• Sonuç bulunamadı

Madde Kullanım Neden İle Yatarak Tedavi Görenlerde İntihar Girişimi Öyküsü. C Evren, B Evren, K Ögel, D Çakmak. Klinik Psikiyatri Dergisi 2001; 4(4):232-240

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Madde Kullanım Neden İle Yatarak Tedavi Görenlerde İntihar Girişimi Öyküsü. C Evren, B Evren, K Ögel, D Çakmak. Klinik Psikiyatri Dergisi 2001; 4(4):232-240"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖZET

Literatürdeki çalýþmalar, baðýmlýlarýn genel popülasyona göre intihar açýsýndan yüksek risk altýnda olduðunu göstermektedir. Önlenebilir bir ölüm nedeni olan intiharýn bu riskli grupta önce-den tahmin edilebilmesi önemlidir. Bu çalýþmada, madde kul-lanýcýlarýnýn geçmiþte intihar giriþiminin varlýðýna göre, sosyode-mografik özellikler ve madde kullanýmýna baðlý özellikler açýsýn-dan karþýlaþtýrýlmasý amaçlanmýþtýr.

Çalýþma kapsamýna Bakýrköy Ruh Saðlýðý ve Sinir Hastalýklarý Hastanesi AMATEM kliniðinde 1997 ila 2000 yýllarý arasýnda yatarak tedavi gören olgular alýnmýþ, olgulara yarý yapý-landýrýlmýþ ve madde kullaným özelliklerini de kapsayan sos-yode-mografik form uygulanmýþtýr.

Olgularýn %25.2'si en az bir kez intihar giriþiminde bulunduðunu bildirmiþtir. Ýntihar giriþimi olan olgularda kadýn cinsiyeti, düþük yaþ ortalamasý, bekar olma, yalnýz yaþama, iþsizlik, eðitim seviyesinin düþüklüðü, ailede alkol ve madde kullanýmý, madde kullanýmýna baðlý saðlýk, sosyal ve yasal sorunlar yaþama, madde etkisindeyken tehlikeli ve zarar verici davranýþlarda bulunma, ilk madde kullanma yaþýnýn ve maddeyi yoðun kullan-ma yaþýnýn erken olkullan-masý, tercih kullan-maddesinin ve ilk kullanýlan kullan- mad-denin benzodiazepin türevleri olmasý yüksek oranda saptandý. Madde kullananlar arasýnda kendi bildirimlerine göre intihar davranýþý yüksek orandadýr. Bu popülasyonda intihar fikri ve öyküsü iyi deðerlendirilmeli ve ciddiye alýnarak koruyucu önlem-ler planlanmalýdýr.

Anahtar Sözcükler: Madde kullanýmý, yatan hasta, intihar gi-riþimi.

KLÝNÝK PSÝKÝYATRÝ 2001;4:232-240

SUMMARY

Suicide Attempt History of the Inpatient Drug Users Studies show that suicide risk is higher among addicts than ge-neral population. Early prediction of preventable mortality reason suicide, in this population with high risk is important. The aim of this study is to compare sociodemographic and drug use related characteristics, according to presence of suicide behavior in the past.

Semi-structured sociodemographic form, which also included questions about drug use characteristics, have been applied to drug users who were inpatient treatment at the AMATEM clinic in the years between 1997 and 2000.

A total of 25.2% of the drug users reported having attempted sui-cide once or several times; the proportion was higher among females, singles, living alone, unemployed, low educational sta-tus, alcohol and drug use in family, having health, social and criminal problems because of drug use, dangerous and harmful behavior under the effect of drug, age of first drug use and age of starting heavy drug use was early and main drug of choice and first used drug was benzodiazepine type mostly.

The rate of self-reported suicidal behavior among drug users is high. In this population suicide ideation and suicide history must be taken carefully and protective measures must be planned. Key Words: Drug use, inpatient, suicide attempt.

GÝRÝÞ

Madde baðýmlýlarýnýn ölüm nedenlerinin çoðu maddeyle doðrudan ya da dolaylý olarak iliþkilidir (Ghodse ve Oyefeso 1998). Ýntihar ise madde

kullanan-Görenlerde Ýntihar Giriþimi Öyküsü

Cüneyt EVREN*, Bilge EVREN**, Kültegin ÖGEL***, Duran ÇAKMAK***

* Uz. Dr., ** Dr., *** Doç. Dr., Bakýrköy Ruh Saðlýðý ve Sinir Hastalýklarý Hastanesi Psikiyatri Kliniði, ÝSTANBUL

(2)

larýn ölüm nedenleri arasýnda önemli yer tutmaktadýr (Rossow ve Lauritzen 2001). Bir çok çalýþmada madde kötüye kullanýmý ile intihar ve intihar giriþimleri arasýnda iliþki olduðu bildirilmiþtir (Dhossche ve ark. 2000, Trezza ve Popp 2000).

Baðýmlýlar genel popülasyona göre intihar açýsýndan yüksek risk altýndadýr (Oyefeso ve ark. 1999, Kokkevi ve ark. 1997). Düzenli madde kötüye kullananlarýn tamamlanmýþ intihar açýsýndan genel psikiyatrik popü-lasyona göre iki kat kadar daha fazla risk altýnda olduðu bildirilmiþtir (Kokkevi ve ark. 1997). Madde baðýmlýlarý arasýnda intihar oranýnýn genel popülas-yona göre 20-30 kez daha yüksek olduðu bulunmuþtur (Rossow 1994). Gençlerde intihara yol açan risk faktörlerini araþtýran çalýþmalarda, alkol ve madde kötüye kullanýmýnýn intihar için risk faktör-lerinden biri olduðu saptanmýþtýr (Mc Quillan ve Rodriguez 2000). Benzer þekilde, tekrar eden intihar giriþimleriyle iliþkili en önemli risk faktörlerinden biri de alkol ve madde kötüye kullanýmýdýr (Kreitman ve Casey 1988, Casey 1989). Çalýþmalarda madde kul-lanýmýnýn, hem maddeyi kullanan kiþinin kendine hem de diðerlerine yönelik olan saldýrganlýkla güçlü bir þe-kilde baðlantýlý olduðu bulunmuþ, ancak bu baðlan-týnýn gerçek doðasý net olarak açýklanamamýþtýr (Trezza ve Popp 2000).

