• Sonuç bulunamadı

Grafik Tasarım Programlarına İlişkin Öğretim Elemanları Ve Öğrenci Görüşleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Grafik Tasarım Programlarına İlişkin Öğretim Elemanları Ve Öğrenci Görüşleri"

Copied!
33
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Grafik Tasarım Programlarına İlişkin Öğretim Elemanları ve Öğrenci

Görüşleri*

Opınıons of Instructors and Students on Graphical Design Educational Programs

Öz

Bu araştırmada, grafik tasarım alanında eğitim gören öğrencilerin ve eğitim veren öğretim elemanlarının, “grafik tasarım” ve “grafik tasarım programlarına ilişkin öğretim elemanları ve öğrenci görüşleri”, grafik tasarımın boyutları hakkındaki düşünceleri ile ilgili durumu ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu çalışmanın, grafik tasarımın uygulama alanları hakkındaki farkındalığın artırılması yoluyla Türkiye’de alanda eğitim veren öğretim elemanlarına program ve ders içeriği açısından katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Araştırmada hem nicel hem de nitel araştırma türünde, betimsel araştırma yöntemi ve tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmada grafik tasarım eğitiminde iki boyutlu ve üç boyutlu tasarımın birbirinden ayrılmaz iki unsur olduğu ve eğitimcilerin mutlaka üç boyutlu tasarım uygulamaları yapması konusunun önem teşkil ettiği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca grafik tasarım eğitimi alan öğrencilerin; ulusal kültür, evrensel kültür, sanat tarihi, mitoloji, felsefe, psikoloji alanlarında bilgi sahibi olması sağlanmalıdır.

Abstract

This study aims to present the opinions of the students, who are under graphical design educational programs, and of the instructors, who teach of such programs, on the aspects of “graphical design” and “opinions of such instructors and students on graphical design educational programs”. By means of increasing the awareness on implementation fields of graphical design, it is considered that this study will contribute to those instructors teaching on the field in Turkey in terms of curriculum and course contents. In this study, a descriptive research method and survey model is used as both quantitative and qualitative research types. In this study, it has concluded that two- and three-dimensional designs are two indissociable elements in graphical design education and that instructors are important to certainly conduct three dimensional design implementations. Furthermore, the students receiving education on graphical design should be provided with knowledge on the fields of national culture, universal culture, art history, mythology, philosophy, and psychology. Osman ÇAYDERE, Öğr. Gör. Dr., Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi, osmancaydere@gmail.com

*: Makale Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsünde yapılan, aynı isimli doktora tezinden üretilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Grafik Tasarım, Disiplinlerarası Tasarım, Tasarım. Keywords: Graphic Design, İnterdisciplinary Design, Design.

(2)

Giriş

Bütün canlılar gibi insanın da hayatta kalabilmek için çeşitli ihtiyaçları vardır. İnsan; varoluşundan beri bu ihtiyaçlarını karşılayabilmek için aklı ile çeşitli yöntemler geliştirerek fiziksel eksikliğini de kapatarak, canlıların en güçlüsü haline gelmiştir. Yaşayabilmek için en temelde yemek, barınma, korunma, giyinme gibi ihtiyaçlarını karşılamış ve üretim faaliyetlerinde bulunarak diğer canlılardan ayrılmıştır. Bu süreçte, hem güçlü canlıları alt edebilecek aletler, hem üretimi arttıracak araç gereçler tasarlamış ve bu birikimlerini de diğer nesillere aktarmak için iletişim çabalarına girişmiştir. Bu bağlamda tasarım için ihtiyaçtan üretime bir süreçtir denilebilir. İhtiyaç; hayatı kolaylaştırma, iş görebilme sebepli olabileceği gibi duygusal bir dışavurum sebebine de dayanabilir.

Tasarım, dünyaya bakışımızı yöneten değişen temalara cevap verir ve buda, Modernizm, Post-modernizm ve Dekonstrüktivizm gibi akımlarda ortaya çıkar. Bu akımlar grafik tasarımın, yeni yaratıcı olasılık kapılarını açan ve tasarım zorluklarını karşılayan yeni araçlar sunan, yaratıcı bir disiplin olarak gelişmesi ve evrimini şekillendirmeye yardımcı olur (Ambrose ve Harris, 2009, s.24).

Tasarımın; bir model, kalıp ya da süsleme yapmaktan öte, kendi içinde bir yapıya ve bu yapı arkasında bir planlamaya sahip olan bütün sanatların temelinde yeralan bir olgu olduğu söylenebilir. Tasarlama eylemi, oluşturulacak yapının organizasyonu ile ilgili her türlü faaliyeti içine alır. Başka bir deyimle; tasarım belirli bir amaç gözeten yaratıcı bir eylemdir (Becer, 2008, s.32).

Tasarımın ne halde olacağı, hangi ihtiyaca cevap vereceği, hangi probleme çözüm üreteceği, uygulama öncesi zihinde yaşadığı süreçte kurgulanabileceği söylenebilir.

“Zihinde tasarlanmış ve tam kesinliği olmamış bir durumda bulunan tasarım, kağıt üzerinde ifade edilirken ilk anda kesin ve mükemmel şeklini alması beklenemez. Tüm tasarım çözümlemeleri, problem çözme yöntemine dayanır. Yöntemin aslı, sorun ve gerekliliğin ne olduğunu belirleyip çözüm önermektir” (Gence ve Orhon, 2006, s.14).

Tasarım anlam olarak çok geniş bir alanı kapsadığı söylenebilir. İletişimde, felsefede, edebiyatta, sanatın bütün dallarında, mühendislikte, kısacası insanın soyut ve somut bütün ihtiyaçlarına çözüm üreten alanlarda tasarım vardır. Bu denli geniş bir alanı kapsayan tasarım kavramını temel olarak iki başlık altında, 2 boyutlu tasarımlar ve 3 boyutlu tasarımlar olarak toplayabiliriz.

Grafik tasarım, birçok sahayı içine alan yaratıcı bir görsel sanat disiplinidir. Sanat yönetimi, tipografi, sayfa düzeni, bilgi teknolojisi ve diğer yaratıcı yönleri içerebilir. Bu çeşitlilik, tasarımcıların içinde uzmanlaştıkları ve odaklanabildikleri tasarım uygulaması için parçalı bir manzara olduğu anlamına gelir (Ambrose ve Harris, 2009, s.12).

Bir mesajı en yalın haliyle verme arayışından iki boyutlu tasarımların doğduğu söylenebilir. Ayrıca mesajın güçlü bir iletişim aracı haline getirilme çabası sonucunda görsel ögelerin de kullanılması ile grafik tasarımının meydana geldiği söylenebilir.

Becer’e (2008, s.33) göre ; “Grafik tasarım, görsel bir iletişim sanatıdır. Birinci işlevi de, bir mesaj iletmek ya da bir ürün ya da hizmeti tanıtmaktır. Grafik tasarım terimi

(3)

ilk kez 20. yüzyılın ilk yarısında metal kalıplara yazılan ve çizilen ve daha sonra da çoğaltılmak üzere basılan görsel malzemeler için kullanılmıştır.

Maden (2009, s.19) grafik tasarımı; “Batı ülkelerinde, yeni üretim biçimlerinin doğması ve birey-toplum ilişkilerinin git gide karmaşıklaşması sonucu ortaya çıkmış bir anlatım yolu. Etkileyici bir dil. Yapımcısından, çağdaş yaşamın gerilimine, çok renkliliğine uygun bir duyarlılık, bir yaratma gücü bekliyor. Her türlü tüketim ürününün, her türlü toplumsal olayların geniş yığınlara tanıtılması, duyurulması amacına yönelik. Bu işlemi gerçekleştirirken plastik sanatların ortak amaç ve ilkelerinden yararlanıyor. Bir üstyapı ürünü; ama toplumun bütün katlarında plastik sanatlardan daha dolaysız bir yayılma, etkileme gücünde” olarak tanımlamıştır.

Tasarımda kullanılan elemanların seçimi, tasarım dilinin güçlenmesinde etkili bir unsur olabilir. Görsellerin yaratıcı bir tarzda seçilmesi ve tasarlanması, izleyicinin ilgisinin tasarıma çekilmesini sağlayabilir. Özellikle çocuklara yönelik çalışmalarda yaratıcı elemanların kullanılması çocukların yaratıcı düşünme yetisini kazanmalarına sağlayacağı katkı açısından önemli olduğu düşünülebilir.

Bir grafik tasarım ürünü, izleyicisine mesajını iletebildiği ölçüde başarılıdır. İnsan gözü etrafında gördüğü şeyleri bir bütün olarak algılamaktadır. Grafik tasarımcısının izleyici ile sağlıklı bir iletişim kurması ve mesajını başarı ile iletilebilmesi için tasarımında görsel bütünlük oluşturması gerekmektedir. İzleyicinin tasarım ürünü üzerinde uzun süreli kalması tasarımın etkisi açısından önemlidir. İzleyici bir mesajda daima bütünlük aramakta; aksi halde tasarıma olan ilgisini kaybetmektedir. Gestalt Psikologlarının yaptığı görme ve görsel algılama ile ilgili çalışmaların sonucunda oluşturulan Gestalt teorisine göre bütün, sadece o nesneyi oluşturan parçaların toplamı olarak tanımlanamaz. Bu durumda parçaların tek başlarına sahip oldukları özelliklerin bütüne olan katkıları önem kazanmaktadır (Yücebaş, 2006, s.186).

Üç boyutlu tasarımlar ise, estetik kaygılarla oluşturulmuş sanat eserleri olabileceği gibi, günlük hayattaki bir takım ihtiyaçları karşılamak amacıyla ortaya konulan ürünler olabilmektedir. Hayatı kolaylaştıracak, yaşam kalitesini arttıracak ürünlerin ve mekanların tasarlanması, üretim sürecindeki niteliği ve niceliği arttırmaya yönelik tasarımlar bu grupta ele alınabilir. Bu çerçeveden bakıldığında ilk insanların mağara duvarlarına yaptığı resimleri iki boyutlu tasarımların temeli olarak değerlendirilebilir. Yine icadı ile insanlığa yön veren tekerlek de üç boyutlu bir tasarım ürünü olarak değerlendirilebilir.

