• Sonuç bulunamadı

İlkokul Çocuklarının Kullandıkları İletişim Biçimleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İlkokul Çocuklarının Kullandıkları İletişim Biçimleri"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İlkokul (ocuklarının Kullandıkları İletişim Bitimleri

Fitnat A L T U N B A Ş (*)

Bireyin, yaşadığı toplum un üyesi olabilm esi için, o toplum un de­ ğerlerini ve geçerli olan temel rolleri öğrenm esi gerekm ektedir. Ö ğ ­ renme sürecinde, birey çevresiyle kurduğu etkileşim lerle değ işir ve çevresini değiştirir. Toplum sallaşm a sürecin deki çocuğun anne-ba­ bası ve çevresindeki diğer yetişkinlerle olan etkileşim i, bu konu ile ilgilenen a ra ştırm acıla r tarafından, çe şitli boyutlar açısın dan in ce ­ lenm iştir. Ö zellikle ço cu k yetiştirm e tutum ları ve ailede uygulanan disiplin tekniklerinin, çocuğun kişiliğine olan etkisi araştırılan konu­ ların başında gelm ektedir. (Sears, M a cco b y ve Levin 1957, VVhiting ve Chlld 1953). Ç o cu k yetiştirm e tutum larının, çocuğun k işilik y a p ı­ sını etkilem esinin yanısıra, b ilişsel tarzlarını da (cognitive sstyle) e t­ kilediği anlaşılm aktad ır (Hesss ve Shipm an, 1965). Toplum sallaşm a sürecinde anne-baba ile ço cuk a rasın d a kurulan iletişim in in ce le n ­ diği bir araştırm ada (Jones, 1972), yüksek sözel yeteneği olan ç o ­ cu kların anne-babalarının :

a. Ç o cu kla rın ı çevreleri ile etkileşim kurm aya cesaretlen direcek bir kişilik yapısına,

b. Y üksek akadem ik ve m esleki beklentilere,

c. Çocuğun akadem ik ve zihinsel gelişim i için daha ço k bilgiye sahip oldukları ve ayrıca,

d. Dilin gelişim i ve kullanım ı için ço cuğa daha çok m ateryal ve fırsat sağ lad ıkları bulunmuştur.

Anne-baba ve ço cu k iletişim i konusunda yapılan diğer ça lışm a ­ larda. özellikle annenin ço cuk ile kurduğu iletişim in, çocuğun dil yeterliliğine ve iletişim biçim ine etki ettiği vurgulanm akadır (Snow 1972, M oerk 1975, Tim es 1978). Bu çalışm alard a dilin kullanılm

asın-(*)Gazl Üniversitesi. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi. Kamu Yönetimi Bölümü araştırma

(2)

görevlisi-da. anne-baba ve ço cu k arasında karşılıklı bir etkileşim olduğu g ö s­ terilm iştir. ilk yaşlarda, ço cu k anne-babasını taklit etmekte, daha sonraki senelerde bu iletişim , anne-babanın konuşm a biçim ine uyum şeklinde gelişm ektedir. (Seitz ve Stevvart, 1975). Ç o cu k küçükken ço k daha basit bir iletişim yapısını kullanan anne-babalar, gelişim sürecine bağlı olarak daha karm aşık gram er yapılarını ku llanm ak­ tadırlar (Him es.l 1979).

Dil gelişim inde olduğu gibi, iletişim biçim lerinin edinilm esinde de toplum sallaşm anın önem li bir rolü olduğu görülm ektedir. Berns- tein'a göre (1972) ailelerde görülen farklı toplum sallaşm a süreçleri, so syal ilişkilere, dolayısıyla sosyal iletişim lere yansır. A lt sosyo-eko- nom ik düzey (SED) ailelerinde, etkileşim ler rol yapısına göre (role to role) gerçekleşirken, orta S E D ailelerinde kişi yönelim li (person to person) ilişk ile r sö z konusudur. A lt S E D ailelerinde, norm lara bağlı ve durum a ilişkin olan iletişim yapıları, üst S E D ailelerinde ise kişi- lerarası farklılığa, güdülere, duygulara ve niyetlere önem veren ileti­ şim yapıları gözlenm ektedir. Kişinin duygularına, niyetlerine önem veren iletişim yapısını kullanan ailelerin çocukları, daha etkili bir İletişim ci olurken, rol yönelim li iletişim yapısını kullanan ailelerin ç o ­ cuklarında, iletişim a çısın d an b a şarısızlıklara rastlanm ıştır (Bearison ve C assel, 1975).

