• Sonuç bulunamadı

Türk Balesinde Folklor Unsurlarından Yararlanma Ö. İrem Danıs

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk Balesinde Folklor Unsurlarından Yararlanma Ö. İrem Danıs"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Millî Folklor 

 Millî Folklor

Dans; ge­ne­llikle­ müz­ikal se­sle­, baz­e­n bir şiirle­, görse­l, hare­ke­tli ve­ e­ste­tik görünüşle­rin birle­ştiği, ku­lağa ve­ göz­e­ hitap e­de­n komple­ks bir ile­tişim formu­du­r. Sosyal ve­ dinse­l te­maslar›­ taş›­yan ku­tlama, e­ğle­nce­ ve­ dinsil töre­n­ le­rin anlan›­n›­ içe­re­n kültüre­l anlay›­ş›­n se­mbolüdür. (Kae­phe­r, 1992 : 196­203)

Halk Danslar›­; u­lu­sal müz­iğin bünye­­ sine­ göre­ bir oyu­n ku­ran kişile­rle­, adlar›­ bilinme­ye­n halk sanaç›­lar›­n›­n ku­rgu­lar›­­ na dayal›­ düz­e­nlilik ve­ disiplin ku­rallar›­­ na bağl›­ olarak müz­ik e­şliğinde­ yap›­lan ölçümde­ ve­ tart›­ml›­ hare­ke­tle­rdir.

Bale­ ise­, bir ve­ya birçok dansç›­ tara­ f›­ndan ge­ne­llikle­ müz­ik e­şliğinde­ yoru­m­ lanan kore­ografik göste­rile­rdir. (Diction­ naire­ Larou­sse­, 1993 : 276­277)

Bale­ ve­ Halk Danslar›­, hitabe­ttikle­ri se­yirci kitle­si bak›­m›­ndan birbirinde­n kopu­k iki dans kolu­ gibi görünse­ de­; asl›­nda, birbirle­riyle­ e­tkile­şim içinde­dir­ le­r.

“Dans’ta ile­tişimi sağlayabilme­k için kültüre­l olay›­n se­yirci taraf›­ndan anla­ ş›­lmas›­ ge­re­kme­kte­dir. (Kae­pple­r, 1992: 196­203) Ge­le­ne­kse­l kültürün pe­k çok u­nsu­ru­, çağdaş sanatç›­ya yol göste­rici nite­likle­re­ sahiptir. Ulu­sal bale­ düşünce­­ sine­ yak›­nl›­k du­yan kore­ograf›­n da yüz­y›­­ llar›­n olu­ştu­rdu­ğu­, biriktirdiği bu­ kültür

haz­ine­sine­ dört e­lle­ s›­r›­lmas›­ kaç›­n›­l­ maz­d›­r. Kald›­ ki; dans›­, z­amam z­aman güçle­ne­n kal›­plaşma e­ğilimle­rinde­n ku­rtu­labilme­si için, kore­ograf›­n bu­ çok z­e­ngin hare­ke­t,davran›­ş, du­ygu­, re­nk, se­s birikimini çağdaş dans sahne­sinin yarar›­n›­ su­nmas›­, e­n ak›­lc›­ yönte­mle­rin­ de­n biri de­ğil midir? Bu­ yaklaş›­m, iste­r “klasik”, iste­rse­ “mode­rn” günümüz­ün he­me­n bütün öne­mli dans gru­plar›­n›­n çal›­şmalar›­ndan aç›­kça göz­le­ne­bilme­kte­­ dir. (Saray Eğle­nce­le­ri/H›­dre­lle­s/Düğün­ Te­msil Broşürü; 1984:4)

1948’de­, ‹ngiliz­ kore­ograf Dame­ Nine­tte­ de­ Valois taraf›­ndan, ‹stan­ bu­l’da, “Milli Dans Akade­misi” ad›­yla aç›­­ lan bale­ oku­lu­yla Türk Bale­si’nin ku­ru­m­ sallaşmas›­ sağlanm›­şt›­r. Milli Dans Aka­ de­misi’nin ilk te­msille­ri aras›­nda, klasik bale­de­n örne­kle­rin yan›­ s›­ra “Sivas Köy Halay›­, Erz­u­ru­m Barlar›­’›­ndan “Dalda­ lan” ve­ “De­llo” gibi halk danslar›­ da sah­ ne­le­nmiş; böyle­ce­ ilk de­fa klasik dansla halk danslar›­ bir te­msilde­, birarada ye­r alm›­şt›­r.