Tasarım sürecinin önemli bölümü yaratıcı, pratik veya ekonomik engelleri aşmayla ilgilenir. Sorun çözme, çeşitli tasarım unsurlarıyla çalışmayı gerektirir ve sadece, sorunun ne olduğu konusunda varsayımlarda bulunmak yeterli değildir (Ambrose ve Harris, 2009, s.79).

Tasarım kavramı tarihsel süreçte ele alındığında; Sanayi Devrimi’nden sonra sanatta, mimaride, edebiyatta arayışlar, yenilikçi yaklaşımlar büyük bir hız kazandığı görülebilir. Özellikle tasarımda yenilikçi yaklaşımlar farklı eserler ortaya çıkartması açısından önemli bir hal aldığı söylenebilir. Temel ihtiyaçları karşılanan insanlık yaşam alanlarında daha estetik objeler arar olduğu bilinmektedir. Bu gelişmeler sonucunda endüstriyel tasarımın doğduğu söylenebilir..

(4)

Sanayi Devrimi’ne kadar icat edilen bütün araç gereçler, bir ihtiyacı karşılıyordu. İlk “teknolojik” aletler, örneğin mikroskop, teleskop, termometre için özel bir estetik gerekmiyordu. Bunlar tamamen fonksiyonel amaçlıydılar. 1698’de ilk kez buhar makinesi (Newcomen) yapıldığında da durum aynıydı. Amaç, buhar gücüyle enerji elde etmekten ibaretti. Önce Nicolas Cugnot ve sonra Richard Trevithick, buhar gücüyle yürüyen aracı icat ettiklerinde de yine ortada her hangi bir estetik kaygı yoktu. Estetik kaygılar ve “tasarım,” sanayinin değil, güzel sanatların sorunuydu. Ta ki, İngiliz Christopher Dresser (1834-1904) ilk kez bir çaydanlığı “tasarlayarak” seri üretime geçene kadar. O güne kadar kimse, çaydanlığı daha “güzel” ve estetik yapmayı düşünmemişti. Dresser bu nedenle, çağdaş anlamda ilk endüstriyel tasarımcı olarak kabul edilir. Yine Sanayi Devrimi isimlerinden Fransız Michael Thonet (1796-1871) de bugün hala kullanılan ünlü iskemlesini estetik kaygılarla tasarlamış ve “alelade” bir iskemleyi bir sanat eseri gibi yeniden tanımlamıştı. Yaptığı işi o güne kadar kimse düşünmemişti: İskemlenin ayağı ve sırtındaki çubukları buharda yumuşatmayı akıl etti. Kalıba koyarak yuvarlak şekiller verdi (Hobsbawm, 1998, s.38).

Avrupa sanayileşme sürecini yaşarken bu sürece bağlı olarak tasarım konusunda da önemli gelişmeler yaşıyordu. Aynı dönemde Anadolu’da daha kapalı bir yapı hakimdi. Loncaların da büyük etkisiyle sanayileşmenin Anadolu topraklarına girmesi bir hayli geciktirildi. Bu sebeplerden; Avrupa ile Anadolu arasındaki fark oldukça açıldı. Ancak Anadolu’da özellikle tekstil ve dokumacılık alanlarında söz sahibi önemli merkezler vardı. Tekstil ve dokumacılık alanında tasarımlar yapılıyordu (Sezgin, 2011, s.46).

Üç boyutlu tasarım anlamında Anadolu’da yenilikçi sayılabilecek önemli örneklerin özellikle silah ve savaş mühimmatı konusunda olduğu, bu alanda başarılı tasarımların yapıldığı ve üretime konulduğu görülebilir.

Matbaanın Anadolu’ya çok geç gelmesini, Anadolu’da grafik tasarımın gelişimindeki gecikmenin sebebi olarak söyleyebiliriz. Ancak geleneksel el sanatlarından hat, tezhip, minyatür alanlarında grafik tasarıma temel oluşturacak nitelikte çalışmaların varlığından sözedelebilir.

Osmanlı Devleti’nde, özellikle azınlıkları oluşturan Musevi, Ermeni ve Rumların kendi dini eserlerini matbaa tekniği kullanarak bastıkları bilinmektedir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde sarayda kurulan Enderun Mektebinde sanat konularına da özel ağırlık verilmiş, İran, Özbekistan ve batıdan getirilen sanatçılar burada öğretmenlik yapmışlardır. Kitap resimleme, sayfa tasarımı konularıdaki çalışmalara bu okulda önem verilmiştir. Kanuni döneminde ünlü minyatür sanatçısı Matrakçı Nasuh, Anadolu’nun bir çok şehrinin kuşbakışı resimlerini yapmıştır (Tepecik, 2002, s.21).

Sanat eserlerinin ortaya konulmasında duyguların, coşkuların, mutlulukların rolü elbette çok büyüktür. Tasarım ve tasarım uygulamalarında ise ihtiyaçlar ön plandadır. İhtiyaçtan kaynaklanan ürün, malzeme tasarımlarının, duyguların bezemesiyle sanatsal bir form aldığı söylenebilir.

Çoğu tasarım, öğrenilmiş sembolik anlamların karışımı, deneyimlerimizden anladığımız imgeler ve tasarım unsurlarını birbirine bağlayan, bileşenler arasındaki

(5)

ilişkileri görsel olarak kuran tasarımlar olarak düşünülebilir. Kolaylıkla kavranılan ögeler yoluyla ilişkileri ifade ederek bir tasarım görsel olarak etkin hale getirilebilir (Ware, 2008, s.58).

Günümüzde iki boyutlu tasarımlarla üç boyutlu tasarımların bir çok alanda iç içe kullanılıyor olması grafik tasarım eğitimi alan öğrencilerin üç boyutlu tasarımlar konusunda bilgi ve beceri sahibi olmasını gerektirdiği sonucunu ortaya koyabilir.

Bu bağlamda; güzel sanatların grafik tasarım alanında eğitim alan öğrencilerin tasarıma bakış açılarının sadece kağıt üzerinde olduğu ve yaratıcı bakışı başka boyutlarda göremedikleri düşüncesi ile böyle bir çalışmanın yapılmasına gerek duyulmuştur. Araştırmada “Grafik tasarım konusunda eğitim alan öğrenciler ve eğitim veren öğretim elemanlarının tasarıma dair görüşleri nelerdir?” problemine cevap aranmıştır.

Araştırmanın Amacı

Bu araştırmada, grafik tasarım dersine yönelik öğretim elemanı ve öğrenci görüşlerini ortaya koymak amaçlanmıştır. Yine araştırmada, öğrenciler için mevcut grafik derslerinde yaptırılan uygulamaların yanısıra ders programında yer almayan uygulamalar hakkındaki durumun tespiti amaçlanmıştır. Bu araştırma ile Türkiye’de, alanda eğitim veren öğretim elemanlarına program ve ders içeriği açısından katkı sağlanacağı düşünülmektedir.

Araştırmanın Önemi

Günümüzde her alanda olduğu gibi, grafik tasarım alanında da sürekli bir değişim ve gelişim yaşanmaktadır. Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde, içinde bulunduğumuz şartlara uyum sağlayabilmemiz eğitim ile mümkün olabilmektedir. Bu nedenle araştırmada grafik tasarım eğitimi alan öğrencilerin eğitimlerine yönelik görüş ve beklentileri belirlenmeye çalışılmış, bu dersleri veren öğretim elemanlarından grafik tasarımdaki gelişmelere yönelik görüşleri alınmış, öğrencilerin çağdaş tasarım alanları hakkındaki farkındalıklarına katkıda bulunmak hedeflenmiştir.

Sınırlılık

Bu araştırma, Ankara ilindeki Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Başkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi ve Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nde grafik tasarım alanında görev yapan öğretim elemanları ile yapılan görüşmeler ve Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı’nda grafik öğrenimi gören öğrencilerle yapılan anketlerle sınırlıdır.

İlgili Araştırmalar

Öktem (2012) tarafından yapılan “Grafik tasarım dersi alan öğrencilerin, grafik tasarım ve bilgilendirme tasarımı hakkındaki görüşlerinin incelenmesi” konulu yüksek

(6)

lisans tezinde grafik tasarım hakkında geniş kapsamlı bir bilgi verilmiş, ardından bilgilendirme tasarımı hakkında ayrıntılı bilgi verilmiştir. İki alan hakkında da ayrıntılı örnekler verilerek anlaşılırlığı sağlanmıştır. Araştırmada söz konusu bu iki alanın birbiriyle olan ilişkisi, öğrencilerin bilgi düzeyleri üzerinden yorumlama yoluna gidilmiş, bu amaçla üniversitelerin ilgili bölümlerinde grafik tasarım dersi alan öğrencilere anket uygulanmış, verilen cevaplar değerlendirilerek iki alan ilişkisi ortaya konmaya çalışılmıştır.

Çetinkaya (2011) tarafında yapılan “Tasarım ve kavram ilişkisinin iç mimarlık temel tasarım eğitimi kapsamındaki yeri: Farklı iki üniversite örneği üzerinden temel tasarım eğitimi üzerine bir araştırma” konulu yüksek lisans tezinde, tasarım disiplinlerinden özellikle iç mimarlık disiplini temel tasarım eğitimi üzerinde durulmuştur ve Temel tasarım kavramı, bu disiplinle ilişkilendirilmiştir. Bu çalışma kapsamında; iç mimarlık temel tasarım eğitimi üzerinde temel tasarım kavramının etkisi sorgulanmıştır. Temel tasarım kavramının analizi yapılmış, temel tasarımın tanımı, kavram ile olan ilişkisi, kavramsal tasarımın anlamı araştırılmıştır. Bu bağlamda iç mimarlık temel tasarım eğitiminin ortamı ve temel tasarım kavramının bu eğitimdeki yeri değerlendirilmiştir. Bu çalışmada amaç, temel tasarım kavramının tanımının doğru yapılabilmesi bu kavramın kendi elemanları ve prensipleri ile birlikte ilişkilendirilerek doğru değerlendirilebilmesi, tasarım aşamalarının bir kavram ışığında kurgulandığı takdirde niteliğindeki farklılıklarının izlenebilmesi ve iç mimarlık temel tasarım eğitiminde doğru düşünme, fikir üretme, kavram oluşturmanın tasarımın gücünü belirlemedeki etkisi sorgulanmıştır. Ayrıca araştırmada iç mimarlık disiplini temel tasarım eğitiminde, tanımı kapsamlı bir şekilde yapılmış olan temel tasarım kavramı ve kavramsal tasarımın yerinin net bir şekilde görülebilmesi amaçlanmıştır.

