• Sonuç bulunamadı

Klemanso neden aleyhimize döndü?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Klemanso neden aleyhimize döndü?"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

^

ileni İstanbul

YA Y I NI

Mustafa Kemal Ankara’da, devlet

idaresine dair görüşlerini açıkladı:

30 ARALIK 1919 SALI No: 197

H AZIR LAYAN

ÖMER SAMİ COŞAR

Tanılan tek hakimiyet,

milletin hakimiyetidir

T E ŞK İL Â T I M lL L ÎY E ’N lN D A H A U Z U N SÜ R E V A Z İF E S İN E D E V A M EDECEĞİNİ

A Ç IK L A Y A N P A Ş A

“ BİR M İLLE T Y A L N IZ KENDİ G Ü C Ü N E D A Y A N A R A K V A R ­

LIĞINI V E İSTİK L Â LİN İ S A Ğ L A Y A M A Z S A

ŞU N U N

B U N U N

O Y U N C A Ğ I

O L­

M A K T A N

K U R T U L A M A Z “

DEDİ,

i

ff” ... ...

Padişah’ın, Meclis’ in a-

çılış tarihini tesbitte gös

Serdiği tereddüdler si­

yasî buhran yaratıyor.

ı Dün sabahkj gazetelerden

bazdan, kabinenin pazar gü­

nü alelacele ve mutadından önce bir toplantı akdettiğini ye Başbakan’m istifaya ha­ zırlandığını bildirmişlerdir.

(AKŞAM ) gazetesi ise, dün bu haberlerin asılsız olduğunu yazmış ve şunları da ilâve et­ miştir:

«Birkaç günden beri fasıla­ larla ortaya çıkarılan bu riva­ yetlerin birtakım bedbahtlar tarafından ve bir maksadı mah sus ile yayıldığı muhakkaktır. Bazı çevreler bir zamandan beri ve devamlı olarak ka­ bine istifa etti, ediyor diye dedikodular yayıyorlar. Başba kan kat’îyen istifa niyetinde değildir.»

Diğer taraftan şehrimizde top lanmakta olan milletvekillerin­ den bir heyet de dün Ali Rı­ za Paşa’yı ziyaret ederek mec­ lisin ne zaman açılacağı hu­ susunda kendisinden bilgi is­ temişlerdir. Başbakan heyete cevaben, hükümetin de bir an evvel meclisin açılmasını is tediğini fakat, «Bazı kanun lâ hiyalarının izharına mebni Parlâmento’nun açılışında kü­ çük bir teehhür vukua gel­ diğini ve bu husustaki işler tamamlanmadan meclisin açı- lamıyacağmı» bildirmiştir.

Fakat aslında buhranın. Pa- dişah’ın, meclisin açılış günü­ nün tarihini tesbitte göster­ mekte olduğu tereddütlerdir. Bunda da Damat Ferit’in bü­ yük rolü vardır. Başbakan’m İsrarlarına rağmen hâlâ Sa­ ray, meclisin açılış tarihi hak­ kında hükümetin tekliflerine cevap vermemektedir.

K A Y B O L A N

B A L I K Ç I L A R

Padişah Vahidettin, Karade­ niz de fırtınada binden fazla balıkçının dalgalar arasında kaybolmalarından duyduğu te essürün Liman Başkanlığına iletilmesini emretmiştir.

Heyeti Temsiliye Başkanı Mustafa Kemal Paşa

İstanbul'da Osmanh

İstiklal Bayramım

kutlamak yasak !

Halbuki iki gün evvel bütün Rumia­

ra Venizelos’un bayramını kutlama

müsaadesi bahşedilmişti.

Bugün rebiülâhırın ye­ dinci günü (30 aralıK) OsmanlI istiklâlinin yıldö­ nümüdür.

Küçük bir aşiretten ko­ ca bir imparatorluk çı­ karan OsmanlIlar 67i se­ nedir müstâkil yaşıyorlar. Bir zamanlar cihangir o- lan bu devlet bugün 7 asırlık yıldönümünü elim şartlar içinde idrak edi­ yor Son felâketlerden son ra sulhumuzun aktedile- ceği zamana pek yakın olan bugün temenni ede­ lim kİ. memleketimizde akan göz yaşlarına hati­ me çeksin. 670 senelik o şanlı tarihin hâtırası Türk

Ier için en büyük bir kuy vefc menbaı olmalıdır.

