• Sonuç bulunamadı

Türkiye-Ermenistan ilişkileri (I)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye-Ermenistan ilişkileri (I)"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

M i l l i y e t

DÜNYAYA BAKI$

Şükrü Elekdağ

TÜRKİYE - ERMENİSTAN

İLİŞKİLERİ (I)

E

RM ENİSTAN Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan’ın, bundan bir süre önce, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin gelişti- ve bunun gerektirdiği tutum değişikliğiyle il­ gili olarak söylediği şu sözler, zihinlerde umut ışık­ larının doğmasına yol açmıştı: “ Ya geçmişte yaşa­

maya devam edeceğiz, ya da çocuklarımıza iyi bir gelecek hazırlayacağız. Ben, çocuklarımıza iyi bir gelecek hazırlamayı yeğliyorum.”

Erivan'dan gelen bu sağduyulu ses etkileyiciydi. Ter Petrosyan gibi uzak görüşlü olduğu izlenimini veren bir Ermeni lideriyle Türkiye arasında akılcı bir diyaloğun başlatılabilmesi ve Ankara-Erivan ilişki­ lerinin gerçekçi, barışçı ve iki ülkenin yararlarına hizmet edebilecek bir temele oturtulabilmesi hiç de olanaksız değildi.

Esasen, denize sahili olmayan, ekonomik ba­ kımdan büyük sıkıntılar içinde bulunan ve çevresin­ deki ülkelerle sorunları olan Ermenistan'ın Tür­ kiye’yle iyi komşuluk ilişkilerine her bakımdan ihti­ yacı vardı. Türkiye, Ermenistan'ın gıda maddeleri ihtiyacını kesintisiz ve ucuza sağlayabilir, elektrik enerjisi alanındaki açığını karşılayabilirdi. Bunlara ilaveten, Türkiye’nin Alican-Markara hudut kapısını açmasıyla, Ermenistan Trabzon Limanı üzerinden dünyayla ticari bağlantılarını en uygun ve elverişli biçimde sürdürebilirdi.

İlişkilerin böyle olumlu ve uyumlu biçimde geliş­ mesinden Türkiye’nin yararlanabilmesi, ancak, E r- menilerin Türkiye'ye karşı ötedenberi yönelttikleri suçlamaları (soykırımı) ve talepleri (tazminat ve top­ rak) dünya kamuoyu önünde tarihe gömmeleri ha­ linde sağlanabilirdi. Böylece, Türkiye de, son 10-15 yıldanberi dış politikasında rahatsızlık veren bir so­ rundan kurtulurdu... T e r Petrosyan yönetimi, ger­ çekçi bir tutumla, Türkiye'nin duyarlı olduğu konu­ larda tatminkâr bir yaklaşıma yönelebilirse, Erme­ nistan'ın gelişmesine ve ekonomik sorunlarının çö­ zümüne önemli katkılarda bulunabilecek yegâne bölge ülkesinin, Türkiye'nin, desteğini sağlamış olurdu ve bu durumdan her iki taraf da kazançlı çı­ kardı. Ne yazık ki Erivan'dan gelen umut verici sesin arkası gelmedi ve bu iyimser senaryo gerçekleşme­ di.

DEMİREL’İN PETROSYAN’A MEKTUBU

IO V Y E TL E R Birliği’nin dağılması ve diğer cumhuriyetlerle birlikte Ermenistan’ın da ______ bağımsızlığına kavuşması, bu ülkenin tanın­ ması ve onunla diplomatik ilişkiler kurulması gibi duyarlı sorunları birden Türkiye’nin gündemine ge­ tirdi. Bu konularda karar alma sürecinde yukardaki iyimser senaryonun da dikkate alınması kaçınıl­ mazdı. Ancak, karar vermeden önce, Ermenistan yöneticilerinin gerçek niyetlerinin iyice teşhisi ge­ rekliydi. Yoksa atılacak adımların sağlıklı olması beklenemezdi.

Demirel hükümeti, 16 Aralık 1991’de, S S C B ’den bağımsızlıklarını kazanan tüm cumhuriyetlerle be­ raber Ermenistan’ı da tanıma kararını aldı. Başba­ kan Demirel'in, Cumhurbaşkanı Ter Petrosyan’a Er­ menistan'ın tanınması konusunda 24 Aralık 1991 'de göndermiş olduğu mektupta yer alan şu ifadeler Türkiye'nin bu tanımayı hangi koşullara bağladığını ortaya koyuyor: “ Hükümetimiz, Ermenistan Cumhu-

riyeti’nl tanırken, Ermenistan’ın Türkiye Cumhuri­ yeti ve diğer komşuları İle ilişkilerinde uluslararası hukukun temel İlkelerine ve özellikle toprak bütün­ lüğüne saygı ve sınırların değişmezliği İlkelerine bağlı kalacağı, lyl komşuluk ilişkilerinin tüm gerek­ lerini yerine getireceği ve davranışlarının bu doğ­ rultuda olacağı anlayışı içinde hareket etmiştir. T ü r­ kiye Cumhuriyeti ile Ermenistan Cumhuriyeti ara­ sındaki ilişkilerin bu temel ilkelere saygı ve ortak yarar temelinde tesis edilip geliştirilebileceğine İnanıyorum.”

