• Sonuç bulunamadı

On grup hastalık için maliyet etkililik çalışmalarının sistematik incelemesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "On grup hastalık için maliyet etkililik çalışmalarının sistematik incelemesi"

Copied!
140
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

SAĞLIK KURUMLARI İŞLETMECİLİĞİ

YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

ON GRUP HASTALIK İÇİN MALİYET ETKİLİLİK

ÇALIŞMALARININ SİSTEMATİK İNCELEMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

HAZIRLAYAN

OKAN OKUMUŞ

TEZ DANIŞMANI

Prof. Dr. Şahin KAVUNCUBAŞI

(2)

TEŞEKKÜR

Yüksek lisans programına katılmamda ve eğitimim sırasında desteklerini

esirgemeyen Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet HABERAL’a, bilgi ve

deneyimlerini paylaşan Sağlık Kurumları İşletmeciliği Bölüm Başkanı ve Başkent

Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Korkut ERSOY’a, değerli öğretim üyeleri Prof.

Dr. Şahin KAVUNCUBAŞI’na, Prof.Dr.Adnan KISA’ya, Doç.Dr. Simten MALHAN’a,

Doç.Dr. Nermin ÖZGÜLBAŞ’a, Yrd. Doç.Dr. Cenk SÖZEN’e ve Yrd. Doç.Dr. Meriç

ÇOLAK’a , Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rengin ERDAL’a, mesai

arkadaşlarım Uz.Dr. Murat AYTUĞ’a, Yrd. Doç. Dr. Altuğ KUT’a, Uz.Dr. Yasemin

ÇETİNEL’e ve Uz.Dr. Gökhan EMİNSOY’a , Ayaş Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

Merkezi Başhekimi Doç.Dr. Seyhan SÖZAY’a, Md.Yrd. Uzm. İlkay ESKİ’ye,

programdaki sınıf arkadaşlarım Semih ATAK’a, Neval KAYA’ya ve Mert

İHTİYAROĞLU’na, Başkent Üniversitesi Alanya Uygulama ve Araştırma Merkezi

Müdürü Yrd.Doç.Dr. Cevahir HABERAL’a, Başhekim Uz.Dr. Erdem AKSU’ya,

çalışmalarım için güç ve destek veren, hep yanımda olan sevgili eşim Rengin OKUMUŞ

ve kızım Hazal OKUMUŞ’a sonsuz teşekkürü borç bilirim.

(3)

ÖZET

Dünyada bugün yaklaşık 20000 dergi ve her yıl yayınlanan 2 milyon makale

bulunmaktadır. Araştırma sonuçları kimi zaman birbirini destekler gibi görünse de kimi

zaman birbiriyle çelişmektedir. Bu değişkenlik nedeniyle tek bir araştırmaya dayalı

uygulama kararları tehlikeli olabilmektedir. Dolayısıyla, belli bir konu üzerinde yapılmış

araştırmaların sonuçları

klinik

uygulamalarda kullanılmadan

önce titizlikle

değerlendirilmelidir. Amacımız araştırmacılara klinik uygulamalar hakkında karar

vermeden önce en iti kanıt kaynağı olabilecek yüksek kaliteli makaleleri yakalamaktır.

Kanıta dayalı uygulama sürecinin temeli olan en iyi kanıtı bulma, sistematik

inceleme yaparak gerçekleşir. Bu tezde metodoloji olarak sistematik inceleme seçilmiş

Türkiye’ye yük olabilen 10 hastalık grubu seçilerek, hastalıklar için kullanılan sağlık

teknolojilerini değerlendiren maliyet etkililik konularına odaklanılmıştır.

Çalışmamızda Cochrane Çalışma Grubunun metodolojisi temel alınarak

2000-2008 yılları arasındaki maliyet etkililiğe konu olan randomize kontrollü klinik çalışmalar

göz önüne alınarak 10 hastalık grubu için 94 tam metin makale seçilmiştir.

Diabetes Mellitus hastalığında incelenen 3 makalede farklı metotlarda farklı

müdahalelerin maliyet analizleri yapılmıştır. Uygulanan sağlık teknolojisinin hastaya

verdiği fayda QALYs ve kurtarılan yaşam yılı ve önlenen komplikasyonlu gebelik

cinsinden ölçülmüştür. Böylelikle saptanan maliyetler QALY başına veya kurtarılan yaşam

yılı başına veya önlenen komplikasyonsuz gebelik başına olan maliyetleridir. Çalışmalar

randomize kontrollü çalışmalar olup, uyarlanan sağlık teknolojilerinin fayda ve

maliyetlerini tespit etmeleri açısından gücü yüksek makalelerdir.

Pulmoner hastalıklarla ilgili randomize kontrollü çalışma olup, etkililik ölçü birimi

doğal mortalite veya morbidite olan ve maliyetleri hesaplanmış, sağlık teknolojisinin

yarattığı faydayı ölçemeye yönelik 1 makale seçilmiştir. Etkililik ölçü birimi QALYs’dir.

Maliyetler QALY başına hesaplanmıştır.

(4)

Ruhsal bozuklukların tedavisinde kullanılan sağlık teknolojilerinin fayda ve

maliyetlerini ölçme amaçlı 2008 tarihli bir makaleye rastlanmıştır. XR kullanımının fayda

değerini ölçmek için QALYs birimi kullanılmış ve sonuçlar 2 yıllık QALY başına maliyeti

temsil etmektedir. Kendi grubu içinde gücü yüksek bir makale olup iyi klinik uygulamalara

kılavuz olabilir.

Kas iskelet hastalıkları için taranan 2000-2008 yılları arasındaki randomize klinik

kontrollü çalışmalardan maliyet etkililiğe konu olan 4 çalışma tespit edilmiştir. İlk 3

çalışmada sağlık teknolojisinin faydalarını değerlendirme açısından kullandıkları birimler

QALYs ve maliyet etkililik açısından değerlendirmeleri ise QALY başına maliyet

cinsindendir. Her üç çalışmada yüksek örnekleme sahip gücü yüksek makalelerdir. Son

çalışmada ise kullanılan sağlık teknolojisinin faydasını değerlendirmek adına kullanılan

çıktı birimi önlenen düşme sayısıdır. Maliyetler önlenen düşme sayısı açısından

değerlendirilmiştir.

Taranan makalelerde Nörolojik hastalıklar içinde belirlenen kriterlere göre 2000

yılında yayınlanmış bir makaleye rastlanmaktadır. Sağlık teknolojisi ilaç olarak belirlenmiş

ve fayda değeri QALYs cinsinden ölçülerek relaps başına maliyetler tespit edilmiştir.

MedLine taramalarında kardivasküler sistem hastalıklarına yönelik çok fazla

makale olmasına rağmen kriterlerimize uygun 3 makale saptanmıştır. Her 3 makalede

etkililik ölçü birimi QALYs’dir. Maliyet etkililik analizlerinde QALY başına maliyet

hesaplanmıştır. Örneklemleri yüksek ve randomize klinik çalışmalar maliyet etkililik

konusunda gücü yüksek makalelerdir.

Bütün bu bilgilere dayanarak araştırmacılara yol göstermek amacıyla maliyet

etkililik analizlerine ait olan Randomize Kontrollü Çalışmalar incelenmiş ve sonuçlar

sentezlenmeye çalışılmıştır. Kanıta dayalı uygulamalar için seçilen 10 hastalık grubundaki

maliyet etkililik çalışmalarının gücü yüksek olarak tespit edilmiştir. Yapılan taramalarda

da görüldüğü gibi farklı pek çok hatta çelişkide olan pek çok çalışmaya rastlanmaktadır.

Ancak literatürden bilgiler aktarılırken özellikle de iyi klinik uygulamalara kanıt olabilecek

çalışmaların saptanabilmesi için sistematik incelemelerin yapılması gerekliliği bu tezde

ortaya konmaktadır.

(5)

SUMMARY

There are approximately 20,000 journals and annualy 2 million articles printed

around the world. Research results sometimes support each other and sometimes not. For

this reason an intervention leaning against only one research can be dangerous.

Consequently, one should evaluate research results carefully before clinic interventions.

It’s possible with systematic review to reach the best evidence, that is the basis of

evidence based intervention process. In this thesis, the methodology is systematic review

and 10 diseases were selected that can be thought as significant burden for Turkey and

focused on cost effectiveness topics evaluating health technologies.

In our study, based on Cochrane Study Group, randomized clinic trials with cost

effectiveness between 2000-2008 were undertaken and 94 full text articles were selected

for 10 diseases.

At 3 articles about Diabetes Mellitus, cost effectiveness of different methods for

different interventions were evaluated. Patients’ benefit with applied health tecnology was

measured with QALYs and life years saved and complicated pregnancy prevented. Costs

were determined per QALY or per life year saved or per complicated pregnancy prevented.

Studies were randomized clinical trials and powerful for determined benefits and costs of

applied health tecnologies.

The study about pulmoner diseases were randomized clinical trial and costs

measured which effectiveness measure unit was morbidity and mortality. One article were

taken measuring benefit health tecnology. Effectiveness measure unit was QALY. Costs

were calculated per QALY.

There was one article published at 2008 measuring the benefits and costs of health

tecnologies used treating depressive disorders. QALYs unit was performed to measure the

XR administiration benefit value. Results represent costs for 2 years per QALY and the

article can be guide for suitable clinical interventions.

(6)

Searched for musculoskeletal disorders between 2000-2008 and found 4 randomize

clinical trial articles with cost effectiveness.The first three used QALYs unit to evaluate the

benefits of health tecnologies and costs per QALY for cost effectiveness ratios. Both three

articles were persuasive to be sample. The last article’s outcome measure to evaluate the

benefit of health tecnology used was falls prevented. Appraisal of costs were falls

prevented.

For neurologic disorders there was one article found published at 2000. Health

technology was drug administiration and benefit value was QALYs per relapse.

There were too many articles for cardiovascular disorders at MedLine research but

only three were suitable for our criteria. Effectiveness measure unit was QALYs for both

three. Costs were measured per QALY.

Consequently, randomized clinic trials are investigated and the results are studied

to guide for the researchers. It’s determined that 10 disease groups choosed for evidence

based interventions were persuasive about cost effectiveness studies. There are too many

articles that are contradictory to each other and while transmitting information from the

literature, especially determining studies that can be evidence for good clinical

interventions, systematical review should be done.

(7)

İÇİNDEKİLER

TEŞEKKÜR ... II

ÖZET...III

SUMMARY ... V

İÇİNDEKİLER... VII

TABLOLAR LİSTESİ ... VIII

ŞEKİLLER LİSTESİ...IX

KISALTMALAR LİSTESİ……… ... ………...………X

BÖLÜM I. GİRİŞ VE AMAÇ………...………...1

1.1. Sağlık Teknolojisi Değerlendirmesi……… ...………....3

1.1.1.Sağlık Teknolojisi……...………...……..3

1.2. Sağlık Teknolojisi Değerlendirmelerinde Kullanılan Ekonomik Değerlendirme

Teknikleri……… ...…………...4

1.2.1. Maliyet-Minimizasyon Analizleri………. ...…7

1.2.2. Maliyet-Kazanç Analizleri….. ...…..………..………..…………...8

1.2.3. Maliyet-Fayda Analizleri………...………...10

1.2.4. Maliyet Etkililik Analizleri……..…...……..…….………..15

BÖLÜM II.SİSTEMATİK İNCELEME………… ...……….18

2.1 Kanıt düzeyleri: Elde edilebilir en iyi kanıt nedir? ………...18

2.2. Sistematik İnceleme Nasıl Yapılır...21

2.3. Cochrane Kütüphanesi………...…...………...22

BÖLÜM III. MATERYAL METOD……….…………. ...………..26

3.1. Araştırmanın Problem Cümlesi……… ...………...……….26

3.2. Araştırmanın Metodolojisi………...………...…….26

3.3. Evren ve Örneklem…...………...…26

3.4. Veriler…………...………...………26

BÖLÜM IV. BULGULAR…………...………...………27

4.1 Pubmed aracılığı ile erişilen makaleler……… ...………..27

4.2 Maliyet Etkililiğe Konu Olan Hastalıkların Seçimi………… ...………..….27

4.3 Seçilen 10 Hastalık ile İlgili Maliyet Etkililik Makaleleri……… ...……...29

4.4 Randomize Kontrollü Çalışma Kriterlerine Göre Makalelerin Elenmesi… ...…30

4.5 Kriterlere Uygun Makalelerin İncelenmesi ……… ...111

BÖLÜM V. SONUÇ VE ÖNERİLER………...……… ...…….119

(8)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1 Sağlık Teknolojileri Değerlendirmeleri için Ekonomik Analizler

Tablo 2 Tıpta ve Hemşirelikte Kanıt Düzeyi Sınıflamaları

Tablo 3 Türkiye Ulusal Düzeyde YLD’ye Olan İlk 20 Hastalığın Cinsiyete Göre %

Dağılımı (UHY-ME Çalışması 2000)

Tablo 4 Türkiye Ulusal Düzeyde YLL’ye Olan İlk 20 Hastalığın Cinsiyete Göre %

Dağılımı (UHY-ME Çalışması 2000)

Tablo 5 Seçilen 10 Hastalıkda Randomize Kontrollü Maliyet Etkililik Çalışmaları

2000-2008

(9)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1 Müdahalelerden Kazanılan Kaliteye Göre Ayarlanmış Yaşam Yılı.

Şekil 2 Maliyet Etkililik Analizlerinde Karar Verme Kriterleri

Şekil 3 Cochrane Kütüphanesi Veri Tabanı

Şekil 4 PubMed Aracılığı İle Erişilen Makaleler

Şekil 5 Seçilen 10 Hastalık İle İlgili Maliyet Etkililik Makaleleri

1990-2008 ve 2000-2008

(10)

KISALTMALAR LİSTESİ

ST

Sağlık Teknolojisi

STD

Sağlık Teknolojisi Değerlendirmesi

MMA

Maliyet Minimizasyon Analizi

MKA

Maliyet Kar Analizi

MYA

Maliyet Yarar Analizi

MEA

Maliyet Etkililik Analizi

QALY

Kaliteye Ayarlanmış Yaşam Yılları

DALY

Sakatlığa Ayarlanmış Yaşam Yılları

HYE

Sağlıklı Eşdeğer Yıllar

İMEO

İlave Maliyet-Etkililik Oranı

RKÇ

Randomize Kontrollü Çalışma

KDT

Kanıta Dayalı Tıp

(11)

BÖLÜM I. GİRİŞ VE AMAÇ

Sağlık İşletmeciliği ile ilgili Türkiye’de giderek artan kaygılardan biri de sağlık

hizmetlerine ulaşım olarak gündemini korumaktadır. Gelişmiş ülkelerin sağlık

göstergelerinden farklı olarak bugün hala anne ölüm hızlarının ve bebek ölüm hızlarının

konuşulduğu bir konumda olduğumuzu yayınlardan görmekteyiz. Türkiye Nüfus Sağlık

Araştırması (2003) sonuçlarına göre bebek ölüm hızları binde 28,7 , 5 yaş altı ölüm hızları

binde 37, doğum öncesi bakım alan annelerin yüzdesi 71 olarak tespit edilmiştir.

Türkiye’de doğumların yüzde 20’si hala evde ve herhangi bir sağlık çalışanı olmadan

yapılmaktadır. O halde anne veya bebek ölüm hızlarının yüksek olması ve bu göstergeler

için bazı gelişmemiş ülkeler arasında anılmamıza da çok şaşırmamak gerekmektedir.

Sağlık hizmetlerinin bilinçli olarak kullanılmasında eğitimin çok önemli bir yerinin

olduğu bilinmektedir. Ancak ulaşılamayan sağlık hizmetleri için neler yapılmalıdır?

1923’den bu yana yapılan sağlık reformları içinde sağlık hizmetlerinin tüm yurt içinde

örgütlenmesine yönelik çalışmalar olmasına rağmen, bu çalışmalar bir türlü istenilen

şekilde sonuçlanmamıştır. 3. ve 2. basamak sağlık hizmetlerinde aşırı talep gözlenmekte

iken 1. basamak sağlık hizmetleri atıl durumdadır. Sağlık hizmetlerine ulaşılamama

sebebiyle sağlık harcamalarının içindeki en yüksek payı ilaç harcamaları almaktadır.

Üstelik bu sebeplerden dolayı akılcı olmayan ilaç kullanımı da Türkiye’deki sağlık

sorunlarından birisidir.

Sağlık hizmetlerine ayrılan kıt kaynakların en etkin şekilde dağıtılması ile sağlık

hizmetlerinin etkinliği artırılabilir. Kullanılmayan atıl kalmış personel ve yatırımların geri

dönütlerinin bir an evvel alınması, aşırı talep yüzünden arzın yetersiz kaldığı yerlerdeki

sağlık hizmetine ihtiyaç duyan kişilerin de sağlık hizmetlerine ulaşabilmesi iyi bir sağlık

hizmeti örgütlenmesi sayesinde mümkün olabilir. Bu örgütlenmenin sağlanabilmesi için

gerekli yatırımların, gerekli yerlere aktarılması gerekmektedir. Sağlık finansmanında çığ

gibi büyüyen bir açıkla bu örgütlenmelerin yerlerini bulması mümkün değildir. Sağlık

finansmanını bilimsel verilere dayandırarak yönetmek ve bu yolda politikalar üretmek

vazgeçilmez şartlardandır.

(12)

Karar vericilerin öncelikleri belirlemesine yardımcı olmak ve sağlık sistemlerinin

altında yatan etik ve sosyal değerlerden ödün vermeksizin sınırlı kaynaklardan maksimum

yararı elde etmek için daha kapsamlı bir yaklaşım gerekli olmuştur. STD’nin büyümesi ve

gelişmesi, sağlık teknolojilerinin geliştirilmesine, benimsenmesine ve yayılmasına yönelik

kararları desteklemek için sağlam temelli bilgilere duyulan bu talebi yansıtmıştır. STD’nin

başlıca hedefi, kaynakların verimli bir şekilde tahsisinin yanı sıra; sağlık hizmetinin

finansmanı, planlaması, satın alınması ve yatırımıyla uğraşan paydaşların bu teknolojinin

kullanılması ve yayılması hakkında verdikleri kararlarda rehberlik etmek üzere erişilebilir,

kullanılabilir ve kanıta dayalı bilgiler sağlamaktır.

Biz de bu çalışmamızda Türkiye’de yeni yeni ele alınan Sağlık Teknolojileri

değerlendirmelerine temel olan maliyet etkililik analizleri ile bir katkıda bulunmak istedik.

Türkiye’de hastalık yüküne sebep olan 10 hastalık grubu seçilerek maliyet etkililik

çalışmalarında sistematik inceleme yapılmış, seçilen hastalıklara yönelik sağlık ve kaynak

kullanımı üzerindeki kısa ve uzun dönemli sonuçlarını sınıflayarak karar vericilere politika

yapımında veri sağlanmıştır.

(13)

1.1. Sağlık Teknolojisi Değerlendirmesi (Health Technology Assessment - HTA)

STD en genel anlamıyla; “Herhangi bir sağlık teknolojisinin kullanılmasının ya da

teknoloji ile ilgili bir konunun sağlık ve kaynak kullanımı üzerindeki kısa ve uzun dönemli

sonuçlarını sistematik olarak değerlendiren bir tür politika araştırması” olarak

tanımlanmaktadır. Temel amacı, politika belirleyicilere ve karar vericilere bilimsel ve

objektif veri sağlayarak kıt kaynakların doğru yer ve zamanda en doğru şekilde

kullanılmasını sağlamaktır. STD, sağlık teknolojilerinin toplum üzerindeki etkisini

incelerken herhangi bir teknolojinin kabulü, reddi ya da modifikasyonunu rasyonel

temellere dayalı olarak yapmaya olanak sağlar (Tatar; 2007).

Bu süreçte dört temel soru sorulmaktadır.

1. Teknoloji çalışıyor mu?

2. Kimin için çalışıyor?

3. Hangi maliyetle?

4. Alternatifleri ile nasıl karşılaştırabiliriz?

1.1.1. Sağlık Teknolojisi (ST)

Sağlık teknolojisi sadece ileri teknoloji anlamına gelmemektedir. Sağlık faydası

yaratılmasında kullanılan her türlü teknoloji, araçlar, teçhizat, organizasyon, faaliyet bu

kapsama girmektedir. ST, büyük oranla aşağıda belirtilmiş kavramlar ile tanımlanmaktadır:

 İlaçlar (örn. aspirin, antibiyotikler, beta blokerler),

 Biyolojik maddeler (örn. aşılar, kan ürünleri, biyo-teknolojik maddeler)

 Araçlar, teçhizatlar, malzemeler (örn. kardiyak monitörler, görüntüleme sistemleri,

cerrahi eldiven, fizik tedavi aletleri),

 Medikal ve cerrahi prosedürler (örn. akupunktur, kanser kemoterapisi, sezaryen

ameliyatı),

(14)

 Organizasyon, ulaşım ve idare sistemleri (örn acil sistemi, aşı programı, hastalık

yönetimi programı, sağlık hizmeti ödeme sistemi, halk sağlığı programları).

Herhangi bir teknolojinin değerlendirilen özellikleri ve etkileri arasında, teknik

özellikler (özellikle teferruatlı teçhizatlar için geçerlidir), güvenirlik ve etkinliğin kanıtı

(hasta raporları sonuçları da dahil), gerçek hayatta etkililiği, masrafı, maliyet etkililiği ve

tahmini toplumsal, hukuki, etik ve politik etkiler sayılabilir. Bu nedenle HTA, sağlık

hizmeti teknolojisi araştırmalarının ekonomik sonuçları ve sağlık getirileri ile düşünülerek

aslında olduğundan daha geniş bir konuymuş gibi algılanmaktadır.

HTA, genelde Ulusal veya çoklu sistem seviyelerinde sağlık politikaları ve

kararlarından haberdar etmek üzere devlet, yarı devlete bağlı veya karsız kuruluşlar ve

bireyler tarafından gerçekleştirilir. Örneğin:

 Teknoloji gelişimi ve pazarlama konusunda sanayinin kararlarını desteklemek,

 Pazarlamaya izin verilmesi veya bir teknolojinin kullanılması hakkında düzenleyici

kurullara tavsiyeler vermek,

 Bir teknolojinin ödemeleri ile ilgili sağlık planlarına ve diğer ödeyicilere tavsiyeler

vermek,

 Bir teknolojinin uygun kullanımı hakkında doktorlara ve hastalara tavsiyelerde

bulunmak,

 Bir teknolojinin kabul edilmesi için hastanelerin ve diğer tedarikçilerin karar

vermesine yardım etmek,

 Yeni teknolojiler ve şirketlere yatırım hakkında finansal gruplara karar

vermelerinde yardımcı olmak (Malhan ve diğerleri; 2008).

1.2. Sağlık Teknolojisi Değerlendirmelerinde Kullanılan Ekonomik Değerlendirme

Teknikleri

Sağlık ekonomisi değerlendirmeleri, bilimin en son bilgisine göre tasarlanmalıdır.

Bu araştırma sorusunun açıkça tanımlanmasını, hipotezlerin kesin olarak türetilmesini,

(15)

metodolojinin sunulmasını ve doğrulanmasını, perspektifin tanımlı olmasını, alternatif

tedavi seçeneğinin açıklanmasını ve hedef kitlenin belirtilmesini ifade etmektedir. Çalışma

tasarımı, mümkün mertebe gerçeği yakından yansıtacak şekilde seçilmelidir. Sağlık

ekonomisi analizleri için, hem aday bir çalışma hem de geçmişe ait bir çalışma yaklaşımı

benimsenebilir. Sağlık ekonomisi değerlendirmesinin, klinik çalışmanın bir parçası olarak

üstlenilebildiği ve "etkinliği" yansıtması ya da "etkililik" modellemenin istatistiksel

yönüyle tanımlanabilir. Modellemenin metodolojik prosedürleri standart olmadığı için

klinik deneyler ile mukayese yapmak zordur. Bu sebeple, konuyla ilgili örnek hesaplarda

yüksek derecede şeffaflık gereklidir.

Sağlık teknolojileri değerlendirmesi için yapılacak analizin seçimi araştırmanın

sorununa göre değişecektir. Bunlar maliyet minimizasyon analizi, maliyet etkilik analizi,

maliyet yarar analizi veya maliyet kazanç analizi olabilir. Herbir analizin kullanım alanları

farklı, sağlık kazanımları farklı ve kaynak kullanımı ölçü birimleri farklıdır ( Tablo1) . O

yüzden yapılacak araştırmada hangi analizi mümkün kılıyorsa o analiz değerlendirmeye

alınmalıdır.

(16)

Tablo 1 : Sağlık Teknolojileri Değerlendirmeleri için Ekonomik Analizler

Kaynak: Saka ve diğerleri, “Yaşam Kalitesi Ölçütlerinin Sağlık Ekonomisindeki Kullanımı”, Sağlıkta Birikim Cilt 1, Sayı 2, 2006

Sonlanım verilerinin veya etkililiğinin ölçülmesi ile ilgili zorluklardan dolayı, farklı

analiz yaklaşımları bu tür değerlemelerin nasıl ele alındığına göre farklılık gösterir.

Maliyet-kar (kazanç) analizinde basitçe karar vericilerin kendi tercih ve değerlerini

uygulamak ve dikkate almak için kullanabilecekleri şekilde sonuçlar (sağkalım etkisi, ağrı,

yaşam kalitesi v.b. gibi) listelenir. Maliyet-etkililik analizi semptomsuz geçen süre gibi tek

bir önemli sonlanım parametresine odaklanır ve etkililik değerlendirme parametresi olarak

farklı alternatiflerin sağladığı fayda artışına karşılık gelen maliyet artışını karşılaştırır.

Maliyet-fayda analizi tercih ölçüm tekniklerini kullanarak sağlık sonuçlarını kaliteye

ayarlanmış yaşam yılları (QALY) ya da eşdeğer sağlıklı-yıllar (HYE) parasal olmayan

ölçümlere dönüştürür. Daha sonra örneğin her bir QALY kazancına karşılık gelen maliyet

artışı elde edilir, bu ölçüm sayesinde alternatifler karşılaştırılabilir. Maliyet-fayda

analizinde alternatif sağlık sonuçlarının değerleri ödemeye isteklilik ya da koşullu

değerleme gibi değerleme teknikleri kullanılarak parasal birimlere dönüştürülür. Sağlık

sonuçlarının değerlendirilmede bu kadar çeşitli yöntemin var olması aslında işin zorluğuna

bir delildir. Maliyet-azaltma analizi kavramsal olarak bu tür sakıncalardan uzaktır, çünkü

(17)

sağlık sonuçları eşdeğer olduğu varsayımı ile tercih edilen alternatif en az maliyetli olanı

olacaktır.

1.2.1. Maliyet-Minimizasyon Analizleri

Maliyet-minimizasyon analizi, kendisiyle aynı etkinlikteki iki veya daha fazla

tedavi alternatiflerinin ve ya etkinliğinin net maliyetler bakımından, en ucuz alternatifi

belirlemek için kıyaslandığı ekonomik bir çalışmadır. Karşılaştırma, etkililik çeşitliği

bakımından, açıkça sunulmuş ve anlaşılabilir olmalıdır (Walter ve Zehetmayr, 2006).

Pratik koşullarda, maliyet-azaltma analizinin başta ilaçlar olmak üzere yeni tıbbi

girişimlerin değerlendirilmesinde kullanımı ve değeri çok kısıtlıdır. Jenerik ilaçlar istisna

olmak üzere, pek çok yeni bileşik, etkililik farkı olmasa bile, sadece farklı moleküler

yapıda olduğu için az veya çok farklı bir yan etki profili çizmesi beklenir. Jenerik

kopyalarda, sağlık sonuçları aynı olmalıdır, bu yüzden bu durumdaki karşılaştırma ilaçların

imalat maliyetlerinin karşılaştırıldığı sıradan bir karşılaştırma halini alır. Maliyet

minimizasyon analizi kimi zaman etki mekanizması aynı olan, sonuçlarında pek de önemli

olmayan boyutta farklar olan “ben de etkiliyim (benzer ilaç)” türü ilaçların karşılaştırıldığı

çalışmalar için kullanılır. Bu karşılaştırmaların aslında maliyet-azaltma meselesi olduğu

söylenebilir, yani düşük maliyetli olan seçilecektir (Malhan ve diğerleri: 2008).

Karar vericilerin pratik bakış açılarına göre, piyasadaki benzer ilaçlar arasında

klinik sonuçların (örneğin etkinlik ve güvenlilik) anlamlı boyutta farklı olmadığı

durumlarda ilaçların karşılaştırılması kesinlikle mümkündür. Bu gibi durumlarda

karşılaştırma imalat, idari maliyetler ve hastanın zamanının değeri gibi tıbbi olmayan

maliyetlerin farklarına odaklanmaktadır. Briggs ve O’Brien (2001) açıklamasına göre

maliyet-azaltma analizi ile ilgili kısıtlılıklar, aslında bu tür analizlerin, klinik veya

ekonomik parametrelerin değerlendirilmesi için çalışmanın gücünün yeterince yüksek

olmadığı klinik çalışmalarda kullanılması ile ilişkili olduğunun altı çizilmelidir. Bir

çalışmada alternatiflerin klinik olarak eşdeğer olduğu hipotezi ya çalışma eşdeğerliği

gösterecek yeterlilikte güçlü olduğunda veya farklılığı gösteremeyecek kadar düşük güçlü

olduğunda öne sürülebilir. Çalışma yeterince güçlü ise maliyetlerin karşılaştırılması için

gerekli istatistik testler yapılabilir. Ama klinik eşdeğerlik iddiasının nedeni çalışmanın

güçsüz olması ise maliyetlerin karşılaştırılması için istatistik test yapmak doğru olmaz. Bu

(18)

durumda güven aralıkları ile birlikte maliyet-etkililik oranlarının kullanılması en güvenilir

tekniktir (Malhan ve diğerleri : 2008)

1.2.2. Maliyet-Kazanç Analizleri

Maliyet-kazanç analizi (MKA) bir sağlık hizmeti yaklaşımının net maliyetlerini

rakamlara döken ve bu yaklaşımın uygulanması sonucunda ortaya çıkan faydalarla

karşılaştıran ekonomi kuramından türetilmiş bir analitik tekniktir. Bu teknikte sağlık

hizmeti yaklaşımının net maliyetleri ve faydaları parasal birim olarak ifade edilmektedir

(Malhan ve diğerleri, 2008).

MKA temel olarak, bir tedavinin avantajlarının ve dezavantajlarının maddi olarak

ölçüldüğü normatif hesaplama tekniğidir. MKA’de herhangi bir programın, tedavinin veya

müdahalenin kendi içinde girdileri ve çıktıları aynı birimlerle, parasal olarak karşılaştırılır.

Bu karşılaştırma farklı tedaviler ya da programlar arasında da olabilir. Uygulanan

yöntemin bireye olan yararı nedeniyle maliyetlerde sağlanan tasarruf, analizin temel

mantığını oluşturur. Programın etkisi, gelecekte ortaya çıkabilecek sağlık harcamalarının

azaltılmasını, gayri resmi hizmet harcamalarını ve kayıp iş gününün azaltılması gibi

sonuçları içerebilir (Malhan ve diğerleri , 2006).

Sağlık programları daima alternatif programlarla karşılaştırılır. Alternatif yaklaşım,

başka bir girişim olabileceği gibi hiç tedavi uygulamamak da bir alternatif olabilir. İlgi

konusu girişimin sağladığı fayda, sağlık sonuçlarında alternatif yaklaşımla elde edilecek

olan sonuçlarla kıyaslandığında görülen iyileşme farkıdır. Sonuçlar sadece klasik hasta

sonuçlarını değil, ayrıca ek seçenek değerlerini (gerektiği durumlarda tedaviye

ulaşabilmenin sağladığı fayda) ve dolaylı değerleri (başkalarının sağlığının düzeldiğini

görmenin sağladığı faydası) de içermektedir. Sağlık sonuçlarında düzelmeye parasal

birimlerle, genelde ödemeye isteklilikle paha biçilir. Girişimin net maliyeti, tedavi ve takip

maliyetlerinden (ilaçlar, doktorlar, hastaneler, evde bakım, hasta ve aile maliyetleri,

üretkenlik kaybı maliyetleri, kaydebilen zamanla ilgili diğer olası maliyetler vb.) alternatif

girişimin tedavi ve takip maliyetlerinin çıkarılmasıyla elde edilir (Malhan ve diğerleri,

2008).

(19)

MKA’nın avantajları, şeffaflığı, belirsizliği ortadan kaldırma yeteneği ve

kıyaslanabilir oluşudur. MKA şeffaftır çünkü, bir maliyet-kazanç analizinde sonuçlar

varsayımlarla, teorilerle ve yöntemlerle kolaylıkla ilişkilendirilebilmelidir. MKA sayesinde

karar alıcılar toplanan bilgilerin yeterliliğine karar verebilmekte, hangi bilginin eksik

olduğunu kolayca görebilmektedir. Bu bilgi, karar alıcının politika sonucunda doğabilecek

belirsizliğin düzeyini görebilmesine de olanak sağlar. MKA kıyaslama yapmaya izin

vermektedir, zira toplumun refah ve sağlığını etkileyen bir politika kararının tüm boyutları

yalnızca bir indeks içine alınabilmektedir. Tekli ölçüm yaklaşımı sağlığın farklı alanlarını

etkileyen politikalar arasında kıyaslama yapılabilmesine olanak sağlar.

Bu kapsamda doğrudan kazançlar, örneğin sağlık harcamalarında sağlanan

tasarrufu; dolaylı kazançlar, örneğin günlük yaşama daha kısa sürede dönmekten veya

istenmeyen gebeliklerin önlenmesinden doğan kazanç, artan iş verimi, hasta memnuniyeti,

azalan hastane yatış süresi gibi farklı parametreleri gösterir. Ölçülemeyen kazançlar ise,

örneğin bireyin kendini daha sağlıklı hissetmesini ifade eder. İlk iki tip kazanç maddi

olarak ifade edilebilirken, sonuncusunun maddi olarak ifade edilebilmesi çok zordur.

Ancak, herhangi bir tedavinin, programın ya da müdahalenin maliyeti olduğu gibi,

maddi ifadeye dönüştürülen kazançları da söz konusu olabilmektedir. Kıyaslama

kazanç/maliyet oranı ile yapılır. Oran birden büyükse uygulama yapılmaya değerdir. Bir

başka deyişle, maliyeti en az, ancak getirisi en fazla olan uygulamayı seçmek de mümkün

olabilmektedir. Hastanın kendini daha sağlıklı hissetmesinden kaynaklanan değerler

genellikle ölçülemez, ya da oldukça zor ölçülebilir. Sağlık çıktısının maddi ifadesinde

kullanılan bir başka yöntem de ödeme gönüllülüğü yaklaşımıdır. Bu yaklaşımda bireylerin

daha iyi bir sağlık konumu için ödeme yapmaya gönüllü oldukları miktarla sağlıkta ölçülen

iyileşme karşılaştırılır veya hastalara mevcut durumları ile karşılaştırıldığında, daha az yan

etki ile tam iyileşme sağlayan bir tedavi için en çok ne kadar ödeyecekleri sorulur. Ayrıca

yararların neler olduğu ve bunların değerlerinin geçerli tahminini yapmak oldukça güç ve

karşılaştırmalar sorunlu olabildiği için, bu tür analiz genellikle eleştirilir ve kolayca

yapılamaz (Oksuz ve diğerleri, 2005).

(20)

Bu analiz tipinin en önemli dezavantajı parasal olmayan, kurtarılan yaşam veya

kazanılan yıllar gibi klinik ve yaşam kalitesi ile ilgili sonuçların parasal birimlere

çevrilmesinin veya dönüştürülmesinin zorluğudur. Ayrıca, bu dönüşümü yapmanın

standart yöntemi olan ödemeye isteklilik de ciddi etik sıkıntılar yaratmaktadır, çünkü bu

yöntemde zenginlerin tercihlerine daha fazla ağırlık verilmektedir. Bu yüzden bu teknik

sağlık politikalarının oluşturulmasında pek sık kullanılmamaktadır(Malhan ve diğerleri,

2008).

Maliyet-fayda analizlerinin çoğu bir modele dayanmaktadır ve önemli varsayımlar

gerektirir. Bu yüzden model varsayımlarının geçerliliğin test etmek ve analiz sonuçlarının

sağlamlığını duyarlılık analizi yoluyla saptamak önemli hale gelmektedir (Malhan ve

diğerleri, 2008).

1.2.3. Maliyet-Fayda Analizleri

Çağdaş tıp giderek yaşamın niceliğine değil, kalitesine de yönelmektedir. Ayrıca

bazı tedavilerde, örneğin kanser vakalarında kemoterapi uygulamasıyla, organ naklinde

bağışıklık sistemini baskılamakta kullanılan ilaçlarla ya da ilaçla hipertansiyonun

tedavisinde yaşam süresi uzayabilmekte, ancak yaşam kalitesinde azalma olabilmektedir.

Dolayısıyla maliyet-fayda analizleri ile çıktılar, tedaviden dolayı kazanılan yaşam süresi,

bireylerin farklı sağlık konumlarına verdikleri nispi değerleri yansıtan bir dizi fayda ölçütü

(EuroQol, Health Utilities index, Quality of Well being, Nottingham Health Profile) ile

ağırlıklandırılır. Bu nedenle tartışmalı bir yöntemdir. Yaşı, cinsiyeti, eğitimi, yerleşim yeri

farklı bireyler tarafından farklı algılanabilen sağlık sorunları nedeniyle sağlık durumunun

farklı alanlarındaki (fiziksel, duygusal, cinsel uyumsal gibi) gelişmelere bir değer atfetmek

zor olup, bir ülkede kullanılan bir ölçeğin geçerliliği, güvenilirliği, hassasiyeti ve seçiciliği

sınanıp gerekli uyarlamalar yapılmadan bir başka ülkede uygulanması hatalı sonuç verir.