Daha sonra, 1950 y›­l›­nda, Dame­ Nine­tte­ de­ Valois’nin kore­ografisi ve­ Ulvi Ce­mal Erkin’in müz­iği e­şliğinde­; konu­su­, he­rke­sin gaye­t iyi bildiği masal kahram›­n›­ “Ke­loğlan”›­n hayat›­ üz­e­rinde­ olu­ştu­ru­lan bir bale­ se­rgile­nmiştir. Ke­loğ­

TÜRK BALES­‹’NDE FOLKLOR

UNS­URLARINDAN YARARLANMA

Ö. ‹rem DANI­Ş*

(2)

Millî Folklor  lan Hikaye­si, Türkiye­’de­ ilk de­fa re­sim,

müz­ik, dans gibi üç sanat›­n bir araya ge­l­ me­siyle­ olu­şan “Bale­ Sanat›­”’n›­n ge­rçe­k­ le­ştirilme­sinde­ bir ç›­ğ›­r açm›­şt›­r. (Bale­ Te­msili Broşürü, 1950:4)

May›­s 1955 tarhinde­ ge­rçe­kle­ştiri­ le­n Bale­ Re­sitali’nde­ de­; müz­iği Büle­nt Are­l, kore­ografisi Molly Lake­ ve­ Tra­ vis Ke­mp’e­ ait olan “Nasre­ttin Hoca Hikaye­si” ad›­yla bir göste­ri se­rge­le­nmiş­ tir. Bu­rada; “Hoca ile­ Te­llal”, bir bale­ konu­su­ haline­ ge­tirilmiş ve­ böyle­ce­ bale­ sanat›­ arac›­l›­ğ›­yla milli kültürümüz­de­n u­nsu­rlar yans›­t›­lm›­şt›­r. (Bale­ Re­sitali Broşürü, 1955:2)

1965 y›­l›­, Türk Bale­si için öne­mli bir y›­l olarak kabu­l e­dilir. Bu­ z­amana kadar yap›­lan çal›­şmalarda, milli kültür u­nsu­rlar›­ bale­ te­msille­rine­ taş›­nmaya çal›­ş›­lm›­ş, ancak bu­nlar, te­msille­r içe­ri­ sinde­ ye­r alan bölümle­rde­n öte­ye­ gide­me­­ miştir. 1965’te­, Dame­ Nine­tte­ de­ Valois, Fe­rit Tüz­ün’ün “Anadolu­ Su­iti” adl›­ be­s­ te­sinde­n e­sinle­ne­re­k, ilk ke­z­, Türk halk dans›­n›­n e­le­manlar›­n›­ ku­llanm›­ş, “Çe­ş­ me­baş›­ Bale­si” ni yaratm›­şt›­r.

Bu­ bale­nin bir konu­su­ yoktu­r, he­r­ hangi bir Türk köyünde­n sahne­le­r yan­ s›­t›­r: Su­ya gide­n k›­z­lar, sat›­c›­ kad›­nlar, köy davu­lcu­su­, çinge­ne­le­r ve­ u­lu­sal Göl­ ge­ Oyu­nu­mu­z­’u­n baş kişile­ri Karagöz­’le­ Hacivat bu­ te­k pe­rde­lik e­se­rin kişile­rini olu­ştu­ru­rlar. Aş›­k Garip’le­ se­vgilisi de­ bir ikili dans (Pas de­ De­u­x) yaparak onla­ ra kat›­l›­rlar.

Dama Nine­tte­ de­ Valois, e­se­rini şu­ söz­le­riyle­ aç›­klam›­şt›­r: “Bu­ bale­nin Türk Ulu­sal Oyu­nlar›­’n›­, bu­ oyu­nlara öz­gü dans biçimle­rini sahne­ye­ ge­tirme­k gibi bir iddias›­ yoktu­r; ayr›­ca köylü danslar›­­

n›­n ad›­mlar›­ üz­e­rine­ salt bir u­stal›­k gös­ te­risi de­ say›­lmaz­. Bu­nu­nla be­rabe­r kore­­ ografi, baz­›­ Türk dans ad›­m ve­ hare­ke­tle­­ rinin su­nu­lmas›­yla z­e­nginle­ştirilmiştir. Türk Bale­si için haz­›­rlanm›­ş olan bu­ bale­, Türk danç›­lar›­n›­n üslu­p ve­ ritmin­ de­n e­sinle­ne­re­k yarat›­lm›­ş kore­ografik bir fantaz­idir. (Volois, 1964:7)

Bu­raya kadar bahse­ttiğimiz­, Türk Folkloru­’ndan motifle­r taş›­yan bale­ te­m­ sille­rini sahne­ye­ koyan kore­ograflar›­n tamam›­n›­n yabanc›­ olmas›­, Dame­ Nine­t­ te­ de­ Valois’n›­n da be­lirtiği gibi, “Ge­r­ çe­k Türk Bale­si” nin olu­şmas›­na çok da imkan ve­rme­me­kle­ birlikte­, bu­ tür çal›­şmalar›­n yap›­lmas›­ için başlang›­ç te­ş­ kil e­tme­kte­dir: “Ge­rçe­k Türk Bale­si”nin doğmas›­ için u­lu­slararas›­ klasik bale­ e­ği­ timi görmüş kişile­rin, bu­ ülke­nin u­lu­sal oyu­nlar›­yla folkloru­ndan yararlanmas›­ ge­re­kme­kte­dir.” (Valois; 1964:7)

‹şte­, Dame­ Nine­tte­ de­ Valois’in kas­ te­ttiği, klasik bale­ e­ğitim görmüş, Türk Ulu­sal Oyu­nlar›­ ve­ Folkloru­’ndan e­tki­ le­nmiş öğre­ncile­rinde­n biri olan Gülo­ ya Aru­oba, 1981­1982 se­z­onu­nda, önce­ Ulvi Ce­mal Erkin’in “Köçe­kçe­le­r” müz­iği ile­ “Düğün” bale­sini sahne­le­miştir. Bu­ bale­, bir köy düğününün başlad›­ğ›­ davu­l­ cu­ taraf›­ndan ilan e­dilir. Düğün sahibi büyükle­r, konu­klar›­ karş›­lam›­ş; te­brikle­­ ri kabu­l e­de­rle­r. Du­alar oku­nu­r. Ge­lin, şans ge­tirsin diye­, arkadaşlar›­na ge­lin te­li dağ›­t›­r. Ge­le­ne­kse­l danslar yap›­l›­r. Ge­lin, yüz­ görümlüğü olarak, damattan he­diye­le­r almadan du­vağ›­n›­ açmaz­. (Aru­­ oba, 1984:4)

Daha sonra müz­iğini Ke­mal Çağ­ lar’›­n yapt›­ğ›­ “‹stanbu­l Saray Eğle­nce­le­­ ri” ni sahne­ye­ koymu­ştu­r. Güloya Aru­­

(3)

Millî Folklor 

 Millî Folklor

oba, e­se­rini şöyle­ tan›­tmaktad›­r: “Bu­ bale­nin tarihle­ ilgisi yoktu­r. Asl›­nda, küçücük bir fantaz­ide­n başka bir şe­y de­ğildir. Kocaman bir ke­ntte­, saray m›­ de­se­k, yoksa bir konak yavru­su­ mu­, onu­n hare­minde­; kad›­nlar ke­ndi arala­ r›­nda, bir yandan çal›­p, bir yandan konu­­ şarak vakit ge­çirirle­r. Sonu­nda, hare­m ağas›­, baş kalfaya Be­y’in ge­le­ce­ğini bildi­ rir. Bir te­laş sarar hare­mi, karş›­lamaya haz­›­rlan›­rlar. Be­y, cu­rcu­nabaz­lar e­şliğin­ de­ sökün e­de­r. ‹kramlar ç›­kar ortaya. Be­y’in gönlünü hoş k›­lmak için danslar e­dilir. Ye­ni göz­de­ k›­z­, süsle­nip püsle­­ nip, baş kalfan›­n e­şliğinde­ boy göste­rir. Be­y, göz­e­ girme­k için e­lle­rinde­n ge­le­ni yapan öte­ki k›­z­lara pe­k ald›­rmaz­. Gönlü ye­ni göz­de­sinde­dir. K›­skançl›­k ve­ üz­ün­ tü dalgas›­ k›­sa süre­r, ye­rini, ye­nide­n e­ğle­nce­ye­ b›­rak›­r. Hokkabaz­ hüne­rle­rini göste­rir. Ge­ce­; e­ğle­nce­le­riyle­ hoşlu­klar›­y­ la süre­r gide­r.”(Aru­oba, 1984:2)

Yine­ bu­ döne­mde­, müz­iğini Ne­vit Kodall›­’n›­n, kore­ografisini Altan Te­kin’in yapt›­ğ›­ “Ebru­” adl›­ bale­ se­rgile­nme­ştir. (The­ma Larou­sse­, 1993:413)

Müz­iğini Üre­l Tapt›­k ile­ Ce­ngiz­ Tu­nç’u­n kore­ografisini ise­ Oytu­n Tu­rfan­ da’n›­n yapt›­ğ›­ “Yoz­ Döngü” adl›­ bale­de­ de­ Türk Halk Danslar›­ ad›­mlar›­n›­n ve­ ge­le­ne­kse­l Türk Başl›­klar›­’n›­n ku­llan›­l­ d›­ğ›­ görülmüştür. Ayr›­ca, bu­ bale­, orke­st­ ra içe­risinde­, ilk de­fa bağlama”n›­n ye­r almas›­ aç›­s›­ndan öne­mlidir. Daha sonra kore­ografisini Binnaz­ Erde­n’in yapt›­ğ›­ “Hars” adl›­ e­se­rde­ de­ bağlama ku­llan›­l­ m›­şt›­r.

1982­1983 se­z­onu­nda da kore­ograf Güloya Aru­oba, e­se­rle­rinde­, folklorik u­nsu­rlara ye­r ve­rmiştir. Bu­nlardan,

müz­iğini Büle­nt Tarcan’›­n yapt›­ğ›­, üç pe­rde­lik, yar›­ klasik bir bale­ olan “De­li Du­mru­l”, De­de­m Korku­t’u­n Kitab›­’dan yola ç›­k›­larak re­nkli, ayr›­nt›­l›­ karakte­r çiz­imle­riyle­ se­rgile­nmiştir. (The­ma Laro­ u­sse­, 1993:413)

Daha sonra, müz­iğini Mu­amme­r Su­n’u­n yapt›­ğ›­ “H›­dre­lle­z­ “ adl›­ te­k pe­rde­­ lik bale­ se­rgile­nmiştir. Aru­oba, e­se­rinin me­tnini şöyle­ aktarmaktad›­r: “Günle­r­ de­n 6 may›­s’t›­r. Anadolu­’nu­n he­rhangi bir ke­ntinin k›­y›­s›­nda, ye­şillik, ağaçl›­k, su­ baş›­, me­sire­ ye­rle­rinde­n birinde­yiz­. Bir küme­ e­ş­dost H›­dre­lle­z­’i ku­tlamak için taplanm›­şt›­r. Sal›­ncaklar ku­ru­lu­r, çocu­klar se­vinç içinde­ oyu­n oynar. Kad›­n­ lar dile­k küpüne­ dile­kle­rini atar, gül fidan›­n›­n dibine­ koyarlar. Yaşl›­ kad›­n, küpte­ki e­şyalar›­ te­ke­r te­ke­r se­çip, o y›­l kimle­rin dile­kle­rinin tu­tacağ›­n›­ söyle­r. Onlar se­vinirle­r, dans e­de­rle­r. Ate­ş yak›­­ l›­p, üstünde­n. hasta olmamak dile­ğiyle­ atlan›­r. Uz­u­n süre­dir ayr›­ kalm›­ş bir çift­he­r y›­l oldu­ğu­ gibi­ye­nide­n birle­şir. Çocu­klar bu­ ke­z­ yu­mu­rta k›­rmaca oynar­ lar. Bayram, coşku­ ile­ ku­tlan›­r. (Aru­oba, 1984:3)

1990­1991 se­z­onu­nda ise­, müz­iğini Timu­r Se­lçu­k’u­n yapt›­ğ›­, kore­ografisini Aru­oba’n›­n e­se­ri hakk›­ndaki görüşle­ri şöyle­dir: “Yu­nu­s Emre­” bir bale­dir. Bir bale­ olarak tasarlanm›­ş, bir bale­ olarak olu­ştu­ru­lmaya çal›­ş›­lm›­şt›­r. Başka bir söyle­yişle­, ne­ bir bilimse­l araşt›­rma, ne­ de­ bir halk dans›­ u­yarlamas›­d›­r... Be­nim üz­e­rinde­ ile­rle­me­ye­ çal›­şt›­ğ›­m yolu­n, daha aç›­k bir de­yişle­ kore­ografin yaklaş›­m noktas›­n›­n, halk sanat›­ olarak al›­nmas›­n›­n e­n u­ygu­nu­, oldu­ğu­nu­ ku­şku­­ su­z­ savu­nmu­yoru­m. Ama bu­nu­n öne­mle­ irde­le­nme­si ge­re­ke­n bir yol oldu­ğu­nu­ da,

(4)

Millî Folklor  hale­ he­me­n he­r alandaki birikimin z­e­n­

ginliği göz­ önünde­ tu­tu­ldu­ğu­nda, kimse­ yads›­yamaz­.” (Aru­obe­, 1990: 3­4)

Yu­kar›­da başl›­calar›­na de­ğindiğimiz­ e­se­rle­rin, Türk Folkloru­’ndan örne­kle­r yans›­tt›­ğ›­ görülme­kte­dir.

He­nüz­, yar›­m as›­rl›­k bir ge­çmişe­ sahip olan Türk Bale­si’nde­ sahne­le­ne­n e­se­rle­re­ bak›­ld›­ğ›­nda, Türk Milli Kültü­ rü’nü yans›­tan e­se­rle­rin son de­re­ce­ az­ oldu­ğu­ göz­le­mle­nir. Bu­ az­ say›­da ve­ biz­­ ce­ çok de­ğe­rli e­se­rle­ri olu­ştu­ran k›­yme­t­ li kore­ograflar›­m›­z­›­ bu­radan minne­tle­ anmay›­ bir borç bilme­kte­yiz­.

Söz­le­rimiz­i; araşt›­rmam›­z­da, arşivi­ ni ku­llanmam›­z­a iz­in ve­re­n, yard›­mla­ r›­n›­ ve­ de­ste­ğini e­sirge­me­ye­n de­ğe­rli kore­ograf Güloya Aru­oba’n›­n söz­le­riyle­ noktalamak istiyoru­z­.: “Türkiye­’de­ “halk kültürü” ya da “halk sanat›­” kavramlar›­ ge­ne­llikle­ “k›­r­köy kültürü ya da sanat›­” biçiminde­ alg›­lanmaktad›­r. Bu­ göz­le­m, dans aç›­s›­ndan bak›­ld›­ğ›­nda daha da güçle­nme­kte­dir. Oysa toplu­mu­mu­z­da, köklü bir ke­ntlilik olgu­su­ vard›­r. Ke­nt­ te­ki halk kültürü ve­ sanat›­ ge­lişkindir ve­ çağdaş sanatç›­n›­n e­line­ ge­çme­yi be­k­ le­me­kte­dir.” (Aru­oba, 1984:4)

* Hace­tte­pe­ Ünive­rsite­si Ede­biyat Fakülte­si Türk Dili ve­ Ede­biyat›­ Bölümü Türk Halkbilimi Anabilim Dal›­ 4. S›­n›­f öğre­ncisi.

KAYNAKLAR:

1­ AND, Me­tin; “Türkiye­’de­ Bale­ Çal›­ş­ malar›­na K›­sa bir Bak›­ş, De­vl­e­t

Tiyat-rola­r› Bale­ Me­cmu­as›­, 1964, sayfa. 1­6

2­ Bale­ Göste­risi Broşürü, 8, 9, 10. Haz­iran

1948

3­ Bale­ Re­sitali (Te­msil Broşürü), Ankara­ 1955

4­ Bale­Te­msili (Te­msil Broşürü), Ankara­ 1950 (Broşür, “Ye­şilay Ku­ru­mu­” taraf›­n­ dan haz­›­rlan›­p, bas›­lm›­şt›­r.)

5­ BOHÇA, A. Ş­e­vke­t; “Bir San’ at Hadise­si: Bale­ Re­sitali” Cumhuriye­t Gaz­e­te­si, 28. May›­s 1955.

