• Sonuç bulunamadı

Necdet Sander konuşuyor:En azından % 10 kağıt tasarrufu sağlanabilir

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Necdet Sander konuşuyor:En azından % 10 kağıt tasarrufu sağlanabilir"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

L

t u m m j H H M

30 Mart 1972

• Y ayıııeviuizln ta r i- hin i kısaca an latır m ısınız?

— S ander Y ay ın lan , Sander K itabevl ile b erab er y ü rü m ek ­ tedir. 1948-1952 arasında yöne­ ticiliğini yaptığım GEN Ki- ta p sa ra y ı’ndan ay rıld ık tan son­ ra, İstik lâl C addesinde eski K arlm an P asajın ın cephesinde ilk K itabevim i açtım . İlk y a ­ yın denem esine de orada gi­ riştim . D ört-beş resim li çocuk k itab ı ile H aldun T aner'in ilk oyunu olan «Günün Adamı»m ve babam M ithat Sadullah S an d er’in «Divan E debiyatı A ntolojisi»ni yayınladım . A r­ kadan, P a ris'te O thm ar’ın fo­ to ğ rafla rıy la «İstanbul» adlı F ransızca - İngilizce b ir kitap b astırd ım . B irkaç yıllık bir arad an sonra, 1964'de G alata­ sa ra y ’daki şim diki S ander Ki- tabevinde yeniden sürekli y a ­ y ın a giriştim . Bu dönem de ilk yayınım ız, Lord K inross’un «ATATÜRK» adlı eseridir. 1969’ da O sm anbey’deki k itabevini de açtım . Şim di otuz k a d a r y ay ı­ nım ız v a r. Y akında daha da hızlanacağız.

• Size göre T ürk yayıncısının k ü ltü r hayatım ızdaki yeri nedir?

— T ürk yayıncısının k ü ltü r h ay atın d a olum lu ya da olum ­ suz etkisi olduğu m u h ak k ak tır. A ncak, geniş halk k itleleri göz önünde tu tu lu rsa , olum suz e t­ kin in daha ağ ır bastığı kuşk u - sundayım . O k u r-y azar oranı düşük b ir ülk ed e kitabın e tk i­ si vaizin, n u tu k atıcısının, ra d ­ yo ve televizyonun etkisinden daha hafif k a lır. A ydın yayın­ cıların görevi, hiç olm azsa o- k u m a-yazm a b ilen lerin k afa­ sını, olayları kendi başlarına değerlendirebilecek şekilde güç lendirm ek olm alıdır.

A En az ve en çok tira jla rın ız ?

— O rtalam a d ö rt-b e ş bin. E n çok tir a jla r : Ç ıplak May­ m un 8.000, A m erika Meydan O kuyor 15.000. A ta tü rk 20.000, A şk'H ikâyesi 32.000.

A K ita p la r nasıl u - cuzlayabilir?

— B ütün dünyada kitap fi­ y a tla rı yılda ortalam a % 5 a r ­ tış gösteriyor. Bizde de ucuz- layam az. Aksine, kaliteyi d ü ­ zeltm ek istiyorsak fiy atların yükselm esini kabul etm eliyiz. Ancak, kazanç seviyesinin y ü k ­ selmesi kitabı daha kolay sa­ tın alın ab ilir hale getirir.

• K âğıt fiyatları, k a ­ litesi ve posta ü cret­ le ri için düşünceleri­ niz?

— K âğıt fiy a tla rı yüksek, k a ­ litesi düşük, posta ü c re tle ri a - ğırdır. SEKA, k âğ ıt kalitesini düşük tutm ak, fiy atı yükselt­ mek, üretim i aksatm ak su re tiy ­ le m aalesef yayın hayatını b a l­ talam ak tad ır. Son günlerde, hüküm etçe k a ra rla ştırıla n ufak b ir fiyat indirim ini bile uygu­ lam am akta direndiğini h a y re t­ le öğrenm iş bulunuyoruz.

