• Sonuç bulunamadı

Öğretmenlerin psikolojik ihtiyaçlarına ilişkin görüşleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Öğretmenlerin psikolojik ihtiyaçlarına ilişkin görüşleri"

Copied!
109
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANA BİLİM DALI

PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BİLİM DALI

ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK İHTİYAÇLARINA İLİŞKİN

GÖRÜŞLERİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

Yrd. Doç. Dr. Şahin KESİCİ

HAZIRLAYAN Hatice DEVECİ

(2)

ÖZET

Öğretmenlerin psikolojik ihtiyaçlarını belirlemek amacı ile yapılan bu araştırma, nitel araştırma modelinde yürütülmüştür.

Araştırma verileri, Ağrı İli Doğubeyazıt ilçesi Merkez okullarında görev yapan farklı branşlardan 36 öğretmenden elde edilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından, Öğretmenlerin psikolojik ihtiyaçlarını belirlemeye yönelik hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formları kullanılmıştır.

Araştırmada verilerin analizinde, NVivo2 Bilgisayar destekli Nitel Veri Analizi Programından faydalanılmıştır.

Araştırma ile elde edilen bulgulara göre;

1. Araştırmanın bulguları incelendiğinde, öğretmenlerin psikolojik ihtiyaçlarının saygınlık, güven, sevgi, iletişim (ilişki) ve başarı ihtiyacı olduğu tespit edilmiştir. Cinsiyete göre, erkek öğretmenlerin psikolojik ihtiyaçları saygınlık, sevgi, güven, iletişim ve başarı ihtiyacıyken; bayanların güvenlik, saygınlık, iletişim ve başarı ihtiyacı olarak saptanmıştır.

2. Öğretmenlerin, çevreleri ile iletişim kurarken, duyguları anlama, şefkat gösterme, başatlık ve yakınlık (ilişkili olma) ihtiyaçlarını giderdikleri tespit edilmiştir. Cinsiyete göre, erkek öğretmenlerin iletişim kurarken duyguları anlama, başatlık, şefkat gösterme ve yakınlık ihtiyacını, kadın öğretmenlerin ise duyguları anlama, şefkat gösterme, yakınlık ve başatlık ihtiyacını giderdikleri tespit edilmiştir.

3. Araştırma bulgularına göre, öğretmenlerin, ait olma ihtiyacını ve başarma ihtiyacını giderebildikleri, kendilerini sürekli geliştirerek yeni amaçlar edinebildikleri, yetenek ve becerilerini kullanabildikleri, özerklik ihtiyaçlarını ve ilişki ihtiyaçlarını karşıladıkları alanlarda psikolojik ihtiyaçlarını giderdikleri ve kendilerini rahat, huzurlu hissettikleri tespit edilmiştir. Cinsiyete göre incelendiğinde, her iki cinsiyetin de öncelikle ait olma ihtiyacını sonra sırası ile başarma, özerklik, ilişki ihtiyaçlarını giderdikleri alanlarda kendilerini rahat, huzurlu ve mutlu hissettikleri saptanmıştır.

4. Araştırma bulgularına göre öğretmenlerin, meslektaşları ile adalet, yeterlilik ve özgürlük ile ilgili konularda iletişim ihtiyacı duydukları görülmüştür. Cinsiyete göre, erkek öğretmenlerin meslektaşları ile en çok adalet hakkında, sonra yeterlilik ve özgürlük ihtiyacı hakkında konuştukları saptanmıştır. Kadın katılımcıların ise

(3)

meslektaşları ile en çok adalet ve yeterlilik ihtiyacı, daha az düzeyde özgürlük ihtiyacı ile ilgili konularda konuştukları belirlenmiştir.

5. Öğretmenlerin başarılı olma ihtiyaçlarına ilişkin görüşlerine incelendiğinde, öğretmenlerin başarılı olmak için yeterlilik ihtiyacı, kendini suçlama ihtiyacı, duyguları anlama ihtiyacı hissettikleri görülmüştür. Başarılı olma ile ilgili olarak erkeklerin yarıdan fazlasının yeterlilik ihtiyacı, eşit düzeyde kendini suçlama ve duyguları anlama ihtiyacı duyduğu, kadınların ise yarıdan fazlasının yeterlilik, yarıya yakının kendini suçlama az bir bölümünün ise duyguları anlama ihtiyacı içinde olduğu tespit edilmiştir.

Araştırma bulguları, kuramsal çerçeve, öğretmenlik mesleği ve psikolojik ihtiyaçlarla ilgili araştırma ve literatür bilgisi ile tartışılmıştır. Araştırmanın sonucunda öğretmenlerin psikolojik ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik önerilerde bulunulmuştur.

(4)

ABSTRACT

This investigation which was done to learn the psychological needs of the teachers was carried out in quality model.

Datum of the investigation consist 36 teachers who work in Ağrı and Doğubeyazit, in different branches. In this investigation, to collect the datum, semi-constituted interview forms were used.

In this investigation, NVivo2 computer based quality datum analyze program were used in analyzing the datum.

According to the findings in investigation;

1. When findings of research were examined, it was determined that psychological needs of teachers are esteem, confidence, love, communication (relationship) and achievement. According to the sex, it’s determined that needs of male teachers are esteem, love, confidence, communication and achievement, while needs of female teachers are confidence, esteem, communication and achievement. 2. It was established that teachers meet their needs of understanding feelings, showing kindness, dominance and closeness (to be related), when they communicate with their environment. According to the sex, it’s determined that male teachers meet their needs of understanding feelings, dominance, showing kindness and closeness, while female teachers meet their needs of understanding feelings, showing kindness, closeness and dominance.

3. According to the research findings, it was determined that teachers could meet their needs of belonging and achieving, that they could continuously develop themselves and obtain new targets, use their talents and abilities, and that they could meet their psychological needs in the fields where they can cover their needs for autonomy and relationship, and they feel themselves peace and quiet. When examined according to the sex, both sexes felt themselves relax, peace and happy in the fields where they first met their needs of belonging, and then achieving, autonomy and relationship

(5)

4. According to the research findings, it was seen that teachers needed for communication with their colleagues in respect of justice, competence and freedom. According the sex, it was determined that male teachers mostly talked with their colleagues about need for justice and then for competence and freedom. And, it was established that female participants talked with their colleagues about need for justice and competence, and then less about need for freedom.

5. When views of teachers regarding being successful were examined, it was seen that teachers needed for competence, self-accusation and understanding feelings in order to be successful. Regarding being successful, more than half of the male teachers needed for competence, self-accusation on an equal level and understanding feelings, while more than half of the female teachers needed for competence and near to half of them for self-accusation and few of them for understanding feelings.

Findings of research were discussed with research and literature knowledge regarding theoretical framework, teaching job and psychological purposes. In consequence of the research, it’s made suggestions to meet psychological needs of teachers.

(6)

İÇİNDEKİLER

Sayfa

ÖZET... ii

ABSTRACT ... iv

İÇİNDEKİLER ... vi

TABLOLAR LİSTESİ ... viii

ŞEKİLLER LİSTESİ ... ix ÖNSÖZ... x BÖLÜM I GİRİŞ... 1 Problem... 7 Alt Problemler... 7 Önem ... 8 Tanımlar ... 9 BÖLÜM II KURAMSAL AÇIKLAMALAR, İLGİLİ YAYIN ve ARAŞTIRMALAR... 10

A. KURAMSAL AÇIKLAMALAR ……… .. 10

İhtiyaç Kavramı……….. 10

Maslow’un İhtiyaçlar Kuramı ……… 11

David McClelland’ın Başarı İhtiyacı Teorisi ………. 16

Henry A. Murray’a Göre İhtiyaç ……….. 17

Öz-Belirleme Modeli………. 19

Seçim Teorisi ve Gerçeklik Terapisi……… 21

B. İLGİLİ YAYIN VE ARAŞTIRMALAR ……… 24

BÖLÜM III YÖNTEM ... 30

Araştırma Modeli ... 30

(7)

Veri Toplama Araçları... 31

Verilerin Analizi ve Yorumlanması ……… 33

BÖLÜM IV BULGULAR ... 35 BÖLÜM V TARTIŞMA VE YORUM ... 45 BÖLÜM VI SONUÇ VE ÖNERİLER... 59 Sonuçlar ... 59 Öneriler ... 62 KAYNAKÇA ... 65 EKLER... 71

(8)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo

Sayfa

1. Maslow’un Saptadığı Üst Düzey Psikolojik İhtiyaçlar ve İhtiyaç

İfadeleri……….. 15 2. McClelland’ın Öğrenilmiş İhtiyaçlar Teorisinde Saptadığı Psikolojik

İhtiyaçlar ve İhtiyaç ifadeleri ……….. 17 3. Murray’ın Sapladığı Bazı Psikolojik İhtiyaçlar ve İhtiyaç İfadeleri … 18 4. Özerklik Kuramında Temel Psikolojik İhtiyaçlar ve İhtiyaç İfadeleri. 21 5. Glasser’in Saptadığı Temel Psikolojik İhtiyaçlar ve İhtiyaç İfadeleri.. 22 6. Çalışma Grubunu Oluşturan Öğretmenlerin Cinsiyet, Yaş ve Kıdeme Göre Dağılımları …….……….... 31 7. Öğretmenlerin, Psikolojik İhtiyaçlarına İlişkin Görüşlerinin

Cinsiyete Göre Dağılımı………... 35 8. Öğretmenlerin, Çevreleri İle İletişim Kurma Yoluyla Giderdikleri

Psikolojik İhtiyaçlarına İlişkin Görüşlerinin Cinsiyete Göre

Dağılım ………. ... ……. 37 9. Öğretmenlerin, Kendilerini Rahat, Huzurlu ve Psikolojik İhtiyaçlarının

Giderilmiş Hissettikleri Alanlarla İlgili Görüşlerinin Cinsiyete Göre

Dağılımı ……….. 39 10. Öğretmenlerin Meslektaşları İle İletişim İhtiyacı Duydukları Konulara

İlişkin Görüşlerinin Cinsiyete Göre Dağılımı………...…. 41 11. Öğretmenlerin Başarılı Olma İhtiyaçlarına İlişkin Görüşlerinin

(9)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil Sayfa

(10)

ÖNSÖZ

Günümüzde insanlar için sadece var olabilmek değil aynı zamanda yaşam kalitesi de önem kazanmıştır. Yaşam kalitesini yükseltmek hayattan en üst düzeyde doyum almakla mümkün olacaktır.

Bireylerin öncelikli fizyolojik ihtiyaçlarının doyurulmasının ardından psikolojik ve üst düzey ihtiyaçlarının doyurulması, daha verimli, daha mutlu ve huzurlu insanları ve mutlu insanlardan oluşan mutlu toplumları meydana getirecektir.

Psikolojik ihtiyaçların doyurulması, iş görenlerin yaptıkları işten zevk almalarını ve başarılarını olumlu yönde etkileyecektir.

Öğretmenlik, yeni neslin şekillenmesine hizmet ettiği için psikolojik ihtiyaçların önem kazandığı mesleklerden biridir.

Öğretmenlerin, psikolojik ihtiyaçlarının belirleyerek, bu gereksinimlerin giderilmesine yönelik düzenlemeler yapılması onların yaşam kalitesini yükseltecektir. Aynı zamanda, mutlu ve dengeli bir insan profili çizerek yeni nesil için iyi birer model olmalarını ve eğitimin kalitesinin artmasını sağlayacaktır.

Bu araştırmada, Öğretmenlerimizin Psikolojik ihtiyaçları belirlenmeye çalışılmıştır.

Araştırmanın başlangıcından bugüne kadar olan süreçte birçok değerli insanın katkısı olmuştur. Başta Tez Danışmanım Sayın Yrd. Doç. Dr. Şahin Kesici’ ye, Ağrı İli Doğubeyazıt ilçesinde görev yapan tüm meslektaşlarıma, Yüksek Lisans öğrenimim sırasında manevi desteklerinden dolayı sevgili Elmas Cengiz ve Mustafa Cengiz’e, sevgilerini ve desteklerini hiç esirgemeyen annem Halide Deveci, babam Fehmi Deveci ve kardeşim Ozan Deveci’ ye katkılarından dolayı teşekkür ederim.

(11)

BÖLÜM I

GİRİŞ

İnsan davranışlarının gerisinde değişik mekanizmaların yattığı bilinmektedir. İnsan davranışlarını anlamanın yolu onların gerisindeki nedenleri anlamaktır. Davranışın gerisinde giderilmeye çalışılan bir yoksunluk ve bunun yarattığı bir gerilim vardır. Temelinde ihtiyaç olmak üzere, bir davranışın ortaya çıkmasında dürtü, güdülenme kavramlarının da etkisi bulunduğu düşünülmektedir.

İnsanlar, yaşamla ilgili çeşitli alanlarda ihtiyaçlarını doyurmak üzere etkinliklerde bulunurlar. Bu etkinlikler sırasında birey çevresi ile sürekli aktif etkileşim halindedir. Sosyal yapı içinde insanların bir birinden nitelik ve içerik olarak farklı ve benzer ihtiyaçları vardır. Günümüz uygarlığında yüksek binaların, büyük otoyolların, karmaşık yaşamsal sistemlerin, tüm sibernetik ve teknik gelişimin altında da ihtiyaçlarımız yatmaktadır. Tıpkı sevdiğimiz birini arama, ara sıra yaşadığımız yerden uzaklaşıp tatile gitme, yardım kampanyalarına maddi destekte bulunma, bir işi başarmak için uzun geceler uykusuz kalma gibi davranışlarımız, bir ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır.

Psikolojide ihtiyaç terimi, insanın gelişimi ve çevreyle uyumsal bir ilişki kurabilmesi için gereken önemli koşulların eksikliği anlamında kullanılmaktadır (Baymur, 1985, s. 68).

En genel tanımı ile ihtiyaç, biyolojik ve psikolojik bir gerekliliğin bireyi harekete geçirdiği yoksunluk durumudur (Darley ve ark. 1991’den Akt: Çelikkaleli, 2004, s.36).

İnsanın yaşamını sürdürebilmesi için gereksinimleri vardır. Bunlara temel insan ihtiyaçları denir. İhtiyaç organizmada gerginliğe neden olan, güdülenmeyi başlatan biyo-psikolojik bir ifadedir (Ülgen,1997, s.37).

Canlı varlıkların yaşayabilmesi için organizmada beden ısısı, oksijen, su ve kandaki şeker oranı gibi öğelerin, belirli sınırlar içinde tutulması gerekir. Ayrıca çevrede ısı, hava basıncı, rutubet vb. durumlar sürekli değişen çevre koşulları içinde, canlı varlıklar kendi iç koşullarını korumak zorundadır. İşte organizma içinde, en

(12)

elverişli yaşama koşullarının kendiliğinden devamını sağlayan homeostatik dengenin bozulması, bir eksiklik, bir ihtiyaç olarak duyulur ve bu durum organizmada bir sıkıntı hali, bir iç gerginliği yaratır. İnsan kendisini rahatsız hisseder ve ihtiyacının özelliğine göre bedeninin bazı kısımlarında aşırı bir etkinlik meydana gelir. Homeastatik dengenin yeniden kurulabilmesi için, ihtiyaçların giderilmesi gerekir ve birey bunu sağlayacak davranışlarda bulunmak zorunluluğunu duyar. İşte eksikliğin duyulmasına “ihtiyaç”, bu eksikliğin giderilmesi için organizmada beliren güce “dürtü” denir. Bu süreç,

“İhtiyaç → Dürtü → Güdü → Davranış” şeklinde formüle edilir (Baymur, 1994, s. 68).

Yoksunluk, gerginlik, dengesizlik ve dengeye ulaşma çabası ihtiyaç kavramını oluşturan ifadelerdir. Gereksinme hali organizmayı gerginliğe sokar. Bu gergin hal organizmayı gereksinmesini giderme yönünde harekete iter (Cüceloğlu 1993, s.230).

Birey ortaya çıkan ihtiyacı gidermek amacı ile çeşitli faaliyetlerde bulunur. İhtiyaçlar genel olarak “Fizyolojik ve Psikolojik ihtiyaçlar” olarak iki grupta incelenmektedir.

Fizyolojik ihtiyaçlara, açlık, susuzluk, oksijen eksikliği, lüzumsuz maddelerin bedenden atılması, dinlenme ve uyuma, beden ısısını dengede tutma, cinsellik, etkinlik ve uyarılma ihtiyaçları örnek olarak verilebilir. Organizmanın canlı kalabilmesi için bu ihtiyaçların karşılanması şarttır.

Gerek benliğin savunulması ile gerekse başka kişilerle ilgili ihtiyaçlara psikolojik ihtiyaçlar denir. Psikolojik ihtiyaçlar yaşantılar sonucunda meydana gelir ve ileriki yaşlarda davranışları daha çok etkiler (Baymur, 1994, s.68). Psikolojik güdülerin yapısı da bireyin kişilik ve davranış modellerini oluşturan doğuştan ya da sonradan eğitim, öğretim ve toplumsal değerlerle oluşur. Psikolojik motivler bireylerin içyapısı ile ilgili olduğu için ancak oluştuktan sonra öğrenilebilir. Aynı zamanda bu motivlerin nedenini anlamak da oldukça güçtür (Sabuncuoğlu, 1995, s.92).

Öz-belirleme kuramında ihtiyaçlar, doğuştan gelen psikolojik gıdalar (Hennesey, 2000; Deci ve Ryan, 2000; Van Lange, 2000’den Akt: Cihangir-Çankaya, 2005, s.15) olarak tanımlanmaktadır. Canlı bir varlık olarak insanın, yiyeceğe,

(13)

giyeceğe, barınacağı bir yere, sosyal bir varlık olarak, sevmeye, sevilmeye, ait olmaya, bulunduğu toplulukta saygınlığa; düşünen ve hisseden bir varlık olarak, özgürlüğe, adalete, bilmeye, başarıya, estetiğe ihtiyacı vardır. Temel ihtiyaçlar olarak belirtilen açlık, susuzluk, güvenlik ihtiyacı gibi gereksinimlerin sağlanmasının ardından kişi daha üst düzey ihtiyaçlarını gidermek ister ve yakınlık, ilişki, özerklik, şefkat, başarı gibi zihin ve duygularla ilişkili psikolojik ihtiyaçlara yönelir. Her ne kadar üst düzey ihtiyaçların giderilmesi durumu hayatilik arz etmese de, bireyin hayattan keyif alması, mutlu ve huzurlu olması, yaşantısına anlam katabilmesi için önemlidir.

Murray tarafından ihtiyaç, memnuniyetimizi arttırma ve memnun edici olmayan durumu değiştirme gibi durumlarda algımızı ve davranışlarımızı organize eden bir güç olarak ifade edilmiştir (Barbara, 1985, s.223). O halde, ihtiyaçlarının karşılanması insanın hayattan daha fazla doyum sağlamasına ve davranışlarının değişmesine sebep olacaktır.

İhtiyaçları karşılayan davranışlar her zaman aynı olmaz. İhtiyaçlar genel geçer değildir. Bireye özgüdür (Aydın, 1993, s.35). İhtiyaçlardaki bireye özgülük yani genetik ve çevresel koşulların etkisi, özellikle psikolojik ihtiyaçlarda daha çok kendini göstermektedir.

Genlerimizden bize miras kalabilecek bazı psikolojik ihtiyaçlar bireyin davranışlarını etkilemektedir. Seçim teorisi de hayatta kalma dürtüsünün yanında, sevgi ve ait olma, güç, özgürlük, eğlence psikolojik ihtiyaçlarımızın tatmini için genetik olarak programlandığımızı (Glasser, 1999, s.28) öne sürmektedir.

Baymur (1994, s.71), psikolojik ihtiyaçlar konu olduğunda sadece kalıtım değil çevresel koşullarında bireye özgü farkları ortaya çıkartabileceğini belirtmiştir. Psikolojik ihtiyaçlar yaşantılar sonucu meydana gelir ve ileriki yaşlarda davranışları daha çok etkiler. Ancak içinde yaşanılan çevre ve algıları etkileyecek farklı yaşantıların etkisi ile her kültürde değişiklikler olabilir.

İnsanlar arasında bireysel farklılıklar olduğu bilinen bir gerçektir. Doğumdan itibaren bu farklar bireylerin hayatında, seçimlerinde, yönelimlerinde etkilidir. Birçoğumuz temel ihtiyaçlarımız hakkında çok az şey biliyoruz. Bildiğimiz, kendimizi nasıl hissettiğimiz ve istediğimiz de olabildiğince mutlu olabilmektir (Glasser, 1999, s.60). Bunu sağlamak için ise psikolojik ihtiyaçlarımız gidermeye yönelik seçimler yaparız. Rahata, huzura ve mutluluğa yani genel bir iyilik haline ulaşmaya çalışırız.

(14)

İnsanların psikolojik ihtiyaçları, bireysel farklılıklara ve en önemlisi de bireylerin almış oldukları eğitim düzeylerine göre farklılıklar oluşturur. Bireylerin öğrenim gördüğü alan farklılıkların en belirleyici olanlarının arasındadır (Erden ve Akman, 2006, s.258).

