• Sonuç bulunamadı

Avrupa yolunda notlar:Viyana'ya girerken düşünceler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Avrupa yolunda notlar:Viyana'ya girerken düşünceler"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A VRUPA YOLUNDA NOTLAR

2

Viyanaya girerken düşünceler

Viyana

önündenberi iki buçuk asırdır kırpıla

kırpıla gene elimizde kurtarılacak bir vatan

kaldı. Büyüklük başka, irilik başka; biri hari

-

Jtada, biri içte; kırpılan iriligimizdi, kurtulan

■rnhnmuvdvr. Son vatani kurtulanla kurtardık.

Peşte île Viyana arası için vapu * rttn pervanesi geceli gündüzlü bü­ tün bîr gün çalııtı. Bazen kıyılar - da, bazan uzak tepelerde orta za - maeılardan kalma kalelere rastlı - yoruz. Şatoların yuvarlak tunç göv­

deleri tarib denen varlığı bakır

renkli muşamba topu gibi dolavıp asırlara teşhir eder gibi halâ dimdik ayakta tutarken havaya sert çizgi­ lerle gerilen mazgallı kuleler taş yontması kalemler gibi yerle gök ortasına birşeyler yazıyorlar. Bü - tün bu orta Avrupa kalelerini mey- va tonlar gibi devshmistîk!

Geçirmek için ele hoş Wr nlgûrı Huruç ile alırlardı htsarıl

Kanunî zamanında yazılmış bir kitaptan aklıma gelen bir beyit ki bir katrelik nazmında bir umman- lık destan sesleniyor. Bir güzeli ele geçirmek için bir kale alış; kahra­ manlığa aşkımızı dünya h'l*r, aşk­ taki kahramanlığımızı bildirmeye de o tek beyit yetse gerek. Bir dil­ ber uğruna en çetin kaleleri bir mu­ kavva gibi devirmek, kim bilir ne kadar dağ parçası gibi gövde, kan­ lar içinde vakutlasmış gibi yere se­ rildi. Sert Türkün içi, çelik içinde gülsen; can ki herşeyden üstün, fa­ kat canan eandan aziz; can de&il canlar feda; ask ölümün üstünde bir tabt gibi; ölümü basamaklıya - rak kalbe dabt arayış, güzele böyle

çıkardık? ” 'W

Şemşlr gtbl ruyu zemine taraf taraf Saldın demir kuşaklı cihan pehlivanları!

Yalınkılıç gibi şimşekli cihan peh­ livanları; bu pehlivanlar sadece 12 yılın içinde Çaldıranı kazanm Teb- rize, Mereidabıkı kazanıp Kahire- ye, Mohaçı kazanıp Peşteye girdi. Sadece on iki yıl, yarım nesil için­ de İram, Mısırı, Maçan alış; hangi millette hangi nesil, doğan çocuk henüz ilkmektebini bitirmeden, dün­ yaya bövle şimşekleme bir çember gerdi? Dünüm yoksa günüm yok; hızım hızlarımdan geliyor!

On iki yılda Tebrizden Mohaça gelenler üç yıl sonra Viyanayı kuşat­ tılar, ondan 157 yıl sonra da ikinci kuşatış. Bir buçuk asır uzunluğunda bir tarih yaylası ki bir ucunda çı - kışımızın sonu, diğer ucunda inişi • mizin başı var. Birincide geri dön­ dük, bütün kuvvetimizi göstererek; İkincide bütün çürüklüğümüzü gös­ terdik, geri dönerek. Birinciden son­ ra bir buçuk asır kımıldayamamış - lardı; İkinciden sonra arkamızdan Sakaryaya kadar geldiler!

Viyana bir uçtur, fakat Türk ta- îhinin pek cok uçlarından bir ta

-nesi. Tarihin zamanını doldurup coğrafyanın mekânını kaplıyan bir milletin Pekinden Kalkütaya, Seren- d in t en Bahcesaraya kadar sayısız uçlan yar. 1071 in 26 ağustosun • daki Melâzgirt, Anadolunun on a-

sırlık tapusunu çıkradı; 1922 nin

26 ağustosundaki Dumlupmar, on a- sırlık tapunun ebediyete uzatılışı • dır. Birçok bin yıllar içinde son bin yıl; Viyana bu son bin yılın yedi bu­ çuk asırlık cezrile iki buçuk asırlık meddini gösterivor. Viyana sa - dece omların şehri değil; oraya dağ dağ tarihimin son işaretini bir dey

gibi diktim!