• T elif ve çeviri h a k ve ü c re tle ri ko­ n u sunda söylem ek is . te d ik le rin iı v a r mı? — B ir fik ir eserinin h erh an ­ gi b ir ü rü n gibi m addi b ir de­ ğer taşıdığı düşüncesi bizde yeni kabul olunuyor. Telif e- eerlerde yazara ödenecek ü cre­ tin , «mal»m iyiliğine, kötülüğü­ ne göre değerlendirilm esi ge­ rekir. Ç evirilerde, bugünkü Copyright keşmekeşinin önüne geçmek için, m uafiyet sın ırı­ nın on yıldan elli yıla çık arıl­ ması şa rttır. Copyright A jans­ ların ın , fik ir ürün lerin in ko­ runm ası ve değerlendirilm esi konusunda önemli ro lleri oldu­ ğu kanısındayım .

A Mesleğinizde d e ­ vam lı ve kalifiye e- lem an bulabiliyor mu sonuz?

— H ayır! Hele T ürkçesi düz­ gün, im lâsı yanlışsız, kafası dengeli elem anı m um la arıy o ­ ruz.

• K itap lar daha iyi ve daha çok nasıl ta ­ nıtılabilir?

— Daha çok ilân ve reklâm gazetelerde hergün parasız «Yeni Yayınlar» köşesi, radyo­ da aynı şekilde kısa ve parasız d u y u ru lar, bütün gündelik ga­ zetelerde hiç olm azsa haftad a b ir gerçek kitap eleştirileri, kitapçılara hitap eden esaslı b ir meslek dergisi, kitap se r­ gileri ve saire voluyla.

• Dağıtım h ak k ın d a düşünceleriniz? Y a­ yıncılar k itap çılarla nasıl daha iyi b ir iş­ birliği yapabilir? — Bizde dağıtım örgütü diye b ir şey yok. Bugünkü sözde dağıtım şirketleri kendileri hiç çaba harcam adan, riske girm e­ den yayıncıyı da. kitapçıyı da zora koşan, kitap dağıtm a ve tanıtm a prensibini benim sem e­ miş b ire r kom isyoncudan baş­ ka b ir şev değildir. Y ayınev­ lerinin m addî katkısıyla k u ru ­ lacak ve çalışacak b ir dağıtım örgütüne ih t’vaç vardır.

A Cocnk k itap ları hakkındaki düşüncele riııizi öğrenebilir m i­ yiz?

— Çocuk yayınlarının özelli­ ği. vüksek tira ia m üsait b ir dal olm asıdır K apkaççılıktan a rın ­ mış. iyi niyetli ve rasyonel bir çalışma ile ucuz ve kaliteli ço­ cuk yayını y an ılab ilir Bu a - lan, henüz arıktır.

A G ençler İçin y eter derecede iyi ve güzel k itan lar basılabiliyor mu?

— Çok az Son zam anlarda ufak bir gelişme var. A slında bu konu, çağımızın gelişimleri göz önünde tu tu la ra k , bilim sel b ir açıdan ele alınm alıdır.

A Sizce b ir balk k i­ tabı nedir? Bizde b u ­ gün ne dnrıım d ad ır bunlar?

— Halk kitabı denince ben, halkın k ü ltü r düzeyini y ük­ seltm eye yönelmiş bir yayın tü rü anlıyorum Bugünkü halk kitabı bu düşüncenin tam aksi yönünde gelişm ektedir. Amaç, balkı kısır dönge içinde tu tm ak

~ ~'<raline

yönelt-Necdet Sander konuşuyor

«EN AZINDAN ° /0 10

KAĞIT TASARRUFU

SAĞLANABİLİR»

NECDET SANDER k a t böyle b ir girişim e atılm a­

dan önce bilim sel piyasa araş­ tırm a la rı ş a rttır,

A Ya teknik k ita p ­ lar?

— T eknik kitap derecelidir. P o p ü le r ve pratik, mesleki, b i­ lim sel ve ihtisas kitabı olarak sıra la n a b ilir. H er sırada b u ­ g ü n k ü y ayınların nicelik ve n ite lik bakım ından y e te rli o l­ duğu söylenemez. Bu da, genel d u ru m a bağlı b ir sorundur.

• A nsiklopediler, m il racaat k itap ları, el kitapları bizde y e te r­ li mi? Bu konuda ne yapm alı?

— Tam am lanm ış b ir ansiklo­ pediye sahip değiliz henüz. B un la r tam am lansa bile, ancak ge­ nel ve yüzeyde kalan b ir b il­ gi verebileceklerdir, ö z e l ko­ n u la rı (Tarih, Coğrafya, E de­ b iy at, Felsefe v.b.l d erin lem e­ sine İşleyen aksiplopediler h a ­ zırlandığına dair b ir belirti yok o rtad a.

• Bizdeki yayıncılar kaç gruba ay rılab i­ lir? H an g ilerid ir b u n ­ lar?

— Üç kâğıtçılar, kâğıtçılar, k ita p ç ıla r, hevesliler, il k üç g ru b u n sınırları belirsizdir.

• M atbaalar kaç gru ba ay rılır? B u n ların teknik im k ân ları ve bilgi seviyeleri ne durum dadır?

— M atb aalar arasında tek n ik İm kânları çok yüksek ve p a ­ h alı o lan lar kadar, çok ilk el o lan lar da var, o rtası da. B i­ rincilere yanaşabilm ek çok güç­ tü r . Y a kendi yayınlarını b a ­ sa rla r, ya da b üyük kazançlı ih ale işleri a lırla r. Ö tek iler, «hababam futbolu» m isali «ba- babam baskısı» y ap arlar. B un­ la r arasında kendi m izanpajcı- sı, m usahhihi olan, editöre g er­ çek ten yardım ı dokunan basım evleri p arm ak la sayılacak k a ­ d a r azdır. Çoğu kez, dizgi baş­ ka yerde, baskı başka yerde yapılır. K endi k âğ ıt stoku, m ü- cellithanesi Olan renkli ve renk siz b askı yapabilen m atbaa ise galiba yok.

• Tipo, ofset ve tif­ d ru k , T ü rk yayın b a ­ y a tın a n eler getirdi? — Tipo fa k ir işid ir ve en çok k u llan ılan , en iyi sonuç alınan baskı tü rü d ü r. Baskı adedinin düşüklüğü k aliteli ofset b askı­ dan faydalanm ayı engelliyor. T ifdruk ise arslan ağzında.

• T ü rk E ditörler D em eği nasıl daha etkili b ir d urum a ge­ lebilir?

— T ü rk E d itö rle r D em eği, bildiğim e göre, ism i v a r cismi yok b ir k u ruluş. B ir derneğin canlılığı, fonksiyonunun belir­ li olm asına ve bu fonksiyonu y erin e getirebilecek etkiyi gös­ terebilm esine bağlıdır. Bu di­ nam izm e kavuştuğu anda, Edi­ tö rle r D em eği çok önemli b ir rol oynayabilir. Bu da şa rttır.

• Bizde h er b ak ım ­ dan d aha kaliteli, d a ­ ha güzel k itap lar çık ması için neler yapı­ labilir?

— Daha kaliteli, daha güzel k ita p la r çıkm ası m em leketin ge nel okum a-vazm a ve refah se­ viyesinin yükselm esine olduğu k ad ar, öteki m addelerde açık­ ladığım ız şa rtla rın gerçekleş­ m esine bağlı karm aşık b ir so­ ru n d u r.

A Yayıncılarım ız gra fik sanatçılarım ızdan gerektiği k ad ar y a ­ ra rla n ıy o rla r mı? — Son yıllarda, kapak kom ­ pozisyonunda biraz y ararlan ı­ yorlar. Bu yeterli değildir K a­ ligrafi, tipografi, orijinal de­ sen ve şekil çizimi, renkli p lân şlar, cilt biçimi ve ilâ n - reklâm konularında da y a ra r la ­ nılm ası gerekir. Bu sorun da ötekilere bağlıdır.

