• Sonuç bulunamadı

Türkische Sagen und Volkslyrik Prof. Dr. Nevzat Gözaydın

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkische Sagen und Volkslyrik Prof. Dr. Nevzat Gözaydın"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Talat S. HALMAN, Türkitche Sagen

und Volkalyrik, Do «t Yayınlan, İstanbul

1963,107 a.

1960'h yıllardan sonra gittikçe artan sayı* larda Bati Avrupa'daki ülkelerin iş gttctt ek­ sikliğini tamamlayacak olan vatandaşlarımı­ zın aradan-yıllar geçtikten sonra, artik dön* meyecekleri, ikinci ve özellikle üçüncü kuşak Türklerin bu ülkelerde yerleşip kök salmaya başlayacakları anlaşılmaktadır. En yoğun olarak Türk Vatandaşlarım barındıran Fede­ ral Almanya'da 1994 yılının ilk ayl&ında ya­ pılan araştırmalara göre iki milyonun biraz üzerinde bulunan insanlarımız, bir yandan oralardaki kültür şokunu atlatıp kültür çatış­ malarından en az‘zarara uğrayarak çıkmayı hedeflerken, diğer yandan bulundukları Ülke­ lerin kültürlerinden de yararlanarak birta­ kım işlere ve görevlere başan sağlayarak ulaşmak istemektedirler. Eğitim, ve öğretim düzeyinin giderek yüksek bir düzeye çıkması, sadece teknik dallar değil, sosyal bilimler ve tıp gibi dallarda da başarılı elemanlarımızın yetişmesi ve hatta söz sahibi olmaları sonun­ da, bu insanların anne-babalarının düşün­ düklerinin tersine, yerleşilecek ülke olarak bu Batı Avrupa toprakları ön planda gelmek­ tedir.

Çocukların ve gençlerin daha iyi eğitim ve öğretim yapmalarına fırsat hazırlayan öğeler­ den biri de bulunulan ülkede yayınlanan ki­ tapların çeşitliliği ve zenginliğidir. Bu kitap bolluğuna bir de kendi dil ve kültür ürünleri­ mizin katıldığını görmek insanı bayapı mutlu ediyor... Son yıllarda giderek artan sayıda Al­ manca olarak çıkan masallarımızı, romanları­ mızı, şiirlerimizi görüyoruz. Bunlara geçen yıl bir başka kitap eklendi. Amerika Birleşik Devletlerinde bulunan Talat S. HALMAN, elimizde bulunan bu kitabının giriş bölümün­ de de belirtildiği gibi, kendisinin ve kitabı re­ simlerle süsleyen Zeki Fındıkoğlu'nun "bu ef­ sanelerle, masallarla ve şiirlerle büyüyüp ye­ tiştikleri" konusunu çok ciddi biçimde ele ala­ rak, genç kuşaklara da bunlan Almanca ola­ rak aktarmak istemiş.

Alman caya yapılan çeviriyi Bn. Heike Of- fen-Eren üstlenmiş, ancak baskı sırasında yer yer görülen diigi yanlışlannın tashihini ken­ disinin yapamadığı anlaşılıyor. Yoksa, "Urhe- bar" kelimesinin "Urheber" (s. 12), "Ankurft" kelimesinin "Ankunft" <s.20) vb..,, biçimlerin­ de yazılması gerektiğini bilirdi. Zaten Yunus Emre'nin tanıtıldığı bölümdeki şiirlerin daha önce yayımlanmış bulunan ve Annemarie Schimmel tarafından çevrilenlerin yer aldığı Wanderungen mit Yunus Emre (Köln, 1989) başlıklı kitaptan aynen aktarıldığı da belirtil­ miş. Bu bölüm 16-32. sayfalarda yer almış ve sonra Kara Koyun Efsanesine geçilmiş (s.36- 43). Daha sonraki bölümlerde Pir Sultan Ab­ dal (s.46-55), Boş Beşik efsanesi (a.57-66), Kö­ roğlu ($.67*76), Tın tın eden kabak masalı <8.77-86), Karacoğlan (s.87-98) işlenmiş ve yer yer şiirlerle süslenmiş. Aajjıilelernllgi yerler ise hemen her sayfada bulunan metin karşı­ sında yer alan İBerigrafl baskısıyla yapılan renkli resimler... Her birisinin renk zenginliği ve güzelliği kaışısında, gerçekten kitabın el­ den hiç düşürülemeyeceğine inanılıyor.

Metinlerin bazılarının da başka kitaplar­ dan alındığını belirten "Notlar* (s.99), "Kay­ nakça" (s. 102-103) ve kitabı yayma hazırla- yanlann biyografileri (s. 106-107) ile kitap so­ na eriyor..

Bütün bu olumlu yanlarına rağmen kita- / bm en önemli teksiği, verilen bu metinlerin hangi kaynaklardan alındığının belirtilmeme- sidir. Kaynak eserler gösterilmediği için, ma­ sal ve efsanelerin doğru çevrilip çevrilmediği de kontrol edilemiyor.

Almanya'daki Türk vatandaşlanna böyle- sine güzel ve anlamı büyükbir kitabı hazırla­ yanları ve yayınlayanları aynca kutlamak ge­ rek... Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin otuz küsur yıldan beri yapamadıkları kültür çıkartmasını, sadece bir kaç dil bilmeyen gö­ revlinin sırtına yükleyerek işin içinden sıyrıl­ mak istemesi karşısında, bu tür çalışmalan ve kitaplan hiç bir ayınm yapmadan, gönül­ den kutlayarak onlara destek vermek, bizlere düşen zevkli bir görevdir...

Referanslar

Benzer Belgeler

Bununla birlikte bilgisayarın ekran, renk ve çözünürlük ayarları belli bir farklılık verebilir.. Bu son

1985 yılında Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünden mezun olarak, 1987 yılında Gazi Üniversitesi Ticaret ve Turizm Eğitim

Yurt içinde yapılan son monografik ça- lışma Ferruh Ağca imzasını taşımakta- dır.1 Oğuz Kağan Destanı olarak ondan ilk söz eden Türk de Rıza Nur olmuş- tur.2 Ancak

MÖ 1000 civarında Ön Asya’dan Avrupa’ya intikal ettiği- ni söyleyen yazar, diğerlerinde yaptığı gibi, Türk lehçelerindeki görünümünü sergiliyor.. Etimolojisi

Keskin, YSK Başkanı Aydın'a yazdığı 10 Temmuz 2007 tarihli yazısında Bodrum ve Dalaman'la ilgili tepkisini şöyle dile getirdi: &#34;Bodrum ve Dalaman havaalanları özellikle

Şüphe ve dinî şüphe, inançsızlığın tanımı, yapısı, kaynakları ve sonuçları konuları- nın ele alındığı “Dinî Şüphe ve İnançsızlık” başlığını taşıyan altıncı

Atopik Dermatit’in sadece cildi değil, tüm hayatı etkileyen bir hastalık olduğunu da belirten Yalçın, sözlerine şöyle devam etti: “Atopik Dermatit, dönem

Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim