• Sonuç bulunamadı

Başlık: Türkiye'nin iki alt tür alabalığı (s. trulta macrostignıa, s. trulta labrax) üzerinde morfoloji ve gıda yönünden (et verimi) araştırmalarYazar(lar):DENİZ, Eşref;UZUNHASANOĞLU, H.Cilt: 9 Sayı: 2 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001746 Yayın Tarihi: 1962 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: Türkiye'nin iki alt tür alabalığı (s. trulta macrostignıa, s. trulta labrax) üzerinde morfoloji ve gıda yönünden (et verimi) araştırmalarYazar(lar):DENİZ, Eşref;UZUNHASANOĞLU, H.Cilt: 9 Sayı: 2 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001746 Yayın Tarihi: 1962 PDF"

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A.

t'.

Veteriner Fakültesi Anatom; ve llesin Kontrolü - Hijyen Kürsüleri Prof. Dr. S. DOGUER, Prof. Dr. i". BERKMEN .

TÜRKİYE'NİN İKİ ALT TÜR ALABALlGI (s. trulta macrostignıa,

s. trulta labrax) ÜZERİNDE MORFOLOJİ VE GIDA YÖ-'

NÜNDEN (ET VERİMİ) ARAŞTIRMALAR

E. DENİz, Dr.

med. vet. ve

H. UZUNHASANOGLU

müt. vet.

Alabalık batı memleketlerinde, gerek etinin nefaseti, gerekse halkın balık sporu zevkini' teşvik ve bu ihtiyacın tatmini bakımından balık türleri arasında en baş köşeyi işgal etmektedir. Bir misalolmak üzere, A. B. D. nin

J

California eyaletinde 20 den fazla alabalık yetiştirme istasyonunun bulun-duğu ilave edilirse konunun önçmi bir kat daha iyi anlaşılır. Üstelik Ala-balık, balıkların en güzelidir de .. Tatlı suların en renkli, en canlı haribla-larındandırlar.

Güzel vatanımızın I<alkındırılması için girişilen birinci beş yıllık planda balıkçılığımıza hususi bir yer verilmiş olup, tatlı su balıklarının da üretile-ceğine bilhassa işaret edilmiştir. AslıncJa bu problem, barajlarımızia ilgilidir. Çünkü bir baraj şu maksatlar için kurulur: 1-- Elektrik istihsali, 2- Su baskınlarını önlemek, 3-- Akarsuları ve dolayısiyıe- sulama işlerini kontrol altına almak, 4- Balık yetiştirmek. Bunun için, memleketimiz akarsuların-da bir hayli yaygın olan aIabalıkların morfoloji, bioloji ve gıda yönlerinden incelemelerini yapmakla bu balığı insan eli altında bilgilice yetiştirmek yurt ekonomik kalkınmasında ve halkın beslenmesi probleminde faydalı olacaktır.

Türkiye'nin alabalıkları konusunda ilk etüdü, 1951 yılında memleketi-miziziyaret eden İtalyan araştırıcısı ENRİcO TORTONESE yapmıştır(9). Biz:de, Doğu Karadeniz bölgesinden temin ettiğimiz balıklarla ~dı ge-çen araştırıcının kıymetli mesaisini hir kere daha, bu vesile ile ele almış bulunuyoruz.

E. Deniz, Vet Fak. Anatomi K. Asistanı, Ankara

H. Uzunhasanoğlu, Orman Çiftliği, Süt Labratuvarında müt., Ankara (Radiografi'-lerin alınmasındaki yardımlardan dolayı

r

inci Şirurji Kürsüsü'ne teşekkürlerimizi sunarız)

(2)

TÜRKiYE~;\'iN iKİ ALT TÜR AL!\HAUÔI

TÜRKİYE ALABAUKLARI HAKKINDA TARiHİ BiLGİ

Bu kısımdaki'bilgiler tamamen (9) (ian alınmıştır. Alanalık'lar Anadolu'-nun balık raııııasının çok yaygın ve önemli elemanlarıdırlar. Bu Jıusu~ta ilk litaratür bilgisi, Trabzon'n ait ve tayini yapılamıyan bir s,lImon (;\ ia-balık) kaydeden ARBOrunkidir. (1835) Bu muhakkak S,ı1,!iO tnlHa labax Pal!' denilen «Karadenİz AlabalığlJ>dır. ABBOT, BERG (I 932) h!rafll1(!an reddedilmiştir. TCHiHATCHEFT «Kiiçıik Asya» isimli eserinde S<c!ar ausonii Yal'den bahsederek Yunanlılar tarafından «Lıvraki» Arap'!arl:ll'ca

«Bra!o> denile'n bir Sal:nonid'in bütün cilicia (Ege) salıilk:;'i boyunca pek mebzul olduğunu söylemiştir. (185ô). Grek ismi «lavraki» hir denİz balı;:na verildiği için (Dicentrarchus lahrax-Deniz bass'ları-Levrek) Tchihatc-heft'in yanıldığı muhtemeldir. GÜNTHER (1856) hiç tayin yapmadığı, Brıtısh M useum 'da saklanan Olympus dağmdan (Bythinia) 3 adet:3 ;nç tür'ü kendi kaledoğuna ilave etmiş ve bunlardan daha önce Richardon (1856) .tarafından bahsedildiğini bildirmiştir. Bu Alabalık'ların iki :ıra üzerine diziImiş Yomer di~leri olduğu ve göçmen olmayan bir forıııa ait oldukları söylenir. gOULE~GER (1896) Syınirna (İzınir) civarın:! ait bir materia\'i salıno fario var. Macrostigma A.' Dum olarak teşhis ctmiş fakat onu tasvir edememiştir. Daha sonra Macrostigll13 şeldiııdeki ALıh~ılL '-lar HANKO (1924) ve PElLEGRiN (1928) tarafından Anadolu balıkb'ı arasında ithal edildi. Birincisi Jorİs nehrinde:ı tür'ler elde etll1istİr. (Bu nehrin yeri bulunamamıştır; herhalde Orta Anadolu'da, olımılıdır di;::r yazar.) Ye hiç izahat vermemi~tjr. ikinci şahıs kat'i hiç bir bölge giıstc,'-meden tamamen yanlış bilgi \'ermi~tir. Çiinkü GADEAU DE KERYillE seyahati esnClsında hiç bir Alabalık toplamamıştır.

Rusya Balıkları hakkında BERG'in kitabı (1932) Türk faunası çı1ş-maları için çok J1lı:himdir, ıira biitün tür'ler Karadeniz ve Hazer D.:niz'inde yaşayanlarla ilgilidir. !\labalık'lar da bunların arasındadırlar. Ayni yazar S. trutla macrostigma'nın genel yayıl:şını işaret ederek hiçük Asya'yı (!a içine alan bir bölgeler serisİni liste etmiştir.

Daha yakın zamanlarda KOSSWIG ve Okulunun değcrli mesaisi ortaya çıktı. Böylelikle Türkiye balıkları hakkındaki bilgilccimiz oldub;a artmıştır. Maamafih Salmonid'ler hiç bir zaman iııcelenmemişlerdir. Hiç bir mütalaa zikrcdilmeden KOSSWiG ve BATTAlGil'in listesine iki Alabalık ilave edilmiştir (I 943): S. t~utla Labrax Pal!' (Karac!ciıiz, anad-romous- ve çildır gölü) ve S. trutta masrostigma A. Dum. (Uludağ, Sapan-ca gölü, İzmir, Şitak). Bu balıklar onların araştırma materyali olmadıkları için, hiçbir izahat, hiç bir biometrik malOmat v~ değişikliklerihakkında

(3)

Eo DEXİz -ii. UZlJNHASANOiiLU

hiçbir bilgiye sahip olunamamıştır. PELLEGRİN'in çizdiği (1928) ve sarih olarak DEMERİL'den kopya edildiği gibi (Salar macrostigma, 1858) hala Anadolu Alabalık'ları hakkında tek bir resim mevcuttur. (TORTONESE, i952). Bu balıkların taxonomik durumları henüz tamamen meçhuldur. Zira muhtelif yerlerdeki yayılış ve hemen hemen yaşama şartları (Habit) hakkın-da pek az şey bilinmektedir.

Lit (9) şöyle devam ediyor: Prof. KOSSWİG'in davetinden sonra 1951 de Anadolu'yu ziyaret ettiğim zaman balık tür'lerini toplamak, muaye-ne etmek ve bu makalenin hazırlanmasında çok faydalı oiduğunu sonradan isbat etmiş olan notlar almakimkanını elde ettim. Daha sonra, İstanbul Zooloji Enstitüsü'nden Alabalık nümünesi aldım. Bütün bu meterial tara-fımdan Milano civico di Storia Natural Miizesine takdim edilmiştir. Çünkü orada bunlar özel ihtimamla muhafaza edileceklerdir. Torino Zooloji Mü-zesinde bulunan, Kuzey Doğu Anadolu'dan eski nümunelerde muayene edildiler; zira ayliı nehirden (Aras, Çoruh,) başka nümun~ yoktu bende. Böylece bu çalışmanın dayandığı temeli belirterek, şunu söylemek zorundayım ki, çalışma sona ermiş bir durumdan çok uzaktır. Onun gayesi yalnız, Asya Türkiye'sinde yaşayan Alabalık'ların morfolojik karekter-lerini ve Taxonomi'karekter-lerini aydınlatmaya yarayan bir teşebbüstür; aynı zaman-da onların variation ve distribution'u hakkında ilk bilgilerde verilmiştir. Asya Türkiye'sinin Alabalık'larını etüd, onların orijin, yayılım ve subspecies'leri problemlerinin etüd'ü neticesine sevkeder. Maamafilı, bu araştırmada, bu memleketlerde yaşayan AlabalıJ<lar hakkında kafi bilgi verilmemiştir. NİKOLOSKY (1937) nun işaret ettiği gibi Orta Asya vc Kü-çük Asya'nın Alabalık'larının orjini hakkında iki görüş' yer almaktadır. Bazı yazarlar bunlar tatlı su balık'larıdırlar; esas şekilleri deniz Alabalığı'-dır. Ye muhtcmelen bunlar Anadolu ve merkezi Asya'da üçüncü zamandan beri mevcut idiler, diyoriar. Diğerleri (KOSSWİG, i952) onların anadro-mous deniz Alabalığı'nın bir derivationu olduğu ve Glacial period'un bir bakiycsi nazariyle bakarlar. Birinci fikre göre bu balıklar orjini itibariyle derin tatlı su balıklarıdırIar; sonucuya göfe ise onlar Primitiv (ancenstral) -deniz Alabalığı'ndan menşe almışlardır.

İyice bilinmektedirki, Güneydoğu Avrupa'nın ve Güneybatı Asya'nın geniş kısımları Miocenc devrinde Sarınatic (Eski Rus Denizi) iç denizi ile kaplı idi. Bu Macaristan'dan Transkafkaslara kadar uzanıyordu.

Aşağı Pliocene dcvrinde bariz bir çekilme meydana geldi. Orta Pliocene kadar iki ayrı teşekkül ortaya çıktı. Biri batıda (Karadeniz), diğeri doğu'-da (I-Iazer denizi)- Aralo-Caspian sca). İkincisi en büyük genişliğini, 2 inci

(4)

TÜRKİYE'Nİ;.; iKİ AI.T TÜR ALAIlAUGI

glacia! Period'da (Buzuııar devri) aldı. Salmonid'lerin meydana çıkışı Mio-cene devri'ndediL Belki bunlar Cretaceous esnasında ganoid balıklardan menşe almışlardır. Tortoİıese, Teherhavİn'le birlikte bu balıkların orijinin tatlı su olduğuna inanmaktadır. /

Asya Türkiye'si bu balıkların kökünü, modern Pontic ve Hazer Alaba-lık'larının ilk nümunelerinin mevcut olduğu kuzeyden almıştiL

S. trutta macrostigma'nın orijini Akdeniz'dir. Tuzlu su yoııariyle Akde-niz memleketleri sahiIlerine gelmiştirleL Netice olarak Asya Türkiye'sinin balıkları iki orijinlidir; a) Kuzeyorijinliler: Pontic ve Hazer denizi ile ilgili; yayılma tatlı sular yoluyla b) Batı orijinliler: Akdeniz'le ilgili; yayılma deniz-den nehir'lere doğnı.

LİTERATÜR BiLGiSi

Alabalık Nedir?

Alabalığa ingilizcede (Trout), almancada (die ForeIle), fransızcada (troutte), Jatineede (salmo trutta) deniL Alabalıklar Salmonidae familya-sına bağlıdıriar .. Ticari değeri olan balıklar gurubunun en başında olan-larındandırlaL Esas olarak, tipik bir soğuk su balığıdır ve nehirlerle dereler-de yaşarlar. Muhit şartlarının müsait olduğu yerlerde denizlere de muha-ceret ederler (immigration). Ayni zamanda göııere de adapte olabilirler. Çoğunlukla anadroumous'dur!ar, yani genç hayatlarını tatlı sularda geçirir-ler, tatlı sularda yumurtlarlar, çoğalırlar; sonra olgun hale gelebilmek için denizlere, okyanuslara göç ederler. Okyanuslara göçleri ilk ve son baharda olur ki, bu zamanda nehirlerin denizIere döküldükleri ağızlarında yakalan-dıkları için bu nokta, ticari önemi haizdir.

Bir alabalığı diğer balıklardan ayırmaya yarayan en karakteristik fark-lar şunfark-lardır: Sırt yüzgeei (dorsal fin) ile kuyruk yüzgeci (caudal fin) arasın-daki mesafenin orta yerinde sırttan yükselen yağ yüzgeci (adipose fia); karın yüzgecinin kaidesinde (pelvic fin)etsel bir çıkıntl; vücudun büyük kısmı pulsuz, çıplaktIL; midenin cardia'sının pylorus'a çok yakın oluşu. Bu sonuncu nokta alabalıkları, ayni familyanınyakın specieslerinden olan Osmeridae'lerden ayırt etmekte işe yaraL Ayni anatomik yerler arasındaki mesafe, sonuncularda çok daha büyükt~L

(ş.

2).

Bütün alabalıkların vücud şekilleri genelolarak resimde görüldüğü gibidiL

(ş.

I). Derin sularda yaşarlar. Derin suda yaşamakla, balıkların kırmızı renkli olamaları arasında bir münasebet vardır (6). Onun için ala-balıkların koyu kahveden kırmızıya kadar değişen renkleri ve renkli lekeleri vardIL

(5)

E. DENİz - ii. UZUNHASANOUU;

_(~c.'"""~ •.•ı.-ıf\'- •.••,,,- _

Şekil: 1- Araştırmada kuııanılan tipik bir alabalığın anatomik :dış yapısı.

Ağtz hiç bir zaman başın ventralinde yer almaz. Halbuki sazan ve benzeri tatlı su balıklarında ağız başın alt kısmındadır. Alabalığın ağzı daima başın ucunda olup oldukça geniştir. Maxiııary (üst çene) gözün arka kenarına kadar uzanır.

Alab~lıkların daima muayyen sayıda yüzgeçleri vardır. Fakat bu yüz-geçlerin vücuddaki yerleri diğer balıklarınkinden farklıdır. Şekil (I) de de görüldüğü üzere göğüs yüzgeei (pectoral fin), vücudun her bir yanında, ba-şın hemen gerisinde birer adet olmak üzere, oldukçaaşağıda, karında yer

Şekil: 2- AlabaIık!arı, Osmeridae familyası balıklarından ayırt etmeye yarayan (cardia- pylorus) durumları.

(6)

TÜRKİYE'~İx İK! ALT TeR AL\HAU(;I

aImışlardır. Karın yüzgeçIeri ise (pelvic fin) başın ön ucu ile kuyruğu n ni. hayeti arasındaki mesafenin orta yerinde buIunurlar.

Bütün aIabalıklar birkaç inç (6-7 cm.) boyuna uIaştıkları zaman, vücud-Iarında balık pulIarınl gösterirler. Genelolarak «Alabalıklar pulsuzdurlar» denirse de, dere a\abalıklarının bile gözle görülemiyecek kadar küçük pul-ları vardır. AIabalıklık bazen Sam ba!ığı ile karıştırılabilir. Maamafih ikin-cinin ağzı küçük ve maxillary'si de ancak gözün ön kenarına kadar yetişe-bilir. Ayrıca Sam halığının anus yüzgecinde i2 den fazla şuaı (rays) varsa da, aIabalığınki, her zaman I2 den azdır. (10)

AlabaIığın çeşitli aIt türleri tesbit edilmiştir. Mesela, ichtiologIar (balık mütehassısIarı) şimdiye kadar California'da 12 adet alahalık çe~idi tesbit etmişlerdir. Hakikatte bu rakam artabiIir; zira o, sizin aIabalık diyebilmenize bağlıdır. Memleketimizde yapıIan incelemeIere nazaran (Tortonese, I954) bizde 4 çeşit (alt tüı) alabalık bulunmuş ve tasvir ediImiştir.

ALABALıKLARıN BiOLOJİsi

Yumurtlama özeIIiği: AlabalıkIar dere ve çayIann berrak, serin ve kirli olmayan yerlerinde yumurtlarlar. Yumurtlama ekseriyetle şubattan hazirana kadar olursa da bunun istisnaları da vardır. MeseI.I bazı balık yetiştirmek-rinde alabalıkIar, sonbaharda yumurtIatlImaya alıştırılmışIardır. BöyIeIikle onların ilkbaharda tutulmaları temin edilir. Dişi erkeğin 3 misli kadar büyükIüktedir. NormaI oIgunluklarını kazanınca erkek ve dişi akıntının bir yerinde birIc~jrler. Çıkan yumurtaların muhafaza ve gelişiminin temini için. nehir yatağının temiz, derin ve velozitesinin uygun olması icab eder. ÇLinkü yumurtaların bir çukura ulaşıncaya kadar bol oksijenle teması ve başka balıklar tarafından yeniImemesi Iazımdır. YumurtaIarı koyması için !uzumlu şartIarı havi yeri buIan çiftlerden dişi oIanı yumurtaIarı koymak için orada bir çukur kazar. Büyücek, 4-5 kilo ağırlığında bir alabalık 50-60 cm. uzun, 20 cm. derin ve 30 cm. genişlikte bir çukur kazabilir. Bu çukuru aIabalık kuvvetli olan kuyruk radius'larım (rays) kullanarak açmaktadır. Daha küçükler ise kendi büyükIükleri kadar bir çukur yapabiIirler.

