• Sonuç bulunamadı

Az gittik, uz gittik

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Az gittik, uz gittik"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAYFA

___________________________

5

POLİTİKA GÜNLÜĞÜ

H İKM ET ÇETİNKAYA

'Az Gittik, Uz Gittik../

Hava soğuk...

Odanın pencereleri buğulanmış, mavi bir aydınlık denizin mor dağlara doğru buluştuğu çizgide turun­ cuya yenik düşmüş...

Beyaz badanalı evlerin kırmızı kiremitli çatılarından kuşlar havalanıyor bu sabah... Üzerlerinde sarı renk­ li muşambaları, siyah çizmeleriyle motorlarının ba­ şında değil balıkçılar...

İskelede sessizlik., belki de bir hüzün egemen... Bir kaçış mı, yoksa yorgunluğu üzerinden atmak tutkusu mu işi gücü bırakıp buralara gelmek...

Soruya yanıt vermek oldukça zor sanırım!.. Gerici-faşist tırmanış var mı yok mu?

Haberlere bakılırsa Ankara’nın gündeminde ‘dar­

be tartışmasından çok ‘Haziran 'da erken seçim ha­ vası’ ağır basıyor... Deniz Baykal’ın DSP’ye ‘ittifak çağrısı’ Bülent Ecevit tarafından geri çevriliyor...

DSP Grubu’nda Ecevit’in bu sözleri acaba nasıl karşılanıyor dersiniz?

Alkışlarla!..

Irkçılığın ve ümmetçiliğin ivme kazandığı toplum- larda kendilerine ‘solcu’ diyenler tarikat şeyhlerinin peşine düşerler, onları her fırsatta koruyup kollarlar...

Toplumumuz ne çektiyse ırkçılardan ve ümmetçi­ lerden çekmiştir...

91 yaşında ölen Prof. Dr. Pertev N. Boratav bu ülkenin insanıydı. O da tıpkı Behice Boran, Niyazi

Berkes, Nâzım Hikmet gibi yurtdışında öldü...

Acaba 25-30 yaş kuşağından kaç kişi tanırdı Bo- ratav’ı? Kaç kişi onun araştırmalarını, masal derle­ melerini okumuştu?

★★★

Türkiye pek çok bilim adamımızı, aydınımızı, sa­ natçımızı “Demokrasi” diye diye yok etti; kimilerini zindanlarda çürüttü, kimilerini yurtdışına gitmeye

zorladı... I

Pertev Naili Boratav da bunlardan birisiydi... ; Boratav’ın kitapları Almanya, Fransa’da yayımlari-

dı... i

O bir kültür emekçisiydi... i

Dün sabah bir İyonya sabahında uyandığımda Bo- ratav’ın 'Az Gittik Uz G ittik’ (Adam Yayınları) kitabı­ nı alıp okudum...

Bir bölümünü aktarıyorum:

Bu iş kırk iki yılında oldu. Bir orman emri geldi, çok sıkı, ormanları korumak için: yaylaya göçme yasak, herkes olduğu yerden kıpırdamayacak gibilerden s'ı- kı bir emir... Herkes yerli yerinde kaldı.

Bir zaman sonra yoldan göçebeler geçmeye baş­ ladı.

"Ne oldu acaba? Hani göç yasak idi. Bunlar ne­ reye göçüyor? Hiç haberimiz yok, ne oldu da millĞt böyie göçüyor...” dedik. O zaman biri anlattı: !

İki avukat tutulmuş: Biri Keçi, biri Orman. Bunlâr mahkemeye girmişler. Orman demiş ki:

“Ben şu kadar kereste veririm. Şu kadar para yâ- par, mesela bir ağacımdan benim 10 metre mikap kereste çıkar..."

Hesap etmişler: “ 10 metre mikap ağacımız ne e -

der? Şu fiyattan şu kadar..: ” Keçiye sormuşlar: >

“E, sen ne dersin?"

“Ben, demiş, senede b ir yavru yaparım. Bu yav­ ru daha senesine varmadan b ir yavru yapar, yerini bulur..." . ■ .

Ormana sormuşlar: , ,

"Senin bir ağacın ne kadar zamanda meydana ge­ lir?”

“İşte, elli senede keresteye gelecek kadar ancak olur. ”

Gene hesap etmişler, mahkemede. “Elli senede

her bir keçi birer taneden elli yavru, her birinin yav­ rusu da şu kadar...”

“Keçi ormanın verdiğinin en azından beş misli kâr veriyor, demişler. Öyleyse, keçi serbest, haydi mil­ let yaylasına göçsün!"

Herkes de onun için yaylasına göçüyormuş... ★ ★ ★

Hava soğuk...

Öğle saatlerine doğru sis iniyor mor dağların üze­ rine...

iskeledeki o sessizlik ve hüzün yavaş yavaş uzak­ laşıyor denize doğru...

Irkçılık ve ümmetçilik...

Tek parti dönemi, 1946’da çoğulcu demokrasiye geçiş, 1950’de Demokrat Parti’nin iktidar oluşu...

Artık Başbakan İsmet İnönü değil, Adnan Men­

deres’tir ve “ Yeter Söz M illetin" denilip demokrasi

tıkır tıkır işleyecektir... Ama tam tersi olur...

Ülkede ‘Komünist avı’ başlar; yazarlar, aydınlar, öğretmenler, işçiler bir gece tek tek evlerinden top­ lanıp götürülür....

12 Mart ve 12 Eylül...

Sol ezilir, binlerce insan işkenceden geçirilir, zin­ danlara atılır, idam edilir...

Her zaman olduğu gibi ırkçılar ve ümmetçiler ko­ runup kollanır, devlet içindeki çeteleşmeye göz yu­ mulur...

Ankara garında dövülen öğrenciler, Manisa’da iş­ kence davası, Metin Göktepe cinayeti, yargısız in­ fazlar, katliamlar...

Pertev Naili Boratav öldü!..

Acaba kaç kişi tanırdı, kaç kişi kitaplarını okumuş­ tu?

E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (« raksnet.com

Faks numaramız:

0 2 1 2 /5 1 3 90 98

Referanslar

Benzer Belgeler

Türk tiyatrosuna oyun yazan, oyun­ cu, yönetmen ve yönetici olarak önemli katkıları olan Vasıf Öngören’in 9.. ölümyıldönümünde, Mimar Sinan Üni­ versitesi

Harita uygulamaları çıktıktan sonra, sadece yol bulmak için değil, aynı zamanda bilmediğimiz görmediğimiz yerler hakkında bilgi edinmek için de bu uygulamaları

Ahm et Hamdi Tanpı- nar’ın eserinin ölümünden sonra karşılaştığı yeni de­ ğerlendirilme döneminde o- nun sanatının eskiden beri en cok tanınan dalı

OsmanlI’lardan büyük ilgi ve teşvik görerek parla­ yan tezhip sanatında XV. yüzyıl, Türk tezyinat tari­ hinin en renkli, olgun ve zevkli dönemlerinden birini

1569 da Fransada fakir ve serseri­ lerden kurtulmak için bir usul bulunmuştu: Sur­ ların üstünden dışarıya para atılıyor ve bunları kapışmak için kapılardan

Bu çerçevede hem işletme üst yönetimlerine hem de pazarlama ve marka yöneticilerine, tüketicilerin gözünde güçlü bir marka değerine sahip olarak rekabette bir adım

müzeye çevirerek ve Sait Faik armağanını canlandırarak bu ya şiyeti yerine getirirse, bugüne ka dar memleket kültürüne yaptığı hizmetlere b ir yenisini ve

Arkadaşlarımın da kitap sevgisi ka­ zanmaları için yaşlarına uygun kitap seç­ melerini öneririm.. ” diyor Seçil