Tepecik ‘in (1994) “Grafik tasarlama ilkelerine dayalı tasarım yöntem ve teknikleri” başlıklı doktora tezinde, kaynak araç gereçler kullanım amaç ve esaslarına göre sıralanmış ve tasarım tekniklerindeki özelliklerinden söz edilmiştir. Elde edilen bilgiler ve gözlemler ışığında tasarlama fonksiyonları, sanat ve tasarım felsefesi ilkelerine dayandırılarak ortaya konulmaya çalışılmıştır. Araştırmada, grafik tasarım tekniklerinin çokluğu göz önüne alınarak bir sınırlamaya gidilmesi söz konusu olduğundan, sadece “amblem”, “piktogram”, “afiş”, “tabela” yöntem ve tekniklerin tarihsel önemi, gerekliliği, tasarımda aranılan özellikleri dikkat çekicilik, sadelik endüstriyel ve ekonomik estetik açıdan ele alınmıştır. Ayrıca tasarımın yöntemler açısından ele alınışında ise, yapılacak çalışmanın hangi kimlikte ortaya çıkarıldığı ve üç temel öğe üzerinde durularak, kimliğin isim açısından tasarımı, iş alanı açısından tasarımı, yer tarih yada şahıs açısından tasarımı olarak belirlenerek detaylı biçimde yorumlanmıştır. Araştırmanın sonucu doğrultusunda önerilere yer verilmiştir.

Karakuş (2011) tarafından “Başlangıç seviyesindeki öğretim tasarımcılarının öğretim tasarımı süreci ve deneyimlerinin etkinlik kuramı çerçevesinde incelenmesi: bir öğretim tasarımı dersinin durum çalışması” Doktora Tezinde, başlangıç düzeyindeki öğretim tasarımcılarının bir öğretim tasarımı uygulamasındaki süreçleri ve deneyimlerini etkileyen bağlamsal unsurları ortaya koymak amacıyla bir öğretimsel çoklu-ortam tasarım geliştirme dersi incelenmiştir. Çalışmanın katılımcılarını Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi bölümünde derse kayıtlı olan 47 üçüncü sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Ayrıca, dersi önceki yıllarda almış 26 öğrenci, elde edilen sonuçların desteklenmesi amacıyla

(7)

çalışmaya veri sağlamıştır. Derste, öğretimsel çoklu-ortam ürünleri geliştirilirken analiz, tasarım, geliştirme, uygulama ve değerlendirmeyi (ADDIE yapısı) kapsayan bir öğretim tasarımı çerçevesi izlenmiştir. Dersin proje danışmanlarından biri olan araştırmacının rolü hedef kitle öğrenci ve öğretmenleri, takım arkadaşları, mezun öğrenciler ve konu uzmanları ile etkili bir işbirliği içinde olmalarını sağlamak amacıyla düzenli bir şekilde proje ekiplerini yönlendirmek olmuştur. Araştırmacı ve diğer proje danışmanları ek olarak proje gruplarına projeleri için gereken yöntemsel ve teknik araçları sağlamışlardır. Araştırmacı bu şekilde ortamın doğal bir parçası olmuştur. Veri toplamada nitel bir yaklaşım kullanılmış ve bağlamsal unsurları ortaya koymada, bu unsurlar arasındaki karşılıklı bağları bulmada ve sonuçların sunumunda Etkinlik Kuramı’ndan (Engeström, 1999) yararlanılmıştır. Sonuçlar başlangıç düzeyindeki öğretim tasarımcılarının beklenti ve motivasyonlarının, takım çalışması becerilerinin, proje danışmanının ve hedef kitlenin rolünün öğretim tasarım sürecini anlamada ve öğretim tasarımında yürütülen süreçlerin kalitesi üzerinde etkileri olduğunu göstermektedir. Sonuçların başlangıç düzeyindeki öğretim tasarımcılarının uygulama becerilerini güçlendirmek için öğretim tasarımı derslerinin iyileştirilmesinde yararlı olacağı düşünülmektedir.

Tuna (2003)’nın “Sanat eğitimi bölümlerinde tasarım ilke ve elemanlarının bilgisayar teknolojisi yardımı ile uygulanması” konulu Sanatta Yeterlilik tezinde, üniversitelerin güzel sanatlar eğitimi bölümü resim-iş anabilim dallarında temel tasarım dersi, tasarım ilke ve elemanları konularının bilgisayarla uygulanmasından ortaya çıkacak ürünler üzerindeki etkisini belirlemek konu ile ile ilgilenenlere tasarım örnekleri sunabilmek amaçlanmıştır. Araştırmada deneysel desnlerden son test kontrol grup deseni kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda resim-iş eğitimi bölümlerinde özellikle birinci sınıflarda uygun ortam ve yeterli ön eğitim verildiği taktirde temel tasarım dersi, tasarım ilke elamanları konularında bilgisayar kullanımının öğrencinin başarı düzeyini artırdığı görülmüştür ayrıca konu ile ilgili önerilerde bulunulmuştur.

Taneri (2013) tarafından hazırlanan “Mimarlık öğrencilerinin tasarıma dair algıları ve bu algıların eğitim süresince dönüşümü” konulu yüksek lisans tezinde, mimarlık öğrencilerinin tasarımı nasıl tarifledikleri araştırılmıştır. Araştırmada, lisans eğitimleri boyunca birinci sınıftan dördüncü sınıfa kadar tasarıma dair algılarının nasıl değiştiği konusuna odaklanılmıştır. Çalışma kapsamında İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nde bulunan mimarlık öğrencileri ile anket çalışması ve takiben öğrencilerden oluşan odak gruplarıyla görüşmeler yapılmıştır. Çalışma sonucunda problem çözümü olarak tasarım tarifi en çok tercih edilen tasarım tarifi olmuştur. Buna sebep olarak ise tasarım stüdyosu pedagojisi öğrencilere lineer bir tasarım süreci sunması öne sürülmektedir. Görüşmeler sonucunda öğrencilerin, tasarım sürecinin lineer bir süreç olmadığının farkında oldukları halde uygulanan pedagoji yüzünden böyle bir tarifleme yaptıkları sonucuna varılmış olup öğrencilerin tasarım eğitimi sürecinde başarılı olabilmek için geliştirdikleri stratejik yaklaşımların, tasarım sürecinin doğası ile uygulanmakta olan tasarım stüdyosu pedagojisi arasında var olan çelişkiden kaynaklandığı öne sürülmektedir.

Tavakkoli’nin (2014) “İç mimaride grafik tasarım” başlıklı yüksek lisans tezinde iç mimaride nelerin önemli olduğu anlatılarak, iç mimaride grafik tasarımın önemini vurgulamak amaçlanmıştır. İyi bir iç mekân grafik tasarımcının hem çok bilgili olması

(8)

gerektiğinden hem de bilgisini kullanabilme adına çok yaratıcı bir kişilik olması gerektiğinden, iki boyutlu veya üç boyutlu ögeleri ve diğer unsurları çok dengeli bir şekilde görselleştirmesinden bahsedilmiştir. Ayrıca tasarım, temel tasarım, grafik tasarım, iç mekan- grafik tasarımı aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır. Tasarım: Düşünmek ya da zihinde biçimlemek, bir amaç için formüle etmek, yöntem bulmak, sistematik olarak planlamak, amacı, hedefi, niyeti olmak, yüksek beceri gerektiren veya sanatsal bir konuda yaratmak, bulmak, icat etmek. Temel Tasarım: Bir görsel çalışma oluşturulurken farkında olarak veya olmayarak kompozisyon ve biçimlendirme araçlarından ve ilkelerinden yararlanılarak yapılan tasarım çalışmalarıdır. Grafik Tasarım: Bir mesajı iletmek, bir görseli geliştirmek veya bir düşünceyi görselleştirmek için metnin ve görsellerin algılanabilir ve görülebilir bir düzlemde, iki boyutlu veya üç boyutlu olarak organize edilmesidir. İç Mekân-Grafik Tasarım: İç mekân grafikleri kullanıldıkları mekânlara göre farklı özellikler kazandıran ve bu tasarımları tasarlarken mekânın erişebilirliği, yüzeylerin odaklayıcılık duygusunu artıran, seçme konusunda iletilmek istenilen mesajı veren, görselliği sağlayan öğelerdir

Yücel’in (2014) “Disiplinlerarası ilişkilerin grafik tasarımı eğitimi sürecine etkisi” başlıklı doktora tezinde, grafik tasarım eğitimi veren fakültelere yönelik, reklam grafiği tasarımı eğitimi sürecinde disiplinlerarası ilişkilerin öğrenci kazanımlarına katkısını ortaya koymak amaçlanmıştır. Araştırma nitel araştırmada eylem araştırması yöntemiyle düzenlenmiştir. Araştırmada, “reklam grafiği tasarımı eğitiminde” disiplinlerarası ilişkiler üzerine, proje tabanlı bir uygulama ile tasarım süreçlerinin öğrenci kazanımlarına etkisi” üzerinde durulmuştur. Araştırmanın uygulanması, T.C. Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü 3. Sınıf 15 odak öğrencisiyle, 2012-2013 öğretim yılı bahar dönenimde, Reklam Grafiği – Etkileşimli Çoklu Ortam Uygulamaları – Reklam Fotoğrafçılığı dersleriyle eş zamanlı olarak 14 haftada gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen eylem araştırmasında, öğrencilerin tasarımsal becerilerinin gelişimini gösteren gözlemci raporları, döküman inceleme (uygulamada yapılacak olan grafik tasarım ürünleri), video kayıtları, yarı-yapılandırılmış görüşme, öğretim elemanı görüşleri, araştırmacı günlüğü ve öğrenci günlüklerinden yararlanılmıştır. Eylem araştırması olarak desenlenen bu nitel çalışmada içerik analizinden yararlanılmıştır. Araştırma grubunda, reklam grafiği tasarım süreçlerinde disiplinlerarası ilişkilerin öğrenci kazanımlarına katkıda bulunduğu, daha donanımlı -çok disiplinli yetişen bireylerin piyasa koşullarında arz-talep dengesinin sağlanmasında avantajlı olduğu, çok disiplinli ve donanımlı olarak kendini yetiştiren tasarımcıların teknoloji ve modern çağın gereklerine uygun olarak bilgi alternatiflerini zenginleştirmesi açısından verimli olacağı sonuçlarına ulaşılmıştır.