Daha bundan UcJ gün evvel İstanbul Rumları, başkentimizin göbeğinde tantanalı törenlerle ye Yunan bayrakları sallandı rarak Venizelos’un bayra mmı kutlamış iken, İs­ tanbul Türklerine, Os­ manlI İstiklâl Bayramını kendi şehirlerinde kutla­ ma müsaadesi verilmemiş­ tir. OsmanlI Hükümetinin de bu yolda hiçbir ha­ zırlık yapmadığı ve bay­ ramın şehrimizde sessiz geçmesinin sağlandık a* renilm iştir.

AN K A R A

Mustafa Kemal Paşa pazar şünü şehrin ileri gelenleri ile bir konuş ma yapmış, mütarekenin İtilâf Dev letleri tarafından nasıl paramparça edildiğini; İstanbul’un, İzmir ve ha valisinin, Urfa, Aymtap ve Maraş’m Adana ve havalisinin, Antalya ve Musul’un mütareke anlaşmasına rağ men işgallerini anlatmış ve Teşkilâ tı Milliye’ye temasla demiştir ki:

«Teşkilâtı Milliyemizin bugün ta kip ettiği gaye, vatanın bölünüp par çalanmasını önlemek, milletin esaret ten kurtulmasını sağlamaktır. İnşa! lah yakın bir zamanda Teşkilâtı Mil liye bu gayeye ulaşmakla üzerine al dığı vatanî vazifesini yerine getir miş olacaktır.»

«Fakat vazifesini tamamlamış sayı tacak mıdır?»

«Bence bundan sonra da pek mü him vatanî ve millî bir vazifemiz var dır. Bunlardan biri, içişlerimizi sağ lam bir düzene sokarak medenî mil letler arasında faai bir uzuv olabile ceğimizi fiilen ispat etmek lâzımdır. Bu gayede muvaffak olmak için si yasî çabalardan ziyade sosyal çabala ra önem vermeliyiz. Teşkilâtı Milli yemizin böyle bir gaye için nasıl bir şekil almak lâzım geleceğini şüphe siz milletimizin umumî istekleri ta yın ve tespit edecektir.»

Konuşmasında, yeni Meclisin Istan bul’da toplanmasının yaratacağı teh likelere de işaret etmiş olan Mustafa Kema! Paşa şunları da ilâve etmiş tir:

«— Şimdilik Heyeti Temsiliye, mil letvefciilerinin güvenle vazifelerini ifa eyledikleri kesinlikle belli olaca ğı güne kadar eskisi gibi vazifesine devam edecektir.»

H AKİM İYETİ M İLLİYE

Mustafa Kemal Paşa. İzmir’in Yu nan Uların eline geçmesinden sonra milletin uyandığını, ne derin bir uçu ruma sürüklendiği! anladığını ve hak larmı kendi gücıi ile korumaya ka rar verdiğini hatırlatmış, Erzurum ve Sivas kongrelerinin çalışmalarını, kararlarını, muhafazaya kararlı oldu ğumuz sınırları anlatmış ve halkın idareye ktılması konusunda da de miştir ki:

" Bir millet, varlığını ve hak larını korumak yolunda bütün gücü ile, bütün fikri ve maddî kuvvetiyle ayaklanmış ve karara varmış olmaz sa. bir millet yalnız kendi gücüne da yanarak varlığını ve istikbalini sağ layamazsa, şunun bunun oyuncağı olmaktan kurtulamaz. Millî hayatı mız, tarihimiz ve son zamanlardaki idare tarzımız buna pek güze! delil dir. Bu sebeple teşkilâtımızda Ku vayi Milliye’nîn âmil ve millî irade isin hakim olması esası kabul edil miştir. Bugün bütün cihanın millet leri yalnız bir hakimiyet tanırlar: Hakimiyeti M illiye...»

«Teşkilâtımızda ise köyden ve ma halleden ve mahalle halkından yani fertten başlıvoruz. Fertler düşünür

olmadıkça, hukukunu müdrik bulun madıkça, kütleler istenilen istikama te, herkes tarafından iyi veya fena istikametlere sürüklenebilir. Bu sil rüklenişten kendini kurtarabilmek için her ferdin vatan ve millet ka deri ile ilgilenmesi gerektir.»

«Aşağıdan yukarıya, temelden ça tıya doğru yükselen böyle bir kuru luş elbette sağlam olur. Şüphe yok, her işin başlangıcında aşağıdan yuka riya olması istenirse de yukarıdan aşağıya doğru olmasından kaçımla maz. Bütün işler böyle aşağıdan yu karıya, temelden çatıya doğru olu şup gelişselerdi bütün insanlık gaye lerinin hepsine kavuşmuş olurdu.

HÜKÜMET VE M İLLET

Mustafa Kemal Paşa, Erzurum ve Sivas kongrelerinden sonra bütün milletin, bu kongrelerin kararları etrafında bölünmez bir bütün haline geldiği, itimad etmediği Damat Fe rit kabinesini devirdiğini, millî birli ğin bundan sonra daha da güçlendi ğini de kaydetmiş ve yeni tehlikele re de işaretle demiştir ki:

«— Şimdi lâzım olan milletimizin kararında direnmesi ve İstanbul’da toplanacak milletvekillerinin vazife lerini hakkiyle yapabilmesidir. Her halde millet hükümetin koruyucusu ve kollayıcısı olmalıdır. Çünkü hü kümetlerin yaptıkları yersiz olur, za rarlı olur da millet itiraz etmez ve onları düşürmezse bütün kusur ve kabahatlere iştirak etmiş demektir. Ferit Paşa Paris’e gittiği zaman onun isteklerine karşılık verenler bunu be lirtmişlerdir. Gerçekten şunun bu nun oyuncağı olabilen milletler, hak larını bilmiyorlar demektir. Şerefle rini koruyamıyorlar demektir ve böy le milletler başkalarının idaresini de haketmiş demektir.»

İSLÂM ALEMİNDE

Mustafa Kemal Paşa, İslâm memle ketlerde istiklâl için sarfedilen çaba lara da değinmiş ve demiştir ki:

«— Ümit ederim ki. müsait bir sulh yapıldıktan sonra vaziyetimiz iyi idare edilirse evvelki hudud dahilin deki vaziyetimizden daha iyi olur. Bu noktada bir fikir izah etmek istiyo rum: Cemiyetimiz noktai# nazarların dan çizdiğimiz hudud haricinde ka lan dindaşlarımızla, bu muhterem kardeşlerimizle ayni hudud dahilinde asırlardan beri vatandaşlık ettiğimiz bu kardeşlerimiz her tarafta, Suriye’ de, Irak’ta, Yemen’de, Şark’ta kendi içlerinde varlıklarını korumak, istik lâllerini kazanmak için çaba sarfe diyorlar. Bütün bu Islâm parçalarının istiklâllerine kavuşmaları İslâm ale mi için ne büyük bahtiyarlık olur. Bu hâl gerçekleşince İslâm dünyasın daki durumun ne kadar sağlamlaşa cağını şimdiden tasavvur etmekle pek büyük saadet hissediyorum. Uyan maya başladığını gördüğüm İslâm aleminin başarısını öyle güçlü bulu yorum ki, bu imanla izahı hissiyat eylediğimden dolayı duyduğum vic dan! zevk pek büyüktür.»

(2)

s

İSTİKLÂL HARBİ GAZETESİ. SALI 30 AM ALIK 1969

Klemanso neti

aleyhimize

dön

Fransa’da Başbakan olacağı söylenen Arislid Brian.

L

98 KİŞİ YEFÂI Elli

B Ü TÜ N O K U L L A R ON G Ü N SÜRE İLE

K A P A T IL D I,

D A R Ü L B E D A Y İ’NİN

A R ­

TİSTLERİ DE H A S T A L IĞ A Y A K A L A N D I

Amiral B r i s t o l :

Türkiye taksime

uğıamamaiı diyor

A M E R İK A N

Y Ü K S E K KOM İSERİ, T Ü R ­

K İY E P A R Ç A L A N D IĞ I T A K T İR D E S A V A Ş

Ç IK A C A Ğ IN I D A

A Ç IK L IY O R .

VAKİT gazetesi, New York’ta yayınlanmakta o lan (Outlook) dergisinin kasım nüshasında, Core Maysen adlı bir Ame­ rikalı muhabir tarafından yazılmış makaleyi ikti­ bas etmektedir.

İstanbul'a gelerek bu­ rada bir süre kalmış o- lan muhabir, Amiral Bristol ile Türkiye’nin mukadderatı üzerinde konuşmalar yaptığını kaydederek diyor ki:

«Birleşik Amerika Yük sek Komiseri Amiral Bristol’un fikrince İti­ lâf Devletleri Türkiye’yi Balkanlaştırabilecek ma hiyette bulunan her tür İti hareketlerden süreti

kafiyede geri durmalı­ dırlar.

«Amiral Bristol, Tür- kiye’yi birtakım küçük parçalara ayıracak plâ­ na da şiddetle karşıdır. Bu şekilde hareket edi­ lecek olursa müstakbel harplere zemin hazırlana bileceğin,- ve Avrupa ile Asya’yı ayaklandjrabile- cek yeni bir Cihan Har­ bine meydan bırakılaca­ ğına da inanmıştır. Ami rai, Türkiye’nin tama- miyetine riayet olunma­ sına taraftardır.»

Amerikalı yazarın ma kalesinin başİığı: «Tür­ kiye’nin umacısı olma * malıyız»dır.

Bogos Nuhar

-

Şerif

Paşa ittifakı !

(

V

ergir ) gazetesi

Paris'te

yapılan ittifaka dair ilk

haberi yayınladı

Geçenlerde Sivas’a uğ

rayan

bir

Fransız’ın

Kuvayı Milliye’yi “ bir

bölük” halinde göster­

mesi üzerine Başbaka­

nın yeniden

Türk düş­

manlığına sarıldığı bil­

diriliyor.

ANKARA

Paris'ten Heyeti Temsiliye merkezine ulaşan sağlam rapor larda, bidayette Fransız Başba kanı Kiemanso'nun, Kuvayi Milliye’den ürkerek Türkiye le bine tamamiyie döndüğü fakat tahminen bir buçuk ay evvel Si vas’tar. geçen bir zatın verdiği raporda Kuvayi Milliye’nin bir bölük suretinde gösterilmesini müteakip yeniden eski Türk ve Müslüman düşmanlığını ele al di i) bildirilmektedir.

Heyeti Temsiliye toplantısın da bu durum görüşülmüş ve Anadolu’da asayişin muhafaza sı ve her fırsattan istifade edi îerek Kuvayi Milliye’nin aza metinin dünyaya gösterilmesi için ilgililere telgraflar çekil mesi kararlaştırılmıştır

[ PİCOT ML?

Bahsi geçen bu zatın, geçen ayın sonlarında Sivas’a uğra yarak Mustafa Kemal Paşa ile müzakerelerde bulunmuş olan Fransa'nın eski Suriye Siyasî Komiseri Picot olup olmadığı tasrih edilmemiştir. Fakat o günlerde Sivas'a gelen tek selâ hiyetli Fransızın da Picot ol duğu bilinmektedir.

Kayseri’de Fransız diplomatı ile görüşmüş olan Ali Fuat Pa şa, bu zatın o günlerde müsta kil bir Türkiye’ye taraftar gö ründüğünü hattâ yakında Fran sa'da kabine değişikliği olaca ğından. başbakanlığa Briand’m geleceğinden ve o zaman her şeyin değişeceğinden bahsetti ğini hatırlatmıştır.

Ali Fuat Paşa’mn gene kay dettiğine göre, o zaman Picot kendisine şunları da söylemiş tir:

«— Fransız milletinin siya seti Mösyö BriandTn siyaseti gibi Orta Şark’ta Türk ekseri yetinin bulunduğu bir kıtada kuvvetli .ve müstakil bir Tül kiye Devletinin teessüs edebil nıesidir.» *

Kasım ayında Picot, öncele ri Beyrut’ta Vali iken tanıdığı Bekir Sami Bey’e bir telgraf çekmiş ve onun tavassutu ile Sivas’a kadar gelerek Heyeti Temsiliye ile müzakerelerde bulunabilmişti.

Diğer taraftan Sivas’taki mü «¿kerelerde hazır bulunanların naklettiklerine göre, Picot ora da da Mustafa Kemal Paşa’ya:

*— Fransa Hükümeti pek ya kında değişecektir. Mösyö Bri and Başbakanlığa gelecektir. Yeni Fransız Hükümetinin si yaseti Türk millî siyasetine ta mamiyîe taraftar olacaktır.»

Şimdiki Fransız Başbakanı K'om anso’nun fikrini değişti ren rmoru PieAt’rm» n>rtj ver

m e d ; * : ’ — " ” - ' ı r

Şehrimizde İspanyol nez leşinden son zamanlarda 98 kişinin vefat ettiği bil­ dirilmektedir. Hastalığın sal gın hâle gelmeye başlaması üzerine bütün mektepler 10 gün süre ile tatil edilmiş­ tir. Darülfünun da 10 gün müddetle kapalı kalacaktır.

Diğer yandan Belediye Başkanı Cemail Paşa’nm, şehrimizdeki bütün sinema

ve tiyatroların Kapatılması- m da düşündüğü ve vakm da bu yolda karar alına* cağı bildirilmiştir.

