• Sonuç bulunamadı

Yüz beş sene evvel Sarayburnundan Ortaköye kadar bir gezinti

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yüz beş sene evvel Sarayburnundan Ortaköye kadar bir gezinti"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

|

Tarihten

Sa/n/ı/ır |

Yüz beş sene evvel

Sarayburnundan Orta-

köye kadar bir gezinti

1844 senesinde Beşiktşia bir mahalle

12

-Beşiktaş İstanbul un eskiden beıi meskûn ve mamur semtle- lerinden birisiyd' Evliya Çelebi' bu kalabalık Boğaziçi köyü hakkında 4 Şehir ¿ayet mamur ve abadandır. Çünkü âbü hava­ sı lâtiftir Lebi deryada ve al­ çak bayırlar üzerinde kat kat bağlı bahçeli, altı bin kadar yalı ve evleri muhtevidir. Ez­ cümle Kapdan Cafer paşa, Kap­ tan Kasım paşa yalılarında iki­ şer yüz oda, »çer hamam, birer cami vardır.) diyor.

İstanbulda Padişahların otur­ duğu sarayların etrafında, sa­ ray mensuplarının, bazı ricalin konaklan bulunurdu. Topkapı sarayı civarındaki Demirkapı ve Sirkecide eskiden bir çok rical haneleri mevcuttu

Abdülmecit Beşiktaş sarayını daimî ikametgâh yapınca bazı vezirler, mabeyinciler Beşiktaş- ta konaklar, haneler inşasına başladılar.

II. Abdülhamit. ikametgâhını Yıldıza naklettiği vakit de y a­ kınları, saray adamları, Seren- cebey yokuşunda o devrin mi­ marîsiyle, güzel konaklar yap­ tırdılar.

O vakitler tebanın konak ve yalıları Padişah tarafından İs­ tenilene ihsan olunabilirdi.

Eski Beşiktaş sarayı yıktırılıp yenisi inşa edilirken de o civar­ da bazı istimlâklar yapılmıştı. Hekimbaşı Abdülhak Mollanın Beşiktaşta bir yalısı vardı. Bu yalı 1849 senesinde etrafındaki dükkânlar ve meydanla beraber hazinei hassa tarafından satın alındı.

1847 senesinde Ticaret Nazmı bulunan Riza paşanın Beşiktaş- taki konağı, Hekimbaşı İsmail efendiye (paşa) verilmiş, paşa­ nın Beyoğlundaki bir hanesi de tabip İspiçere ihsan olunmuş­ tu.

Defterhane kesedarı Ahmet Rasim efendinin de Beşiktaşta Hayreddin iskelesinde selâmlığı beş, harme kısmı dokuz odalı bir yalısı vardı. Efendi öldük­ ten sonra yalı verese tarafından satılığa çıkarıldı.

Padişahların ikametgölıları- mıı bulunması münasebetiyle Beşiktaş semti bir vakitler İs- tanbulun daha İtina edilen ve İmar gören bir semti idi. Bura­ nın saraylar arasındaki yolları, ana caddeler sık sık tamir etti­ rilirdi.

Beşiktaştan Ortaköye döşenen tramvay hattı üzerinde 1871 se­ nesi şubatında atlı tramvay a- rabaları işlemeye başlamıştı.

Beşiktaşın eskiden Yahyaefeıı- di mesiresi meşhurdu. 19. asırda Beşiktaşlılar Ihlamur mesire­ sinde hoş vakitler geçiriyorlar­

dı. Burdaki kasra da Padişahlar tenezzülle gelirlerdi.

Nişantaşmda yapılan meşhur sultan düğünleri münasebetiyle Ihlamur civarında bazı arazi satın alınmış ve pek büyük bir saha düğün yeri olarak hazır­ lanmıştı.

Kırım harbinin zaferle neti­ celenmesi üzerine Abdülmecit 6ç şehzadesine mutantan bir sünnet düğünü ve kızlarından Cemile sultanın Fethi paşa zade Mahmut paşa ile ve Münire sultanuı da Mısır valisi Abbas paşanın oğlu İllıami paşa ile düğüğnleıini pek masraflı par­ lak bir şekilde yuptırtmıştı.

Düğünde vezirlere, mülkiye ve askeriye ricaline, üleıııaya, m a­ beyin erkânına, sefirlere çadır­ lar tahsis olunmuştu.

Çadırlar arsında (otağı hü­ mayun) atlas ve altın pırıltıları içinde derhal göze çarpıyordu.

Yazan: _

HALÛK f. ŞEHSUVAROĞLU

Sadrazamın çadırı ile sefirlere ; hazırlanan çadırlar da çok gü- j zeldi.