Andarood’un (2014) “İç mimarlık alanında görsel iletişim temelli grafik tasarım çözümlemeleri” başlıklı yüksek lisans tezinin, birinci bölümünde iletişimin anlamı ve kavramı incelenmiş, görsel iletişimin algısı irdelenip, görsel düşünce kavramı tanımlanmıştır. ikinci bölümünde tasarım ve tasarım alanında yeni açılımlara yer verilmiş ve tasarlamanın temelleri tartışılmıştır. Üçüncü bölümde grafik tasarımın mimarlık ve çevre tasarımın etkisi ve yeni yaklaşımlar incelenmiştir, bu anlamda iç mekan tasarımında grafik tasarımın örnekleri analiz edilmiştir. Dördüncü bölümde ise, tez çerçevesinde seçilmiş olan restoran ve konut, iç mekan tasarımı ve grafik tasarım açısından analizler gerçekleştirilmiştir. Bu tezin önceki bölümlerinde söz konusu edilen verilerin ışığında, mekan ve grafik tasarımın yorumu daha netleştirilmiş ve konu bu veriler ile irdelenmiştir.

(9)

Danışan’ın (2013). “Tasarım sürecinde, öğrencilerin yaratıcılığını etkileyen faktörler” başlıklı yüksek lisans tezinde, Türkiye’deki Tasarım ve Güzel Sanatlar Fakültelerindeki öğrencilerin yaratma sürecinde yaşadıkları sorunlar, öğretim görevlilerinin yöntemleri, yaratıcılığın gelişim sürecine nasıl müdahale ettikleri ve öğrencilerin yaşadığı problemlere yönelik çözüm önerilerinin ne olabileceği incelenmiştir. Araştırmada, kaynak tarama yöntemi ile nitel yöntemlerden yararlanılmıştır. Bu kapsamda ilgili literatür taranmış ve bu alanda eğitim alan öğrenciler ve eğitim veren öğretim görevlileriyle görüşme yapılmış ve yorumlanmıştır. Araştırma iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; yaratıcılığın tanımı ve yaratıcılığın evreleri, yaratıcılığın boyutları, yaratıcı ürün, yaratıcı çevre, yaratıcı süreç, yaratıcı kişi alt başlıklarıyla, yaratıcılık ile zeka, cinsiyet, yaş, eğitim ve teknoloji kavramlarının ilişkisi, yaratıcılığı etkileyen faktörler literatür bilgisi ışığında bireysel, algısal, duygusal, örgütsel, toplumsal ve eğitsel engeller olarak sınıflandırılmıştır. Sonrasında yaratıcı düşünme teknikleri ortaya konmuş ve beyin fırtınası, yaratıcı problem çözme, örnek olay inceleme, görüş geliştirme ve kavram haritaları alt başlıklarında incelenmiştir. İkinci bölümde araştırma sonunda elde edilen bulgular, nitel veri analizi kapsamında görüş ve verilerin içerik analizi ile analiz edilerek tablolar halinde sunulup açıklanmış ve bulgular genel olarak yorumlanıp, teori ve uygulamadaki önemi ile doğruluk değeri tartışılmış, elde edilen sonuçlara göre öneriler sunulmuştur.

Kaya (2000) ’nın “Matbaa teknolojisinde dizgi sistemleri kronolojisinin teknik olarak incelenmesi” konulu yüksek lisans tezinde günümüze kadar uygulanmış olan dizgi sistemleri kronolojik olarak incelenmiştir. Araştırmada öncelikle Orta Asya’da yaşayan Uygur Türkleri ele alınmış ve Uygur Türklerinin klişe baskıyı geliştirdiğinden bahsedilmiştir, ancak Klişe baskının keşfine rağmen bazı toplumların (Çin) yazı sistemlerinin kendilerine has olması sebebi ile ayrı ayrı harf döküm sistemine geçilemediği ve bu durumun da matbaanın Orta Asya’daki keşfini geciktirdiği anlatılmıştır. Kaya’nın araştırmasında kağıt üretim teknolojisinin Asya’dan Avrupa’ya geçmesinden sonra Gutenberg’in geliştirdiği hareketli harfler ve Latin harflerinin dizilmesindeki kolaylık yoluyla basımcılığın Batıda hızla geliştiği, gelişen teknoloji ile dizgi sistemlerinin değişimi, sıcak dizgi sistemi ve foto dizgi sistemlerinin kullanılması, günümüzde bilgisayarın kullanımı ile masaüstü yayımcılık sisteminin geliştiği anlatılmıştır.

Çitci’nin (2009) “Görsel Kültür Elemanı Olarak 20. Yy’da Afişin Toplumsal Süreçlere Etkisi” konulu yüksek lisans tezinde belli başlı tarihsel olaylar, ekonomik, sosyolojik ve politik düşünce biçimlenmelerinin afişe yansımaları ve bu etkiler bağlamında şekillenen afiş tasarımlarının topluma nasıl bir geri dönüt oluşturduğuna ilişkin bir anlama hedeflenmiştir. Araştırmada görsel kültürü besleyen bir alan olarak afiş tasarımları incelenerek yaşanan sosyal dönüşümlerin izlerinin takip edilebileceği görülmüştür. Toplumsal süreçlerdeki değişimler afişlerde konu, dil, üslup ve üretim teknikleri bakımından yansıdığı ortaya konmuştur. Afiş tasarım ilke ve elemanları, yazı karakterleri, figürler ve hatta basım biçimi ve teknolojisi tarihsel süreçlerden etkilenerek çağının özelliklerini taşıyarak, toplumların düşünsel, ekonomik, sosyolojik ve teknolojik yapısına ışık tuttuğu açıklanmaya çalışılmıştır. Ayrıca araştırmada afişin sadece bir mesaj ya da kültür taşıyıcısı olmadığı, görsel kültür elemanı olarak afiş toplumsal süreçlere, var olan toplumsal yapıları yeniden üreterek onların devamını sağlamasına yardımcı olduğu gibi toplumsal düzeni eleştirerek onu değiştirmeye de çalıştığı ve böylece afişler

(10)

toplumsal süreçlerin dönüşümüne etki ederek insanlık tarihinin felsefi, politik, sosyolojik ve ekonomik evrimine katkı sağladığı sonucuna ulaşılmıştır.

Özmutlu (2009) tarafından hazırlanan “Grafik tasarım atölye derslerinde afiş konusunun uygulama ve çözümleme süreçlerinde göstergebilimsel çözümleme yönteminin kullanımı” başlıklı yüksek lisans tezinde, Grafik Tasarım Atölye Derslerinde afiş konusunun uygulama ve çözümleme süreçlerinde göstergebilimsel çözümleme yönteminin kullanımının gerekliliğini ve nasıl uygulanabileceğini ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu araştırmada; eğitim fakültelerinin resim-iş eğitimi bölümlerindeki grafik anasanat derslerinde afiş konusunun işlenişi ele alınmış, bu derslerde yapılan afişlerin taşıdığı kavramsal değerlerin en az estetik değerler kadar önemli olduğu, bu nedenle afiş konusunun uygulama ve değerlendirme süreçlerinde göstergebilimsel çözümleme yönteminin kullanılmasının gerekli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca mevcut bir göstergebilimsel çözümleme modeli örneklere de yer verilerek önerilmiştir. Öncelikle söz konusu çözümleme modeli aşamalarıyla anlatılarak bir afişin bu yöntem doğrultusunda nasıl çözümlenebileceği belirtilmiştir. Konunun daha iyi bir şekilde anlaşılabilmesi için bu yöntemle hazırlanmış detaylı çözümleme örneklerine yer verilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre; dersi yürüten uzmanların görüşleri doğrultusunda “bir grafik tasarım ürününün estetik değerleri karşılayabilen, görsel yönü kuvvetli bir tasarım olması ne kadar önemliyse, bir kavramı etkili bir şekilde ifade edebilmesi de en az onun kadar önemli olduğu” açıkça ifade edilmiştir. Bu duruma göre öğrencilerin kendilerini kavramsal yönden de geliştirebileceği uygulamalara yer verilmesi önerilmiştir.

Arıkan’ın (2008). “Grafik tasarımda yapısal öğelerin algısı ile sosyo demografik değişkenler arasındaki ilişki Selçuk Üniversitesi Örneği” konulu doktora tezinde, görsel algı ile tasarım ilke ve elemanları arasında var olması muhtemel ilişkiyi incelenerek; tasarım ilke ve elemanlarının algılanışında hangi sosyo demografik değişkenlerin nasıl etki ettiğinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu araştırma grafik tasarım alanı içerik sahasında, tasarımcılara, grafik eğitimcilerine, araştırmacılara ve öğrencilere yardımcı olması bakımından önemlidir. Araştırmada genel olarak kaynaklar incelendiğinde, geçmiş kaynaklardaki metinlere, gözlemlere ve mesleki tecrübelere dayalı bilgilere yer verildiği anlaşılmaktadır. Bu açıdan nitel ve nicel metotların kullanılması ve sonuçların nicel değerlendirme ile elde edilmesinin çalışmayı önemli kılacağı düşünülmüştür. Araştırmada elde edilen sonuçlara göre; insanın görsel algılama bağlamında grafik algısı, tasarımı meydana getiren ilke ve elemanlar tarafından etkilenmektedir. Bir başka ifade ile; elde edilen bulgular, bütünü meydana getiren parçaların ortak algılayış şekillerinin olduğunu kanıtlanmıştır.. Hedef kitle, grafik tasarım ürününü (görseller - afiş, amblem, resimleme, fotoğraf vs.) bütün olarak algılarken, aynı zamanda da bütünü meydana getiren parçaları da istemli veya istem dışı olarak algılayabilmektedir. “Ortak anlam” bu parçalar yada bütün tarafından (tasarım ürünü veya sanat eseri) yaratılmaktadır ve insanların ne türden şeyleri algılarken benzer tepkiler verdiği, hedeflenen “ortak anlam” yaratma çabası için önemli ip uçları verebilmektedir.

Baktır’ın (2006) “Bauhaus felsefesi ve endüstriyel tasarımdaki işlevsellik boyutu” başlıklı yüksek lisan tezi dört bölümden oluşmuştur. Birinci bölümde Bauhaus’un tarihsel gelişimi incelenirken, Bauhaus’un oluştuğu ortam ve bu fikrin ortaya çıkmasında etkili

(11)

olan kişiler ve kurumlar araştırmaya dahil edilmiştir. Aynı zamanda okulun gelişim süreci ve bu süre içinde yayınladığı manifestolar konu edilmiştir. İkinci bölümde Bauhaus’un farklı eğitim sistemi, temel ilkeler ve öğretimin kapsamı başlıkları altında incelenmiştir. Okula öğretici olarak bağlanan sanatçıların, sanat ve zanaatın birliği için yaptıkları çalışma yöntemlerine yer verilmiştir. Üçüncü bölümde Bauhaus’un endüstriyel tasarıma olan katkıları incelenirken, endüstri ürünü, işlevsellik ve formun standartlaştırılması kavramları açıklanmaya çalışılmıştır. Dördüncü bölümde ‘Bauhaus Stili’ diyebileceğimiz yalın, hafif, işlevsel ve estetik esaslara dayanan yaklaşımın oluşturduğu karakteristikler renk, malzeme ve form başlıkları altında irdelenmiştir. Beşinci bölümde ise, Bauhaus’un gelişim süreci ve ortaya koyduğu ürünlerin yakaladığı evrensellik incelenirken, miras bıraktığı düşünce sisteminin 21. yüzyılda aydınlatma elemanları, ev aksesuarları, mutfak gereçleri ve mobilya tasarımında ulaştığı nokta günümüzden bazı örneklerle değerlendirilmeye çalışılmıştır. Araştırmada tüm bu başlıklar altında elde edilen bulgulara göre varılan nokta endüstriyel tasarımın kurucusu olan Bauhaus’un, bu alanda bir başlangıç noktası olduğu ve kendinden sonra gelenlere örnek teşkil ettiği olmuştur.

Tepecik (2002) tarafından hazırlanan “Grafik Sanatlar Tarih –Tasarım- Teknoloji” başlıklı kitap sanat, grafik sanatlar, grafik sanatlarda tasarım ilkeleri, grafik tasarım ürünleri, teknoloji, başlıklarını ele alan beş bölümden oluşmaktadır ve grafik tasarım alanında çalışanlar için kaynak oluşturmaktadır.

Tepecik ve Tuna (2001) ‘nın “Plastik sanatlar eğitiminde bir araç olarak bilgisayar kullanımı” konulu makalesinde ilköğretim okullarının ikinci kademe ve üstü öğrenciler olarak belirlenen hedef kitle ile bilgisayarın plastik sanatlardaki yeri incelenmeye çalışılmıştır. Bilgisayarın sanat eğitimi içerisinde neler yapabileceği, öğrencilerin sanatsal yaratma ve sanatsal yaratma için gerekli olan cesareti sağlamada nasıl yardımcı olabileceğine değinilmiştir.

Sarıkavak’ın (2012) “Grafik tasarım eğitiminin geleceğine bir bakış konulu” makalesinde, günden güne gelişen ve değişen teknolojiler yoluyla görsel iletişimin günümüzde farklı bir aşamaya gelmesinden bahsedilmiştir. Ülkemiz üniversitelerinde ise grafik tasarım eğitiminin yerinde saydığı ancak bazı akademisyenlerce kavranarak lisan ve lisans üstü düzeyde yeni açılımların mevcut olduğu anlatılmıştır. Makalede mevcut durum tespitinin ardından görsel iletişim ya da grafik tasarım adları altında yürütülen lisans ve lisans üstü eğitime ilişkin teknolojideki gelişmeler ve gündelik yaşama ilişkin yeterlilikler ortaya konularak, alana ilişkin geleceğe dair önlem almak amacı ile önerilerde bulunulmuştur.

Düzenli ve Kavuran (2004) tarafından hazırlanan “Görsel iletişim aracı olan pul’un tarihi gelişimi ve grafik ürün olarak önemi” konulu makalede pul üzerinde taşıdığı görsel imgelerle (kültür-tarih vs.) bir ülkenin tanıtım aracı olup aynı zamanda evrensel bir boyut da kazanan aynı zamanda iletişim aracı olan pulun tarihi gelişimi ve grafik tasarım ürünü olarak öneminin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu araştırmada, ilgili bilimsel yayınların listesini içeren indeksler, özler ve dolayısıyla kütüphane koleksiyonları taranmıştır. Bilimsel verilerden elde edilen bulgular doğrultusunda pulun grafik ürün olarak tasarımında görsel estetik ve teknik kaygıların gerekliliği sonuçlarına varılarak bu

(12)

sonuçlar doğrultusunda öneriler sunulmuştur.

Güvendi Kaptan ve Kaptan’ın (2004) “Ders kitaplarındaki tasarım sorunları ve öğrencilerin öğrenme düzeyine etkisi” konulu bildiride estetikten ve tasarımdan yoksun bir anlayışın, “eğitim açısından” düşünce karmaşasına yol açacağı, kitabı gerçek amacından uzaklaştıracağı savunulmuştur. Ders kitaplarının ise, görsel olarak estetik haz uyandırarak, ‘bilginin’ sanatsal değerlerle dışavurumunu yansıttığı anlatılmıştır. Ayrıca çalışmada ders kitapları tasarımlarının, belirli tasarım ilkelerini uygulamayı zorunlu kıldığı vurgulanmıştır. Eğitim bilimciler çocukların öğrenmelerinde görsel yolun etkin öğrenme yolu olduğunu belirtmeleri sebebi ile, kitaplarda yer alan görsel elemanların, metnin kavranmasını kolaylaştırdığı, geleceğimiz olan çocuklara bilgiyi estetik bir biçim de sunacak eğitimci ve grafik tasarımcılara her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Alpaslan’ın (2011) “Türk grafik sanatı tarihinden, samsun sigarası ambalaj ve pavyon tasarımları ile Atıf Tuna” başlıklı bildirisinde Türk Grafik Sanatının daha söz sahibi, saygın, özgün ve hak ettiği noktaya yükselebilmesinin toplumun yaşam ve kültür düzeyinin yükseltilmesiyle mümkün olacağı anlatılmıştır. Çağdaş Türk Grafik Sanatının ilk kuşağı diye nitelendirilen kuşakta yer alan İhap Hulusi ve Münif Fehim’le aynı dönemde yer alan Atıf Tuna’nın zamanının diğer sanatçıları gibi güçlüklere göğüs gererek ve gönül verdiği sanatıyla tüm olanaksızlıkların üstesinden geldiği, herhangi bir sanat ya da tasarım eğitimi almamış olmasına rağmen grafik tasarım alanına gönül verdiği ve bu alanda çok başarılı çalışmalara imza attığı, sanatçı kimliğin bugün bile çok önemsenilen çok yönlülüğüne sahip tasarımın dışında tasarım disiplinlerinin neredeyse her alanında da ürünler vermiş olduğu ortaya konmuştur. Ayrıca halen kullanılmakta olan pek çok tasarım ürününün görselinde imzası olan Atıf Tuna’nın; afiş, posta pulu ve amblem dallarında birincilik ödülleri ve mansiyonlar almış, yurtiçi ve yurtdışı fuarlarda pavyonlar hazırlamış, kendi evinin projesi dahil pek çok mimari proje gerçekleştirmiş, muhteşem iskemleleri başta olmak üzere mobilya tasarımları yapmış, ev ve işyerleri dekore gibi faaliyetlerinin olduğu anlatılmıştır. Bu bağlamda kendi yaşam temellerini yine kendi düşünce, yaratma gücüyle, kendi değer yargılarıyla çözümleyip kuramayan toplumun her sanat dalı gibi grafiği de köksüz olacağı anlatılmıştır.

Yöntem

Araştırmanın bu bölümünde araştırmanın yönteminden, modelinden, evren ve örnekleminden, verilerin toplanmasından, verilerin çözümlenmesi ve yorumlanmasından bahsedilmiştir. Araştırmada hem nicel hem de nitel araştırma türü kullanılmıştır. ‘’Nitel araştırmalar, belli bir konu ile ilgili araştırma yaparken o konunun ‘ne kadar’ ya da ‘ne kadar iyi’ olduğunu öğretmekten çok daha geniş bir bakış açısı elde etmek isterler. Örneğin bir dersin nasıl öğretildiği, bu ders için nasıl hazırlanıldığı, öğrencilerin neler yaptıkları, ne tür etkinliklerin işe konulduğu, öğrenme sürecini olumlu ve olumsuz yönde etkileyen faktörlerin neler olduğu araştırılır’’ (Büyüköztürk, Çakmak, Akgün, Karadeniz, Demirel, 2013, s.234). Nicel araştırma ise; “Olgu ve olayları nesnelleştirerek gözlemlenebilir, ölçülebilir ve sayısal olarak ifade edilebilir bir şekilde ortaya koyan araştırma türüdür” (Arslan, 2012, s.36).

(13)

Araştırmanın Modeli

Bu araştırma grafik tasarım dersine yönelik öğretim elemanı ve öğrenci görüşlerini belirlemeye yönelik olması nedeniyle betimsel bir araştırmadır. “Betimleme araştırmaları mevcut olayların daha önceki olay ve koşullarla ilişkilerini de dikkate alarak, durumlar arasındaki etkileşimi açıklamayı hedef alır” (Kaptan, 1995, s.59). Ayrıca araştırmada model olarak tarama modeli kullanılmıştır. “Tarama modelleri geçmişte ya da halen var olan bir durumu olduğu biçimiyle betimleyen araştırma modelleridir” (Karasar, 1998, s.77). Tarama modelinde verilere görüşme anket yoluyla ulaşılabilir.

Evren ve Örneklem

Araştırmanın evrenini Ankara’daki güzel sanatlar eğitimi veren kurumlarda eğitim veren öğretim elemanları ve Ankara’da eğitim fakültesi güzel sanatlar eğitimi bölümü resim-iş eğitimi anabilim dalında grafik tasarım eğitimi alan öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmanın yapıldığı tarih itibari ile; Ankara’da güzel sanatlar alanında grafik eğitimi veren 5 üniversite bulunmakta, bu üniversitelerde 45 öğretim elemanı grafik derslerini yürütmektedir. Ayrıca güzel sanatlar eğitimi veren 1 eğitim fakültesi bulunmakta, bu fakültede ise toplam 106 öğrenci grafik eğitimi almaktadır.

