• Sonuç bulunamadı

KAZA MÜDÜR VE MEMURLARINA VERİLEN 1850 TARİHLİ TA'LİMÂT

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KAZA MÜDÜR VE MEMURLARINA VERİLEN 1850 TARİHLİ TA'LİMÂT"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TA'L~~ MAT SADIK FATIH TORUN*

III. Selim ve II. Mahmut saltanatlar~~ ve ard~ndan gelen Tanzimat Dönemi siyasi, askeri, ekonomik ve e~itim ve idari gibi birçok alanda yeniliklerin yap~ld~~~~ bir dönem olarak kar~~m~za ç~kmaktad~r. Bu dönem de köklü de~i~iklik yap~lan alanlardan bir tanesi de idari alandaki düzenlemelerdir. Bu çah~mada Tanzimat'~n ilan~ndan sonra sancakla köy aras~nda ilk defa idari birim olan kazalar ve idaresi hakk~nda genel bir bilgilendirmeden sonra, bugüne kadar ki ara~t~rmalar~m~zda tesadüf etmedi~imiz kaza müdür ve memurlar~~ için 1850 y~l~nda haz~rlanm~~~ bir ta'limât üzerinde durulacakt~r.

Tanzimat Ferman~'n~n getirdi~i yenilikler vakit kaybetmeden uygulamaya konulmu~, her ne kadar öncelik merkezi denetimin güçlü oldu~u yerlere verilmi~se de çok geçmeden imparatorluk geneline yay~lm~~t~. Tanzimat ilan~~ ile birlikte ülke yönetiminde yap~lan ilk de~i~iklik muhass~ll~k ve muhass~ll~k meclisleri uygulamas~n~n devreye sokulmas~d~rl. 1840-1842 y~llar~n~~ kapsayan bu dönemde hükümet tarafindan merkezden atanan ve görevi vergi toplamak olan maa~l~~ vergi memuru diyebilece~imiz muhass~llar göreve ba~lam~~t~. Bu görevlilere yard~mc~~ olmak üzere sancak ve vilayet rlierkezlerinde ise muhass~ll~k meclisleri olu~turulmu~tu.

Ancak 2 y~l gibi k~sa bir süre sonra istenilen verim ahnamad~~~~ gerekçesiyle bu uygulamadan vazgeçilmi~, olu~turulan yerel meclisler isim de~i~tirerek varl~klar~n~~ sürdürmü~tür2.

Muhass~llar~n görevlerine son verildikten sonra ta~ra idaresinde yeni bir düzenlemeye gidilmi~tir. Bu de~i~ikli~in gerekçesi resmi gazete Takvim-i Vekâyi de aç~klanm~~t~r'. Buna göre, Tanzimat'~n ilkesi do~rultusunda olu~turulan yeni vergi sistemiyle hazine gelirlerini art~rmay~~ amaçlayan hükümet istenilen sonucu elde edememi~ti. Toplanan vergilerin neredeyse yar~s~~ muhass~llar ve onlar~n görevlendirdi~i personel için harcan~yordu. Ayr~ca vergi toplama s~ras~nda çe~itli sorunlar ya~anmakta, hasat i~leri aksamaktayd~. Bütün bu sebeplerden dolay~~ ta~ra idaresinde yeni bir düzenleme yap~larak kaza idari birimi olu~turulmu~tur.

Doktora Ö~rencisi, Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih Co~rafya Fakültesi, Tarih Bölümü.

Ta~ra idaresinde Muhass~ll~k uygulamas~~ için bkz. Abdurrahman VEF~ K, Tekalif Kavaidi, Dersaadet Matbaas~, 1329, Re~at KAYNAR, Mustafa Re~it Pa~a ve Tanzimat, TTK, Ankara: 1985. Ayla EFE, Muhass~ll~k Te~kilat~, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Eski~ehir, 2002.

2 Musa Çad~rc~, "Osmanl~~ ~mparatorlu~u'nda Eyalet ve Sancaklarda Meclislerin Olu~turulmas~~

(1840-1864)", Ord. Prof. Yusuf Hikmet Bayur'a Arma~an'dan Ayr~~ Bas~m, TTK, Ankara: 1985, 257-277. Takvim-i Vekâyi defa 238, 14 ~ubat 1842.

(2)

58 SADIK FATIH TORUN

Olu~turulan kaza idari birimini klasik dönemdeki kazalarla kan~t~rmamak gerekmektedir. ~öyle ki imparatorlu~un ilk y~llar~ndan itibaren idari-adli daha sonraki y~llarda ise sadece adli görevler üstlenen kad~lar~n görev yapt~klar~~ sancak, vilayet ve köylerde birer kaza merkezi olarak adland~nlmaktaych4. 1842 düzenlemesi ile ise kaza kavram~~ sancakla köy aras~nda bir idari birim olarak kar~~m~za ç~kmaktad~r.

