GUNESTn İKİNCİ GAZETESİ AYRICA PARA İLE SATILMAZ
Yaşam çizgisi:
Gerek
Anadolu’dan,
gerekse
İstanbul’un bir
başka yerinden
yola koyulanlar,
Beyoğlu’na ve
İstiklal Caddesi’ne
ayak basmadan
kendilerini
İstanbullu
saymazlar. Çünkü
Beyoğlu, bir
yaşamın
çizgilerini taşır.
Yüzyıllar sonra kendine yeni bir kimlik arıyor
bugüne Bevoalu
STANBUL içinde Be-
yoğlü’hun ayrı bir yeri ve kimliği vardır... Çün kü Beyoğlu boylu bo- yunca bir yaşamın çiz erini taşır. Bu yaşamın bir yö- Galata’ya, bir yönü ise Boğa- ’ne doğru uzanır. Gerek Ana- u’dan gerek İstanbul’un bir ika yerinden yola koyulanlar, oğlu’na ve onun en ünlü cad- i Tstiklâl’e ayak basmadan, dilerini İstanbul’a gelmiş ya stanbullu saymazlar.
Her dilden______
insan...
;eyoğlu’nun ve İstiklâl Cadde- ıin çekiciliği önce vitrinlerin- n başlar. Düne kadar böyley- . Eski ve ünlü mağazalar, dü-
9 kadar etiketleriyle saltanatla-
nı sürdürdüler. Bir bölümü ge- e de sürdürüyor. Ama Beyoğlu’- tu Beyoğlu yapan şimdilerde Os- manbey, Nişantaşı ve Şişli’ye ka yan mağazalar değil. Sazından sözüne, meyhanesinden pasta nesine, kiliselerindeki törenin den, tiyatrolarına, konuştuğu
dil-eyoğlu’nda doğanlar sanki cümbüşün için
de dünyaya gelmiş gibidirler. Bu nedenle
p Beyoğlu rüzgarından kolay kolay aynla-
JMLM
* mazlar. Biraz İtalyanca, biraz Fransızca,
Rumca ve ağdalı Osmanlıca derken yıllar bir çırpıda
Beyoğlu’dan geçivermiştir. Her gönüle, her derde 24
saat açık olan Beyoğlu’nun bugünkü kimliği ise tar
tışma konusudur
U
f « - er gönüle, her derde 24 saat açık olan
p ff Beyoğlu’na iki yönden girilir. Taksim
I Meydanı’ndan gelenler, Taksim Çeşme-
\mLMM
si’nden kendilerini aşağıya doğru bırakı
verirler. Ama asıl Beyoğlu, Galata üzerinden gidile
nidir. Hem tarihsel kökeni, hem de mimarisi açısın
dan Galata, Beyoğlu’nu hazırlamıştır
kiminin de tiyatrolar. Eğer iş dö nüşüyse, biralanmanın da zama nıdır. Biraz fıstık ve mevsimiyse taze badem, deme koyulmak için yeterlidir.
Ama asıl Beyoğlu, Galata üze rinden gelinenidir. Hem tarihsel kökeni, hem de mimarisi açısın dan Galata, Bevoğlu’nu hazırla mıştır. Ticaretin kolu bir yandan Karaköy ve Perşembe Pazarı’na uzanırken, elçilikleri, yabancı okulları, kitapçıları, kahveleri, pastaneleriyle de bir başka kol dan Beyoğlu’na uzanır.
A vru p a
rüzgârı...
lerin çeşitliliğinden, külhanına de ğin her renk ve kumaş sindirir Be yoğlu.
Beyoğlu’nda doğanlar sanki cümbüşün içinde dünyaya gel miş gibidirler. Eğer kendilerine dikkat etmezlerse bu dünyadan, yani Beyoğlu rüzgârından kolay kolay ayrılamazlar. Biraz İtalyan ca, biraz Fransızca ve Rumca ağ dalı Osmanlıca derken, yıllar bir
çırpıda geçivermiştir Beyoğlu’n- dan...
Her gönüle, her derde 24 saat açık olan Beyoğlu’na, çoğunluk la Taksim’den girilir. Taksim Meydanı’na gelenler Taksim Çeşmesi ve yakınındaki Fransız Kültür Merkezi’nden bırakıverir ler kendilerini aşağılara doğru. Kiminin canını sinemalar çekmiştir,
Bir zamanların revaçta semti Galata ve Beyoğlu, en şık yapı larla bezenmiştir. Avrupa rüzgâ rının hızlı estiği 19.yüzyıl, Beyoğ lu’nun zengin halkına mesken yaptırmıştır harada AvrupalI mi marlar adeta Beyoğlu’nda yarış mıştır. Tavernalar, pastaneler ve lokantalarda j>u geleneği sürdür müştür.
Oymalı cepheler, kapı üstlerin deki heykeLşr, taş yapılar arasın da müze-caİde etkisi yaratırlar... Karaköy den Tünel’le, istiklâl
ivamı orta sayfada
“ Çirkinlikleri yok edeceğiz
n
ŞULE ÖZÇELİK
EYOĞLU sadece İstanbul'
un değil, tüm Türkiye'nin gözbebeği olan bir ilçe. B eyoğlu bu öze lliğ in e rağmen, aynı zamanda yıl lardır ihmal edilmiş, unutulmuş bir yöre... Beyoğlu Belediye Başkanı Haluk Öztürka talay, ilçenin bu yarasına parmak bastık tan sonra, “ 1987 yılı Beyoğlu ilçesi için
gelişmeye engel olan binalann yıkım yılı olacak. Tarlabaşı yıkımları kaçınılmaz. Buradaki binalar yıkılarak altı şeritli yol ve gökdelenler yapılacak. İlçenin diğer kesimlerini güzelleştirme çalışmalanmız da sürüyor’’ diyor.
Eleştirilere açık...
Haluk Öztürkatalay, bu çalışmaları yü zünden, Mimarlar Odası ve Tarlabaşı es nafı tarafından tarihi yoketmekle suçlanı yor. Öztürkatalay ne olursa olsun görevini yapmak zorunda olduğunu belirterek, “İn
san, çevreye zarar vermek için, beledi ye başkanı olmaz. Bizi eleştirebilirler, ama ben yaptığımın doğru olduğuna inanıyorum ’ ’ derken, Tarlabaşı 'ndaki her yıkım olay oluyor. Esnaf ve evlerde yaşa yanlar buralarını terketmemek için direni yor.
Mimarlar Odası ve Tarlabaşı esnafı ta rafından ortaklaşa kurulan Beyoğlu’nu Ge liştirme ve Güzelleştirme Derneği de, Tar- labaşı'nın korunmasından yana. Sınırlı So rumlu Beyoğlt Geliştirme ve Güzelleştirme Kooperatifi Bb ikanı Ensari Derinçay, Tar- labaşı Caddesi tide bulunan evlerin restore edilmesi halinde 25 bin yatak kapasitesi
ne sahip olunar belirterek, şunları
söylüyor:
“ Mimari tarzı ge sği tipik Rum evleri şeklindeki Tarlabaşı blnalanmn çoğu bi rinci ve ikinci sınıf tarihi eser.
Tarlaba-şı eski Rumlar ın yaşadığı bir semt. Pas- kalya'da Tarlabaşı'na gelen Rumlar, bu
rada kalacak yer bulamadıklarından ge çip giderler. Buraları 20 milyar liraya restore edilebilir. Oysa yıkım 200 mil yar liralık servet kaybına neden olur. ’’
Tarlabaşı yıkımlarına bu tepkiler sürer ken, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nin desteğiyle, bilim adamlarının proje ve öne rilerinin kapsamında yürütülen plana gö re, Tarlabaşı - Piyalepaşa - Dolapdere üç geni gökdelenlerle dolacak. Burada yapı lacak yolun genişliği 70, yaya yolu ise 20 metre olacak. Yolun bir bölümünden tram vay geçecek. Kasımpaşa - Tophane ara sında yapılacak iki metre 80 santim çapın daki dev pis su tüneli de, yine bu gökde lenlerden gelecek kirli suları deşarj istas
yonuna iletecek. __
İstanbul’un yeni yüzü...
Beyoğlu Belediye Başkanı Haluk Öztür katalay, “Beyoğlu ’nu güzelleştirip çir
kinlikleri yok edeceğiz’’ diye özetliyor ça
lışmalarını ve sözlerini şöyle noktalıyor:
“Mimar Sinan Üniversitesi, Yıldız Üni versitesi ve İstanbul Teknik Üniversite si öğretim üyelerinin projeleri doğrul tusunda gelecekteki Beyoğlu ’nu tasar lıyor, yer yer uygulamaya geçiyoruz. En önemli çalışmamız, bilindiği gibi, İstik lâl Caddesi nln tamamen trafiğe kapa tılması. Taşıt sahipleri yan yolları kulla nacak. Binaları saran tabela anarşisine de son verdik. Yüzleri kömürleşmiş bi naları temizletmeye başladık. Beyoğlu hanlarının kapılarındaki işgalleri kaldır dık. Seyyar satıcıları temizledik, yaya yollannı yeniden İnşa ettik. Taksim Mey danı nı da sadece yayaların kullanımı na sunacağız. Ayrıca Aynalı Pasalı da ikinci bir Çiçek Pasajı haline getirip, Be yoğlu na sunmaya karar verdik. Çiçek Pasajı nın içi de düzenlenerek, meyha neler dekore edilecek.” *
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi