• Sonuç bulunamadı

Ayrancı'nın (Karaman) coğrafi etüdü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ayrancı'nın (Karaman) coğrafi etüdü"

Copied!
140
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ORTA ÖĞRETİM SOSYAL ALANLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI COĞRAFYA ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI

AYRANCI’NIN (KARAMAN) COĞRAFİ ETÜDÜ

(YÜKSEK LİSANS TEZİ)

DANIŞMAN

Yrd. Doç. Dr. AYHAN AKIŞ

HAZIRLAYAN BARIŞ ÜNLÜ

(2)
(3)

ÖNSÖZ

“Ayrancı’nın Coğrafi Etüdü” isimli bu yüksek lisans tez çalışması, Ayrancı (Karaman) ilçesinin tamamını kapsayan bir çalışmadır.

Araştırma dört ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümü oluşturan, giriş bölümünde, çalışma sahasının yeri, sınırları, amaç, saha ile alakalı önceki çalışmalar, metod ve malzeme ile Ayrancı ilçesinin tarihi üzerinde durulmuştur.

İkinci bölümde, Ayrancı ilçesi fiziki coğrafya unsurlarını oluşturan, jeolojisi, jeomorfolojisi, toprak, bitki örtüsü ve iklim özellikleri incelenmiştir.

Üçüncü bölümde, genel olarak sosyal yapı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu bölümde, nüfus özelikleri ve yapısı, göç, sosyo-kültürel ve ekonomik özellikler, sağlık, eğitim ve öğretim hizmetleri, yerleşme ve yerleşmeye ait özellikler ortaya konulmuştur.

Dördüncü bölümde, İlçe’nin tarım ürün deseni ve ekonomik faaliyet kolları olan: Tarım, hayvancılık, sanayi, madencilik, ulaşım, turizm ve hizmet sektörleri açıklanmış, araştırma sahasındaki nüfus, sosyal yapı, arazi ve kullanımı, baraj gölleri, çevre ve erozyon problemleri üzerinde durulmuştur.

“Ayrancı’nın Coğrafi Etüdü” konulu yüksek lisans tezini almamı bana tavsiye eden, çalışmalarımı kontrol eden ve her türlü hazırlığımda bana yardımcı olan sayın Yrd. Doç. Dr. Ayhan AKIŞ’a en derin saygı ve şükranlarımı arz ederim.

Tez çalışmalarım sırasında benden sabrını ve hoşgörüsünü esirgemeyen sevgili eşim Hidayet ÜNLÜ’ye ve çocuklarım Aybike ÜNLÜ ve Ayberk ÜNLÜ’ye sonsuz teşekkürlerimi ve sevgilerimi sunuyorum.

Ayrıca, benim bugünlere gelebilmemi sağlayan ve benim için her zaman özveride bulunmayı bir görev bilen, babam Ali Talip ÜNLÜ’ye ve annem Saniye ÜNLÜ’ye sonsuz şükranlarımı sunarım.

(4)

ÖZET

“Ayrancı’nın Coğrafi Etüdü’nün” yüksek lisans tez konusu olarak seçilmesinin amacı; Ayrancı’nın genel coğrafi özelliklerini açıklayarak, bu özellikler çerçevesinde sosyo-ekonomik özelliklerini ortaya koymaktır.

Ayrancı “yarı kurak” bir iklim özelliği göstermektedir. Yıllık ortalama sıcaklık 11.0ºC, ortalama yıllık yağış 340 mm olarak tespit edilmiştir. Hakim rüzgar yönü güney ve kuzey sektörlüdür. Kış aylarında havadaki nem miktarı yükselirken, yaz aylarında nem miktarı düşmektedir.

Araştırma sahasında bütün jeolojik devrelere rastlanır. Hakim litolojiyi kalker oluşturmaktadır. Sahada Paleozoik arazileri; Bolkar dağlarında görülür. Mesozoik arazilerine; Meyil dağı, Çatal dağ, Avdan tepe, Devezindanı tepe, Karacaziyaret tepede rastlanır. Tersiyer arazileri; Ayrancı ve çevresinde görülürken, Kuaterner arazilerine ise; Ayrancı Ovası’nda rastlanır.

Araştırma sahasında tarım ve hayvancılık en önemli ekonomik faaliyet olup, turizm ve sanayi gelişmemiştir. En fazla yetiştirilen tarım ürünleri; buğday, arpa, elma ve kirazdır. Bu ürünler sahanın temel gelir kaynaklarını oluşturmaktadır. Hayvancılık faaliyetleri içerisinde; büyükbaş hayvancılık, küçükbaş hayvancılık, kümes hayvancılığı ve arıcılık yapılmaktadır.

Araştırma sahasının toplam nüfusu 13212’dir. Nüfus artışı doğal artıştır. Sanayi gelişmediği, eğitim ve sağlık hizmetleri tam olarak verilemediği için saha dışarıya çok fazla göç vermektedir.

Araştırma sahasında yerleşmeler genel olarak kırsal yerleşme özelliği göstermektedir. Ayrancı ilçe merkezi 3285 olan nüfusu ile kent özelliği göstermemektedir. Sahanın fiziki coğrafya özellikleri, meskenlerin yapı malzemesi ve tekniği bu durum üzerinde etkili olmuştur.

Sahada en dikkat çekici problemler; işsizlik, tarım arazilerinin parçalanması ve küçülmesi, erozyon, tarım toprağının çoraklaşması ve kirlenmesi, eğitim ve öğretim hizmetleri ile sağlık hizmetlerinin yetersizliğidir.

(5)

SUMMARY

The purpose for choosing “Geograpgical Study of Ayrancı” as the master thesis subject is to show the socio-cultural properties of Ayrancı by explaining its general geographical properties. Ayrancı has semi-rainless climate characteristics. Average temperature and average rainfall per annum are measured to be 11.0 ºC 340 mm, respectively. Dominant wind direction is south and north sectoral. The air mositure level increases in winter, but decreases in summer.

In the research field, it is possible to meet all geological periods. Limestone is the dominant lithological element. In the field, Paleozoic lands are seen on The Bolkar mountains. Mesozoic lands are met on Meyil Mountain, Çatal Mountain, Avdan Hill, Deveizdanı Hill, and Karacaziyaret Hill. Tertiary lands are met in Ayranci and its neighborhood. Quaternary lands met in the Ayrancı Plain.

In the region of interest, agriculture and stockbreeding are most important economical activities, tourism and industry are not developed. The most popular agricultural products are

grain, barley, apple and cherry. These products constitute the main sources of income in the field. As stockbreeding; cattle, sheep or goats, coop animals are bred and apiculture is experienced.

The population of the research field is 13212. The growth in population is natural. Due to the immature industry, low quality of educational and health services, the region of interest experiences emigration in large numbers.

The habitation has rural characteristics in the field of study. Ayrancı town, having a population of 3285, has no urban characteristics. The physical geographical properties, the materials and the techniques used in building the houses are effective in this situation.

The most interesting problems in the field are, unemployment, division and decrease of agricultural lands, erosion, infertilization and pollution of soil, and insufficient educational and health services.

(6)
(7)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ..………... I ÖZET……… II SUMMARY……….. III İÇİNDEKİLER………... IV ŞEKİL LİSTESİ……….. IX TABLO LİSTESİ……… X FOTOĞRAF LİSTESİ……… XII

BÖLÜM I………... 1

1. GİRİŞ……….. 1

1.1. Araştırma Sahasının Yeri ve Sınırları……… ……... 1

1.2. Araştırmanın Amacı………... 2

1.3. Araştırmada Kullanılan Malzeme ve Yöntem………... 2

1.4. Araştırma ile İlgili Daha Önceki Çalışmalar………... 3

1.4.1. Bireysel Çalışmalar………. 3

1.4.2. Kurumsal çalışmalar………... 4

1.5. Ayrancı’nın Tarihi………. 5

BÖLÜM II……… 8

2. FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ………... 8

2.1. Araştırma Sahasının Jeolojik Durumu………... 8

2.1.1. Jeolojik Özellikler……….. 8 2.1.1.1. Paleozoik…...……….. 8 2.1.1.2. Mesozoik……….……… 9 2.1.1.2.1. Jura………..………. 9 2.1.1.2.2. Kretase…...………... 9 2.1.1.3. Tersiyer……… 10 2.1.1.3.1. Paleosen………... 10 2.1.1.3.2. Neojen……….. 10 2.1.1.4. Kuaterner………. 10 2.1.1.4.1. Pleistosen………... 10 2.1.1.4.2. Holosen……… 11

2.2. Araştırma Sahasının Jeomorfolojik Özellikleri... 14

2.2.1. Dağlık Sahalar……… 14

2.2.2. Ovalık Sahalar……….... 16

(8)

2.2.3.1. Obruklar………... 16

2.2.4. Dağ Eteği Ovaları ve Düzlük Sahalar………... 17

2.3. Sahanın Hidroğrafik Özellikleri………. 19

2.3.1. Araştırma Sahasının Yer Üstü Suları………... 19

2.3.1.1. Akarsuları……….... 19

2.3.1.2. Baraj ve Göller………... 20

2.3.2. Araştırma Sahasının Yer Altı Suları………... 22

2.3.2.1. Kaynaklar………... 22

2.3.2.2. Sondaj Kuyuları………... 23

2.3.2.3. Hışılayık Mağarası ve Yer Altı Akarsuyu…………... 23

2.4. Araştırma Sahasındaki Toprak Grupları……….... 26

2.4.1. Kırmızımsı Kestane Renkli Topraklar……… 26

2.4.2. Kahverengi Orman Toprakları……….. 26

2.4.3. Kırmızımsı Kahverengi Topraklar………... 26

2.4.4. Kireçsiz Kahverengi Orman Toprakları………. 27

2.4.5. Alüvyal Topraklar………... 27

2.4.6. Kolüvyal Topraklar………... 28

2.4.7. Kahverengi Topraklar………. 28

2.4.8. Çıplak Kaya ve Molozlar………... 28

2.4.9. Kestane Renkli Topraklar………... 28

2.5. Araştırma Sahasının Bitki Örtüsü……….. 31

2.5.1. Orman Örtüsü……..………... 31

2.5.2. Bozuk Ormanlar…………..……… 32

2.5.3. Step Örtüsü………... 32

2.6. Sahanın İklim Özellikleri……….... 34

2.6.1. Planeter Faktörler………... 34 2.6.2. İklim Elemanları………... 35 2.6.2.1. Sıcaklık………... 35 2.6.2.2. Basınç ve Rüzgarlar……… 38 2.6.2.3. Nem ve Yağış ………... 40 2.6.2.3.1. Nem……….. 40

(9)

2.6.2.3.2. Yağış……….... 43 2.6.3. Su Bilançosu………... 46 BÖLÜM III……….. 51 3. BEŞERİ ÖZELLİKLER………... 51 3.1. Nüfus……….. 51 3.1.1. Nüfus Sayımları………... 51

3.1.2. Yıllık Nüfus Artışı ve Sonuçları………... 55

3.1.3. Nüfusun Coğrafi Dağılışı ve Dağılışı Etkileyen Faktörler…… 56

3.1.4. Nüfus Yoğunluğu……… 57

3.1.5. Araştırma Sahasının Nüfus Özellikleri………... 57

3.1.5.1. Nüfusun Yaş Grupları ve Cinsiyete Göre Dağılımı… 57 3.1.5.2. Çalışan Nüfusun Ekonomik Faaliyet Kollarına Dağılımı………... 58

3.1.5.3. Nüfusun Eğitim Durumu………. 59

3.1.5.4. Nüfusun Sağlık Durumu……….. 60

3.1.6. Göç Hareketi………... 63

3.1.7. Aile Yapısı……….. 64

3.1.7.1. Çekirdek Aile……….. 65

3.1.7.2. Birleşik Aile Tipi………. 65

3.2. Yerleşme……… 66

3.2.1. Yerleşmenin Tarihi………. 66

3.2.2. Sahadaki Yerleşme Tipleri………. 66

3.2.2.1. Kırsal Yerleşmeler……….. 67

3.2.2.1.1. Köy Yerleşmeleri………. 67

3.2.2.1.2. Geçici Yerleşmeler……….. 68

3.2.3. Yerleşimlerin Morfolojik Özellikleri………. 68

3.2.4. Yerleşmelerin Günümüzdeki Durumları……….69

3.2.5. Yerleşmelerin Ekonomik Özellikleri……….. 69

3.2.6. Araştırma Sahasındaki Yerleşmelerin Sorunları……….69

(10)

BÖLÜM IV………...73

4. EKONOMİK ÖZELLİKLER………... 73

4.1. Tarım……….. 73

4.1.1. Araştırma Sahasının Arazi Varlığı ve Bitkisel Üretimi……….. 73

4.1.2. Araştırma Sahasının Arazi Dağılımı………... 73

4.1.3. Araştırma Sahasında Arazi Problemleri………. 77

4.1.4. Tarımı Etkileyen Fiziki ve Beşeri Faktörler……….. 77

4.1.5. Ziraat………... 78

4.1.5.1. Araştırma Sahasının Tarla Ürünleri……….... 79

4.1.5.2. Yem Bitkileri………... 82

4.1.5.3. Meyveler……….. 82

4.1.5.4. Bitkisel Üretimi Geliştirme Çalışmaları……….. 85

4.1.5.5.Ürün Deseni……….. 87

4.1.6. Hayvancılık……….... 88

4.1.6.1. Hayvansal Üretim ve Bazı Tarımsal Unsurlar……... 88

4.1.6.2. Araştırma Sahasında Hayvan Varlığı……….. 88

4.1.6.3. Araştırma Sahasında Hayvan Varlığına Yönelik Çalışmalar………. 91

4.1.6.4. Araştırma Sahasında Hayvancılık Sektöründe Pazarlama ve Örgütlenme……… 93

4.1.7. Tarımsal Gelir………... 95

4.1.8. Araştırma Sahasında Tarımsal Araç-Gereç Durumu…………. 95

4.1.9. Sahada Tarıma Hizmet Sağlayan İlgili Kuruluşlar……… 96

4.2. Sanayi Faaliyetleri……….. 97

4.3. Turizm Faaliyetleri………... 98

4.4. Ulaşım ve İletişim……….. 98

4.5. Madencilik………... 100

4.6. Sosyo-Ekonomik Problemler……….... 100

(11)

4.6.2. Arazi Kullanımından Kaynaklanan Problemler…... 100

4.6.3. Tarım Reformu………... 102

4.6.4. Arazi Parçalanmasının Nedenleri………... 103

4.6.5. Baraj Göllerinin Oluşturduğu Problemler……….. 104

4.6.6. Çevre Problemleri………... 104 4.6.6.1. Su Kirliliği………... 104 4.6.6.2. Toprak Kirliliği……… 104 4.6.6.3. Erozyon………... 105 SONUÇ VE ÖNERİLER……….... 106 EKLER………. 110 FOTOĞRAFLAR………... 110 KAYNAKLAR………. 122

(12)

ŞEKİL LİSTESİ

Şekil 1.1. Araştırma Sahasının Lokasyon Haritası……….. 1

Şekil 2.1. Ayrancı’nın Jeoloji Haritası……….... 13

Şekil 2.2. Ayrancı’nın Topoğrafya Haritası……….... 15

Şekil 2.3. Ayrancı’nın Jeomorfoloji Haritası……….. 18

Şekil 2.4. Ayrancı’nın Hidroğrafya Haritası………... 25

Şekil 2.5. Ayrancı’nın Toprak Haritası………... 30

Şekil 2.6. Ortalama Sıcaklığın Aylara Göre Dağılışı (K.M.İ. ve E.M.İ.)……... 36

Şekil 2.7. Araştırma Sahasının Yıllık Ortalama Rüzgar Gülü………... 39

Şekil 2.8. Ortalama Nisbi Nem Değerinin Aylara Göre Dağılışı……….. 41

Şekil 2.9. Ortalama Yağış Miktarının Aylara Göre Dağılışı (K.M.İ)……….. 43

Şekil 2.10. Ortalama Yağış Miktarının Aylara Göre Dağılışı (E.M.İ)………. 44

Şekil 2.11. Ortalama Yağış Miktarının Mevsimlere Göre Dağılışı………….. 45

Şekil 2.12. Thornthwaite’a Göre Su Bilançosu Grafiği (Karaman)…………. 47

Şekil 2.13. Thornthwaite’a Göre Su Bilançosu Grafiği (Ereğli)……….. 49

Şekil 3.1. Karaman’ın İlçelerine Göre Nüfus Durumu………... 52

Şekil 3.2. Ayrancı’nın Nüfus Haritası………. 54

Şekil 3.3. Araştırma Sahasının Yaş Grupları ve Cinsiyete Göre Dağılımı………. 57

Şekil 3.4. Kırsal Yerleşmelerde Mesken Tipi………. 70

Şekil 3.5. İlçe Merkezindeki Mesken Tipi………... 71

Şekil 4.1. Karaman İline Ait Alt Bölgelerde Arazi Dağılımı………. 74

Şekil 4.2. Ayrancı’nın Arazi Kullanım Haritası……….. 76

Şekil 4.3. Araştırma Sahasında Elmanın Pazarlama Durumu………. 84

(13)

TABLO LİSTESİ

Tablo 2.1. Ayrancı Barajı Karakteristikleri………. 20

Tablo 2.2. Yıllık Ortalama Sıcaklık Değerleri (ºC)………. 35

Tablo 2.3. Yıllık Ortalama Yüksek ve Ortalama Düşük Sıcaklık Değerleri………. 37

Tablo 2.4. Ortalama Don Olaylı Günler Sayısının Aylara Göre Dağılışı…………... 37

Tablo 2.5. Karaman ve Ereğli Şehirlerinde Ortalama Basıncın Aylara Göre Dağılışı………... 38

Tablo 2.6. Karaman ve Ereğli Şehirlerinde Ortalama ve En Hızlı Rüzgar Hızının Aylara Göre Dağılışı………..………... 39

Tablo 2.7. Araştırma Sahasının Ortalama Nisbi Nem Değerlerinin Aylara Göre Dağılışı………. 40

Tablo 2.8. Ortalama Bulutlu ve Kapalı Geçen Günlerin Aylara Göre Dağılışı………. 42

Tablo 2.9. Ortalama Sisli Gün Sayısının Aylara Göre Dağılışı……… 42

Tablo 2.10. Araştırma Sahasının Ortalama Yağış Miktarının Aylara Göre Dağılışı………. 43

Tablo 2.11. Araştırma Sahasında Ortalama Yağış Miktarının Mevsimlere Göre Dağılışı………. 44

Tablo 2.12. Su Bilançosu (Karaman)……….. 46

Tablo 2.13. Su Bilançosu (Ereğli)……… 48

Tablo 3.1. Karaman İli ve Ayrancı İlçesi’nin Nüfus Sayıları (2005)………... 52

Tablo 3.2. Ayrancı İlçesi’ne Ait Köylerin Nüfus Sayıları (2005)……….... 53

Tablo 3.3. Araştırma Sahasının Yaş Grupları ve Cinsiyete Göre Dağılımı (2005) Tablo 3.4. Araştırma Sahasının Eğitim Durumu (2005)……….. 58

Tablo 3.5. Karaman İli ve Ayrancı İlçesi Bazında Okul-Öğrenci-Öğretmen-Derslik Durumu (2005)………. 58

Tablo 3.6. Ayrancı Merkez ve Köyleri Öğrenci-Öğretmen-Derslik Sayıları (2005)……….. 59

(14)

Tablo 3.8. Sağlık Ocaklarındaki Mevcut Personel Durumu (2004)………. 60

Tablo 3.9. İlçelere Göre Sağlık Personelinin Nüfusa Oranları (2004)………. 61

Tablo 3.10. Temel Sağlık Göstergeleri (2004)………. 61

Tablo 3.11. Araştırma Sahasının Medeni Durumu (2005)………... 65

Tablo 3.12. Araştırma Sahasının Mesken-Sosyal Durumu (2005)………... 69

Tablo 4.1. Türkiye-Karaman ve Karaman’a Ait Alt Bölgelerde Arazilerin Dağılımı (Ha)………... 73

Tablo 4.2. Karaman İli Tarım Arazilerinin İlçeler İtibariyle Dağılımı (2004), (Ha)………... 78

Tablo 4.3. Karaman İli 2004 Yılı Tarla Ürünleri Ekilişi ve Üretimi…………... 80

Tablo 4.4. Tarla Ürünleri 2004 Yılı İlçeler Üzerinden Ekiliş ve Üretimleri…... 81

Tablo 4.5. Sulanan Tarım Alanlarının İlçelere Göre Dağılımı………. 81

Tablo 4.6. Karaman İli Yem Bitkilerinin İlçeler Üzerindeki Ekim Alanları ve Üretim Miktarları (2004)……….. 82

Tablo 4.7. Karaman İli 2004 Yılı Meyve Ağacı Sayıları ve Üretimi……….. 83

Tablo 4.8. Tarımsal Ürünlerin Yıllar Üzerinden Gayri Safi Üretim Değerleri…….... 84

Tablo 4.9. Yem Bitkileri Üretim Miktarları………. 85

Tablo 4.10. Karaman İlindeki Tarım Kredi Kooperatifleri……….. 86

Tablo 4.11. Destekleme Prim Uygulamalarına Esas Ekilen Ürünler………... 87

Tablo 4.12. Karaman İli 2004 Yılı Hayvan Mevcudu (Baş)……….... 89

Tablo 4.13. İlçeler Üzerinden Büyük Baş Sağmal Hayvan Mevcutları (Baş)……….. 89

Tablo 4.14. İlçeler Üzerinden Küçük Baş Hayvan Mevcutları (Baş)……….. 90

(15)