Çukur tamamlanınca, esasen yumurtIamaya hazır olan dişi erkekIe temas eder ve kendini oraya kapatır. Vücud kaslarının seri ve titreyen kont-raksiyonIariyle oIgun yumurtaIarın hir kısmını dışarı çıkartır. Çukura dü-şen yumurtaIar, erkeğin bıraktığı beyaz renkli sperm solüsyonu ile döIIe-nir. Dişi onları iyice örter ve akıntı kuvv~tIi bile olsa onIara tesir etmez. Yumuşak olan yumurta su emerek yuvarlak bir şek iI alır. Bundan sonra, dişi ve erkek ayni çukurlardan bir kaç tane başka yerlerde de hazırlarlar.

(7)

E. DE:-ıİz - H. I:ZUNIlASANO{;LU

Alabalık yumurtalarının sayısı, dişinin büyüklüğü ile ilgilidir. 12 cm. lik bir balık 200-300 adet toprak renkli (amber renkli) yumurta bırakır. Hal-buki büyük bir alabalık 6000 veya daha fazla yapabilir.

Gelişi~: Yumurtanın (fertilize olmuş) gelişimi için devamlı ve. bol oksijene ihtiyaç vardır. Taze ve havalanmış su ile yıkanması elzemdir. Kirli sular yumurtaları öldürürler. Onun için her an alabalık yetiştirenlerin bu hususu göz önünde bulundurmaları gerekir. Bir alabalık yumurtasından yavrunun (fry) çıkması, suyun sıcaklık derecesine bağlıdır. Ortalama 40 F (4,5 C.) lık bir suda 80 gün ister. Eğer derece 60F (15-16 c.) de ise 19 gün devam eder. Eğer su soğuksa sonbaharda yumurtlanan yumurtalar bütün kış çukurda kalırlar. Sıcaklık _yükselince ya ilkbaharda veya yazın ilk gün-lerinde yavrularçıkarlar. Yavrunun çıkışı esnasında yumurta kabuğu kı-rılır ve küçük balık yolk sack ile birlikte olup, bir kaç haftasını bu keseden beslenerek geçirir ve (fry) olur. Bir yaşına kadar (fingerling) adını alırlar. Birini doldurunca (yearling) denir. Alabalıkların midelerinde .hernekadar nebati parçalara rastlanlfsa da daha çok carnivordurlar. Böcekleri çok sever-ler. Bazen planktonları ve k üçük balıkları da yerler. Denebilirki, alabalıklar herşeyi yerler fakat, böcekler onların tereyağ ve ekmekleridirler.

Alabalık yılda 5-6 cm. den 30 cm. ye kadar büyür. Büyüme muhtelif faktörlerin tesiri altındadır : Gıda, yaşadığı suyun sıcaklık ve miktarı .. Mesela bir dağ gölüne adapte olmuş bir alabalık fazla gıda bulamtyacağın-dan senede 5-6 cm. ancak büyür. 2 yaşındaki 12 cm. kadardır. Halbuki anadramous, okyanusları ziyaret edenler birinci senede 35 cm. ofabilir ve ağırlığı da 1 kg. dır.

Büyüme müddeti: Alabalığın sıhhatli olduğu müddetce hayatı boyunca büyümeye devam ettiği kabul edilm~ştir. (I, 2, 3, 4, 7). Memleketimiz sula-rında ıo-12. kgr. ağırlığında alabalıklar bulunduğu söylenmektedir.

Material ve Metod

İncelenen material, Kuzey Doğu Anadolu bölgesinden, Rize ilinin Arhavi kazası'na 5 km. mesafedeki Kavak mevkiinde Arhavi ve Lome derelerinin berrak sularından tutulmuşlardır. Balıklar taze iken genel, dış özeııikleri kaydedilmiş sonra

%

da 10 Formalin solüsyonuna konulmuşlardır.

Araştırma iki maksat için yapılmıştır: 1- Doğu karedeniz bölgesinden tutulan Alabalık'ların morfolojik bir etüdünü yaparak tür ve alt türlerini tayinetmek; 2- Alabalıklarımız hakkında quantitatif bir metodla onların gıdai kıymetlerini (etverimi) ortaya koymak için et, kemik ve parça (artıklar) miktarlarını tayin ve tesbit etmek ..

(8)

TlJRKİVE'Nİ:'\ İKİ ALT TÜR ALAUALlGI

Ölçüler ve tartıların hepsi formalin'de muhafaza edilen balıklardan alınmıştır. Ölçüler milimetrik olarak verilmiş, tartılar gramla ifade edil-mişlerdir. Morfolojik ölçüler için (18), tartı işleri için de (23) adet balık kullanılmıştır. İncelemelere 1958 yılında başlanmış olduğundan ayrıea bugün elde kalan 4 adet S. trutta macrostigma, 3 adet S. trUtta labrax üze-rindedaha mufassal morfolojik incelemeler de yapılmış bulunmaktadır.

ORJİNAL KISIIV1. A. Morfolojik incelemeler:

Memleketimizde yalnız bir alabalık türü mevcuttur. Tortonese'nin (9) yaptığı araştırmalara nazaran bu tür salmo (rutta olup, bu türe bağlı (4) adet alt tür tesbit edilmiştir. Şöyleki:

,1- s. trutta macrostigma A. DUM. (Akdeniz alabalığı). Göçmen (anadromous) değildir. Akarsularda yaşar. Orta ve Güney Anadolu bölge-lerinde ve Kuzey Anadolu'nun bazı nehirlerinde (mesela Çoruh) bulunur.

2-

s. trutta labrax PALL. (Pontic alabalığı). Göçmendir. Nehir ve göllerde yaşar. Karadenizde, Kuzey Anadolu'da, Bythinia (Bursa)dan kuzey Doğu Anadolu'ya kadar rastlanır.

3- s. trutta caspius KI?SSL. (Caspian-Hazar Denizi Alabalığı). ilgili bölgelerde ve Kuzeydoğu Anadolu'da yaşar.

4- s. trutta abanticus: nonmigretory (göçmen olmayan), yalnız Abant . gölünde yaşayan (endemik) özel bir formdur. Memleketimize hastı[.

Bizim, Rize bölgesinden tuttuğumuz alabalıkla'r yalnız ilk iki alt türü ilgilendirdiğinden, ancak onlar üzeriiıde durulmuştur.

S. trutta macrostigma A. Dum.:

S. trutta labrax'a nazaran daha yeni bir tip olup Glacial (buzullar) devrinin şartları sonucunda, denizlerin ilerlemesiyle, denizlerden gelmiş-lerdir.