En sýk intihar þekli olarak aþýrý doz görünmektedir. Kap---samlý bir çalýþmada aþýrý doz ile intihar olgularýn %45'ini oluþturmaktadýr (Oyefeso ve ark. 1999). Ancak þu da göz önünde bulundurulmalýdýr ki, yanlýþlýkla alý-nan aþýrý doz ile intihar amaçlý olaný ayýrmak zordur (Bohme 1994). Bu durum ve örneðin araç kazalarý gibi olaylarýn ardýnda gizli intiharýn varlýðýnýn ayýrt edile-memesi, deðiþik çalýþmalarda madde kullanýcýlarýndaki intihar oranlarýnýn farklý çýkmasýnýn önemli bir sebe-bi-dir (Marzuk ve Mann 1988). Madde kötüye kul-lananlar arasýnda yaþamboyu intihar prevalans oraný çeþitli ça-lýþ-malarda %15 ila 20 arasýnda deðiþmekte, bu oran %45'e kadar çýkmaktadýr (Weis ve Stephens 1992, Johnsson ve Fridell 1997, Cavaiola ve Lavender 1999, Rossow ve Lauritzen 2001). Madde kötüye kul-lananla-rýn toplumdan sosyal olarak ayrýþmalarý, bu popü-las-yo-nun intihar davranýþýný genelleþtirebilmek için gerekli örneklemi saðlamaya engel olmaktadýr (Bohme 1994).

Ýntihar davranýþýnýn belirleyicileri ile ilgili çalýþmalar, madde kötüye kullanýmýný, intihar ve intihar giriþim-lerinin en güçlü belirleyicilerinden biri olarak gösterse de, az sayýda çalýþmacý madde kötüye kullananlardaki

intihar giriþimlerine odaklanmýþtýr (Kreitman ve Casey 1988, Casey 1989).

Ýntihar giriþimlerinin primer belirleyicileri madde kötü-ye kullanýmý ve baðýmlýlýðý mýdýr, yoksa madde kulla-nýcýlarý, kötüye kullaným veya baðýmlýlýk olmadan da intihar açýsýndan yüksek riske sahip-midirler bilinme-mektedir (Neeleman ve Farrell 1997). Klinisyenler, ha-li-hazýrda madde kullanýmýnýn var-lýðýnda kötüye kulla-ným ya da baðýmlýlýk olmasa da planlanmamýþ intihar giriþimleri için uyanýk olmalýdýr-lar (Borges ve ark. 2000).

Ýntihar fikrinin varlýðý, madde kullananlarda intiharýn belirleyicisi olarak deðerlendirilmektedir. Ailenin des-teðinin olmamasý, psikososyal olarak bozulmanýn þid-deti, çoklu madde kullanýmý ve tedavi talebinin olma-masý madde kullananlarda intihar ile iliþkili bu-lun-muþtur (Mino ve ark. 1999). Ýntihar davranýþýný belirlemede kullanýlan maddenin miktarý kullanýlan mad-denin tipinden daha önemlidir (Borges ve ark. 2000).

Madde kötüye kullanan ve yatarak tedavi gören hasta-larda intihar yatýþ sýrasýnda da ortaya çýkmaktadýr (Wurst ve ark. 2000). Madde kötüye kullananlar tarafýndan gerçekleþtirilmiþ kayýtlý intiharlarýn %20 kadarý yoksunluðu ya da rehabilitasyonu takiben gerçekleþmektedir (Johnsson ve Fridell 1997).

Bu konu ile ilgili literatürde, intihar giriþiminde bulu-nan ya da intihar etmiþ olgular üzerinde yapýlan çalýþ-malar da vardýr. Dhossche ve arkadaþlarýnýn (2000) yaptýklarý çalýþmada, intihar giriþiminde bulunan 311 olgunun %46'sýnda madde kötüye kullaným bozukluðu saptanmýþtýr. Ýntihar eden madde baðýmlýlarýný inceleyen bir çalýþmada, major depresyon gibi ek psikiyatrik tanýlarýn daha fazla olduðu, baðýmlýlýk þid-detlerinin daha yüksek olduðu, daha fazla çeþit madde kötüye kullandýklarý, alkol ve sedatif-hipnotikleri daha yüksek oranda kötüye kullandýklarý, nörotik ve border-line skorlarýnýn yüksek olduðu bulunmuþtur (O'boyle ve Brandon 1998).

Bir otopsi çalýþmasýnda, intihar etmiþ madde baðýmlýsý erkeklerin yarýsýnýn, kadýnlarýn üçte ikisinin yaþam-larýnýn son ayýnda bir saðlýk merkezine baþvurduðu ve erkeklerin altýda birinin kadýnlarýn ise üçte birinin madde kötüye kullaným problemlerinin fark edilmiþ olduðu saptanmýþtýr (Pirkola ve ark. 1999). Diðer bir çalýþmada ise, ciddi intihar giriþimi olan 302 olgunun %16.2'sinin esrar kötüye kullandýðý ya da baðýmlýsý olduðu bulunmuþtur. Ayný çalýþmada ciddi intihar

(3)

gi-riþimi için risk faktörleri olarak, sosyodemografik ve çocukluk çaðý özellikleri ve esrar kullanýmýyla birlikte psikiyatrik hastalýk bulunuyor olmasý gösterilmiþtir (Beautrais ve ark. 1999).

AMAÇ

Bu çalýþmada, madde kullananlarýn geçmiþte intihar giriþiminin varlýðýna göre, sosyodemografif özellikler ve madde kullanýmýna baðlý özellikler açýsýndan karþýlaþtýrýlmasý amaçlanmýþtýr.

