• Sonuç bulunamadı

Başlık: İneklerde geç postpartum dönemde PRID ve CIDR-B ile PGF2a (İliren@) kombinasyonunun fertilite parametrelerine etkisiYazar(lar):KAÇAR, Cihan;ASLAN, Selim Cilt: 51 Sayı: 1 Sayfa: 019-023 DOI: 10.1501/Vetfak_0000002264 Yayın Tarihi: 2004 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: İneklerde geç postpartum dönemde PRID ve CIDR-B ile PGF2a (İliren@) kombinasyonunun fertilite parametrelerine etkisiYazar(lar):KAÇAR, Cihan;ASLAN, Selim Cilt: 51 Sayı: 1 Sayfa: 019-023 DOI: 10.1501/Vetfak_0000002264 Yayın Tarihi: 2004 PDF"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İneklerde geç postpartum dönemde PRID ve CIDR-B ile

PGF2a

(İliren@)

kombinasyonunun fertilite parametrelerine

etkisi*

Cihan KAÇAR!, Selim ASLAN2

'Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dogum ve Jineko10ji Anabilim Dalı, Kars; ~Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dogum ve Jinekoloji Anabilim Dalı, Ankara

Özet:

Sunulan çalışmada, geç postpartum dönemde bulunan ineklere uygulanan PRID Spirali ve CIDR-B'nin fertilite parametrelerine olan etkileri ve hormonal düzey (P4) farklılıklannın ortaya konması amaçlandı. Çalışma materyalini Ankara Bala Tanm Işletmesinde postpartum 45-55. günler arasında bulunan, Holstein ırkı 45 adet inek oluşturdu. Ineklere PRID (Progesterone-Releasing-Intravaginal-Device; 1,55 g Progesteron ve 10 mg Östradio1benzoat) ve CIDR-B (Controlled Internal Drug ReIease; 1,9 g Progesteron) intravaginal yolla uygulandı. Lık iki uygulama grubu ve kontrol grubunun herbiri 15'er inekten oluştu. Çalışma ve kontrol grubundaki ineklerden uygulamanın O, 4, 8, 12. günleri, östrus ve ovulasyon zamanında kan alındı. PRID ve CIDR-B' nin çıkarıldıgı gün 3,5 ml PGF~a (İliren@) i.v. yolla uygulandı. Östrus semptomu gösteren ineklerde rektal palpasyon ile graaf follikülü tespit edilerek sun'i tohumlama yapıldı ve üçüncü tohumlama sonrasına kadar alınan sonuçlar degerlendirildi. PRID uygulanan ineklerin %53,) 'ünde, CIDR-B uygulanan ineklerin %66,6'sında vaginal suppurasyon saptandı. PRID ve CIDR-B gruplarında östrus semptomları %93,3 oranında gözlenirken, kontrol grubunda bu oran %66,6 olarak belirlendi. Uygulama bitimi-östrus görülme zamanının PRID grubunda 2,5:t1,3 gün, CIDR-B grubunda 3,9:t2,0 gün oldugu tespit edildi. Her iki grup arasındaki fark istatistiksel yönden önemli bulundu (p<0,03). PRID, CIDR-B ve kontrol grubunda gebelik oranlan sırasıyla %66,6, %73,3 ve %40,0 olarak belirlendi. Uygulama bitimi-gebe kalma aralıgı PRID uygulananlarda 12,7:t18,1 gün, CIDR-B uygulananlarda 27,7:f:21,0 gün ve kontrol grubunda 23,0:f:1 1,3 gün olarak belirlendi. Her iki grup arasındaki fark istatistiksel yönden önemli bulundu (p<0.05). Gebelik indeksleri PRID, CIDR-B ve kontrol grubunda sırasıyla 1,3; 1,8 ve 1,7 olarak saptandı. Progesteron konsantrasyonu bakımından yapılan degerlendirmede çalışma grubunda uygulamanın O. gününden 12. gününe kadar belirlenen progesteron artışı istatistiksel yönden önemsiz bulundu (p>0,05). Yapılan çalışma sonucunda her iki uygulamanın seksüel senkronizasyon amacıyla kullanılabilecegi ve elde edilen fertilite parametrelerinin birbirine yakın oldugu saptandı.

Anahtar Sözcükler: CIDR-B, fertilite parametreleri, inek, PGF~a, PRID

Effect of PRID and CIDR-B in combination

with PGF2a (İliren@) on fertHity parameters

of cows in Iate

postpartum

period*

Summary: The aim of the study was to evaluate the effects of PRID and CIDR-B on fertility parameters of cows in Iate postpartum period and to find out the differences in hormone (P4) levels. Forty-five Holstein cows, between days 45-55 postpartum from Ankara Bala Tarım Işletmesi were used as material of the study. Cows were inserted PRID (Progesterone- Releasing-Intravaginal- Device; 1.55 g Progesteron ve 10 mg Östradiolbenzoat ) or CIDR-B (Controlled Internal Drug Release; 1.9 g Progesteron) intravaginally. Each group involved 15 cows. Blood samples were taken on days; O, 4, 8, 12, at oestrus and immediately after ovulation from all cows. At the time of PRID and CIDR-B removal, 3.5 ml PGF~a administered i.v. Cows observed in behavioral oestrus were artificially inseminated and results until af ter third inseminations were evaluated in all groups. Vaginal suppuration was observed in 53.3% of cows in which PRID Spirals were inserted and 66.6% of cows in which CIDR-B were inserted. While the percentage of oestrus detection was 93.3% for PRID and CIDR-B groups together, it was 66.6% in for control group. It is found that intervals between the end of the treatment and time of behavioral oestrus were 2.5:f:1.3 and 3.9:t2.0 days in PRID and CIDR-B groups, respectively. The difference between these two groups was statistically important (p<0.03). Pregnancy rates obtained in PRID, CIDR-B and control groups were 66.6%, 73.3% and 40.0%, respectively. Intervals between the end of administration and conception were 12.7:f:18. i, 27.7:f:21.0 and 23.0:f:1 1.3 days for PRID, CIDR-B and control groups, respectively. Pregnancy index were cakulated as 1.3, 1.8 and 1.7 for PRID, CIDR-B and control groups, respectively. The increasing progesterone values from day O to 12 for PRID and CIDR-B groups revealed a difference (p>0.05). In concIusion, both of PRID and CIDR-B treatments could be used for sexual syncronization and their effects on obtained fertility parameters are similar.

Key words: CIDR-B, cows, fertility parameters, PGF~a, PRID

(2)

20 Cihan Kaçar - Selim Aslan

Giriş

Ekzajen gestagen uygulanmasındaıci amaç, luteal döneme uygun olan hormonal düzeyi skğlamaktır. Ges-tagenler negatif geri tepkimeyle gonado1tropin salınımını engellerler. Böylece tedavi sırasında folliküler dalgaların şekillenmesi luteal dönem ile aynı olmaktadır. Gestagen preparatının uzaklaştırılmasından sonra, kandaki pro-gesteron konsantrasyonu düşer, artan LH (Luteotropik Hormon) sekresyonu sonucu östrus sernptomları görülür ve uygulama sırasında gelişen dominantlfollikülden ovu-lasyon gerçekleşir (16). '

İneklerde, PRID ve CIDR-B vaginaya uy-gulandığında PRID ve CIDR-B'nin günde 60 mg pro-gesteron salgıladığı ve salgılanan progesteronun vagina mukozasından rezarbe edildiği bildirilmektedir. PRID Spiralde jelatin kapsüle bağlı bulun~ 10 mg öst-radiolbenzaatın 2 saat içinde çözüldüğü ve vagina mu-kozasından rezarbe edildiği kaydedilmiştir. Östradiolün aktif bir korpus luteumun gerilemesine neden olduğu be-lirtilmektedir (21).

Siklusun değişik dönemlerindeki PRID ve CIDR-B uygulamalarından sonra östrus ve ovulahon süreleri ba-kımından gruplar arasında farklılıklar! olduğu birçok yazar tarafından belirtilmiştir (4, 5, 22). Buna göre PRID ve CIDR-B'nin 6-12 günlük uygulamaları sonucunda %76,0-%99,9 oranları arasında östrus semptomları göz-lenmiştir (4, 9, 17, 22). Yapılan çalışrnalarda PRID ve ClDR-B Spiralleri uygulaması sonucunda %34 ile %88

i

oranları arasında gebelik elde edilmiştir (!lO, 19,20,22). Arbeiter ve Pohl (4), PRID'in uzaklaştırılmasından 56 saat sonra östrus semptomlarını gözlemişlerdir. Bu semptomların %50'sini belirgin, %26'sını ise az belirgin olarak sınıflandırmışlardır. Seksüel senkronizasyon ama-cıyla PRID-Spirali uygulanan hayvanlarda, ovulasyonun uygulama sırasındanadiren gerçekleştiğ~ ve ovulasyonun uygulamadan sonraki 2-3 gün içerisinde' şekillendiği bil-dirilmektedir (5).

Yapılan çalışmalarda ClDR-B ve PRID uy-gulamaları sonucu progesteron (P4) değyrinde büyük bir farklılık saptanmamıştır (p>0,05). Uygulamalar sırasında

i

O. günde P4 değeri, uygulama sırasın~a diöstrusta bu-lunan ineklerde, en yüksek değeri olan '30,74 nmolll'ye ulaşmıştır. Uygulamanın 5. gününde bu değer 23,52 nmolll'ye ulaşmış, 10. günde 31,20 nmolll olarak sap-tanmıştır. PRID uygulaması sırasında anöstrusta bulunan ineklerde P4 değeri 4,41 nmolll bulunmuş ve bu değer PRID'in çıkarılmasına kadar değişmen;ıiştir. Metöstrus grubunda ise P4 değerinin 31,20 nmolll'ye yükseldiği tes-pit edilmiştir (22).

Xue ve ark. (22), en önemli fertilite parametresi olan doğum-gebe kalma aralığının, östrus senkronizAsyonu

i amacıyla yapılan PRID Spirali ve ClDR-B uy-gulamalarıyla 16 gün kısaldığını belirtmektedirlerı, Aynı araştırıcılar tohumlama indeksini 1,6 ile 1,9 olan Kontrol grubuna göre daha düşük bulmuşlardır.

i

Sunulan çalışmada ineklerde geç puerperal dönemde PRID ve CIDR-B uygulamaları sonucu, bu iki değiJik int-ravaginal uygulanan araç arasındaki fertilite param6treleri ve hormonal düzey (P4) bakımından farklılıkların ortaya konması amaçlanmıştır.

Materyal ve Metot

Çalışmanın hayvan materyalini Ankara Bala Tarım İşletmesinde, postpartum 45 - 55. günler arasında bulunan

i inekler oluşturdu. İneklerin ortalama yaşının 4,8 (3-8) ve inek başına düşen ortalama süt veriminin 28 litre blduğu belirlendi. Çalışmayı en az bir doğum yapmış 4!S adet Holstein inek oluşturdu.

i

Postpartum 45-55. günler arasında bulunan inekler 3 i gruba ayrıldı. Birinci gruba 12 gün süreyle PRID

(Ab-..

i

bovestrol@; 1,55 g progesteron

+

10 mg Ostradiol ben-zaat) ve PRID'in uzaklaştırıldığı 12. günde PGFJa (İli-ren@; Farma Intervet) 3,5 ml i.v. yolla, ikinci ~ba 12 gün süreyle CIDR-B (1,9 g progesteron) ve CIDR1-B'nin uzaklaştırıld~~ı 12. günde PGF2a (İliren@) 3,5 ml i.vı' yolla uygulandı. Uçüncü grup ise kontrol grubu olarak be-lirlendi. Kontrol grubuna herhangi bir ilaç uygulamhsı ya-pılmadı. Östrus semp.~omları (++++), (+++), (++),

(t)

ola-rak derecelendirildi. Ostrus semptomları gösteren ineklere teknisyenler tarafından graaf follikülünün kıvam velyapısı tespit edildikten sonra sun'i tohumlama yapıldı. TOe humlama sonrası 60. günde rektal palpasyonla Jebelik muayenesi yapıldı. Yeniden östrus semptomları gJsteren ineklere en çok iki kez daha sun'i tohumlama ylapıldı. İneklerden uygulama sırasında (O.gün), 4, 8, 12. gÜn öst-rus ve uygulama bitiminden 3 gün sonra rektal palJasyon yapılarak ovulasyonun şekillenip şekillenmediğiJe ba-kıldı ve kan alındı. Alınan kan 3000 devirde 10 ~akika santrifüj edilerek elde edilen serumlar P4 değerin~n be-lirlenmesi için -18 °C'de saklandı. Progesteron dekerleri Türkiye Atom Enerjisi Kurumunda EIA (Enzim ınbıuno Assay) yöntemi ile belirlendi.

i

Çalışmada elde edilen sonuçlar istatistiksel Yıönden SPSS bilgisayar programında t-testi, varyans analizi, tek-rarlı ölçümlerde varyans analizi, Mann- Whitne~ testi, Kruskal-Walli testi yöntemleri kullanılarak değerlendi-rildi.

(3)

Bulgular

PRID Spirali uygulanan ineklerden bir tanesinde PRID Spirali uygulamanın 7. gününde düştü ve bu inege aynı günPGF2a (l1iren@) enjekte edildi, CIDR-B uy-gulanan ineklerde ise böyle bir olguya rastlanmadı.

Spirallerin uzaklaştınlmasından sonra PRID uy-gulanan ineklerin 8'inde, CIDR-B uygulanan ineklerin ise ıo'unda vaginal suppurasyon görüldü. PRID gru-bunda vaginal suppurasyon görülen ineklerin %60'nın, CIDR-B grubundaki ineklerin %90'nın gebe kaldıgı sap-tandı.

Çalışma grubunda PRID ve CIDR-B uygulanan 15'er inekten 14'ünde östrus semptomlan gözlendi (%93,3). Kontrol grubunda ise 15 inekten 9'unda östrus semptomları gözlendi (%66,6). PRID uygulanan inek-lerde uygulama bitimi-östrus görülme aralıgı ortalama 2,5:tl,3 gün, CIDR-B uygulanan ineklerde ise uygulama bitimi-östrus görülme aralıgı 3,9:t2,0 gün olarak tespit edildi (Tablo 1). PRID ve CIDR-B gruplan arasında uy-gulama bitimi-östrus görülme zamanı bakımından p<0,03 ile istatistiksel yönden önemli bir fark oldugu saptandı.

TabIo 1. Çalışma ve kontroI grubunda östrus görüIme oranı ve zamanı

Table 1. Oestrus rates and timing and treatment and controI gro-ups

Grup (n) (%) (n) Gün PRID 15 93,3 14 2,5:tI,3 CIDR-B I5 93,3 14 3,9:t2,0 KontroI 15 66,6 9

Çalışma grubunda, östruslann uygulama bitiminden sonra günlere göre dağılımı Tablo 2'de görülmektedir. Östruslann günlere dağılımı bakımından ilk beş gün için-de her iki grup arasında önemli oransal bir farklılık 01-madıgı saptandı.

Tablo 2. PRID ve CIDR-B grubunda östrusIanngünIere göre dağılımı

TabIe 2. Oestrus distribution according to days in PRID and CIDR-B groups

Gün PRID CIDR-B

$3 gün 8 (%57,2) 7 (%50,0) 4-5 gün 6 (%42,8) 6 (%42,8) > 5 gün 1 (%8,2)

PRID Spirali uygulanan 8 hayvanda (%57,2) ve CIDR-B uygulanan 11 hayvanda (%78,5) çok belirgin (++++) östrus semptomlan saptandı. Kontrol grubunda ise 6 hayvanda (%66,6) östrus semptomlan çok belirgin olarak gözlendi. PRID ve CIDR-B Spiralleri uzak-laştınldıktan sonra 14'er hayvanda buna karşılık kontrol grubunda 9 hayvanda graaf follikülü gelişti (Tablo 3).

TabIo 3. Çalışma ve kontroI grubunda östrus yoğunIuğu, graaf faIlikülü gelişimi ve ovuIasyon oranı

TabIe 3. The severity of oestrus symptoms graafian foIlide de-veIopment and ovuIation rates in treatment and controI groups

Grup Çok Belirgin Az Östrus Graaf Ovulasyon

belirgin belirgin semptomlan follikülü

(%) (n) (n) yok (n) (%) (%) PRID (n:14) 57,2 21,4 21,4 6,6 93,3 78,5 CIDR-B (n:14) 78,5 14,2 7,1 6,6 93,3 85,7 Kontrol (n:9) 66,6 33,3 40 66,6 100

PRID, CIDR-B ve kontrol gruplanndaki fertilite pa-rametrelerinin karşılaştınlması Tablo 4'de sunulmuştur.

TabIo 4. PRID, CIDR-B ve kontroI grupIannda fertilite pa-rametreIeri

TabIe 4. The fertility parameters of PRID, CIDR-B and controI groups

U-GK I.TGO 3.TGO lTı Gl D-GK

Grup (n) (gün) (%) (% ) (gün)

PRID 10 12,7:t18,la 50,0 66,6 2,0 1,3 73,3:t17,4

CIDR-B 11 27,7:t2 i,Ob 28,5 73,3 2,8 1,8 89,4:t23,2

Kontrol 6 23,O:tII,3" 33,3 40,0 3,0 1,7 86,8:t13,4

U-GK: a:b= p<0,05; a:c= p<0,05; n: Gebelik eIde edilen hayvan sayısı

U-GK: UyguIama Bitimi-Gebe KaIma Aralığı; 1;TGO: L.TohumIamada Gebelik Oranı; 3.TGO: 3.TohumIamada Ge-belik Oranı; lTı: lık TohumIama Indeksi

Gt: Gebelik Indeksi; D-GK: Doğum-Gebe KaIma Aralığı

Birinci tohumlamada gebelik oranının %50 ile PRID grubunda buna karşılık 3.TGO'nun %73,3 ile CIDR-B grubunda en yüksek oldugu saptandı. 1T1 ve Gl degerleri de PRID grubunda diger gruplara göre daha düşük bu-lundu (Tablo 4).

Çalışmada kullanılan PRID grubu ineklerde P4 de-geri O. günde 1,9:tl,0 ng/ml iken PRID uygulamasından sonra 12. günde 2,9:t2,6 nglml düzeyinde ölçüldü. CIDR-B grubu ineklerde ise P4 degeri uygulamaya başlandıgı O. günde 4,1:t2,5 ng/ml tespit edildi, 12. günde bu deger 5,5:t2,8 ng/ml bulundu. PRID ve CIDR-B grubunda O. günden 12. güne kadar saptanan progesteron deger artışı istatistiksel yönden önemsiz bulundu.

PRID Spirali uygulanan ineklerde en yüksek gebelik oranının, progesteron degeri 1,58-4,28 ng/ml (%87,5) ara-sında olan ineklerde, CIDR-B uygulanan grupta ise en yüksek gebelik oranının, progesteron degeri 3,40-9,50

ngl

ml (%88,8) arasında olan ineklerde oldugu görüldü. Bu hayvanlar arasında uygulama bitimi-gebe kalma aralıgı bakımından istatistiksel yönden önemli bir farklılık ol~ madıgı saptandı ( p>0,05).

(4)

22 Cihan Kaçar - Selim Aslan

Tartışma ve Sonuç

Xue ve ark. (22), PRID ve CIDR-B lile yaptıklan ça-lışmada, spirallerin uzaklaştınlmasından [sonra 8 gün içe-risinde hayvanların %87'sinde östrus semptomlarını göz-lemişlerdir. Aynı araştıncılar östrus semptomlannın %48,9'unu 1-3 gün, %29,89'unu 4-6 gün ve %21,3'ünü de 8 günde tespit etmişlerdir. Sunulan ça~ışmada elde edi-len östrus semptomlarının görülme oraJı ve zamanı

yu-i

karıda sunulan çalışmadan elde edilen sonuçlarla pa-ralellik göstermektedir. Her iki grup arasında uygulama bitimi-östrus semptomlarının gözlenmesi bakımından p<0,03 ile istatistiksel yönden önernIt bir fark sap-tanmıştır. Araştıncılar, östrus semptomUırının uygulama bitiminden sonra farklı zamanlarda gö1rülmesini PRID

i

Spiralin içerdiği östradiol benzoata bağlamaktadırlar (2, 12). Ayrıca progestagen uygulamalarından sonra gelişen dominant follikülün gelişim aşamasına bağlı olarak öst-rusun başlangıç zamanlarında değişiklik olduğu be-lirtilmektedir (15). i

Xue ve ark. (22), östrus semptom~annın %67,0'nı çok belirgin düzeyde, %20,3'ünü belirgin düzeyde göz-lemişler, %13,O'ında ise östrus semptomlannı göz-lememişlerdir. Sunulan çalışmada östrus yoğunluğu PRID Spirali uygulanan grupta %57,2, CIDR-B uy-gulanan grupta ise %78,5 olarak saptabmıştır. Gruplar arasında östrus yoğunluğunun farklı olması araştıncılann (15) belirttiği gibi kan P4 konsantrasyonundaki farklılığa bağlanmaktadır.

Spirallerin uygulandığı süre içeri$inde bazı hay-vanlarda vaginitise neden olduğu, ancak raginitisin yavru verimini etkilemediği ve spontan olara~ uygulama son-rası 2 gün içerisinde iyileştiği belirtilmiştir (4, 6). Bu ça-lışmada da vaginitis görülen ineklerde özellikle CIDR-B grubunda fertilitenin olumsuz etkilenmediği ve vaginitis görülen ineklerin %90'nının gebe kald~ğı saptanmıştır. PRID Spiral uygulanan ineklerde ise ~aginitis görülen ineklerde gebelik oranı, CIDR-B grubuna göre daha düşük (%60) bulunmuştur.

Roche (14), 12 gün süreyle intravaginal PRID Spi-rali uygulamalarını takiben, 0,1 mg/kg GnRH (Go-nadotropin Salınım Hormonu) enjeksi)jonu yapıldıktan

i

. sonra 69 saat içerisinde hayvanların ~90'nında ovu-lasyonun şekillendiğini bildirmektedii. Yapılan uy-gulamalar sonucu PRID Spiralinin çıkarılmasından sonra ovulasyonun %78,5, CIDR-B grubunda %85,7 oranında olması, uygulamadan sonra ovulasyon oranının bu ça-lışmada da yüksek olduğunu göstermektedir. Ovulasyon

i

oranının kontrol grubuna göre düşük olmasının nedeni, progestagen uygulamalan sonrasında şekillenen öst-ruslarda LH piki ve dolayısıyla ovulasyonun şekillenme

zamanındaki farklılıklara bağlanmaktadır (8). Ayrıca pro-gestagen uygulamaları sonrasında LH piki aralıkl~rında azalma olduğu da bildirilmektedir (7).

ı

Yapılan araştırmalarda ilk tohunılamada gebelik

i

oranı PRID Spirali uygulamalan sonrası %57 ile %13 sında, CIDR-B uygulamaları sonrası ise %38 ile %16 ara-sında değiştiği bildirilmektedir (3, 11, 13, 18). Stmulan

i

çalışmada ilk tohumlamada gebelik oranı PRID Spirali uygulanan ineklerde %50,0, CIDR-B uygulanan ine~ıerde %28,5 ve kontrol grubunda %33,3 bulunmuştur. I:RID Spirali ve CIDR-B uygulamalarında ilk tohumlamatla ge-belik oranının düşük olması folliküler gelişimid uza-masına bağlanmaktadır. Bunun yanında bu tü~

uy-i

gulamalarda subluteal progesteron konsantrasyonu

i

nedeniyle myometrium ve endometrium fonksiyonlannın tam anlamıyla gerçekleşmediği ve bu hayvanıardıa öst-radiol konsantrasyonunun yüksek kaldığı belirtilmektedir. Östradiolün etkisinin uzaması nedeniyle d4 en-dometriumun gebeliğe hazırlanmasının engellendi ği bil-dirilmektedir (18).

Araştırmacılar, PRID Spiralle yapılan uy-gulamalarda gebelik oranını %34 ile %77,8 arasında, CIDR-B ile yapılan uygulamalannda ise gebelik dranını

i

%37 ile %88 arasında bulmuşlardır (10, 19, 20, 22). Su-nulan çalışmada gebelik oranlan PRID Spirali uygiılanan

i

ineklerde %66,6, CIDR-B uygulanan ineklerde %73,3, kontrol grubunda ise %40,0 olarak belirlenmiştir.IPRID ve CIDR-B grubunda yukanda verilen çalışmalara paralel sonuçlar elde edilmiştir.

i

Spirallerin . postpartum intravaginal yolla uy-gulanmasıyla doğum-gebe kalma aralığının kısaldılğı be-lirtilmektedir. Wittkowski ve ark. (21) PRID Spi~ali ile yaptıkları çalışmada doğum-gebe kalma aralığını

ı

114,1 gün, kontrol grubunda ise 175,7 gün olarak bulmuşlardır. PRID Spirali ve CIDR-B uygulamalan sonJcunda

i doğum-gebe kalma aralığının 16 ve 12 gün kısaldığı

sap-ı

tanrnıştır (22, 23). Sunulan çalışmada ise PRID, CliDR-B ve kontrol grupları arasında doğum- gebe kalma kalığı bakınundan istatistiksel yönden önenıli bir farJ sap-tanmamıştır (p>0,05).

i

Gebelik indeksi PRID Spirali ve CIDR-B ile

Yf

pılan çalışmalarda 1,6 ile 2,2 arasında değişmektedir 01, 13, 20, 22). Araştırmada ise gebelik indeksi PRID gru1bunda 1,3, CIDR-B grubunda ise 1,8 olarak bulunmuştJ

Ge-I

belik indeksi; PRID Spirali uygulanan grupta, yukarıda verilen çalışmalara göre düşük, CIDR-B uygulanan grup-ta ise paralel bulunmuştur.