S. trutta labrax PaIl.:

Güney Batı Asya'nın eski nümunelerinden menşe almışlardır. Ve ilk çağların pontic (Karadeniz) ve caspian (Hazar denizi) denizlerinin eury-haline faunası ile münasebettedirler. .Bu kuzey ve güneyalabalıkları birbir-leriyle birleşerek, melez (hybrid) formlar meydana gelmiştir. Onun için kuzey

(9)

E. DE!'İz -ii. UZCNH!\SA:-.iOCLl:

gwı, balıklardaki coğrafik variasyol1ird'ın ırkla ilgili etüdü, bugün zannedildi-ğinden daha zordur. Çünkü bazı meristik karakterlerin, muhit şartl<>.rında, fenotipik hürriyetleri vardır. Onun için Akdeniz orijinli olmadığı halde, bazı anadolu balıkları s. trutta macrostigma olabilirler. Nitekim, bizim Rize ilinde rastladığımız alabalığın s. trulta macrostigma olması bundan ileri gelmektedir.

\

ı-s.

tmHa' macrostigma A. Dum.

DUl1leril"e göre (9) yanlarında geniş, siyah lekeler var. Vücud oldukça yüksek, I;uyruk yüzgeci ikiye ayrılmış, üzerjnde kırmızı siyah kk eler var. Gü h ther (Uı6G), Baulenger (190 1), Peiiegri!1

928), Romi ni , (1946) vomer dişle;'inin gayrı Im:nLlza;l1 çift sıra halindeolduğunu, ıo-12 (Gill raker) solungaç çıkıntıları ve 98-128 pulunun (secde) varlığını bildiriyorlar. Ayrıca sırt yüzgeci: 3-4. 9- i i şuaı; Anus yüzgeçi 3-8. iO; şuaı ihtiva eder. Ortalama verlebm sayısı 56-57 dir. Pylorie caec:{ adedi ise 28-3

ı

dir. Postorbital leke daima meveut . Genel olarak halığın rengi siyah- gri dir. Siyah lekeler yan çizginin (lateral line) üst kısmında ve başta yayılmışl"rdır. Yan çizgi üze~'il1de 10-12 kadar koyu noktalı leke yeralmıştır. Bunlar d,l.ha çok yan çizginin altına yaydırlar. Sırt yüzgecinde de siyah lekeler görLdür.

11- S. lruHa labrax Pall.

Esas renk zeyluni ye~il, üst kısımları kahverengi veya scınıntrak, yanlar d:ıha açık, karm kısmı beyaz. Yan t"raf boyunca 10-12 koyu leke buluna-bilir. (Gençlik karakteri). Siyah ve kahverenkli lekeler değişik ebatta, etraf-ları ya açık- renk bir h:.~le ile"çevrili veya de~iı. Lekeler genelljkle vücudun ön ve üst yanınına d"ğılmı;!ardır. B,1şta da lekeler buluna bilir. Postorbital leke az çok belirli. [!;seriya kırmızı lekeler var olup, değişik adettedirler. Sırt yüzgeci siyah lek~den zengin fakat onun anterio-superior kısmında ekseriya yok. Adı geçen yüzgeein kaidesinde bazı kırmızı lekeler bulunabilir.

Yem çizgi boyunca görülen lekeler tuğla kırmızısıdırlar. Yoıner dişleri 8-18 kadürdır, tck veya çift sıra halindedirler. Gill raker adedi 9-12 dir. Sırt yüzgeei 3-4. 9-10; an us ylizgeei 3-4.7-~ şua (dikensi çıkıntı) ihtiva ederler. Anal yüzgeç kann yüzgecine daha yakındır. Kuyruk yüzgecinin 19 dikensi çıkıntısından 17 si çatallaşmıştır. Bu yüzgeein arka kenan ya düz veya biraz iç bükeydir. Pectoral yüzgeçin 13-14 çıkıntısı var. Bunlardan birincisi basit ve kalın, 2 inci biraz kısa, 3-4 en uzundur. Göğüs yüzgeci sırt yüzgecin-den biraz daha öndedir. Karın yüzgeci 9 şualıdır. Yertebra sayısı 56-60 dır. Pyloric caeea 30-40.

(10)

TÜRKİYE:l'oiİ=, İKi ALT TÜR ALAUALlGI

KENDİ BULGULARIMIZ:

S. trutta macrostigma:

Rize bölgesi akarsularında bulunan bu alabalık türü, s. trutta lahrax'-dan bazı özellikleriyle ayrılabilir. Genelolarak s. trutta macrostigma, lab-rax'daıı daha küçüktür. 4 adet materyal üzerinde yaptığımız morfolojik ölçüler şöyledir:

Total vücud uzunluğu: (mm.)

113

116

145 '

162

Standart » »

101

108

135 -

145

Baş uzunluğu:

23

27

33

35

Orbita uzunluğu:

5.5

6

8

8

Maximal vücud yüksekliği:

25

28

30

32

Dorsal yüzgeç şuaları (adet)

2.9

2.9

2.9

2.9'

Anal yüzgeç şuaları »

2.6

2.6

2.7

2.7

Üst profil hattı genişçe bir kavis yapmaktadır.

Renk: Kahverengi, gri, sarımtrak bir ton hakimdir. Ekseriyetle siyah olan lekeler yalnız lateral çizginin üst kısmındaki. vücud bölgelerinde

hulu-Resim:

ı

Salmo trutla maerostigma. (Üstlekinin Venter'i dorsale dönük olarak alın-mıştır). a-Postorbital leke; b-Yalııız sırtta bulunan koyu-kırmısı lekeler; d- Lateral çizgi üzerinde sıralanan esmer lekeler; f- Yağ ylizgeei.

(11)

E, ılE:o;iz - II, UZUNHASANOGLU

nur. Alt yarımında leke yoktur. Postorbital leke iyi belirgindir. Yan çiz-ginin üzerinde siyah noktalardan meydana gelmiş 5 mm, çapında, daire şeklinde 10-12 adet koyu leke mevcuttur. Lekeler orbita'dan itibaren 7-8 mm. aralıklarla kuyrukta nihayet bulmak üzere dizilmişlerdir. (Resim: I). Maamafih, adıgeçen lekelerin koyuluğu normal lekelere nazaran daha açık olduğundan alışık olmayan bir göz ilk bakışta bunları farkedemez. Sırt yüzgecinde de küçük siyah lekeler görülür. Diğer yüzgeçler lekesizdirler.