Psikolojik İhtiyaçlar ve Öğretmenlik Mesleği

İnsan davranışları birey için gerilim ya da sıkıntı yaratan durumu giderecek bir amaca yöneliktir. İhtiyaç adı verilen ve organizmada bazen bir yoksunluktan bezen de farklılıktan kaynaklanan bu gerginlik ve sıkıntı, uygun objenin elde edilmesi ile biter ve organizma homeostatik dengesine kavuşur (Kuzgun, 2000, s.95).

Bazı davranışların altında yatan ihtiyaçlar fizyolojik kökenlidir ve açık olarak kaynağı anlaşılabilir. Örneğin yeme davranışında bulunan kişinin aç olma ihtimali çok yüksektir. Ne var ki insan davranışlarının önemli bir kısmı psikolojik ihtiyaçlardan kaynaklanmaktadır. Çeşitli psikolojik ihtiyaçlar yönünden bireyler arasında farklar vardır ve çeşitli ihtiyaçlar bir kimsede farklı derecelerde bulunur (Kuzgun, 2000, s.95). Bu farklar bireylerin dünyayı algılama biçimlerinde farklılıklar yaratarak benzer durumlarda farklı davranışlar göstermelerine sebep olmaktadır.

Bireyin bütün davranışlarında olduğu gibi, mesleki davranışlarının da kaynağı psikolojik ihtiyaçlarıdır. İnsan davranışlarının yönünü ve şiddetini belirleyen psikolojik ihtiyaçlar, mesleki faaliyetlerle de ilgili olması nedeniyle bireylerin meslek seçimi kararlarını etkilemektedir.

Kişinin gereksinimleri ile yapılan iş arasındaki ilişkiyi ele alan Schaffer’da, kişinin gereksinimlerini yaptığı işte karşıladığını saptamıştır (Blocher, 1961’den Akt: Ergin, 1993, s.22). Bireyin, seçtiği ve uğraştığı meslek, ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Bu durumda bireyin psikolojik ihtiyaçları ve seçtiği mesleği karşılıklı olarak birbirini etkilemektedir.

Hoppock (1957)’a göre, bir meslek, ihtiyaçlarının doyumuna olanak sağladığı ölçüde kişiye çekici gelecektir. Meslekteki doyum, kişinin ihtiyaçları ile bu ihtiyaçları karşılayacağını düşündüğü meslekler arasındaki tutarlılık ölçüsünde gerçekleşecektir (Kuzgun, 2000, s.95). Yani bireyin, psikolojik ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir meslek seçmesi mesleki doyum sağlamasına yardımcı olacaktır.

(15)

Her mesleğin kendine özgü bir takım gerekleri ve kişiye sağladığı olanakları vardır. Bu olanaklar meslek üyelerinin meslek içerisinde psikolojik ihtiyaçlarını karşılanmasına yardım eder. Bununla birlikte, meslek üyelerinde görülen ve mesleğe özgü olduğu düşünülen psikolojik ihtiyaçlar bulunmaktadır.

Suziedelis ve Steimel’de, belli mesleklerde bulunan insanların belli psikolojik ihtiyaçlara sahip olduğu hipotezini savunmuşlardır (Kuzgun, 2000, s.97).

Mesleklerin psikolojik ihtiyaç örüntülerini belirlemek amacıyla bazı araştırmalar yapılmıştır;

Gagne (2003)’ nın, özerklik desteğinin, topluma yararlı etkinliklerle ilgilenme ve ihtiyaç doyumu arasındaki ilişkiyi incelediği araştırmasında 227 çalışan birey üzerinde incelemeler yapmıştır. Araştırma bulgularına göre iş yerindeki özerklik desteği ile ihtiyaç doyumu arasında olumlu anlamlı bir ilişki bulunmuştur.

Öğretmenlerin, muhasebecilerin ve öğretmenlerinin ihtiyaç örüntülerini karşılaştıran Giray (1963), muhasebeciler ile karlılaştırdığında öğretmenlerin uyarlık, yakınlık, duyguları anlam, kendini suçlama, başatlık ve sebat alt testlerinde muhasebecilerden daha yüksek puan aldıkları saptanmıştır (Akt: Kuzgun, 2000, s.99).

Öztürk (1983), ilkokul öğretmenleri ile vergi memurlarının ihtiyaç sıralamalarını karşılaştırmıştır. İki meslek grubu karşılaştırıldığında, ilkokul öğretmenlerinde şefkat gösterme, vergi memurlarında ise başarma, başatlık ve karşı cinsle ilişki ihtiyaçlarının daha güçlü olduğu görülmüştür.

Çeşitli mesleklere nitelikli eleman yetiştiren yükseköğretim programlarında okuyan öğrencilerin psikolojik ihtiyaçlarının tespit edilmesi meslek elemanlarının psikolojik ihtiyaçlarını belirleme ve anlamaya yardımcı olacaktır. Bunun için çeşitli alanlarda üniversitede okuyan öğrencilerin psikolojik ihtiyaçlarını belirlemek amacıyla da araştırmalar yapılmıştır.

Psikolojik ihtiyaçların, çeşitli mesleklere hazırlayan farklı yüksek öğretim programlarında okuyan öğrencilerde farklı olup olmadığını araştırmak üzere (Kuzgun, 1985) tarafından yapılan bir araştırmada da, şefkat gösterme ihtiyacının Eğitim, Veterinerlik ve Diş Hekimliği fakülteleri öğrencilerinin sıralamalarının üst basamaklarında yer alması meslek etkinlikleri ile tutarlı bulunmuştur.

(16)

Moomaw ve Harden (1969), iki yıllık teknik eğitim ve sosyal bilim dallarında okuyan öğrencileri karşılaştıran bir araştırmada, yüksek öğretim programlarını insana yönelik, nötr ve insandan uzak programlar olarak gruplamış ve bu grupların ihtiyaç örüntülerini incelemişlerdir. İnsana yönelik alanlarda çalışan gruplarda yakınlık, ilgi görme ve şefkat gösterme ihtiyaçları diğer gruplardan daha yüksek bulunmuştur (Akt: Kuzgun, 2000, s.100). İnsana yönelik mesleklerden biri de öğretmenlik mesleğidir. Bu sonuca göre, öğretmenlerin yakınlık, ilgi görme ve şefkat gösterme ihtiyaçlarının yüksek olması beklenir.

Öğretmenlik mesleğinin de gerektirdiği etkinlikler, roller ve nitelikler öğretmenlerin psikolojik ihtiyaçlarını etkilemektedir.

Öğretmen nitelikleri nasıl olması gerektiği konusunda, yapılan çalışmalarda araştırmalar daha çok “etkili öğretmenin nitelikleri” üzerinde odaklanmaktadır. Öğretmenin sahip olması gereken niteliklerin temelde meslekî ve kişisel nitelikler olduğunu belirtilmektedir (Demirel, 1999, s.193). Ausubel’e göre öğretmende bulunması gereken nitelikler; zihinsel yeterlilik, alan bilgisi, akademik hazırlık, gelişim ve öğretim bilgisi, istenilir kişisel özelliklerdir (Ergin, 1993, s.29-30). Öğretmenin hoşgörülü, sabırlı, açık fikirli, esnek ve uyarlayıcı, sevecen, anlayışlı, esprili, yüksek başarı beklentisi olan, cesaretlendirici ve destekleyici olma alt başlıkları kişisel niteliklerle ilgili görülmektedir. Genel kültür, konu alanı bilgisi, meslekî beceri ve yeterlikler meslekî niteliklerle ilgili ölçütlerdir (Erden, 1998’den Akt: Şeker, Deniz ve Görgen, 2004, s.1).

İyi bir öğretmen, konu alanını iyi bilen ve bildiklerini öğrenciye etkili bir biçimde aktaran, öğrencilerin birbirlerinden farklı olduğunu kabul edip her öğrenci ile ayrı ayrı ilgilenebilen, öğrenciye rehberlik yapan, onun sorunlarının farkında olan ve elinden geldiğince yardım eden, öğrencisine öğretmeyi seven öğretmendir (Erden ve Akman, 2006, s.11).

Öğretmenden hem toplumun bir parçası olarak hem de eğitimci olarak önemli nitelikler ve roller beklenmektedir. Öğretmenin dengeli, değişimlere duyarlı ve gelişime açık olması gerekmektedir. Tüm bunların temelinde ise düşünülmesi gereken öğretmenlerin değişim, gelişim ve başarı için nelere ihtiyaç duyduğu ve ihtiyaçlarının ne ölçüde karşılandığıdır.

(17)

Öğretmenlerin psikolojik ihtiyaçlarının belirlenmesi toplumda, gelecek nesli hayata hazırlama, çağdaş kültürü, bilimsel bilgiyi yayma, bilgi toplumunun insanını yetiştirme, örnek olma gibi rollerin yüklendiği öğretmenlerimizi anlama ve onların psikolojik ihtiyaçlarını gidermeye yönelik girişimlerde bulunma çabalarına yardım edilebilmesi için gereklidir. Öğretmenlerin eğitsel yönleri onların kişilikleri ile yakından ilgilidir. Bu nedenle öğretmenlerin kişilikleri ile ilgilenilmiş ve bu konuda araştırmalar yapılmıştır (Özyürek, 1983, s.72).

Problem

Meslekte çalışan kişilerde meslekte geçen süre boyunca belli bazı alanlarda eğilimler görülmesi psikolojik ihtiyaçlarla meslek üyeliği arasında yoğun bir ilişkinin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.

Bir meslekte en az 3-5 yıldır çalışmakta olan kimselerin mesleklerine bağlandıkları ve o mesleğe uygun kimseler olduğu söylenebilir. Böyle gruplarda mesleğe özgü psikolojik ihtiyaç örüntüsünü daha açık görmek mümkündür (Kuzgun, 2000, s.101-102).

Öğretmenlik mesleğini sürdüren öğretmenlerin psikolojik ihtiyaçlarını tespit etmek amacıyla yapılan bu araştırmada, “Öğretmenlerin psikolojik ihtiyaçları ile ilgili görüşleri nelerdir?” sorusuna cevap aranmıştır.

Alt Problemler

Araştırmanın genel amacı çerçevesinde şu alt problemlere cevap aranmıştır: 1. Öğretmenlerin, psikolojik ihtiyaçları ile ilgili cinsiyete göre görüşleri nelerdir? 2. Öğretmenlerin, çevreleri ile iletişim kurma yoluyla giderdikleri psikolojik ihtiyaçlarına ilişkin görüşleri cinsiyete göre nelerdir?

3. Öğretmenlerin kendilerini rahat, huzurlu ve psikolojik ihtiyaçlarının giderilmiş hissettikleri alanlara ilişkin görüşleri cinsiyete göre nelerdir?

4. Öğretmenlerin meslektaşları ile iletişim ihtiyacı duydukları konulara ilişkin görüşleri cinsiyete göre nelerdir?

(18)

5. Öğretmenlerin, başarılı olma ihtiyaçlarına ilişkin görüşleri cinsiyete göre nelerdir?

Önem

İnsanlar, önceleri hayatlarını sürdürmek için çalışıyorlardı. Oysa bugün insanlar, sadece hayatlarını sürdürmelerini sağlamak yerine, kendilerinin sosyal çevrelerini ve ilişkilerini geliştirecek, kendilerine saygınlık kazandıracak ve başarılı oldukları duygusunu yaşatacak işlerde çalışmak istemektedirler.

İnsanlar, ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir meslek seçmekte ya da bir işte çalışmaktadır. Bireyin mesleği, ihtiyaçlarını karşılayabildiği oranda birey daha başarılı ve daha mutlu olmaktadır.

En çok tanınan ve bilinen, ülkemizde son yıllarda ÖSS’de en çok tercih edilen mesleklerden biri de öğretmenlik mesleğidir. Toplumun varlığını sürdürebilmesi gelişebilmesini sağlayacak eğitim sisteminin en önemli öğesi öğretmenlik mesleğinin üyesi olan öğretmenlerdir.

İnsan hayatında ve kültürümüzde önemli bir yeri olan öğretmenleri anlamak için onların psikolojik ihtiyaçlarını belirlemek gerekmektedir.

Bu araştırma ile öğretmenlerin psikolojik ihtiyaçları tespit edilerek, bireysel olarak öğretmenlerin kendi ihtiyaçlarını fark etmelerine, bu ihtiyaçları giderme yolunda çabalar göstermelerine yarar sağlayacaktır.

İhtiyaçlarını uygun yollarla gidermeleri mesleki doyum ve kişisel başarı sağlamalarına, daha mutlu bireyler haline gelmelerine yardım sağlayacaktır.

Öğretmenlerin psikolojik ihtiyaçlarının tespit edilmesi Milli Eğitim Bakanlığı Merkez ve Taşra teşkilatı öğretmenlerin psikolojik ihtiyaçlarını görmelerini sağlayacak ve bu ihtiyaçların giderilmesi yolunda öğretmenlere daha fazla yardımcı olmasına yarar sağlayacaktır.

Bu araştırma öğretmenlik mesleğini seçecek gençlerin, öğretmenlerin psikolojik ihtiyaçlarını dikkate alarak daha doğru tercih yapmalarına yardımcı olacağı düşünülmektedir.

(19)

Öğretmenlik mesleği ve öğretmenle ilgili araştırmacılara ve araştırmalara ışık tutacağı düşünülmektedir.

Tanımlar

İhtiyaç: İhtiyaç organizmada gerginliğe neden olan, güdülenmeyi başlatan biyo-psikolojik bir ifadedir (Ülgen, 1997, s.57).

Psikolojik ihtiyaç: Psikolojik ihtiyaçlar başarı, estetik, bilme kendini gerçekleştirme, yeterlilik, özgürlük gibi üst düzey ihtiyaçlardır.

(20)

BÖLÜM II

KURAMSAL AÇIKLAMALAR, İLGİLİ YAYIN VE ARAŞTIRMALAR

A. KURAMSAL AÇIKLAMALAR

İhtiyaç Kavramı

Organizma, yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan koşullardan mahrum bırakılmışsa organizmanın bu durumuna gereksinme (gereksinim/ihtiyaç) hali adı verilir (Cüceloğlu, 1993, s.230). İhtiyaçlar, organizmada ihtiyacın giderilmesi yolunda gerginliğe sebep olur.

İnsanlar, fizyolojik yaşamın dar sınırları içinde iç dünyalarını korumak için homeostasisi koruyacak denetim süreçlerine sahiptir. Homeostasis, bir şeyi aynı durumda tutmak anlamına gelir (Atkinson, Atkinson, Smith, Bem, ve Nolen-Hoeksema, 2002, s.351). Yoksunluktan bezen de farklılıktan kaynaklanan gerginlik ve sıkıntı, uygun objenin elde edilmesi ile biter ve organizma homeostatik dengesine kavuşur(Kuzgun, 2000, s.95).Homeostatik, bir denetim süreci, sabit bir durumu sürdürmek için etkin olarak çalışan bir sistemdir (Atkinson, Atkinson, Smith, Bem, ve Nolen-Hoeksema, 2002, s.351).

Organizmanın ihtiyacın giderilmesi için harekete hazır halde olmasına dürtü hali denilmektedir. Dürtü ise bu halin bir sonucu olarak ortaya çıkan psikolojik durumu ifade eder. Psikolojik dürtü durumu ile fizyolojik ihtiyaç hali arasında sıkı bir ilişki olmakla beraber, ihtiyaç halleri her zaman aynı şiddette dürtülere sebep olmaz (Arık, 1996, s.121).

Bireyin bütün davranışları gerilim ya da sıkıntıyı gidereceği düşünülen bir hedefe yöneliktir.

(21)

Bireyi davranışa yönelten ihtiyaçlar iki grupta incelenebilir:

1. Birincil ihtiyaçlar; Bu ihtiyaç, fizyolojik ihtiyaç ve uyarılma ihtiyacını kapsamaktadır. Fizyolojik ihtiyaçlar biyolojik varlığı sürdürme ile ilgili dürtü niteliğindedir (Ülgen, 1997, s. 57-58). Uyarılma ihtiyacı ise bireyin organizmanın belirli bir uyarılma düzeyinde kalma gereksinimidir.

2. İkincil ihtiyaçlar: Bu ihtiyaçlar kültürden kültüre, bireyden bireye değişebilen nitelik ve şiddetteki ihtiyaçlardır. Ait olma, sevme ve sevilme, başarılı olma, onore edilme, kendini gerçekleştirme gibi psikolojik ve sosyal ihtiyaçlardır. Psikolojik ihtiyaçlar, zihin ve duygularla ilgili bir insandan diğerine değişebilen ihtiyaçlardır. Ait olma, ilişki, saygınlık kazanma, özerklik, bilme, yeterlilik, şefkat gösterme gibi ihtiyaçlardır.

İhtiyaçlarla ilgili kuramsal çalışmalardan önemli olanları bu bölümde gözden geçirmekte yarar olacaktır.

Maslow’un İhtiyaçlar Kuramı

Maslow, klinik gözlemlerinden yararlanarak insanda temel gereksinimlerin neler olduğunu saptamıştır. Bunlar; fizyolojik, güvenlik, toplumsal, ego ihtiyaçları ve nihayetinde kendini gerçekleştirme ihtiyacıdır. Bu ihtiyaçlar şekil 1’de gösterilmiştir:

Şekil 1. Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi

(22)

Özyürek, Topçu, Anar, Eripek, Oksal ve Diğ. (1986, s.18)’den Akt: Ünal, 2003, s. 78.

Maslow’un hiyerarşik bir sıra ile ihtiyaçları yerleştirdiği ihtiyaçlar piramidinin temelinde biyolojik güdüler, üst katında ise psikolojik güdüler yer alır (Cüceloğlu, 1993, s.236).

İhtiyaçlar Hiyerarşisi

Fizyolojik İhtiyaçlar: Bazı fizyolojik ihtiyaçlar varlıkların dengesidir. Örneğin, vücut, kan ve doku dengesini sağlamak için vücuda besin ve su girişi ile birlikte tuz, şeker, protein ve bunun gibi diğer maddelerin üretimini yapacak faaliyetlere başlar (Kesici, 2002, s.17).

Yani insan uzun süre aç ya da susuz kaldığında bu ihtiyacını gidermekten başka bir şey düşünemez. Açlık ya da susuzluk gereksinimi tamamlandıktan sonra diğer gereksinimler ortaya çıkar (Onaran, 1981, s.14).

Güvenlik İhtiyacı: Güvenlik ihtiyacı, hem sosyal hem de ekonomik güvenlik biçiminde belirir. Her iki güvenlik şekli de kaynağını gerçekleşim yani canlı kalmak, sağlıklı yaşamak ve gelişmek ana güdüsünden alır (Baymur, 1994, s.71). Çoğu zamanda erişkin insanlarda bu ihtiyaç belirgin olarak görülmese de, birey günlük hayatının işleyişi dışında bir değişiklikle, yaşantısının akışını bozan veya diğer insanların davranışlarının değiştiği durumlarda kendini güvensizlik içinde hisseder ve desteklenme arzusu duyar.

Sosyal güvenlik, başkaları tarafından sevilmek, beğenilmek arzusu olarak kendini gösterir. Sevilme isteği en kuvvetli ihtiyaçlardan biridir. Ekonomik güvenlik, çok para kazanmak, iyi gelire sahip olmak arzusu olarak tanımlanabilir (Baymur, 1994, s.71).

Bu gereksinim yerine getirilmezse kişi sadece güvenlik arayan biri haline gelecektir. Kişinin dünya görüşünü, gelecekle ilgili tasarılarını başlıca bunlar belirleyecektir (Onaran, 1981, s.71).

Kişinin güven ihtiyaçları tatmin edildikten sonra, yerlerini yüksek seviyede sosyal ihtiyaçlar alır. Ait olmak, çevre tarafından benimsenmek, sevmek ve sevilmek ihtiyaçları gibi (Durmaz, 2002, s.112).

(23)

Ait Olma Ve Sevgi İhtiyacı: Fiziksel ihtiyaçlar ve güvenlik ihtiyacı karşılandıktan sonra ortaya çıkan ihtiyaçlardır. Bireyin, birine ya da bir gruba bağlanma, kendisini daha büyük bir grubun parçası gibi hissetme ihtiyacıdır (Çelikkaleli, 2004, s.39). Bunlara genellikle toplumsal gereksinimler denilmektedir. İnsanlar başka insanlarla bir arada olmak, sevgi ilişkisinde bulunmak isterler (Onaran, 1981, s.14).

Bağlılık ve sevgi ihtiyacının ortaya çıktığı birey şimdiye kadar hiç hissetmediği bir derecede dost, arkadaş, sevgili, eş, çocuk, aile yokluğunu hissetmeye başlar. İnsanlarla ilişkilerinde sevilmeyi, sevmeyi aile ve grup üyelerinin gönlünde bir yerinin olmasını ister. Gittikçe artan bir şiddetle bu hedefe ulaşmak ister (Arık, 1996, s.57).

Saygı ihtiyacı: Saygı ihtiyacı kendine güven, yetenek, güç ihtiyacının tatmin edilmesi ve diğer insanlar tarafından sunulan takdir ve değerle karşılanmaktadır.

Her iki saygınlıkta hak edilmiş bir saygınlık olmalıdır. Bunların karşılanması insana kendine güven, kendini değerli ve yeterli görme duyguları verir (Onaran, 1981, s.15).

Saygı ihtiyacının tatmini, bireyin kendine güvenmesini bu dünyada faydalı gerekli bir kişi olarak hissetmesini sağlayacaktır. Bu ihtiyaçların engellenmesi ise kişide kendini küçük ve yetersiz görme, zayıflık, acizlik duygularının doğmasına sebep olacaktır. Bu duygularda gittikçe kökleşen cesaretsizliği, ya da nörotik eğilimleri arttıracaktır (Arık, 1996, s.58).

Kendini Gerçekleştirme İhtiyacı: İhtiyaç hiyerarşisine göre dört temel ihtiyacın giderilmesinin ardından birey kendini gerçekleştirme ihtiyacı hisseder. Bir insan ne olabilecekse o olmalı, yapabileceğini gerçekleştirmelidir. Bu kategoride bulunan ihtiyaçlar kişiden kişiye farklılık gösterebilir (Durmaz, 2002, s.113).

Maslow’a göre, bu düzeyde bireysel farklılıkların önemi büyüktür. Bu önemden dolayı kendini gerçekleştiren insanın özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz:

1. Gerçeği daha doğru, daha isabetli bir şekilde algılarlar ve gerçekle olan ilişkileri daha uyumlu, daha dengelidir.

2. Kendilerini, diğer insanları ve doğayı olduğu gibi kabul ederler. 3. Davranışları kendiliğinden sade ve doğaldır.

(24)

4. Problem merkezlidirler. Genellikle kendileri yerine kendilerinin dışındaki problemlere yönelirler.

5. Dış dünyayla fiziksel teması kesme, ayrılma, çekilme eğilimindedirler ve yalnız kalma ihtiyacı duyarlar.

6. Kültür ve çevreden bağımsız kalabilme güçlü bir iradeye sahip olma özellikleri vardır.

7. Her an hayatın kıymetini yeniden takdir ederler. 8. Zirve yaşantıları tatma şansları vardır.

9. İnsanlarla, toplumla ortaklık duyguları çok derindir.

10. Kişiler arası ilişkilerde çok içtendirler ama yakın arkadaş çevresi söz konusuysa çok seçicidirler.

11. Demokratik bir özyapıları vardır.

12. Araçla hedefi, iyiyle kötüyü birbirinden ayırmaları alışılandan farklıdır. 13. Saldırgan olmayan, felsefi bir nüktecilikleri ve mizah duyguları vardır. 14. Yaratıcıdırlar.

15. Kültürün kendilerini etkisi altına almasına direnirler, hangisi olursa olsun belirli bir kültürü aşmışlardır (Arık, 1996, s.60-77).

Maslow’un ihtiyaçla piramidi geliştirilerek bilme/anlama ve estetik ihtiyaçları eklenmiştir.

Bilme ihtiyacı, bilme, anlama, örgütleme gibi istekleri içine alan yüksek seviyeli (üst düzey) bir ihtiyaçtır.

Bu gereksinimler bir sıra düzeni oluşturur, insanda önce fizyolojik gereksinimler belirir bunlar bir ölçüde giderildikten sonra öteki gereksinimler ortaya çıkar (Onaran,1981, s.15).

Hiyerarşide düşük düzeyde olan gereksinimler, hiyerarşide daha yüksek olan gereksinimler önemli güdülenme kaynakları haline gelmeden önce en azından kısmen karşılanmalı (Atkinson, Atkinson, Smith, Bem, ve Nolen-Hoeksema, 2002, s.479).

(25)

Yüksek seviyedeki (üst düzey) ihtiyaçlar, üst seviyedeki canlılara özgü, insanın gelişiminde sonradan ortaya çıkan, gerektiğinde vazgeçilebilir, temel ihtiyaçlara nazaran daha az ivedi, tatmini için aile ve sosyal çevre, ekonomi, siyasal ortam, eğitim gibi etkenler bakımından daha iyi çevre şartları gereken ihtiyaçlardır (Arık, 1996, s.51). Bu ihtiyaçlar giderilmediği zaman ilgisizlik, can sıkıntısı, cesaretinin kırılması, şakadan yoksunluk, yabancılaşma, bencillik, kin, lezzetin kaybolması, ümitsizlik gibi böyle durumlarda birey somatik yakınmalar (şikayetler) geliştirebilir (Kesici, 2003, s.20).

Maslow, motivasyon teorisini mertebeli bir düzende ortaya koymuş ve insanoğlunda birçok ihtiyacın görüldüğünü belirtmiştir. Maslow’un saptadığı üst düzey psikolojik ihtiyaçlar ve ihtiyaç ifadeleri tablolaştırılarak Tablo 1’de gösterilmiştir;

Tablo 1

Maslow’un Saptadığı Üst Düzey Psikolojik İhtiyaçlar ve İhtiyaç İfadeleri PSİKOLOJİK

İHTİYAÇ PSİKOLOJİK İHTİYACIN İFADESİ

Doğruluk Dürüst, gerçek, açıklık, kolaylık, zenginlik, gereklilik, güzellik, temizlik ve saflıkla ilgili bütün kelimeler İyilik Doğruluk, arzu edilebilirlik, “gereklilik”, adaletlilik,

hayırseverlilik, dürüstlük

Güzellik Doğruluk, canlılık, kolaylık, zenginlik, bütünlük, mükemmellik, tamamlama, eşsizlik, dürüstlük Bütünlük

Birliktelik, bütünleşme, birlikte olma eğilimi, birbirine bağlanma, kolaylık, organizasyon, yapı, düzen, birlikte çalışma

Bölünme-Üstünlük

Kabul edilme, kararlılık, bütünleşme ya da bölünmenin üstünlüğü, birlikte çalışma

Canlılık Süreç, spontan, kendini ayarlama, tam fonksiyon, devamlı değişiklik, kendi özünü ifade etme

Eşsizlik Kişilik, karşılaştırılamama, yenilik, dünyada başka hiçbir şey gibi nitelikli olma

Mükemmellik

“Sadece doğruluk”, bütünleşme, ötesinde hiçbir şeyin olmadığı durum, gereksiz hiçbir şey, eksikliğin olmadığı hiçbir şey

Zorluk Kaçınılmazlık, onun tamamen var olduğu gibi bir şeye gereksinim duymak

(26)

Adalet Dürüstlük, “gereklilik”, zorluk, kaçınılmazlık

Düzen Yasalara uygunluk, doğruluk, uzlaşmanın mükemmelliği Kolaylık Dürüstlük, gereklilik, ekstra ya da gereksiz hiçbir şeyin olmadığı durum

Zenginlik

Farklılık, güçlük, karışıklık, hiçbir şeyin eksilmediği ya da gizlenmediği ve her şeyin eşit derecede önemli olduğu durum

Gayretsizlik Rahatlık, gayretin azalması, zarafet, mükemmel ve güzel kalma

Şakacılık Neşe, zevk, eğlence, şenlik, mizah, taşkınlık

Kişisel yeterlilik Özerklik, bağımsızlık, onun kendisini yönetmesinden diğer herhangi bir şeye ihtiyacın olmadığı nitelik, kendini keşfetme, kendi kuralları ile yaşama

Maslow (1971, s.83); Calvin ve diğerleri, (1985, s.210)’den Akt: Kesici (2002).

David McClelland’ın Başarı İhtiyacı Teorisi

McClelland, Murray’ın çalışmalarından yola çıkarak başarma güdüsünü ele almıştır. David McClelland’ın motivasyona katkısı “başarı motivi”ni geliştirmek olmuştur. McClelland’a göre insanların bütün hareketleri öğrenilmiştir (Akat, 1984, s.176). Sadece iki tanesi doğaldır; bunlar aynı doğrunun zıt kutupları olan mutluluğa ulaşmanın ve mutsuzluktan sakınmanın yollarını aramaktır (Yiğenoğlu, 2007, s.30).

McClelland’ a göre gereksinimler, araştırıcı tarafından gözlemlenebilecek olgular değildir. Gereksinimler ancak gözlemlenebilir davranışlardan çıkarılabilir (Onaran, 1981, s.202).

McClelland’a göre motivasyon, bir kurumun başarı ya da başarısızlığı üzerinde önemli bir rol oynamaktadır. Yüksek başarı motivasyonuna sahip olanlar, başkalarına göre daha gerçekçi, kararlı ve uygulayıcı bir zekaya sahiptirler (Bingöl, 1990, s.193’den Akt: Yiğenoğlu, 2007, s.30).

Başarma gereksinmesi bir görevi ya da davranışı mükemmel standartlara göre, hatta onun daha da üstünde yapma isteği ile kendini gösterir (Cüceloğlu, 1993, s.251).

Eğer iş, kişisel çaba ve yaratıcılığa açıksa, başarı motivasyonu yüksek olan birey, kendisi ile yarışanları geride bırakabilir. İşin niteliği kişisel çaba ve yaratıcılığa

(27)

açık değilse, bu bireyler sıradan ve yaratıcılıktan uzak bir iş başarımı gösterirler (Bingöl, 1990 s.193’den Akt: Yiğenoğlu, 2007, s.30).

Başarma ihtiyacı bireyden bireye değişen şiddettedir. Başarılı bireylerin kişisel standartları, başarı çıtasını sürekli yükseltme gibi davranışlar göstermektedir. Bireyin hayatının ilk yıllarındaki karar verme özgürlüğü ve yetiştirilme tarzı başarma ihtiyacında bireysel farklara yol açmaktadır.

McClelland’a göre yüksek başarma motivasyonuna sahip kişiler yönetici seviyesinde bulunanlardır. McClelland teorisine göre birey üç grup ihtiyacın etkisi altında davranış gösterir; ilişki kurma, güç kazanma ihtiyacı, başarma ihtiyacı (Yiğenoğlu, 2007, s.30).

McClelland’ın belirlediği ilişki kurma, güç kazanma ve başarma ihtiyaçlarının ifadeleri Tablo 2’de sunulmuştur;

Tablo 2

McClelland’ın Öğrenilmiş İhtiyaçlar Teorisinde Saptadığı Psikolojik İhtiyaçlar ve İhtiyaç ifadeleri

PSİKOLOJİK

İHTİYAÇ PSİKOLOJİK İHTİYACIN İFADESİ

Başarı İhtiyacı Bireylerin kendi ilgi alanlarında en iyi olmak istemeleri ve mükemmelliğe erişme arzusu (Eroğlu, 1998, s.265). Güç Kazanma

İhtiyacı

Güç kazanma güdüsü kontrolü elde bulundurma ve sağlama güdüsüdür. Diğer insanlara oranla daha fazla risk yüklenirler (Silah, 2001).

