• Sonuç bulunamadı

Karadeniz Teknik Üniversitesi Trabzon Sağlık Yüksekokulu Öğrencilerinin Benlik Saygıları Ve Atılganlık Düzeylerinin Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Karadeniz Teknik Üniversitesi Trabzon Sağlık Yüksekokulu Öğrencilerinin Benlik Saygıları Ve Atılganlık Düzeylerinin Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ TRABZON SAĞLIK YÜKSEKOKULU

ÖĞRENCİLERİNİN BENLİK SAYGILARI VE ATILGANLIK DÜZEYLERİNİN BAZI

DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

İlknur KAHRİMAN

*

ÖZET

Tanımlayıcı nitelikte olan bu araştırma, 2003 Kasım ayında, Karadeniz Teknik Üniversitesi Trabzon Sağlık Yüksekokulu öğrencilerinin benlik saygıları ve atılganlık düzeylerinin bazı değişkenler açısından incelenmesi amacıyla yapılmıştır.

Veriler, öğrencilerin sosyo-demografik özelliklerini ve sosyal ilişkilerini belirleyen kişisel bilgi formu, Stanley Coopersmith’in Benlik Saygısı Ölçeği (BSÖ) ve Rathus Atılganlık Envanteri (RAE) ile toplanmıştır. Değerlendirmede, yüzdelik, t testi, korelasyon ve varyans analizi kullanılmıştır. Öğrencilerin benlik saygısı puan ortalamalarının 69.16± 17.34 olduğu belirlenmiştir. Benlik saygısı ile atılganlık düzeyi arasında pozitif doğrultuda bir ilişkinin bulunduğu, benlik saygısı yükseldikçe öğrencilerin atılganlık düzeylerinin de yükseldiği saptanmıştır. Öğrencilerin genel olarak atılganlık düzeyinin yüksek olduğu (21.25±20.66) ve %76.6’sının atılgan olduğu tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Benlik saygısı, atılganlık,

hemşirelik ve ebelik öğrencileri

ABSTRACT

Examination of The Self-Esteem and The Assertiveness of The Students at School of Health in Karadeniz Technical University in Terms of Some Variables

This descriptive study was conducted in november 2004 with the aim of determine differences between the self-esteem and the assertiveness level of the students at school of health in Karadeniz Technical University in terms of some variables

Data was collected by using a questionnaire constructed by the researcher to determine the socio-demographic characteristics of the students, Coopersmith Self-Esteem Inventory (SEI) scale and Rathus Assertiveness Schedule (RAS) percentage, t Test, Correlation Analysis and Variance Analysis were used in evaluating the data.

It was found that the self-esteem grade average of the student was (69.16± 17.34) and that there was a positively relation between the sef-esteem and the assertiveness level. The higher the self-esteem became, the higher the assertiveness level of the students was. It was determined that the assertiveness levels of the students was generally high (21.25± 20.66) and 76.6 % of them were assertive.

Key Words: Self-Esteem, assertiveness, nursing and

widwife students

GİRİŞ

Bugün eğitimin başta gelen amaçlarından birisi, fertleri değişik koşullara uyabilecek, esnek ve kritik düşünebilecek yeteneklerle yetiştirmektir (Tokcan 1990). Başka bir anlatımla çocukların ve gençlerin benlik saygılarını artırarak içinde yaşadıkları toplumda daha başarılı, üretken ve aranılan bireyler olmalarını sağlamaktır (Kutlu ve ark. 1997).

Yükseköğrenime başlamak kişiye daha büyük bir güven ve sorumluluk kazandırır. Genç birey, kendi

yaşamını kontrol etmek ve geleceği üzerinde etkili olmak konusunda daha fazla sorumluluk alır, bağımsız düşünme becerisini geliştirir ve sorunlarını çözebileceği konusunda güven kazanır. Bir mesleğe aday olma, bağımsız karar verilmesi gereken durumların artması, farklı yerleşim yerlerinden ve sosyo-kültürel düzeylerden gelip yeni arkadaş çevresi içine girmesi gibi okul yaşantısının getirdiği değişiklikler, öğrencilerin bir gruba ait olması, saygı görme, sevilme, kimliğini tanıma, kendilik değeri gibi pek çok gereksinimlerini tehdit eder durumdadır. Meslek hayatlarında pek çok sorunla

(2)

karşılaşacak olan öğrenci ebe ve hemşirelerde okula başladıktan kısa bir süre sonra oluşan rol değişiklikleri benlik saygısını ve atılganlık düzeylerini etkileyebilir (Kutlu ve ark 1987, Terakye 1989, Yılmaz ve Ekinci 2001).

Hemşirelik ve ebelik çağdaş anlamda bilgili, araştıran, sorgulayan, plan yapan, karar veren ve uygulayan profesyonellerin sahip olduğu meslekler olarak görülmektedir. Bu nedenle lisans mezunu ebe ve hemşirelerden iyi bilgi ile donanmış olmalarının yanısıra liderlik, araştırmacılık, kendini ifade edebilme, etkili iletişim kurabilme gibi becerilere sahip olmaları beklenmektedir (Terakye ve Üstün 1997).

Benlik saygısı, kişinin kendini değerlendirmesi sonunda ulaştığı benlik kavramını onaylamasından doğan beğeni durumudur. Kişi kendini eleştirebilir ya da kendini tümden olumlu bulabilir. Kişinin kendini beğenmesi, kendi benliğine saygı duyması için üstün niteliklerinin olması gerekmez, çünkü benlik saygısı, kendini olduğundan aşağı ya da olduğundan üstün görmeksizin kendinden memnun olma, kendini olumlu, beğenilmeye, sevilmeye değer bulma ve özüne güvenmeyi sağlayan olumlu bir ruh halidir (Yörükoğlu 1998).

Sever ve arkadaşları yaptıkları araştırmada, benlik saygısı yüksek olan öğrencilerin ruhsal yönden daha az risk altında olduklarını ve kendine güven duygularının daha iyi geliştiğini bulmuştur (Sever 1993). Nitekim benlik saygısı yüksek bireyler daha yaratıcı, başarılı ve sağlıklı, kendine güvenen, atılgan, fikirlerini kolayca ifade eden, sosyal yönden uyumlu kişiler olarak görülmektedir (Yörükoğlu 1998, Brown ve ark. 1991).

Atılganlık ve benlik saygısı arasındaki ilişki kuşkusuz çok önemlidir. Atılgan bireyler haklarına sahip çıkarlar, kendilerine güvenirler, duygu, düşünce ve inançlarını açıkça dışa vurabilirler, başkalarından istekte bulunabilirler, istemedikleri şeylere hayır diyebilirler, övgüleri kabul ederler ve duygularını kolaylıkla ifade edebilirler. Ayrıca kendinden ödün vermedikleri gibi başkalarının haklarına da saygı gösterirler, kendileri ile ilgili seçimleri yapabilir, kişilerarası ilişkilerde uyumlu ve etkindirler. Bütün bunlar bireyin yaşamını kolaylaştırır ve benlik saygısını artırarak hayatını doyumlu yaşamasını sağlar (Culha ve Dereli 1987).

Atılganlık, kişilerarası iletişim ve etkileşimi kurmadaki sağlıklı davranış biçimlerinden biridir. Kişinin, başkalarını da dikkate alarak duygularını,

gereksinimlerini ve düşüncelerini ifade etmesi ve kendi haklarını korumasıdır (İnceoğlu ve Aytar 1987).

Hemşirelik ve ebelik eğitiminin başta gelen amaçlarından birisi de kendine değer veren, öz güvenleri yüksek, insan ilişkileri iyi, işlevlerini yerine getirmede oldukça atılgan meslek üyeleri yetiştirerek içinde yaşadıkları toplumda daha başarılı, üretken ve aranılan bireyler olmalarını sağlamaktır (Pektekin 1997, Yılmaz ve Ekinci 2001).

Sosyal bir varlık olarak çevresiyle sürekli etkileşimde bulunan insanın ilişkilerinde atılgan, pasif ve saldırgan davranması, toplumsal ve mesleki rolleri, kültürü ve bireysel yaşantılarıyla yakından ilgilidir. Literatürde hemşirelerin ilişkilerinde genellikle pasif ya da saldırgan davrandıkları ifade edilmektedir. Bunlara neden olarak; sağlık kurumlarının karmaşık örgütsel yapıları, mesleki otonominin olmaması, meslekleşme ile ilgili sorunlar, mesleğin doğası, çalışma koşulları ve kadın mesleği olması gösterilmektedir. Hemşirelerin sorunlarını etkin şekilde çözümlemeleri için atılgan davranış göstermeleri ve bunu daha mesleki eğitimleri sırasında kazanmış olmaları gerekmektedir. Ebe ve hemşirelerin benlik saygı düşük olan, ruhsal problemleri olan bireylere yardım edebilmeleri için kendi benlik saygılarının da yüksek olması gereklidir (Terakye 1989). Bu nedenle hemşireliğin ve ebeliğin sağlık örgütü içinde hak ettiği yeri alabilmesi ve hemşirelerin ve ebelerin mesleklerini tam olarak yapabilmesi için benlik saygısı ve atılganlık düzeyleri yüksek ebe ve hemşirelerin yetiştirilmesi gerekmektedir. Bundan dolayı öncelikle hemşirelik ve ebelik öğrencilerinin benlik saygıları ve atılganlık düzeylerinin saptanması yerinde olacaktır.

Araştırma, bu düşünceden hareketle Karadeniz Teknik Üniversitesi Trabzon Sağlık Yüksekokulu öğrencilerinin benlik saygıları ve atılganlık düzeylerinin bazı değişkenler açısından incelenmesi amacıyla planlanmış ve gerçekleştirilmiştir.

YÖNTEM

Tanımlayıcı nitelikteki bu çalışmanın evrenini, 2004-2005 eğitim-öğretim yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Trabzon Sağlık Yüksekokulunda öğrenim gören toplam 485 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada örneklem seçimine gidilmemiş, tüm evrene ulaşılmaya çalışılmıştır. Ancak 34 öğrenciye hastalık, okula

(3)

devamsızlık vb nedenlerle ulaşılamadığından toplam 441 öğrencinin verileri değerlendirmeye alınmıştır.

