• Sonuç bulunamadı

Nazım Hikmet'i anmayı unutmak!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nazım Hikmet'i anmayı unutmak!"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

O L A Y L A R VE İ N S A N L A

. f i

Nazım Hikmet’i anmayı unutmak!

HANİ bir laf vardır “Bu pirinç daha çok su kaldırır!” diye, an­ laşılan Şair Can Yücel’in mah­ kumiyeti de daha çok laf kaldı­ racak!

Zira hazret, hem laf üretiyor, hem de şiir...

En “son” şiiri Leman dergi­ sinde yayınlanmıştı, Demirel i- çin “Benim endişem / Ya beni affetmeden önce / Politika­ dan vazgeçip ölürse” diyordu.

Dedik ya, Can Yücel'de, ne laf bitiyor, ne de şiir...

Allah bitirmesin!

★ ★ ★

“YAŞASIN Edebiyat” dergi­

sinin Mayıs 1998 sayısında

Beyza Güdücü ile yaptığı bir söyleşi ve de “son” şiiri var.

Beyza Güdücü, TGRT spikerlerinden, Datça’ya gitmiş, şöyle diyor:

“Can Yücel, nam - 1 diğer Can Baba, 1926 yılında başlayan yaşam serüveni­ ni şimdilerde, sağlık sorunları nedeniyle Datça'da temiz hava soluyarak, her da­ im şiirle yoğurarak sürdürüyor.”

Çay ve bira takviyeli söyleşi, Can Yü - cel’in babası Haşan Ali Yü ce l’le başla­ mış...

Bize göre, bir baba için yazılacak en güzel şiiri yazan Can Yücel, babasının nadir yetişen sosyal demokratlardan biri olduğunu söylüyor. Babasına yapılan en büyük hücum sosyalistliğe yol açtığı için­ miş. Can Yücel, bunun için “Pek de yan­ lış değilmiş” diyor:

“Çünkü, bana da yolu açan o oldu!”

★ ★ ★

TÜRKİYE’de çok insanın başı Nazım Hikmet yüzünden derde girmiştir. Kimi Nazım’ın şiirlerini okuduğundan, kimi Na- zım ’ın şiirlerini elden ele gönderdiğinden, kimi Nazım Hikmet’i övmekten...

Ya Nazım Hikmet’i anmayı unuttuğu i- çin başı derde giren var mı?

Var; Can Yücel!

Beyza Güdücü, meslek yakınlığı nede­ niyle Can Yücel’e spikerlik günlerini so ­ ruyor. Bir süre BBC’de, Türkçe yayınların­ da çalışan Can Yücel o günleri şöyle an­ latıyor:

“Güler’le evlendikten sonra BBC sı­ navlarına girdim, mesleğimle ilgisi var mı, yok mu uzaktan var tabii.. Spiker o- larak çalıştım, çeviri yapıp, bülten hazır­ lıyorduk. Yavaş yavaş sıkıntı bastı, her gün aynı şey! Git oraya, haberleri tercü­ me et, aynı bokun soyu. Niyetim yoktu, ilelebed orada kalmaya... Allah’tan Na- zım’ın sayesinde kovuldum. Nazım’ın öl­

düğü gün program yapmadık, unuttuk programı. Bir iyiliği daha dokundu Nazım’ın böyle-ce.”

★ ★ ★

CAN Yücel, Demirel’den ör zür diledi mi, dilemedi mi?

Bu tartışılıyor...

Hatta “Anti Medya” dergisi geçenlerde, Can Yücel'i eleş­ tirmiş, “Gizliden özür dileyip,; kabul görmeyince, sen kim­ sin be! havaları olmuyor!” dti

ye yazmıştı.

Beyza Güdücü, bunu d f j sorm uş; Can Yücel’in cevatij

“Özür dileme değil. Benim yazdığım mektubu avukat yanlış takdim etmiş; zaten mektup ortada yok. Cüj^ neyt Arcayürek aracılığıyla, Demirel'6 hakaret etmediğime dair mesaj yolla­ mak istedim. Arcayürek de, sen bir yazı yazarsan daha iyi olur, dedi. Ben de yaz­ dım ve mektupta özür dilemekten çok# böyle bir şey söylemediğimi açıklayan bir ifade mevcut. Nitekim Yargıtay da soruşturmanın genişletilmesi yolunda mahkemenin kararının eksikliğine işa­ ret ederek; kararı usulden bozdu. Şimdi temyize gidecek. Zaten kamu davası ol­ duğu için, Demirel'in bu aşamada af yetkisi yok. Sadece, mahkeme kararı kesinleştikten sonra, kocama, sürekli hastalık yani sağlık durumumu göz ö- nünde bulundurarak af yetkisi var.”

★ ★ ★

PEKİ, Can Yücel kaygılı mı? Evet, kaygılıymış:

“Benim kaygım, Demirel beni affet­ meden ölürse, diye...”

Can Yücel, acaba bu kadar yoğun ilgi i- çin ne düşünüyor:

“Ben aslında mahcup bir adamım. Kendimden bahsedilmesini fazla sev­ mem. Ama ortada bir haksızlık varsa, herkesin ellerine yüreklerine sağlık...”

★ ★ ★

VE Beyza Güdücü, Can Yücel’in “Defi­ neci” adlı “son” şiirini alarak şaire veda ediyor:

“Yaz yaz yaz yazını / Bir ören olarak / Kaz kendi kazını / Bulduğun mangır­ lar sana yeter / Ne defineymişsin sen meğer / Byzantium’dan kalma / Oduna yandığım bir kakma / İkona / Kendimi ararken yerde bulduğum / Şamama / Hepinize de dama!”

Evet, “son” şiir bu!

Tabii bu yayınlandığı gün, bir başka yer­ de, bir başka “son şiir” çıkmamışsa...

HASAN

PULUR

Referanslar

Benzer Belgeler

Tablo 8: "Türk iĢletmeleri yabancı sözcük içeren marka adını dıĢ pazara açılırken tercih etmemelidir." Fikrine Katılma Düzeyi Türk işletmeleri yabancı sözcük içeren

Arapça gramerinde, ister fiil ister isim isterse harf olsun bir lafzın anlamının, bir diğerinin anlam çerçevesine dahil edilmesi; Arap edebiyatında ise, §iir veya

kenlerle ili§kisini konu edinen ara§tırmada, örneklemin genel affetme durumunu tasvir ve affetme eğiliminin cinsiyet, ya§, medeni durum, sosyal çevre, dindarlık

Kassing ve Avtgis [11], içsel kontrol odağına sahip çalışanların orta derece ya da dışsal kontrol odağına sahip çalışanlardan daha fazla açık muhalefet

İnsanlığın başlangıcından bugüne değişime uğrayan doğada görülen farklılıklar, değişen toplumsal değerler ve doğa insan ilişkisi ve sanat- sal

77 yıllık ömrü boyunca 73 eser bırakmış Jules Veme’in ne derecede aktüel ve ciddî bir yazar olduğunu — eğer hâlâ şüp­ he eden varsa —

Nine apansızın ölüp varı yo ğu ka­ panım elinde kalınca baskısız kalan Sadi, K avuklu H am dinin orta oyun­ larında, Şevkinin tiyatrosunda aktör lüğe

A number of independent practice tasks can be suggested for the client following the first consultation, for example, collection of stuttering severity scores during everyday talking