Bağlılık (İlişki

Kurma) İhtiyacı Bireyin diğer kişilerle sıcak, dostça ve sadık ilişkiler içeren ihtiyaçlarını tanımlar (Günbayı, 2000, s.35).

Henry A. Murray’a Göre İhtiyaç

Murray gereksinimler konusunda beklide en ayrıntılı sınıflamaları yapmıştır. Gereksinim/ihtiyaç, ona göre kendi başına güç oluşturan varsayımsal yapılardır. Gereksinimlerin bir kısmı fizyolojik süreçlerden bir kısmı ise çevre uyaranları tarafından belirlenir. Bunlara duygular eşlik eder (Murat, 2003, s.23).

Murray gereksinimleri birbirinden ayırt edebilmek için beş ölçüt kullanmıştır (Hall ve Lindzey, 1957’den Akt: Çatalbaş, 1999, s.10).

(28)

2. “Gizli” gereksinimler (rüyalar, fanteziler) ve “açık” gereksinimler (motor davranışlarla gösterilen gereksinimler).

3. “Amaca yönelik” ve “yaygın” gereksinimler.

4. Kişinin içinde “doğal” olarak var olan ya da “çevresel etkilere tepki” olarak ortaya çıkan gereksinimler.

5. “Şekle ait” ya da “etkiye ait” gereksinimler.

Murray’a göre 20 adet temel ihtiyaç vardır. Bunlar birbirinden daha güçlü olmayıp her bir kişiye ve ortamına göre başatlık kazanabilir ve davranışın o andaki belirleyicisi olabilirler (Yanbastı, 1990, s.202).

Murray’ın sapladığı ihtiyaçlardan bazıları Tablo 3’te açıklanmaktadır Tablo 3

Murray’ın Sapladığı Bazı Psikolojik İhtiyaçlar ve İhtiyaç İfadeleri PSİKOLOJİK

İHTİYAÇ İHTİYAÇ İFADESİ

Alçalma Dış güçlere pasifçe boyun eğme. Başarı Zor işlerin üstesinden gelme.

Birlikte olma (ilişki) Başkalarına yakın davranmak birlikte olma ve çalışmaktan veya iş birliği yapmaktan hoşlanma. Saldırganlık Engelleri şiddetle yenme.

Özerklik Özgür olma ve engellerden kurtulma. Karşıt tekide

bulunma Yetersizliğe karşı önlem alma.

Savunuculuk Kendini eleştiri ve suçlamalara karşı savunma. Uyarlık Üstlerini destekleme ve takdir etme.

Başatlık Başkalarının davranışını kontrol etme. Gösteriş Başkalarının üzerinde bir etki bırakma.

Acıdan kaçınma Acı fiziksel yaralanma, hastalık ve ölümden kendini koruma. Aşağılanmaktan

kaçınma Küçük düşmekten alçalmaktan kaçınma.

Şefkat gösterme Zayıf, sakat, yorgun, yalnız, hasta veya üzgün gibi yardıma ihtiyacı olanlara şefkat gösterme ve ihtiyaçlarını giderme. Düzen Eşyaları düzene sokma, dengeli, intizamlı hareket etme. Oyun Eğlence için hareket etme.

Cinsellik Cinsel çekiciliğe sahip olma, cinsel ilişki kurma ve sürdürme.

Kendini Suçlama

Pasif bir şekilde dış güçlere bağlanmak aşağılık duygusunu, hatayı yenilgiyi itiraf etme; kendine zarar vermek ya da suçlama

(29)

Duyguları Anlama

Başkalarının duygu ve davranışlarını inceleme, kendini başkalarının yerine koyma, başkalarının davranışlarını analız etmeye çalışma ve belli bir durumda nasıl davranacaklarını kestirebilmeyi isteme

İlgi görme Başkaları tarafından ihtiyaçlarının giderilmesi, bakılmak desteklenmek, sevilmek, korunmak.

Eray (1993)’dan (Akt: Murat, 2003, s. 24), (Murray, 1938, s.151-187; Calvin ve diğerleri, 1985, s. 318’den Akt: Kesici 2002, s.25) ve (Kuzgun, 1989, s.2-4’den) uyarlanmıştır.

Öz-belirleme Modeli

White (1959)’ın çalışmaları temel alınarak 1970’ lerde öz-belirleme kuramı ile ilgili çalışmalar başlamıştır. Kuram Deci ve Ryan tarafından geliştirilmiştir. 70’lerden bu yana, Bilişsel değerlendirme, Organizmik bütünleşme, Nedensellik yönelimi ve temel ihtiyaçlar kuramı olarak dört mini kuram ileri sürülmüştür.

Özerkliği, Deci ve Ryan (1985) “seçim kapasitesi ve bu seçimlerin bir bireyin hareketlerinin belirleyicisi olması” olarak, Schloss, Alper ve Jayne (1993) seçimler konusunda karar verme yeteneği ve günlük hayatına, işine uygun seçim yapması olarak tanımlamışlardır (Sünbül, Kesici ve Bozgeyikli, 2005).

Öz-belirleme kuramında ihtiyaçlar, temel psikolojik ihtiyaçlar olarak ifade edilmektedir. Temel psikolojik ihtiyaçlar özerklik, yeterlilik ve ilişkili olmak üzere üç tanedir. Kurama göre, bu ihtiyaçların doyurulması bireylerin büyümeleri, bütünleşmeleri, gelişimleri ve ruh sağlıkları ya da iyi olmaları için gereklidir (Ryan ve Deci, 2000; Andersen, 2000’den Akt: Cihangir-Çankaya, 2005, s.22).

Özerklik kuramı, insanların doğuştan ya da genetik farklılıkların yanı sıra sosyal çevreye bağlı farklı tepkiler göstermelerinin nedenini açıklamaya çalışmaktadır.

Öz-belirleme kuramı, bireylerin grupların, toplumların sağlıklı gelişmesi için gereken koşulları belirleyerek, büyümeye, bütünleşmeye ve iyi olmaya etkisi olan faktörleri açık biçimde tanımlamayı amaç edinmektedir (Deci ve Ryan, 2000, s.5). Kuramda insanların özünde tutarlı bir benliğe sahip, psikolojik gelişme eğilimleri olan, yaşantılarını bütünleştirmek ve var olan engellerin üstesinden gelmek için çabalayan, aktif organizmalar olduğu vurgulanmaktadır (Ryan ve Deci, 2000; Deci ve Ryan, 2002’den Akt: Cihangir-Çankaya, 2005, s.2).

(30)

Öz-belirleme kuramının özellikleri özetle şu şekilde sıralanabilir; • Temel psikolojik ihtiyaçlar evrenseldir,

• Bireysel gelişim sosyal çevre ve ihtiyaç doyumu desteğinde kendiliğinden ilerler.

• Kişi pasif değildir. Çevre ve birey sürekli etkileşim içindedir. • İnsan doğası genetik mizaç ve özelliklerle belirlenmez.

• Kişinin kendi çevresi ile bütünleşme eğilimi benliğinin şekillenmesini sağlar.

• Temel psikolojik ihtiyaçlar, yeterlilik, özerklik ve ilişkili olma ihtiyaçları olarak belirtilmiştir.

• Her davranışın altında bir ihtiyaç yatmayabilir.

• Temel psikolojik ihtiyaçları doyuran insanlar, değerli gördükleri amaçların peşinden gitme ve amaçlarını başarma eğilimindedirler (Deci ve Ryan, 2000’den Akt: Cihangir-Çankaya, 2005, s.4). Kişinin potansiyellerini ortaya çıkaramaması psikolojik iyi olmayı engeller.

• Psikolojik iyi olma göstergeleri, “yaşam doyumu”, “kaygı düzeyi, “öz saygı”, ve “depresyon”’dur.

Özerklik kuramında belirtilen temel psikolojik ihtiyaçlar ve ifadeleri Tablo 4’te gösterilmiştir;

(31)

Tablo 4

Özerklik Kuramında Temel Psikolojik İhtiyaçlar ve İhtiyaç İfadeleri PSİKOLOJİK

İHTİYAÇ PSİKOLOJİK İHTİYACIN İFADESİ

Özerklik Bireyi ilgilendiren konular üzerinde kendi seçimlerini yapma.

Yeterlilik Yeteneklerinizi kullanma ve onları geliştirme. İlişkili olma Diğer insanlarla birleşme ve sosyal yönden değerli hissetme.

Deci ve Ryan (2000)’dan uyarlanmıştır.

Sheldon (2006, s.11)’un psikolojik iyi olma ve ihtiyaçların doyurulması ile ilgili çalışmasının sonuçlarına göre, özerklik, yeterlilik ve ilişki temel psikolojik ihtiyaçlarının psikolojik iyi olma üzerinde eşsiz bir ek etkisi vardır. Bu üç ihtiyaç doyurulduğunda insanların daha yüksek düzeyde psikolojik iyi olma hissettikleri sonucuna varmıştır.

Deci ve Ryan (2000, s.4)’ın insan ihtiyaçları ve özerklik kuramı ile ilgili araştırmada psikolojik ihtiyaçların doyurulmasının, doğruluğun ve iyiliğin psikolojik büyüme için önemini vurgulamıştır.

Seçim Teorisi ve Gerçeklik Terapisi

Çoğu hümanist psikolog, biyolojik ve çevresel değişkenlerin davranışları etkileyebildiği görüşüne karşı çıkmaz. Ancak, kişinin kendi kaderini tanımlarken ve yaratırken oynadığı rolü vurgular (Atkinson, Atkinson, Smith, Bem, ve Nolen-Hoeksema, 2002, s. 482). Seçim teorisi, hümanist psikologlardan William Glasser tarafından yürütülen araştırma ve gözlemler sonucu geliştirilmiştir.

Birey dış kontrol psikolojisini hayata geçirmeyi doğumunun ilk günlerinden itibaren hemen öğrenir. Fakat hemen öğrenilmeyen davranışın altında yatan sebeplerdir. Kontrol etme davranışı, büyüdükçe işe yaramaz hale gelir ve kendi ihtiyaçlarımızı gidermeyi öğreniriz.

(32)

Bütün yaşayan varlıklar, hayatta kalmak için mücadele eder. Buna genetik olarak programlanmışlardır (Glasser, 1999, s.43).