Verilerin toplanmasında, araştırmacı tarafından benzer çalışmalardan yararlanarak literatür bilgisine uygun olarak hazırlanmış (Yılmaz ve Ekinci 2001, Kutlu ve ark. 1997, Kahriman 2002), öğrencilerin sosyo-demografik özelliklerini içeren 20 sorudan oluşan anket formu ile öğrencilerin benlik saygısı puanını saptamada, Stanley Coopersmith (1986) tarafından geliştirilmiş olan, Turan ve Tufan (1987) tarafından Türkçe’ye uyarlanan ve geçerlilik, güvenirlilik çalışması yapılan “Coopersmith Benlik Saygısı Ölçeği” (BSÖ) kullanılmıştır. Tufan tarafından ölçeğin alfa katsayısı r=0.62 olarak bulunmuş. Yine Turan ve Tufan’ın birer yıl arayla yapmış oldukları çalışmalarda ölçeğin test-tekrar test güvenirliliği r=0.65, r=0.76 olarak saptanmıştır. Ölçek “benim gibi” ya da “benim gibi değil” biçiminde işaretlenebilen 25 maddeden oluşmaktadır. Alınan puanlar 0 ile 100 arasında değişmektedir. Ölçekte benlik saygısı düzeyinin düşük veya yüksekliğini gösteren kesin bir sınır yoktur. Bu yüzden benlik saygısının ortalamadan düşük ve yüksek olmasına göre değerlendirme yapılır. Alınan puanın ortalamanın altında olması benlik saygısının düşüklüğüne, ortalamanın üzerinde olması benlik saygısının yüksekliğine işaret eder. (Turan ve Tufan 1987).

Öğrencilerin atılganlık düzeylerini belirlemek için Rathus (1973) tarafından geliştirilen “Rathus Atılganlık Envanteri”(RAE) kullanılmıştır. Ölçeğin Türkiye’de geçerlilik güvenirlilik çalışması Voltan (1980) tarafından yapılmıştır. Voltan, envanterin alfa tutarlılık katsayısını r=0.70 olarak ve test-tekrar test güvenirliliğini r=0.92 olarak bulmuştur.Envanter 30 maddeden oluşmaktadır. Alınan puanlar –90 ile +90 arasında değişmektedir. Çekingenliğe doğru uzanan uç –90’a, atılganlığa doğru uzanan uç +90’a ulaşmaktadır. Seçenekler –3 ile +3 arasında oynamaktadır. 1, 2, 4, 5, 9, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 19, 23, 24, 26, ve 30’uncu maddeler “-3” veya “+3” olarak işaretlenmişse, puanlamada bu maddelerin değerleri tersine döner. Eksi ve artı puanların ayrı ayrı toplanıp, birbirinden çıkarılması envanterin toplam puanını verir. Envanterden toplam puan olarak +10’un altında alanlar çekingen, +10’un üzerinde alanlar ise atılgan olarak kabul edilir (Voltan 1980).

Araştırmanın yürütülmesinde etik kurallara uyularak ilgili kuruluşlardan ve öğrencilerden gerekli izin alındıktan sonra öğrencilere araştırmanın önemi

anlatılarak öğrencilerin gönüllü katılımları sağlanmıştır. Veriler 2004 yılı Kasım ayında toplanmıştır.

Araştırmanın bağımlı değişkenlerini öğrencilerin aile ve arkadaşlardan algıladıkları sosyal destek ve atılganlık düzeyi ölçekleri, bağımsız değişkenlerini ise öğrencilere ait tanıtıcı özellikler oluşturmaktadır. Bağımsız değişkenlerin benlik saygısı ve atılganlık düzeylerine etkisi ikiden fazla gruplarda varyans,ikili gruplarda t testi, bazı bağımsız değişkenler ile ölçekler arasındaki ilişki korelasyon ile değerlendirilmiş, tanımlayıcı özellikler yüzdelik olarak gösterilmiştir (Sümbüloğlu 1998).

BULGULAR VE TARTIŞMA

Araştırma kapsamına alınan öğrencilerin %68.5’ini hemşirelik, %31.5’ini ebelik bölümü öğrencileri oluşturmaktadır. Öğrencilerin yaş ortalamasının 20.22±1.88 olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin %84.4’ü çekirdek aileye sahiptir. Öğrencilerin %93’ünün ebeveynlerinden her ikisinin de sağ olduğu, %91.8’inin annelerinin çalışmadığı ve %68’inin ilkokul mezunu olduğu saptanmıştır. Öğrencilerin babalarının meslek durumları incelendiğinde; %22.9’unun memur, %28.3’ünün serbest meslek sahibi olduğu ve %41.5’inin ilkokul ve altı, %42.6’sının ortadereceli okul mezunu olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin %97.7’si bekardır ve %44.0’ü yaşamlarının büyük bölümünü şehirde geçirmişlerdir. Öğrencilerin ailelerinin aylık gelir durumları incelendiğinde ise çoğunluğunun düşük ve orta düzeyde gelire sahip olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin %25.4’ünün okul yaşantısından memnun olduğu belirlenmiştir. Öğrencilere okul yaşantısından neden memnun olmadıkları sorulduğunda %23.1’i okulun bulunduğu yer ve ortamdan memnun olmadığı, %8.4’ü öğrenim şartlarından, %3.9’u ortama alışamadığından, %7.5’i bölümü sevmediğinden, %2.5’i derslerin zor olduğundan ve %1.1’i ailesini özlediğinden dolayı memnun olmadığını belirtmiştir.

Araştırma sonuçlarına göre, Coopersmith Benlik Saygısı Ölçeği’nde işaretlenen alt ve üst değerler 7-100, Rathus Atılganlık Envanterinde ise –75- +89 olarak bulunmuştur. Öğrencilerin benlik saygısı puan ortalamalarının 69.16±17.34 olduğu, atılganlık envanteri puan ortalamasının ise 21.25±20.66 olduğu saptanmıştır.

(4)

Yıldız ve Erdim (1997), ’in Hemşirelik Yüksekokulu öğrencileri üzerinde yaptığı araştırmada, öğrencilerin BSÖ puan ortalamalarının 68.69±17.07, Yılmaz (2001), ’ın Hemşirelik Yüksekokulu öğrencileri

üzerinde yaptığı araştırmada ise atılganlık puan ortalaması 20.90±25.00 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlar bulgularımızla benzerlik göstermektedir.

Tablo 1. Öğrencilerin Aile Tipine Göre Benlik Saygısı ve Atılganlık Puan Ortalamaları (N=441) A AiilleeTTiippii BBSSÖÖPPuuaannıı RRAAEEPPuuaannıı X±SD X±SD Çekirdek(n=372) Geniş (n=69) 69.10±17.53 t=0.790 21.58±21.10 t= -0.163 69.47±16.40 p>0.05 19.44±18.13 p>0.05

Aile tipine göre geniş aileye sahip öğrencilerin benlik saygısı puan ortalamaları (69.47±16.40) daha yüksek bulunmuş ancak gruplar arasındaki farkın anlamlı olmadığı belirlenmiştir (p>0.05). Atılganlık puan ortalamaları ise çekirdek aileye sahip öğrencilerde (21.58±21.10) daha yüksek bulunmuş ancak gruplar arasındaki farkın anlamlı olmadığı belirlenmiştir (p>0.05) (Tablo1).

Hemşire öğrenciler üzerinde yapılan benzer araştırmalar bulgumuzu desteklemektedir (p>0.05), (Sever ve ark. 1993, Karaaslan 1993).

Yılmaz’ın hemşirelik öğrencileri üzerinde yaptığı araştırmada da çekirdek aile tipine sahip öğrencilerin atılganlık puan ortalamaları daha yüksek bulunmuş ve gruplar arasındaki farkın anlamlı olduğu belirlenmiştir (p<0.05).

Tablo 2. Öğrencilerin Kardeş Sayılarına Göre Benlik Saygısı ve Atılganlık Puan Ortalamaları (N=441)

K

KaarrddeeşşSSaayyııssıı

BSÖ Puanı RAE Puanı

X±SD X±SD 1 Kardeş (n=93) 2 Kardeş (n=155) 3Kardeş ve üzeri (n=193) 70.06±18.87 F=1.2615 25.11±19.56 F=2.194 70.46±16.28 p>0.05 19.61±20.96 p>0.05 67.68±17.37 20.70±20.80

Kardeş sayılarına göre, 1 ve 2 kardeşi olan öğrencilerin benlik saygısı puan ortalamaları yüksek, 3 kardeş ve üzeri olanların ise (67.68±17.37) düşük bulunmuştur, ancak kardeş sayısı ile öğrencilerin benlik saygısı puan ortalamaları arasındaki farkın anlamlı olmadığı saptanmıştır (p>0.05). Atılganlık puan ortalamaları ise 1 kardeşe sahip olan öğrencilerin daha

yüksek (25.11±19.56) olmasına karşın öğrencilerin kardeş sayısı ile atılganlık puan ortalamaları arasındaki fark anlamlı bulunmamıştır (p>0.05) (Tablo 2).

Yılmaz (2001), Karaaslan (1993)’ın yaptıkları çalışmalarda da öğrencilerin kardeş sayısı ile benlik saygısı ve atılganlık puan ortalamaları arasındaki fark anlamlı bulunmamıştır (p>0.05).

(5)

Tablo 3. Öğrencilerin Yaşamının En Büyük Bölümünün Geçtiği Yere Göre Benlik Saygısı ve Atılganlık Puan Ortalamaları (N=441)

BSÖ Puanı RAE Puanı

Y YEERR X±SD X±SD Köy (n=65) 65.13±18.57 F=5.200 15.33±24.43 F=2.406 Kasaba (n=55) 65.78±19.59 p<0.05 22.96±21.49 p>0.05 Şehir (n=194) 68.41±16.38 21.30±19.13 Büyükşehir (n=127) 73.83±16.21 23.45±20.11

Çalışmada, yaşamlarının çoğunu büyükşehirde geçiren öğrencilerin benlik saygısı puan ortalamaları en yüksek (73.83±16.21), köyde (65.13±18.57) geçirmiş olanların en düşük puanı aldıkları görülmüş ve aralarındaki fark anlamlı bulunmuştur (p<0.05) (Tablo 3). Benzer araştırmalar bulgularımızla paralellik göstermektedir (p<0.05), (Yılmaz ve Ekinci 2001, Güngör 1989, Karaaslan 1993, Çetin ve ark.1990). Güngör (1989), yaşamlarının çoğunu büyükşehirde geçiren öğrencilerin, kırsal kesime göre daha az kontrol ve baskı altında oldukları, geleneksel değerlerin daha az geçerli olduğu, eğitim ve diğer koşulların daha avantajlı olduğu bir ortamda yaşadıkları ve kentlerde yaşayan anne babaların eğitim düzeyinin yükseldiği ve çocuklarına karşı daha demokratik oldukları dikkate alındığından, öz saygı düzeylerinin de yüksek olacağını belirtmektedir.

Yaşamının çoğunu büyükşehirde geçiren öğrencilerin atılganlık puan ortalamaları en yüksek

(23.45±20.11), köyde geçirenlerin ise (15.33±24.43) en düşük bulunmuş ancak puan ortalamaları arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı belirlenmiştir (p>0.05) (Tablo 3).

Yörükoğlu (1998), kırsal kesimde gençten beklenen rollerin şehirde yaşayanlarda beklenen rollerden daha pasif ve bağımlı nitelikte olduğunu ve gencin kırsal kesimde toplumun beklentileri doğrultusunda daha çekingen bir tutum sergileyebileceğini belirtmiştir.

Akademik yönden kendilerini başarılı olarak algılayan öğrencilerin benlik saygısı ve atılganlık puan ortalamaları incelendiğinde, kendisini başarılı olarak algılayan öğrencilerin benlik saygısı puan ortalamasının (73.22±16.48) ve atılganlık puan ortalamasının (25.22±18.80) daha yüksek olduğu ve akademik başarı algısına göre puan ortalamaları arasındaki farkın anlamlı olduğu görülmektedir (p<0.01), (p<0.05) (Tablo 4).

Tablo 4. Öğrencilerin Akademik Başarı Algılarına Göre Benlik Saygısı ve Atılganlık Puan Ortalamaları (N=441) Öğrencilerin Akademik

Başarı Algıları

BSÖ Puanı RAE Puanı

X±SD X±SD Çok Başarılı (n=10) Başarılı (n=124) Orta (n=280) Başarısız (n=27) 69.60±17.09 F=5.961 22.10±24.15 F=2.807 73.22±16.48 p<0.05 25.22±18.80 p<0.05 68.36±17.38 20.11±21.13 58.66±16.11 14.51±20.53

Güngör (1989), akademik başarı algısı yüksek olan öğrencilerin belli bir doyum sağladıkları gibi, çevrelerinde de kendileri için önemli sayılan kişilerin olumlu değerlendirmeleri, ödüllendirilmeleri ile sık sık karşılaştıklarını ve kendileri ile ilgili yapılan bu değerlendirmelerin olumlu birer pekiştireç olarak öz saygılarının yükselmesine neden olduklarını

belirtmektedir. Akademik başarısını düşük olarak algılayan öğrencilerde ise kendi potansiyelinin yeterli olmadığı kanısı, onun başarılı olmasını engelleyici önemli bir etken olmakta ve benlik saygılarını olumsuz etkilemektedir.

Bu çalışmada öğrencilerin ailelerinin aylık gelirleri ile benlik saygısı puan ortalamaları arasında yapılan

(6)

korelasyon analizinde aralarında anlamlı bir ilişki bulunmuştur (r=0.120), (p<0.05).

Buna göre öğrencilerin ailelerinin aylık gelir düzeyleri yükseldikçe benlik saygısı düzeylerinin yükseldiği görülmektedir. Öğrencilerin ailelerinin aylık gelirleri ile atılganlık puanları arasında ise olumlu yönde ancak istatistiksel olarak anlamsız bir ilişki olduğu görülmüştür (r=0.063), (p>0.05) (Tablo5). “Karaaslan (1993) araştırmasında, ailelerin aylık gelir düzeylerinin, öğrencilerin benlik saygısı düzeylerini etkilediğini (p<0.01) ve aileleri düşük gelir düzeyine sahip

öğrencilerin benlik saygısının diğerlerinden anlamlı derecede düşük olduğunu bulmuştur.

Tablo 5. Öğrencilerin Ailelerinin Aylık Gelirleri İle Benlik Saygısı

ve Atılganlık Düzeyleri Arasındaki İlişki

Öğrenci Ailelerinin Aylık Gelirleri Ölçekler r p

BSÖ Puanı RAE Puanı

0.012 p<0.05 0.063 p>0.05

Tablo 6. Öğrencilerin Annelerinin Eğitim Durumuna Göre Benlik Saygısı ve Atılganlık Puan Ortalamaları (N=441)

Annenin Eğitim Durumu BSÖ Puanı RAE Puanı

X±SD X±SD Okur Yazar Değil (n=52)

Okur Yazar ve İlkokul (n=300) Ortadereceli Okul (n=77) Üniversite (n=12) 67.50±15.32 F=1.224 19.76±22.22 F=0.833 69.23±17.43 p>0.05 20.64±20.67 P>0.05 68.64±18.89 23.77±19.84 78.00±10.44 26.66±18.75

Annelerinin eğitim durumuna göre; annesi üniversite mezunu olan öğrencilerin benlik saygısı (78.00±10.44) ve atılganlık (26.66±18.75) puan ortalamaları en yüksek bulunmuş ancak annenin eğitim durumu ile benlik saygısı ve atılganlık puan ortalamaları arasındaki fark anlamlı bulunmamıştır (p>0.05) (Tablo 6).

Sever ve ark (1993) ve Yılmaz’ın (2001) hemşirelik öğrencileri üzerinde yaptıkları araştırmalarda anne eğitiminin öğrencilerin benlik saygısını etkilemediği saptanmıştır (p>0.05).

Yılmaz’ın (2001) hemşirelik öğrencileri üzerinde yaptığı araştırmada annenin eğitim durumu ile atılganlık puan ortalamaları arasındaki farkın anlamlı olmadığı tespit edilmiştir (p>0.05).

Öğrencilerin annelerinin çalışma durumuna göre, annesi çalışan öğrencilerin benlik saygısı puan ortalamaları (69.44±16.62) ve atılganlık puan ortalamaları (22.41±21.20) daha yüksek bulunmuş ancak gruplar arasındaki farkın anlamlı olmadığı belirlenmiştir (p>0.05) (Tablo7).