FOTOĞRAF LİSTESİ

Foto 2.1. Bolkar Dağlarından Bir Görünüm (Kuzey-Güney)………... 110

Foto 2.2. Ayrancı Ovası’ndan Bir Görünüm (Güney-Kuzey)……….. 110

Foto 2.3. Tarımda Verimi Olumsuz Yönde Etkileyen Çakıllı Arazilerden Bir Görünüm (Batı-Doğu)………... 111

Foto 2.4.a. Üçharman Köyü Yakınlarındaki Kalkerli Sahada Bir Erime Boşluğu (Kuzey-Güney)………. 111

Foto 2.4.b. Üçharman Köyü Yakınlarındaki Kalkerli Sahada Bir Erime Boşluğu (Batı-Doğu)………. 112

Foto 2.5.a. Karstik Oluşumlardan Obruk Üçharman Köyü (Kuzey-Güney)……….... 112

Foto 2.5.b. Karstik Oluşumlardan Obruk Üçharman Köyü (Kuzey-Güney)……….... 113

Foto 2.6. Hışılayık Mağarası ve Suyu Pınarkaya Köyü (Kuzey-Güney)………. 113

Foto 2.7. Birikinti Yelpazesi Ambar Köyü (Batı-Doğu)……….. 114

Foto 2.8. Ayrancı Barajı (Kuzeybatı-Güneydoğu)………... 114

Foto 2.9. Suları Kurumuş Olan Akgöl ve Çanağından Bir Görünüm (Güney-Kuzey)………. 115

Foto 2.10. Çıplak Kaya ve Molozlar (Batı-Doğu)……… 115

Foto 2.11. Yerleşim Yerlerine Yakın Meşe Ağaçları İçerisinde Otlatılan Hayvanlar (Kuzey- Güney)………. 116

Foto 3.1. Ova Kesiminde Kerpiçten Bir Ev (Batı-Doğu)………. 116

Foto 3.2. Kırsal Yerleşmelerde Evler ve Eklentileri (Kuzey-Güney)……….. 117

Foto 3.3. Ayrancı İlçe Merkezi (Batı-Doğu)………117

Foto 4.1. Ambar Köyünde Bitkisel ve Hayvansal Üretim Yapılan Bir İşletme…….. 118

Foto 4.2. Ambar Köyünde Bir Meyve Bahçesi……….... 118

Foto 4.3. Kuruma Tehlikesi ile Karşı Karşıya Olan Bir Elma Bahçesi (Güney-Kuzey)………. 119

Foto 4.4. Araştırma Sahasındaki Mera Hayvancılığı (Güney-Kuzey)……… 119

Foto 4.5. Küçükbaş Hayvan Ağılı (Güney-Kuzey)……….. 120

Foto 4.6. Araştırma Sahasındaki Toprak Mahsuller Ofisi (Kuzeydoğu-Güneybatı)... 120

Foto 4.7. Araştırma Sahasındaki Tek Sanayi Kuruluşu Olan Un Değirmeni (Güney-Kuzey)……….. 121

Foto 4.8. Divle Obruğu (Kuzey-Güney)……….. 121

Foto 4.9. Ayrancı İlçe Merkezi Yakınlarındaki Boksit Madeni (Güney-Kuzey)……. 122

Foto 4.10. Erozyonla Mücadele Kapsamında Ağaçlandırma Yapılan Bir Alan, Ayrancı Barajı Çevresi (Doğu-Batı)………. 122

(16)
(17)

BÖLÜM I 1. GİRİŞ

1.1. Araştırma Sahasının Yeri ve Sınırları

Araştırma sahası Ayrancı ilçesinin tamamını içine almaktadır. Saha içerisinde Ayrancı ilçe merkezi ile 22 köy bulunmaktadır.

Ayrancı’nın kuzeyinde Karapınar ilçesi (Konya), kuzey ve kuzeydoğusunda Ereğli ilçesi (Konya), doğusunda Halkapınar ilçesi (Konya), güneyinde Mut ilçesi (Mersin) ve batısında Karaman il merkezi yer alır. İlçenin yüzölçümü 2489 km², ortalama yüksekliği 1199 m’dir. Araştırmaya konu olan Ayrancı ilçesi, 33,5º-34,5º kuzey enlemleri, 37º-38º doğu boylamları arasında yer almaktadır (Şekil 1.1).

(18)

1.2. Araştırmanın Amacı

Karaman iline bağlı bir ilçe olan Ayrancı, yeni ilçe olması ve verimli topraklara sahip ovasının bulunması nedeni ile ekonomik yönden gelişmeye aday bir yerleşim merkezidir.

“Ayrancı’nın Coğrafi Etüdü’nün” yüksek lisans tez konusu olarak seçilmesinin amacı; araştırma sahasının genel coğrafi özelliklerinin açıklanarak, bu özellikler çerçevesinde sosyo-ekonomik özelliklerini ortaya koymaktır.

Konu ile ilgili olarak, birçok çalışma bulunmaktadır. Yapılan bu çalışmada, araştırma sahasındaki genel coğrafi özellikler ortaya çıkarılmaya çalışılmış ve bu çalışmanın sonucunda sahanın sahip olduğu özelliklere coğrafi bir bakış sağlanmıştır.

1.3. Araştırmada Kullanılan Malzeme ve Yöntem

“Ayrancı’nın Coğrafi Etüdü” isimli yüksek lisans tez çalışmasını ortaya koymak amacıyla, farklı metotlarla bilgi ve bulgulara ulaşılmıştır.

Bölümler halinde anlatılan bulgular iki safhada değerlendirilmiştir. Birinci safha, genel olarak literatür çalışmasıdır. Tez ile ilgili haritaların çizilmesi ve tezin yazılması aşaması da bu safhaya girmektedir.

Arazi çalışması safhasında, ihtiyaç duyulan arazi çalışmaları ve bunlarla ilgili fotoğraflar ve bulgular yer almaktadır.

Yüksek lisans tezinde araştırma sahasının sınırları belirtilerek çalışma sahası tespit edilmiş ve bu lokasyon haritası ile gösterilmiştir. Sahanın isminin kökeni, tarihi ortaya konulmuş ve açıklanmıştır.

Araştırma sahasının “fiziki coğrafya” özellikleri ortaya konulurken, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nün (D.M.İ.), Karaman Meteoroloji İstasyonu’nun (K.M.İ.) ve Ereğli Meteoroloji İstasyonu’nun (K.M.İ.) uzun yıllar ortalama verileri alınarak kullanılmıştır. İklim çalışmasında ayrıca; De Martonne, Erinç ve Thornthwaite’ın yağış etkinliği formüllerinden yararlanılmıştır. Araştırma sahasının jeolojik durumunu ortaya koymak için Maden Tetkik Arama Enstitüsü (M.T.A.) Genel Müdürlüğü’nden temin edilen 1/100000 ölçekli “Karaman ve Ereğli paftalarından” yararlanılarak 1/100000 ölçekli bir “jeoloji haritası” çıkarılmıştır. Araştırma sahasının topoğrafik unsurları ortaya konulurken ise, Harita Genel Komutanlığı’nın (H.G.K.), 1/100000 ölçekli “topoğrafya

(19)

haritası”ndan yararlanılarak sahanın 1/100000 ölçekli “topoğrafya haritası” çıkarılmıştır. Topoğrafya haritasından yararlanılarak sahanın, morfoloji haritası çıkarılmıştır. Sahanın toprak özellikleri ortaya konulurken Karaman İl Tarım Müdürlüğü’nün (K.İ.T.M.) “Karaman ili arazi varlığı ve toprak verilerinden ve 1/100000 ölçekli haritasından” yararlanılmıştır. Araştırma sahasının hidroğrafik özellikleri ortaya konulurken, 1/100000 ölçekli “hidroğrafya haritası” ve araştırma sahasının jeomorfolojik özelliklerini ortaya koyan 1/100000 ölçekli “jeomorfoloji haritası” oluşturulmuştur.

Araştırma sahasının halen hazır ve gelecekte bazı yıllara ait ürün desenleri ortaya konulmuş olup, bunun için “Karaman İl Tarım Müdürlüğü” verilerinden (1990–2005) yararlanılmıştır. Ayrıca sahanın ekonomik durumu ortaya konularak; tarım, hayvancılık ve diğer ekonomik kollar incelenmiştir.

Araştırma sahasının nüfus özellikleri ortaya konulurken, Karaman İl Sağlık Müdürlüğü, Karaman İl Nüfus Müdürlüğü, Karaman İl Milli Eğitim Müdürlüğü verilerinden yararlanılmıştır.

1.4. Araştırma ile İlgili Daha Önceki Çalışmalar

Saha ile ilgili daha önceki çalışmalar iki kısma ayrılabilir. Bunlar; bireysel çalışmalar ve kurumsal çalışmalardır.

1.4.1. Bireysel Çalışmalar

UYSAL, A., (1992), “Dünü ve Bugünü İle Karaman” isimli kitabında Karaman ilini tüm yönleri ile ele alarak incelemeye çalışmıştır. Özellikle Karaman ilinin tarihi, kültürel, coğrafi ve ekonomik yönleri bu kitapta açıklanmıştır.

ÜNAL, T., (1986), “Karamanoğulları Tarihi” isimli kitabında Karamanoğulları’nın tarihini en ince ayrıntısına kadar açıklayarak, Karaman ilinin tarihi geçmişinin anlaşılmasında önemli rol oynamıştır. Özellikle Karamanoğulları’nın Anadolu’nun Türkleşmesinde üstlenmiş oldukları görevi, o dönemdeki kültür yozlaşmasına karşı direnişlerini ve Mogol istilası sırasında göstermiş oldukları cesareti ve devamlılığı açıklaması yönünden oldukça önemli bir eserdir. Beylikler döneminde Anadolu’nun en önemli beyliği olan Karamanoğulları, Osmanlı Devleti’nin Anadolu’da Türk Birliği’ni sağlamasına kadar geçen sürede Anadolu’daki otorite boşluğunu ortadan kaldırmış ve Anadolu’nun bir Türk Yurdu olarak kalmasını sağlamıştır.

(20)

ERKOL, A., (1991), “Karaman-Ayrancı Ovaları’nın Jeomorfolojisi ve Yeraltı Su Durumu” isimli yüksek lisans tezinde; Ayrancı Ovası’nın jeomorfolojisini ayrıntılı bir şekilde açıklamış ve bu çalışmada Ayrancı Ovası’nın yer altı su durumu hakkında önemli bilgiler verilmiştir.

MURAT, A., (1992), “Kıraman Köyü (Ayrancı/Karaman) Kuzeyinin Jeolojisi ve Talk Yatakları” isimli yüksek lisans tezinde; Ayrancı ilçesinin Kıraman köyüne ait alanda talk yatakları ile ilgili incelemelerde bulunmuştur.

DEMİRBAŞ, M., (1990), “Ayrancı Barajı” isimli raporunda; Ayrancı Barajı ve yakın çevresinin jeolojik yapısı hakkında bilgiler vermiştir.