İnsanlar zorunlu fizyolojik ihtiyaçlarını karşıladıkları zaman ihtiyaç hiyerarşilerinin bir devamı olan psikolojik ihtiyaçlarını da karşılamak isterler. Zira insanı davranışa sürükleyen en önemli nedenlerden bir tanesi canlı varlığını sürdürebilme isteğidir (Glasser, 1999, s. 47).

Glasser’e göre, hayatta kalmak için bireyin kişisel özgürlüğüne sahip olması gerekmektedir. Bireyler güç, sevgi ve özgürlük ihtiyacını elde etmeye çalışırken öğrenme ve eğlence ihtiyaçları da ortaya çıkmaktadır.

Gerçeklik terapisinde ihtiyaçlar; Sevgi, sevginin eşlik ettiği cinsellik ve ait olma, güç, özgürlük ve eğlence olarak belirtilmiştir. Glasser’in belirlediği bu ihtiyaçlar ve ihtiyaç ifadeleri Tablo 5’te gösterilmiştir;

Tablo 5

Glasser’in Saptadığı Temel Psikolojik İhtiyaçlar ve İhtiyaç İfadeleri PSİKOLOJİK

İHTİYAÇ PSİKOLOJİK İHTİYACIN İFADESİ

Sevgi Diğer insanları sevme ve onlar tarafından sevilme arzusu. Cinsellik ve Ait

olma

Bireyin yaşamını sürdürme ve diğer bireylerle bütünleşme gereksinimi duyması.

Güç Kontrol etme ve baskı altına alma arzusu.

Özgürlük Bireyin seçim yapma ve seçimlerinde özgür olma gereksinimi.

Eğlence

Yaşamla ilgili deneyimler edinirken ve öğrenirken aynı zamanda oyun oynama, keyif ve zevk alma, eğlenme ihtiyacı.

İnsan sevmeyi ve sevilmeyi öğrenmelidir (Glasser, 2000, s.15). Sevgi insan için temel psikolojik bir ihtiyaçtır. Bireyler dünyada hem seveceği hem de sevgi göreceği birini bulmalıdır (Glasser, 1999, s.15). Yaşamımızı sürdürmek için sevgi, sevgiye eşlik eden cinsellik ve bağlılık ihtiyacı içindeyiz (Glasser, 1999, s.46). Bireyler cinsellikte sadece hormonsal zorunluluk ve zevk değil aynı zamanda sevgi ihtiyacı

(33)

duymaktadır. Bu ihtiyaç bireylerin yaşamlarını sürdürmeleri için temel ihtiyaçlardandır.

Temel psikolojik ihtiyaçlarımızdan bir diğeri güç’tür. İnsanlar, isteyebileceği her şeye sahip olduğunu düşünüp daha fazlasını elde etmek isterken aynı zamanda, başkalarına da yardımı olacak mücadeleler verir. Fakat gücün peşinde birçok kişi bunu elde etmek için neyin gerektiğine inanıyorsa yapmaktan çekinmezler (Glasser, 1999, s.50). Kontrol etme arzusu ve baskı altına alma genellikle güçlü olan tarafından kullanılmaktadır. Başkalarının gücü, kendi hayatımıza yön verme konusunda tehdit haline gelebilir. Tehdit altında olduğumuzu idrak ettiğimizde ise ilk endişemiz özgürlüğümüz olur. Özgürlük ihtiyacı, evrimin karşılıklı ihtiyaçlar arasında doğru dengeyi sağlama çabasıdır (Glasser, 1999, s.53).

İnsanoğlu hayatının her döneminde öğrenen bir canlıdır. Sevgi, kontrol etme, özgürlük gibi ihtiyaçlarımızı karşılarken bunları nasıl karşılayacağımız öğrenir aynı zamanda eğleniriz. Oynamayı durdurduğumuz da öğrenmeyi de durdururuz. Eğlence, öğrenme karşılığında elde edilen bir ödüldür. Eğlence en iyi gülme ile tanımlanabilir (Glasser, 1999, s.55).

İnsanlar ve tüm canlılar duyu organları ile algılayabildikleri gerçek bir dünyada yaşamalarına rağmen, gerçeklik her biri için farklıdır. Bu fark kişisel özelliklerden kaynaklanabilir. İnsanlar gerçeği nasıl algılamak istiyorlarsa o şekilde algılamaktadırlar.

Seçim teorisine göre, insanların gerçekleri başkalarından farklı algılamalarının sebebi kişiye özgü nitelikler dünyasından kaynaklanmaktadır. Bu dünya, doğumdan kısa süre sonra hafızada şekillendirilmeye başlar. Hayat boyu oluşturulmaya devam eden bu dünya belli resimlerden oluşur (Glasser, 1999, s.60). Nitelikler dünyasındaki resimler temel ihtiyaçların tatmin edilmesinde bireye yol göstermektedir. Resimlerle anlatılanlar kişiler, istekler ve fikir ya da inanç sistemleri olarak üç grupta sınıflandırılmıştır. Kendimizi her iyi hissettiğimizde, gerçek dünyada yer alanlarla nitelikler dünyamızda yer alan resimler biri birini tutuyor demektedir (Glasser, 1999, s.60).

Seçim teorisine göre hissettiğimiz her şey kendi seçimlerimizin sonucudur. Nitelikler dünyamıza koyduklarımızla, gerçek dünyadakiler arasındaki tutarlılık

(34)

insanın kendisinin sorumluluğundadır. Kişi hissedeceği mutluluk ya da mutsuzluk duyguları kendisi seçer.

B. İLGİLİ YAYIN VE ARAŞTIRMALAR

Psikolojik ihtiyaçları ölçmek için Edwards (1959), Murray’ın tanımladığı ihtiyaçların 15 tanesini betimleyen ifadelerden Edwards Kişisel Tercih Envanteri (EPPS) olarak bilinen bir ölçme aracı geliştirmiştir. Bu ölçme aracı ile çeşitli meslek gruplarının psikolojik ihtiyaçlarını belirleyen araştırmalar yapılmıştır. Ölçeğin ölçtüğü 15 ihtiyaç Kuzgun (2000, s.96-97) tarafından şöyle açıklanmaktadır:

Başarma (Achievement): Bir şeyin en iyisini yapmaya, yetenek ve çaba gerektiren işlerin üstesinden gelme, otorite olarak tanınma.

Uyarlık (Deference): Başkalarından fikir alma, başkalarının ne düşündüğünü öğrenmek isteme, yönergeleri izleyip bekleneni yapma.

Düzen (Order): İşini temiz, düzenli ve organize edilmiş olarak yapma sisteme göre her şeyi ayarlanmış ve düzenlenmiş bir yaşamı, bir değişiklik olmadan sürdürmek isteme.

Gösteriş (Exhibition): Başkalarının dikkatini çekme, başkalarının kendisini fark ettiklerini belirtmelerini isteme, bireysel başarıları üzerinde konuşma, ilgi merkezi olmayı isteme.

Özerklik (Autonomy): Bir yere istediği zaman gidip gelebilme, karar verirken başkalarından bağımsız olma.

Yakınlık (Affiliation): Arkadaşlarına ve dostlarına karşı vefalı olma, yeni arkadaşlıklar kurma.

Duyguları Anlama (Intraception): Başkalarının duygu ve düşüncelerini inceleme, kendini başkalarının yerine koyma.

(35)

İlgi Görme (Succorance): Güç durumda kaldığında başkalarından yardım bekleme, başkalarının kendisine cesaret vermelerini isteme, destek vermelerini şefkat göstermelerini isteme.

Başatlık (Dominance): Kendi düşüncelerini savunma, içinde bulunduğu grupta lider olma, başkalarını kendi isteği doğrultusunda davranmaya ikna etme.

Kendini Suçlama (Abasement): Bir şeyi yanlış yaptığında suçluluk hissetme, işler yolunda gitmediğinde kusuru kendinde arama, kendinden üstün birinin bulunduğu yerde kendini aciz hissetme, pek çok yönlerde kendini aşağı bulma.

Şefkat Gösterme (Nurturance): Arkadaşları sıkıntıda olduğu zaman onlara yardım etme, başkalarına şefkat ve sempati ile yaklaşma, başkalarına karşı cömert olma, hasta veya üzgün olanlara sempati ile yaklaşma.

Değişiklik (Change): Yeni ve değişik şeyler yapma, yeni şeyler deneme.

Sebat (Endurance): Bir işi bitirinceye kadar üzerinde çalışmak, üzerine aldığı her hangi bir işi tamamlama, hiç ilerleme olmayacakmış gibi görünen bir iş üzerinde ısrar etme.

Karşı Cinsle İlişki (Heterosexuality): Karşı cinsten biri ile beraber olmaktan hoşlanma, cinsel bakımdan uyarılmaktan hoşlanma.

Saldırganlık (Aggression): Zıt düşüncelere karşı çıkma, düşündüklerini söyleme, herkesin içinde başkalarını eleştirme, gazetelerdeki dehşet ve cinayet ile ilgili sütunları okumaktan hoşlanma.

Cengiz (1999), Anadolu Lisesi, Fen lisesi ve yabancı dil ağırlıklı Lise öğrencilerinin sosyal ve kişisel uyum düzeyleri ile psikolojik ihtiyaçlarını incelediği araştırmada veriler, Hacettepe Kişilik Envanteri (HKE) ve Edwards Kişilik Envanteri (EPPS) uygulanarak elde edilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre, Kişisel uyum düzeyi yüksek olan öğrencilerde yakınlık kurma yardım etme, sebat ihtiyacı, düşük olan öğrenciler; saldırganlık, kendini suçlama ihtiyacı duymaktadır. Lise II. Sınıf öğrencilerinin karşı cinsle ilişki kurma ihtiyacı, düzen ihtiyacı I. Sınıf öğrencilerinden anlamlı derecede farklılık göstermiştir.

Brown ve Chance (1995), Edwards Kişisel Tercih Listesindeki profillerini ortaya koymak amacıyla Eğitim Fakültesindeki kız ve erkek öğrencileri üzerinde bir araştırma yapmıştır. Bulgular şunlardır: Erkek öğretmen adayları daha yüksek ilgi

(36)

görme ve şefkat puanlarına sahip oldukları halde kızlar erkeklerden daha saldırgandırlar. Kız öğretmen adayları, erkek öğretmen adaylarına göre daha başattır.