Yeni kurulan bu idari birim müdür ad~~ verilen idareciler tarafindan yönetilecekti. Müdürler bölge ileri gelenlerinin oylar~yla seçilecekti. Müdür olmak isteyenlerde iyi huylu olma, i~~ bilme, dürüstlük, halk~n yarar~m kollama gibi Osmanh yönetiminin idarecilerde arad~~~~ genel vas~flar~~ ta~~mas~~ beklenmekteydi.

Her ne kadar kaza müdürlerinin seçimle göreve gelmesi istenmi~se de uygulama da bir tak~m aksakl~klar olmu~tur. Öncelikle sancak kaymakamlanmn halk~n tepkisine ra~men kendi istedi~i ki~ileri müdür olarak seçtirdi~i görülmü~tü. Müdürlük seçiminde bir di~er sorun ise bölge de müdürlük yapabilecek niteliklerde birinin bulunmamas~~ idi. Bu gibi durumlarda halk do~rudan hükümet taraf~ndan uygun birinin kazalar~na müdür olarak atanmas~n~~ isteyebilirdi. Hükümet de bu istek do~rultusunda bir atama yapard~. Ayr~ca müdürlük seçimlerinde ta~ra da yap~lan di~er seçimlerde oldu~u gibi halk~n kendi aday~n~n etrafinda toplanarak grupla~t~klan görülmü~tür. Öyle ki bu gibi kutupla~ma durumlar~nda seçimi kazanan müdürün tanmmad~~~~ hatta zorla görevinden indirildi~i olmu~tu. Bu durumda hükümet seçime müdahale eder ve bir müdür atard~.

Kaza müdürlerinin görevlerine baz~~ durumlarda valiler son verebilirdi. Valiler bu kararlar~n~~ gerekçeleriyle birlikte en k~sa zamanda hükümete bildirmek zorundayd~. Genellikle bu uygulama müdürlerin halktan farkh adlarda fazla vergi talebinde bulundu~u ya da zimmetlerine para geçirdikleri zaman olurdu. Bu durum görevden alma için en geçerli sebepti. Zimmetine para geçirdi~i anla~~lan müdürler bu paray~~ hazineye ödemek zorundayd~. Görevden alman müdürün yerine yenisi seçilene kadar bir vekil müdür atan~rd~.

Kaza müdürlerin öncelikli görevi bölgelerindeki verginin zaman~nda ve eksiksiz toplan~p hazineye ula~t~r~lmaslyd~. Bunun olmas~~ için bölge de asayi~~ ve güvenli~in sa~lanmas~~ gerekiyordu. Bu görev de müdürlere aitti. Tanzimat'~n getirdi~i yeniliklerin aksat~lmadan uygulamas~n~~ ve yayg~nla~mas~n~~ sa~lamakta kaza müdürlerinin görevleri aras~ndayd~. Müdürler ayr~ca kazalar~na ba~l~~ köylerden imam ve muhtarlar tarafindan gönderilen vergi cetvellerini kaza ~neclislerinde incelerdi. Bu cetveller bir önceki y~hnkiyle kar~~la~t~r~l~r vergi art~~~ ve azah~lan kontrol edilirdi. Vergilerdeki de~i~iklik uygun görülürse müdür tarafindan onaylanarak ba~l~~ bulunulan kaymakama bildirilecekti. Ayr~ca kaza müdürleri köylerinden aynlanlan tespit ederek onlara vergi yazmayacakt~.

1842 düzenlemelerinden sonra ta~ra idaresinde Tanzimat'tan sonra yap~lan en kapsamh düzenleme olan 1849 tarihli "Eyalet Meclisleri Talimâtnamesini" görmek-

Klasik Dönemde "kaza kavram~" ve "kazalar" hakk~nda bkz. Mustafa AKDA~, Türkiye'nin iktisadi ve ~çtimai Tarihi II (1453-1559), Bar~~, Ankara: 1999, Metin KUNT, Sancaktan Eyalete, 1550-1650 Aras~nda

(3)

teyiz.5 Eyalet meclisleri talimatnamesi ad~yla yürürlü~e girmekle birlikte, bu düzenleme ta~ra idaresini ba~tan sona düzenlemi~tir. Bu yüzden ta'limâttan çok bir vilayet nizâmnâmesi ~eklinde de~erlendirmek daha do~rudur. Bir giri~, dokuz fas~l ve 68 maddeden olu~an bu yönetmelik 1864 Vilayet Nizâmnâmesi'ne kadar yürürlükte kalm~~t~r.