Yomer dişleri tek sıra halinde diziImiş, gayrı muntazam olup 11-12 adettir. Dorsal yüzgecin başlangıcı kuyruk kaidesine nazaran ağıza daha yakındır. Yağ yüzgeci (adipose fin) dorsal yüzgecin caudal noktası ile cauda'. nin crania! noktası arasındaki mesafenin arka 2/3 sinde yeralmıştır.

Ba/rk pul/arı: Alabalık pulsuz gibi görünüyorsa da dikkatle incelenince çok küçük, ova! ctenoid tip puHara (scale) sahip oldukları görülmüştür.

Yertebra adedi: 57 (ortalama) Pyloric caeca acedi: 28-30

S.

trutta labrax:

Bundan evvelki ne nazaran daha büyükçe bir ~Iabalıktır. Üç adet materyal üzerind/e yapılan ölçülere göre:

Total vücud uzunluğu (mm.) 142 198 205

Standart » » 130 185 187

Baş uzunluğu 33 44 45

Orbita uzunluğu 7 i i 10

Maximal vücud yüksekliği 30 46 42

Dorsal yüzgeç şuaları (adet) 2.8 2.8 2.8

Anal » » 2.6 2.6 2.6

Renk:

Karın kısmı açık beyaz renkte. Diğer kısımlar' kahverengi, sarımtrak ve lekelerle bezenmiştir. Lekeler lateral çizginin üst kısmında fazla ise de tek tük alt kısmında da vardır .. Bilhassa baş ve vücudun ön kısımlarında kahverengi-siyah lekeler çoktur. Ekseri kırmızı renkli lekelerin etrafında açık renkte bir hale'bulunmaktadır. Kırmızı lekeler daha az sayıda olmak üzere siyah lekelerin aralarına serpiştirilmiştir. Bu lekelerin bazıları siyah; kahverengi, kırmızı renklerin karşımı halindedir. Yan çizgi üzerinde de lekelere rastlanır. Operculum (solungaç kapağı) ve başta da lekler var. Sırt yüzgecinde de kırmızı-kahverenkli lekeler bulunur. Adipose yüzgecin kenarında kırmızı bir şerit olup bazılarında bu şerit yaygın kırmızı bir leke halindedir. (Resim: 2)

(12)

TÜRKİYE':'iİ~ İKİ ALT TCR ALABALIÜI

Yüzgeçlerin şua çıkıntı1arı (dikensi çıkıntılar) önce ikiye, yarıdan sonra da tekrar ikiye ayrılmakla bir şua (radius) böylece dörde ayrılmış olmaktadır. Kuyruk yi:izgeci belirlice ikiye ayrılmış olup homocercal olmak-tan çok alt yarımı üsttekinden biraz daha uzuncadır. Bütün yüzgeçlerin en uzun dikensi çıkıntısı bölümsüzdür.

Vertebra adedi: 59 (ortalama) Pyloric caeca adedi: 36-40

Vomer dişleri çift sıra üzerine diziImiş, gayrımuntazam, i 1-12 adet.

Resim: 2- Salma trutta labrax. (Alttakinin Venter'j dorsare dönük olarak alıpmış-tır.) a- Postorbital leke; b-Kahverengi-si- yah lekeler (bunlarlatera! çizginin alt kısmına da dağılmışlardır) c- Etrafları açık renkli hale ile çevrili lekeler; e- lateral çizgi; f- Yağ yüzgeci.

Netice: Morfolojik ölçüler ortalaması, cetvel i de de görüldüğü gibi şöyledir. Her iki alt tür birden ele alındıkta, Rize bölgesi Alabalığı'nın vasati boyu: 17 cm,; bu uzunluğu n yüzde olarak 20.79 u baş uzunluğu 27 .87 kuyruk, 18.46 kuyruk sapı, 19.47 vücud yüksekliği 8 .15 kuyruk sapı yüksekliği, 38.76 baş- dorsal yüzgeç arası, 46.31 baş- karın yüzgeei arası, 61.49 baş -anus arasındaki uzunluktur.

(13)

CETVEL: 1

Rize Bölgesi Alabalıklarına ait morfolojik ölçüler

S. trutta Uıme

E

u

vl

~

1

<ho ~ i~ ro vl

ci

i

~

ro

~ i

c:: a::u --"--'---~ - - ---I ! i

~

N

i~

ro

~ lis

E

U i

-:ı '>ll :ı C :ı N :ı

E '

.'3

U

I

i

~...ı .

i

~g

i ~ ---- _.

".

E

> U ii;

E

:ı » '>ll :ı-'" U :ı

~

"

<ho » ı:: <ho o

~

"

.D :; :ı E <ho r:: :ı

~

a5

~

•... ::ı

i-o

z

8 47.05 1O.7 62.94 E 7 41.17 6 40.00 7.i 47.33 9.ı 60.66 E 6 35.29 _._._-- - --- .. _. -- -- - -- .

__

.. _-_.-3 17.64 3.

ı

18.23 1.4 8.23 4 22.22 4.9 27.22 3.2 17.77 3.5 19.44 1.4 7.77 7.5 41.66 8.5 47.22 ıı.i 61.66 E 15 3.2 21.33 4.1 27.33 2.6 17.33 2.8 18.86 ı.2 -8.00 17 3.7 21.76 4.7 27.64 2.3 18.82 3.2 1~.82 1.3 7.64 17 3.3 ~9.4ı 4.5 26.47 18 13.8 2.921.01 3.726.81 2.417.39 2.719.26 1.28.69 5.4 39.13 6.5.47.10 8.460.86 D 15.5 3.4 21.93 4.2 27.09 2.8 18.06 3.1 20.00 ı.3 8.38 6.5 41.93 7.5 48.38 9.6 .61.93 E Kavak 8.8.1958 S. Ağ. 4.8.1958 Serp. Ağ -- ---- •• __ • --- -- __ o ••_ - _. ._ - ._. - • • _. _ -- ---, ._- --- ---_. --._----,- _._.'-_. - ..- ---- - ..- .

__

._- - .---,..-- - --._._-macroslig ma ve lab-rax 2 3 4 5 " 6 ----_..-- --- -- - -_.._---- ---._, - ---.-._- -, .._--- - .- - - .-

_

.. ---'-- -

_

....-

---_0- .._~_ __

__

_ _ _..

