• Sonuç bulunamadı

Bir şiir hırsızlığı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir şiir hırsızlığı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

m

Hümeyra’yı şöhrete ulaştıran, aylarca

şarkı listelerinde t numarada kalan

meşhur “KÖRDÜĞÜM” şarkısının

güftesi Ziya Emirhanoğlu’nun

değilmiş... Bu şiirin gençlik yıllarında

“Şevket Hıfzı” imzasıyla şiirler yazan

Şevket Rado’ya ait olduğu anlaşıldı...

t »

m

t 'l ı n ı ş

[ıpları

t d anıı

fıoktop

Bu

in t ve

[nsani

fr diye

redeki

edi-insani

kışladı.

\ieris-r i k J i k î T T \ieris-r \ieris-r ^ ^ \ieris-r f \ieris-r ın s a

kendisini eski devir insanından

ayırtın bu ana vasıflariyle, şüphe

ve kanınayışı ile, aramak ihtira-

siyte yeni bir dünya yapmağa

başladı.

K ö r d ü ğ ü m

öyle uzak ki yerim,

Uzakları aşıyor...

Bütün özlediklerim

Benden ayrı yaşıyor...

Ya her şeyim, ya hiçim,

Sorma dünyam ne biçim,

Bir köniüyûm ki içim

Çözdükçe dolaş y o r...

Ş e v k e t H * f*ı

Bu yeni dünyada terbiyede

yeni âlem ve insan telakkisine

göre yeni hedeîier tutacak v

«1

bütün terebive

11

bak i 1

raşıvf

ğun

karşı

uliye

ra b<

onu

şaraJ

ıstıraî

Ve içj

tep hl

Yazan: Ziy* EMİRHAMOâLU

KOR

• • v- • •

DÜĞÜM

İSTANBUL 1 9 8 9 ZİYA EMİRHANOĞLU'NUN «KÖR DÜ- ĞÜM»Ü!.. — Şevket Hıfzı'nın «Kördü- ğüm»ü ile ayni şiiri 37 yıl sonra kita­ bına isim yapan Ziya Emirhanoğlu’nun «Kör düğümü»ü arasında küçük bir fark vardır. Ziya Emirhanoğlu'nun şiirin­

de -Sorma dünyam ne biçim* mısraı

yoktur (üstte).. Ve ne gariptir ki Hü- meyra güfteyi Emirhanoğlu'nun kitabın­

dan aldığı halde, gerçek şekliyle, yani

37 yıl önce Varlık dergisinde neşredi­ len şekliyle (solda) plağa okumuştur..

LÛ t ’

f l

37 YIL ÖNCEKİ «KÖRDÜĞÜM» — Kaleme alınışından 37 yıl sonra Hümeyra'yı şöhrete ulaştıran «Kördüğüm» isimli şiir ilk olarak

V A R LIK

s**«iık«t»««

tl

3

ON BEŞ G ÜNDE BiR ÇI KAR

7.1 160 m

* m* f, 60

SANAT V E F ı K i R MECMUASI

*\k\ltl. I-I.-IA kİ ll-l II, S A ri: ; 3 15 Ağustos 1933 15 ağustos 1933 tarihini taşıyan Varlık dergisinin 3. sayısında yayınlanmıştır (üstte).

Sağda üstte «Kördüğüm» ün yer aldığı Varlık dergisinin başlığı görülüyor.

Sağda altta ise Hümeyra «Kördüğüm» ün gerçek yazarı Şevket Rado İle SES objektifinde..

Hümeyra kendisini şöhrete

ulaştıran

«Kördüğüm»

adlı

şarkısının sözlerini Kabataş

vapur iskelesinde satın al­

dığı

Ziya

Emirhanoğlu’nun

1969 baskılı «Kördüğüm» adlı

kitabından almıştı.

Halbuki

genç şairin kitabına ad olarak

verdiği bu şiir, 37 yıl önceki

Varlık dergisinde neşredilmiş­

ti ve yazarı da 1931 - 1937 yıl­

ları arasında babasının adiyle,

«Şevket Hıfzı» olarak, şiirler

yazan Şevket Rado’ydu...

BİR 45'lik plak 1969'un sonları ile

1970’in ilk aylarında bütün dikkat­ ler! üzerinde toplamış, şarkı liste­ lerinde süratle yükselerek bir nu­ maraya çıkmış, müzik dünyamızda adı sanı duyulmayan bir genç kızı birkaç ay içinde meşhur etmişti. Plağın adı «KÖRDÜĞÜM»dü, genç kızın adı da Hümeyra.. Plağın üze­ rinde bu iki isimden başka İki isim daha vardı: Aranjman: Arif Mardin, Söz: Ziya Emirhanoğlu...