Bu ta'limat~n kazalar~~ ilgilendiren k~sm~~ 62-68. maddeleri kapsayan dokuzuncu bölümüdür. Ayr~ca mali konular~n anlat~ld~~~~ bölümde de kaza idaresi hakk~nda bilgiler mevcuttur. Bu ta'limatname ile kaza idaresi daha sistematik hale gelmi~, kaza müdürünün görevleri belirginle~mi~ti.6

Ta~ra idaresinin genelini ilgilendiren bu yönetmelikten sonra çal~~mam~z~n konusunu olu~turan talimat~~ görmekteyiz. 7 Muharrem 1267 (12 Kas~m 1850) tarihinde Meclis-i Valâ'da kaleme al~nan kaza müdür ve memurlar~na verilen bu talimat~n bir giri~~ ve 7 maddeden olu~tu~u görülmektedir.7

Giri~~ bölümünde bu talimat~n ç~kar~lma nedeni aç~klanmaktad~r. Buna göre daha önce yürürlü~e konulan ve ta~ra memurlar~n~n görev ve sorumluklar~m içeren talimat-1 umumiye yeterli ise de, baz~~ önemli konular~n detayland~r~larak, aç~k anla~~l~r bir ~ekilde anlat~ld~~~~ ve gerekti~inde kolayca ba~vurulabilecek bir talimat~n gerekli oldu~u görülerek bu talimat kaleme al~nm~~t~r.

Buradan da anla~~laca~~~ üzere bu talimat bugün ikincil mevzuat diye adland~r~lan yasal bir düzenlemedir. ~öyle ki, bu düzenlemenin daha önce yürürlü~e giren Talimat-1 Umumiye'nin tamamlay~c~s~~ niteli~ini ta~~makta oldu~u giri~~ bölümünden anla~~lmaktad~r.

Bu ta'limatta ilk olarak kaza meclislerinin i~leyi~i üzerinde durularak bu konularda kaza müdürlerine uyar~larda bulunulmu~tur. Buna göre kaza müdürlerinden kaza meclisi azalar~mn seçimle göreve gelmeleri ve güvenilir ki~ilerden olmalar~~ gerekti~i konular~nda üzerine dü~en görevi yerine getirmesi istenmektedir. Aynca müdürlerden kaza meclislerinin çal~~malar~nda geçerli olan usul ve nizama göre hareket etmeleri ve adaletli bir ~ekilde meclis çal~~malar~n~~ yürütmeleri beklenmekteydi.8

~kinci maddede her kaza bölgesinde tahakkuk eden verginin zaman~nda toplan~p hazineye ula~t~r~lmas~n~n kaza müdürlerinin öncelikli görevi oldu~u belirtilmi~tir. Ayr~ca ticaret ya da herhangi ba~ka bir nedenle toplanan verginin kaza müdürleri veya di~er kimselerde kalmamas~~ hususu önemle vurgulanm~~t~r. Yani vergi toplamada birinci derecede görevli müdürlerin, vergi toplama konusunda gerekli hassasiyeti

5 Bu ta'limâtnamenin tam ismi "Bu defa sâye-i ~evketvâye-i cenab-~~ mülkdâride tertip ve te~kil

olunmu~~ olan eyalet meclislerine verilecek talimât-~~ seniyyedir."olup eski harflerle tam metni için bkz. Bu bölümün eski harflerle tam metni için bkz. Gülhane Hatt~~ Hiin~ayunu ve Onu Takiben Ne~r Olunan Talimat ve Nizamnameleri içeren Matbu Kitap, Divan~~ Hiimayun no: 82, s. 83-85

Ayr~nt~lar için bkz. Sad~ k Fatih TORUN, Tanzimat'tan Me~rutiyet'e Türkiye'de Kaza Yönetimi (1842-1876), Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2005.

Bu belge Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi Seyfettin Özege Katalo~u'nda 25970/SÖ s~ra numaras~~ ile kay~tl~~ bulunmakta olup, tamam~~ 6 sayfad~r. Bu ta'limât kolayl~k sa~lamas~~ aç~s~ndan taraf~m~zdan maddeler halinde incelenmi~tir. Orijinal metin transkripsiyonu çal~~ma sonunda verilmi~tir.

(4)

60 SADIK FATIH TORUN

göstererek hâsilat~~ en k~sa zamanda hazineye ula~t~rmalar~~ gerekmekteydi. Kaza müdürleri ve di~er ta~ra memurlar~~ görevlerini kötüye kullanmamalar~, rü~vet al~p vermemeleri konusunda da uyar~lm~~lard~r9.

Talimât~n üçüncü maddesinde baz~~ bölgelerde toplanan verginin kimi ~ah~slar~n zimmetlerine geçirdiklerinden bahsedilmektedir. Zimmete geçen verginin ne miktarda ve kimler tarafindan zimmete geçirildi~inin tespiti için ise kaza meclisinin toplanarak konunun müzakere edilmesi kaza müdürlerinin görevleri aras~ndayd~. Ayr~ca 3 ayda bir kazalar~n gelir ve gider hesaplar~n~n yap~larak ortaya ç~kan muhasebe defterlerinin sancak ve eyalet merkezlerine gönderilmeleri, ortaya ç~kan hesaba göre ise her zaman ki usule göre vergi tahsiline devam edilmesi müdürler tarafindan sa~lanacakt~. Ayr~ca baz~~ muhtar, ayan ve sand~k eminleri zimmetlerinde kalan verginin bir an önce nizama uygun olarak ba~l~~ bulundu~u sand~k eminli~ine teslimine gayret gösterecekti'.