Darülbedayi Osuuuıi ıvlii düriyeti ise, arızilerinden çoğunun İspanyol nezlesi­ ne yakalanmış olduklarını ilân ederek bu hafta tem­ sil verilmiyeceğm; açıklamışı tır.

Paris’te geçen ay içinde Er­ men; Delegesi Bogos Nubar ile Kürtleri temsil ettiğini iddia eyleyen Şerif Paşa arasında yapılan (Kürt-Ermeni İttifakı) na dair ilk haber önceki gün (YERGİR) gazetesinde aşağı­ daki şekilde yayınlanmıştır:

«Paris’ten aldığımız malû­ mata göre, Ermeni ve Kürt delegeleri Sulh Konferansına müşterek bir nota vermişler­ dir. Bu nota Şerif Paşa ile Bogos Nubar Paşa tarafından imza olunmuştur.

«Bu nota da, Ermenilerle Kürtler arasında düşmanlığın Türklerin eser; olduğu ve di­ ğer taraftan Türkler de, esi

entrikalarına devam etmek im kânını g" irmediklerinden ar­ tık Kürtlerle Türklerin kendi hudutları içinde rahatça be­ raber yaşabileceklerini beya­ na başladıkları kaydedilmekte­

dir.»

İstanbul’un Türkçe gazetele­ ri de, haberi, Ermenice diliyle yayınlanmakta olan (YERGİR)

den alarak vermişlerdir.

--- •

’---YUSUF FRANKO

PAŞ4 SULH

HEYETıNOE !

Tevfik Paşa’nın üçüncü ka­ binesinde Dışişleri Bakanlığı­ nı idaresine alan Yusuf Fran- ko Paşa’nın, vaktiyle La Ha- ye Sulh Konferansına giden Osmanlı heyetinde bulunarak memlekete mühim yardımlarda bulunduğu belirtilerek Baş­ bakan Ali Rıza Paşa tarafın­ dan Paris’e gidecek Sulh He­ yetine dahil edileceği A K ­ ŞAM gazetesi tarafından bil­ dirilmektedir.

--- • --- y

"TIRİ MÜJtiAN,,

KARAYA OTURDU

Bundan 15 gün evvel harp esir­ lerimizi Trabzon iskelelerine gö­ türmek üzere limanımızdan hareket

etmiş olan Tiri Müjgan vapuru yolcularını hamilen İstanbul’a av­ det ederken Samsun civarında Kı­ zılırmak sığlığına oturmuştur Yol­ cular boşaltılmıştır Tehlikeli du­ rumda olan Tiri Müjgan’ı kurtar­ mak üzere Umanımızdan Alemdar rı'hoo lrö’-’A vollanmiStir

İspanyol nezlesinin salgın hâle gelmesi üzerine •• îd -resi’nin emri ile kapatılan ilkokullar­ dan birinde ders yapılırken.

H

U

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Çokgenin kenar sayısı en az üç olmalıdır. Üç kenarı olan çokgene “üçgen”, n kenarı olan çokgene “n-gen” denir. Bütün kenarları ve bütün açıları eşit olan

VVERTHEİM asansörlerinin her üni- tesi; uzun yılların tecrübesi ile ve yapılan araştırmalar sonucunda, ka- lite ve fonksiyonda üstün, kullan- mada kolay olacak şekilde

Batıda temel başvuru kitapları arasında olan disertasyon sözlüklerinin Türkçe’de aynı ilkelerle yazılmış olanlarına rastlanılmamaktadır, ancak bazı

Kanunda, Hazine mülkiyetinde yeterli alanın bulunmadığı durumlarda, Orman Kanunu'na göre orman sayılan yerlerden hangilerinin çevre ve Orman Bakanlığı'nca, Kültür ve

Kamu İnternet Erişim Merkezleri, halk eğitim merkezleri, gençlik merkezleri, kütüphaneler, e-devlet hizmeti verecek hastane ve İŞ-KUR binaları gibi yerler, yerel

Bana şimdiye kadar adığım, bundan sonra da alacağım en değerli ödülü verdiniz, bir parkorman ödülü, sağ olunuz. Ya şar Kemal'in 8 Eylül Cumartesi günü Batman

Kraliçe Kral Kuğu Çalgı Yunus Andromeda Balıklar Büyük Kare Balina Pompa Güneybalığı Kova Kanatlı At Kertenkele Kalkan Kartal Yılancı Yılan Yay Kuzey Tacı Vega

Tarhana üretiminde kullanılan un, yoğurt, salça, maya, yağı azaltılmış fındık posası örneklerine ait kuru madde, yağ, protein, kül, asitlik, toplam fenolik madde miktarı