ÜNAL, A., (1989), “Karaman, Ayrancı Barajı, Bolkar dağları, Orta Toroslar, Sertavul Geçidi Arasında Kalan Bölgenin Fitososyolojik ve Fitoekolojik Yönden Araştırılması” isimli doktora çalışmasında; araştırma sahasındaki bu yerlerin jeolojik yapıları üzerinde durmuş, iklim bilgilerini vermiş ve buna göre de fitososyolojik ve fitoekolojik özelliklerini ortaya koymuştur.

KRIEG, F., GRUPP, B., (1990), “Hışılayık Kuyusu, Pınarkaya-Ayrancı-Orta Toros” isimli çalışmalarında Hışılayık mağarasını incelemişler ve bu konuda gerekli kesitleri ve haritaları hazırlamışlardır.

1.4.2. Kurumsal Çalışmalar

Karaman Valiliği tarafından hazırlanan; “Brifing Dosyası” (2005), Karaman ilinin ve ilçelerinin genel özellikleri hakkında bilgi verilerek, araştırma sahası sosyal-ekonomik ve kültürel açıdan incelenmiştir.

Yunus Emre Kültür Derneği tarafından hazırlanan; “Dünü ve Bu Günüyle Karaman” (1995), bu yayında Karaman ilinin ve ilçelerinin geçmişi ile 1995 yılları arasındaki özellikleri kapsamlı bir şekilde incelenmeye çalışılmıştır.

Karaman Ticaret ve Sanayi Odası tarafından hazırlanan; “Tarih, Kültür, Sanayi Kenti; Karaman” (2004), bu yayında da yine Karaman ilinin ve ilçelerinin genel özellikleri hakkında istatistikî bilgiler verilmiştir.

Karaman Valiliği tarafından hazırlanan; “ T.C Karaman Valiliği Karaman Dil-Kültür ve Sanat Dergisi” (2005); bu yayında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin üst düzey yöneticilerinin Karaman ilinin tarihi ve kültürel yapısı ile ilgili açıklamaları yer almaktadır.

(21)

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Jeoteknik Hizmetler ve Yer Altı Suları Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan (1993), “Karaman-Ayrancı-Hışılayık Mağarası ve Çevresi Karst Hidrojeolojik Etüt Raporu” isimli raporda; Karaman, Ayrancı ve Hışılayık mağarasının jeolojik yapısı açıklanmış ve buna bağlı olarak sahadaki su durumu ortaya konmuştur.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 42. Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan (1989), “Karaman-Ayrancı Barajı Gövde Üzeri ve Sağ Yamaç Perde Enjeksiyonu ve Sondaj Talimatı” isimli raporda; Ayrancı Barajı hakkında detaylı bilgiler verilmiştir.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 42. Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Hışılayık Derivasyon Kanalı İnşaatı İşine Ait Proje Karakteristikleri” isimli raporda; Ayrancı Barajı’nın artan su ihtiyaçlarına cevap verememesi üzerine yeni su kaynağı arayışları doğrultusunda yapılan çalışmalar açıklanmıştır.

1.5. Ayrancı’nın Tarihi

Araştırma sahasının tarihsel geçmişi hakkında yeterli araştırma ve kazılar yapılmamış olduğundan, bölgenin tarihsel geçmişi hakkında bilgi edinmek için, Karaman ve Ereğli’nin tarihsel geçmişini ele almak gerekmektedir.

İlk çağlardaki durumu belirsiz olan Ayrancı ve çevresinin Hititler devrinde Ereğli ve çevresine hakim olan Tuvana Krallığı’nın egemenliği altında olduğu kabul edilmektedir. Karaman ili sınırları içinde bulunan Karadağ ve Kızıldağ’da bulunan Hititler’den kalma kitabe ve rölyefler ile İvriz (Ereğli) Kaya Kabartması bu düşünceyi desteklemektedir1.

Hititler M.Ö. 2000 yılının başlarında Anadolu’ya doğudan gelerek yerleşmişlerdir. M.Ö. 1200 yıllarında, Hitit İmparatorluğu’nun, batıdan gelen Frigler tarafından yıkılmasıyla, Genç-Hitit devletleri olarak isimlendirilen krallıklar görülmeye başlar. Bunlardan birisi de merkezi “Cybistra” (Ereğli) olan Tuvana Krallığı’dır2.

Tuvana Krallığı’nın bu dönemde Bor-Karaman-Gülek Boğazı-Toros dağları ve Koçhisar’ı içine alan geniş bir alanda egemen olduğu sanılmaktadır. Saha

1 www. Ayranci. org.htm.

(22)

ve çevresi bundan sonra Asurlular, Akamenitler, Kimmerler, Lidyalılar ve Perslerin hegemonya ve etkisi altında kalmıştır.

Daha sonra Makedonya kralı Büyük İskender’in egemenliği altına aldığı Anadolu toprakları, kendisinin ölümünden (M.Ö. 323) sonra generalleri arasında pay edilir3.

Romalılardan sonra Bizanslıların egemenliğine giren saha, bu dönemde Müslüman Arapların da saldırılarına hedef olmuştur. Bu akımlardan korunmak için, sahanın sınırları içinde bulunan Ambar köyünde (Sidemara) askeri bir üs kurulduğu bilinmektedir. Bu döneme ait en önemli buluntu, o zaman büyük bir yerleşim merkezi olan Sidemara kentinden çıkarılan Sidemara Lahiti’dir4.

Saha ve çevresi birkaç kez el değiştirdikten sonra 1077 yılında Kutalmış Süleyman Şah tarafından Bizanslılardan alınmış ve Müslüman Türklerin eline geçmiştir5.

Haçlı seferleri zamanında büyük zarar gören araştırma sahası aynı zamanda haçlıların önemli uğrak yerleri de olmuşlardır. Dalga dalga gelen Haçlı ordularını 1101 yılında I. Kılıçarslan ile Melik Gazi Ereğli’de bozguna uğratınca Kont De Navar komutasındaki 20000 kişi oldukları tahmin edilen haçlılar, Ayrancı’ya gelerek günümüzde Kafir Yazısı (Gavur Yazısı) denilen mevkide toplanmışlar, daha sonra da Divle deresi ve Çat köyü üzerinden Torosları aşarak Tarsus’a inmişlerdir6.

Araştırma sahası Selçuklu Devleti yıkıldıktan sonra Osmanlıların fethine kadar Karamanoğulları beyliğine bağlı kalmış, bu arada Ertanoğullarının ve Moğolların yağma ve yıkımına maruz kalmıştır7.

Osmanlı İmparatorluğu zamanında da stratejik önemini koruyan saha, devamlı olarak iskan edilmiştir. En önemli merkez Divle Sancağı’dır. Hatta bu bölgenin Karaman beylerinin yazlık başkenti olarak kullanıldığı çeşitli kaynaklarda

3 www. Ayranci. org.htm. 4 www. Ayranci. org.htm. 5 www. Ayranci. org.htm. 6 www. Ayranci. org.htm. 7 www. Ayranci. org.htm.

(23)

belirtilmektedir. Karamanoğulları ve Osmanlılar döneminde bugünkü Ayrancı ve çevresi Divle’nin çiftliği olarak kullanılmıştır8.

1903 yılında Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit ve Rus Çarı Nikola arasında yapılan anlaşmayla Rusya’dan göç eden Kırım Türklerinden bir grup bu topraklar üzerine yerleştirilmiş ve köye Osmaniye adı verilmiştir. Yol üstünde olması ve ulaşım kolaylığı nedeniyle zamanla Divle’den gelen ailelerin de buraya yerleşmesi nedeniyle burası nahiye (1913), Divle köy olmuştur9.

1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile yerleşim yerlerine isimler verilirken, Konya İl Genel Meclisi tarafından, “Ayran Dede” efsanesinden esinlenilmiştir. Efsaneye göre; Yavuz Sultan Selim İran seferine giderken Karaman-Ereğli güzergahında yer alan Ayrancı bölgesine geldiğinde coşkun şekilde akan ve şimdi üzerine baraj kurulmuş olan dere ile karşılaşır. Bu akarsu üzerinde değişik aralıklarla on iki köprü vardır. Yavuz iki koldan köprülerden geçilmesini ister. Birinci kolun başında kendisi bugün “Ziya Efendi Köprüsü” adı verilen köprüden geçmek ister ve Ziya Efendiyle karşılaşır.

İkinci kolun başındaki komutan da Hilmi Dede köprüsünden geçecekken Hilmi Dede ile karşılaşır. Hilmi Dede’ye askerlerin içebileceği temiz suyu nereden bulabileceğini sorar. O da evde hanımının yayıkta yaymakta olduğu ayrandan ikram etmek istediğini söyler. Çevrede “Soku Taşı” olarak adlandırılan oyuk taşın içine ayran doldurur. Komutan alaycı bir ifadeyle “İlahi dede! Bu kadarcık ayran koca orduya yeter mi?” der. Ayrandan bütün askerler kana kana içtiği halde ayranın yine de bitmediğini gören komutan, Hilmi Dede’nin sırtını sıvazlayarak “Sen Hilmi Dede değil, bilakis Ayran Dede’sin” der. Hilmi Dede’nin mezarı halen kendisi için yaptırılan “Ayran Dede” türbesindedir. Bu nedenle, ilçenin adı “Ayrancı” olmuştur10.

Ayrancı, Konya ili, Ereğli ilçesine bağlı bir belde iken 1987 yılında 3392 Sayılı Kanunla ilçe yapılmıştır. 15.09.1989 yılında çıkarılan 3578 Sayılı Kanunla 21 Haziran 1989 tarihinde Karaman’ın il oluşu ile saha Karaman’a bağlanmıştır11.

8 UYSAL, A.,1995, Geçmişten Günümüze Karaman, Arı Yay., s. 36-37, Konya. 9 www. Ayranci. org.htm.

10 www. Ayranci. org.htm. 11 www. Larende. com.tr.

(24)

BÖLÜM II

2. FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ

Araştırma sahasının jeolojisi hakkındaki detaylı bilgiler genellikle sondaj kuyularının açılması sırasında elde edilmiştir. Sahanın jeolojik özelliklerine ait jeolog, jeofizik, maden mühendisleri gibi yer bilimcilerinin çalışmaları da bulunmaktadır. Bunların en önemlileri “1/100000 Ölçekli Türkiye Jeoloji Haritası” içerisinde yer alan “Konya N31-N32” paftalarıdır.

Araştırma sahası; yüksekliği 1000 ile 2900 m arasında değişen, dalgalı bir görünüme sahiptir. Hakim litolojiyi kalker teşkil eder. Kabaca E-W doğrultusunda akan Kocadere, sahayı kuzey ve güney olmak üzere iki bölüme ayırır. Sahanın batı kısmı yeni materyallerle doldurulmuş, güneyde, kuzeyde ve doğuda ise Paleozoik, Mesozoik ve Neojen’e ait kalkerli alanlar bulunmaktadır. Sahanın morfolojisinde güneydeki Orta Toros dağları ve doğudaki Bolkar dağları dikkat çekmektedir12.

2.1. Araştırma Sahasının Jeolojik Durumu

Sahada her devreye ait araziye rastlamak mümkündür. Sahada en yaygın arazi Mesozoik arazisidir.

