SAYFA CUMHURİYET
'TT-S0jrV3i
RÖPORTAJ
Hacı Bektaş Veli’nin hizmetinde bir alperen; mucizelerle şifa dağıtan bir ruh hekimi; bir evliya
0
13. yüzyıldaki Moğol istilası üzerine Horasan’dan Anadolu’ya gelen Türkmen beyinin oğlu Karacaahmet Sultan’ın bUinen yedi mezarından biri Üsküdar’da...•teki dünya: Karacaahmet
f i
\(A
i j
t
^ D E N İ Z S 0 M armak ucuyla topuklarına basarak çıkarttığım ayakkabıları kapının önünde bırakıp iki parmak kalınlığında ve iki kanş enindeki mermer eşiğin üzerine çıktığım sırada, koridordaki görevlinin bir kez daha yinelediği“Ayakkabılarınızı yan tarafta çıkartabilirsiniz” sözünün ne
anlama geldiğinin farkında olmadan Üsküdar’da Karacaahmet Mezarlığı’nm Nuhkuyusu Caddesi ile Gündoğumu Caddesi’nin kesiştiği köşedeki Karacaahmet Sultan Türbesi’ne girmiştim bile... Çok sonra farkına
vardığımda iş işten geçmişti., çünkü Alevi- Bektaşi inancında hem dış hem de iç dünyaya açılan bu kapıdan geçerken yapılan eşik niyazı kutsaldı, eşiğe basılmaması gerekiyordu... Ama kimse ne bir söz söyledi ne de kötü gözle baktı... Üstelik, kapı önünde bıraktığım ayakkabılarımı yan taraftaki halının kenarına da koymuşlardı... Geleneklerdeki hoşgörü bu olmalıydı ve mahcup olmamak elde değildi...
Eşikten geçme adabı
Üzerinde “Bismi Şah Allah
Allah” yazan kapıdan
girerken eşiğe basmamak bu yana, kimileri diz çökerek eşiği öpüyordu... Sonra yine dizlerinin üzerinde odanın yeşil halısında emekleyerek ilerleyip sandukanın altındaki mermer kaideyi de öperek çevresinde
dolaştıktan sonra başucuna geldiğinde doğrulup pirinç parmaklıkları, parmaklığa bağh iri taneli tahta
tespihleri ve yeşil çuhayı da öpüyordu... Karacaahmet
Sultan’a gösterilen saygı
olağanüstüydü.
Hacı Bektaş Veli,
hizmetindeki alperene
“Karaçam, bir yerde mekânın olsun, yedi yerde çerağm yansın” dediği için
Üsküdar’m yanı sıra Manisa, Akhisar, Aydm, Afyon, Bulgaristan ve
Yugoslavya’da olmak üzere yedi mezan bulunan Karacaahmet Sultan’m yaşamöyküsü de olağanüstüydük
Horasanlı ruh hekimi
Üsküdar’da, belki de Türkiye’nin en büyük mezarlığına “Karacaahmet” dendiğinden “öteki dünya” akla gelir hemen... Oysa, burası başlı başına bir dünyadır... Bu dünyada aslolan, cahil girenin
taşlarda yazılanları okuyarak âlim çıkacağı büyüklükte ve dışarıdan bir servi ormanını andıran mezarlığa adını veren, mezarlıkta atının da anıt mezarı bulunan Karacaahmet Sultandır... Karacaahmet, Hacı Bektaş
Veli’nin kuşağmdandır, bir Türkmen beyinin oğludur; genel kanıya göre 1200’lerin hemen başında Horasan’da doğmuş, Moğol istilasıyla Anadolu’ya gelmiş, 1335 gibi Hakk’a yürümüştür. Bu durumda en az 125 yıl yaşamış olması gerektir ve Karacaahmet, en çaresiz hastalara bile mucizeleriyle şifa dağıtan bir ruh
hekimidir...
Rüya ile gelen tarih
Karacaahmet’in efsane dolu yaşamöyküsünde, yolunun Üsküdar’a düşmesi 1329’da
Osman Gazi’nin oğlu Orhan
Gazi’nin Bizans İmparatoru
111. Andronikos Paleologosu
Maltepe’de yenilgiye uğratmasıyla olur. Kocaeli’nden Üsküdar’a kadar olan bölge
Osmanlılar’a açılınca Karacaahmet, bugün türbesinin bulunduğu yerde dergâhım kurar... Mezarı birkaç yüzyıl sonra, Kanuni
Sultan Süleyman’ın
hareminden Gülfem
Hatun’un gördüğü rüyayla
bulunur... Sonrasında efsanenin yerini, tarihin gerçekleri alır.... On dokuzuncu yüzyılda II.
