• Sonuç bulunamadı

Mustafa Kemal'in suçlaması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mustafa Kemal'in suçlaması"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

i

HAZIRLAYAN

| ÖMER SAMİ COŞAR

çetesini dağıttı

Anzavur, on ölü veren çetesi

dağılırken kaçmaya muvaffak

oldu

.

Şimdi de Erdek bölgesinde

Rum çeteleri faaliyete geçiyor

Mustafa

Kemal’in

BALIKESİR,—

Günlerden bert Anzavur ile

çetesini takip etmekte olan ve iki gtin önce Gönen’e giren Çer­

kez Etem ve atlıları, devamlı

surette kaçmakta olan Kuvayı Millîye düşmanım nihayet önce ki gün Saraçlar köyünde sıkış­ tırmışlardır.

Buraya gelen haberlere göre Çerkez Etem ile Anzavur ara­

sındaki bu ilk çarpışma çok

şiddetli olmuş ve Ahmet Anza­ vur 10 kadar ölü bıraktıktan son ra tekrar kaçmaya muvaffak olmuştur.

Çerkez Etem’in, Ansavur’un pe

şini bırakmadığı bildirilmekte­

dir. Fakat esasen zayii olan as­ kerî birliklerle ve bunların ku­ mandanları ile Çerkez Etem a- rasında plânlı bir işbirliğinin bu hınmaması Anzavur’un devamlı firarına yardımcı olmaktadır.

ŞİMDİ DE RUM ÇETELERİ Diğer taraftan Bandırma ve bilhassa Kapıdağ yarımadası böl gesinde Rumların geniş raaüyet halinde oldukları ve bilhassa de­ nizden motorla bunlara silâh ve cephane getirilmekte olduğu bil­ dirilmiştir.

Erdek kaymakamı tarafından 14 üncü Kolordu Kumandanı Xu suf izzet Paşa’ya verilen bilgiye göre, bu havalide Kırıyan namı ile maruf Rum çetesi de takviye almış ve faaliyet sahasını geniş­ letmeye başlamıştır. Türk köyle­ rini de ciddî surette tehdid eden bu Rum çetesinin yakında Mar­ mara ad asım basacağım da et­

rafa yaymakta olduğu söylen­

mektedir.

Erdek kaymakamının devam­ lı olarak 14 üncü kolordu kuman damndan yardım istemesi üzeri ne Yusuf İzzet Paşa dün şifre telgrafla durumdan Harbiye Ba­ kanlığını haberdar etmiş ve esa­ sen elinde az kuvvet bulunduğu­ nu, Kırmasti bölgesinde de eşkı­ yaların faaliyet halinde oldukla­ rım bildirerek Erdek kaymakamı

tarafından istenilen kuvvetleri

yollayamayacak durumda oldu­ ğunu açıklamıştır.

Yalnız kolordu kumandam, Er

dek ve Kapıdağ mıntakasında

Rumların sahilden silâh almakta olduklarına dikkati çekerek ko­ lordu emrine bir torpito veya hiç olmazsa silâhlı bir motor gönde­ rilmesini istemiştir.

Anzavur ve çetesini dağıtan Çerkez Etem (gerisinde sağda itimad adamlarından gözlüklü

İbrahim görülmektedir) Solda da Puslu Mestan Efe’dir.

BALIKESİR’DE

suçlaması

Heyet; Temsiliye Başka­

nı, hükümetin Amasya

protokollerin; hiçe say­

dığını ve verdiği sözü tut

madiğini bildiriyor

SİVAS,— Mustafa Kemal Paşa dün Har biye Bakam Cemal Paşa'ya gön- uc.uigı bir telgrafta, Ali Rıza Kabinesini, Amasya'da Sa­ nı, Başa ile yapılmış olan au-

i^.,,uayı hiçe saymakla suçla­

rı .N‘ f.