Aslan (1994), yaratıcı düşünceli bireylerin psikolojik ihtiyaçlarının belirlenmesini amaçlayan araştırmada 140’ı kız, 170’i erkek 312 kişi üzerinde “Torrance” yaratıcı düşünce testi, Edwards Kişisel Bilgi Envanteri ve Bireysel Bilgi Formu ile veri toplanmıştır. Bu araştırmada ortaya çıkan sonuçlar şunlardır: Farklı bölümlerde okuyan bireylerin psikolojik ihtiyaçları açısından farklı sonuçlar elde edilmiştir. Bunlar; Orman Fakültesi ile Matematik Öğretmenliği, Resim Öğretmenliği ile Mimarlı Bölümü, Coğrafya Öğretmenliği ile İşletme Bölümü, Almanca Öğretmenliği ile Mimarlık Fakültesi, Coğrafya Öğretmenliği ile Matematik Öğretmenliği, Mimarlık Fakültesi ile Türk Dili ve Edebiyat Öğretmenliği, Tıp Fakültesi- Matematik Öğretmenliği-İktisat Fakültesi arasında, Türk Dili ve Edebiyatı ile Coğrafya Öğretmenliği arasında psikolojik ihtiyaçlar açısından anlamlı farklılıklar bulunmuştur.

Çeşitli mesleklerin psikolojik ihtiyaç örüntülerini saptamak ve psikolojik ihtiyaçların meslek seçimindeki rolünü belirlemek amacı ile araştırmalar yapılmıştır.

Blum (1961’den Akt: Kuzgun, 2000, s.97) güvenlik ihtiyacının, güvenceli mesleklere üyelikle ilişkili olduğu hipotezini sınamak için ve kişilikle (yani EPPS ile ölçülen kişilik özellikleri ile) bireylerin meslek seçimlerinde güvence arama çabaları arasındaki ilişkiyi saptamak için üniversite öğrencilerinden bir gruba EPPS ve biyografik bilgi toplamak amacı ile bir anket vermiştir. Ayrıca kendi hazırladığı güvence ihtiyacını ölçen bir anket uygulamıştır. Blum bu çalışma sonucunda güvenlik ihtiyacı yüksek olan deneklerin kamu hizmetlerini, daha fazla kazanç getiren ama riski fazla olan mesleklere tercih ettiklerini saptamıştır. Güvenlik ihtiyacı EPPS’de uyarlık, düzen, ilgi görme, kendini aşağılama ve şefkat gösterme ihtiyaçları ile olumlu özerklik, başatlık, değişiklik ve başarma ihtiyaçları ile olumsuz bir ilişki göstermektedir.

Ayrıca belirli mesleklerde bulunan insanların belli psikolojik ihtiyaçlara sahip olduğunu belirlemek amacıyla da araştırmalar yapılmıştır.

Suziedelis ve Steimel (1963) yaptıkları bir araştırmada, bir grup üniversite öğrencisine EPPS uygulamışlardır. Araştırma bulgularına göre, başarma ihtiyacı yüksek olan deneklerin doğal bilimlere ve edebiyata ilgilerinin yüksek, başatlık ve

(37)

sebat ihtiyacı yüksek olanların sosyal yardım ilgilerinin yüksek, yine sebat ihtiyacı yüksek olanların teknik ilgilerinin yüksek olduğu görülmüştür (Kuzgun, 2000, s.97).

Lundberg (2007)’in, motivasyon iklimini belirleme ile ilgili çalışmasına göre, temel psikolojik ihtiyaçlara doyum sağlamak suretiyle motivasyonu arttırmada özerkliğin önemli bir rolü vardır. Çevreyle desteklenen özerklik kurabilen bireyler (kişisel gelişime odaklanan takımlar ve takım çalışmaları) başarılı olarak tanımlanır.

Kesici, Üre, Bozgeyikli ve Sünbül (2003), temel psikolojik ihtiyaçlar ölçeğinin geçerlilik ve güvenirliliğini saptamak için yaptıkları araştırmada öğretmen adayı öğrencilerin temel psikolojik ihtiyaçlarını saptamada kullanılabilecek bir ölçeğin uyarlamasını yapmışlardır.

Cihangir-Çankaya (2005), öz belirleme modeline göre ihtiyaç doyumunu etkileyen özerklik desteği faktörünün ve ihtiyaç doyumundan etkilenen iyi olma faktörünün Türkiye’de etkili olup olmadığını test etmek amacıyla Gazi üniversitesi, Matematik Öğretmenliği, Fizik Öğretmenliği, Biyoloji Öğretmenliği, Tarih Öğretmenliği, Arapça Öğretmenliği, Türkçe Öğretmenliği, İngilizce Öğretmenliği, Okul Öncesi Öğretmenliği Psikolojik Danışma ve Rehberlik Lisans Programında okuyan öğrenciler üzerinde Deci ve Ryan (1991) tarafından geliştirilen, Bacanlı ve Cihangir-Çankaya tarafından Türkçeye uyarlanan “İhtiyaç Doyumu Ölçeğini” uygulamıştır.

Araştırmanın bulgularına göre; Özerklik desteği ihtiyaç doyumunu, bireylerin temel psikolojik ihtiyaçlarının doyumu özsaygı, kaygı ve yaşam doyumu düzeyini doğrudan olumlu yönde etkilemektedir. Bireylerin aile ve arkadaş çevrelerinden aldıkları özerklik desteği onların temel psikolojik doyumunu etkilemektedir. Temel psikolojik ihtiyaçların doyumunun ise yaşam doyumunu ve öznel iyi olmayı olumlu yönde etkilediği saptanmıştır. Test edilen öz-belirleme modeli Türkiye’de toplanan verilerle uygunluk göstermektedir.

Ryan (1995), üç temel psikolojik ihtiyacı yani kişiliğin ve sosyal gelişimin altında yatan doğuştan gelen eğilimleri yaptığı araştırmada ele almıştır. Araştırmanın sonucunda duygusal bütünleşme ve içsel güdülenme üzerinde temel psikolojik ihtiyaçların doyumunun olumlu yönde etkili olduğu saptanmıştır.

Gagne (2003)’ nin, özerklik desteğinin, topluma yararlı etkinliklerle ilgilenme ve ihtiyaç doyumu arasındaki ilişkiyi incelediği araştırmasında, 227 çalışan birey üzerinde incelemeler yapmıştır. Araştırma bulgularına göre, iş yerindeki özerklik

(38)

desteği ile ihtiyaç doyumu arasında olumlu, anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Ayrıca 121 öğrenci üzerinde de gerçekleşen çalışmada özerklik desteğinin tüm ihtiyaçlarla olumlu ilişki gösterdiği bulunmuştur.

Filak ve Sheldon (2003) tarafından öğrencilerin ders ve öğretmen değerlendirmesi ile temel psikolojik ihtiyaç doyumu arasındaki ilişkiyi incelemek için 268 öğrenci üzerinde bir araştırma yapmıştır. Araştırma sonuçlarına göre temel ihtiyaçların doyumunun olumlu öğretmen değerlendirmeleri ile yüksek derecede ilişkili olduğu görülmüştür.

Çeşitli mesleklere mensup kişilerin psikolojik ihtiyaç örüntüleri araştırıldığında, insanların meslek üyelerine çeşitli özellikler yükledikleri görülmüştür.

Dibboye ve Anderson (1961) hangi psikolojik ihtiyaçların hangi mesleklere özgü özellikler olarak algılandığını araştırmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, denekler bilim adamlarını sebat, başarma ve değişiklik ihtiyaçlarında yüksek, öğretmenleri düzen ve duyguları anlamada yüksek, erkek çocuklar mühendisleri başarma ve düzen yönünden yüksek, doktorları şefkat gösterme, duyguları anlama ve başarma ihtiyacında yüksek olarak derecelendirmişlerdir. Kızlar hemşirelerin şefkat gösterme, duyguları anlama, düzen ve sebat ihtiyaçlarını yüksek olarak algılamaktadırlar (Kuzgun, 2000, s.98-99).

Öğretmenlerin Psikolojik İhtiyaçları İle İlgili Araştırmalar

Güven (1991)’in, öğretmenlik mesleğini seçen öğrencilerin sahip oldukları değerler arasında ilişkileri belirlemek için yaptığı araştırmada; Öğrencilerin “bölümlere göre” önemli buldukları temel ve aracı değerler; “huzurlu, bilgelik, özgürlük, kendine saygı, dürüstlük, akıllı olma, bağımsızlık”, Sosyal Bilimler bölümlerinde değerlerden en önemlisi olarak belirtilen “huzur”, Yabancı Diller bölümlerinde üçüncü sırada bulunmuştur. Bölümlere göre aracı değerler sıralamaları arasında en önemlileri (ilk iki sıra) “dürüstlük” “bağımsızlık”, en önemsizler “kibar olma, hırslı ve itaatkar” olmaktır. Medeni duruma göre öğrencilerin değer sıralamalarında anlamlı ilişkiler bulunmuştur.

Atalay (1994), yuva öğretmenlerinin psikolojik ihtiyaç örüntülerini inceleyen bir araştırma yapmıştır. Bu araştırmayla ortaya çıkan sonuçlar şunlardır: Yuva Öğretmenlerinin yaş durumlarına göre psikolojik ihtiyaçları, 18–

Şekil

Tablo    Sayfa
Şekil 1. Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi

Referanslar

Benzer Belgeler

Yıllık çalışma programının ve öğretim planının hazırlanmasında öğretmenlerin etkin bir görev almalarına ilişkin öğretmen görüşlerinin cinsiyet ve mesleki kıdeme

Sosyal Bilgiler öğretmenleri ve öğretmen adaylarının sosyal medyadaki tarihle ilgili paylaşımları okuduktan sonra çoğunluk olarak paylaşımda bulundukları, bu

Sevdiği içecekler Sevdiği yemekler Sevdiği çikolata Sevdiği tatlı Sevdiği meyve Sevdiği dondurma Sevdiği yaş pasta Sevdiği meyve suyu Sevdiği kuruyemiş Sevdiği öğretmen

Gültekin, Çubukçu ve Dal’a (2010) göre öğretmenlerin temelindeki eğitim ne kadar nitelikli olursa olsun mesleki ve kişisel başarı için hizmet içi eğitime

Tukey testi ile farkın hangi gruplar arasında olduğuna bakıldığında, bütün deney gruplarının kontrol grubu arasında deney gruplarının le­ hine anlamlı bir

Buraya kayserler gömülmüş, fetihte iki yıl kadar Rum Patrikhanesi olmuş, sonra Genadios patrik oraları İslam mahallesine yakın diye Fethiyeye nak­ lettikte bu

Anket maddelerine verilen kontrol ve deney grubu öğrencilerinin cevaplarına yönelik bulgular incelendiğinde, iletişimsel öğretim yöntemlerine dayalı yaratıcı drama

Altın fiyatlarını etkileyen birçok değişkenin içinden (farklı denemeler ve literatür taraması baz alınarak) altın ithalat miktarı, altın piyasası endeksi,