• Sonuç bulunamadı

Seksen ikinci yıldönümünde Abdülhak Hamit

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Seksen ikinci yıldönümünde Abdülhak Hamit"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

S e k s e n ikinci Y ı l d ö n ü m ü n d e

Şairin ne olduğunu söylemek o kadar güçtiirki şairler bunun yerine fikirlerini bir misal ile anlatmak ister gibi ekseriya bir şiir söylerler. Eskilerin en son büyük şairi Avni Bey:

“ Şair o hümadır ki iki âleme pilnhan B ircevvi m ukaddeste hafiyyiittayarandır ! »

diyor. Abdülhak Hâmit’te:

Şair odur ki sem’ine sesler gelir mediırı, Bir h âtifı'sü kût işitir ruhu sazdan ! „

* * *

İnsanlar mırıldanır, îısıldaşır, yalvarır, içini çeker, sayıklar, söyler, teganni eder, güler, bağı­ rır, haykırır, hmçkırır, ağlar. Fakat bu sesler sağır ve dilsiz zaman içinde hiç bir aksi şada uyandırmaz. Arada sırada bir şa­ ir gelir ve yalnız kendi zamanı­ nın değil, bazan kendisinden ev­ velki ve bazan kendisinden son­ raki zamanların içinden bile bü­ tün bu sesleri tarar, toplar, bir hoparlör gibi büyültür ve döker ve herkes ondan hislerinin bü­ yümüş ve ebediyet karşısında ilâhlaşmış şeklini bulur.

* * *

Şair odur ki ondan gelen sözler ve sesler çorak ruhumu­ za ılık bir rahmet gibi yağar ve en mahrem iklimimizde aşkımı­ zın, zevkimizin, neş’mizin ve te­ sellimizin çiçeklerini açar.

*

* *

Bütün büyük şairler gibi Abdülhak Hâmit te her zaman yalnız kalan gönlümüzü müessir sesler, güzel sözler ve lezzetli ahenklerle doldurmuştur. Hafıza­ mızda esen bu mısraları ve yü­ zen bu ziyaları olmasaydı ruhu­ muz bir çok hislerinden mahrum kalmış ve hayatımız zevkinden ziyan etmiş olacaktı.

* * *

Şairlerin fikir ve hislerini herzaman yeni bir inkişaf içinde gösteren kafiyeleridir. İki kafiye arasına sıkıştırdıkları ahenk için­ de dönen hisler ve fikirler bazan bizim için ziyası hiç bitmiyen birer güneştir. Ve feylesofların bütün sistemleri hiç bir zaman bu kadar derinliğimize erişemez.

* * *

Abdülhak Hâmidîn şiirlerini

okumağa başlar başlamaz onun türkçenin beslediği ve yetiştir­ diği en büyük şairlerden biri olduğunu anlarız. Bu şiir aynı lisan sapı üstünde açılan bir başka, bir yeni çiçektir.

* * *

Derin bir san’atta her zaman bir kahramanlık vardır. Yüksek bir nevi ilhâm isabet ve muvaf­ fakiyetiyle duymak, düşünmek ve söylemek birer kahramanlıktır.

* * *

Büyüklüğün tadını duyan

adamlar pek azdır. Abdülhak Hâmit onların biri.

* * *

Sözün, kelimenin mevki ve tesirini bilen Abdülhak Hâmit aşkın ifadesinde, Garptan örnek alarak, ilk defa cem’i muhatabı kullanmıştı:

" Hubup eder gibi reftarım z, ne hâleitir!

Ve bütün şarklı muallimler: “ Ne alafrangalılık! „ dediler. Lâ­ kin bu tarzın aşklarına getirdiği inceliği duyan babalarımız bu alaîrangalılığı ne kadar sevmiş­ lerdi !

* * *

Abdülhak Hâmit şair oldu­ ğundan vüzuhsuzlııkla ittiham olundu. Fakat mehtabın ziyası güneşin aydınlığı olmadığı gibi şiirin berraklığı da nesrin açık­ lığı değildir.

* * *

Abdülhak Hâmidin eserlerin­ deki âlem şiir âlemi ve hakikat şiir hakikattir. Bunlar bildiğimiz dünyevî âleme ve maddî haki­ kate benzemez. Hülyaların ve rüyaların âlemine ve hakikatine benzer. Manevî bir âlem ve bir hakikat vardır ki şiir ve san’at, bir kardeş gibi, gider, bunları uyandırır.

*

* *

San’at bir takım şekilleri ve ruhları hayatta değil fakat bir eser içinde canlandırır. Bunların belki hayatın maddilikleriyle bir münasebetleri yoktur. Ancak bir hakikatleri vardır ki bunu duya­ bilmek san’atı anlamaktır.

*

* *

Abdülhak Hâmit esrarlıdır.

Abdülhak Şinasi

Çünkü büyüktür ve çünkü bü­ yüklük esrarlıdır. Her büyük san’atkâr muasırlarının bir kısmı için bir sırdır. Abdülhak Hâmit:

“ B ir sır ki bedahetiyle m estu r!

diyor.

* * *

Abdülhak Hâmit’te her his ve her fikir söylenmeğe hazır bir kuvvettir. O bir söz kahra­ manı, düşünüp hissettiğini ifade ederek düşündürmek ve hisset­ tirmek üstadıdır.

* * *

İnsanların ruhu dönek fakat tektir. San’atkârların bir çoğu- nunsa kırk kolu ve kırk eli olan bir ilah tarzında müteaddit ruh­ ları var dır. Abdülhak Hâmidin ruhu tezatların buluştukları ve kolkola dansettikleri bir yer, isterseniz gelip aynı zamanda teganni veya feryat ettikleri bir sahnedir.

* * *

Bir şair daima harcar. Fakat bilmediği ve kendisine yabancı gelen bir âlem içindedir. Bozdu­ ğu evrakın kendi zannettiğinden daima başka, bazan daha yüksek, bazan daha dun bir rayici var­ dır. Esasen bütün bunlarda de­ ğişen bir borsaya tabidir. Ve kendisine sorarsınız bu hesabın içinden bir türlü çıkamaz.

*

* *

P İ K

---Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Our findings demonstrate that while positive changes in share price affect fiscal deficit significantly and symmetrically in the long-run, in the short-run only negative changes

ANALYSIS OF CARGO DISTRIBUTION PROBLEM IN ISPARTA CITY OF TURKIYE Daily distribution data of a cargo firm operating in Isparta (in Turkey) have been handeled.. There are two

The data analysis was done by analyzing the percent of maximal and mean blood flow velocity (BFV) increase during 20s stimulation phase in the left and right middle cerebral

A New Attestation of the Cult of Zeus Trossou in a Public Inscription from the Upper Maeander River Valley (Çal

「臉書結合急診」~醫科院研究文章榮登英國臨床醫學專業期刊《Lancet》(刺 胳針)

臉痛、牙痛 當心三叉神經作祟 返回 醫療衛教 發表醫師 林家瑋 發佈日期 2010/03/03 55 歲的陳先生在

Meşrutiyet’e Kamu Binaları adlı tez çalışmasında; İzmir Saat Kulesi, İzmir Eski Belediye Binası, İzmir Ticaret Borsası Binası, İzmir Gümrük Depoları,