-cçen pazartesi günü Istan- t — „on Harbiye Bakam Cemal Bu,,.* nın mizası ile buraya He* y c.ı Temsiliye Başkamna yolla- Dır telgrafta, Nazilli Ku-• - , ı Milliye kumandanının dev .. . ışıerme müdahalelerde bulun n..0 u bildirilmiş ve «Devletin

ıç-*viı ve siyasası katiyen ortak-

n. aabul etmez» şekhnde bir

de kullanmıştı.

-una bir cevap teşkil eden

c. ..-„e leigıatınüa Mustata Ke- Başa bilhassa bu son cümle u > .uue durarak şunjan bildir-1. . i

' V .etin içişlerimn ve siya- .n satıyen ortaklık kabul et , ı ou ııakıkaı olmakla be-

1 . bil benzen bulunmayan

ı .usu üuı unıcla, vatan ve

mil-• uıuKauueratım temin ede-

'*au TeşKuatj Miilîyeyi

bi-oıımeyereK güçsüz bıra-

ve milli birliği bozacak

> ,.ı muameleye milletin

mu-' .K a t edem eyeceği de pek meş

. . <r tabiidir.»

l A L î.a

. . ı n S A l i K İ H

..ıı biye Basanı, Kuvayı Mii- I. ve mu devlet ışıerine yeni mü- v. ...a,e.erinden şikayet eden tel- ou atada, Antalya mu vasat ¡ İtinin mevkiinden uzaklaş v*. u m a s ı ışını de öııe sürmüş ol-

v. a şuadan Mustata Kemal Paşa buna da cevap vermiş ve şu hu­ sufum açıklamıştır:

Antalya uıuLasarrıfımn geri anılmasını Hükümetten istirham eyıemışt.k. Halbuki bu zat ma­ kamında bırakıl.yor. Antalya he yeti miUıyesınaen gelen' rapor­ da, ou mu ta sam lın melaneti yü zurıden İtalyanların nihayet e- mellerine nail olarak Antalya’da «Banka dı Koma» şubesini kü- şad eyledikleri, ilgili daireden tohumluk ihtiyacı defnedilmedi- ğınden ahannin meyusiyetı ve mahalli hükümetin lakaydisi yü zünden yirmi sene müddetle, fa­ izle, bedeli icarla Müslüman a- halinin arazisini. İşgalden evvel Trablusgaro’ta olduğu gibi elle­ rinden almakta eldukian bildiril

mektedlr. Tabü bu ha) böyle de­ vam ederse Antalya mutasarrı­ fım, hayat ve mematı için düş­ manla pençeleşmekte bulunan Ay dm Kuvayı Milliyesi pek haklı olarak Nazilli’ye celbeder ve bu­ na Heyeti Temsiliyece de artık itiraz imkânı kalmaz.»

FERİT PAŞA ZİHNİYETİ Mustafa Kemal Paşa telgrafın da, Kuvayı Millîye aleyhtarı me murlann tayininde Ali Rıza Pa­ şa hükümetinin içişleri Bakanı­ nın ısrar etmesini de tenkid et­

mekte ve bu konuda «Damat

Fent Paşa zihuiyeti»nin devam etmekte olduğu hissinin uyandı­ ğını da belirtmektedir.

Mustafa Kemal Paşa telgrafı­ nın sonunda da şu noktalan be­ lirtmektedir:

«Heyetimiz imzası tahtındaki taahhüdatına tamamiyle sadık­ tır. Ve bu taahhüdatı aynen ifa etmektedir. Şu kadar ki taahhü- dat mütekabil olmak gerektir. Halbuki hükümet Salih Poşa’nın imzası tahtındaki taahhüdat ve

notlann hiç birisini ifa eyleme­ miş ve engellejici sebepler var­ sa onu da bildirmemiştir.»

Bundan önce de Heyeti Temsi­ liye Başkanuğının hükümetten, Damat Ferit devrinde tayın edil­ miş olan İstanbul Polis Müdü­ rü Nurettin Beyle Jandarma U- mum Kumandanı Kemal Paşa*- nın değiştirilmelerini ısrarla ta­ lep ettiği fakat bu konularda da içişleri Bakam Damat Şerif Pa- şa’nm hiçbir harekette bulun­ madığı hatırlatılmaktadır.

M İTİNG VAR

BALIKESİR.—

Bugün şehrimizde İzmir için bü- Tük bir miting yapılacaktır. Halk, cuma namazından sonra Belediye ö - ntinde toplanmaya davet edilmiş­ tir.

(İZMİR'E DOĞRU) gazetesi çağrı­ lında :

“ Her müslümanın bütün İşlerini terkederek Belediye önünde top­ lanması vatanın menfaatleri na­ mına ehemmiyetle tavsiye olunur.** demektedir

(2)

?

İSTİKLÂL HARBİ GAZETESİ, CUMA 28 KASIM 1919

Dün Paris yakınında Neuilly’de Belediye dairesinde Bulgar delegesi Stamsulinski, barış mu a. hedesini imzalarken.

Balı Trakyanın kuzey bö ges», 333.321

kşil kez i c 1 ürk nüfusuna rağmen

v

Bu garlara terkedııtfı,

f PARİS,—

Bulgaristanla müttefikler ara­ şma» barış nuıaiiedesi dua Paris civarında Neuiliy’deki Belediye dairesinde imzalanmıştır. Muahe deyi Bulgaristan adına, tek de­ legesi Stambullnsky imzalamış­ tır.

296 madde ihtiva eden bu mu ahede ile Ytlğoslavya Makedon­ ya cihetinden, Romanya da Gü­ ney Dobruca tarafında Bulgaris­

tan'dan toprak almaktadırlar.

A ynea Bulgaristan, 2 milyar 250 milyon Fransız altın frangı taz­ minat ödemeye de mahkûm edil iniştir. 37 sene boyunca Bulgaris tan her yıl 134 milyon Fransız frangı ödeyecek ve bu harp taz­ minatı oorcunun faizi de yüzde beş olarak hesaplanacaktır.

Neuilly muahedesi Bulgaris­

ta n ! tamamiyle silâhsızlandır­

maktadır. Mecburi askerlik kal­ dırılmaktadır. Bulgaristan yalnız gönüllülerden bir ordu kurabile­ cektir ve bunun mevcudu da 20 bin kişiyi aşamayacaktır. Ayrı­ ca jandarma ve polis ve hudud muhafız teşkilâtı kurmasına da izin verilmiştir. Yalnız ordu da­

hil bütiiD bu ctüfek taşıyan» kuvvetin mevcudu hiçbir zaman 33.000 kişiyi aşamayacaktır. Ha­ va kuvvetine sahip 4 torpidolu bir donanma kurabilecektir.

TRAKYA'DA

Türkiye’yi bu muahedede ilgi­ lendiren esas madde 48 inci mad­ dedir. Buna göre Bulgaristan'a yalnız Kuzey Trakya terkedilmiş tir. Bu madde. 26 eylül 1915’de OsmanlI Devleti tarafından Bul­ garistan'a verilen Edirne etrafın daki parça ile binikte harpten evvelki Bulgar Trakyasımn mu­

kadderatını tayin selâhiyetini

mfittefik'ere bırakmıştır

Bu muahede ile, Bnlgarlara ter

kedilen Batı Trakya'nın kuzey

di-1 ' in/--*'*. 50.R6? B*1

gâr’a ve 10.720 Rum’a karşılık 333.321 Türk yaşamaktadır. Kır- calı, Ropçoz ve Gümülcine yay­

lası kazalarında 125.154 Türk

nüfusuna karşılık ne bir Rum ve ne de bir Bulgar bulunmaktadır. Bulgariara terkedilen diğer ka­

zalardan Koşukavak'ta 47.435

Türk’e karşılık 878 Bulgar; Eğ- ridere’de 42.879 Türk’e mukabil 141 Bulgar; Dardere’de 19.018 Türk’e karşı 744 Bulgar bulun­ maktadır. Paşmaklı’da ise 21.158 Türk, 1648 Yunan ve 13.929 Bul­

gar vardır. Nevrekop’da ise

42.262 Türk nüfusuna karşı

16.214 Bulgar ve 589 Yunanlı

bulunmaktadır.