Bu mektup bugüne kadar Petrosyan tarafından yanıtlanmamıştır.

ERMENİSTAN YÖNETİCİLERİNİN

GERÇEK NİYETLERİ

a

ER Petrosyan’ın, bu hafta başında Le Figaro gazetesine yaptığı açıklama, bir bakıma De- mlrel’e dolaylı bir yanıt olarak yorumlanabi- osyan’a göre, ‘Türkiye ile Ermenistan'ın hiç­

bir önkoşul ileri sürmeden yazdan önce diplomatik ilişki kurmak hususunda ilke anlaşmasına varmış­ lardır” (!) ve bu konuda hazırlanacak belgede ne “soykırımı” ne de toprak konusunda hiçbir koşulun

yer alması söz konusu değildir. Kendisine yönelti­ len “ Bu, Türkiye’nin halihazır sınırlarını tanımadığı­

nız anlamına mı geliyor?” sorusunu da Petrosyan, “Ermenistan’ın toprak talebine ilişkin hiçbir resmi açıklama yoktur. A G lK ’e katılmak suretiyle T ü r­ kiye’nin halihazır hudutlarını tanımış olduk” diyerek

yanıtlamıştır.

Belirttiğimiz bu hususlar, Ermenistan yönetici­ lerinin, ticari ve ekonomik çıkarları açısından Türki­ ye ile diplomatik ilişki kurulmasını kuvvetle arzu et­ tiklerini, ancak, duyarlı olduğu konulardaTürkiye'ye yeterli güvenceleri vermeyi düşünmediklerini orta­ ya koymaktadır. “ Soykırımı” konusunda hiçbir aleni beyanda bulunmak işlerine gelmemekte, keza Tür­ kiye'den toprak taleplerinin bulunmadığın da resmi bir belgede teyit etmeye yanaşmamaktadırlar.

T e r Petrosyan yönetiminin bu tutumunun, “ Er­

menistan davasının” uzun vadeli hedeflerinden ve

Ermenistan halkıyla diasporanın göstereceği tepki­ lerden duyulan kaygılardan nasıl etkilendiğini bir dahaki yazımızda işleyeceğiz.

Bu aşamada altını çizmek istediğimiz husus şu­ dur: Türkiye'nin, Ermenistan’ın ekonomik sorunları­ nı çözmesine sağlayabileceği yardım, elindeki çok değerli bir kozdur. Türkiye bu kozdan, Ermenistan'ı malum İddia ve taleplerinden vazgeçmeye ikna için etkin biçimde yararlanmalı ve bu hususta sağlam güvenceler almadan diplomatik ilişkilerin kurulma­ sına yanaşmamalıdır. Bu açıdan Demirel hükümeti­ nin, Alican-Markara hudut kapısının açılmasını, dip­ lomatik ilişkiler kurulması koşuluna bağlamış olma­ sı isabetli olmuştur.

Referanslar

Benzer Belgeler

Moda resmi yapabilmek için gelişmiş bir çizgi anlayışı, renk zevki, yara�cı zekâ ve çağdaş düşünce yapısına sahip olup, gözlemci, çevreye duyarlı, çağın..

Fatih Camii ilk çinileri ile Çinili Köş- kün mozaik çinileri, renkli rölövesi (16. Y.Y.) ilk yarısına ait Sultan Selim, Topkapı Sarayı arz odası çinileri rölövesi ile 10

Kitabın ikinci bölümü bugüne kadar yapılmış düz çatı şekillerini sıralamak su- retiyle fayda ve mahzurları ortaya koyarak tercihlerin yapılmasını kolaylaştırıcı pratik

Kitabın ikinci bölümü bugüne kadar yapılmış düz çatı şekillerini sıralamak su- retiyle fayda ve mahzurları ortaya koyarak tercihlerin yapılmasını kolaylaştırıcı pratik

1) Bina plancılığı bölümünde Bina bil- gisi esas prensipleri ve plân örnekleri ve- rilmektedir. Bilhassa mesken konusu ara- sında köy evleri üzerinde önemle durul- muştur.

Bu itibarla, Ekonomi ve Ticaret Bakanlığından, 1952 inşaat mevsimi için kalın maktalı yuvarlak demir ithalini serbest bırakmak ve 8 m/m lik demiri de tahsisden ser- best

16— Mimar yapıda çalışan işçilerin vazifelerini m ü m k ü n olduğu kadar zahmetsiz bir şekilde başarmalarını, nizam ve intizam dahilinde çalışmalarını,

ASLANLI, Araz (2001), “Tarihten Günümüze Karabağ Sorunu”, Avrasya Stratejik AraĢtırmalar Merkezi, Avrasya Dosyası -Azerbaycan Özel-, Uluslararası ĠliĢkiler