2.1.1. Jeolojik Özellikler

İnceleme alanının temelini otokton konumlu metamorfik Bolkar birliği ile alokton birimlerden oluşan ve göreli otokton konumdaki Orta Toroslar birliğine ait kayaçlar oluşturur.

Toros dağlarının hemen her kesiminde görülen ofiyolitik kayaçlar, Üst Kretase sonunda bölgeye yerleşmiştir. Üst Paleosen ve Orta Miyosen denizel transgresyonu dışında devam eden bölgesel yükselme ile Torosların bu kesimi bugünkü konumunu kazanmıştır.

2.1.1.1. Paleozoik

Araştırma sahasının güneydoğusunda Kaplanlı dağında ve Alişan dağında görülen otokton konumlu Bolkar birliğine ait birimler Üst Permiyen ile Üst Kretase zaman aralığında çökelmiştir. Şeyl ve dolomit ara katkıları kapsayan kalın bir kireçtaşı istifi, Bolkar birliğinin bel kemiğini oluşturur. Bu kalın karbonat istifi özellikle Bolkar dağlarının

12 PAMPAL, S., 1989, Erdemli (Mersin) – Ereğli (Konya) – Karaman Arasında Kalan Torosların Jeolojisi, s.30, Ankara.

(25)

kuzey bölümünde önemsiz miktarda fillit ara tabakaları kapsayan mermere dönüşmüştür. Bu güne kadar Bolkar birliği formasyonları arasında belirgin bir diskordans görülmemiştir13.

2.1.1.2. Mesozoik

Araştırma sahasında geniş bir alanı kaplar.

2.1.1.2.1. Jura

Orta tepe yöresinde yüzeylenmektedir. Araştırma sahası dışında yüzeylenen Jura yaşlı Güldürün formasyonu üzerine uyumlu olarak gelişir ve ofiyolitli melanj birim üzerinde tektonik olarak bulunur14.

Karbonatlardan oluşan birim, gri renkli, mikritik orta katmanlı, yer yer resifal kireçtaşı ve dolomit ardalanması ile üst seviyeleri beyazımtrak renkli rudistli kireçtaşlarından oluşmaktadır. Birim, Üst Jura-Senoniyen yaş konağında çökelmiştir15.

2.1.1.2.2. Kretase

Birim başlıca Melikli yöresi ile Kavaközü yörelerinde yüzeylenmektedir. Alt ve üst dokunağı ofiyolitli melanj ile tektonik ilişkilidir. Altta gri, koyu gri renkli, killi kireçtaşı, polijenik kumtaşı, yer yer olistostromal kalkerli gri renkli şeyl ardalanması ile kristalize kireçtaşı olistolitlerinden oluşur. Üst seviyeleri kırmızımtrak yeşilimtrak renkli, puslu dağılgan, silisifiyeli şeyller ile volkanik bloklardan oluşur. Birim muhtemelen Üst Kretase yaşındadır16.

Toros dağlarının hemen her kesiminde görülen ofiyolitik kayaçların küçük ve fazla yaygın olmayan mostraları, araştırma sahasının birçok yerlerinde izlenmektedir. Birim serpantin, gabro, diyabaz ve peridotit ile ikinci derecede öneme sahip fliş özelliğindeki kayaçlardan oluşur17.

Üst Kretase sonu gibi dar bir zaman aralığında yerleşen ofiyolitli melanj, kıta platformunda ulaşabileceği en güney kesime ulaşıncaya kadar gerek kıta yamacından, gerekse kıta platformundan koparabildiği parçaları da melanja katmıştır. Bu nedenle melanjda, detritiklerin dışında ofiyolit ve haritalanabilecek genişlikte sedimanter bloklarda

13 BLUMENTHAL, M.M., 1956, Yüksek Bolkar Dağlarının Kuzey Bölgelerinin ve Uzantılarının Jeolojisi, M.T.A. Yay., Seri: D, No:7, s. 179, Ankara.

14 PAMPAL, S., 1989, A.g.e., s. 37-105, Ankara. 15 PAMPAL, S., 1989, A.g.e., s. 37-105, Ankara. 16 PAMPAL, S., 1989, A.g.e., s. 37-105, Ankara. 17 PAMPAL, S., 1989, A.g.e., s. 35, Ankara.

(26)

bulunmaktadır. Bu bloklardan Üst Permiyenden Üst Kretaseye kadar değişik yaş elde edilebilmektedir. Ayrıca bu blokların birçoğu Orta Toros birliğindeki ya da Bolkar birliğindeki birçok formasyonla korale edilebilmektedir18.

2.1.1.3. Tersiyer

2.1.1.3.1. Paleosen

İnceleme alanındaki Tersiyer çökelinin doğu-batı yönünde uzanan kırık hatlarınca kontrol edilen ve Küçükkoraş, Kayaönü, Akpınar, Çatköy ve Berendi’nin içinde kaldığı bir havzada geliştiği belirlenmiştir. Havza, Bolkar birliği ile kuzeyindeki Ereğli-Ulukışla-Bor havzasından Orta Toros birliği ile de güncel olarak da çökelimin sürdüğü Akdeniz havzasından ayrılır19.

Paleosen çökelleri, Bolkar birliği, Orta Toros birliği ve ofiyolitik melanj üzerine taban konglemerası ile açısal uyumsuz olarak gelir. Paleosen çökellerini ise Neojen yaşlı oluşuklar açısal uyumsuzlukları örter20.

2.1.1.3.2. Neojen

Ayrancı havzasında ve güneye doğru oldukça geniş yayılımı bulunan Neojen yaşlı oluşuklardır. Orta-Üst Miyosen yaşlı denizel çökeller ile Miyosen denizinin çekilmesinden sonra bölgede meydana gelen göllerdeki Pliyosen yaşlı çökellerdir21. Sahada Pınarkaya, Büyükkoraş, Buğdaylı, Kıraman, Üçharman, Yarıkkuyu ve çevrelerinde görülür.

2.1.1.4. Kuaterner

Araştırma sahasında Kuaterner’e ait araziler, Ayrancı Ovası, Ayrancı ilçe merkezi ve Kocadere’nin vadi kenarlarında görülür.

2.1.1.4.1. Pleistosen

Pleistosen öncesi paleotopoğrafyanın özelliğine bağlı olarak sedimantasyonun ürünü, resifal özellikli kireçtaşları ile bunlarla yanal ve düşey geçişler gösteren marnlardır.

18 KOÇYİĞİT, A., 1976, Karaman-Ermenek (Konya) Bölgesinde Ofiyolitli Melanj ve Diğer Oluşuklar, Türkiye Jeoloji Kurumu Bülteni, Cilt: 19, s. 2, Ankara.

19 PAMPAL, S., 1989, A.g.e., s. 37-105, Ankara. 20 PAMPAL, S., 1989, A.g.e., s. 37-105, Ankara. 21 PAMPAL, S., 1989, A.g.e., s. 37-105, Ankara.

(27)

En altta safiye çakıltaşı, onun üstünde Karaisalı kireçtaşı, daha üstte ise Arslanköy marnı yer alır. Araştırma sahasında en fazla yer alan jeolojik oluşumdur22.

Pleistosen çökellerinin birinci kısmını oluşturan safiye çakıltaşı güneyde İncesu derenin başlangıç kısmında, kuzeydoğuda ise Ulu derenin kuzey ve güneyinde yaklaşık 8 km genişlikteki bir koridoru doldurmuştur. Karamanoğlu mahallesi, Kıraman köyü, Divle köyü ve Buğdaylı mahallesi kuzeyi ve güneyi ile Kiraz dağı güneyinde geniş yüzeyleşmeleri vardır23.

Genellikle ofiyolitik malzemeden yapılmıştır. Yeşil renkli diyabaz, gabro çakılları ile kırmızı renkli radyolarit ve az miktarda bölgede yer alan trias yaşlı kireçtaşı çakıllarının zayıf, killi, karbonat çimento ile tutturulmasından oluşmuştur. Üst kesimleri kırıntılı, özellikle bol fosilli kırıntılı kireçtaşlarına geçer24.

Pleistosen çökellerinin ikinci kısmını oluşturan Karaisalı kireçtaşı araştırma sahasında geniş alanlar kaplar. Grimsi boz renkli, genellikle masif, kalın-çok kalın katmanlı, erime boşluklu, gevşek, yer yer sıkı özellikte resifal kireçtaşlarından oluşur. Bütün Toros kuşağı boyunca fasiyes değişikliği dışında benzer özellikler gösterir. Pleistosen oluşuklarının en altında bulunan safiye çakıl taşının üzerine uyumlu bulunurken, araştırma sahasındaki üstte bulunan Aslanköy marnı ile yanal ve düşey geçişlidir25.

2.1.1.4.2. Holosen

Pleistosen denizinin bölgeden çekilmesinden sonra, geride kalan gölsel havzalarda, Holosen yaşlı Üçbaş formasyonunun çökeldiği belirlenmiştir26.

Holosen çökelleri içindeki Üçbaş formasyonu inceleme alanının kuzeybatısında yüzeylenir. Altında bulunan Orta Miyosen yaşlı kireçtaşları ile marnlardan oluşan birimleri uyumsuz olarak örter. Dere yataklarında ve Ayrancı havzasında alüvyon örtüsünün dışında en genç yaşlı oluşumdur27.

Beyazımsı renkli, gevşek, yumuşak, boşluklu çoğunlukla kalın katmanlı, yer yer plaketli, killi, gölsel kireçtaşlarından oluşur. Üçbaş formasyonu genç bir oluşum olmasına rağmen, paleotopoğrafya nedeni ile 30 dereceye varan eğimler kazanmıştır. Birimin yaşı muhtemelen Pliyosendir28.

22 PAMPAL, S., 1989, A.g.e., s. 37-105, Ankara. 23 PAMPAL, S., 1989, A.g.e., s. 37-105, Ankara. 24 PAMPAL, S., 1989, A.g.e., s. 37-105, Ankara. 25 PAMPAL, S., 1989, A.g.e., s. 37-105, Ankara. 26 PAMPAL, S., 1989, A.g.e., s. 37-105, Ankara. 27 PAMPAL, S., 1989, A.g.e., s. 37-105, Ankara. 28 PAMPAL, S., 1989, A.g.e., s. 37-105, Ankara.

(28)

Ayrancı havzası ile belli başlı dere yataklarında geniş alanlar kaplar. Çakıl, kum, sişt ve mil gibi akarsu tortullarının oluşturduğu Holosen ve daha genç alüvyonlardan ibarettir29. Bunların kalınlıkları yer yer değişir ve Ayrancı Ovası yönünde artar. Bunlar genellikle tarım için elverişli toprakları meydana getirirler.

(29)

Şekil 2.1. Ayrancı’nın Jeoloji Haritası (M.T.A., (1976), 1/100000 Ölçekli Türkiye Jeoloji Haritasından Yararlanılmıştır.)