Maliyet-fayda analizi (MFA) iki veya daha fazla alternatif stratejinin hem

maliyetler, hem de sonlanımlar açısından karşılaştırıldığı ekonomik analiz yöntemidir. Bu

yöntemde ele alınan sonlanımlar genellikle kaliteye ayarlanmış yaşam yılı: QALY gibi

yararlanım veya tercih etme ile birimlendirilen parametrelerdir. Bu analizin amacı,

maliyet-etkililik yaklaşımını kullanarak, iki veya daha fazla alternatif stratejinin hem klinik

(21)

olarak anlamlı olan, hem de diğer ekonomik analizlerle de kıyaslanabilen parametreler

açısından karşılaştırmaktır. Maliyet-fayda analizi sağlık hizmeti seçeneklerinin maliyet

etkililiğini değerlendirmekte “altın standart” yöntemi olarak düşünülebilir (Malhan ve

diğerleri, 2008).

Maliyet-fayda analizi, formülün paydasında kaliteye ayarlanmış yaşam yılında

artmanın yer aldığı özel bir maliyet-etkililik analizi türüdür. Bu standart sonlanım ölçüm

yaklaşımı çok faydalıdır, çünkü böylece farklı çalışmalardaki maliyet-fayda ölçülerinin

kıyaslanmaları mümkün olabilir ve sağlık hizmeti seçenekleri için de “kabul edilebilir”

maliyet-fayda düzeylerinin, yani maliyet/QALY’nin eşik düzeyinin saptanabilmesini de

mümkün kılar. Bunun aksine, iyileşen infeksiyon başına maliyet veya saptanan kanser

başına maliyet gibi, formüldeki payda olarak daha ham sonlanım parametrelerinin

kullanıldığı maliyet-etkililik analizleri birbirleriyle karşılaştırılamaz. İnsan sermayesi

yönteminin kullanarak sağkalım sonuçlarının değerlendirildiği maliyet-fayda analizi kadın

ve erkek gibi, genç ve yaşlı gibi bazı grup karşılaştırmalarında yararsızdır, çünkü

maliyet-fayda analizi temel olarak bireylerin gelir elde edebilme kapasiteleriyle ilişkilidir.

Maliyet-fayda analizinde bu iki yöntemin eksiklikleri yoktur. Maliyet –Maliyet-fayda analizinin diğer iki

maliyet-etkililik yöntemine göre kaliteye-göre-ayarlama gibi bir avantajı da vardır. İki

farklı stratejinin sağkalım kadar yaşam kalitesi üzerine de etkilerinin farklı olduğu

durumlarda bu avantaj özellikle önemlidir (Malhan ve diğerleri, 2008).

Maliyet-fayda analizinde iki seçeneğin karşılaştırılmasında kaliteye ayarlanmış

yaşam yılında artma başına maliyette artma olarak tanımlanabilecek bir orantı

hesaplanmaktadır. Sonuç bir kaliteye ayarlanmış bir yaşam yılı için tasarruf edilen maliyeti

(maliyet/QALY) göstermektedir.

Allan Williams’a göre; Bir QALY bir sağlıklı yaşam yılı beklentisine eşittir.

Buna karşılık sağlıksız bir yaşam beklentisi 1’den küçüktür. Sağlıksız bir kişinin QALY ’

si düşük, ölen bir kişinin ise QALY si sıfırdır ya da ölmekten bile kötü olarak sağlık

durumunu tanımlayan bir kişi için de QALY ’si negatiftir. Genel olarak faydalı tıbbi

bakım aktiviteleri 1 pozitif miktardaki QALY ve etkin tıbbi bakım aktiviteleri ise düşük

maliyetli bir QALY anlamına gelmektedir. Yüksek öncelikli tıbbi bakım aktiviteleri 1

(22)

düşük maliyetli QALY ’dir ve düşük öncelikli tıbbi bakım aktiviteleri 1 yüksek maliyetli

QALY ’dir ( Williams, 1985).

Mantıksal olarak QALY kişilerin sakatlıkla veya herhangi bir rahatsızlıkla uzun

yaşamalarından çok kısa ama kaliteli yaşamalarından yanadır. Bu düşüncede sadece

rasyonel kişiler olabilir .

Kazanılan her ekstra sağlıklı yaşam yılı 1 QALY demektir. Ancak bu ekstra yaşam

yıllarını kazanmak için kullanılan sağlık hizmetleri veya tıbbi bakım hizmetleri bize 1

QALY getirebilecek mi ? sorusu çelişki yaratmaktadır

QALY‘nin avantajı bir sağlık çıktısı ölçümü olarak, aynı zamanda yapılan

morbidite ve mortalitenin düşürülmesinden kaynaklanan kazançları yakalamak ve iki

ölçütü tek bir ölçütte bağlamaktır. Dahası, bu bağlama farklı çıktıların arzulanan ilişkisini

temel alır.

Kalite ağırlığı (a) tercihleri temel almalı (b) tam sağlıklılık ve ölüme dayandırılmalı

(c) aralıklı ölçekle belirlenmelidir (Drummond ve diğerleri, 1997).

Sağlık durumları için QALY ağırlığı tercihleri temel almalıdır. Buna gore,

istenebilir sağlık durumu (en çok tercih edilen) en yüksek ağırlığı alır ve analizde tam bir

iyilik halini alır. Diğer potansiyel yaklaşım QALY ağırlıklarını, sağlık durumları

kazançlarının etkileri gibi, nüfusta sağlık durumlarının etkileri veya psikometrik ölçek

teknikleri çıktıların ne kadar iyi veya daha çok arzulanabilir kötü veya az arzulanabilir

olduğu tanımlanmaları için tahsis edilmemiştir (Drummond ve diğerleri, 1997).

QALYs ağırlıklarının ölçeği pek çok noktayı içerebilir fakat iki nokta ölçekte

bulunmalıdır : mükemmel sağlık ve ölüm. Bu ikisine ihtiyaç duyulmaktadır. Çünkü QALY

modeli ile bunlar programda beraber oluşabilir şekilde değerlendirilecek ve ağırlıklara

bunlar için ihtiyaç duyulacaktır. Mükemmel sağlık ve ölüm için QALY ağırlıklarının

aralık ölçeklerini tanımlamak için rastgele iki değer verilebilir. Ölüm için en küçük

değerden en büyük değer olan mükemmel sağlığa doğru bir derecelendirme olabilir

(Drummond ve diğerleri, 1997).

(23)

QALYs ağırlıklarında aralıklı ölçeğin ekonomik değerlendirme için ihtiyaç

duyulduğunu not etmek faydalı olacaktır. İlk olarak, aralıklı ölçeğe ihtiyaç duyulmuştur

çünkü ölçekteki eşit uzaklıkların aralıklarının eşit açıklamalarının olması önemlidir. Bu,

0,2’den 0,4’e olan kazancı ile 0,6’dan 0,8’e olan kazancı aynı olmalı anlamına gelmektdir.

Bu eşitliğe ihtiyaç duyulmaktadır çünkü bu iki tip kazancın QALY hesaplamaları eşit

görülmelidir (Drummond ve diğerleri, 1997).

İkinci olarak, aralıklı ölçeğe tamamen ihtiyaç duyulmuştur bu sayede oranlı ölçeğe

ihtiyaç duyulmaz. Bunu destekleyen iki sebep bulunmaktadır. İlk olarak, ana ölçeğin tipi

aralıklı ölçek olmalıdır, bu ölçek için parametrik istatiksel hesaplamaların hepsi

sağlanmıştır; örn ortalama, standart sapma, t-test, varyans analizi v.b.g. İkinci olarak

ekonomik değerlendirmeler görecelidir, analiz programlar arasındaki farklıklara her zaman

bağlı kalınmıştır ve farklılıklardaki tüm matematiksel manipulasyonlar aralıklı ölçek ile

geçerlidir. Farklılık oranları geçerlidir (A programındaki kazanılan QALYs lerin B

programından iki kez artması) ve diğer oran farklılıklarının kullanılması (program A için

her artan QALY de artan maliyet program B’nin üçte biri kadardır) istatistiksel testlerin

yapılması kadar geçerlidir. (Program A’da kazanılan artan QALY ’ler program B’de % 5

düzeyinde kazanılmış QALY lerden istatistiksel olarak farklı değildir. ) (Drummond ve

diğerleri, 1997)

Kavramsal olarak, QALYs hesaplamaları çok açıktır. Şekil 4’de görüldüğü gibi,

alan 1’de artan QALYs kazançları basitçe alan 2’nin altındadır. Çizginin altındaki alan

toplam alanın altındaki her sağlık durumu bileşenleri gibi düşünülebilir. Sağlık durumunun

altındaki her yaşanan sağlık durumu yılları süresi her bir sağlık durumu için kalite

ağırlıkları ile çarpılır. Bu indirgeme yapılmadan kazanılan QALYs kazançlarıdır.