Dördüncü madde de yine vergilerin zaman~nda, eksiksiz ve hakkaniyetli bir ~ekilde toplanmas~~ konusu üzerinde durularak kaza müdürlerine uyanlarda bulunulmu~tur. Birinci olarak, Osmanl~~ topraklar~n~n veriminden bahsedebilmekte ve bu topraklarda tahakkuk eden vergiyi halk~n zaman~nda ödemeye raz~~ olmas~na ra~men, vergilerin zaman~nda tahsil edilmeyerek reayada vergi kald~~~~ ve baz~~ ki~ilerin zimmetlerine akçe geçirdi~inden söz edilmektedir. Bu durumunun ise Osmanh hükümeti taraf~ndan kabul edilemeyecek bir durum oldu~u ~srarla söylenmi~~ ve bu konuda kaza müdürlerinden durumun düzeltilmesi konusunda görevlerini yerine getirmesi talep edilmi~tir".

Talimat~n 5. maddesinde kaza müdürlerinden idarelerindeki kazalarda meydana gelecek adli vakalarda nas~l davranmalar~~ gerekti~i konular~nda uyar~larda bulunulmu~tur. Öncelikle onlardan daha önce kendilerine gönderilen ve gerektikçe gönderilecek olan emir ve tembihlere uymalar~~ vurgulanm~~t~r. Müdürlerden bölgelerinde meydana gelecek adli vakalara gereken özeni göstermeleri istenmi~tir. Bu davalarda öncelikle hakkaniyetli davranmalan, tarafs~z olmalar~~ istenmekte, e~er aksi bir durum söz konusu olursa ~iddetli bir biçim de cezaland~r~lacaklar~~ belirtilmektedir. Ayr~ca istenilen ~ekilde davran~lmas~~ halinde müdürlerin ödüllendirilece~inden bahsedilmektedir12.

6. madde de ise suç ve suçlularla mücadele de izlenecek yollar hakk~nda müdürlere görevler verilmi~tir. Birinci olarak, müdürlerden halka iyi davranmalar~~ gerekti~i ve her ne sebeple olursa olsun suçu sabit olan birine sahip ç~kmamalar~~ konular~nda uyar~lm~~lard~r. ~üpheli ki~iler meclis tarafindan sorgulanacak ve gerekirse muhakemesi yap~larak suç belirlenecekti. Sonra ba~l~~ olunan sancak ya da eyalet meclisinden cezan~n uygulanmas~~ konusunda gerekli izinler almacakt~. Bu izin al~nana kadar ~üpheli ki~i prangaya vurulmayacak, kaçamayacak ~ekilde gözalt~nda tutulacakt~.

9 Talimâtm 2. maddesi. I° Talimâtm 3. maddesi. ~~ 1 Ta'limâtm 4. maddesi. 12 Talimâmi 5. maddesi.

(5)

Hafif suçlar~n cezas~~ meclis taraf~ndan müzakere edildikten sonra kaza bölgesinde uygulanabilecektil 3.

Talimât~n di~er maddesinde ise kazalarda görevli zaptiye askerlerinden söz edilmektedir. Buna göre baz~~ kazalarda zaptiye askerleri istihdam~n~n yeterli say~da oldu~u, ancak baz~~ bölgelerde de~i~ik nedenlerle istihdam aç~~~~ olu~maktayd~. Fakat istihdam aç~~~n~n as~l sebebi, kaza müdürlerinin as~l görevleri bölgenin asayi~ini sa~lamak olan zaptiye askerini kendi ~ahsi i~lerinde kullanmalar~ndan kaynaklanmaktayd~. Zaptiye askerinin eksik istihdam~ndan kaynaklanan zarar~n ise müdürlere yüklenece~i belirtilmi~ti. Bundan dolay~~ kaza müdürleri zaptiye askerlerini nizama uygun çal~~t~racaklard~".

13 Talimât~n 6. maddesi. 14 Talimâtm 7. maddesi.

(6)

62 SADIK FATIH TORUN

Sonuç

Tanzimat'~n ilan~~ ile birlikte ta~ra idarisinde yeniden yap~lanma neticesinde kar~~m~za ç~kan kaza idaresi ve onun yöneticileri için 1850 y~l~nda haz~rlanan bir yönetmeli~i vermeye çal~~t~k. Bilindi~i üzere 1849 y~l~nda yürürlü~e giren Eyalet Meclisleri Ta'limâtnamesi ile ülke yönetiminin ne ~ekilde olaca~~, dolay~s~yla kaza yönetimi de belirlenmi~ti. Bu yönetmelikten bir y~l sonra ç~kar~lan inceledi~imiz talimat ise daha çok kaza müdürlerine ve beraberinde çal~~an memurlara uyar~lar niteli~inde haz~rlanm~~t~r. Bu uyar~larda halk~n asayi~inin ve güvenli~inin sa~lanmas~~ ve vergilerin eksiksiz ve zaman~nda hazineye ula~t~r~lmas~~ konusu ön plana ç~kmaktad~r. Ayr~ca bu ta'limâtta rü~vet, yolsuzluk, adam kay~rma gibi kötü al~~kanl~klardan kaza müdürlerinin uzak durmalar~~ konusu üzerinde durulmu~tur.

KAYNAKÇA 1-Ar~iv Malzemesi

Kaza Müdür ve Memurlanna Verilen Ta'limât, Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi Seyfettin Özege Katalo~u, 25970/SÖ.

Gülhane Hatt~~ Hümayunu ve Onu Takiben Ne~r Olunan Ta'limât ve Nizâmnâmeleri içeren Matbu Kitap, Divan~~ Hümayun no: 82

Takvim-i Vakâyi, defa 238. II-Ara~t~rma ve incelemeler

AKDA~, Mustafa, Türkiye'nin iktisadi ve ~çtimai Tarihi II (!453-1559), Bar~~~ Yay~nlar~, Ankara, 1999.

ÇAD~RC~, Musa, "Osmanl~~ ~mparatorlu~unda Eyalet ve Sancaklarda Meclislerin Olu~turulmas~" Ord. Prof. Yusuf Hikmet Bay~~r'a Arma~an, TTK, Ankara, 1985. KAYNAR, Re~at, Mustafa Re~it Pa~a ve Tanzimat, TTK, Ankara, 1985.

KUNT, Metin, Sancaktan Eyalete, 1550-1650 Aras~nda Osmanl~~ Ümeras~~ ve ~l idaresi, Bo~aziçi Üniversitesi Yay~nlar~, ~stanbul, 1978.

EFE, Ayla, Muhass~ll~k Te~kilat~, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Eski~ehir, 2002.

TORUN, Sad~k Fatih Tanzimanan Me~rutiyere Türkiye'de Kaza Yönetimi (1842-1876), Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2005.

VEF~~ K, Abdurrahman, Tekt~lif Kavaidi, Dersaâdet Matbaas~, 1329.

Sâye-i ~evket-vâye-i Hazret-i ~ahanede ta~ralarca Uffe-i me'mûrin-i Devlet-i Aliyye'nin sûret-i hareket ve muhavvel-i uhde-i me'mûriyetleri olan mesalih-i valu'anin hüsn-i idare ve rü'yeti hustisuna talimat-1 umilmiye ahkami kâfi ve vafi ise de talimat~~ umûmiye umûr-1 mütenevvi`aya tenhihat-1 müte`addideyi ~amil mufassalca olarak hin-i iktizâda mütala`a müraca'atda suhûlet olmak üzere ba`zi mevadd-1 mühime-i esâsiye

(7)

hakk~nda ta`limât-~~ muvazzaha olarak kazâlar me'mür ve müdirlerine i'tâs~~ muktezi görünerek bu defa Meclis-i Vâlâ'dan kaleme al~nan talimât-~~ mahsüsad~r.

Müdirlikle idâre olunmakta olan kazalarda mevcüd olan meclisin a`zas~n~n müntehab ve mu`temed zevâtdan olmas~~ lazimeden ve meclis hakk~nda mü'esses olan usül ve nizam~~ iktizas~ndan oldu~undan müdiri bulunan zat~n o misillü kazâ meclislerini usül ve nizam~na tevfik ile mesalih-i N/M(1'a ber-vech-i hakkâniyet meclisce hüsn-i rü'yetini akdem vazife-i me'mûriyet bile.(1)

Müretteb olan vergi-yi ahalinin usül ve nizam~~ cârisi üzere vakt ü zamâniyle yerlü yerinden tahsil ve hazine-i celileye tesbiti müdirin iktiza-y~~ me'mûriyetinden oldu~u misüllü emval-i miriyenin gerek müdirân ve gerek sair ~unun bunun yedlerinde ticaret tarikiyle veyâhud âhâr sürede kullan~lmas~na asla ma-y~~ Mi olmad~~~ndan bu bâbda ya`ni tahsil-i emval husûsunda beta'et ve rehavet ve ba`de't-tahsil hiçbir me'mür yedinde tevkif ve te'hire cesaret misüllü harekat-1 na-makbüle irtikab ve tecviz olunmayarak muhikkâne ve mu`tedilâne hareket ederek mürettebat-1 seniyyenin hüsn-i sürede istihsâline sarf-~~ dikkat ve rü'yet oluna.(2)

Ekser mahallerde vergi ve sa'ireden bakaya olub ba`z~~ a'~ar ve rusûrnat der-uhde etmi~~ olanlar~n zimmetlerinde külliyetli akçe kalmakda oldu~undan bir kaz ~~ a`za-y~~ meclisle müzâkere edib oralarda ne mikdâr bakâyâ vard~r ve ne kadar~~ ahâli-i kazâ ve kur â zimmetinde ve ne mikdar~~ der-uhdeciler zimmetlerinde ve kimlerde kalm~~d~r. ~ktizaz~na bak~lmak içün üç mâhda bir kerre varidat ve masarifat-~~ kazan~n muhâsebesi görülüb bi'z-zât idâre olunan sancakda ise kürsi-i eyalet ve di~er sancaklarda ise makarr-~~ kâ'im-makâmiye defterleri gönderilüb ve i~bu bakâyâ ahâli zimmetlerinde oldu~u halde sâye-i hinnayün-~~ cenab-~~ padi~ahide usül-~~ mu`tadesi tahsiline gayret olunarak ba`z~~ muhtâr ve müte`ayyinan-~~ memleket ve sand~k emini zimmetlerine geçmi~~ olanlar~n kat'an tevkif ve te'hiri bir vecihle tecviz olunamayaca~~ndan o misüllü zimmetlerinde zuhûr idecek bakâyâ ve sâ'ir mal-~~ mirinin usül ve nizam-~~ ahiri vechile bir an evvel istihsaliyle tabi' oldu~u sancak mal sand~~~na irsâline gayret k~l~na.(3)

Lehü'l-hamd mernalik-i mahrûse-i ~ahanenin her taraf~~ münbit ve mahsüldar oldu~u ve mukarrer olan vergi dahi hadd-i i`tidalde bulundu~u cihetle vakt ü zamâniyle te'diyesine ahâli tarafindan bir diyecek olmad~~~~ halde vergüleri vaktiyle tahsil olunmay~b ba'z~~ mahallerde bakâyâ bura~~lmakda oldu~una ve bu keyfiyet dahi me'mürlarm adem-i gayretlerinden ve bir de söz sahibi bulunanlar~n birer sûretle zimmetlerine akçe geçürüb te'diye etmeyerek bakâyâ göstermelerinden ne~'et edüb bu dâhi hazine-i celile emvalinin te'hirini mücib olmas~yla s~dk u istikâmet ve saltanat-~~ seniyyeye ubûdiyetle müftehir olan bendegân bu maddeyi tecviz edemeyece~ine binâ'en böyle hilaf-~~ nizâm yolsuzluk görüldü~ü takdirde müdir-i ~nâma ileyh muktezâ-y~~ gayret ve hamiyeti üzere icâb-~~ hali a`za-muktezâ-y~~ meclis ve sâ'ir iktizâ edenler ile halisane söyle~erek varidat-~~ hazine-i celileyi ~unun bunun yedinde b~rakmama~a ve çürütmeme~e dikkatle ifa-y~~ hüsn-i h~dmet ve sadâkate müsâra'at oluna.(4)

Umûr-~~ mühime ve mesalih-i seniyyeye dâ'ir taraf-i Devlet-i Aliyye'den ~imdiye kadar gönderilmi~~ olan ve bundan böyle bil-icab gönderilecek bulunan evarnir ve tenbihat-~~ aliyyenin ve oraca vukü`yafte olan mesalih-i memleketin tenfiz ve icras~na dikkat müdir bulunan zat~n vazife-i me'mûriyetinden oldu~u misillü mahallince vukü'

(8)

64 SADIK FATIH TORUN

bulacak de'avi ve hukûk-~~ ~er'iyyede usül-i hakkâniyete ri'ayeti feriza-i me'mûriyetinden bilerek kâffe-i mesâlih ve de'aviyenin ser'-i ~erit' ve kanûn-~~ münife tatbikan hüsn-i rü'yet ve tesviyesine dikkat edüb müdde`i ve müdde`a aleyh sözleri gâyet hakkâniyet ve bi-tarafl~k ile istima' k~l~nub zinhâr ve zinhâr gadr u te`addi sûreti vuk~l'a getürülmeye karib ve bald kâffe-i me'~ntirinin hal ü hareketi dâ'imâ tahkik ve taharri olunmakda olub i~idilmedik ~ey dahi olmad~~~ndan ve meslek-i istikâmetde bulunmayan kendüsünü mücazat-~~ ~edideye da'vet etmi~~ olaca~~~ misillü r~za-cûyâne hareket edenler dahi mükafat-~~ seniyyeye mazhar olduklar~nda ~übhe olmad~~~ndan her halde müstakimâne harekete sarf-~~ dikkat ve makderet oluna.(5)

Sâye-i merhamet-vâye-i cenab-~~ padi~ahide bil-cümle ahâli ve teb`a hakk~nda mu'âmele-i lutfiye icra olunmakda oldu~undan her halde dahi mu`tedilâne hareket ederek ahâli ve teb`a hiç bir sürede tekdir k~l~nmayub ve cünha-i sahiha ashab~~ dahi kat'an sahabet olunmayub ve töhmet ve kabâhat ashab~mn meclisce istintak~~ ve kalp eder ise hüsemas~yla muhâkemesi icra olunub ~er`an ve kanûnen cünhas~~ tebeyyün ve tahakkuk eyledikden sonra ahvâli eyalet veyahud sancak meclisinden istizana muhtâc oldu~u halde laz~m gelen i'la~n ve mazbatas~~ merbût olan sancak ba~~na irsal olunarak ve müttehem olan ~ah~s kable'l-istizan prangaya konulmayarak keyfiyeti ol tarafa i~'ar olununcaya kadar firar edemeyecek sûretde mahbisde tevkif k~l~na ve mahallinde icras~~ mücâz olan cünha-i hafife ashabm~n mücazatlan kanûnnâme-i hümâyün ahkamma tatbikan meclisce müzâkere olunarak tanzim olunacak mazbatas~~ vecihle icra k~l~na.(6)

Bu misillü kazalarda müretteb ve müstahdem olan mazbata neferau mertebe-i kifayede oldu~u halde ba'z~~ mahallerde katl-i nefis ve kat'-i tank misillü fezâhatlar vukû'a gelüb bu mâdde her ne kadar me'mûrlann adem-i takayyüdünden ne~'et etmekde ise de as~l sebeb-i hakikisi müretteb olan zabtiye neferat~n~~ me'mûrlar kendü mesalih-i zâtiyelerinde istihdâm eylediklerinden veyahud noksân istihdâmiyle mâhiyelerini kendü ademlerine verdiklerinden na~i tertibine noksân gelerek umûr-~~ zabtiyede kifâyet etmemesi sûreti olub halbuki emniyet-i belediyeyi istihsal etmek me'mûrinin vazife-i zimmet ve müterettib uhde-i me'mûriyet ve hamiyetleri oldu~u ve her ne sürede olur ise olsun noksân neferât istihdam~~ irtikablanna mahmûl olaca~~~ cihetle bundan has~l olacak mazarrat~n mes'ûliyeti bi-hakk~n kendüye â'id olaca~~ndan zabtiye neferât~m mü'esses olan nizam~~ vecihle tamâmca me'mûrin ma`iyyetlerinde istihdâm ederek emniyet-i belediye emr-i ehemminin hüsn-i istihsaline bezl-i vus' ü makderet ile bu bâbda dahi nefsini mücâzâtdan vikâye eyleye.(7)

el-has~l idâre-i mesalih-i vak~'ada talimat-1 um~lmiyede muharrer olan tenbihat-~~ seniyye vecihle hareket edüb hus~lsiyle usûl-i me~r~Va-i tahlife tatbikan ahd u misal( olundu~u üzere ez-her cihet Devlet-i Aliyye'ye sadâkatdan ayr~lmayub nas~l nâm ve te'vil ile olur ise olsun rü~vet almama~a ve vermeme~e ve emval-i miriyeyi kat'an irtikâb ve telef etmeyüb ve kimesneye etdirmeme~e ve nâ-becâ masar~f ile hazine-i cellleye zarar vukû'unu tecviz eylemeyüb huldik ve de'avide gadr u himâyeden ittikâ ile her bir husi~su ~er'-i ~erif ve kant~na tevfikan ru'yet ederek sâye-i Hazret-i Pacli~ahrde muvaffak olmakl~~a sa'y u ikdâm ede.

(9)

~/jyrk,•;•,, .. : , -, , Ns.,:-.•'- • ;""..;,-. *,:-.-~*.t- • .. ' • --:`..- . -..-, • ,,;.,:.... -.,-, •,,' r--- . , ,,, • .. .., ..., •. • ,..?';••• -,~,•;.'!. "‘,. -et .: ..:,•z., , .,*7", • -7- , • . 4, :- -, .•• , _ • , „ - • • :••• "'"" " :31144.4, - ~~ .„; o,•4.1'; .‘• ' - ••, • *~i, • , ~~ < • 4 , - "

4:4b

jL L> ZJY.,1 j_rt• %:•454.11; /3 '4.'4, .2.3 1..K4a$11 *).> ,3,.) 43 1 ,§4,:a;LbJ.t i:AJyi ;AroLl :L*"

4

..k:".+7‘tr~bj 4~~ih.l~m•-•,>1.:442'-

‘114.4,134112°1 &—:1-)-Xj4-,-)rtait22; 43J 44,1 Z.k1A; • z J .a Imay~~:4 Z.~t51,; l~kkk4,4Wi j~.14 Jjr "

z3,1

ju,•.;

4.:»1 Lr1,1 Lt..).»

z).b.4.ky ,*J.L..1441 tstUi,

‘;-:Y.-;•)

(10)

Sad ~k Fatih TORUN

-444

r >4440

°J:J

(111,

kf.1:.114b1 (.51:0

h.f

..vo~~

jjoits

4

.0 J.!