(30)

2.2. Araştırma Sahasının Jeomorfolojik Özellikleri

Türkiye jeoloji devirleri içerisinde zaman zaman göl oluşumlarına sahne olmuştur. Özellikle Neojende Türkiye’nin büyük kısmı sığ göllerin istilasına uğramıştır. Göllerin tabanında biriken tortullar sonradan Neojen depolarını meydana getirmiştir. Neojeni izleyen devrede şartlar değişip ülke bütünü ile yükseldiğinden, bu göllerin hemen hepsi ortadan kalkmıştır. Ancak Pleistosenin nemli devrelerinde geniş sahaları kapsayacak büyüklükteki göller İç Anadolu’nun güney bölümünde yer almışlardır. Bu göllerin varlıkları kısa sürmüştür. Fakat göl tabanlarının en çukur yerlerinde ufak göl ve bataklıklardan oluşan sahalar günümüze kadar gelmişlerdir. Şimdiki Orta Anadolu ovaları Pleistosen depolarından meydana gelmiştir30.

Türkiye’de sadece İç Anadolu’nun güney bölümünde göllerin yer almasının başlıca nedeni Neojenden sonraki devrelerde ülke bütünü ile yükselirken, İç Anadolu’nun bu bölümünde bir çanaklaşmanın meydana gelmiş olmasıdır. Bu çanağın güneye Akdeniz havzasına açılmasını Toros dağlarının hızla yükselmesi engellemiştir. Böylece İç Anadolu’nun bu bölümü kapalı bir havza olarak kalmıştır. Pleistosendeki nemli devrelerde bu çanak, göl haline gelmiştir31.

Araştırma sahasında, ana jeomorfolojik birimleri dağlar, ovalar, karstik sahalar ve dağ eteği ovaları oluşturmaktadır.

2.2.1. Dağlık Sahalar

Araştırma sahasında, dağlık sahalar önemli yer tutar. En önemli dağ silsilesi Orta Toroslar’a ait Bolkar dağlarıdır.

Bolkar Dağları: Taşeli platoları üzerinden yükselen bu dağlar güneybatı-kuzeydoğu yönünde uzanan bir sıra teşkil eder. Güneybatıya doğru gittikçe alçalarak yerini Taşeli platolarına terk eder.

Karbonifer yaşlı ve metamorfik kütlelerden yapılı Bolkar dağları, güneyden gelen tektonik basınçlarla kuzeye doğru devrilmiş yatık bir antiklinaldir. Bu dağın yüksek kısımları, kuzeye devrik antiklinalin üzerinde yer alır (Foto 2.1).

30 ŞENGÖR, A., YILMAZ, Y., 1983, Türkiye’de Tetis’in Evrimi: Levha Tekniği Açısından Bir Yaklaşım, Türkiye Jeoloji Kur. Bül., Yer Bilimleri Özel Dizisi, s. 75, Ankara.

(31)

Şekil 2.2. Ayrancı’nın Topoğrafya Haritası (H.G.K., (1958), 1/25000 Ölçekli Topoğrafya Haritasından Yararlanılmıştır.)

(32)

2.2.2. Ovalık Sahalar

Araştırma sahasındaki ovalık sahayı Ayrancı Ovası oluşturmaktadır. Ova Pleistosen’e ait eski göl tabanının bir parçasıdır. Ova genellikle düz ve düze yakın olup eğim hiçbir yerde %5’ i geçmez. Bu eğim değeri Ova’nın ne derece düz olduğunun göstergesidir (Foto 2.2). Ova’nın güneyinde Pleistosene ait eski ve yeni alüvyon malzemesinden, kaba kumlar, çakıllar bulunmaktadır (Foto 2.3). Ova’nın kenar bölümünde oluşmuş birikinti konileri ve birikinti yelpazeleri üzerinde daha yeni alüvyon malzemeler yer almaktadır32.

Ayrancı Ovası eski göl tabanı ovası tamamen alüvyonlardan meydana gelmiştir. Göllerin kuruması ile beraber toprakların kimyasal yapısında bazı değişiklikler meydana gelmiştir. Ova’nın kenar bölümleri daha verimli topraklara sahipken, Ova’nın orta kısımlarında aşırı buharlaşmadan dolayı tuzlu alüvyon topraklar bulunmaktadır33. Ova araştırma sahasının ekonomik olarak en verimli tarım arazilerini oluşturmaktadır. Ova üzerinde sahanın tarımsal üretiminin büyük bir kısmı gerçekleştirilmektedir.

2.2.3. Karstik Sahalar

Ayrancı Ovası’nın etrafını çevreleyen dağlar sert kristalize kalkerlerden meydana gelmiştir. Bu kalkerli saha bol kırıklı, çatlaklı, yer yer erime boşluklarının oluşturduğu obruklar ve mağaralar bulundurmaktadır (Foto 2.4).

2.2.3.1. Obruklar

Karaağaç köyü yolunun kuzeyinde ve Karaağaç köyünün doğusunda obruklu tepe üzerinde yer alan, 100–150 m genişliğinde, 70–80 m derinliğindeki dağ obruğu sahada bulunan en karakteristik şekildir (Foto 2.5.a.b.). Bu obruk içerisinde insanlar tarafından yapılmış iki adet mağara bulunmaktadır34.

Sahadaki en önemli mağara ise Hışılayık mağarasıdır. Mağara, Ayrancı Barajı’nın 35 km güneyinde Pınarkaya köyünün Akatma mezrasının yakınlarında bulunmaktadır. Mağaranın giriş ağzı 1696 m kotundadır. Mağara ağzı 1,5 m çapında ve derinliğine doğru genişleyen kuyu şeklinde olup taban kotu 1665 m’dir. Hışılayık mağarası eskiden beri bilinmekte olup, 1990 yılının Temmuz ayında alman mağara araştırmacısı olan Franz Krieg tarafından mağaranın içine girilerek geometrisi çıkarılmıştır. Bu mağara Ayrancı

32 ERKOL, A., 1991, Karaman-Ayrancı Ovalarının Jeomorfolojisi ve Yer Altı Su Durumu, S. Ü., Sos. Bil. Ens., Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, s. 18, Konya.

33 ERKOL, A., 1991, A.g.e., s.19-20, Konya. 34 ERKOL, A., 1991, A.g.e., s.15, Konya.

(33)

Ovası’nın tarımsal sulamasında ve içme suyu temininde yararlanılmak amacı ile proje kapsamına alınmıştır (Foto 2.6).

2.2.4. Dağ Eteği Ovaları ve Düzlük Sahalar

Nemli dönemlerde Toros dağlarının ovaya bakan yamaçlarından doğan dereler bu sahaya bol miktarda alüvyon taşımışlardır. Kalınlığı çoğu yerde 50–60 m’yi bulan bu malzeme eski neojen depolarını örttüğü gibi, yüzeyin daha da düzleşmesine neden olmuştur. Ayrıca bu dereler yamaçlar ile ova tabanı arasındaki dik eğimli yerleri doldurarak tatlı eğimli dağ eteği ovalarını, birikinti konileri ve birikinti yelpazelerini meydana getirmişlerdir (Foto 2.7). Bu ovaların en çukur kısmı ise eski gölden kalma ve halen varlığını devam ettiren bataklıklara dönüşmüştür35.

35 ERKOL, A., 1991, A.g.e., s.13, Konya.

(34)

Şekil 2.3. Ayrancı’nın Jeomorfoloji Haritası (H.G.K., (1958), 1/25000 Ölçekli Topoğrafya Haritasından Yararlanılmıştır.)

(35)

2.3. Sahanın Hidroğrafik Özellikleri

Araştırma sahasında devamlı olarak akan, Kocadere (Ulu dere) ve Buğdaylı dere sahanın en önemli akarsularını oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra sahada kaynaklar önemli bir yer tutmaktadır. Sahanın en önemli yer altı suyu Hışılayık mağarası yer altı suyudur. Ayrıca sahada göl olarak sulama amaçlı kullanılan Ayrancı Barajı ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunan Akgöl bulunmaktadır.

2.3.1. Araştırma Sahasının Yer Üstü Suları

Araştırma sahasının yer üstü suları; akarsular, baraj ve göllerden oluşmaktadır. Sahanın en önemli akarsuyu Kocadere (Ulu dere), en önemli ve tek barajı Ayrancı Barajı ve tek doğal gölü de kuruma tehlikesi ile karşı karşıya olan Akgöl’dür.

2.3.1.1. Akarsuları

Sahada devamlı olarak akan Kocadere (Ulu dere), Buğdaylı dere ve yan kolları bulunmaktadır. Ayrancı ilçe merkezinin yakınlarında Kocadere ile Buğdaylı dere birleşerek Kocadere adı altında tek bir dere oluştururlar. Bu iki derenin birleşim yerinin hemen mansabında 1958 yılında sulama amaçlı Ayrancı Barajı yapılmıştır (Foto 2.8). Kocadere’nin yıllık ortalama akımı 48,68 hm³, drenaj alanı ise 1137 km²’dir36.

Kocadere ile Yeşildere arasında birçok küçük derecik bulunmaktadır. Yılın büyük bir kısmında kuru olan derecikler yağışın bol olduğu zamanlarda akışa geçmektedirler. Sahadaki akarsular yağışlı dönemde yüzeysel akış ve kaynaklarla, kurak dönemde ise kaynaklarla beslenmektedirler37.

Kocadere (Ulu Dere): Toros silsilesine ait Bolkar dağlarının doğu ucundan, Aydos ve Belenin dağlarından inen dereciklerin birleşmesinden meydana gelmiştir. Kocaderenin Ayrancı Barajı’na kadar uzunluğu 70 km kadardır. Yağış alanı 1369 km², rasat edilen ortalama debi 1391 m³/sn, azami akım 9,39 m³/sn, asgari akım ise 0,030 m³/sn’dir.

36 ESEN, E., 1975, Konya Ovası Hidrojeolojik Etüd Raporu, s. 9, D.S.İ., Ankara.

37 D.S.İ., 1993, Karaman-Ayrancı-Hışılayık Mağarası ve Çevresi Karst Hidrojeolojik Etüd Raporu, s. 5, Ankara.

(36)

2.3.1.2. Baraj ve Göller

Araştırma sahası baraj ve göl yönünden çok zengin değildir. Sahada sulama maçlı yapılan Ayrancı Barajı ve Milli Park olan Akgöl bulunmaktadır.

Ayrancı Barajı: Ayrancı ilçesinin 4 km güneydoğusunda, Kocadere üzerinde yapılmış olan Ayrancı Barajı sulama amaçlı kullanılmaktadır. Ayrancı Barajı rezervuarında yeterince su bulunmadığından, baraj yöre halkının sulama suyu gereksinimine cevap verememektedir. Ayrancı Barajı yağışlı dönemde yüzeysel akış ve kaynaklarla, kurak dönemde ise kaynaklarla beslenmektedir. Kurak dönemde baraj rezervuarına gelen su miktarı drenaj alanında bulunan köylerin kaynak sularını kullanmaları nedeni ile büyük oranda azalmaktadır (Foto 2.8).

Tablo 2.1. Ayrancı Barajı Karakteristikleri

Drenaj Alanı 1390 km² Depolama Hacmi 31,7 hm³ Ölü Hacim 1,3 hm³ Minimum Su Seviyesi 1170 m Maksimum Su Seviyesi 1194 m Baraj Yüksekliği 36 m

Kaynak: D.S.İ., 42. Şube Müdürlüğü Jeoloji Raporu, s. 1, Konya.

Ayrancı Barajı 31,7 hm³’lük depolaması olmasına rağmen drenaj alanına düşen yağış rejimindeki düzensizlik ve baraj rezervuarından meydana gelen su kaçakları nedeni ile rezervuarda yeteri kadar su birikememektedir (Tablo 2.1). Bu nedenlerle alternatif yer üstü ve yer altı suyu arayışına gidilmiştir. Toros dağlarının kuzey kesiminde bulunan Hışılayık mağarasındaki yer altı akarsuyunun Ayrancı Barajı drenaj alanına derive edilmesi çalışmaları başlamış ve sonuçlandırma aşamasına gelinmiştir38.

Derivasyon tüneli, otokton kaya birimi olan Eosen yaşlı konglomera, kumtaşı, şeyl, kireçtaşı ve volkanit ara tabakalı karmaşık seri içerisinde açılmıştır. Bu karmaşık seri baraj

(37)

yeri ve dolaylarında 500 m kalınlığa ulaşır. Tektonik olayların sonucu oluşan karmaşık seri içinde genellikle iri kireçtaşı blokları yer alır39.

Akgöl: Ayrancı ilçe sınırları içerisinde bulunmaktadır. Yüzölçümü 29,8 km²’dir. En derin noktası 2 m’dir. Denizden yüksekliği 990 m olan bu göl, günümüzde çok ileri safhada bir çevre felaketi ile karşı karşıyadır. Doğal bir kuş cenneti olan gölde 300’e yakın kuş türü olduğu saptanmıştır. Karşılaşmış olduğu çevre felaketi ile doğal özelliklerini yitirme tehlikesi ile karşı karşıya kalan göl, Karaman Valiliği’nin girişimleri sonucunda, Bakanlar Kurulu tarafından koruma altına alınmıştır. Av yasağı getirilen göl 1995 yılında

“Milli Park” kapsamına alınmıştır40.

Kuzeyde Karacadağ, güneyde ise Bolkar dağlarıyla sınırlı göl, 20. yüzyılın başlarında Türkiye'nin en geniş sulak alanlarından biriydi. Göl, bataklıklar, adacıklar, göller ve dümdüz step alanları ile muhteşem bir biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapmaktaydı. Binlerce kuş, insanların ve yırtıcı hayvanların erişemediği bu geniş alanda, barınmakta, beslenmekte ve kuluçkaya yatmaktaydı. Fakat 1950'li yıllarda başlayan sulak alan kurutma çalışmalarından Akgöl’de nasibini aldı ve günümüze kadar toplam 16 bin 200 hektarlık alan kurutuldu. Sazlıkları besleyen Kocadere’nin, Gödet deresinin ve İvriz çayının üzerine barajlar yapıldı ve Akgöl küçüldükçe küçüldü. Bir zamanlar 21 bin 500 hektarı bulan Türkiye'nin en büyük ve gür sazlıklarından bugün geriye Akgöl ve çevresindeki 3 bin hektardan daha küçük bir sulak alan kaldı. 2002–2003 yıllarında yapılan gözlemlerde, geçmişte önemli sayılarda üreyen küçük karabatak, akpelikan, tepeli pelikan, alacabalıkçıl, erguvani balıkçıl, kaşıkçı, flamingo, bozördek, yazördeği, macarördeği, pasbaş patka, dikkuyruk, kılıçgaga, bataklık kırlangıcı, mahmuzlu kızkuşu ve küçük sumru

gibi kuş türlerinden hemen hiçbirine rastlanmadı41.

Günümüzde Akgöl çevre felaketinden söz etmek mümkündür. Özellikle Akgöl’e su kazandıran İvriz çayı, Gödet deresi ve Kocaderenin sularının Akgöl’e ulaşamaması, Akgöl’ün kurumasına neden olmuştur (Foto 2.9). Akgöl’ün kuruması yakın çevresinde

ciddi sorunların yaşanmasına neden olmuştur42.

Akgöl’ün kurtarılması ve tekrar eski haline dönebilmesi için yıllık 40000000 m³ suya ihtiyaç vardır. Bu ihtiyaç duyulan su Akgöl’ü besleyen dereler tarafından

39 DEMİRBAŞ, M., 1993, A.g.e., s. 1, Konya. 40 ŞENTÜRK, F., 2006, fseregli@yahoo.com. 41 ŞENTÜRK, F., 2006, fseregli@yahoo.com. 42 ŞENTÜRK, F., 2006, fseregli@yahoo.com.

(38)

karşılanabileceği gibi, Ereğli ilçesinin atık sularının (bir arıtma tesisi kurulup arıtılarak) bu

göle yönlendirilmesi ile de yıllık yaklaşık olarak 10000000 m³ su sağlanabilecektir43.

2.3.2. Araştırma Sahasının Yer Altı Suları

Sahanın yer altı sularını; kireçtaşlarının aralarından çıkmakta ve devamlı olarak akmakta olan, Kocadere (Ulu dere), Buğdaylı dere ve Yeşildere’nin kaynaklarını oluşturan kaynaklar, D.S.İ. tarafından açılan sondaj kuyuları ve Hışılayık mağarası yer altı suyu oluşturmaktadır.

2.3.2.1. Kaynaklar

Kaynakların akımlarındaki değişim sahaya düşen yağışa paralellik göstermektedir. Kaynakların maksimum boşalımı yağışın en fazla olduğu aylarda olmaktadır. Kaynakların baz akımlarındaki değişim çok yüksektir. Baz akımdaki değişikliğin yüksek olması; kaynak boşalımlarının düzensiz, depolamasının yetersiz ve kireçtaşlarındaki karstlaşmanın gelişmiş olduğunu gösterir.

Pınarkaya-Subaşı Kaynağı: Yeşildere’nin başlangıç noktasını oluşturan kaynak, Üst Kretase yaşlı kireçtaşlarından 1528 m kotlarında yerden kaynar şekilde çıkmaktadır. Yapılan ölçümlerde kaynağın ortalama debisi 1991 yılı için 868 lt/sn, 1992 yılı için 1323 lt/sn bulunmuştur. Kaynağın boşalımı çok düzensiz olup 23.04.1992 tarihinde 5464 lt/sn olan akım, 23.10.1992 tarihinde 100 lt/sn olmuştur. Baz akımdaki yıllık değişim oranı 0,99’dur. Kaynak akımları yöreye düşen yağışa paralellik göstermekte ve maksimum boşalımları yağışın en fazla olduğu aylarda gerçekleşmektedir44.

Kayaönü-Denizkulağı Kaynağı: Killi kireçtaşları ve marnların arasından, 1630 m kotlarından boşalmaktadır. Yapılan ölçümlerde kaynağın ortalama debisi 1991 yılı için 231lt/sn, 1992 yılı için 1024 lt/sn olarak tespit edilmiştir. Baz akımdaki yıllık değişim oranı 0,99’dur. Kaynağın beslenim alanı olan Bolkar dağ grubunun kristalize kireçtaşlarında oldukça gelişmiş karstlaşma mevcuttur45.

43 ŞENTÜRK, F., 2006, fseregli@yahoo.com. 44 D.S.İ., 1993, A.g.e., s. 8, Ankara.

(39)

Küçükkoraş Kaynağı: Üst Kretase yaşlı kireçtaşları ile Güzeller formasyonuna ait kumtaşlarının dokunağından 1650 m’den boşalmaktadır. Küçük bir kaynak olup, yaz aylarında kurumaktadır46.

Buğdaylı Kaynağı: Bolkar dağ grubunun kristalize kireçtaşlarından küçük kaynaklar halinde birkaç kilometrelik zon boyunca 1340 m kotundan çıkarlar. Buğdaylı kaynaklarının çıktığı vadi boyunca kireçtaşlarında karstlaşmanın sebep olduğu eski boşalım ağızlarını görmek mümkündür47.

2.3.2.2. Sondaj Kuyuları

Hışılayık mağarası ve çevresindeki karst hidrojeolojik etüdleri esnasında sahada Paleozoik, Üst Kretase ve Neojen yaşlı kireçtaşlarında yer altı suyu durumunu belirlemek amacıyla D.S.İ. tarafından 4 lokasyonda araştırma su sondajları açılmıştır. Bu sondajların D.S.İ. numaraları 42298, 42299, 42300, 42301 olup yer altı suyu bakımından yetersizdirler. Sondajlara ve daha evvel D.S.İ. tarafından açılmış olan kuyulara ait bilgilere göre Hışılayık mağarası ile Ayrancı Barajı arasındaki sahada sondajlarla yer altı suyu elde etmenin imkanı bulunmamaktadır48.

2.3.2.3. Hışılayık Mağarası ve Yer Altı Akarsuyu

Ayrancı Barajı’nın 35 km güneyinde Pınarkaya köyünün Akatma mezrasının yakınlarında bulunmaktadır. Mağaranın giriş ağzı 1696 m kotundadır. Mağara ağzı 1,5 m çapında ve derinliğine doğru genişleyen kuyu şeklinde olup taban kotu 1665 metredir. Hışılayık mağarası eskiden beri bilinmekte olup, 1990 yılının Temmuz ayında alman mağara araştırmacısı olan Franz Krieg tarafından mağaranın içine girilerek geometrisi çıkarılmıştır. Buna göre, mağara girişten tabana doğru genişleyen ve taban çapı yaklaşık 70m olan bir koni şeklindedir. Mağara tabanındaki yer altı akarsuyu SW-NE doğrultusunda karst kanalları ve sifonları vasıtası ile akmaktadır. Yer altındaki akış doğrultusu yüzeydeki drenaj sistemine uymamaktadır.

46 D.S.İ., 1993, A.g.e., s. 14, Ankara. 47 D.S.İ., 1993, A.g.e., s. 14, Ankara. 48 D.S.İ., 1993, A.g.e., s. 24, Ankara.

(40)

Bölgeye düşen kar ve yağmur suları beslenme alanındaki yoğun karstlaşma nedeni ile yer altına ulaşarak mağaradaki yer altı akarsuyunu beslemektedir. Hışılayık mağarasındaki su seviyesi yüzeyden 31 m aşağıda olmasına rağmen, yörede yaşayan insanlar tarafından bazı yıllarda mağara ağzından yer altı suyunun kaynak şeklinde aktığını gözlemişlerdir.

Ölçümler ayda bir olması nedeni ile her iki ay arasındaki günlere ait değerler bilgisayar aracılığı ile dağıtılarak 1991 su yılı için geçen su miktarı 12369 hm³, 1992 su yılı için geçen su miktarı 19333 hm³ olarak bulunmuştur. Değerlerden de görüldüğü gibi mağaradaki yer altı akarsuyu düzensiz bir akıma sahip olup mağaradan en fazla su Nisan-Mayıs aylarında geçmektedir49.