---_._- - - ._- - -- -.- --- ._- --- - - --_ •• - - -- __ o•__ - - __ "__ • - - _. , __ - - - "_.

(14)

1

7 » 15 3.3 22.00 4..4 29.33 2.8 ı8.66 3 20.00 1.3 8.66 6 40.00 7 46.66 99.4 62.66 E 17 3.3

ı

9 .41i 4.9 28.82 3.2 ı8.82 8 9 12.8.1958 Ser. Ağ. » 20 4.2 21.00 .5.8 29.00 4 20.00 4.1 20.50 ı.7 8.50 7.6 38.00 9.2 46.00 12.2 61.00 E 3 17.64 ı.4 8.23 6.1 35.88 7.5 44.lı 10.ı 59.41 E __ o_ •• •__ •• - ---~ •-- -- --- -- ---- __ o .- ,-- - -- ----LO » 14.5 2.9 20_00 4 27.58 2.6 17.93 2.7 18.62 1_2 8.27 5_5 37.94 _6.2 42.75 8.6 59.31 E

ıı

18.8.958 Ser. Ağ- ı8.5 3.8 20.54 527.02 3.317.38 3.518_91 ı.58.10 7.238.91 8.5 45.S'4 ıl.5 62.16 D 12 » 17 3.5 20.58 4.5 26.47 3.2 IS.82 3.3 19.41 1.2 7.05 6.5 38.23 7.7 45.29 10.5 61.76 D -- ._ •• _- -- --- __ o • o ._- ---- --._-_. __ o --- •••• ,--

--ı

3 » 15.5 3.2 20.(~ 4.5 29.64 3 19.35 3.2 20.64 1_3 8.38 6 38.70 7.3 47.09 9.7 62.58 J) --- -- --'

_

..

_-

-- -- -- -- -- _•.. -- - --- ----_. -_._-" ---S 45.7i 10.8 61.7i E 7 45.75 9.4 61.43 E 6 39.21 7 37.83 8.64 6.48 ıl.3 61.08 E 2 8.16 9.3 37.95 11.5 46.93 15.5 63.26 D 3 19.60 3.1 20.26 1.3 8.49 5 28.57 3.3 18.85 3.5 20.00 1.4 8.00 6.5 37.14 7 28.57 4.5 18.36 4.7 19.18 --- -_ •• - --- o _" • --- -- -- ---5 20.40 18.5 3.8 20.54 5.3 28.64 3.5 18.91 3.7 20.00 1.5 8.10 17.5 3.5 20.00 15.3 3.2 20.9i 4 .3 28.iO 24.5 » » » » -- --- ---

_

..---- -- -- - --- --- ---- ._---- .__._--- ----

---ı4

15 16 17 LO 62.50 E 61.49 46.31 38.76 8. ı5 ı9.47 18.46 3 18.75 3.3 20.62 ı.3 8.12 6.2 38.75 7.5 46.87 27.87 20.79 -- -_._---_ ... _--- .. _--_.---16 3.3 20.62 4.5 28.12 17 » 18 Ortalama -" •• - __ O •• • -- --- -- -" --- --- - ---- -_._--- --- ---_ ..

-_

..,,---

(15)

---CETVEL: 2

Rize Bölgesİ Alabalıklarına ait Gıda Yönünden yapılmış verim analizleri

71.56 E 36.750 E v; ı..: ";;;0 c >co ~-E

~~

~

14.600 28.43 2.72 25 .70. i.400 13.200 ...; O 51.350 :~ i

f-S. truHa Lome deresi maerostigma 4.8.958 ve s. trut- Serpme ta labnix Ağı. O' Z 2 3 4 5 » » » » » 44.700 38.330 31.750 28.200 12.100 10.000 9.500 8.200 27.06 26.08 29.92 97.07 1.000 0.900 0.850 0.650 2.23 2.34 2.62 2.30 13.100 10.900 ıo.350 8.850 29.30 28.43 32.58 31.38 31.600 27.430 21.400 19.350 70.69 - E 71.56 E 67.40 E 68.61 D e:: N e:: z :ı: i;; >-:/, o c' •... e:: Kavak 8.8.958 40.300 8.800 21.83 1.400 3.47 10.200 25.31 30.100 74.68 D 7 » 32.600 8.500 26.38 1.300 3.98 9.900 30.36 22.700 69.63 D 12.8.58 Kavak S.

(16)
(17)

E. DENİz - Li. ı.;ZCNllASAKO(;LU

B. GIDA (ET VERiMi) YÖNÜNDEN iNCELEMELER

Heriki alt tür Alabalık, gıda değerleri (miktari analiz) yönünden bir-likte ele alınarak incelenmişlerdir. Alabalıklar önce tartılarak normal ağır-lıkları tesbit edilmiş, sonra da haşlanmak suretiyle deri , yüzgeçlcr ve baş ayrılmıştır. Bu sonunculara iç organlar da ilave edilerek tartılan alınmıştır. Geriye kalan 'kısım alabalığın yenilebilecek ct miktarı ile iskelet ağırlığıdır. iskeletleri kemikseldir; zira alabalıklar te/eost (kemikli) balıklardandırlar.

Analiz neticelerine göre (Cetvel: 2) Rize bölgesi alabalığının ortalama ağırlığı 53.68 gr. dır. Yüzde itibariyle, baş, içorganve yüzgeç ağırlığı 26, 525 gr.; vücud iskelet ağırlığı

:4

.807 gr.; atılan kısım (gıda olarak kullanıla-mıyan) ağırlığı 29.33 gr. ve yenebilen hakiki et ağırlığı ise 70.66 gr; gel-mektedir.

Alabalıkların etleri diğer tatlı su ve bir çok tuzlu su balıklarınınkinden daha lezizdir. Yapılan kimyasal analizlere nazaran alabalıklarda protein nisbeti

%

21, yağ

%

10-16; bulunmuş, ayrıca Vitamin B kompleksi Illuhte-vasının da 100 gr. ette 100-200 gamma miktarı olduğu tesbit edilmiştir(5).

(18)

Resim: 3 - Salmo trutta macrostigma'nın radiografisi.

