• Sonuç bulunamadı

Büyük bir idealist:Selim Sırrı Tarcan

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Büyük bir idealist:Selim Sırrı Tarcan"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ARAMIZDAN AYRİLANLAR

B ü y ü k k ir

S elim S ırr ı

ÇJeçcnlerde kaybettiğimiz Se­

lim Sırrı Tarcan, tanıdığım idealist insanların ön saflarında gelenlerdendi. Onun başlıca ideali gürbüz, her bakımdan kuvvetli va­ tandaşlar yetiştirilmesi idi. Mıihen- dishanede talebelik zamanından

başlıyan bu arzu, gün geçtikçe

kuvvetlenmişti. O, sporu değil be­ den terbiyesini severdi. Sporun, bilhassa ağır sporun hiç bir fayda

temin etmiycceğine kaniydi. Bu

kanaat seviciyledir ki beden terbi­ yesinde çok ileri gitnjiş olan İs- veçte uzun müddet kalmış, İsveç usulü jimnastiği iyice incelemişti.

1908 de İkinci Meşrutiyet ilân edildiği zaman genç bir subaydı. Natuktu, iyi konuşmasını bilirdi. Bir müddet âdeta hükümetsiz kal­ mış olan İstanbıılda, Filozof Rıza Tcvfik Beyle birlikte asayişi temin etti, ikisi bazan yaya olarak, ba­ ran da at sırtında, İstanbul un her tarafını gezerler, yer yer nutuklar söylerlerdi. Filozof Rıza Tcvfik Bey, çok geçmeden, politika haya­ tına atıldı. Mebus seçildi, muhale­ fete geçti, bir çok hâdiselere karış­ tı. Selim Sırrı Tarcan siyasî fa­ aliyetten uzak kaldı, yeni neslin maddî, manevî bakımdan her veç­ hile olgun yetişmesi için çalıştı. Beden terbiyesinin ehemmiyetini herkese kabul ettirdi. Açtığı mek­ tep çok rağbet gördü.

Selim Sırrı Beyin tatlı bir ko­ nuşması vardı. Radyodaki konuş­ maları zevkle dinlenirdi. Muhtelif mevzuları ele almakla beraber da­ ima beden terbiyesine itina edil­ mesi lüzumundan bahsederdi. Sou derece nazik, kibar bir insandı. "Dirinci Dünya Harbinin sonlaıı-

na doğru îstanbula Avusturya ve Macar gazetecilerinden mürek­ kep bir heyet gelmişti. Heyet İs- tanbulda bir kaç gün kaldıktan sonra Galata yatı ile Bandırmaya, oradan hususî trenle İzmire git­ mişti. Misafirlere gazetecilerimiz­ den bir kaçı refakat ediyordu.

İzmir o zaman bolluk içinde yü zen başka bir memleket gibi idi. İstanbul da dahil, yurdun hemen ber tarafında halk süpürge tohu­ mundan yapılmış ekmek yerken İzmirde ekmekler bembeyazdı. İr­ mikten çörek gibi ekmekler de var di. O zamanki İzmir Valisi Rah-;ı mi Bey sırf şahsî nüfuzu ile bu­ nu temin etmişti.

İlk akşam Kramer otelinde bü­ yük bir ziyafet verildi. Sofraya ta­ mam yirmi türlü yemek geldi. Ye­ mek masasında Selim Sırrı Beyle yanyana düşmüştük. Ne münase­ betle İzmirde bulunduğunu sorma­ dan kendisi anlattı, {¿mirin zey­ bek oyununu iptidailikten kurtara­ rak daha fazla güzelleştirmek için İzmire gelmiş, iki hafta süren tet­ kiklerden sonra çok iyi neticeler elde etmiş. Selim Sırrı Bey bunu sevinçli söyledi.

S

on seneler zarfında paylaşama­

dığımız «Dağ başını duman almış» marşını Selim Sırrı Tarcan

İsveçten bize getirmiştir. «Dağ

başını duman almış» bir İsveç izci marşıdır. Selim Sırrı Bey bunu çok beğenerek notasını almıştır.

Mar-id e a list:

T arcan

9 Ç K

S e lim S ır r ı b e y in 20 sene e v v e lk i b ir re sm i.

şın güftesini eskiden Muallim mek lebinde hoca olan Ulvi Elöve yaz­ mıştır. Bestesi tabiî aynen muha­

faza edilmiştir.

Selim Sırrı Tarcan «Dağ başını duman almış» i çok beğenmekle beraber bir şeyden şikâyetçi idi. Bunu şöyle anlatırdı:

«Dağ başmi duman almış» sert çelik gibi adımlarla yürürken söy­ lenmesi lâzım gelen bir marştır. Halbuki bizde bazıları Hicaz fas­ lından bir şarkı gibi söylüyor. Bu­ nun önüne geçmelidir.»

Selim Sırrı Beyi son defa geçen sene, evinin önündeki taraçada bir koltukta oturmuş gördüm, derhal yanına koştum, hal hatır sorarken, — Sizi pek iyi görüyorum, ma­ şallah hiç değişmemişsiniz.

Dedim. Daima içi gülen göz­ lerini sanki bir bulut kapladı, güç lükle yürüyebildiğim söyledi. Çok müteessir oldum. Ölüm haberini aldığım zaman teessürüm bir kat daha arttı. Gerçi o artık aramızda

değildir. Fakat ideal! tahakkuk

etmektedir. Bunu görmek bahtiyar lığına nail olduğu için gözü arka­ da kalmamıştır. Nur içinde yatsın.

Enis Tahsin TİL

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu kitabında, Azra Er­ hat, başta Anadolu efsaneleri olmak üzere, Yu­ nan ve Latin mitolojisini bilimsel bir gözle in­ celer, dünya yazın ve sanatındaki

hamit'in 1890 yılında Fransız yazarı Pierre Lo- ti ye armağan ettiği üzeri pırlantalı elmaslar­ la süslemen altın sigara tabakası satışa çıkarıldı • Misel PERLMAN -

The chemical stability of 2-alkylcyclobutanones in food is quite good and the moderate losses observed during storage do not reduce the validity of the standard

Bu araştırmanın amacı ortaokul öğrencilerinin geometri problemlerinde verilen geometri sembollerine ilişkin sembolik ifadelere yükledikleri anlamları, ortaokul

O nedenle de, iptal edilen plana ve yapı izin belgelerine göre, inşa edilen tüm katlan yine yasadışı ve hukuka aykın bir “fdli durum” göstermektedir.. Kaldı

2017 Türkçe Dersi Öğretim programının Türkçe öğretmenlerinin görüşleri doğrultusunda değerlendirilmesi hem de bu değerlendirmenin eğitim programının dört temel

Çelik Gülersoy’un “ Cumhuriyet” te çıkan “ Kitapçı mı Dedi­ niz?" başlıklı güzel yazısını okurken bunları anımsadım. Gü- lersoy, bir

Bizim çocukluğumuzda ve ilk gençliğimizde Kom ik K el Haşan da ara sıra orta oyunu oy­ nardı ama bu işin asıl erbabı Kavuklu Hamdı idi.. Çarşambaları,