49 D.S.İ., 1993, A.g.e., s. 25-26, Ankara.

(41)

Şekil 2.4. Ayrancı’nın Hidrografya Haritası (H.G.K., (1958), 1/25000 Ölçekli Topoğrafya Haritasından Yararlanılmıştır.)

(42)

2.4. Araştırma Sahasındaki Toprak Grupları

Araştırma sahasındaki topraklar, belli iklim şartlarındaki oluşma ve horizonlaşma özelliklerine, fiziksel, kimyasal ve besin maddelerine göre sınıflandırılmıştır. Sahadaki toprakların oluşum şartları ve buna bağlı olarak toprak gövdesi veya profilinde gösterdikleri özelliklere göre sınıflandırılmaları önemlidir. Böyle bir sınıflandırma yaparak toprakların oluşum şartlarını ve oluşmada etkili olan faktörleri ortaya koyabilmekteyiz.

2.4.1. Kırmızımsı Kestane Renkli Topraklar

Bu topraklar çoğunlukla tepelik, dağlık ve dalgalı topoğrafya ile %6-%20 meyilli alanlarda görülür. A,B,C profiline sahip zonal topraklardır. A horizonunun rengi koyu kırmızı, kahverengi nötr veya bazik reaksiyondadır. B horizonunun rengi kırmızımsı kahverengidir50.

Ortalama yıllık yağışın 450–700 mm olduğu, ortalama yıllık sıcaklığın 11,5– 12,0˚C’dir. Sıcaklığın nispeten fazla olması topraktaki demiri fazla okside ettiğinden renk kırmızıdır. Yüksek sıcaklık organik madde parçalanmasını arttırdığından organik madde miktarı düşüktür. Araştırma sahasında bu tip topraklara Pınarkaya, Büyük Koraş, Kıraman, civarında rastlanmaktadır51.

2.4.2. Kahverengi Orman Toprakları

İnterzonal toprakların kalsimorfik grubuna dahil olması sebebiyle karakteristik özelliği yüksek derecede kireç içeren anakaya üzerinde gelişmesidir. A,B,C horizonları mevcut olup, bunlar birbirlerine tedrici geçiş yapar. A horizonu granüller veya yuvarlak köşeli blok yapıda ve kahverengidir. C horizonu daha fazla kil içerir. Fakat kil birikmesi pek az ya da hiç yoktur. Kurak mevsimi bulunan ılık, nemli ve yarı nemli iklim bölgelerinde yaygındır. Araştırma sahasında Akpınar, Kayaönü, Çatköy, Berendi ve Melikli civarında yaygındır52.

2.4.3. Kırmızımsı Kahverengi Topraklar

Ana madde çoğunlukla kireç kayası, marn ara tabakalı marno kalker ve çakıllı eski depozitlerdir. Ana madde olarak genellikle sığ topraklarda sert kalker, derin topraklarda ise çakıllı eski depoziteler bulunur. A,B,C horizonlu zonal topraklardır. A ve B horizonunun

50 T.C. Köy İşleri ve Kooperatifler Bak. Topraksu Gen. Müd., 1978, Konya Kapalı Havzası Toprakları, Raporlar Serisi, s. 75, Ankara.

51 T.C. Köy İşleri ve Kooperatifler Bak. Topraksu Gen. Müd., 1978, A.g.e., s. 75, Ankara. 52 T.C. Köy İşleri ve Kooperatifler Bak. Topraksu Gen. Müd., 1978, A.g.e., s. 75, Ankara.

(43)

rengi kırmızımsı kahve ve kırmızıdır. C horizonu ise kırmızımsı sarı renklidir. Bu topraklar yıllık ortalama sıcaklığı 12,3 ˚C olup, kahverengi toprakların oluştuğu sıcaklıktan yüksektir. Yüksek sıcaklık topraktaki demirin oksidasyonunu arttırdığından daha kırmızı renklidir. Yüksek sıcaklık nedeni ile organik madde parçalanması fazladır, bu nedenle de A horizonu organik madde bakımından fakirdir.

Araştırma sahasında bu topraklar Üçharman, Buğdaylı deresi çevresi, Büyükkoraş, Melikli, Yarıkkuyu, Dokuzyol ve Ayrancı civarında bulunur.

Kırmızı Kahverengi Topraklar A, B, C profilli zonal topraklardır. Erozyona uğrayan kısımlarda yalnız A ve C horizonu görülür. Kalsifikasyon nedeni ile çok miktarda kalsiyum bulunmaktadır. Bu nedenle baz saturasyonu da yüksek olmaktadır. Bu toprakların büyük kısmı kuru tarımda kullanılmaktadır. Toprak derinliği yetersizdir. Meyilli ve taşlı olan kısımlarda mera şeklinde kullanılmaktadır.

2.4.4. Kireçsiz Kahverengi Orman Toprakları

A,B,C horizonlu zonal topraklardır. İyi teşekkül etmiş A horizonu gözenekli bir yapı gösterir. A horizonu üzerinde bulunan organik horizonu her zaman görmek mümkün değildir. Ancak buradaki organik madde daha ziyade asit karakterli olup, mineral kısımdan ayrı veya çok az bir karışma gösterir. B horizonu zayıf teşekkül etmiş kahverengi veya koyu kahverengi granüller ya da yuvarlak blok yapıdadır. Kil birikmesi pek az ya da yoktur. Araştırma sahasındaki Devezindanı tepe ve çevresinde yayılış gösterir53.

2.4.5. Alüvyal Topraklar

Yüzey sularının tabanlarında veya etki alanlarında akarsular tarafından taşınarak yığılmış bulunan genç sedimentler üzerinde yer alan A,C profilli zonal topraklardır.

Alüvyal topraklarda çok çeşitli ana maddeye rastlamak mümkündür. Akarsuların muhtelif zamanlarda getirdiği tortuların karakterlerine göre toprak profilli çeşitli katlar arz eder. Araştırma sahasında Ayrancı civarında yayılış gösterir.

(44)

2.4.6. Kolüvyal Topraklar

Taşınma yolu ile meyilli arazilerde birikmiş A,C profiline sahip zonal topraklardır. Toprak karakterleri daha ziyade civardaki yüksek arazi topraklarının karakterlerine benzer. Profildeki çakılların özelliği, kopup geldiği ana kayaya benzer. Kolüvyal topraklar özel bir iklime ve vejetasyona bağımlı olmadığı için her iklimde bulunabilirler ve bitki örtüleri de çok çeşitli olabilir. Araştırma sahasında Ayrancı Baraj Gölü’nün kuzeydoğu kesimlerinde yaygındır54.

2.4.7. Kahverengi Topraklar

A,B,C horizonuna sahip zonal topraklardır. Ana madde andezit, spilit, bazalt ve porfirit gibi püskürük kayaçların ayrışma ürünleridir. Genel topoğrafya dalgalı, tepelik ve arızalı olarak görülür. Genellikle çok dik meyillerde bulunur. Esas kullanma şekli mera olup, bunun yanında kuru tarım alanları olarak ta kullanılır. A horizonu 20-30 cm kalınlıkta serbest CaCO’a rastlanmaz. B horizonu taşların çokluğu nedeni ile C horizonu ile karışmış durumdadır. Araştırma sahasında Kızıl tepe, Kızılsarnıç tepe, Bozdağ ve Dokuzyol civarında yayılış gösterir.

2.4.8. Çıplak Kaya ve Molozlar

Çıplak kaya yüzeyleri ve bunlardan parçalanmış taş ve molozlardan ibarettir. Toprak örtüsü yoktur. Kaya ve taş yüzeyleri %70’e kadar çıkabilir (Foto 2.10). Toprak ancak kaya çatlaklarında birkaç metrekarelik oyuklarda bulunur. Topraktan yoksun olmaları nedeni ile üzerlerinde bitki yetişemediği gibi yetiştirmekte mümkün değildir. Bu nedenle tarıma elverişli değildir. Araştırma sahasında Ayrancı Baraj Gölü’nün doğusunda Karakürtlü dağında, Büyükkabak tepe, Ardıçlık tepe, Orta tepe, Ulusaray tepe, Meliz tepe çevresinde mevcuttur55.

2.4.9. Kestane Renkli Topraklar

Kestane renkli topraklar kalkerli ana maddelerden oluştukları için gövdelerinde yüksek oranda serbest CaCO ihtiva eder. Kireç birikmesi bu toprakların da oluşum esasıdır. Daha fazla yağışlı bölgelerde oluşması nedeni ile kireç birikme horizonu kahverengi, kırmızı kahverengi ve siorozem topraklara nazaran daha derinde görülür. Topoğrafya dalgalı olup, meyil genellikle %8-%15 arasındadır. Kestane renkli topraklar

54 T.C. Köy İşleri ve Kooperatifler Bak. Topraksu Gen. Müd., 1978, A.g.e., s. 76, Ankara. 55 ATALAY, İ., 1991, A.g.e., s. 257, Ankara.

Şekil

Tablo 2.3. Yıllık Ortalama Yüksek ve Ortalama Düşük Sıcaklık Değerleri
Tablo 2.5. Karaman ve Ereğli Şehirlerinde Ortalama Basıncın Aylara Göre Dağılışı.
Tablo 2.7 Araştırma Sahasının Ortalama Nisbi Nem Değerlerinin Aylara Göre Dağılışı
Tablo 2.8 Ortalama Bulutlu ve Kapalı Geçen Günlerin Aylara Göre Dağılışı
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Teknik ve Ekonomik Değerlendirme sonuçları, iki alternatif yatırım seçeneğine göre (1. Hazine arazisi tahsisli ve 2. Özel mülkiyetli serbest bölge olarak) analiz

Akademik olarak, üniversite araştırma alanları devreye sokularak, literatür başta olmak üzere yapılan yerel çalışma örnekleri eşliğinde turizm ve

Hayati Misman’ın gravür tek­ niği ile gerçekleştirdiği ve 100 x 70 gibi gravür için büyük sayı­ lan boyutlarda yapıtlarının yer aldığı Vakko Beyoğlu

large movements in the level of interest rates are required for the central bank to be able to modify the money supply.” (Lavoie, p. 789) This idea is not shared either by

Serpantinden magnezit+kuvars oluşumu ile veya serpantinlerin içerisinde dolaşan asidik sıcak çözeltile- rin bünyesinde bulunan silis çok düşük dereceli meta-

Flotasyonda uzun süre benzer temellerden yola çıkan çok sayıda modelleme yaklaşımlarından sonra son on yılda önemli gelişmeler yaşanmıştır.. Fiotasyon kolonlariyla

Yet, Obama is neither deaf nor blind when it comes to public opinion and in the wake of media attention given to the targeted killing program in early 2013, he and Brennan most

Konu ile ilgili önceki çalışmalar incelendiğinde Ekşi (2010) tarafından yürütülen çalışmada “sınıf öğretmenlerine yönelik kaynaştırma uygulamasının nasıl