Resim: 4- Salmo trutta labrax'ın radiografisi (Bu radiografilerden Columna vertcbralis'in durumu ve vertebra adedinin

(19)

E. DE};'İz - H. VZUNHASANO(:LU

/

SUMMARY

A morphological and nutrimental (meat production) study about tlıe

trouts (s. trutta macrostigma, s. trutta labrax) from north-eastern Turkey

Trouts taken from the fresh water -sources of Rize, a district in north-eastem Turke)', were examincd morphologically and nutrimentally. Wc observed two subspeeies called sa/mo Irulla macrosligma and salmo trulla

labrax as first Enrico Tortonese cited in 1954. According to the result of the investigation we determined that s. trutta labrax was larger than the other. On the other ha-nd s. trutta macrostigma did not have black and red spots on the body portion under the lateral line; and the l~tter showed i i to 12 dark blotches along the lateral line.

The averages of measurements to the Rize-trout were as fallows:

Standart lenght 17 cm.

.•..

Lenght of head 20.79 per cent of standart lenght

Lenght of tail 27 .87 » »

Maximum hight 8.15 » »

Dorsal ray s 2.8

Anal rays 2.6

Regarding the meat production it was found that the average weight of a Rize-trout \Vas about 53 .68 gr. The head, fins and visceral organs were found to be 26.525; skeleton 2.807; inedible part 29.33; and edible part 70.66 gr.

%

of the total body weight.

"

Herewith we would like to propose an appropriate troutplanting prog-ram in Turkey.

ÖZET

Rize ilinin Arhavi ilçesi tatlı sularından, serpme ağı ile tutulan Alaba-lık'lar üzerinde tarihi ve biolojik genel bir bilgi verildikten sonra, morfo-loji :ve gıda (etverimi) yönünden bir inceleme yapılmıştır. Memleketimiz alabalıklarını ilk defa etüd eden İtalyan araştırıcısı Enrico Torlonese'nin

de tesbit ve tasvir etmiş olduğu gibi, ilgili sularımızda iki adet alt tür alaba-lık bulunmaktadır: S. trutta macrostigma ve s. trutta labrax.

Araştırma sonuçlarına göre s. trutta labrax, diğer alt tür alabalıktan daha büyüktür. Diğer taraftan s. trutta ınacrostigına'nın vücudunda, lateral çizginin alt tarafında siyah- kırmızı benekler meveud değildir.

(20)

53,68 gr.

%

26,525

%

2 .807

%

70,66

TÜRKİYE'NİN iKİ ALT Ti:R ALABAı.ıÜı

Cetvel i de de görüldüğü üzere,. bir Rize-Alabalığı'nll1 morfolojik ölçü ortalamaları şöyledir:

Standart vüeud u~unluğu: 17 cm.

Baş uzunluğu: (standart vüeud uzunluğunun)

%

20,79

Kuyruk uzunluğu: »»

%

27,87

Maximal vücud yüksekliği » »

%

8,15

Sırt yüzgeei dikensi çı~lI1tıları adedi 2.8

Anus » » » »»

%

2.6

Alabalıkların et verimleri üzerinde yaptığımız etüd sonuçl,arı da aşa-ğıdaki gibidir: (cetvel: 2).

Balik ağırlığı ortalama

Baş, yüzgeç, karın organları (balık ağırlığının)

İskelet ağırlığı »»

Yenebilen et ağırlığı » »

LİTERATÜR

1- Akıray, F.: (1954) Türkiye Deniz Balıkları Tayin Anahtarı. Pulhan matbaası, İstanbuL.

2- Brown, E. M.: (\957) The phsiology of fishes. Vol. I, Metabolism. 3- Davis, H. S.: (1956) Culture and diseases of game fishes. Univ. of Ca

li-fornia Press.; Los Angeles.

4- Goldman C. R.: Limnology ders notları, U. of CaL' Davis, 1961. U. S. A 5- Jacobs, M. B.: (196 i. The chemistry and technology of food and food

products, Vol. II~İnterscience Pulblishers, New York

6- Jameson, E.W.: (1961) Biology of cold blooded vertebrates ders not-lan. U. of. Calif. Davis, U. S. A.

7- Lagler, K. F.: (1959) Freshll'ater Fishcry Biology, ii Edition, WM.

C. Brown Companny, Dubuque, lowa, U. S. A. . ,

8- Norman. J. R.: (1951) A history offishes, Ernest Benn Limited, london: 9- Tortonese, E.: (\ 954) The trouts of Asiatic Turkey. İstanbul Üniversitesi Fen Fak. Hidrobiologi Araştırma enstitüsü yayınlarından. Seri B; Cilt IL. Sayı: I,

i0- Wales, J. H.: (\ 957) Trout of Cali[ornia. State of Calif. Dept. of Fish and Game, Sacremento, Calif. U. S. A.

Referanslar

Benzer Belgeler

İdarî muamelelerle veya nizamlarla (veya adlî kararlarla) da me­ mur tevdü kabule selâhiyetli veya mezun kalınmış olabilir. Selâ- hiyet veya mezuniyetin «muvakkat»

The results show that the LSTAR based and neural network augmented models provide important gains over the single-regime baseline GARCH models, followed by the LSTAR-LST-GARCH

kullanılarak uygulanması sonucu elde edilen ortalama ROC sonuçları..39 Çizelge 4.6 Farklı benzerlik metriklerinin kesişim gen listesi kullanılarak LAST_DE parmak

on insulin metabolism and lipid profiles in gestational diabetes: Randomized, double- blind, placebo-controlled trial. Antioxidant Vitamins and Lipoperoxidation in Non- pregnant,

A lesion was observed as a well-circumscribed giant mass, 9×9×5.5 cm in diameter, with hypointensity on T1-weighted images and hy- perintensity on T2-weighted images, related to

İntraabdominal Testis Tümörü / Intraabdominal Testis Tumor Mehmet Reyhan 1 , Sezgin Güvel 2 , Ali Fuat Yapar 1 1 Nükleer Tıp Bölümü, 2 Üroloji Bölümü, Başkent

Yıllara göre Enterobacter spp suşlarında antibiyotik direnç oranları incelendiğinde; siprofloksasin, levofloksasin, seftazidim ve trimetoprim-sulfametaksazol direncinin tüm

Medullary bone sclerosis, soft tissue swelling of distal phalanx of fourth finger.. (b) Sagittal T2-weighted MR image.The medullary bone and soft tissue mass