Tablo 7. Öğrencilerin Annelerinin Çalışma Durumlarına Göre Benlik Saygısı ve Atılganlık Puan Ortalamaları (N=441)

Annenin Çalışma Durumu BSÖ Puanı RAE Puanı

X±SD X±SD

Çalışmıyor (n=12) Çalışıyor (n=100)

69.14±17.42 F=0.010 21.15±20.63 F=0.124

69.44±16.62 p>0.05 22.41±21.20 p>0.05

Sever ve ark.(1993), Yılmaz (2001), Kutlu ve ark.(1997) hemşirelik öğrencileri üzerinde yaptıkları araştırmalarda, annelerinin çalışma durumu ile öğrencilerin benlik saygısı ve atılganlık puan

ortalamaları arasındaki farkın anlamlı olmadığı tespit edilmiştir (p>0.05).

Babaların eğitim durumuna göre, babası lise mezunu olan öğrencilerin benlik saygısı (72.20±17.04)

(7)

ve atılganlık (24.28±17.42) puan ortalamaları en yüksek bulunmuş ancak babanın eğitim durumu ile benlik saygısı ve atılganlık puan ortalamaları arasındaki farkın anlamlı olmadığı belirlenmiştir (p>0.05). Sever ve ark.(1993) ve Yılmaz’ın (2001) hemşirelik öğrencileri üzerinde yaptıkları araştırmalarda baba eğitiminin öğrencilerin benlik saygısını etkilemediği saptanmıştır (p>0.05). Kutlu ve ark. (1997), Yılmaz’ın (2001) hemşirelik öğrencileri üzerinde yaptığı araştırmada babanın eğitim durumu ile atılganlık puan ortalamaları arasındaki farkın anlamlı olmadığı tespit edilmiştir (p>0.05).

Öğrencilerin babalarının mesleklerine bakıldığında; babası çalışmayanların benlik saygısı puan ortalamaları (77.00±11.17) en yüksek, babası çiftçi olan öğrencilerin benlik saygısı puan ortalamaları (63.58±21.90) en düşük olarak bulunmuş ancak gruplar arasındaki farkın anlamlı olmadığı belirlenmiştir (p>0.05). Atılganlık puan ortalamaları babası serbest meslek sahibi olan öğrencilerin daha yüksek (23.38±21.36) bulunmuş, babası çiftçi olan öğrencilerin (16.30±28.45) daha düşük bulunmuş ancak gruplar arasındaki farkın anlamlı olmadığı belirlenmiştir (p>0.05). Sever ve ark. (1993), Yılmaz (2001)’ın hemşirelik öğrencileri üzerinde yaptığı araştırmalarda da baba mesleğinin benlik saygısını ve atılganlık puanlarını etkilemediği saptanmıştır (p>0.05).

Çalışmada, anne babalarının tutumunu demokratik olarak algılayan öğrencilerin benlik saygısı puan ortalamaları (71.59±17.10), otoriter olarak algılayanlara göre (61.28±19.46) daha yüksek bulunmuştur (p<0.001). Anne baba tutumunu, baba demokratik anne otoriter olarak algılayan öğrencilerin atılganlık puan ortalamalarının ise (23.52±22.22) daha yüksek olduğu bulunmuştur (p=0.056). Karadayı (1994) ise araştırmasında, anne baba ile ilişkilerin olumlu, ilgili, demokratik oluşunun; öz saygı, kendine güven, iyimserlik, neşelilik, mücadelecilik, beceriklilik özelliklerini artırdığını belirtmektedir. Yörükoğlu (1998) ise anne babası demokratik yöntemi benimsemiş çocukların öz saygılarının daha yüksek olduğunu belirtmektedir.

Çalışmada, arkadaş grubu olan öğrencilerin benlik saygısı puan ortalamalarının (69.71±17.09) ve atılganlık puan ortalamalarının (22.20±19.89 ) yüksek olduğu bulunmuştur. Arkadaş grubuna sahip olma durumuna göre öğrencilerin atılganlık puan ortalamaları

Çalışmada, benlik saygısı ile atılganlık puan ortalamaları arasında pozitif yönde bir ilişki olduğu (r=0.277), (p<0.001) ve benlik saygısı yükseldikçe atılganlığın doğru orantılı olarak arttığı saptanmıştır. Yılmaz ve Ekinci (2001), Kutlu ve ark.(1997) da araştırmalarında benlik saygısı ile atılganlık puan ortalamaları arasında olumlu yönde bir ilişki olduğunu saptamışlardır.

Çalışmada, aileleri ile olan ilişkilerini her zaman iyi olarak algılayan öğrencilerin benlik saygısı puan ortalamalarının daha yüksek (71.94±16.07) olduğu saptanmıştır (p<0.001). Atılganlık puan ortalamalarının yine aileleri ile ilişkileri iyi olan öğrencilerin daha yüksek bulunmuş (21.86±21.01) ancak gruplar arasında anlamlı bir farka rastlanmamıştır (p>0.05). Güngör (1989), anne babanın ve aile içindeki diğer bireylerin çocukla olan etkileşimi, çocuğun aile içindeki yerini belirlediğini ve çocuğun anne babasından aldığı dengeli sevgi ve koruma duygularının onda güven duygusunu oluşturup güçlendirdiğini belirtmektedir. Güven duygusu öz saygının gelişimi için önemli bir koşuldur. Kendileri uyumlu olan, çocuklarını seven ve sayan anne babalar onlara kendini değerli bulma ve kendine güvenme duygularını verebilirler.

Çalışmada, ailelerin çocukların kendisi ile ilgili doğru kararlar alınacağına olan güveninin benlik saygısına olan etkisine bakıldığında, ailesinin güvendiği öğrencilerin benlik saygısı puan ortalamaları (70.99±16.53) en yüksek bulunmuş ve gruplar arasındaki farkın anlamlı olduğu görülmüştür (p<0.001). Yine ailesinin güvendiği öğrencilerin atılganlık puan ortalamaları daha yüksek bulunmuş (22.22±21.09) ancak gruplar arasındaki fark anlamlı bulunmamıştır (p>0.05).

Gencin, bağımsız düşünce ve davranışlarının engellenmesi, seçimlerine, kararlarına güven duyulmaması onun bağımlı, ürkek yetişmesine neden olabilir. Böyle bir durum çocuğun kendi yeteneklerini, değerlerini keşfedebilmesine engel olabileceği gibi öz saygı ve atılganlık düzeyinin olumlu yönde gelişebilmesi için gerekli ortam da engellenmiş olur (Güngör 1989).

Çalışmada, okul yaşantısından memnun olduğunu belirten öğrencilerin benlik saygısı puan ortalamalarının daha yüksek olduğu (73.25±17.19) ve gruplar arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmüştür (p<0.05). Atılganlık puan ortalamalarının ise okul yaşantısından memnun

(8)

olmadığını söyleyen öğrencilerde daha yüksek (23.87±20.59) bulunmuştur ve aradaki farkın anlamlı olmadığı görülmüştür (p>0.05). Karadağlı’nın (1993) araştırmasında da okul yaşantısı ile ilgili olumlu değerlendirmelere sahip olan öğrencilerin benlik saygısı ve atılganlık puan ortalamalarının daha yüksek olduğu ve bu farkın istatistiksel olarak da anlamlı olduğu bulunmuştur (p<0.05).

SONUÇ VE ÖNERİLER

Öğrencilerin benlik saygısı puan ortalamalarının 69.16±17.34 olduğu ve benlik saygısının derslerde söz alma, kendi cinsi ve karşı cinsle arkadaşlık kurmada güçlük çekme, duygularını ifade etmede güçlük çekme durumu, akademik başarı algısı, anne babanın tutumu, yaşamın çoğunun geçtiği yer, aile ile olan ilişki, ailelerin çocuklarının kendilerin ile ilgili doğru kararlar alınacağına ilişkin güveni, okul yaşantısından memnun olma durumu, ailenin aylık gelir düzeyi gibi değişkenlerden etkilendiği saptanmıştır.

Öğrencilerin Rathus Atılganlık Envanteri puan ortalamalarının 21.25± 20.66 olduğu ve arkadaş grubuna sahip olup olmama, akademik başarı algısı, anne baba tutumunun atılganlık puan ortalamalarını etkilediği bulunmuştur.

Benlik saygısı ile atılganlık arasında pozitif yönde bir ilişkinin olduğu, benlik saygısı arttıkça atılganlık düzeyinin de arttığı görülmüştür. Ayrıca, benlik saygısı ve atılganlık puan ortalamalarının anne babanın eğitim durumu, anne babanın mesleği, kardeş sayısı, aile tipi gibi değişkenlerden etkilenmediği saptanmıştır.

Yapılan çalışmanın sonuçları doğrultusunda benlik saygısı ve atılganlık arasında pozitif bir ilişkinin olması, benlik saygısı arttıkça atılganlığın artması nedeniyle hemşirelik ve ebelik öğrencilerinin eğitiminde atılganlık eğitimine yer verilmesi, atılganlık eğitiminin seçmeli ders olarak müfredat programına alınması ve eğitimin, hemşirelik ve ebelik eğitiminin ilk yıllarında verilmesi, eğitim sisteminin öğrenciyi aktif kılacak ve benlik saygısını olumlu yönde etkileyecek nitelikte olması önerilebilir. Derslerde öğrencilerin benlik saygısını artırmaya yönelik öğretim stratejileri uygulanması ve öğrenciye ve haklarına saygı duyulması, fikir çatışmaları hoşgörü ve anlayışla karşılanması önerilebilir.

KAYNAKLAR

Brown J, Mann L (1991) Decision-making competence and

self-esteem a comparision of parents and adolescents, Journal of adolescense,14.

Culha M, Dereli AA (1987) Atılgan Eğitim Programı. IV.Ulusal

Psikoloji Kongresi. Ankara.

Çetin M ve ark. (1990) Liseli Adölesanların Benlik Saygıları ve

Ruhsal Durumlarını Etkileyen Faktörlerin Araştırılması, 26.Ulusal Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Kongresi Dokuz Eylül Üniv. Tıp Fakültesi, İzmir, Gençlik Çalışmaları Posterleri, No 53.

Güngör A (1989) Lise Öğrencilerinin Özsaygı Düzeylerini

Etkileyen Etmenler, Doktora Tezi, Ankara, Hacettepe Üniversitesi

İnceoğlu D, Aytar G (1987) Bir Grup Ergende Atılgan

Davranış Düzeyi Araştırması, Psikoloji Dergisi, 6 (21): 23-24.

Kahriman İ (2002) Adölesanlarda Aileden ve Arkadaşlardan

Algılanan Sosyal Destek ve Benlik Saygısı Arasındaki İlişki,Yüksek Lisans Tezi, Erzurum, Atatürk Üniversitesi.

Karaaslan A. (1993) Öğrenci Hemşirelerin Benlik Saygısı

Düzeyleri ve Bunu Etkileyen Etmenlerin İncelenmesi, Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 9: 21-30.

Karadağlı A (1993) Öğrenci Hemşirelerin Benlik Saygısı

Düzeyleri İle Algıladıkları Okul Yaşantıları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi, Türk Hemşireler Dergisi, 43,2.

Karadayı F (1994) Üniversite Gençlerinin Algılanan Ana Baba

Tutumları, Ana Babayla İlişkileri ve Bunların Bazı Kişilik Özellikleri İle Bağlantısı, Türk Psikoloji Dergisi, 9(32):15-25.

Kutlu Y ve ark.(1997) İ.Ü. FNHYO’nda Uygulanan Eğitimin

Öğrencilerin 4 Yıllık Eğitim Süresi İçindeki Atılganlık Düzeyi ve Benlik Saygılarının Araştırılması. IV Ulusal Hemşirelik Eğitimi Sempozyumu. Eylül. Kıbrıs.

Pektekin C (1997) İ.Ü. FNHYO’nda Uygulanan Eğitimin

Öğrencilerin Davranışları ve Benlik Saygısı Üzerine Etkisi. III.Ulusal Hemşirelik Eğitimi Sempozyumu. İstanbul.

Sever AD ve ark. (1993) İ.Ü FNHYO ve SHMYO Hemşirelik

Bölümü Öğrencilerinin Benlik Saygısı ve Ruhsal Durumlarının Araştırılması, Hemşirelik Bülteni,VII, 28.

Sümbüloğlu K, Sümbüloğlu V (1998). Sağlık Bilimlerinde

Araştırma Yöntemleri. 2.Baskı. Hatipoğlu Yayınevi. 43-51. Ankara.

Terakye G. Üstün B. (1997) Kişilerarası İlişkiler Dersine

“Atılganlık İletişim Becerileri Eğitimi”nin Bütünleştirilmesi Modeli. V. Ulusal Hemşirelik Kongresi. İzmir, 280-294.

(9)

Terakye G (1989) Hacettepe Üniversitesi. Hemşirelik

Yüksekokulu Öğrencilerinin Benlik Saygısı ve Ruhsal Durum Etkileşiminin Değerlendirilmesi. 25.Ulusal Psikiyatri Kongresi. Mersin.

Tokcan E (1990) Öğrenci-Öğretmen-Yönetici Yönünden

Eğitimin Genel Hedefleri. Türk Hemşireler Dergisi. 39:9-11

Turan N, Tufan B (1987) Coopersmith Benlik Saygısı

Envanterinin Geçerlilik Güvenirlilik Çalışması. 23.Ulusal Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Kongresi. İstanbul, 816-817.

Yıldız S, Erdim L (1997) Hemşirelik Yüksekokulu

Öğrencilerinin İlk-Orta Öğrenim Deneyimlerinin Sınav Kaygıları

Ve Benlik Saygıları İle İlişkisi. 4.Ulusal Hemşirelik Eğitimi Sempozyumu. Kıbrıs. s.229-233.

Yılmaz S, Ekinci M (2001) Hemşirelik Yüksekokulu

Öğrencilerinde Benlik Saygısı ve Atılganlık Düzeyi Arasındaki İlişki, Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu, 4(2).

Voltan N (1980) Rathus Atılganlık Envanterinin Geçerlilik

Güvenirlilik Çalışması, Psikoloji Dergisi, Haziran.

Yörükoğlu A, (1998) Gençlik Çağı:10.Basım, İstanbul, Özgür

Referanslar

Benzer Belgeler

1) Eklemin yapısı, biçimi tipi ve bunlara bağlı olarak ligament ve tendonlar: Bu yapılar ne kadar esnek olursa o kadar geniĢ bir hareket açısı meydana gelir. 2) Eklemi

dönmüş, ,sağ kolu sola doğru µzanmış; sol kol fi , gürinin oturdu-.. ğu y.ere dayanmıştır (Resim 7L Kalçaları ü z erindeki elibis.e

Ortalama yem değerlendirme sayısı bakımından gerek 0-3 haftalık başlatma döneminde gerekse 4-7 haftalık büyütme döneminde ve gerekse de 0-7 haftalık besi sonu

Finansal oran hesaplamaları ve örnek olay incelemesi çerçevesinde yapılan analiz sonucunda, satın alan ve hedef bankaların karlılık, faaliyet etkinliği ve

Diyare baskın ya da karışık tip İBS tanılı 466 hastada yapılan kesitsel bir çalışmada kolonoskopi yapılanlarda kolorektal kanser hiç rastlanmamış olup

In 2013, a student-oriented working group called STARSurg (The Student Audit and Research in Surgery) directed to medical students and surgical residents was founded in the

Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2013, Cilt: XVII, Sayı: 2 87) Fakirleştiğinizde, sadaka vererek Allah ile ticaret ediniz. 88) Ağacı yumuşak olan

Kemik a¤r›lar›, proksimal kas güçsüzlü¤ü, yürüme güçlü¤ü ile baflvuran hastalarda düflük serum kalsiyumu, dü- flük serum fosforu, yüksek kemik alkalen