesaplamaya çalışalım aynı dürüstlükle. Kazanç hanesinde hoyratlık, zarar hanesinde zarafet öne çıkıyorsa gönül rahatlığıyla gidebiliriz şimdi o sahile.

Hancının gönül gurbetine...

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Ö H H f t H T Ü B U K.U

NİHORİ'DEN

YENİKÖYE ^

+

Bir Boğaziçi Köyünün Hikâyesi, Orhan Türker, Sel Yayıncılık

2 .

»

s .

Referanslar

Benzer Belgeler

Gerçekten de yazdığı şerh ve hâşiyeler ilmî titizliğini ortaya koyduğu gibi Arapça, Farsça ve Türkçe olarak üç dilde şiir yazması da onun edebî

Böbrek nakli olan hastaların ekonomik durumlarına göre immunosupresif tedaviye uyumları ile günlük yaşam yükleri ve hastalığım günlük yaşam üzerindeki

Erkan (1993)’a göre Milli Eğitim Bakanlığı ve Gazi Üniversitesi işbirliği ile yapılan bir araştırmada mevcut okul öncesi eğitim kurumlarında çalışmakta

tez çalışmasının bütünlüğü ve akıcılığı göz önüne alınarak Ekler kısmında sunulmuştur. Tezin ana araştırma sorusu ise, “Ekler kısmında

Öğrenci „Ülkü iki limon al.‟ cümlesinde geçen „Ülkü‟ kelimesini hecelerine doğru yerden keserek ayırır.. Öğrenci „Ülkü iki limon al.‟ cümlesinde

yabancı sermayeyle müştereken otel Yaşlanmış olmasına rağmen güzelliğinden pek fazla kaybetmemiş bu- ler açan Conrad Hilton, İstanbul da yaptırdığı ve

Eski Boğaziçi'nin yalıları güya hendesi bir he­ sap neticesi değil de bir kalbin temayülleri, bir heve­ sin alakaları, bir vücudun hastalıkları, bir ömrün te­ sadüfleri

“ Düşünebiliyor musu­ nuz; bu koyu renk tahtanın bile kullanılmadığı, pastel renk boyalı m obilyalarla sade döşenmiş ’yalıya, saksı saksı palmiyeler,