BİR ŞİİR HIRSIZLIĞI

«Kördüğüm», piyasaya çıkışından 5 ay sonra şu günlerde yine günün konusu oldu.. Ve sanırız önümüzde­ ki günlerde ortaya çıkardığımız bir gerçekle adından bir süre daha bah­ settirecek..

En geç 1 -2 ay sonra hafif batı müziğini sevenlerin hayran olduğu bu melodi plağın etiketinde yapıla­ cak küçük bir değişiklikle İngilizce ve Fransızca olarak Amerika ve Av­ rupa'da piyasaya çıkacak. Amerika' da Talât Halman «Kördüğüm »e İngi­ lizce söz yazdı. Fransa’da da Philips plak şirketi «Kördüğüm «ün yayın hakkını satın aldı. Plağın etiketinde yapılacak değişiklik ise şu: Ziya Emirhanoğlu’nun adı çıkacak ve onun yerine «ŞEVKET HIFZI RADO» ismi yazılacak.

Bu satırları okurken zihninize bir burgu gibi şu sorunun takıldığını gö­ rür gibiyiz.

«Bu değişiklik niçin yapıldı?» Söyleyelim: Müzik dünyamızı bir­ birine katan, Hümeyra'yı şöhrete ulaştıran bu melodinin sözleri Ziya Emirhanoğlu'na ait değildir de onun için... Ziya Emirhanoğlu, Şevket Ra- do’nun gençlik yıllarında «Şevket Hıfzı» imzasıyla yazdığı ve 1933 yı­ lının 15 ağustosunda Varlık dergi­ sinin 3. sayısında neşrettiği şiiri çalıp kendine mal ettiği İçin..

(2)

YALANCININ MUMU...

Sık sık kullandığımız bir atasözü vardır: «Yalancının mumu yatsıya kadar yanar,» diye.. «Kördüğüm» olayında mum yatsıdan da önce Pa­ kistan'ın Dakka şehrinde söndü...

İsterseniz şimdi biz aradan çeki­ lelim, sözü «Kördüğüm»ün gerçek sahibine, Şevket Rado’ya ve SES muhabirine bırakalım.

ŞEVKET RADO İLE

«KÖRDÜĞÜM» ÜZERİNE

BİR KONUŞMA...

— Şiirinizin çalındığını nasıl fark ettiniz?

— Seyahatte olduğum sırada fark ettim. 20 nisan günü, genç gazete­ ci arkadaşlarla Doğu Pakistan’ın Dakka şehrinde epey dolaşmış, ak­ şam üzeri, kalmakta olduğumuz In­ tercontinental oteline dönmüştük. Ertesi gün Dakka'dan ayrılacaktık. Mihmandarımız Arşaduz Zaman, ote­ lin gece kulübünde bizi bir veda zi­ yafetine davet etti.

Kulüpte güzel sesli bir Ispanyol şarkıcısı Ispanyol şarkıları söylü­ yordu. Orkestra da çok iyi idi. Ar­ kadaşlar pek keyifli görünüyorlardı. Bir aralık Cumhuriyet gazetesinin mümessili Alâeddin Bilgi:

— Şu Ispanyol kızından bir Türk şarkısı istesek söyler mi acaba? dedi.

Benim:

— Ispanyol kızı Türk şarkısını nereden bilecek? demem üzerine Alâeddin:

— Bizim de hafif Batı müziğinde dünyaca bilinen şarkılarımız var; meselâ Kördüğüm'ü İstesek her hal­ de bilir. Çünkü Hümeyra’nın beste­ lediği bu şarkı New York’ta Arif Mardin tarafından orkestraya arran- je edilmiştir. Paris'te de mükâfat kazandı. Türkiye'de listenin hep ba­ şında geliyor. Şarkının bilhassa söz­ leri çok güzeldir. Ses mecmuası da sık sık bahseder. Hiç dinlemediniz mi? dedi.

Gece lokallerine gitmediğim için hakikaten bu şarkıyı hiç duymamış­ tım. Ses'te de gözüme çarpmamış- tı. İşsiz, güçsüz oturmakta olduğu­ muz şu sırada genç gazetecinin söyledikleri alâkamı çekti.

— Sen biliyorsun bu şarkıyı her halde, hafiften söyle de dinleyelim, dedim.

O, sözlerini çıkarmaya çalışırken:

Ya her şeyim, ya hiçim, Sorma dünyam ne biçim...

Derken birden hatırladım. Bu, be­ nim Cahit Sıtkı Tarancı ve Ahmet Muhip Dranas’la beraber şairlik et­ tiğimiz yıllarda yazmış olduğum şi­ irlerden biri idi. 1933 yılında Varlık dergisinde çıkmış, o zaman da çok beğenilmişti. Alâeddin, şiiri tam bilmediği için bir kâğıda tamamını yazıp verdim, «işte Kördüğüm bu!» dedi. Kendi attığım kördüğüm böy­

lelikle, memleketimden binlerce kilometre uzakta, bir defa da be­ nim için çözülmüştü.