Bu bölgede ezici çoğunluğun

Türklere ait olmasına rağmen

Vilson prensipleri nazara alın­ mayarak bu on kaza Bulgariara terkedilmiştir.

700 BİNDEN FAZLA TÜRK (Trakya Cemiyeti )nin açıkla­ dığına göre, Meriç ile Struma a- rasmda, kuzey sınırım Rodop zirvelerinin ve güneyini de Ege denizinin çevirdiği Batı Trakya’­ da umumi nüfusuD yüzde 75’den fazlasını Türkler teşkil etmekte dir. Umum nüfus 977.644 dür ve bunun 747.628’i Türk. 110.041’i Yunan ve 110.741’i de Bulgar’dır.

Batı Trakya’nın kuzeyindeki

on kazanın Bulgariara terkedil- mesinden sonra geri kalan böl­ genin akibetinin ne olacağı he­ nüz belli değildir. Fakat Yuna­ nistan Başbakanı Venizelos’un sarfettiği gayretler sonucu Bul garistan' Batı Trakya’nın güney kısmında« çıkarılmış im boylec«

bu Balkan devletinin Ege denizi ile irtibatı kesilmiştir. Yalnız mu ahedenin 48 inci maddesi, Bul­ garistan’a Ege denizinde ekono­ mik bir mahreç sağlaması vaa­ dinde de bulunmaktadır.

Barış konferansının önceden

almış olduğu bir kararla (İtilâf devletleri arası muvakkat Batı Trakya Hükümetlinin kontrolü altına terkedilmiş olan Batı Trak ya’nın geri galan kısmına da Yu nanistan göz dikmiş vaziyettedir. Atina, Neuilly muahedesinde bu bölgenin Yunanistan'a terkedil- diğinin ilânını temine çalışmış­ sa da bunda muvaffak olamamış tır. Fakat Türkiye ile banş and laşması görüşülürken hu hedefe varmaya çalışacağı anlaşılmak­ tadır.

Yunanistan’ın göz diktiği Ba­ tı Trakya’nın geri kalan bu kıs­

mında ise 99.321 Yunanlı ve

59.508 Bulgara karşılık 414.307 Türk yaşamaktadır.

(Trakya Cemiyetlinin istatis­ tiklere göre, Meriç'ten Struma’ - ya uzanan tüm Batı Trakya böl gesinde 43 şehir ve kasabadan yainız üçü Yunan ve üçü de Bul­ gar çoğunluğuna sahiptir. 16 şe­ hir ve kasabada ise Türkler e- zici çoğunluktadır. Geri kalan 20

şehir ve kasabada ise hiç bir

Rum ve Bulgar bulunmamakta yalnız Türkler yaşamaktadır.

Ayrıca bu bölgedeki 1457 köy­ den llü ü ’u tamamiyle Türk kö­ yüdür. 123 köy ise karışık nüfu­ sa sahiptir. Yalnız 46 köyde Yu­ nan ve 87 toöyd» de Bulgar nfK fusc vanbr.

AVAM KAMARASINDA

TÜRKİYE BARIŞI

ÜZERİNDE TARTIŞMA

Balfur, tenkidlerî cevaplandırırken “ Sulhden

sonra bir Türk imparatorluğu mevcut buluna­

caktır” Dedi fakat bunun hududlarmm Kelli ol­

madığım ekledi

Avam Kamarasında Türkiye meselesi etrafında uzun tartış­ malar olmuştur. Bazı milletve- muşlar ve bu arada yarbay Aub- klileri Türkiye lehinde konuş- rey Herbert, Loyd Corc hükü­ metinin takip etmekte olduğu politikayı tenkid ederek :

Herkes idarei maslahat ted­ birle) inden bıkmıştır. Altık pren sip isteriz" demiştir.