Yapılan çalışmada PRID ve CIDRoB'nin ineklerde postpartum dönemde seksüel senkronizasyon aıJacıyla kullanılabileceği ve bunun sonucunda da yüksek g~belik oranları elde edileceği sonucuna vanımıştır.

(5)

Kaynaklar

1. Alaçam E, Tekeli T, Dinç DA, Güler M, Işık K (1996):

Sütçü ineklerde PR/D ve Cloprostenol uygulamalarının çe-şitli fertilite parametrelerine etkisi. Tr J Yet Anim Sci, 20,21-25.

2. Alanko M, PyörliHi S (1980): The treatment of anoestrus

and suboestrus in dairy eattle using a progesterone re-leasing intravaginal device (PR/D). Nord Yet Med, 32, 444-452.

3. Arbeiter K, Pohl W (1985): Erfahrungen mit der PRID-Spirale bei der Postpartum- Kuh (Feldversuch). Tierarztl Umseh, 40, 160-164.

4. Arbeiter K, Pohl W (I 986): Über die Anwendung der PR/D-Spirale beim ovariellen Funktionsstörungen des Rin-des (Feldversuch 2). Tierarztl Umseh, 41, 664-668. 5. Aurich JE, Seger T, Aurieh C (1995): Möglichkeiten der

Gestagenbehandlung beim Rind. Der praktisehe Tierarzt, 2,

1007 -101

n.

6. Grunert E (1982): Zyklus und Brunststörungen. Grunert, E.. Berehtold, M. (Hrsg): In: Fertilitatsstörungen beim we-ibliehen Rind, Yerlag Parey, Berlin, Hamburg.

7. Hanlon DW, Williamson NB, Wichtel JJ, Sterfert IJ, Craigie AL, Pfeiffer DU (1997): Ovulatory responses and

plasma luteinizing hormone concentration in dairy heifers af ter treatment with exogenous progesterone and estradiol benzoate. Theriogenology, 47, 963-975.

8. Lane EA, Austin EJ, Roehe JF, Crowe MA (2000): The

effect of estradiol benzoate on synchrony of estrus and fertility af ter removal of a progesterone-releasing

int-ravaginal device. Theriogenology, 55,1807-1818.

9. Luey MC, Billings HJ, Butler WR, Ehnls LR, Fields MJ, Kesler DJ, Kinder JE, Mattos RC, Short RE, Thateher WW, Wettemann RP, Yelieh JV, Hafs DH

(2001): Efficacy of an intravaginal progesterone insert and an injection of PGFıa for synchronizing estrus and shor-tening the interval to pregnancy in postpartum beef cows, peripubertal beef heifers, and dairy heifers. J Anim Sci,

79, 982- 995.

ıo.

Maemillan KL, Taufa VK, Barnes DR (1987): De-velopment of C/DR dispensers for oestrous control in dairy cattle. New Zealand, Ministry of Agriculture and Fisheries. Agricultural Researc.'h Division. Annual Report, 198/86. 30. Wellington.

1i. Martinez MF, Kastelie Jp, Adams GP, Janzen E, Mecartney DH, Mapletoft RJ (2000): Estrus

synchro-nization and pregnancy given C/DR-B, prostaglandin and estradiol, or GnRH. Can Yet J, 41, 786-790.

12. Munro RK (1987): Concetrations of plasma progesterone in cows af ter treatment with 3 types of progesterone pes-saires. Aust Yet J, 64, 385-386.

13. Penny CD, Lowman BG, Seott NA, Seott PR (2000):

Repeated oestrus syncronization of beef cows with pro-gesterone implants and the effects of a gonadotrophin- re-leasing hormone agonist at implant insertion. Yet Ree, 146, 395-398.