Y e tişkin -ço cu k iletişim i ile ilgili olarak değindiğim iz ç a lışm a la r­ da, yetişkinin çocuğu ilettiği m esajlara değinilm ektedir. Dil gelişim i ile ilgili çalışm aların da gösterdiği gibi dil yeterliliğinin edinilm esi kar­ şılıklı bir uyum sü re cid ir (Moerk 1975, Him es 1979). G elişim s ü re c i­ ne bağlı olarak, ço cu k çevresindeki iletişim yapılarının farkın a var­ maya başlayacaktır. Bu konunun gereğince incelenm esi, iletişim ve dil gelişim i konusundaki bilgilerim ize yeni boyutlar getirebilir. A ş a ğ ı­ da bu konuda yapılan bir araştırm a ve bulguları, ana hatlarıyla ele alınm ıştır. Bu araştırm ada, iletişim sürecinin karşılıklı bir etkileşim olduğu dikkate alınarak, çocukların, kendileri ile kurulan iletişim bi­ çim lerinin ne derece farkında oldukları incelenm iştir. Bu am açla An- ne-çocuk iletişim ini gösteren durum larda, annenin ço cuğ a iletiği m e­ sa jla r araştırılacaktır. Daha da ayrıntılı olarak, bu araştırm ada şu sorulara cevap a ra n a c a k tır:

1 — Ç ocuklar, annelerinin kendileriyle kurduğu iletişim b içim le ­ rinin ne derece farkın d ad ırlar?

2 — Ç ocukların, çevrelerindeki iletişim biçim lerinin farkında oluşları, yaşa bağlı olarak değişm ekte m idir?

(3)

Y Ö N T E M Denekler

Denekler, orta S E D ’yl tem sil eden bir sem tteki İlkokulun birinci, üçüncü ve beşinci sınıflarından s e c k isiz olarak seçilm iştir. Araştır* maya her sınıftan 12 denek (6 kız-6 erkek) olm ak üzere, toplam 36 denek katılm ıştır.

V eri Toplam a A ra çla rı

Ç o cu kların anneleriyle kurdukları iletişim biçim lerini değerlen­ dirm ek am acıyla, ço cu k ve annenin iletişim kurduğu durum ları a n ­ latan beş öykü saptanm ıştır. Bu öykülerin içeriği B earison ve Cas- sel'in (1975) araştırm alarında ku llandıkları öykülerin içeriğine benze­ mektedir. A raştırm anın am acına uygun olarak, öykülerin sonundaki soru, «böyle bir durum da anne ço cuğ a ne diyor?» şeklinde so ru l­ muştur. (ö ykü le r E K ’de verilm iştir). Her öykü için 20x15 cm boyut­ larında çizilen resim lerde, kız denekler için kız figürü, erkek denek­ ler için erkek figürü kullanılm ıştır.

İşlem

Denekler, okullarındaki boş bir odaya birer birer alınm ıştır. De­ nek ve deneyci bir m asaya karşılıklı olarak oturduktan sonra, dene­ ğe, «sana bazı öyküler anlatıp, resim ler göstereceğim , daha sonra da bazı soru lar soracağım , önem li olan bana ne düşündüğünü ak- tarmandır» denilm iştir. Daha sonra öyküler karışık sırad a ilgili re­ sim lerle beraber sunulm uştur. Her öykü bittikten sonra «böyle bir durum da anne, ço cu ğ a ne d iyo r? » sorusu sorulm uş ve çocuğun cevabı, deneyci tarafından kaydedilm iştir.

B U LG U LA R

Deneklerin cevapları, kuralları ve em irleri vurgulayan (duruma yönelik) ce va p la r ve kişinin duygularını, gereksinim lerini vurgulayan (kişiye yönelik) cevap lar olm ak üzere kodlanm ıştır. Kodlam ada gü­ venirliği saptam ak am acıyla, başka bir kodlam acı da her yaştan dört tane olm ak üzere, se çk isiz olarak seçilen 12 deneğin cevaplarını bağım sız olarak kodlam ıştır. iki kodlam acı a rasın d aki uyuşm a oranı % 93 olarak bulunm uştur.