GEREÇ VE YÖNTEM

Çalýþmanýn kapsamýna, Bakýrköy Ruh Saðlýðý ve Sinir Hastalýklarý Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi bünyesin-deki AMATEM (Alkol ve Madde Baðýmlýlýðý Tedavi ve Araþtýrma Merkezi) kliniðine 1997 ile 2000 yýlý arasýn-da yatan hastalar alýnmýþtýr. Hastalarla iki hemþire birebir görüþme yaparak, sosyodemografik ve madde kullaným özelliklerine yönelik hazýrlanmýþ soru for-munu uygulamýþlardýr. Hastalara ait veriler bilgisayara girildikten sonra, alkol dýþý madde kulanýmý nedeniyle yatarak tedavi görmüþ kiþilere ait 1621 geçerli form saptanmýþ, çalýþma kapsamýna alýnan süre içinde bir-den fazla olan yatýþlardan sadece son yatýþ çalýþma kapsamýna alýnmýþ ve daha önceki yatýþlara ait veriler çalýþma kapsamý dýþýnda býrakýlmýþtýr. Bu iþlem gerçek-leþtirildikten sonra madde kullanan toplam 1244 fark-lý olguya ait veriler SPSS for Windows 8.0 programýnda istatistiksel deðerlendirmeye alýnmýþtýr. Ýstatistiksel deðerlendirmeler için ki-kare, t testi ve ihtimaller oraný kullanýlmýþtýr.

BULGULAR

Çalýþma kapsamýna alýnan 1244 olgunun 313'ü (%25.2) en az bir kez intihar giriþimleri olduðunu bildirmiþlerdir. Ýntihar giriþimi olanlarýn 140'ý (%44.7) bir kez, 80'i (%25.6) iki kez, 51'i (%16.3) üç kez ve 42'si (%13.4) dört ve daha fazla kez intihar giriþimi olduðunu bildirmiþlerdir. Ýntihar giriþimi olanlarýn (n=309) (26.75±8.5) yaþ ortalamasý intihar giriþimi olmayanlara (n=926) (29.48±10.01) göre düþüktü (t=4.3, p<0.0001).

Cinsiyet farkýna bakýldýðýnda olgularýn 104'ünün (%8.4) kadýn, 1140'ýnýn (%91.6) ise erkek olduðu, kadýnlarýn 45'inin (%14.4) erkeklerin ise 268'inin (%85.6), geçmiþinde intihar giriþimi olduðu saptandý. Kadýnlarda intihar giriþimi öyküsü erkeklere göre anlamlý derecede fazlaydý. Ýntihar giriþimi olmayanlar-da eþiyle yaþayanlarýn oranlarý (%30.3) yüksek iken, intihar giriþimi olanlarda anne-babayla yaþayanlarýn

oranlarý (%55.4) yüksekti. Ýntihar giriþimi olanlarda bekar olma oraný %68.4, evli olma oraný %22.7, intihar giriþimi olmayanlarda ise bekar olma oraný %59.6 evli olma oraný %32.5 olarak saptandý (Tablo 1).

Ýþsiz olma oraný intihar giriþimi olanlarda %56.6 iken, intihar giriþimi olmayanlarda %47.7 olarak bulundu. Çalýþma durumu açýsýndan ise gruplar arasýnda fark olmadýðý saptandý. Ýntihar giriþimi olmayanlarda ücretli olarak baþvurma oraný %40.2 iken, intihar gi-riþimi olanlarda ücretsiz veya yeþil kartlý olma oraný %42.7 olarak bulundu (Tablo 1).

Öðrenim durumu açýsýndan deðerlendirme yapýldýðýn-da intihar giriþimi olmayanlaryapýldýðýn-da lise ve üniversite eðiti-mi görmüþ olma oraný (%25.1) iken, bu oran intihar gi-riþimi olanlar için %17.2 olarak bulundu (Tablo 1). Öðretim gördükleri yýl sayýsý ortalamasý da intihar gi-riþimi olanlarda (n=305) (6.76±2.91), intihar giriþi-mi olmayanlara göre (n=891) (7.57±3.68) düþüktü (t=3.45, p=0.001).

Ýntihar giriþimi olan olgularla olmayan olgular, madde kullanýmý nedeniyle saðlýk sorunlarý yaþama açýsýndan benzerlik gösteriyorlardý. Madde kullanýmýna baðlý aðýr derecede sosyal sorunlarýn intihar giriþimi olmayan-larýn %40.1'inde, intihar giriþimi olanolmayan-larýn ise %48.2'sinde olduðu gözlendi. Benzer þekilde yasal sorunlarý orta veya aðýr derecede yaþama intihar giriþi-mi olanlarda (%66.7) intihar giriþigiriþi-mi olmayanlara (%50.2) göre daha yüksek oranlarda olduðu bulundu. Ayrýca intihar giriþimi olanlarda madde etkisinde tehlikeli ve zarar verici davranýþlarýn (%55) intihar gi-riþimi olmayanlara (%27) göre daha fazla olduðu saptandý (Tablo 2).

Tedaviye baþvurmadan kendi imkanlarýyla alkol ya da maddeden uzak kaldýklarý dönemlerin olmasý açýsýn-dan deðerlendirildiklerinde, gruplar arasýnda farklýlýk saptanmaz iken, intihar giriþimi olan olgularýn (%57.5) intihar giriþimi olmayan olgulara (%49.3) göre madde kullanýmý nedeni ile daha fazla týbbi yardým aldýðý sap-tandý. Ýntihar giriþimi olmayanlarýn 295'i (%31.8), olan-larýn 114'ü (%36.4) hapse girdiklerini bildirir iken, grup-lar arasýnda istatistiksel olarak farklýlýk saptan-madý (X2=2.31, DS:1, p=0.13) (Tablo 2).

Sigara kullanýmý intihar giriþimi olanlarda (%92.7) olmayanlara göre (%87.1) daha fazlaydý. Birinci derece akrabalarda alkol veya madde kullanýmý intihar giriþi-mi olan grupta (%59.6) olmayan gruba (%50.9) göre yüksekti. Ýntihar giriþimi olanlarýn ailesinde baðýmlýlýk derecesinde alkol kullanýmý (%24.4) ile madde kullaným

(4)

oranlarý (%12.8), intihar giriþimi olmayanlarýn ailesinde baðýmlýlýk derecesinde alkol kullanýmý (%18.4) ile madde kullaným oranlarýndan (%8.6) yüksek olarak bulundu (Tablo 3).

Tercih maddesine göre deðerlendirme yapýldýðýnda ben-zodiazepin kullananlarýn %34.8'inin, eroin kullanan-larýn %32.3'ünün, esrar kullanankullanan-larýn %15'inin ve uçucu madde kullananlarýn %10.5'inin intihar giriþimi olduðu saptandý. Ýlk kullandýðý madde benzodiazepin olanlarýn %34.8'inin, esrar olanlarýn %34.4'ünün, alkol olanlarýn %28.8'inin, uçucu madde olanlarýn %28.8'inin ve eroin olanlarýn %23.9'unun intihar giriþimi olduðu

saptandý (Tablo 4).

Maddeyi ilk kullanma yaþý intihar giriþimi olanlarda (n=313) (16.04±4.97) intihar giriþimi olmayanlara (n=926) (18.69±7.4) göre istatistiksel olarak anlamlý derecede erken yaþtaydý (t=5.92, p<0.0001). Benzer þekilde yoðun kullanmaya baþlama yaþý da intihar gi-riþimi olanlarda (n=305) (20.14±6.68) olmayanlara (n=925) (22.94±8.47) göre anlamlý derecede erken yaþtaydý (t=5.32, p<0.0001). Madde kullaným süresi açýsýndan ise intihar giriþimi olan grup (n=309) (10.76±7.39) ile olmayan grup (n=921) (10.8±8.85) arasýnda fark saptanmadý (t=0.071, p=0.94).

Tablo 1. Ýntihar giriþimi olan ve olmayanlarýn sosoyodemografik özelliklerinin karþýlaþtýrýlmasý Ýntihar giriþimi yok Ýntihar giriþimi var

X2 SD P Cinsiyet 19.763 1 0.0001 Kadýn 59 6.3 45 14.4 Erkek 872 93.7 268 85.6 Kiminle yaþýyor 20.456 3 <0.0001 Yalnýz 101 10.9 30 9.6 Ana-baba 460 49.7 173 55.4 Eþiyle 281 30.3 61 19.6 Diðer 84 9.1 48 15.4 Medeni durum 10.755 2 0.005 Evli 302 32.5 71 22.7 Bekar 554 59.6 214 68.4

Boþanmýþ, ayrý, dul 73 7.9 28 8.9

Mesleði 12.136 5 0.033

Ýþsiz 403 47.7 171 56.6

Öðrenci 36 4.3 18 6

Memur 55 6.5 10 3.3

Ýþci 151 17.9 47 15.6

Ticaret, imalat, iþporta, diðer 186 22 52 17.2

Emekli 13 1.5 4 1.3 Çalýþma durumu 1.822 4 0.769 Devam ediyor 211 22.7 65 20.8 6 aydýr ara 91 9.8 36 11.5 Hiç çalýþmýyor 504 54.3 175 55.9 Ýþ buldukça çalýþýyor 79 8.5 22 7 Diðer, emekli 43 4.6 15 4.8 Öðrenim durumu 13.125 5 0.022

Okur yazar deðil 25 2.7 10 3.2

Okur yazar 33 3.5 21 6.7 Ýlk 445 47.8 165 52.7 Orta 193 20.8 63 20.1 Lise 189 20.3 43 13.7 Üniversite 45 4.8 11 3.5 Sosyal güvence 12.278 3 0.006 Memur, kurumca 95 11.9 24 8.4 SSK 115 14.4 49 17.1

Yeþil kart 2022, ücretsiz 267 33.5 122 42.7

(5)

TARTIÞMA

Çalýþmamýzda saptanan intihar giriþimi oraný, yabancý literatürde bildirilen oranlar ile uyumlu olduðu gibi

(Rossow ve Lauritzen 2001), ülkemizde 10 ilde yapýlan ve 369 madde kullanýcýsýný kapsayan çalýþmada sap-tanan %24.7 oranýyla benzerdir (Ögel ve ark. 1999).

Tablo 2. Ýntihar giriþimi olan ve olmayanlarýn sosoyodemografik özelliklerinin karþýlaþtýrýlmasý Ýntihar giriþimi yok Ýntihar giriþimi var

n % n % X2 SD p

Saðlýk sorunlarý 7.216 3 0.65

Yok 65 7 10 3.2

Hafif 625 67.4 208 66.9

Orta 234 25.2 92 29.6

Yaþamý tehdit edici 3 0.3 1 0.3

Sosyal sorunlar 10.538 3 0.011 Yok 42 4.5 8 2.6 Hafif 99 10.6 20 6.4 Orta 416 44.7 134 42.8 Aðýr 373 40.1 151 48.2 Yasal sorunlar 33.52 3 <0.0001 Yok 423 45.7 90 28.8 Hafif 38 4.1 14 4.5 Orta 213 23 115 36.9 Aðýr 252 27.2 93 29.8

Tehlikeli ve zarar verici davranýþ 84.089 2 <0.0001

Yok 560 60.2 107 34.2

Tehlikeli davranýþ 119 12.8 34 10.9

Tehlikeli ve zarar verici 251 27 172 55

Spontan remisyon 0.596 1 0.440 Yok 582 62.5 188 60.1 Var 349 37.5 125 39.9 Týbbi tedavi 6.314 1 0.012 Yok 472 50.7 133 42.5 Var 459 49.3 180 57.5

Tablo 3. Sigara kullanýmý ve ailede alkol ve madde kullanýmý

Ýntihar giriþimi yok Ýntihar giriþimi var Ýhtimaller

oraný

n % n % X2 SD p (Odds ratio)*

Sigara 7.07 1 0.008 1.87

Kullanmýyor 120 12.9 23 7.3

Kullanýyor 811 87.1 290 92.7

Ailede alkol madde 7.215 2 0.027 1.22

Yok 389 41.8 108 34.6 1.derece 473 50.9 186 59.6 2.derece 68 7.3 18 5.8 Ailede alkol 7.37 2 0.025 1.22 Yok 415 44.7 116 37.2 Baðýmlýlýk - 343 36.9 120 38.5 Baðýmlýlýk+ 171 18.4 76 24.4 Ailede madde 12.27 2 0.02 2.02 Yok 838 90.3 270 86.5 Baðýmlýlýk- 10 1.1 2 0.6 Baðýmlýlýk+ 80 8.6 40 12.8

(6)

Çalýþmalar, ölümle sonuçlanmýþ intiharlar ile intihar giriþiminde bulunanlarýn, ortak özellikleri olan fakat farklý popülasyonlar olduklarýný bildirmektedir. Ölümle sonuçlanmýþ intiharlarda erkeklerin sayýsý kadýnlardan fazla bulunurken, intihar giriþimi söz konusu olduðun-da kadýnlarýn sayýsý olduðun-daha fazla bulunmaktadýr (Sayar ve Acar 1999). Literatürdeki diðer çalýþmalarla uyumlu olarak (Pektaþ ve ark. 1994, Johnsson ve Fridall 1997, Borges ve ark. 2000, Cavaolai ve Lavender 1999) bu çalýþmada da, kadýnlarda erkeklere göre daha fazla oranda intihar giriþimi saptanmýþtýr.

Tercih maddesine göre deðerlendirme yapýldýðýnda inti-har giriþiminde bulunmuþ olanlardaki madde kullaným tercihi ve oranlar açýsýndan sonuçlar daha önce ülke-mizde yapýlmýþ baþka bir çalýþma ile benzerlik göstermektedir. Ögel ve arkadaþlarýnýn (1999) bu çalýþ-masýnda eroin kullananlarýn %35'i, hap kullananlarýn %34'ü, esrar kullananlarýn %17.6'sý ve uçucu kullanan-larýn %16.9'unda intihar giriþimi öyküsü saptanmýþtýr. Çalýþmamýzda intihar giriþiminin en yüksek oranda benzodiazepin kullananlarda gözlenmesinin yaný sýra ilk kullanýlan maddenin de en sýk oranda benzodi-azepin olmasý düþündürücüdür. Çünkü ülkemizde ben-zodiazepin türevlerini kullanan olgular, eroinle birlikte olduðu gibi karýþýk madde kullanýmlarý göz ardý edildiðinde, genellikle hekimler tarafýndan, benzodi-azepin türevlerinin tedavi amaçlý baþlandýðý olgulardýr ve bu olgularýn psikolojik sorunlar yaþayan bir alt grup olduðu ve dolayýsýyla bu kiþilerin intihara yatkýn ola-bilecekleri düþünülebilir. Her ne kadar çalýþmamýzda benzodiazepin kullananlarýn ne oranda tedavi amaçlý baþlandýðý deðerlendirilmemiþ olsa da, gerçekten de li-teratürde, madde kullanýmý ruhsal sýkýntýnýn ve

anksiyetenin giderilmesi için kendini tedavi þeklinde ise intihar için potansiyel risk olduðu bildirilmektedir (Marzuk ve Mann 1988, Motto 1999, Schierbeck ve Newton 1990, Beautrais ve ark. 1999). Bununla uyum-lu bir baþka bulgu anksiyolitik olarak kullanýmý olduðu bilinen sigaranýn intihar giriþimi olanlarda daha fazla kullanýlmasýdýr. Bazý çalýþmalarda, sedatif-hipnotik maddelere baðýmlýlar arasýnda intihar davranýþýnýn yüksek oranda gözlendiði bildirilmiþtir (Chynoweth ve ark. 1980, Ward ve Schuckit 1980).

Hapse girme açýsýndan her iki grup arasýnda fark sap-tanmazken, madde kullanýmýna baðlý ikincil yasal sorunlar açýsýndan iki grup arasýnda bir farklýlýk ol-duðu dikkati çekmektedir. Ýntihar giriþiminde bulu-nan olgular diðer olgulara göre daha fazla ve ciddi yasal sorunlarla yaþamaktadýrlar. Yasa dýþý davranýþ ve alkol madde kullanýmý genç erkeklerde intihar riskini önemli derecede arttýrmaktadýr (Allbeck ve Allgulender 1990). Diðer bir önemli bulgu intihar giriþimi olan grupta madde etkisinde tehlikeli ve zarar verici davranýþlarýn intihar giriþimi olmayanlara göre daha fazla bulunmasýydý. Maddenin inhibisyonu ortadan kaldýrýcý etkisi intihar giriþimi için risk olarak görülmektedir (Marzuk ve Mann 1988, Motto 1999, Schierbeck ve Newton 1990).

Her ne kadar literatür bilgisi fiziksel saðlýk durumunun intihar riskini arttýrabilecek potansiyel bir risk olarak görüldüðü þeklinde olsa da (Marzuk ve Mann 1988, Motto 1999, Schierbeck ve Newton 1990), çalýþmamýz-da saðlýk sorunlarý açýsýnçalýþmamýz-dan gruplar arasýnçalýþmamýz-da faklýlýk gözlenmemiþtir. Ancak intihar giriþimi olan olgularýn diðer olgulara göre madde kullanýmý nedeni ile daha fazla týbbi yardým aldýðý saptanmýþtýr. Olgularýn kendi

Tablo 4. Tercih maddesine ve ilk kullandýðý maddeye göre intihar giriþiminin varlýðý Ýntihar giriþimi yok Ýntihar giriþimi var

n % n % X2 SD P Tercih maddesi 18.429 4 0.001 Eroin 421 45.2 101 32.3 Esrar 108 11.6 47 15 Benzodiazepin 245 26.3 109 34.8 Uçucu maddeler 82 8.8 33 10.5 Diðer 75 8.1 23 7.3 Ýlk kullanýlan madde 17.802 5 0.003 Alkol 141 15.1 57 18.2 Eroin 121 13 21 6.7 Esrar 319 34.3 100 31.9 Benzodiazepin 235 25.2 95 30.4 Uçucu maddeler 50 5.4 26 8.3 Diðer 65 7 14 4.5

(7)

imkanlarýyla alkol ya da maddeden uzak kaldýklarý dönemlerin olmasý açýsýndan gruplarýn benzerlik gös-terdiði göz önüne alýndýðýnda alýnan týbbi yardýmýn sadece madde kullanýmýna yönelik olmadýðý düþünülebilir.

Madde kötüye kullananlarýn yaþayýþ þekli, yaþam-larýnýn tüm alanlarýnda problemleri kötüleþtirmekte ve sosyal olarak parçalanmalarýna katkýda bulunmaktadýr (Johnsson ve Fridell 1997). Psikososyal olarak bozul-manýn þiddeti ise madde kullananlarda intihar ile iliþ-kili bulunmuþtur (Mino ve ark. 1999). Madde kötüye kullanýmýnýn ortaya çýkardýðý diðer bir durum kiþiler arasý çatýþmalardýr ki bu da intihar için potan-siyel risk olarak görülmektedir (Marzuk ve Mann 1988, Motto 1999, Schierbeck ve Newton 1990). Çalýþmamýz-da her iki grupta Çalýþmamýz-da madde kullanýmýna baðlý sosyal sorunlar yaþayan olgularýn oraný yüksek iken, sosyal sorunlarýn intihar giriþimi olan grupta daha yoðun olarak yaþandýðýný gözleniyordu. Bu bulgu, gerçekten bu grubun sosyal sorunlarý daha þiddetli yaþadýklarýný ve bu durumun intihar giriþimine etkisi olabileceðini düþündürmektedir. Ancak verilerin olgularýn kendi bildirimleri, yani kendi algýlayýþ biçimleri olduðu göz önüne alýnýrsa, sosyal sorunlarýn aslýnda her iki grup için benzer yoðunlukta olabi-leceði, ancak intihar gir-iþimi olan gruptaki olgularýn yaþamlarýndaki problem-lerle baþ etmede zorlanýyor olabilecekleri ve dolayýsý ile bu durumun intihar için riskli olabileceði düþünülebilir. Ýntihar giriþimi olmayanlarda evli olma ve eþiyle yaþý-yor olma oranlarýnýn yüksek bulunmasý, evliliðin madde kullanýcýlarýnda intihar açýsýndan koruyucu bir özellik olabileceðini düþündürmektedir. Ýntihar giriþimi açýsýndan ise bekar olma ve boþanmýþ, ayrý veya dul olma riski arttýrabilir. Bekar olma hem ölümle sonuçlanmýþ intiharlar hem de intihar giriþimleri için risk etkeni olarak bildirilmiþtir (Sayar ve Acar 1999). Literatür bilgisi de, daha önceden evli olanlarda yaþam-boyu intihar giriþimi prevalansýnýn yüksek ol-duðu þeklindedir (Borges ve ark. 2000).

Ýntihar ile ilgili yapýlan çalýþmalarda sosyoekonomik durum, üzerinde en fazla durulan deðiþkenlerden biridir. Genel görüþ sosyoekonomik zorluklarýn intihar riskini arttýrdýðý þeklindedir (Marzuk ve Mann 1988, Motto 1999, Schierbeck ve Newton 1990, Trezza ve Popp 2000). Çalýþmamýzda sosyoekonomik durumu doðrudan deðerlendiren veriler bulunmamaktadýr. Ancak intihar giriþimi olanlarýn yatýþlarýnýn daha fazla ücretsiz olarak gerçekleþtiði ve iþsiz olma oranýnýn bu grupta daha yüksek olduðuna dikkat edilirse dolaylý da

olsa sosyoekonomik seviyelerinin daha düþük olduðu fikri oluþmaktadýr. Ýþsizlik hem ölümle sonuçlanmýþ intiharlar hem de intihar giriþimleri için risk etkeni olarak bildirilmiþtir (Sayar ve Acar 1999). Ancak iþsiz-lik ve düþük sosyoekonomik düzeyin intihar davranýþý için tetikleyici bir faktör olmasýnýn yanýsýra, madde kul-lanýmýnýn bir sonucu olarak da yorumlanabilir. Lise ve üniversite eðitimi görmüþ ve görüyor olma oranlarý ve benzer þekilde öðretim gördükleri yýl sayýsý ortalamasý intihar giriþimi olmayanlarda yüksek olarak bulundu. Literatürle benzerlik gösteren bu bulgular eðitimin yüksek olmasýnýn, intihar giriþimi açýsýndan madde kullananlarý koruyucu özelliði olabileceðini düþündürmektedir (Borges ve ark. 2000, Kessler ve ark. 1999). Eðitimin yüksek olmasý sosyal alanda ya da iþ yaþamýnda bir çok kolaylýk saðlayarak dolaylý olarak da intihar üzerinde etki gösteriyor olabilir.

Literatürde intihar edenleri yetiþtirenlerin daha fazla alkol ya da madde kötüye kullandýklarý bildirilmiþtir (Johnsson ve Fridell 1997, Rossow ve Lauritzen 2001). Çalýþmamýzda da benzer þekilde intihar giriþimi olan grubun birinci derece akrabalarýnda alkol veya madde kullanýmý ve ailesinde baðýmlýlýk derecesinde alkol ve/veya madde kullanýmý yüksek olarak bulundu. Kiþinin yakýn çevresinde alkol ya da madde kullanýmý, kiþinin madde kullanýmýný doðal karþýlamasýna, mad-deye ulaþýlabilirliðini kolaylaþtýrmaya ve madde kullanýmýna daha erken yaþlarda baþlamasýna neden olabilir (Evren ve ark. 2000). Ayrýca ailenin desteðinin olmamasýnýn madde kullananlarda intihar ile iliþkili olduðu (Mino ve ark. 1999) göz önüne alýndýðýnda, ailede alkol ve madde kullanýmýnýn fazla olmasý madde kullanýcýlarýnýn ailelerinden alabilecekleri desteði azal-tarak intihar giriþimi için riski arttýrýyor olabilir. Bazý yazarlar gençler arasýndaki intihar oranlarýndaki artmanýn madde kötüye kullanýmý ve maddeye baðlý bozukluklarýn oranýnýn artmasýyla iliþkili olabileceðini bildirmiþlerdir (Rich ve ark. 1989, Fombonne 1998). Madde ergenlerin intihara baðlý ölümlerinde önemli bir rol oynamaktadýr (Milgram 1993). Madde kullananlar intihar da dahil bir çok sebepten dolayý erken ölme eði-liminde olduklarýndan yaþ yükseldikçe intihar gir-iþimi açýsýndan madde kullanýmýnýn risk olma ihtimali azalmaktadýr (Conwell ve ark. 1996). Çalýþmamýzda intihar giriþimi olanlarýn intihar giriþimi olmayanlara göre daha genç yaþta olduklarý saptanmýþtýr. Benzer þekilde bu grubun madde kullanýmýna ve maddeyi yoðun kullanmaya daha erken yaþta baþladýklarý bulunmuþtur. Literatürde bu bulgular üzerinde duran

(8)

çalýþmalar var-dýr (Hasin ve ark. 1988). Madde kul-laným süresi açýsýndan gruplar arasýnda fark olmamasý da göz önüne alýn-dýðýnda, maddenin kullanan kiþiye zaman içinde verdi-ði zararlardan öte kiþinin yaþamýna erken girmesinin ve zararlarýn erken baþlamasýnýn ya da buna alt yapý hazýrlayabilecek sosyal ve/veya psikolojik etkenlerin intihar için risk etkeni olabileceði akla gelmektedir.