— Altında isminiz olduğuna ve sizi de herkes tanıdığına göre şii­ rinizi çalmaya nasıl cesaret etmiş olabilirler?

— Ben 1931'den 1937 yılına kadar şiir yazdım. O yıllarda henüz soy­ adı kanunu olmadığı için şiirlerimin altında babamın adıyla «Şevket Hıf­ zı» imzası vardır. Şevket Hıfzı adı çoktan beri ortada dolaşmadığı için bu şiiri benimseyen zat her halde hayatta böyle bir adam olmadığı zehabına kapılmış olmalıdır. Halbu­ ki o zaman Şevket Hıfzı'nın şiirleri İçin başta Nurullah Ataç ve Halit Ziya Uşaklıgil olmak üzere birçok yazılar çıkmıştı. Bu yazılardan ba­ zılarını eski kâğıtlarım arasında buldum. Varlık dergisinin sahibi dostum Yaşar Nabi ve o devrin bü­ tün şair ve edebiyatçıları Şevket Hıfzı'nın Şevket Rado olduğunu pe­ kâlâ bilirler. Bu şiiri aşırmak heve­ sine kapılan delikanlı, şiiri bulun­ ca kimin olduğunu biraz araştırsay- dı, böyle feci bir hataya düşmekten kendisini kurtarırdı.

— Şiirlerinizi kitap halinde yayın­ lamadınız mı?

— Hayır! Onlardan bir kitap yap­ mayı hiç düşünmemiştim. Fakat şimdi, şunun, bunun aşırmasına meydan vermemek üzere hepsini küçük bir kitapta toplamak gerek­ tiğini anlıyorum. Vakit bulup bunu yapmam lâzım.

HÜMEYRA VE KÖRDÜĞÜM

Şevket Rado ile konuştuktan son­ ra bundan 37 yıl önce yayınlanmış bir şiiri alıp kendine mal eden Zi­ ya Emirhanoğlu'nu aradık. Fakat ken­ disini Kütahya'da vatanî görevini yaptığı için bulup konuşamadık.. Zi­ ya Emirhanoğlu 3 çocuk babası, ev­ li bir gençti. Şiirlerini bir araya top­ ladığı kitaplarını genellikle eşi İs­ tanbul'un muhtelif semtlerinde elden satıyordu. «Kördüğüm» adını taşı­ yan kitapçık da onun sattığı kitap­ lardan biriydi ve genç kadın bu ki­ tabı Hümeyra'ya da satmıştı.

Yalnız onun «Kördüğüm»ü ile Şev­ ket Rado'nun Kördüğüm'ü arasında küçük bir fark vardı. Şiirin aslı ya­ ni Şevket Rado'ya ait olanı şöyley- di:

öyle uzak kİ yerim, Uzakları aşıyor... Bütün özlediklerim Benden ayrı yaşıyor... Ya her şeyim, ya hiçim. Sorma dünyam ne biçim, Bir kördüğüm ki içim Çözdükçe dolaşıyor...

Ziya Emirhanoğlu birinci dörtlüğü aynen almış, İkinci dörtlükte ise şu değişikliği yapmıştı: Ya herşeyim Ya hiçim. Sorma!.. Bir kör, Düğüm ki içim; Çözdükçe dolaşıyor...

Ve işin garip olan tarafı nedir bi­ liyor musunuz? Hümeyra şiiri Ziya Emirhanoğlu’nun «Kördüğüm» isimli kitabından aldığı halde, onu bozuk olan şekliyle değil de, bundan 37 yıl önce Şevket Rado'nun «Şevket Hıfzı» imzasıyla yayınladığı şekilde plağa okumuştu. .

Şiirin aslını ve sahtesini Hümey- ra’ya gösterdiğimiz zaman genç ka­ dın hayretler içinde kaldı. «Bu kör­ düğüm, benim için asla çözülmeye­ cek bir düğüm,» dedi, sonra ilâve etti: «Shakespeare, 'Her nedenin bir niçini var,' demiş. Ama galiba ben bu Kördüğüm'ün niçininl hiçbir zar

man bulamıyacağıml...» Bir an du­ ruyor Hümeyra, sonra «Kördüğüm»ü nasıl plak haline getirdiğini anlat­ maya başlıyor..

— «Bir gün otomobille Kabataş' tan Üsküdar'a geçiyordum. Daha şarkıcılığa başlamamıştım. Melodi Plak Şirketi'nde grafik ressamı ola­ rak çalışıyordum. Orta boylu, kum­ ral, hamile bir kadın, elindeki ki­ tapları satabilmek için arabaların camlarını vuruyor, açılan camlardan içeriye diller döküyordu. Bizim oto­ mobilin önüne gelince uzattığı ki­ taptan bir tane aldım. Araba vapu­ runun kalkmasına bir hayli zaman vardı. Kitabın sayfalarını çevirdim, İçindeki şiirleri okumaya başladım. İlk sayfadaki kitaba ismini veren «Kördüğüm» adlı şiir hepsinden gü­ zeldi. 5 - 6 defa okudum, ezberle­ dim. O gün üç beş yer dolaşmıştım. Şiir hep dudaklarımdaydı. Ayni gü­ nün akşamı elimde gitar bu şiiri me­ lodi haline getirmek için çalışmaya başladım. Kitabı aradım, bulamadım. Her halde bir yerde unutmuştum. Bereket, şiir ezberimdeydi.

«Gecenin geç saatlerine kadar, devamlı bir arayış halindeydim. De­ vamlı söylüyor, kelimelerin üzerine basa basa, melodi arıyordum. Niha­ yet gün ışığı odayı doldururken be­ ni çok etkileyen bu şiiri bestele­ dim.. Gerçekten pek güze! olmuştu. «O gece hiç uyumadım. Sabahle­ yin doğru çalıştığım plak şirketine koştum. Kapıdan içeri girer girmez 'Çocuklar dün gece nefis bir bes­ te yaptım. Şahane bir şey!' diye ba­ ğırdığımı sanki dünmüş gibi hatır­ lıyorum.»

Sonrasını hepimiz biliyoruz. «Kör­ düğüm» Hümeyra’nın İlk plağı olu­ yor.. Süratle şarkı listelerinde başa tırmanıyor, Hümeyra'yı bir kaç ay içinde şöhret yapıyor.. Her yerde «Kördüğüm» plağı çalınıyor, her yer­ de «Kördüğüm şiiri» söyleniyor.. Ve plağın piyasaya çıkışından 5 ay son­ ra, Türkiye'den kilometrelerce uzak­ ta Pakistan’ın Dakka şehrinde «Kör­ düğüm'ün gerçek yazarı ortaya çı­ kıyor: ŞEVKET RADO... Ve Hümey­ ra kara kara düşünüyor: Şiirin sah­ tesini aslına nasıl uydurdum diye?.

Şevket Rado 1931 - 1937 yılları arasında, henüz soyadı kanunu olmadığı için babasının adıyla «Şevket Hıf­ zı» olarak şiirler yazardı. Yazdığı şiirler için başta Nurullah Ataç ve Halit Ziya Uşaklıgil olmak üzere çe­ şitli yazılar yazmışlardı. «Kördüğüm» de Şevket Rado* nun Cahit Sıtkı Tarancı ve Ahmet Muhip Dranas ile be­ raber şairlik ettiği yıllarda kaleme aldığı şiirlerden bi­ riydi. Yukarıdaki resimde Şevket Rado, «Şevket Hıfzı» imzasıyla «Kördüğüm»ü yazdığı günlerde görülüyor.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a To ro s Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Başta Alzheimer hasta- lığı olmak üzere çok sayıda nörodejeneratif (sinir sisteminde belirli hücrelerde ilerleyici işlev kaybı) hastalıkta golgi kompleksinin hem yapısında

Namık Kemal Magusa yolunday­ ken, İstanbul’da «Vatan yahut Si­ listre» piyesi oynanıyordu.. Günah oyunda değil,

Fakat filmin mu harriri olan Baha Gelenbevi bun­ dan korkmuşsa bile, bu korkusu varit değiL Çünkü, genç kızın bed­ baht olmasını istemiyen Talât, köye şeamet

Cemiyetine sorarak tenevvür edeceği yerde tezyifkâr bir üslûpla yazılmış, ilm i kıymetten âri bir ma­ kale neşreden ve memleketteki bü­ tün tarih

Yukarıda belirtilen sosyal davranışlar aşağıdaki gibi bazı idealize edilmiş kurallarla basitleştirilmiştir (Meng vd., 2016). Kural 1: Her kuş uyanıklık davranışı

Brugada sendromu (BS), yapıs al kalp hastalığı bu- lunmayan hastalarda klinik olarak senkop ve ani ölü- me neden olabilen ve sağ dal bloku (RBBB) ile bir- likte V 1-3

Belediye Baþkaný Halil Ýbrahim Aþgýn, Organize Sanayi Bölgesinde önce eylem yapan fabrika iþçilerini daha sonra da fabrika yöneticilerini ziyaret etti.. *

“Bugün, motorlu araçların hegemonyasındaki şe- hirlerimizde bisikletliler ve yayalar olarak kendimi- ze yer edinmekte çok güçlük çekiyoruz” diyen Özer, şöyle devam