Sonra eski Sadrazamlardan, Rauf paşanın. Kaptan paşanın heymeleri geliyordu. Kaptan paşa çadırı gayet mahirane bir şekilde donatılmışta

Eski Sadrazamlardan Mustafa! Naili paşanın çadırı görenlere

(bir şevki engiz olacak şekilde) tezyin olunmuştu. Bu çadırı takiben sırasiyle Tanzimat Mec­ lisi reisi Mehmet paşanın, tica­ ret Nazırı Galip paşanın, Mus­ tafa Nuri, Şefik. Yusuf Kâmil paşaların, İbrahim paşanın, da- madlardan Mahmut paşa ve İl- hâmi paşanın, Saffet paşa, Ha- sip paşa .Muhtar paşanın ça­ dırları geliyordu

Çadirların içleri ayrı renkler­ de atlaslarla döşeliydi ve ayna­ larla, şık kanape takımlariyle süslenmişti.

Düğünde hokkabazlar, cam­ bazlar, Istanbulun diğer bütün sanatkârları türlü meharetleriııi gösteriyorlardı.

Geceleri şehir ve bilhassa Nişantaşı türlü lenkler ve şe­ killer verilmiş kandil donanma- siyle gözler alan bir güzelliğe garkoluyordu.

Yalılar, konkalar, limandaki yerli ve yabancı gemiler tama­ men donatılmıştı.

O tarihte İstanbulda .bulunan bir İtalyan sanatkârı bu muh­ teşem düğünün cazibesine kapı­ larak bir taplo yapmış ve eseri Abdülmecit tarafından satın alınmıştı.

Kalabalık bir semt olan Be­ şiktaş da diğer İstanbul semtleri gibi sık sık yangın felâketleri geçirmiştir.

1834 senesinde Tarlabaşında eski İhtisap Başkâtibi Ahmet beyin evi yanmıştı. 1845 sene­ sinde ise Paşa mahallesinde bü­ yük bir yangın oldu. Abdülmecit yangın felâketzedelerine atiye- ler dağıttı.

1862 de Köyiçi yangınında on yedi ev yanmıştı İki sene sonra Yenimahalle semtinde kırk evin yanmasiyle neticelenen bir yan- gnı oldu.

1867 da Hasfırm yangınında otuz sekiz ev ve dükkânın kur­ tarılması mümkün olamamıştı. 1872 de Kılıçalipaşada çıkan yangın on beş evi yaktı. O"]

Abdülâziz devrine rashyan bu Beşiktaş yangınları münasebe­ tiyle Padişahın yangın tehlike­ sine karşı vehmi artmıştı. Bu sebeple saray civarında ahşap mahallelerin kurulmasına mü­ saade etmedi. Bugünkü Akaret­ lerin yeri istimlâk olundu. S a­ rayda da gayet sıkı yangın ted­ birleri alınmıştı.

I*] 1862 Beşiktaş yangınından itibaren olan yangınları sayın Osman Rrkin’iu (Mecelle! u- ımır belediye) adlı eserinden aldım.

Türk - Yunan ticareti

Atina 4 (R) — İstanbuldan bildirildiğine göre, bir ticaret anlaşmasının akdi için Türkiye ile Yunanistan arasında bir müddetten beri yapılan görüş­ meler müspet bir surette sona ermiştir. İki komşu memleket arasındaki ticarî münasebetleri tanzim eden yeni anlaşma önü­ müzdeki lıafta içinde Ankaıa- da imzalanacaktır.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

C, B’nin “biz bu say›lar› bulamayaca¤›z” cümlesinden sonra flu flekilde düflünür: “ B ikimizin de say›lar› bulamayaca¤›ndan emin oldu¤una göre say›lar›n ikisi de

HL60 cells and UCB CD34+ cells were cultured with different concentrations of ATO for up to three weeks and examined for changes of cell cycle.. We found that ATO (< or = 5

Bu sergi Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık tarafından Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.

Memet Fuat, Nâzım Hikmet’in yaşa­ mında olup bitenlere yalnızca serinkanlılıkla bak­ mıyor; serinkanlılığı elden bırakmıyor olması yet­ mezmiş gibi, Nâzım

Bronşektazi, kronik nötrofilik havayolu enflamasyonu ile ilişkili kalıcı bronş dilatasyonu ile karakterize bir hastalıktır[1]. Genellikle öksürük, balgam çıkarma,

Ayaş mescidi civarında beylik dükkânlar adiyle 35 dükkân ve bunlardan başka şeh­ rin muhtelif yerlerinde darphane, kirişha- ne, Unkapanı çarşısı,

Toplum böyle bir anlayış açısından ortaya konur, örneğin savaş yılla­ rının güç ekonomik koşulla­ rının yol açtığı ekmek kıtlı­ ğını konu edinen

Hor şeyi kolay kolay beğen- ıniyen, yahut evvelâ beğenir görünüp de hatır için "fikir değiştiren Haindi Tanpmar, tabii güzel hanımların gru- punda;