Haydar Tunçkanat- "Görünmeyen hükümet CIA..."
CIA / HAYDAR TUNÇKANAT'IN YENİ KİTABI
Cemal G ürseli CIA
Am erika'ya gönderdi
1960 lı yıllarda Cumhuriyet Senotosu'nda CIA üzerine
yaptığı açıklamalarla ünlenen Haydar Tunçkanat
çıkacak kitabında bazı yeni iddialar ortaya atıyor.
i i U eaders Digest” yayın kuru-
JV lu şunu n yazı işleri müdürü John Barron’un 1984 yılında yayın lanan kitabı, Türkiye’de yıllar ön ce yapılmış ve kesin bir çözüme bağlanamamış bir tartışmayı yeni den gündeme getiriyordu: 1966 yı lında Tabii Senatör Haydar Tunç- kanat’ın açıkladığı belgeler CIA’- ya mı, yoksa KGB’ye mi aitti? Bar- ron, kitabında Tunçkanat’ın iddia ettiğinin aksine belgelerin CIA’ya değil KGB’ye ait olduğunu iddia ediyordu. Tunçkanat ise önümüz deki günlerde yayınlamaya hazır landığı “ ABD Em paryalizm i, Türkiye ve CIA” adlı kitabında es ki savını tekrarlarken Türkiye’de ki CIA icraatlarıyla ilgili yeni iddi alar da ortaya atıyordu.
Yirmi yıl sonra. 7 Temmuz
1966’da Haydar Tunçkanat, Cum- 30 NOKTA 8 KASIM 1987
huriyet Senatosu’nda gündemdışı söz alarak, bir Türk tarafından Amerikalı bir subaya yazılmış “ çok gizli” damgalı raporu açıklıyordu. Raporun ekinde bir de liste bulunu yordu. “ Nötralize edilecek elli kişi” başlıklı bu ekte Alparslan Türkeş’- ten Muammer Aksoy’a kadar de ğişik isimler bulunuyordu. O tarih te Tunçkanat’ın açıkladığı bir diğer belgede E.M .kod adlı bir Ameri kalı tarafından, Türkiye’de üç yıl süreyle askeri ataşelik yapmış Al bay Dickinson’a yazılmış bir mek tuptan oluşuyordu. Tunçkanat’ın açıklamaları üzerine savcılık ko nuyla ilgili bilgi istiyor, bu arada bir açıklama yapan Amerika Bü yükelçiliği ise iddiaları reddediyor du. Basında geniş yankı bulan bu açıklama sonrası dönemin Başba kanı Süleyman Demirel bir soruyu
TT
yanıtlarken “ Bir açıklama yapıl mışsa savcılığı ilgilendirir, ben po lis hafıyesi değilim” diyor, bunu ta kiben yoğun bir şekilde belgelerin sahte olup olmadığı tartışması baş lıyordu. Sonuçta hükümet bir ra por hazırlatıyor ve karar kamuoyu na bırakılıyordu.
Yıllar önce yapılan ve üstü kül- lendiği sanılan iddialar, önce 1984’te B a rro n ’un, sonra da 1987’de Tunçkanat’m kitabıyla ye niden gündeme geliyordu. Tunçka nat’m üç bölümden oluşan kitabı nın ilk bölümü ABD emperyalizmi nin Türkiye’ye girişini, ikinci bölü müyse Amerika Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC) ve Merkezi Habe- ralma Teşkilatı’nın (CIA) çeşitli ül kelerdeki etkinlikleri ve kullandığı yöntemleri anlatıyordu. Kitabın üçüncü bölümü “ çok gizli belge ler” başlığı altında 1966 tarihinde açıklanan raporları kapsıyordu.
“ Bu tertiptir.” Tunçkanat’m il
ginç iddiaları vardı. Örneğin Cum hurbaşkanı Cemal Gürsel’in teda vi için Amerika’ya gönderilmesini “ Adalet Partisi ile CIA’nın hazır ladıkları gizli bir plan çerçevesinde gerçekleştirdikleri” bir olay olarak görüyordu. Buna göre E.M. kod adlı Amerikalı’ya bilgi veren Türk, raporda “ Cumhurbaşkanının teda vi fikrinin hâlâ tartışıldığım” yaz mıştı. Tunçkanat, Gürsel’in dokto ru Tuğgeneral Lütfü Vural ile özel olarak yaptığı konuşmada doktora “ Cumhurbaşkanının yolda fenalaş ması halinde ne yapacakları” soru sunu yöneltmiş ve “ İngiltere’ye ineriz” yanıtını almıştı. Cemal Gür sel,Amerika dönüşü Gülhane Has tanesine kaldırılmış ve burada ve fat etmişti. Tunçkanat ısrarla bu olayın “ bir tertip” olduğunu iddia ediyordu.
Türkiye’de yankılar yapan pek çok olayda CIA parmağı olduğunu ileri süren Tunçkanat, bir yandan bu iddialarını örneklerken, diğer yandan da Türkiye’de görev yapan CIA subaylarından bir kısmının isimlerini açıklıyordu. Haydar Tunçkanat sözlerini şöyle bağlıyor du: “ İçimize çöreklenmiş, görün meyen hükümet CIA ve ajanları te- mizlenmelidir.”
“ İkili Antlaşmalar” adlı ilk ki tabından sonra, Tunçkanat bu ikin ci kitabıyla yirmi yıl önce yapılmış bir tartışmayı yeniden gündeme ge tiriyordu. Ve sorunun bir kez da ha tartışılması bekleniyordu.
Nuray ŞtRİN