(24)

Şekil 1 : Müdahalelerden kazanılan kaliteye göre ayarlanmış yaşam yılı

Nord’un verdiği örnekte olduğu gibi, program A’dan yararlanan 100 kişi ve aynı

maliyete sahip program B’den yararlanan 30 kişinin 20 yıl yaşam beklentisi olduğu

varsayalım. Sağlık Fayda Index 2 kullanıldığında program A’dan 0,8 program B’den 0,4

fayda kazanılsın. İki program birarada uygulandığında program A’dan 100*(1-0,8)*20 =

400 QALY s ve program B’den 30*(0,8-0,4)*20=240 QALY s kazanılır. Sağlık İndeksi 1

kullanıldığında program A’dan 0,75 program B’den 0,96 fayda sağlanmaktadır. İki

program birarada kullanıldığında 100*(1-0,96)*20 = 80 ve diğer programdan

30*(0,96-0,75)*20 = 126 QALY s kazanılmış olacaktır. Bu durumda sağlık fayda indeksi 2’ye göre

program A öncelik kazanmalıdır (Nord, 1999)

Bireyler, toplum, genellikle tercih edilen tüm kazançlar şimdiki zaman tercihi için

hesaplamalar indirgeme faktörü tarafından gelecekteki miktarı ile çarpılır. Değişik

indirgeme oranları tavsiye edilebilir, ancak günümüzde bu tip çalışmalar % 3 ve % 5

arasında değişmektedir. Metoda göre gelecek yıllarda oluşacak QALY değerleri için, her

Mükemmel Sağlık

Kaliteli

yaşam ile

ilişkili sağlık

(ağırlıklar)

Ölüm 0.0

Süre (yıl)

Ölüm 1

Ölüm 2

1. programsız

2. Program ile

Kaliteye ayarlanmış yaşam yılı

kazançları

A

B

(25)

bir yılı % r yıllık indirgeme oranında indirgeyerek geçmişten bugüne taşınır. (Drummond

ve diğerleri, 1997) Alternatiflerin bulunmadığı genel popülasyonun QALY

hesaplamalarında ise popülasyondaki herbir kişinin sağlık durumu, kalite ağırlıkları ile

çarpılarak bulunur. Örneğin 100 kişilik bir popülasyonda , kişilerin sağlık fayda değerleri

0,8 olarak algılanıyorsa bu toplumun kaliteli yaşam yılları 0,8*100 = 80 QALY s olarak

hesaplanmaktadır. Bir başka örnek verecek olursak bir kişinin 10 yıllık geçirdiği yaşam

süresinde, 6 yılının tamamen sağlıklı olarak geçirdiğini, diğer 4 yılını ise bir takım

rahatsızlıklardan dolayı sakatlıkla geçirdiğinden bu yıllardan 0,6 değerinde fayda

algıladığını varsayalım. Bu kişinin 10 yıllık bir zaman içerisinde geçirdiği kaliteli yaşam

yılları (6 yıl *1+ 4 yıl * 0,6) = 8,4 QALY s olarak hesaplanacaktır (Veney-Kaluzny, 1998)

.

1.2.4. Maliyet Etkililik Analizleri

Maliyet-etkililik analizi iki veya daha fazla alternatif programın her bir programın

maliyet ve sonuçlarının ölçülmesi ile karşılaştırıldığı sistematik bir yöntemdir.

Maliyet-etkililik analizi programların klinik hedefleri ile (kurtarılan semptomsuz günler, önlenen

vakalar, hastanın iyileşmesi, kazanılmış yaşam yılları gibi) ilişkili olarak, sonuçlarının

(sağlık sonlanımlarının) aynı birimler ile karşılaştırılması üzerine yapılandırılmıştır. Eğer

sadece iki alternatif program varsa, programların maliyet farkları (ilave maliyet)

programların sonlanımlarındaki farkla (ilave etki) birbirlerine oranlanarak karşılaştırılır.

Bu oran İlave Maliyet-Etkililik Oranı (İMEO) olarak da bilinmektedir. Eğer iki

alternatifden daha fazla alternatif varsa, programlar İMEO’larına bakılarak ikişerli olarak

karşılaştırılır.

Maliyet-etkililik analizi, karar vericilerin ihtiyaçlarına bağlı olarak değişik

perspektiflerden ele alınabilir. En kapsamlı görüş olan toplum açısından bakış

yaklaşımında, kim için geçerli olduğundan bağımsız olarak tüm maliyetler ele alınır.

Burada maliyet kalemleri, tüm sağlık hizmeti maliyetlerini, sağlık hizmeti maliyetleri

dışındaki ilişkili maliyetleri (eğitim, adalet gibi), tüm üretim maliyetlerini (kaybedilen iş

zamanı gibi) ve tüm hasta ve aile maliyetlerini (ulaşım, bebek bakımı, refakatçi maliyetleri,

hastanın işinden uzak geçirdiği zaman, evi hastalığa göre değiştirmenin maliyeti)

kapsamaktadır. Daha dar açıdan bakıldığında, sağlık hizmeti sistemi, ödeme yapan kişi

(26)

(sigorta sistemi, ödeme yapan sigortalılar gibi) ve kuruluşlar (hastane gibi) veya hasta

açısından düşünülebilir.

Maliyet-etkililik analizinde karşılaştırılan tüm programlar için her seferinde tek bir

sağlık çıktıları seçilmelidir. Tipik olarak seçilen parametre bu programların

karşılaştırılabilirliliği için kullanılan birincil klinik sonuçtur (tanı konulan hasta sayısı,

semptomsuz geçen günler, serum kolesterol düzeyinde yüzde azalma, kazanılan yaşam

yılları gibi). İdeal sonlanım ölçütü, serum kolesterol düzeyinde yüzde azalma gibi bir aracı

sonlanım parametresi değil, kazanılan yaşam yılları gibi nihai bir sonlanım parametresi

olmalıdır. Eğer aracı klinik sonlanım ölçütleri kullanılırsa, ya bu gibi çıktılarla nihai

çıktılar arasında güçlü bir bağlantı kurulabilmeli ya da bu gibi ara çıktıların da kendi başına

değerli oldukları gösterilmelidir.

Gelecekte oluşacak sonlanım ve maliyetlerin şimdiki değerlere eşdeğer kılınması

için belli bir iskonto oranı ile iskonto yapılması gerekmektedir .

Maliyet-etkililik analizi, klinik çalışmaların suni ortamlarında değil, gerçek

yaşamda ortaya çıkan gerçek maliyetler ve çıktıların belirlenmesine çabalar. Bu nedenle

eğer etkililik verisi klinik çalışmalardan temin edilmişse, kimi yazarlar bu durumu

vurgulamak için “maliyet-etkililik analizi” terimini kullanırlar. Etkililik, sıkı kontrollü

klinik çalışma ortamlarında elde edilen çıktılardır. Etkililik ise gerçek dün ya da ulaşılan

çıktıları temsil eder.

Maliyet-etkililik analizi ileriye yönelik çalışmalar olabileceği gibi veya modelleme

çalışmaları da olabilir. İleriye dönük çalışmalarda hastalar rastgele olarak gruplara ayrılır

ve çalışmanın süresi boyunca maliyet ve sonlanım verileri toplanır. Bu tür çalışmalar

etkinlik çalışmaları değil, etkililik çalışmaları tarzında tasarlanmalıdır. Eğer etkinlik

çalışması şeklinde tasarlanmışsa, verileri gerçek dünyaya dönüştürmeye yönelik (hasta

uyumunu dikkate almak gibi) gerekli düzeltmeler yapılmalıdır. Modelleme çalışmalarında

sonlanım verileri çoğu zaman klinik çalışmalardan veya klinik çalışmaların meta analizi

veya sistematik derlemelerinden, maliyetler ise gerçek yaşam deneyimlerinden alınır.

(27)

Maliyet etkililik analizlerinde karar verme kriterleri karmaşıktır. Ya da karar verme

kriterleri aslında politika yapıcılara bırakılmıştır. Şekil 2’den de takip edilebildiği gibi 1.

ve 4. alanlarda program A ve B arasında seçim yapmak kolaydır. 1. alanda A programının

maliyeti daha düşük ancak etkililiği daha fazladır. Bu durumda A programının seçiminde

bir tereddüt bulunmadığı gibi ileri bir analizi de ihtiyaç yoktur.

Şekil 2 : Maliyet Etkilik Analizinde Karar verme Kriterleri

Kaynak: Saka ve diğerleri, “Yaşam Kalitesi Ölçütlerinin Sağlık Ekonomisindeki Kullanımı”, Sağlıkta Birikim Cilt 1, Sayı 2, 2006

4. alanda ise A programının maliyeti B programına göre daha fazla ancak etkililiği

daha düşüktür. Bu durumda B programının seçilmesi akla daha yatkındır. İkinci ve üçüncü

alanlarda seçim yapmak daha zordur. İnsan yaşamı için bakıldığında elbette etkili olan

programın seçilmesi gerekmektedir. Ancak müdahaleler arasında maliyet farkı çok ise ne

yapılmalıdır? Sorusu artık tamamen politika yapıcılara bırakılmaktadır.

(28)

BÖLÜM II.SİSTEMATİK İNCELEME

Sistematik inceleme; literatürü inceleme yoluyla tek bir sorgu üzerine odaklanarak,

konuyu tanımlamak, vurgulamak ve sorguya ait kanıta dayalı en yüksek kalitedeki delilleri

sentezlemektir. Sistematik inceleme genel olarak kanıta dayalı tıp üzerinde

ilişkilendirilmektedir. Sistematik incelemeyi anlamak ve pratikte uygulayabilmek için

tıbbi bakım veya sağlık hizmetlerindeki tüm profesyonellerin incelemenin gerekliliğine

tabi kılmak gerekmektedir (MacFarlane ve diğerleri 2005).

Tıpta, kanıta dayalı tıbbın randomize kontrollü çalışmalar ve meta-analizlerle sınırlı

olmadığı belirtilmekle birlikte, bilimsel kanıt sınıflamasında birinci düzey kanıt RKÇ’larla

sınırlandırılmış ve “altın standart” olarak kabul edilmiştir (Sackett et al, 1996). Randomize

kontrollü çalışmalar, sistematik incelemeler ve meta-analizler kanıta dayalı uygulamada

“altın standart” olarak kullanılmaya başlamasına karşın (Colyer,Kamath, 1999), “elde

edilebilir en iyi kanıt nedir?” sorusu henüz tam olarak yanıtlanabilmiş değildir (DiCenso;

Cullum, Ciliska; 1998; Ingersoll, 2000).

2.1 Kanıt düzeyleri: Elde edilebilir en iyi kanıt nedir?

Kanıta dayalı uygulama neyin kanıt kabul edildiğine ve kanıtın kullanılış şekline

göre değişir. Araştırma sonuçları evrensel olarak kanıtın en iyi kaynağı olarak kabul

edilmekle birlikte konu ile ilgili araştırmaların sayısının ve araştırma tasarımının ne olacağı

konusunda görüş ayrılıkları vardır. Bir çok alanda, belli bir uygulamayı destekleyen

çalışmalar olduğu gibi aynı uygulamayı reddeden çalışmalar da vardır. Bu değişkenlik

nedeniyle tek bir araştırmaya dayalı uygulama kararları tehlikeli olabilmektedir. Bu

nedenle, belli bir konu üzerinde yapılmış araştırmaların sonuçları klinik uygulamalarda

kullanılmadan önce titizlikle değerlendirilmelidir. Böyle bir inceleme araştırmaların

yöntemi, örneklemi ve istatistiksel analizlerin doğru bir şekilde değerlendirilmesini

gerektirir (Youngblut, Brooten, 2001). En iyi kanıt kaynağı yüksek kaliteli araştırmalardır.

Ancak araştırmanın kalitesi ve uygunluğu değişkendir. Bu nedenle araştırmaların gücünün

anlaşılmasına gereksinim vardır (Closs, Cheater, 1999). Muir Gray (1997) kanıtın gücünü

(29)

beş kategoride sınıflandırmıştır. Tablo 1’de gösterildiği gibi, tıpta kanıt düzeyi

sınıflamasına göre en güçlü kanıt için iyi tasarlanmış randomize kontrollü çalışmalarla

(RKÇ) yapılan en az bir sistematik inceleme gerekmektedir. Girişimin etkililiğini

değerlendirmede en iyi araştırma tasarımımın RKÇ’lar olduğu kabul edilir. Ancak

hemşirelikte bu düzey kanıtın çok sınırlı olduğu Cullum’un (1997) çalışmasında

gösterilmiştir. Yarı deneysel ve deneysel olmayan ve daha az kontrollü olan çalışmalar

daha zayıf tasarımlar olarak kabul edilir. Kanıt düzeyleri listesinde kalitatif çalışmalardan

hiç söz edilmez (Estabrooks, 1999). Hemşirelikte kanıt düzeyi değerlendirme

sınıflamalarına örnek olarak Joanna Briggs Merkezi tarafından kabul edilen sınıflandırma

ve Stetler’in kanıt gücü sınıflaması Tablo2’de verilmiştir. Bu sınıflamada en güçlü kanıt

“Düzey I” olmakla birlikte, düzeyin kalitesi A’dan D’ye doğru derecelenmektedir. Her

düzey için, kalite düzeyi D olduğunda (araştırma sonuçlarının güvenilirliği konusunda

kuşku varsa) bu çalışma otomatik olarak incelemeden çıkarılmaktadır. Kalitatif çalışmalar,

düşük düzeyde de olsa kanıt olarak kabul edilmiştir. Hemşirelik ve tıp kanıt düzeyi

sınıflandırmalarındaki bu farklılık hemşirelik araştırma konuları ve tasarımlarındaki

farklılıklarla ilgilidir. Tıpta, kanıta dayalı tıbbın randomize kontrollü çalışmalar ve

meta-analizlerle sınırlı olmadığı belirtilmekle birlikte, bilimsel kanıt sınıflamasında birinci

düzey kanıt RKÇ’larla sınırlandırılmış ve “altın standart” olarak kabul edilmiştir (Sackett

et al, 1996).

(30)

Tablo 2 : Tıpta ve Hemşirelikte Kanıt Düzeyi Sınıflamaları

Kaynak: Kocaman, “Hemşirelikte Kanıta Dayalı Uygulama” Hemşirelikte Araştırma Geliştirme Dergisi, 2003/2

(31)

2.2.Sistematik İnceleme Nasıl Yapılır ? (Systematic reviews)

Sistematik inceleme, belli bir konuda yapılan orijinal araştırmaların belli

yöntemlerle incelendiği bilimsel incelemedir. Sistematik inceleme, araştırma kullanımını

Kanıta Dayalı Uygulamadan (KDU) ayıran bir yöntemdir.

KDU liderleri, sistematik incelemeyi uygulamaya rehberlik etmede “en güçlü ve

yararlı kanıt kaynağı” olarak tanımlamaktadır (Stevens, 2001). Standart bir literatür

incelemesinde araştırıcının yan tutma olasılığı vardır. Sistematik incelemelerde, araştırıcı

yanlılığı çeşitli yöntemlerle önlenir ve en aza indirilir. Araştırmalar metodolojik güçlülük

ve zayıflıklarına göre değerlendirilir. Bir sistematik incelemede, konu ile ilgili tüm

araştırmalar örnekleme alınır ve sistematik olarak değerlendirilir. Her çalışmanın

özellikleri ve sonuçları özetlenir, sayısallaştırılır, kodlanır ve bir veri tabanı oluşturulur.

Bazen bu sonuçlar meta-analiz kullanılarak istatistiksel olarak birleştirilir.

Bu yöntem, örnek büyüklüğünü arttırır ve girişim konusunda daha kesin bir tahmin

oluşturulur.

Sistematik inceleme özetleri, “yöntem, sonuçlar ve belli bir klinik karara rehberlik

etmek üzere kanıtın yeterliliği konusunda inceleyenlerin vardığı sonuç” bölümlerini

içermek üzere standart bir formatta yayımlanır (Ciliska et al, 2001; Stevens, 2001).

Sistematik incelemenin yararı, konu ile ilgili ulaşılabilen tüm araştırmaları tek bir raporda

birleştirmesi, çok miktarda bilgiyi özetleyerek kullanabilir hale getirmesidir. En önemli

avantajı ise neden-sonuç ilişkisinin gücünü ve geçerliğini arttırmasıdır (Stevens, 2001).

Sistematik inceleme şu aşamalarda yapılır (Stevens, 2001):

• Belli bir sorunun seçimi

• Ayrıntılı bir araştırma protokolü hazırlama

• İncelemeye alınacak araştırmalar için kriterleri belirleme

• Literatürün sistematik ve kapsamlı incelenmesi

• Hangilerinin kabul kriterlerini karşıladığını belirleme

• Araştırmaların kalitelerini eleştirel olarak değerlendirme

• Araştırma raporundaki sonuçları alma

(32)

• İstatistiksel olarak birleştirme

• En iyi kanıt olanları özetleme

Bu süreç sistematik inceleme raporlarında ayrıntılı olarak belirtilir ve diğer

araştırma raporlarında olduğu gibi hakemler tarafından değerlendirilir. KDU sürecinin

temeli olan en iyi kanıtı bulma, sistematik inceleme yapma ve uygulama rehberleri

oluşturma Cochrane Merkezi tarafından kullanılan bir süreçtir. Cochrane Merkezi kanıta

dayalı kararlar konusunda ilgili gruplara yardımcı olmak amacıyla 1993 yılında kurulmuş

uluslararası bir kuruluştur. Merkezde, değişik klinik girişimlerle ilgili gerektiğinde

meta-analizi de içeren sistematik incelemeler yapılır; bu incelemeler sürekli olarak güncellenir

ve yayımlanır. Cochrane inceleme grubu sayısı 50’dir; “yara bakımı grubu”, “ağrı, palyatif

bakım ve destekleyici bakım grubu” hemşirelik konularını içermektedir. Cochrane

Kütüphanesinde 1000’in üzerinde sistematik inceleme yer almaktadır. Bu bölüme erişim

için abonelik gerekir. Cochrane Kütüphanesi’nden sistematik inceleme özetlerine (1800)

parasız erişim sağlanır (Ciliska et al, 2001).

2.3.Cochrane Kütüphanesi

Cochrane kanıta dayalı tıp kütüphanesi Oxford Üniversitesi tarafından 1993 yılında

oluşturulmuştur. Yılda 4 defa on-line yayın yapılır. Yayınlanan yayınların %75-80’i

müdahalelere ilişkindir,(http://www.cochrane.org/)

(33)

Şekil 3 : Cochrane Kütüphanesi Veri Tabanı

Cochrane grup müdahalelerin sistematik incelemelerini nasıl yapıldığı konusunda bir

klavuz yayınlamıştır. Bu klavuzda iyi bir sitematik incelemede makalelerin nasıl

toplanması gerekliliği ile ilgili bazı basamaklar önerilmiştir:

Çalışmanın dizaynı

Amaçlar

İnceleme metodu

Sonuçlar

(34)

Cochrane sistematik inceleme klavuzunda sistematik inceleme 7 aşama önerilmektedir:

1. Problemin tanımlanması

2. Çalışmaların seçilmesi

3. Çalışmalarda kritik noktaların belirlenmesi

4. Verilerin toplanması

5. Sonuçların analiz edilmesi

6. Sonuçların yorumlanması

7. İncelemeyi güncelleme ve geliştirme (http://www.cochrane.org/)

Biliyoruz ki, her yıl 20000 biomedikal dergiden 2 milyona yakın makale

yayınlanmaktadır. Niteliksel olarak makalelerin kalitelerinde de doğal olarak bazı

farklılıklar bulunmaktadır. İnternet yoluyla bilgiye daha çabuk erişim ve bilginin yayılımı

hız kazanmıştır. Dolayısıyla bu makalelerin sistematik olarak analiz edilmesi ve günlük

pratiğe uygulanabilmesini güçleştirmektedir.

Teknoloji bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken bir yandan da bilgi kirliliğine sebep

olmaktadır. Araştırmacının yanlılığı da eklenince, iyi klinik uygulamaların yanlış yola

sapmasına sebep olabilir.

Kanıta dayalı tedavi benzer sistematik ve kontrollü çalışmaların düzenlenmesi ile ve

detaylı istatistik analizlerle bir konu hakkında daha doğru sonuçların alınması söz konusu

olacaktır. Örneğin:

-

Hastaya sunulan tedavi seçeneklerinde;

-

Tedaviye cevap nedir, kanıtın gücü,

-

Görülen yan etkiler ve riskin bildirilmesi gibi.

Bu yüzden kanıta dayalı tedavilerin ve iyi klinik uygulamaların ihtiyacı olan

çalışmaların başında sistematik incelme gelmektedir. Bir sistematik incelemenin klasik bir

incelemeden farkı aşağıda sunulmuştur;

(35)

Sistematik Yaklaşım

-

Kayıtlı bulunan tüm dergiler ele alınır

-

Kayıtlı dergilerde ele alınan tüm çalışmalar değerlendirilir

-

Pozitif veya negatif-etkisiz çalışmalar tek tek ele alınarak mevcut veriler, çalışma

şekli ve çalışmada etkili olabilecek ve pozitif veya negatif sonuç çıkmasında

dikkatten kaçabilecek faktörlerin değerlendirilmesi yapılır

Klasik Yaklaşım

-

Ana dergilerdeki yayınlar ele alınır (Publication bias)

-

Hakemin yorum yazdığı dikkat çekici çalışmalar ön planda sunulur (Reviewer bias)

-

Anlamlı pozitif sonuç bulan çalışmalar , anlamlı negatif veya anlamsız bulan

(36)

BÖLÜM III. MATERYAL METOD

3.1. Araştırmanın Problem Cümlesi

Araştırmanın problem cümlesini seçilen 10 hastalık grubu üzerinde PubMed’de

yayınlanmış olan maliyet etkililik makaleleri ortak sonuçları yakalamakta mıdır ? sorusu

oluşturmaktadır. Makaleleri incelemek için meta analiz yöntemi planlanmıştı ancak aranan

kriterlere uygun olan makale sayısının meta analiz için uygun olmadığı görüldü. Bu ortak

sonuçları kritize edebilmek için Cochrane kriterleri temel alınarak sistematik inceleme

metodu kullanılmıştır.

3.2 Araştırmanın Metodolojisi

Cochrane Çalışma Grubunun metodolojisi temel alınarak

-

2000-2008 yılları arasındaki

-

maliyet etkililiğe konu olan

-

randomize kontrollü klinik çalışmalar

-

10 hastalık grubu için temel alınmıştır.

6889 özet makale içinden açılabilen ve ulaşılabilen 1640 tam metin makale

irdelenmiş ve kriterlere uygun 94 makale seçilmiştir.

Çıkan sonuçlar ortak bir noktada sentezlenmiştir.

3.3 Evren ve Örneklem

Araştırmanın evrenini PuBMed’de 2000-2008 yılları arasında yayınlanmış olan

seçilen 10 hastalık grubu üzerinde yapılmış maliyet etkililik çalışmaları olan 94 makale,

bu makaleler içinden sistematik inceleme için seçilen 11 makale de örneklemi

oluşturmaktadır.

3.4.Veriler

(37)

BÖLÜM IV. BULGULAR

4.1 Pub-Med Aracılığıyla Erişilen Makaleler

Pub-Med veri tabanında kriter olarak aranılan ilk kelime “cost effectiveness”

olmuştur. Maliyet etkililik ile ilgili özetlere baktığımızda 6889, tam metinlere baktığımızda

ise 1640 makaleye ulaşılabilmektedir.

Şekil 4 : Pub-Med Aracılığı ile Erişilen Makale Sayısı

Pub Med'de Maliyet Etkilik Konusunda Erişilen Özet ve Tam Metin Makaleler

6889 1640 0 1000 2000 3000 4000 5000 6000 7000 8000 Özetler Tam Metinler N

4.2 Maliyet Etkiliğe Konu Olan Hastalıkların Seçimi

Türkiye’de sakatlığa ve ölüme sebep olan hastalıkların sıralamaları dikkate

alınarak Akciğer hastalıkları, kardiyovasküler hastalıklar, kas-iskelet sistemi hastalıkları

nörolojik hastalıklar, diyabet, kanserler, psikolojik hastalıklar, enfeksiyon hastalıkları,

obezite, geriatrik hastalıklar olarak 10 grup hastalık seçilmiştir. Bu hastalıkların neler

olduğuna ilişkin olarak “Ulusal Hastalık Yükü ve Maliyet Etkililik” projesindeki veriler

kullanılmıştır. Buna göre Türkiye’de sakatlıkla geçirilen yaşam yıllarına sebep olan

hastalıklar % 8,7 ile unipolar depresif hastalıklar, % 6,5 ile osteoartritler, % 4,1 ile demir

(38)

eksikliği anemesi, % 3,8 ile yetişkinlerde görülen işitme kayıpları, % 3,5 ile KOAH, % 2,8

ile serebrovasküler hastalıkalr, % 2,8 ile perinatal nedenler, %2,3 alkol kullanımına bağlı

bozukluklar, % 2,3 şizofreni, % 2,2 diabetes mellitus, % 2,1 iyot yetersizliği, % 2 maternal

sebepler, % 1,9 konjenital anomoliler, % 1,9 romatoid artrit, % 1,8 migren, % 1,7 astım, %

1,6 alzheimer ve diğer demanslar, % 1,4 iskemik kalp hastalığı, % 1,3 bipolar affektif

bozukluklar ve % 1,3 inflamatuar kalp hastalıkları olarak görülmektedir.

Tablo 3: Türkiye Ulusal Düzeyde YLD’ye Olan İlk 20 Hastalığın Cinsiyete Göre %

Dağılımı (UHY-ME Çalışması 2000)

Türkiye’de yaşam yılları kaybına sebep olan hastalıklar % 13,8 ile perinatal

nedenler, % 13,4 ile iskemik kalp hastalığı, % 8,5 ile serabrovasküler hastalıklar, % 6,7 ile

alt solunum yolu enfeksiyonu, % 3,8 ile konjenital anomaliler, % 3,8 ile trafik kazaları, %

3,3 ile ishalle seyreden hastalıklar, %2,2 ile kronik obstrüktif akciğer hastalığı, % 2 ile

trakea, bronş ve akciğer kanseri, % 1,6 diyabetus mellitus, % 1,6 lösemi, % 1,6 tüberküloz,

% 1,6 hipertansif kalp hastalıkları, % 1,4 romatizmal kalp hastalıkları, % 1,4 kişinin

kendini yaralaması, % 1,3 nefrit ve nefrozlar, % 1,4 lenfoma ve multiple myeloma, % 1,1

menenjit, % 1 peptik ülser ve % 1 mide kanseri olarak görülmektedir.

Şekil

Tablo 1 : Sağlık Teknolojileri Değerlendirmeleri için Ekonomik Analizler
Şekil 1 : Müdahalelerden kazanılan kaliteye göre ayarlanmış yaşam yılı
Şekil 2 : Maliyet Etkilik Analizinde Karar verme Kriterleri
Tablo 2 : Tıpta ve Hemşirelikte Kanıt Düzeyi Sınıflamaları
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu oturumda Özge gözlemci olduğu için sınıfın en arka sırasına oturdu, gözlemci etkinlik sürecinde lider ve yardımcı lidere göre daha pasif durumda

DERS HAYAT BİLGİSİ HAYAT BİLGİSİ HAYAT BİLGİSİ HAYAT BİLGİSİ HAYAT BİLGİSİ ETKİNLİK Ulaşım Araçlarında Güvenlik Ulaşım Araçlarında Güvenlik Ulaşım

100’den küçük doğal sayı- ların hangi onluğa daha yakın olduğunu belirler5.

ETKİNLİK Sayı örüntülerini 100’den küçük doğal sayılar arasında karşılaştırma ve7.

Öğrenci No Adı Soyadı Grup No Uygulama Okulu Uygulama Okul Koordinatörü Uygulama Öğretim Elemanı Uygulama Öğretmeni 1 20140902027 GÜLFEM TUĞÇE

Bazıları bu etkinliğin basit olduğunu, yaparken sıkıldıklarını zaten farklılıklara saygılı oldukları için böyle bir çalışmaya gerek olmadığını belirtirken

%50 oranında ortağı olunan diğer kurumlar vergisi mükellefleri ile birlikte grup katma değer vergisi mükellefiyeti tesis ettirmeye, kapsama dahil ola- cak mükellefleri

yatık üçgen (Alm. oblique triangle) mat. Hiçbir açısı dik olmayan üçgen. Bir kuvvetin etkisi altında kaldığı zaman elastik şekil değiştirebilme özelliğine