Örneklemini ise, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi’de görev yapan bir öğretim elemanı, Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde görev yapan bir öğretim elemanı, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde görev yapan bir öğretim elemanı, Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nde görev yapan bir öğretim elemanı, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nde görev yapan bir öğretim elemanı, Başkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde görev yapan bir öğretim elemanı olmak üzere toplam altı öğretim elemanı ve Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-iş Eğitimi Anabilim Dalı’nda grafik tasarım eğitimi gören 53 öğrenci oluşturmaktadır.

Anketin Uygulandığı Örneklem Grubunun Özelliklerine Göre Dağılımları

Grafik 1. Ankete katılan öğrencilerin sınıflarına göre dağılımı

(14)

Verilerin Toplanması

Araştırmada, verilerin toplanmasında görüşme ve anket tekniği kullanılmıştır. Literatür tarandıktan sonra öğretim elemanları için görüşme, öğrencilere uygulanmak üzere “Tasarım Algısı” anketi hazırlanmış ve uygulanmıştır. Ölçüm aracı olarak, konu kapsamında geliştirilen öğrencilere uygulanan “Tasarım Algısı” anketi ve öğretim elemanlarına uygulanan görüşme formları kullanılmıştır. Öncelikle öğretim elemanı görüşme formları hazırlanmış ve geçerlilik çalışmasının ardından örneklem grubuna uygulanmıştır. Öğretim elemanlarıyla yapılan görüşmelerden yararlanılarak öğrencilere uygulanan anket oluşturulmuştur. Görüşme için yarı yapılandırılmamış görüşme tekniği seçilmiştir. “Yapılandırılmamış görüşmeler; araştırmacıya konu ile ilgili olabilecek maddelerin sorulmasında büyük serbestlik sağlar. Sorular ve sıralamaları sabit değildir. Görüşme sırasında gelişebilir. Bu yöntemde karşılaştırma ve analiz kolaylığı amacı ile seçmeye zorlamak yerine, açık uçlu sorular aracılığıyla zengin ve yeterli bilgi toplanması hedeflenmektedir” (Büyüköztürk ve diğerleri, 2013, s.163).

Verilerin Çözümlenmesi ve Yorumlanması

Araştırmada uygulanan görüşmenin çözümlenmesinde içerik analizi kullanılmıştır. İçerik analizinde, dokümanlardan elde edilen nitel araştırma verilerinin işlenmesi, verilerin kodlanması, temaların bulunması, kodların ve temaların düzenlenmesi, bulguların tanımlanması ve yorumlanması şeklinde dört aşama bulunmaktadır (Yıldırım ve Şimşek, 2006). Araştırmada öğretim elemanlarıyla yapılan görüşmenin çözümlenmesinde öncelikle öğretim elemanlarıyla yapılan görüşmenin ses kayıtları deşifre edilmiştir. Ardından araştırma amacı doğrultusunda yazılı metin haline gelen görüşmeler her öğretim elemanı için ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Veriler kodlanarak öğretim elemanlarından alınan görüşler için temalar oluşturulmuş, bu temalar tablolaştırılmış ve düzenlenmiştir. Böylece bulguların tanımlanması sağlanarak yorumlanmaya çalışılmıştır. Öğrencilere uygulanan “Tasarım Algısı” anketi verileri % (yüzde) ve f (frekans) yoluyla çözümlenerek yorumlanmaya çalışılmıştır. Yapılan bu aratırmanın güven aralığı % 95, standart sapması +/- % 2’dir. Anket verileri SPSS istatistik programında değerlendirilmiştir.

Bulgular Ve Yorumu

Araştırmanın bu bölümünde, grafik tasarım dersine yönelik öğretim elemanı ve öğrenci görüşlerini ortaya koymak amacı ile; dört başlık altında toplanan öğretim elemanı görüşleriyle elde edilen bulgulara, dört ana başlık altında toplam yirmi sorunun yeraldığı grafik dersi alan öğrencilerle yapılan ankete ait bulgulara ve yorumlarına yer verilmiştir.

Öğretim Elemanlarının “Tasarım”ın Tanımı Hakkındaki Görüşleri

Altı öğretim elemanına ait tasarım tanımı ile ilgili görüşler analiz edilerek tema oluşturulmuştur.

Tasarımın; “İnsanın ihtiyaçları çerçevesinde, insan-araç bağlamındaki fonksiyonlar düşünülerek, beş duyu organının kullanıldığı ve psikolojik olarak hissedilebildiği, çevredekilere görsel olarak farklı anlamları yükleyerek ve ergonomiyi bilerek yapılan,

(15)

modüler oransal bağlantıların farkında olarak, görülenin anlamlandırılmasını sağlayarak, işlevsellik ve fonksiyonellik içselleştirilerek yapılan, problem çözme yetisinin kullanıldığı, problemin gerçekliği konusunda yetiye sahip olarak yapılan, talebe cevap veren, sadece resim için değil; mimarlık, iç mimarlık, grafik, endüstri ürünleri tasarımı, heykel, seramik ve sanatın diğer tüm alanları kapsayan, inter disiplinlerarası yapılan çalışmalardır” şeklinde tanımlanabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Yapılan öğretim elemanı görüşmelerine göre; başarılı bir tasarımın hayata geçirilebilmesinin temel altyapının oluşturulmasında zaman, mekan, sosyal etkenler, kültürel etkenler, kullanıcı, kullanım alanının belirlenmelsi, tasarım probleminin net olarak ortaya konulması gerektiği söylenebilir. Tasarımın tarih boyunca çeşitli evrelerden geçtiği, bu evreler sürecinde tarihi, kültürel ve sosyal gelişimler yaşadığı, teknolojik gelişimelere açık ve yakın bağlantılı bir görselleştirme süreci olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Öğretim Elemanlarının “İki Boyutlu Tasarım” Hakkındaki Görüşleri

Altı öğretim elemanına ait “İki Boyutlu Tasarım” ile ilgili görüşmeler analiz edilerek tema oluşturulmuştur.

Öğretim elemanlarıyla iki boyutlu tasarımın anlamı, önemi ve uygulanışı konusunda yapılan görüşmelere göre;

• Görsel tasarımın iletişim tasarımı alanına girdiği,

• İki boyutlu tasarımda kağıda sadece bir cepheden bakılırken, tasarımcı kendi hayalinde ya da hayal dünyasında onu üç boyutlu hale getirip tasvir edebileceği, • İki boyutlu tasarım daha çok kağıdın üzerinde kolaj, boyama, çizim gibi bir

takım kes, kopyala, yapıştır, ekle gibi tekniklerle yapılabileceği, • Kişiye, zamana, ortama göre değişik tasarımlar yapılması gerektiği,

• Tasarım teknik ve kurgusunda zamanı yakalayarak ve sık sık tartışmak gerektiği, • Grafik tasarımın içerisinde iki boyutlu tasarım temel yapının kurulduğu, tasarım

iskeletinin oluşturulduğu tasarım süreci olduğu,

• İki boyutlu tasarım, üç boyutlu tasarıma geçilmeden önce doğru olarak kurgulanıp ortaya çıkarılmasına yönelik temel süreç olduğu,

• İki boyutlu tasarımın öğrencinin daha fazla hayal kurmasına vesile olduğu, • İki boyutlu tasarım ile soyut düşünce birbirini besleyen kavramlar olduğu, • İki boyutlu tasarımın, tasarım ilke ve yöntemlerini bilmek açısından önemli

olduğu,

bulgularına ulaşılmıştır. Bu bulgular doğrultusunda iki boyutlu tasarımın, tasarım çalışmalarının temelini oluşturduğu, üç boyutlu tasarıma hazırlık teşkil ettiği, yaratıcılığı geliştirdiği, soyut düşüncenin gelişimine katkı sağladığı söylenebilir.

(16)

Öğretim elemanlarına göre iki boyutlu tasarımın bir eğitimci gözüyle öğrenciye (tasarımcıya) kazandırabilecekleri;

• Sanat tarihindeki örneklerden yola çıkarak, bir çalışmada arka plan, ön plan ya da arka yapı, ön yapı denilebilen tasarım ögeleri öğrenciye iki boyutlu tasarım yoluyla verilebilir. Böylelikle öğrencinin hayal dünyası geliştirebilir.

• Atölye sürecinde ilk üzerinde durulan konu iki boyutlu tasarımdır. Sadeleştirmeden stilizasyona, tipografiden siyah beyaz kompozisyonlara kadar pek çok uygulamanın bu algıda gerçekleştirilmesi mümkün olabilir. İleriki dönemlerde de bu algının kuvvetlenmesi uygulama alanları farklılık gösterse bile nitelikli ürünlerin ortaya çıkmasına neden olabilir.

• Organik ve inorganik çok sayıda nesnenin grafik ifadesi oluşturulmalı, iyi örnekler sunum yoluyla öğrenciye aktarılmalıdır.

• Öğrenicinin araştırma yapacağı alanlara yol gösterilmelidir ve çok sayıda eskiz ve uygulama gerçekleştirilmelidir.

• Gerçek hayat adaptasyonu, öğrencinin yeni fikir geliştirmesi, daha yaratıcı işler ortaya koyması için gerekli olabilir.

• Öğrencinin iki boyutlu tasarım algısını güçlendirmek için tasarım alanı tipografi ve fotografi çalışmalarıyla desteklenebilir.

• İki Boyutlu tasarıma öncelik verilme sebebi, önce kavram, çizgi, nokta, ritim, hareket, doku vb. elemanların iki boyutlu tasarımda ele alınmasıdır denilebilir. • Tasarımcı olacak öğrencinin okuması, alan araştırması yapması, felsefe

bilmesi gerekli olduğu söylenilebilir. Ayrıca bağlantıları, toplumun yapısını vb. durumları bilmesi gerektiği söylenilebilir.

Yukarıdaki öğretim elemanı görüşleri doğrultusunda, tasarım eğitimi alan öğrencilerin nitelikli işler ortaya çıkarabilmeleri için, alan araştırması yapmaları, sanat tarihini iyi bilmeleri, mitoloji, felsefe, sosyoloji konularında da bilgi sahibi olmaları gereklidir.

Öğretim Elemanlarının “Üç Boyutlu Tasarım” Hakkındaki Görüşleri

Altı öğretim elemanına ait “Üç Boyutlu Tasarım” ile ilgili görüşler analiz edilerek tema oluşturulmuştur.

Grafik tasarım açısından üç boyutlu tasarımın anlamı, önemi ve uygulanışı konusunda yapılan görüşmelere göre;

• Grafik tasarım çalışmaları daha çok işlevsel çalışmalar olduğu için, iki boyutlu çalışmaların üç boyutlu hale dönüştürülebilmeleri, değişik mekanlarda kullanımının kurgulanması, alan, mekan ve tasarım ilişkilerinin sağlanabilmesi, • Tasarımcının, günümüz görsel dünyasında kesinlikle iki boyutla sınırlı

(17)

• Tüm sanat ve tasarım disiplinlerinin iç içe olduğu dünyada tasarımcının üç boyut yetisiyle öne çıkabileceği,

• Endüstiyel bir nesneye grafik yolla müdahale şansının olabilceği,

• Üç boyutlu tasarımların, etrafında yani dört cephesinde dolaşıp nasıl bir kavrama sahip olduğunu anlayabilme avantajına sahip olduğu,

• Grafik tasarım eğitiminde üç boyutlu tasarım teknik ve çağın teknolojisiyle bağlantılı olduğu

• Tasarımcının iki boyutla yetinmediği durumlarda üç boyutlu tasarımlar yaptığı bulgularına ulaşılmıştır. Bu bulgular doğrultusunda üç boyutlu tasarımın, tasarım çalışmalarını soyuttan somuta getirdiği ortadadır.

Öğretim elemanlarına göre üç boyutlu tasarımın bir eğitimci gözüyle öğrenciye (tasarımcıya) kazandırabilecekleri;

• Üç boyutlu tasarımın alanımızda en önemli uygulama alanlarından birisinin ambalaj tasarımı olduğu söylenebilir.

• Üç boyutlu tipografi uygulamaları yapılarak, hem öğrencilerin harfi tanımaları hem de üç boyut algısı yardımıyla ürünler ortaya koymaları sağlanabilir.

• Üç boyutlu tasarım yetisinin bir tasarımcı için, uygulama alanlarında çeşitliliği sağlayabilir.

• Tasarım süreçlerinde sürekli bir şekilde maket kullanımını alışkanlık haline getirilebilir.

• Öğrencilerin üç boyutlu tasarım algısını güçlendirmek için çevre üzerinde araştırma yapması sağlanarak, daha sonra yapacağı üç boyutlu tasarımlar daha anlamlı hale getirilebilir.

• Üç boyutlu tasarım konusunda farkındalık yaratılabilmesi için, grafik eğitimi alan bir öğrencinin görsel anlatım unsurlarını çok iyi kullanma becerisi kazanmalı, kültürel alt yapıya sahip olması çok önemlidir.

• Üç boyutlu algılama ve uygulamaya dair ekstra dersler yapılmalıdır.

• Tasarımcının kendi kültürünü tanıması sağlanmalı, ülkemizdeki kültür mirasını kullanabileceği, çalışmalar yaptırılmalıdır.

• Verilen tasarım eğitiminde üç boyutlu tasarım amaca yönelik, teknik imkanlar çerçevesinde öğrencinin sonuç alabilecek yetileri kazanması sağlanmalıdır. • Tasarım eğitiminde üç boyutlu tasarım algısının oluşturulması için ilgili teknik

yazılımlar kullanılabilir.

İki boyutlu tasarımda olduğu gibi üç boyutlu tasarımda da nitelikli işlerin yapılabilmesi için öğrencilerin kültürel ögeleri bilimeleri, alan araştırması yapmaları, sanat tarihini iyi bilmeleri, mitoloji, felsefe, sosyoloji konularında da bilgi sahibi olmalarının yanısıra teknik donanım ve imkanları da kullanıyor olmaları gereklidir.

(18)

Öğretim Elemanlarının “Digital Tasarım” Hakkındaki Görüşleri

Altı öğretim elemanına ait “Digital Tasarım” ile ilgili görüşler analiz edilerek tema oluşturulmuştur.

Grafik tasarım açısından dijital tasarımın anlamı, önemi ve uygulanışı konusunda yapılan görüşmelere göre;

• Dijital ortamın tasarımcılara hayal ettiğimiz ölçüde sınırsız bir dünya sunmasının, tasarım sürecinde farklı etkiler yarattığı,

• Sunulan imkanların yeterli düzeyde kullanılamamasının, tasarım sürecini çoğu zaman sekteye uğrattığı ve nicelik yönünde zengin olsa da nitelik yönünden zayıf tasarımların ortaya çıkmasına neden olduğu,

• Dijital ortamın bol malzemelere sahip bir araç olduğu, ancak tasarımcının yaratıcılığı ve becerisi ile nitelikli işlerin ortaya çıkabileceği,

• Bir takım dijital yeniliklerin de tasarım ilke ve yöntemleri içerisinde anılmaya başlandığı

• Dijital ortam tasarımlarının insanların alışkanlarını değiştirecek ölçüde etkili olduğu, sonucuna ulaşılmıştır.

Öğretim elemanlarına göre digital tasarımın bir eğitimci gözüyle öğrenciye (tasarımcıya) kazandırabilecekleri;

• Öğrenciye önce yaratıcılığın ne olduğu öğretilmeli, estetik unsurlar açısından daha sonra dijitale geçilebilir.

• Eğitim programlarında digital tasarıma yer verilebilir.

• Öğrenciye önce iki boyutlu tasarımlar yaptırılıp, daha sonra bu tasarımlar bilgisayar ortamında yaptırılabilir.

• Zenginleştirilmiş tasarım modeli tasarım öğrencisinin ileride karşılaşacağı tasarım problemleri çerçevesinde belirlenecek müfredat ve teknik eğitim altyapısı ile kullanılabilir.

• Grafik tasarım eğitiminde zenginleştirilmiş tasarımlar çağdaş teknoloji ile birlikte değerlendirilerek doğru müfredatlar oluşturulabilir.

Digital çalışmalarda nitelikli tasarımlar ortaya koyabilmek; temel iki boyutlu tasarımlar konusunun yeterince işlenmesi, öğrencinin yaratıcılığı, becerisi ve teknik donanıma hakimiyetiyle mümkün olabilir.

(19)

Grafik Tasarım Eğitimi Alan Öğrencilerin Grafik Dersinin İşlenişi, Süresi, İçeriğine Yönelik Görüşleri

Tablo 1. Atölye Dersi Ders Saatlerinin Yeterliliğine İlişkin Durum

Öğrenci Görüşleri f % Cevapsız 1 1,9 Çok yeterli 8 15,1 Yeterli 25 47,2 Orta 11 20,8 Yetersiz 8 15,1 Toplam 53 100

Yukarıda Tablo 1’de görüldüğü gibi öğrencilerin atölye ders saatlerini %15.1 oranında çok yeterli bulduğu, % 47,2 oranında yeterli bulduğu, % 20,8 oranında orta derecede yeterli bulduğu ve %15,1 oranında da yetersiz bulduğu ortadadır. Ayrıca öğrencilerin % 1.9 oranında cevap vermedikleri görülmektedir.

Tablo 2. Atölye Dersi Ders İçeriklerinin Yeterliliğine İlişkin Durum

Öğrenci Görüşleri f % Çok yeterli 4 7,5 Yeterli 26 49,1 Ortao Orta 20 37,7 Yetersiz 3 5,7 Toplam 53 100

Yukarıda Tablo 2’de görüldüğü gibi öğrencilerin atölye dersi ders içeriklerini, %7,5 oranında çok yeterli bulduğu, % 49,1 yeterli bulduğu, % 37,7 oranında orta derecede yeterli bulduğu ve % 5,7 oranında yetersiz bulduğu ortadadır.

Tablo 3. Atölye Dersi Ders İşlenişinin Yeterliliğine İlişkin Durum

Öğrenci Görüşleri f % Çok yeterli 6 11,3 Yeterli 33 62,3 Orta 13 24,5 Yetersiz 1 1,9 Toplam 53 100

Yukarıda Tablo 3’de görüldüğü gibi öğrencilerin atölye dersi ders işlenişini, %11,3 oranında çok yeterli bulduğu, % 62.3 yeterli bulduğu, % 24.5 oranında orta derecede yeterli bulduğu ve % 1.9 oranında yetersiz bulduğu ortadadır.

(20)

Grafik Tasarım Eğitimi Alan Öğrencilerin Grafik Dersine Yönelik Beklentileri

Tablo 4. Nitelikli Tasarımlar Yapabilmek İçin İhtiyaçlara İlişkin Durum

Öğrenci Görüşleri f % Cevapsız 8 15,1 Eğitim saati/Çalışma 10 18,9 Teknik donanım 8 15,1 Atölye ortamı 5 9,4 Alan araştırması 15 28,3 Atölye dışı çalışma 1 1,9 Yaratıcılığın arttırılması 3 5,7 Hepsi 3 5,7 Toplam 53 100

Yukarıda Tablo 4’de Öğrencilerin daha nitelikli tasarımlar yapabilmeleri için görüşleri incelendiğinde, %18.9 oranında eğitim/çalışma saatine ihtiyaçları olduğunu, %15.1 oranında teknik donanım ihtiyaçları olduğunu, %9.4 oranında uygun atölye ortamına ihtiyaçları olduğunu, %28.3 oranında alan araştırmasına ihtiyaçları olduğunu, %1.9 oranında atölye dışı çalışmaya ihtiyaçları olduğunu, %5.7 oranında yaratıcılığın artırılmasına ihtiyaçları olduğunu ve %5.7 oranında tüm bunlara ihtiyaçlarının olduğunu düşünmektedirler.

Grafik Tasarım Eğitimi Alan Öğrencilerin Grafik Dersine İlişkin Öz Değerlendirmeleri

Tablo 5. Öğrencilerin Grafik Tasarım Alanında Kendilerini Gördükleri Durum

Öğrencilerin Görüşü f %

Başarılı 15 28,3

Fena değil 36 67,9

Başarısız 2 3,8

Toplam 53 100

Yukarıda Tablo 5’de görüldüğü gibi grafik tasarım alanında öğrencilerin kendilerini %28.3 oranında başarılı buldukları, %67.9 oranında başarı konusunda fena bulmadıkları, % 3.8 oranında başarısız buldukları ortadadır.