14. Roehe JF (I 974): Synchronization of oestrus in heifers with implants of progesterone. J Reprad Fertil, 41, 337-345.

15. Roehe JF, Austin E, Ryan M, O'rourke M, Mihm M, Diskin M (1999): Regulation of follicle waves to maximise fertility in cattle. J Reprad Fertil, 54, 61-71.

16. Sirois J, Fortune JE (1990): Lengthening the bovine est-rous cycle with low levels of exogenous progesterone: a model for the study of ovarian folliculer dominance.

End-racrinology, 127, 916-925.

17. Smith RD, Pomerantz AJ, Beal WE, Meeann Jp, PH. beam TE, Hansel W (1984): /nsemination of Holstein he-ifers at a preset time after estrous cycle syncronization using progesterone and prostaglandin. J Anim Sci, 58,

792-800.

18. Stoek AE, Stolla R (1995): Der dominante Ovarfollikel beim Rind-Physiologische Zusammenhange und praktische Bedeutung. Tierarztl Umschau, SO, 543-550.

19. Tjondronegoro S, Williamson P (1987): Effects of

pro-gesterone, intravaginal devices on synchronization of est-rus in postpartum dairy cows. J Dairy Sci, 70,2162-2167.

20. Tsiligianni Th, Karagiannidis A, Brikas P, Saratsis Ph (2001): Chemical properties of bovine cervical mukus du-ring normal estrus and estrus induced by progesterone andı or PGFıa. Theriogenology, 56, 41-50.

21. Wlttkowskl G, Grunert E, Bukowski A (1982): Zur Zyklusinduktion bei Kühen mit Ovardystrophie durch Pro-gesteron abgebende Vaginalspiralen (Abbovestrol). Dtsch Tierarztl Woschenschr, 89, 244-247.

22. Xue L, Arbeiter K, Breitenfellner N (1994): Die re-petierte transvaginale Progesteronmedikation zur Zyklusp-rovokation und Fertilitatsüberwachung beim Rind. Wien

TierarztI Mschr, 81, 380-388.

23. Zdunezyk S, Domaszewskl A, Glzejewski Z, Janowski T, Zebracki A (1989): Versuche zur Zyklussynchronisation

bei Kühen aus Bestanden mit Fertilitatsproblemen und bei Hybriden zwishen Wisent und Rind mit der PR/D-Spirale.

Zuchthyg, 24, 1-7.

Geli,ç tarihi: 05.03.2003/ Kabul tarihi: /9.03.2003

Yazışma adresi:

Araş. Gör. Dr. Cihan Kaçar

Ankara Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı 06110 Dışkapı! Ankara

Şekil

Table 1. Oestrus rates and timing and treatment and controI gro- gro-ups

Referanslar

Benzer Belgeler

Aşırı derecede intra abdominal yağ birikiminin, tüm vücuttaki yağ dağılımından daha fazla obezite kaynaklı morbidite ile ilişkili olduğu göz

Günümüzde, insan faktörünün önemi işletmelerde uygulanan kalite çalışmaları kapsamında gittikçe artmaktadır. Çalışanlar işletmeler tarafından bir maliyet

Hem erkek (%13.33) hem kadın (%18.79) katılımcılar fonksiyonel besinleri yeterince bilgileri olmadıkları için tüketmemektedirler.. Çalışmaya katılanların hangi

Soru ve Yanıtlarıyla Mikro-Makro Ekonomi (4. bası), Đş Sınavlarına Hazırlık:1, Turhan Kitabevi, Ankara, 2004.. “Kontrollü zirai kalkınma kredileri”, Ankara Üniversitesi

Zübeyr, Amr'ın zulmettiği kimselere; ondan intikamla- nnı alabileceklerini, yaptıklannın cezasını çekmesi gerektiğini söylemiş, hapiste kaldığı sürece,

Results: Erythrocyte superoxide dismutase (ESOD), which is a preventive antioxidant value, and plasma malonyldialdehyde (MDA) levels, which is the breakdown product of

Histolojik olarak lenfoepitel yada kript epiteli , interfoliküler alanlar ve germinal merkezlerden oluşan adenoid ve tonsiller , kompleks hücre etkileşimleri sonucunda

Tamada and Baba 2 first identified Beet necrotic yellow vein virus (BNYVV) as the cause of rhizomania when they isolated the virus from infected plants of sugar beet fields in