Ç o cu kla rın verdikleri cevap türlerinin sayı ve yüzdeleri Tablo-1 de gösterilm iştir.

(4)

Tablo — 1 Cevap Türlerine lilişkin Sayı ve Yüzdeler

Durum a yönelik Kişiye yönelik

S ın ıflar Sayı % S ayı %

1 49 81.6 11 18.4

3 39 65 21 35

5 44 73.3 16 26.7

Tablo-1 deki verilere uygulanan 2X3 lük Khi-kare testi cevap tü r­ lerinin, yaşa bağlı olarak anlam lı bir şekilde farklılaştığ ını göster­ m ektedir (X : 4.35 s . d : 1 p.05). Ş e kil 1 de yaşa bağlı olarak cevap yüzdeleri görülm ektedir.

i . O&Oj-aV. cer ilen cevap "Kirlerinin Müjdelen .

İlkokula başladıktan sonra İletişim biçim lerinde bir değişim in olup olm adığını, daha ayrıntılı incelem ek am acıyla, yaş grupları ik i­ şer k a rş ıla ş tırm ış tır. B eşin ci sın ıf dahil edilmeden, birinci ve üçün­ cü sın ıf deneklerinin cevapları için uygulanan 2x2 lik bir Khi-kare testi, bu yaş gruplarına ilişkin farkların anlam lı olduğunu gösterm iş­ tir (X:4.26 s.d:1 p.05). Diğer bir deyişle, birinci sınıfa devam eden çocuklarda, daha çok durum a yönelik cevap verme eğilim i görülm üş­ tür. Ü çüncü ve beşinci sınıfa devam eden ço cukların cevapları için uygulanan 2x2 lik Khi-kare testinde ise anlam lı fark bulunm am ıştır. A yrıca birinci ve beşinci sınıftaki ço cukların cevapları arasın da da fark olm adığı görülmüştür.

(5)

Tablo-2 de birinci, üçüncü ve b eşinci sın ıf ço cukların ın her ö y­ kü için verdikleri durum a yönelik cevapların sayı ve yüzdeleri veril­ mektedir.

Tablo-2 B eş Öykü İçin Verilen Durum a Yö n elik C evap ların Sayı ve Yüzdeleri.

B irinci s. ü çü n cü s. B e şin ci s.

Sayı % Sayı % Sayı %

1. Öykü 9 75 6 5h 9 75

2. Öykü ig 100 11 91.6 12 100

3. ö y kü 4 33 3 25 4 33

4. Öykü 12 100 8 66.6 7 58.3

5. ö y kü 12 100 11 91.6 12 100

Tablo-2 de görüldüğü üzere, birinci sınıf devam eden çocuklar, ikinci, dördüncü ve b eşinci öykülerde % 100 oran ile durum a yöne-lik yani kuralları ve em irleri vurgulayan cevap lar verm işlerdir. Ü çü n ­ cü sınıfa devam eden ço cukların cevaplarında bu oranlar a za lm a k­ tadır. O kul ile ilgili olan öyküde, birinci sınıfa devam eden ç o cu k la r

% 100 oran ile kuralları kullanırken, bu oran üçüncü sınıfta % 66,6 ve beşinci sınıfta % 58.3 tür.

T A R T IŞM A

A n ım san acağı üzere, bu çalışm anın am acı, çocuğun çevresinde kullanılan iletişim biçim lerinin farkında oluş derecelerinin incelenm e­ siydi. Bu am açla giriş bölümünde konuyla doğrudan ya da dolaylı olarak ilgili görülen araştırm alar özetlenm iş ve a çıklan m ası a m a ç­ lanan soru lar belirlenm iştir. Bundan bir ön ceki bölümde de bu am aç­ la düzenlenen araştırm adan edinilen bulgular özetlenm iştir. Bu bö­ lümde ise anılam bulguların yorum una değinilecektir.