Yineleyen intihar davranýþý gösteren kiþilerin yakýn psikiyatrik izlemeye alýnmalarýnýn zorunlu olduðunu bildiren yayýnlar (Brent ve ark. 1988, Robins ve Kulbok 1988) göz önüne alýndýðýnda, çalýþmamýzda intihar gi--riþiminde bulunan olgularýn %55.3'ünün 2 ya da da-ha fazla kez intihar giriþiminde bulunmuþ olmasý önemli bir bulgudur. Benzer bir çalýþmada bu oran %58.5 olarak bulunmuþtur (Rossow ve Lauritzen 2001).

Ýntihar üzerine yapýlmýþ bir çok diðer çalýþmada olduðu gibi çalýþmamýzýn bazý sýnýrlýlýklarý vardýr. Öncelikle veriler olgularýn kendi bildirimlerine dayanmaktadýr. Ayrýca madde kullanýmýyla birlikte bulunabilecek ek psikiyatrik tanýlar deðerlendirilmemiþ ve intihar gi-riþimleriyle ilgili ayrýntýlý bilgi alýnmamýþtýr. Literatürde intihar giriþiminde bulunmuþ madde kötüye kullanan olgular, kendilerini daha fazla depresif ve psikolojik problemleri daha aðýr olarak bildirmekte-dir-ler (Johnsson ve Fridell 1997). Ayrýca çalýþmamýzda elde edilen sonuçlarýn sadece tedaviye baþvuran madde kullanýcýsýný yansýtabileceði söylenebilir. Çalýþmanýn

gücü ise tedavi merkezine yýllar içinde yatan yüksek sayýda hastayý kapsýyor olmasýndan gelmektedir. Madde baðýmlýlarýnda intihar giriþimi için riskleri belir-lemek, giriþimi önlemek için önemlidir (Johnsson ve Fridell 1997). Klinisyenler, madde kullanýmý söz konusu olduðunda, bu durum kötüye kullaným ya da baðýmlýlýk düzeyinde olmasa da (Borges ve ark. 2000) ve olgularýn depresif olup olmamasýna bakýlmaksýzýn (Mino ve ark. 1999), planlanmamýþ intihar giriþimleri için uyanýk olmalý ve intihar düþüncesinin varlýðý, þid-deti ve süresi sorgulanmalýdýr. Madde kullanýmýna eþlik eden ek psikiyatrik tanýlarýn erken konulmasý ve tedavisi bu grupta intiharý engellemekte önemli bir fak-tördür (Oyefeso ve ark. 1999). Çalýþmalar madde kul-lananlarýn intihar giriþimi sonrasý yardým alma oran-larýnýn düþük olduðunu göstermektedir (Cavaola ve Lavender 1999). Bu nedenle madde kullanan olgularýn tanýnmasý tedavisi ve takibi önemlidir (Pirkola ve ark. 1999). Ayrýca intihar giriþimde bulunanlarýn da, madde kötüye kullanýmý açýsýndan deðerlendirilmeleri gerek-mektedir (Dhossche ve ark. 2000).

Madde kullanan popülasyonda intihar giriþimlerini önleyebilmek için etkin tedavi stratejileri ve krize müdahale yöntemleri geliþtirmek önemlidir. Çoðu zaman hastaneye yatýrma problemleriyle baþ ede-bilmek için madde kullanan tarafýndan kabul gören ve tedavinin bir parçasý olarak gerekli bir yoldur (Johnsson ve Fridell 1997).

Allebeck P, Allgulander C (1990) Suicide among young men: Psychiatric illness, deviant behavior, and substance abuse. Acta Psychiatr Scand, 81:565-570.

Beautrais AL, Joyce PR, Mulder RT (1999) Cannabis abuse and serious suicide attempts. Addiction, 94(8):1155-1164. Bohme K (1994) Drug and alcohol induction of suicidal behav-iour. Divergent Perspectives on Suicidal Behavbehav-iour. MJ Kelleher (Ed), Fifth European Symposium on Suicide, Cork, Eire, Cork: D. and A. O'Leary Ltd.

Borges G, Walters EE, Kessler RC (2000) Associations of sub-stance use, abuse, and dependence with subsequent suicidal behavior. Am J Epidemiol, 151(8):781-789.

Brent DA, Kupfer DJ, Bromet EJ ve ark. (1988) The assessment and treatment of patients at risk for suicide. Review of Psychiatry Frances. RE AJ-Hales (Ed), Washington, American Psychiatric Press, s.353-385.

Casey PR (1989) Personality disorder and suicide intent. Acta Psychiatr Scand, 79:290-295.

Cavaiola AA, Lavender N (1999) Suicidal behavior in chemi-cally dependent adolescents. Adolescence, 34(136):735-744. Chynoweth R, Tongs JI, Armstrong J (1980) Suicide in Brisbane: A retrospective psychosocial study, Aust N Z J Psychiatry, 14:37.

Conwell Y, Duberstein PR, Cox C ve ark. (1996) Relationships of age and Axis I diagnoses in victims of completed suicid: A psychological autopsy study. Am J Psychiatry, 153:1001-1008. Dhossche DM, Meloukheia AM, Chakravorty S (2000) The association of suicide attempts and comorbid depression and substance abuse in psychiatric consultation patients. Gen Hosp Psychiatry, 22(4):281-288.

Evren C, Ögel K, Tamar D ve ark. (2000) Eroini damar yoluyla kullanan ve kullanmayanlar arasýndaki özelliklerin karþýlaþtýrýlmasý. Türkiye'de Psikiyatri, (2):121-128.

Fombonne E (1998) Suicidal behaviours in vulnerable adoles-cents. Br J Psychiatry, 173:154-159.

Ghodse AH, Oyefeso A, Kilpatrick B (1998) Mortality of drug

(9)

addicts in the United Kingdom 1967-1993. Int J Epidemiol, 27:473-478.

Hasin D, Grant B, Endicolt (1988) Treated and untreated sui-cide attempts in substance abuse patirents. J Nerv Ment Dis, 176:289-294.

Johnsson E, Fridell M (1997) Suicide attempts in a cohort of drug abusers: A 5-year follow-up study. Acta Psychiatr Scand, 96(5):362-366.

Kessler RC, Borges G, Walters EE (1999) Prevalence of and risk factors for lifetime suicide attempts in the National Comorbidity Survey. Arch Gen Psychiatry, 56:617-626. Kokkevi A, Politikou K, Stefanis C (1997) The relationship of suicide attempts to licit and illicit drug use. AJ Botsis, CR Soldatos, CN Stefanis (Ed), Suicide: Biopsychosocial approach-es Amsterdam, Elsevier, s.55-63.

Kreitman N, Casey P (1988) Repetition of parasuicide: An epi-demiological and clinical study. Br J Psychiatry, 157:792-800. Marzuk PM, Mann JJ (1988) Suicide and substance abuse. Psychiatric Annals, 18;639-645.

Mc Quillan CT, Rodriguez J (2000) Adolescent suicide: A review of the literature. Bol Asoc Med PR, 92(1-3):30-38.

Milgram GG (1993) Adolescents, alcohol and aggression. J Stud Alcohol Suppl, 11:53-61.

Mino A, Bousquet A, Broers B (1999) Substance abuse and drug-related death, suicidal ideation, and suicide: A review. Crisis, 20(1):28-35.

Motto JA (1999) Critical points in the assessment and man-agement of suicide risk, The Harvard Medical School guide to suicide assessment and intervention. DG Jacobs (Ed), San Francisco, Jossey-Bass, s. 224-238.

Neeleman J, Farrell M (1997) Suicide and substance misuse. Br J Psychiatry, 171:303-304.

O'Boyle M, Brandon EA (1998) Suicide attempts, substance abuse, and personality. J Subst Abuse Treat, 15(4):353-356. Oyefeso A, Ghodse H, Clancy C ve ark. (1999) Suicide among drug addicts in the UK. Br J Psychiatry, 175:277-282.

Ögel K, Tamar D, Evren C ve ark. (1999) Madde kullanýcýlarýnýn özellikleri, Türkiye'de Çok Merkezli Bir Araþtýrma (2. Aþama) 3P Dergisi, 7 (Ek 4).

Pektaþ Ö, Pektaþ A, Aytaçlar S ve ark. (1994) Uyuþturucu kul-lanan kadýnlar. Second European Meeting on Migratory Prostitution. 29 Mart-1 Nisan, Ýstanbul.

Pirkola SP, Isometsa ET, Henriksson MM ve ark. (1999) The treatment received by substance-dependent male and female suicide victims. Acta Psychiatr Scand, 99(3):207-213. Rich CL, Fowler RC, Young D (1989) Substance abuse and sui-cide. The San Diego study. Ann Clin Psychiatry, 1:79-85. Robins LN, Kulbok PA (1988) Epidemiologic studies in suicide, Review of Psychiatry Frances. RE AJ-Hales (Ed), Washington, American Psychiatric Press, s. 353-385.

Rossow I (1994) Suicide among drug addicts, Addiction, 89:1667-1673.

Rossow I, Lauritzen G (2001) Shattered childhood: A key issue in suicidal behavior among drug addicts. Addiction, 96:227-240.

Sayar K, Acar B (1999) Psikofarmakolojik ajanlarla yapýlan intihar giriþimlerinde risk etkenleri. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, 9:208-212.

Schierbeck ML, Newton BJ (1990) Substance abuse and attempted suicide: The role of perceived birth position in ado-lescents. Individual Psychology, 46:358-364.

Trezza GR, Popp SM (2000) The substance user at risk of harm to self or others: Assessment and treatment issues. J Clin Psychol, 56(9):1193-1205.

Ward NG, Schuckit M (1980) Factors associated with suicidal behavior in polydrug abusers. J Clin Psychiatry, 41:379. Weis RD, Stephens PS (1992) Suicide and clinical practice, Clinical Practice. D Jacobs (Ed), Washington DC., American Psychiatric Press, No. 21, s.101-114.

Wurst FM, Vogel R, Wolfersdorf M (2000) Substance depen-dence and suicide in hospitalized patients. A description. Psychiatr Prax, 27(1):11-13.

(10)

Referanslar

Benzer Belgeler

Evrenin genişleme hızını bulabilmek için uzaklığı bilinen bir gökadanın bizden hangi hızla uzaklaştığını da bilmemiz ge- rekir.. Bunun için de “kırmızıya kayma”

Madde kullanım bozukluğu nedeniyle yatarak tedavi gören ergenlerin incelendiği bir diğer araştırmada en sık kullanılan maddelerin sırasıyla esrar (%61,9), ekstazi (%61,9)

Bu çalışmada aşım sezonu içinde östrüsleri 5 gün ara ile uygulanan GnRH ve PGF 2α ile senkronize edilen Merinos toklularda aşımla birlikte yapılan GnRH ve

Kadmiyum yönünden en yüksek de- ğerler Tatvan ilçesindeki depo (8.05 µg/L) ve musluk (6.43 µg/L) sularında (ilkbahar) belirlendi, en düşük kadmiyum değeri sonbahar

Karaciğerde görülen kanamalar, serozalarla birlikte literatürlerde de ifade edildiği gibi septisemi ile sey- reden hastalıkların bir bulgusu olarak değerlendi-

It has been determined in the scenes obtain via SEM in the turkey, Bursa fabricius was formed by dome- shaped surface epithelium which covered the surface of lymph follicles and

Akne vulgarisin sistemik tedavisinde oral antibiyotikler, hormonal ajanlar ve izotretinoin kullan›lmaktad›r. Oral antibiyotikler: Komedonlu aknede topikal te- davi yeterli

evdekiokulum kullanıcılarının evdekiokulum sisteminin imkanlarından, özelliklerinden ve servislerinden yararlanabilmeleri için veri erişimi açık bilgisayar veya akıllı