• Yayın hayatım ız gelişiyor mn? Nicelik, nitelik ve kapsam ası gereken konular b a ­ kım ından sonuç sizi tatm in ediyor mu? — Yayıncılığın geliştiği in k âr edilemez. Nicelik bakım ından, zaman zaman enflâsyona v a ra ­ cak derecede. M addi nitelik ba kım ından, kâğıt kalitesi hariç, daha ele alın ab ilir k ita p la r - a - yınlanıyor bugün. K apsam ına gelince, burad a henüz çok e k ­ siklerim iz var. özellikle, telif­ lerde olsun, çevirilerde olsun temiz, güzel, yanlışsız Türkçe.

® Ru yıl kaç eser y a ­ yınlam ayı düşünüyor sunuz? A dlarını v ere­ b ilir misiniz? — On kadar eser yayınlaya­ cağız. B unlar arasında m u h te­ mel olarak Jön T ü rk ler (R am - sau r), In san at Bahçesi (D es- mond M orris), T ü rk ih tilâlin in Sosyolojisi (K u rt S teinhaur), T ren (Jam es Baldıvip), Au

' —i«« M iens (M

ar-(Jo h n B a rth ) _ bu iki kitabın Türkçe ad ları henüz kesinleş­ m edi -, b ir G üney A m erikalı yazarın ve T ü rk asıllı b ir Sov­ y e t y azarın ın rom anları var.

0 Y ayıncılıkta ki­ tapçılıkta bunalım lı dönem ler oluyor mu? Ne gibi etkenlerle o- luyor bu bunalım lar? A yrıca ölü mevsim canlı mevsim diye b ir şey de v ar mı? — K itapçılık ve yayıncılıkta bunalım lı dönem ler oluyor. E n başta, herhangi b ir siyasal, ya da ekonom ik bunalım , h er şeyden önce k itap satışını ve dolayısıyla yayın faaliy etin i e t­ kiler. D üşünce özgürlüğünün kısıtlanm ası, yasaklanm a ve suçlanm a kuşkusu dolayısıyla yayına en b ü y ü k d arb ey i v u ­ ran etkendir. A yrıca, k âğ ıt k ıt­ lığı, pahalılığı, karaborsası gi­ bi nedenler de bunalım y a ra ­ tır.

Y ayıncılıkta ölü mevsim di­ ye b ir gelenek v ar. Bu dönem ­ de - yani yaz a y ların d a - ya­ yın azalır. Bence bu, d oğrulu­ ğu ispatlanm am ış b ir tah m in ­ den başka b ir şey değildir. Ni­ tekim , bu ay lard ak i yayın boş­ luğundan y ararlan m asın ı bi­ le n le rin kazançlı çıktığı da gö­ rü lm ü ştü r.

• D ünya K itap Yı­ lın d a yapm ak istedik­ leriniz? M eslekdaşla- rınızdan ve devletten bekledikleriniz? — D ünya K itap Yılı dolayı- siyle m em leketim izde u fak te ­ fek k ıp ırd an m alara tan ık olu­ yoruz. Biz, S an d er K itabevi o- larak, K itap Yılı faaliyetine katılm ak isteğindeyiz. N isanın yedisinden M ayısın ortasına ka dar, O sm anbey’deki K itabevi- mizde kitap sergileri düzenle­ yeceğiz. D evletten beklediği­ miz, K itap Yılı gibi sınırlı bir süreyi aşabilecek b ir ilgidir.

• D evletin y ay ın cılı­

ğı ve y ay ın cılara y ar dim i nasıl olm alıdır? — D evletin yayıncılığı, k ita p ­ çıların yapabileceği şeyi ü s t­ lenm ek şeklinde olm am alıdır, bu birinci şart. A nsiplopedik, teknik, bilim sel yayın k o n u la­ rında, eski eserlerin tra n sk rip ­ siyonlarında devletin im k ân la­ rın ı rah atça kullanabileceği a- cık a la n la r v a rd ır. B unlara el atm asını te şe k k ü rle karşılarız. Y ay ın cılara yardım konusunda ilk akla gelen, k âğ ıt so ru n u ­ d u r. K âğıt ith al ve üretim i, dev le t tekelinde olduğuna göre, devletin piyasa ihtiyacını k a r­ şılam ası gerekir. Sorum luluğu olan b ir iş tir bu, ve ne yazık ki, D evlet, bu sorum luluğun önem ini k avram ış o lm ak tan u - zak tır. Önce, b ü tü n ark a d a şla ­ rım ızın ısra rla b elittiğ l gibi, u- cuz ve kaliteli kâğıt istiyoruz. D ünya sta n d a rtla rın a uygun, tok ve beyaz kâğıt. Bu kâğıt, kitabı sevim li hale getirm ekle kalm ayacak, baskının kolay ve

rah at okunm ası yoluyla halkın k ü ltü rü n e ve sağlığına hizm et edecektir. Devlet, en azından, belli b ir k alitedeki kâğıdı d ü n ­ ya o rtalam a fiy atlarıy la ü r e t­ mek ve satm ak zorundadır. Ka raborsacılık DEVLET’e yakış­ maz. Bu gerçeğin id rak edilm e­ si lâzım dır, ikinci b ir istek de, kâğıt ü retim in d e çeşitliliğin sağlanm asıdır. O rta, iyi ve ü s­ tün k alitede kâğıdın yanında, fireyi önleyecek b oyutlarda kâ ğıt çıkarılm ası şa rttır, ö rn e ğ in bugünkü sta n d a rt tip le r olan 57x82 ve 68xl00’den ayrı o la ­ rak, cep kitabı basm aya u y ­ gun y aklaşık 48x72 b o y u tu n ­ da kâğıda ihtiyaç v ard ır. Böy- lece en azından % 10 kâğıt ta ­ sarru fu sağlanabilir.

ö n e m li b ir konu daha v a r: Devlet, reeksport şartıy la k â ­ ğıt ith alin e İzin v erirse, m a t­ baalarım ız yabancı ülkelerden baskı işi alm ak olanağına k a ­ v u şu rla r. Bugün Jap o n y a, H in­ distan, Hong Kong, H ollanda, İtalya, Y ugoslavya ve Çekos­ lovakya bu işi yapm akta, ge­ lişmiş ülkelerin m atbaa işlerini daha ucuza görm ekle iş im k â­ nı ve döviz elde etm ektedir. Bizde bu işe girişilm esi m em ­ lekete döviz, m atbaacılığım ıza gelişm e im kânı sağlar.

D evletin y ayıncılara sağlaya­ bileceği m anevî y ardım lardan b iri de 15 ve 16’ncı m ad d eler­ de sözünü ettiğim iz bilim sel, pedagojik, sosyal incelem eleri ve piyasa a ra ştırm a la rın ı ken­ di İm kânlarıyla y ap arak yol göstericilik, ışık tu tu c u lu k gö­ revini yüklenm esidir.

• M esleğinizin en önemli üç problem i nedir?

— P ara, para, para.

0 B ankaların büyük serm ayenin, büyük gazetelerin yayıncılı­ ğım ıza b ir katkısı o- lu y o r m u? O luyorsa y eterli m idir? N eler yapm aları gerekir? — B ankacılığın esas görevi, p ara taşıyıcılığı ve aracılığı yapm ak, gazeteciliğin görevi de geniş halk k itlelerin e h ab er ve yorum ile tm e k tir benim bil­ diğim. ö te yandan, bugün b ü ­ tü n d ünyada yayıncılık, e n ­ düstrileşm e eğilim indedir. Ras­ yonel yaratım , üretim , dağıtım olanaklarını organize edem

e-r ^ S O ^ b / l

yen, gelişm e p lân ların ı ger­ çekleştirem eyen yayın k u ru ­ luşları, sınırlı bir alanda ye­ rin d e saym aya, sonunda silin­ meye m ahkûm dur. Ülkem izde özel yayıncılık, çoğunlukla, en­ düstrileşm e şöyle d u rsun, d a ­ ha em eklem e çağında, am atö r­ ce ç a b a la r İçerisindedir. Bu boş luğu gören ve bundan y a ra r­ lanm ak isteyen büyük serm aye hâm illeri, yani b an k ala r ve gazeteler yayıncılığa atılm ış­ la rd ır. O nların yapacakları a- sıl hizm et, b ankaların kredi yoluyla y ayıncıların e n d ü stri­ leşm esine, gazetelerin de k ü l­ tü re l desteklem e yoluyla k ita ­ bın yayılm asına yardım etm e­ leri olm alıydı. Bunun yerine, ya sırf kendi rek lâm ların ı y ap ­ m ak, ideolojik eğ ilim lerini y a ­ yınlam ak am acıyla, ya da para ca zayıf yayınevlerinin ekm e­ ğini ağızlarından alm ak gibi küçük ih tira sla rla o rtaya a tıl­ m ışa benzer bu dev k u ru lu ş­ lar. Y ayınları, çoğunlukla, o r­ ta kelitenin bile altına d ü ş­ m üştür. Bu şekliyle, banka ve gazete yayıncılığının herhangi b ir yararı olduğu söylenemez. A ksine, küçük yayıncıları, a- yakta kalm ak endişesiyle olum

suz rek ab ete zorlay arak , daha kalitesiz, daha aşağılık yayın­ lara doğru itm eleri bile ak la gelebilir. Dünya yüzünde ya­ yıncı bir banka adı gelm iyor aklım a. G azetelere gelince, ga­ zete değil de büyük dergilerin yayın faaliy etin e giriştik leri o l­ m u ş tu r: «Time - Life», «Pa­ ris - Match» gibi. B unlar da yeni bir fik irle, yeni bir gö­ rüşle, başk aların ın gerçekleş­ tirm e k te güçlük çekecekleri k ü ltü re l ve bilim sel y ay ın lar­ la çık m ışlard ır ortaya Z a ra r­ ları değil, fa y d a la n olm uştur. Üç otuz p aralık polis kitabı yayınlam ak d u ru m u n a düşm e­ m iştir hiç birisi. Bizdeki p a ra ­ sal k u ru lu şla rın meslek adam ­ larını malî yoldan desteklem e­ leri, gazetelerin ise kendi sü ­ tu n la rın ın kalitesini birazıcık y ükseltm eye çalışm aları en doğru yol o lu r bence.

— . Gelecek h a fta

----Doğan Kardeş

Yayınları

ŞEVKET RADO

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Krallar~n ola~anüstü bir heyecan ve h~zla hareketli figürler olarak Mer- yem vi çocuk ~sa'ya yönelmeleri, krallar kadar olmasa da ayn~~ heyecanla Meryem'in o~lunu konuklara

Namık Kemal Magusa yolunday­ ken, İstanbul’da «Vatan yahut Si­ listre» piyesi oynanıyordu.. Günah oyunda değil,

Car control, traffic signal control systems, container management systems, various message signals, automatic vehicle number detectors, or digital cameras for continuous

[r]

Örneklemde sıfat işlevinde yalnızca 32 alıntı (batı kaynaklı) yapı var. Son dönemlerde, Türkçede alıntı yapılara olan eğilim ve bu konuda yaşanan yoğunluk ile ilgili

Servis kısmı binanın ortasına yapılan büyük bir aydın- lık yeri üzerinde toplanmıştır, ö n cephe salonlara ve yemek odasına tahsis edilmiştir.. Yatak odaları ve diğer

Kardiyoloji Yıldız A, Demirbağ R, Yılmaz R, Gür M, Altıparmak IH, Akyol S, Aksoy N, Ocak AR, Erel O: The association of serum prolidase activity with the presence and severity

Çeçe sineği ...Uyku hastalığı (Trypanosoma) Klinik belirtiler: ateş, baş ağrısı, kaşıntı, uyuşukluk, uyku hastalığı = uyku döngüsünün davranış