A raştırm ada yer alan ilk soru, «çocukların, annelerinin kendileri ile kurdukları iletişim biçim inin derece farkında oldukları?» İdi. B u l­ gular, ço cukların durum a yönelik yani kuralları ve em irleri vurgula­ yan iletişim biçim lerinin farkında olduklarını gösterm ektedir. Ö ykü­ lere ilişkin cevaplarda, «başkasının bahçesinden çiçe k koparm ak ayıp ­ tır». «hırsızlık yapm ak ço k kötüdür» «okuldan niye kaçıyorsun, bu kurallara aykırıdır» gibi kuralları vurgulayan cüm lelerin yanısıra, «bah­ çeden çiçe k alma»» «hemen uyu» gibi em ir cüm lelerine de sık sık rastlanm ıştır. Daha az sık lıkla rastlanan kişi yönelim li cevapların en tipik olanları ise, «okulda olm azsan, arkad aşların la oynayam az­

(6)

sın», «geç saatlere kadar oturm ak zararlıdır, vücudum uz için uyku gereklidir» gibi cevaplardır.

Ç o cu kların cevaplarından a n la şıla ca ğ ı gibi, anneler ç o c u k la rı­ nın davranışlarını, em irler ve kuralları aktarm a yoluyla kontrol e t­ m ektedirler. Bu iletişim ler sırasında, ço cu ğ a d avranışlarının ötesin ­ deki niyetler, duygular ve diğer kişilere verilen za ra r daha az açık- lanm aktadır. Anne çocuğa, dil yoluyla bazı kuralları iletirken sadece nasıl konuşulacağını değil, aynı zam anda hangi davranışların daha uygun olduğunu da öğretm ektedir. Ç o cu k yetiştirm e tutum ları ile ilgili bir ölçek uyarlam ası sırasın d a Le Com te Ve Le C om te’un (1978) saptadığı gibi alt ve orta S E D den anneler, ço cu k yetiştirm e s ıra ­ sında daha kontrolcu olm aktadırlar. Kontrolcu tutumu olan annelerin, ço cu klara kuralları iletişim yoluyla aktarm alarına bağlı olarak, ç o ­ cu klar ilkokul dönem inde ve belki de daha önceki dönem lerde, ku­ ralları kendi iletişim lerinde kullanm aktadırlar.

Bu bulgu, bu konuda daha önce yapılan araştırm aların bulgu­ larıyla tam bir uyuşm a gösterm em ektedir. Şöyle ki Bernestein’a g ö­ re orta S E D ailelerinde kullanılan iletişim biçim leri daha çok yö ­ nelimli iken, alt S ED ailelerinde kurallar ve em irler kullanılm aktadır. Araştırm aya katılan, oıta S E D den ço cukların iletişim lerinde kural ve em irlere ilişkin cüm lelere daha çok rastlanm ası kültürlerarası bir fa r­ kı işaret edebilir. Ç o cu k yetiştirm e tutum larının, sosyal ilişkilere d o ­ layısıyla sosyal iletişim lere yansıdığı düşünülürse. Türk kültüründeki toplum sallaştırm a süreçlerinin ayrıntılı olarak incelenm esi, bu kül- türlerarası farkı açıklayabilir.

A raştırm ada sorulan diğer soru «Çocukların, çevrelerindeki ile­ tişim biçim lerinin farkında oluşları yaşa bağlı olarak değişm ekte m i­ dir?» şeklindeydi. Araştırm aya katılan, yedi, dokuz ve onbir yaş gru­ bundan çocuklar, çoğunlukla durum a yönelik cevaplar verm işlerdir. B irinci sın ıftaki çocuklar, üçüncü sınıftaki ço cuklard an daha fazla olarak, durum yönelim li cüm leleri kullanm ışlardır. Okul yaşantısıyla ilk kez karşılaşm anın kuralları daha fazla vurgulam akla bir ilişk isi olabilir. Ö zellikle okula ilişkin öyküde araştırm aya katılan ço cukların tümü, kural ve em irleri kullanm ışlardır. Bu bulgu, ailelerin okul ko ­ nusundaki tutum larını yansıtm ası açısından ilginçtir. Annelerin, ç o ­ cu kları için yeni bir yaşantı olan ilkokul ile ilgili olarak daha sıkı bir disiplin sağlam ak am acıyla kuralları kullandıkları düşünülebilir.

G enel olarak, üç yaş grubunda da durum a yönelik iletişim b i­ çim lerinin kullanılm ası, bu iletişim biçim lerinin o kulöncesi yaşlarda edinildiğini gösterm ektedir. O ku lö n cesi gruplarla yap ıla cak a ra ştır­ malar, bu yapıların gelişim ini açıklayabilir.

(7)

A N N E -Ç O C U K ETKİLEŞİMİNİ İN C E L E R K E N Y A R A R L A N IL A N Ö Y K Ü L E R

1 — Annesi, bu çocuğun yatm a vaktinin geldiğini düşünüyor. Am a artık yatm asını söylediği sırad a ço cu k ağlam aya b a ş­ lıyor çünkü televizyonda birşey seyretm ek istiyor. Böyle bir durum da annesi bu ço cuğ a ne diyor?

2 — Bu çocuk, annesine bir dem et çiçe k getirm iş. Am a bunları komşunun bahçesinden koparm ış. Bu durum da anne ç o ­ cuğa ne diyor?

3 — Annesi bu ço cuğ a alm aya sö z verdiği bir şeyi alm ayı unut­ muş, bunun üzerine bu ço cuk annesine küsüyor ve bütün gün konuşmuyor. Bu durum da anne ço cuğ a ne diyor? 4 — Bu çocuk, birgün okula gitm ek istem ediğini söylüyor ama

hasta filan da değil. Bu durum da anne ço cuğ a ne diyor? 5 — Bu çocuk, annesiyle beraber çarşıya gitmiş. Eve geld ikle­

rinde anne çocuğun dükkândan parasını ödem eden küçük bir şey aldığını öğreniyor. Böyle bir durum da anne çocuğa ne diyor?

KAYNAKLAR

Bearison. D J ve Cassel. T Cognltive docentratıon and social codes coramu- nicative effectivenes in young children from differing family context- Developmental Psychology. 1975. 11.

29-36-Bemstcin. B- Social class. language and socialization Ed P P Glglioli- Lan- guage and social context- London: Cox. 1972

Hess. R D- ve Shipman-V. Early experience and socialization of cognltive rao- des in children- Child Development. 1965. 34. 869-866.

Himes. MC Language development and pattems of mother-child interaction- Dıssertation Abstracts International. 1979. 38. l l A. 6690-6691. Jones. P Home environment and the development of verbal ability Child De­

velopment. 1972 . 43. 1081 1086

Moerk. E L. Verbal interaction between cyildren and thelr mothers during the preschool years- Developmental Psychology- 1975. 1. 788-794-Sears. R R . Maccoby-E E ve Levin. H Pattems of child rearing Row-pater-

son

1957-Seitz. S ve Stewart, C- İmitations and expanslons: Some developmentel as- pects of mother-child Communications Developmental Psychology. 1975- 11. 763 768

Snow, C E Mothers speech to children. Child Development 1972. 43 549-565 LeComte. G . LeComtc. A ve özer. A S Üç sosyo-ekonomik düzeyde Anka­

ralI annelerin çocuk yetiştirme tutumları : Bir ölçek uyarlaması Psikoloji Dergisi 1978. 1. 5-8

VVhiting. J W M ve Child. I L Child training and personality: A cross cul- tural study. New Haven; Yale Uni- Press-

Referanslar

Benzer Belgeler

He exposes a dark ecology of otherness and alterity, presenting a toxic portrait of reality in which the visible world is just an illusory layer that envelopes a liminal,

Bu işlem sonucuna göre, ROC eğrisinin altında kalan alan iki değişkenli istatistik bazlı heyelan duyarlılık haritası için 0.76, çok değişkenli istatistik tabanlı heyelan

In SLFNs, hidden neurons are modeled using an activation function for output. This function is important to implement and help to understand functional mapping between

• Macaristan’da Tata yakınlarında bulunan ve mikroskop altında incelenen günümüzden 45.000 yıl öncesine ait Tata Plakası Neanderthallerin bu kemiği bir araç

• Neolitik (Yeni/Cilalı Taş Çağı), ilk tarım topluluklarının eski simgesel geleneklerini sürdürdükleri ama aynı zamanda yeni simgeler ürettiği

- İyi haberler kadar kötü haberlerin de çalışana zamanında ve doğru verilmesi gerekir.. - Çalışan tatminine yönelik yenilikçi bir yaklaşım

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kitle iletişim araçlarının siyasal iletişim sürecinde profesyonel anlamda kullanılması ve hedef kitlelere ulaşmada etkili bir

Teknolojik dünyada, topluluk kavramı, ortak mekânı paylaşan bireyler topluluğu özelliğini kaybederek; sanal ortamlar aracılığıyla ortak değer ve ilgi alanı