6­ DICTIONNAIRE LAROUSSE; “Bale­” Madde­si, c.1. Milliye­t Yay›­nlar›­­1993, Say­ fa 276­277,

7­ EVL‹YAG‹L, Ş­e­vke­t, “Ye­şilköy’de­ki Müte­vaz­›­ Bir Oku­lda Yar›­n›­n Dans›­ De­halar›­n›­n Çal›­şmas›­” Ye­ni ‹stanbu­l­(?) 1950, sayfa­6

8­ KAEPPLER, Adrie­nne­ L.; “Dans” “Milli Folklor De­rgisi, c.5, s. 33 (Bahar ­ 1997), sayfa 102­105, (Çe­v: Fatma Kanat Fay) 9­ “Ke­loğlan Masal›­ndan Bale­ Yap›­ld›­, Fil­

me­ de­ Al›­nacak”, (?) 1950, Cumhuriye­t

Gaz­e­te­si.

10­ “Saray›­ Eğle­nce­le­ri / H›­dre­lle­z­ / Düğün”; Kültür ve­ Tu­riz­m Bakanl›­ğ›­, Ankara De­v­ le­t Ope­ra ve­ Bale­si (Te­msil Broşürü), Ankara, 1984

11­ THEMA LAROUSSE; “Müz­ik ve­ Dans Bale­, c.6, Milliye­t Yay›­nlar›­­1993, sayfa 412­413

12­ VOLO‹S, Dama Nine­tte­ de­; “Çe­şme­baş›­ Üz­e­rine­”, De­vle­t Tiyatrolar›­ Bale­ Me­c­ mu­as›­, 1964, sayfa. 7

13­ “Yu­nu­s Emre­” (Bale­ 2 Pe­rde­); T.C. Kültür Bakanl›­ğ›­ Ankara De­vle­t Ope­ra­ ve­ Ba­le­si (Te­msil Broşürü), Ankara, 1990­1991

Bu­ yaz­›­n›­n haz­›­rlanmas›­ s›­ras›­nda, aşağ›­daki bilgile­ri ve­rile­n kaynak kişile­rde­n yarar­ lan›­lm›­şt›­r.

1­ ARUOBE, Güloya ile­ 24. Aral›­k 1997’de­ yap›­lan görüşme­. Güloya Aru­obe­; 56 yaş›­n­ da, Bale­ Sanatç›­s›­ (Kore­ograf)

2­ ÇI⁄, De­niz­ ile­ 17. Aral›­k. 1997’de­ yap›­lan görüşme­. De­niz­ Ç›­ğ, 48 yaş›­nda, Bale­ Sanatç›­s›­ (Kore­ograf)

3­ SUNAL, Evinç ile­ 17 Aral›­k 1997’de­ yap›­lan görüşme­. Evinç Su­nal; 56 yaş›­nda Bale­ Sanatç›­s›­ (Kore­ograf)

Referanslar

Benzer Belgeler

Le président Joko Widodo, qui s’était lui-même largement appuyé sur les réseaux sociaux pour mener sa campagne victorieuse en 2014, a annoncé juste avant le Nouvel An que son

merkez değ ğeri 1024 eri 1024 mb mb olan bu yü olan bu y üksek bas ksek bası ın n ç ç alanı alan ı, bir ucu Marmara , bir ucu Marmara Bö B ölgesi lgesi’ ’ne kadar uzanan

• Sistem çağrısı: Proses, dosya, aygıt yönetimi gibi işletim sistemi servislerini talep etmek için programatik bir yolla yapılan çağrı.. • Uygulamaların, donanıma

P, (E) düzlemi içinde değişen bir nokta olduğuna göre, AP  PB toplamı en küçük olduğunda P noktasının koordinatları aşağı- dakilerden hangisi olura. P,

% 92,6’sının cinsel yolla bulaan hastalıklar hakkında yeterli bilgi sahibi olduu, bununla birlikte % 85’inin okullarda cinsellikle ile ilgili eitimin gelitirilmesini

Silikon lensin on kapstiler ar,;rkhgr bloke etmesi sonucu kapstiler blok sendromu geli§en iki tiveitli olguda kapstil ir,;i materyalin drenajr ir,;in arka kapstile Nd YAG

Har du en äldre förälder, en sjuk partner eller ett barn som behöver mer hjälp och stöd än andra i samma ålder.. Då är du verkligen

Esas itibarile iddiasız ve alelade bir ikametgâh olmak- la beraber bu bina kullanış, taksimat, rahatlık ve mimarî şekillendiriş