Tablo 6. Öğrencilerin Mezun Olduktan Sonra ÖncelikleTercih Edecekleri Çalışma Alanı

Öğrencilerin Görüşü f %

Görsel sanatlar öğretmeni 28 52,9

Grafik tasarımcı 8 15,1

Sanat ile ilgili eğitim faaliyetleri,

akademisyenlik 13 24,5

Bir kamu kuruluşunda alan dışı çalışmak 4 7,5

(21)

Yukarıda Tablo 6.’da görüldüğü gibi tasarım eğitimi alan öğrencilerin mezun olduktan sonra, birincil olarak düşündükleri çalışma alanı tercihleri ; % 28 oranında görsel sanatlar öğretmeni olmak, % 15.1 oranında grafik tasarımcı olmak % 24.5 oranında sanat ile ilgili eğitim faaliyetlerini sürdürmek–akademisyenlik, % 7.5 oranında alan dışı bir kamu kuruluşunda çalışmak olduğu ortadadır.

Tablo 7. Öğrencilerin Tasarım Bilgilerinde Kişisel Merak ve Araştırmalarının Katkısı

Öğrenci Görüşleri f %

Çok önemli 36 67,9

Önemli 15 28,3

Orta 2 3,8

Toplam 53 100

Yukarıda Tablo 7’de görüldüğü gibi “grafik tasarım eğitimi alan öğrencilerin tasarım bilgilerinde kişisel merak ve araştırmalarının katkısının” %67.9 oranında çok önemli olduğunu, %28.3 oranında önemli olduğunu, %3.8 oranında orta derecede önemli olduğunu düşündükleri ortadadır.

Tablo 8. Öğrencilerin Tasarım Bilgilerinde Atölye Eğitiminin Katkısına İlişkin Durum

Öğrenci Görüşleri f %

Çok önemli 28 52,8

Önemli 21 39,6

Orta 4 7,5

Toplam 53 100

Yukarıda Tablo 8’de görüldüğü gibi “grafik tasarım eğitimi alan öğrencilerin tasarım bilgilerinde aldıkları atölye eğitiminin %52,8 oranında çok önemli olduğunu %39,6 oranında önemli olduğunu, %7,5 oranında orta derecede önemli olduğunu düşündükleri ortadadır.

Tablo 9. Atölye Eğitimi Öğrencileri Araştırmaya Yöneltmesine İlişkin Durum

Öğrenci Görüşleri f % Cevapsız 4 7,5 Teknolojik yönü 9 17,0 Sanatsal yönü 2 3,8 Eğitim yönü 22 41,5 Yaratıcılık yönü 11 20,8 Diğer 5 9,4 Toplam 53 100

(22)

Yukarıda Tablo 9’da görüldüğü gibi öğrencilerin, %17’sinin aldıkları atölye eğitimin teknolojik yönüyle, %3.8 oranında bir bölümünün sanatsal yönüyle, %41.5 oranında bir bölümünün eğitim yönüyle ve %20.8 oranında bir bölümünün ise yaratıcılık yönünüyle kendilerini araştırmaya yöneltmesi konusunda etkili olduğu görüşündedirler. Ayrıca öğrencilerin %7.5 oranında cevap vermedikleri ve %9.4 oranında diğer seçeneğini işaretledikleri görülmektedir.

Tablo10. “Tasarımın Temeli İki Boyutlu Tasarımdır” Önermesine İlişkin Öğrenci Görüşleri

Öğrenci Görüşleri f % Cevapsız 2 3,8 Çok katılıyorum 2 3,8 Katılıyorum 18 34,0 Kısmen katılıyorum 20 37,7 Katılmıyorum 8 15,1 Hiç katılmıyorum 3 5,7 Toplam 53 100

Yukarıda Tablo 10’da Öğrencilerin tasarımın temeli iki boyutlu tasarımdır önermesi ile ilgili görüşleri sorulduğunda; öğrencilerin %3,8’inin bu önermeye karşı cevapsız kaldığını, %3,8’inin çok katıldığını, %34’ünün katıldığını, %37,7’sinin kısmen katıldığını, 915,1’inin katılmadığını, %5,7’sinin ise hiç katılmadığını görüyoruz.

Tablo 11. Öğrencilerin Kendilerini İki Boyutlu Tasarım Konusunda Nasıl Gördüklerine İlişkin Durum Öğrenci Görüşleri f % Çok başarılı 2 3,8 Başarılı 22 41,5 Fena değil 28 52,8 Başarısız 1 1,9 Toplam 53 100

Yukarıda Tablo 11’de görüldüğü gibi öğrencilerin iki boyutlu tasarım konusunda kendilerini % 3.8 oranında çok başarılı buldukları, % 41.5 oranında başarılı buldukları, %52.8 oranında fena bulmadıkları, % 1.9 oranında başarısız buldukları ortadadır.

Tablo 12. İki Boyutlu Tasarım Çalışmalarında Atölye Eğitiminin Etkisine İlişkin Öğrenci Görüşleri Öğrenci Görüşleri f % Çok yeterli 4 7,5 Yeterli 28 52,8 Orta 20 37,7 Yetersiz 1 1,9 Toplam 53 100

(23)

Yukarıda Tablo 12’de görüldüğü gibi öğrencilerin iki boyutlu tasarım çalışmaları hakkında aldıkları atölye eğitimini %7,5 oranında çok yeterli bulduğu, %52.8 oranında yeterli bulduğu, %37,7 oranında orta derecede yeterli bulduğu ve %1.9 oranında yetersiz bulduğu ortadadır.

Tablo.13. İki Boyutlu Tasarım Çalışmalarında Teorik Derslerin Etkisine İlişkin Öğrenci Görüşleri Öğrenci Görüşleri f % Çok yeterli 1 1,9 Yeterli 18 34,0 Orta 25 47,2 Yetersiz 9 17,0 Toplam 53 100

Yukarıda Tablo13’de görüldüğü gibi öğrencilerin iki boyutlu tasarım hakkında aldıkları teorik dersleri %1.9 oranında çok yeterli bulduğu, %34 oranında yeterli bulduğu, %47,2 oranında orta derecede yeterli bulduğu ve %17 oranında yetersiz bulduğu ortadadır.

Tablo 14. Öğrencilerin Üç Boyutlu Tasarım Konusunda Yeterlilikleri

Öğrenci Görüşleri f % Çok başarılı 1 1,9 Başarılı 11 20,8 Fena değil 30 56,6 Başarısız 10 18,9 Çok başarısız 1 1,9 Toplam 53 100

Yukarıda Tablo 14’de görüldüğü gibi öğrencilerin üç boyutlu tasarım konusunda kendilerini % 1.9 oranında çok başarılı buldukları, % 20.8 oranında başarı buldukları, %56,6 oranında fena olmadıkları, %18,9 oranında başarısız buldukları ve %1,9 oranında da çok başarısız buldukları görülmektedir.

Tablo.15. Üç Boyutlu Tasarım Çalışmalarında Atölye Eğitiminin Katkısına İlişkin Durum

Öğrenci Görüşleri f % Çok yeterli 1 1,9 Yeterli 13 24,5 Orta 29 54,7 Yetersiz 8 15,1 Çok yetersiz 2 3,8 Toplam 53 100

(24)

Yukarıda Tablo 15’de görüldüğü gibi öğrencilerin üç boyutlu tasarım çalışmaları hakkında aldıkları atölye eğitimini %1,9 oranında çok yeterli bulduğu, %24.5 oranında yeterli bulduğu, %54,7 oranında orta derecede yeterli bulduğu, %15.1 oranında yetersiz bulduğu ve %3.8 oranında çok yetersiz bulduğu ortadadır.

Tablo 16. Grafik Tasarım Eğitimi Alan Öğrencilerin Üç Boyutlu Tasarım Hakkında Aldıkları Teorik Dersleri Ne Derece Yeterli Bulduklarına İlişkin Durum

Öğrenci Görüşleri f % Çok yeterli 1 1,9 Yeterli 10 18,9 Orta 23 43,4 Yetersiz 15 28,3 Çok yetersiz 4 7,5 Toplam 53 100

Yukarıda Tablo 16’da görüldüğü gibi öğrencilerin üç boyutlu tasarım hakkında hakkında aldıkları teorik dersleri %1,9 oranında çok yeterli bulduğu, %18,9 oranında yeterli bulduğu, %43.4 oranında orta derecede yeterli bulduğu, %28.3 oranında yetersiz bulduğu ve %7.5 oranında çok yetersiz bulduğu ortadadır.

Tablo 17. Grafik Tasarım Eğitimi Alan Öğrencilerin Digital Ortamlar İçin Hiç Tasarım Yapıp Yapmadıklarına İlişkin Durum

Öğrenci Görüşleri f %

Evet, yaptım 30 56,6

Hayır, yapmadım 23 43,4

Toplam 53 100

Yukarıda Tablo 17’de görüldüğü gibi öğrencilerin digital ortamlar için %56,6 oranında tasarım yaptıkları, %43,4 oranında tasarım yapmadıkları ortadadır.

Tablo 18. Grafik Tasarım Eğitimi Alan Öğrencilerin Digital Ortam Tasarımlarını Takip Edip Etmediklerine İlişkin Durum

Öğrenci Görüşleri f %

Evet, takip ederim 25 47,2

Hayır, takip etmem 3 5,7

Arasıra takip ederim 25 47,2

Toplam 53 100

Yukarıda Tablo 18’de görüldüğü gibi öğrencilerin digital ortam tasarımlarını %47,2 oranında takip ettikleri, %5,7 oranında takip etmedikleri, %47,2 oranında arasıra takip ettikleri ortadadır.

Referanslar

Benzer Belgeler

This research is working on finding an answer for such question by studying the direct effect of Brand Characteristics (including Brand Repetition, Brand

The employees of the large city call centers are mostly seeking a better company to apply to and the brand of their bank is not compensation for them.. The employees at large

Yapılan ki- kare testi sonuçlarına göre imam hatip liselerinde görev alan Arapça öğretmenlerinin cinsiyet, mezun olunan yükseköğretim kurumu, haftalık ders saati,

Katılımcıların hafif, orta ve yüksek şiddet duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı eksikliği seviyeleri ile mesleki doyum toplam puan

In the thesis, DC-DC converter is used for MPPT while linear and nonlinear controller to control the converter for achieving maximum power of PV modules.. 1.5

Keywords: ISO 14001, OHSAS 18001, cleaner production, health and safety, management, environment, risk assessment, documentation, materials, methods, manufacturing,

Finding 3: Although they are not subject librarians, 94% of the personnel giving innovative library services in the university libraries graduated from Information and

Also, it should be noted that “the potentials of using big data are endless but restricted by the availability of technologies, tools and skills available for big