General Sortis de ayni konu­ da kcnuşaı-ak demiştir k i :

*— Türkiye’de senelerce yaşa­ mış bir adam sıfatiyle şuna kaniim ki Türk milletinin bü­ yük bir kısmı, rüşvetçi hükü­ metlerinin kendilerini İtilaf dev­ letlerine karşi harbe girmeye m ecb.u ettiğinden dolayı mü­ teessirdirler. Ümit ederim ki ya­ kında başvekil Loyd Corc’un 1918 ccak ayındaki beyanatı dai­ resinde bir hal sureti bulunacak ve Türkiye’nin esaslı kısımları halelden masun kalacaktır.”

Avam Kamarası üyesi generalin hatırlattığı Loyd Corc’un bu be­ yanatında, Türkiye’yi İstanbul’- dan ve Türk çoğunluğuna sahip olan topraklarından mahrum et­ mek gibi bir maksad güdülmedl- ğl aftn edilmiş ve hu şekilde Hindistan müsl Umanları da Türklere karşı savaşa sürüklen­ mişti.

A L K IŞ L A R

Ytis.başı Ormskor İse Şeyhte bir konuşma yaparak demiştir

M:

Türkiye sulhu mümkün ol duğu kadar süratle aktedilmell-

dlf. Mevcud karışıklıkların ya­ nsına sebeb bu husustaki gecik­ medir. Türk İstibdadına karşı bizim hesabımıza mücadele eden şark kavimlertne ispat etmeliyiz

ki, taahhüdlerimiz gecikmeksizin yerine getirilecektir.”

Bu sözler, avam kamarasının çoğunluğu tarafından şiddetle al­ kışlanmıştır.

Hükümet adına bu konuşma­ lım ve tenkidlerî cevaplandıran mlster Balfur şunları söylemiş­ tir :

"Türk imparatorluğu hakkın­ da her hangi bir hükümetin, ta kip edeceği siyasete dair ken­ di hesabına beyanatta bulunma-

a e s a s e s s s s s s e s

sına ihtimal yoktur. Müşterek bir politika takip edilmelidir.

"Geniş Türkiye arazisinin müstakbel haritasını yalnız ken di istediğimiz gibi tanzim ede­ sek olursak müttefiklerimize karşı insaflı bir surette hare­ ket etmiş olmayız,

"Mevcud vaziyetin bir çok fe­ nalıklara sebeb olduğu ve mem­ nuniyet verici bir tesviye tarzı­ nın bulunmasını güçleştirdiği pek doğrudur. Mukabil tarizler­ de bulunmanın manası yoktur. Türkiyenin kati mukadderatı hakkında beyanatta bulunmak istemem. Yalnız şurasını kati surette söyliyeceğim ki sulh kon feransı nerede toplanırsa toplan­ sın, ve bu konferansın tasvip e- deeeği karar ne şekilde olursa olsun Türkler gibi büyük ve ta­ rihi bir millet cihanın harita­ sından kaldırılamıyacaktır. Türk milletinin büyük bir mazisi var­ dır. Türkler bir defa mevcuttur. Milletlerin kendi mukadderatını kendilerinin tayin etmesi hak­ kında fikir ve kanaatler, diğer k milletler hakkında olduğu gibi ’ Türkler hakkında da tatbik edi- ;

lecektlr Şurası muhakkaktır ki ; sulhden sonra bir Türk İmpara­ torluğu mevcud bulunacaktı! An/ak hu imparatorluğun bu- Î dutları henüz kati surette belli değildir.” ;

Azadan binbaşı Gleen’ln bıı sualine eevaben de Bonard Lav

aşağıdaki izahatı vermiştir : “ — Amerikanın Türkiye man­ dası hakkında ne zaman karat vereceğini bilmiyorum. İngilte

re bu işe Amerikanın İştirak

etmesini samimi surette temenni eder. Fakat müttefik devletleı Amerikanın iştirak etmemesi ih­ timalini de nazari dikkate ala­ rak ona göre hazırlanmak mec­ buriyetindedirler. *

Karadeniz Ingiliz ordusu bize günde 24.009 sterline mal olu- \

yor. Irak, Filistin ve İran’daki J masrafımız da ayrıdır.. »

Ingiltere hükümeti, mütareke- i

den beri sarfedilen işgal mas- s rafının Türkiye’ nin muhtelif kı- s sıralarına mandater olacak dev- -let tarafından İşgül kuvvetine * sahip olan devlete ödemesi fik- ■ rltü üerl sürmüştür." J

MUHACİRLERİ

DÜŞÜNMEYEN

ZENGİNLER !

(ÎZ M İR E D O Ğ R U )gazetesi, İstanbul ve İzmir z e r -

ginlerine hitap eden açık mektubunda “ Ne doyma'c

bilmeyen bir hırsı servetiniz varmış” diyor

BALIKESİR.— Kuvayı Milliye’nin 6özcüsü olarak 16 kasımdan itibaren şehrimizde çıkmaya oaşlayan (İZMÎRE DOĞRU) gazetesi dünkü (4) sayılı nüsha­ sında. muhacirlere yardım ellerini uzatmaya zenginlere çok şiddetli bir “ Açı* Mektup” yayınlamıştır.

Cephelerde Türkler şehid düşer­ ken servet yapmış olanları bilhassa hedef tutan açık mektup: “ Bir İki­ si müstesna İstanbul ve İzmir zen­ ginlerine* hitap ederek şöyle de­ mektedir.

“ Zavallı Türk aylardan beri, yıkıl­ mış ocak.annın enkazı tarumarı üs­ tünde sizi nasıl deıin bir saffeti iti- mad .le bekledi Hiç tasavvur etme* dik ki flzin kalpleriniz Türk ola» berşeye ve her varlığa karsı îalr*^I

a » biftaste t a if ! Tystm n ö

-zln itadar gaddar ve zalim olamadı.” İmzasız olan açık mektup, " g e c e ­

lerden aah? karanlık vicdanlara* sa hip zenginlere hitabına devam e d e ­

rek şunları da eklemektedir

“Ne doymak bilmeyen bir nırsı servetiniz varmış. Bu milletin Ka­ nını damla damla emen oeyeiendi ler. Unutmayın kı Allah büyüktür ve bugünün elbetteki bir yarını vardır.*'

ZENGİNLERİMİZE İBRET 1

(İZ Mî RE DOĞRU) açık mektubu­ nun alt ma da “ Zenginlerimize ib­ ret” hasiığ' altında koyduğu diı ha­ berde İzmir’de Stavri adında oır zencrlc ftımura. İzmir’de Yunan da-

r u if u » u » * ı k u r u lm a » î^feı 25C »>tn

St* fea&s&ttas»

hlidirmek-İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Günefl yelkeniyle yapman›z gereken tek fleyse, önce Günefl’e çok yak›n uçmak, daha sonra yelkenleri tam olarak Günefl’e çevirmek ve Günefl rüzgar›n›n sizi

“Peki, sunucu boş odayı açtıktan sonra, seçkiyi değiştirirsen kazanma olasılığı nedir, kaybetme olasılığı nedir?” diye asıl meseleye geliyor kestirmeden.. Ben,

Moskova Sinemacılar Evi'nde iki saat kadar süren veda töreninin ardından Vera'nın naaşı yakılmak üzere krematoryuma

Hususi ve itinalı bir ilk tahsil ile birlikte lisan öğreniminden son­ ra babası Hamdi Beyin eseri olan Sanayii Nefise Mektebindeki mimarî tahsilini mü­ teakip

Hele 12 Mart, ardından 12 Eylül, üstelik de Atatürk Atatürk’ sesleriyle yeri gö ğü birbirine katan kişilerin, Atatürk çizgisinden, Atatürk devriminin

Herkesin özel evi olamayacağına göre, bu müzede yazarların el yazılan, kişisel eşyası, daktiloları, kullandığı kağıtlar, mektupları, eserlerin

Akdeniz Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Antalya, 2000 (Tez Danışmanı: Doç. Ferda Erdem). Çalışanların Örgütsel

Birinci Dünya Savaşı’nda Mustafa Kemal Paşa’nın 16’ncı Kolordu Komutanlığı ve Muharebelerinin Harp Prensipleri..