:41:3

t•la ":~21t"a'' Ji.)°‘

414 zr.j>iiV»

.>.4)t! L. ,

":v =3J-1: 1

‘:43

4t-)3,1_4

:r->- •

-

tlk:J-1 !;L: j.°X.3

• J.J

ki—

Lakt Z).:,:f43,11-.411;-4-1)1:7

1S..C):‘;4>

Lijl

..4.0.).> 4.5)1 ‘

.1,;~i

i

J ~Ç

L"'*3.`:;‘)La4t,

4

.01:LAVia

. .14 •4/ita":jç.33.

j!.).ij~~ •£jt.

jub~~-

~

çJ

j

j~woh3)jl

-J.>+1; • 4):•:>./tibil

t5/:•-2~1;:,

el14:13

1..,11.14. ‘%1?- • •4:1

‘3

105... j,.!..ky e~;

-

4:1.4.1 "~~...94,4 4:ite ..L.43 41

.~..4y.'&41.1:1 ./.›.

t.1‘.4 3 **4

41?: 9J. ;J•4--;;.>

(11)

"At.

• ~~

A-4 ja,.

J''-)1 •`-

bL L

AY:4>"

JL'3 -'- 4

L ,1*--

:

4-:-

.-.4.:•••-1

:.‘3.•-

3k,s.

L51-:42-L• )J4j .:.3) :••• .j +4, 4: L~all.>

La:P;

km..

(

s-kx:

4:10

a—f21;cisj

4

.1 _-1•3 ~~ '1••.3 .~jaci. ts 1j13 j

L:4J

j.k.‘

<4

:

.4L:"

k;;•:~

a -115

1

~e..55.•`.»

'.iL~~~ • .~L:;t>• As~7:, jtk~ l .44-.1! • 4:11U+ .4.£~*i -

(12)

Sad~k Fatih TORUN

° *.4411'.

-Le4a." d4J-k..1

11

-,1-1

9

C0

k j

.% „,..•4r1-4

c

t-;.4

j

a:),‘

z,yj

~~ k v

r)101 .JDkre:›Y

tet:

j_re

I; t

s,z.~:,~~ c~;:10,1

4.

3 J,L.:19

~ •

4),.~j

Apik,

Lis

ka?

jyt

1

L3÷'3.91

h:J5,3

•)La;;

°•-?.‘J.,Y

-~.‘

jt:~.

(13)

4411»

%1,4),-.•3 `:"L?4`; <45 "41, «t.L.~ 5

".);

J-d= U..‘ ..£4•P

4,1;1,

.ic

ki 3

j

",i3i 4.1 t

i~~

‘;ta~a.s 1J., 4t.~4;~.(9 ..?•1‘4■;,j‘ L4; :,;1>» 4?";,-)» .;Lkk,i j4;.,; 441;41 42,.k:•el~~k;b L.q.~~~ Iii;~131

IrIN t Y t

i 4>. „ "`")!" ' • ,.• „

(14)

Referanslar

Benzer Belgeler

olduğunu sezen Tapdık Emre kötü ağızları susturmak için kızını Yunus Emre’ye vermek istedi.. Lütuf reddedilir

Yine oyun, çocukların sosyal uyum, zeka ve becerisini geliştiren, belirli bir yer ve zaman içerisinde, kendine özgü kurallarla yapılan, sadece1. eğlenme yolu ile

Anadolu’da bilinen en eski insan kalıntılarının yanı sıra mağarada ortaya çıkarılan taşınabilir sanat ürünleri Anadolu sanatının ilk ürünleridir.... binde Buzul

33-Orta boylu kır sakallı terzi Ahmed Usta bin Ahmed sinn 65 (Kıllıoğlu?) 34-Damadı orta boylu kara sakallı Mehmed Efendi sinn 45 Naib-i kaza-i mezbur Hane 15. 35-Uzun boylu

Şirketimiz her yıl dağıtılabilir dönem karının en az % 50' sini Genel kurulda alınacak karara bağlı olarak tamamı nakit veya tamamı bedelsiz hisse

Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Microsoft Teams Uygulamasında İlk Defa OturumAçacak Öğrencileri İçin..

VERGİ KESİNTİSİNE TABİ TUTULMAMIŞ VE İSTİSNAYA KONU OLMAYAN MENKUL VE GAYRİMENKUL SERMAYE İRATLARINDA BEYAN SINIRI .... VERGİ MUAFİYETİNE TABİ VAKIFLAR İÇİN ARANAN

Zira, kendilerini nefis muhasebesine tabi tutan kişilerden meydana gelen toplum da doğal olarak kendisini kontrol eden, kendi içinde ve dışarıya karşı uyumlu,