Viyanalara kadar sanki neye git­ tik? fttihatçılann Karaso namın • da bir zenginleri yardı. «Ah, yarım milyonum olsa yarım milyon, fazla- stnı istemem» dermiş. Gün gelip beş milyonu olmuş. «Fazlasını istemi - yordun, neye on misli kazandın?» demişler.

— Yok canım, demiş, o dört bu - çuk milyon asıl yarım milyonu mu­ hafaza için lâzımdır!»

Viyana önündenberi iki buçuk a- sirdir kırpıla kırpıla gene elimizde kurtarılacak bir vatan kaldı. Büyük­ lük başka, irilik başka; biri hari • tada, biri içte; kırpılan iriliğimiz - <fi, kurtulan ruhumuzdur. Son vatanı kurtulanla kurtardık. Şimdi iri de - ğil büyüğüz. İki buçuk asır, gelen is­ tilâya, iriliği parça parça bir yem gibi yermiştik. İstilânın deri ha - rita ile doydu. İyi ki çok genişmişiz!

İki defa Viyanaya gittik, alama­ dık, şimdi bunları düşünüş ve ya - zış neye? Viyanayı gezerken «va - tan cephesi teşkilâtı» binasının du - varında yepyeni bir mermer kitabe gördük.

Türklerden kurtuluşlarının 250 n- cî yıldönümü için konmuş. Bizden bîkaç ay önce yapılan bu dönüm şenliklerinin uğultuları biz orada i- ken hâlâ duyuluyordu. Demek iki buçuk asırdır o kurtuluşu anmak - tan büyük bayram bulamıyorlar. Kurtulan onlarsa kuşatan bizdik; duran onlardı, giden biz; çiğnen - diler, çiğnedik; sevinmek onlannsa övünmek bizim değil mi?

övünmek mi, anmıyoruz bile. Dünden gelmiyen gün yarma git - miyor. Başkaları dünün habbelerini güne kubbe olarak getirirken en büyük kubbelerimizi habbe gibi bı­ rakmak :

Burada unuttuğumuz tarihi orada şahlanırken gördüm!

Taksim

__________ lEM AlL HABÎP

Referanslar

Benzer Belgeler

1823 den 1891 yılın a kadar süren 78 y ıllık inişli çıkışlı hayatın­ da birçok önemli m evkilere “getirilen A hm et V e fik Paşa iki defa da

Bu çalışmada, ekonomik psikoloji kapsamında bir araştırma alanı olan ve 1950’li yıl­ lardan bu yana gelişen vergi psikolojisi hakkında kısaca bilgi verilmiş ve bu

KOAH tanımı GOLD (Global initiative for chronic obstructive lung disease) kriterlerine göre yapıldı; Solunum fonksiyon tesati (SFT) ile FEV1/FVC oranının %70’in altında oluşu

Düflük DLCO, TLC, RV, FRC, PEF de¤erleri ve normal FEF 25-75 de- ¤erleri de restriktif tipte solunum fonksiyon bozuklu¤u kriteri olarak kabul edildi (4)..

Pulmoner TB formu daha yayg›n olarak görülmesine karfl›n ekstrapulmoner tüberküloz (EPT) halen önemli bir klinik problem- dir.. Bu çal›flmada EPT tespit edilen

Güzin birinci cihan savaşının ortalarında,kapısı aydın Türk kızlarına ilk defa açılan(înas Sanayici Nefise Mektebi)ne girdi.Ünlü ressam MİHRİ Hanımın

Bu çalışmanın amacı, uçucu kül ve silis dumanının farklı oranlarda mineral katkı olarak kullanıldığı kendiliğinden yerleşen harçların mekanik ve

In 2017, The Information and Communication Technologies Authority (ICTA) blocked online access to the online encyclopedia L L L in Turkey due to its articles and comments that