Mahmut, Yeniçeri Ocağı’m
kapatırken Bektaşi tekkeleriyle birlikte Karacaahmet Sultan’m dergâhım da ortadan
kaldırır... Belgeler yok olur... Geriye, bugün türbesindeki cam dolapta özenle saklanan deve tüyünden hırkası kalır... Bu arada dergâh, Nakşibendi şeyhlerinin eline bırakılır... Ardından Bektaşi babalarına göz yumulur ve Osmanlf mn sonu geldiğinde
Karacaahmet Sultan Dergâhı, Mustafa Kemal
Paşa’nın Anadolu’da
başlattığı Kurtuluş Savaşı’na katılanlann İstanbul’dan çıkışta saklandığı ilk durak olur... Cumhuriyet, tekke ve
zaviyeleri kapattığında ise dergâhın anahtarı saygıyla devlete teslim edilir... Karşı devrim sürecinde şeriatçılar devletin altını oyarken cumhuriyetin yanında yer alanlar bir cemevi yapmak istediğinde İstanbul’un belediye başkanlığı makamım işgal eden Recep Tayyip Erdoğan, Karacaahmet Sultan’m makamına dozerlerini saldırtır. Canlar direnir ve türbeyi içine alan cemevi yapılır...
Anadolu’nun gözcüsü
Yüz yılı aşan tarihin efsaneye karıştığı
bölümlerinde Karacaahmet Sultan, Hacı Bektaş Veli’nin yandaşlan Abdal Musa,
Abdal Murat, Geyikli Baba, Barak Baba, Karadonlu Can Baba, Seyyid Ali Sultan, Koluaçık Hacım Sultan, San Saltuk Sultan, Taptuk Emre
ve Ahi Evren’le de yoldaştır... Hacı Bektaş,
Selçuklu’nun dağılışı sırasında Anadolu’yu
toparlamak için erenler arasında görev bölümü yaparken “Karaçam, sen
oraların Türk topraklarına katılmasına çalışmakla görevlendirildin” diyerek
Karacaahmet’i Manisa’ya göndermiştir.
Karacaahmet, bir savaşçı ve Anadolu’nun “gözcü”südür aynı zamanda... Yine Hacı Bektaş’a mal edilen bir söylentiye göre Karacaahmet
“halat-ı acibe ve harekâtı garibe” tavırları olan,
gözlerini kapatınca iki dünyayı da terk edebilen bir ermiş, bir evliyadır... Bu tanım, “Hastaların
içindeki kötü ruhları çıkarırken sergilediği acayip haller ve garip hareketlerle trans halindeki bir şamam anlatıyor olmasın” sorusunu
akla düşürür... Efsane değil gerçek; Karacaahmet Sultan’m türbesinin arkasındaki bahçede fanilerin arasında, altı adet mermer sütunun taşıdığı kubbenin altındaki mezarda atı yatmaktadır..; Sorunun yanıtı da burada yatmaktadır...
Kök-Tengrl’ye ulaşmak
Soru soruyu çağırmaktadır: İslamiyet öncesi Orta Asya’daki Türk geleneğinde atın da kutsanması ve eyeriyle birlikte sahibinin yanma gömülmesi göklerdeki Tanrı
Kök-Tengri’ye ulaşmak için değil midir?
Karacaahmet Sultan da
“Beni ziyarete gelenler, önce atıma gitsinler” demiştir...
Yürümekte geciken çocuklar için adımlarının arasına arpa atılarak talim yeri olmuş Karacaahmet’in atının mezarı, duaların döküldüğü dudaklar mermer sütunlara kondurularak günümüzde de kutsanıyor; mezarın
çevresindeki fidanlara bez parçalan bağlanıyor... Özbeöz Türk gelenekleri uzak bozkırlardan Anadolu bozkırına taşınırken, Arap çöllerindeki kum fırtınası içinde kurda kuşa ve bugün de ortalıkta dolaşan
bozkurtlara yem yapılmadan korunuyor, Karacaahmet’te yaşatılıyor...
İki ayrı dünya
Yaşam, Karacaahmet Sultan’m türbesinde cam kenanndaki saksılarda yetiştirilen çiçeklerde kendini buluyor; yedi pencereden içeri giren gün ışığı hayatın devamını sağlıyor... Bedenler bu dünyada kalsa da ruhların öteki dünyaya göç ettiğine inanıldığı için sandukanın çevresinde diz çöküp oturanlar saatler boyu Karacaahmet’le dertleşiyor, yandaşındaymışçasına sohbet ediyor.
Karacaahmet Mezarlığı’nı ortadan ikiye bölen
Nuhkuyusu Caddesi’nde ise
Zeynep Hanım’la Kamil
Bey’in adını taşıyan doğum hastanesi yeni yaşamlara tanıklık ediyor...
Karacaahmet’in çevresinde biri bitmek üzere başlayan, öteki bittikten sonra başlayan iki ayrı dünya dönüyor...
Alevi-Bektaşi kültürünün saygın adlarından Karacaahmet Sultan, Üsküdar’da adını verdiği ve atının da kubbeli bir mezarının bulunduğu mezarlıktaki türbesinde yatıyor... Karacaahmet Sultan, Horasanlı bir alperen ve aynı zamanda bir ruh hekimi... Hakkmdaki söylenceler şaman dünyasının da kapışım aralıyor...
(Fotoğraflar: DOĞA SOM)