TT~ o 3
YAPI ve KREDİ
B A N K A S I
K ü ltü r ve Sanat Hizm etlerinden :75
.
Sergi
GÖÇMEN KUŞLAR
(T a b lo la r : SALİII ACAR)
13 Ocak - Çarşamba 13 Şubat - Cumartesi 1971G ö ç3 h azırlan an le yle kle r
Bankamızın Kültür ve Sanat Hizmetleri çerçevesi içinde düzen lediği Sergilerin 75. si, Yurdumuzun «Göçmen Kuşları» na ayrıldı. Bu Sergimizin bir amacı da doğal varlıkların korunması yolundaki çalışmaları yansıtmaktadır.
Sergimize, koleksiyonundaki bizzat doldurduğu kuş çeşitlerini vermek suretiyle katkıda bulunan Sayın Mustafa İshakoğlu'na teşekkürler ederiz.
YAPI ve KREDİ BANKASI
GÖÇMEN KUŞLARA DAİR..
İnsanları uçaklarla gökyüzüne sonra da füzelerle uzaya çıkaran a k lıd ır. A kıl da insanları hayvanlardan ayıran en önemli ö ze llik tir. Fakat kuşların hangi özelliği, her bahar b ir ülkeden b ir başka ülkeye, hattâ b ir kıtadan b ir kıtaya göç etmele rin i sağ lam aktad ır?.. Cevapsız kalm ış bu so ru lar için pek çok b ilim adamı halen çalışm aya devam etm ektedir.
K u şla rın bu esrarengiz göçleri h akkın da, pek çok inceleme yapılm asına rağmen yo lla rın ı nasıl b u lab ild ikle ri bugün dahi kesin olarak ispat edilebilm iş değildir. K u şların bazı tü rle rin in güneş, bazıla rının y ıld ız la r, b azılarının da dünya m anyetik alanının etkisi ile yo lların ı b uldu kları çeşitli deneylerle ispatlanm ış olduğu halde, pek çoğunun yo llarını nasıl b uldu kları halâ m erak konusu ol maktan k u rtu lam am ıştır.
S a lih A car ve eşi tarafınd an leylek y a v ru la rın ın m a rk a la n ış ı.
Dünyanın kuruluşundan bu yana kuşla rın göçlerindeki esrarı m erak eden in sanoğlu bu m erakını giderebilm ek için çeşitli yo lla r ara m ıştır. K u şların nerele re kadar gidebileceklerini öğrenebilm ek için , Eski Yunan'dan b eri, kuşların vü cutlarına boya sürm ek, ku yru k ve kanat tüylerin i kesm ek, ayak bileklerine ince b ilezikler takm ak gibi şe kille r de nem işlerdir. Bugün ise, özel ağlar vasıta sı ile yakalanan ya da henüz yavru iken yuvalarından alınan kuşların vücut, ka nat uzunluğu, ağırlığı ve m arkalam a ta rihi tesbit edildikten sonra, ayaklarına yakalandığı yerin adı ve seri nu m arası yazılı b ilezik şeklinde b ir m arka takılm a ktad ır. M arkalanm ış kuş bulun duğu zam an, yakalandığı ya da vu rulduğu yerin adı, tarihi ve seri
re ve ne kadar zamanda gitm iş olduğu, nerelerde ko nakladığı ö ğrenileb ilir. Böy- lece, m arkalam a denilen bu işlem vasıtası ile bilim adam ları için gerekli b ilgilerin top lanması sağlanm ış olur. Halâ uygulanm akta olan bu son m arkalam a şeklini ilk defa Danim arkalI Profe sör C. C. Mortensen 1899 da bilim sel b ir şekilde uygula maya b aşlam ıştır. Daha son ra da bu usul sistem a tik ve ulu slararası b ir şekil a lm ıştır. Am erika'da devlet m em urları ve am atörler ta rafından yılda 1 milyondan fazla kuş m arkalandığı halde bizde bu işe gereken önem ve rilm e m iştir. İşin garibi 1927 yılında The National Geographic Society tara fın dan basılan «The Book ot B ird s» adlı k ita p ta ; dünyada ilk o larak m arkalanm ış bir kuşun 1710 yılında Alm an ya'da ele geçtiği ve bu G ri B a lık çıl'ın (A rdea C in erea) ayağındaki halkada « T ü rk i ye» yazısının bulunduğundan söz edilm ektedir.
num arası m arkanın üzerindeki adrese bildirildiğinde daha önceden edinilm iş b ilgilerin de yardım ı ile o kuşun
nerele-Pek çok kim se tesadüf sonu cu eline geçen m arkalı b ir kuş hakkında, o kuşun m ar kalandığı adrese bilgi verm ek gerektiğini b ilm iyo r, bilse de ihmal ediyor ve m arkayı b ir
kenara a tıv e riyo rla r. Manyas gölü kena rınd aki Kabakadası ve Kazakadası adın daki göçmen k uşların yuva yapıp kuluç kaya yattığı kolonilerde m arkalam a çalış m aları yaptığım ız günlerde karşılaştığ ı mız bazı köylüler avlan d ıkları sıralarda m arkalanm ış k u şla r vu rd u k la rı zaman ya zıları şifreye benzetip, k o rk a ra k , m ar kaları toprak altına göm düklerini söyle m işle rd ir.
Oysa m arkalı b ir kuşun bulunduğuna d air gerekli bilgi, halkanın üstündeki adrese yazılm asa bile, o mem leketin kon solosluğuna, Ü niversitelere, o şehir veya kasabadaki Orm an M üdürlüklerine v e ri le b ilir. G öllerde, b ata klık ve orm anlarda çeşitli zo rlu k ve tehlikelerle kuşları ya
kalayıp m arkalayan araştırm acı gelecek haberleri büyük b ir m erakla bekler.
1969-1970 y ılla rı içinde T ü rkiye 'd e ilk defa, am atör o larak Manyas gölü k ıy ı larında Kabakadası ve Kazakadası adlı söğütlüklerde toplam olarak 37 Spatül Kuşu (P latalea Le u co ro d ia ), 26 Küçük Karab atak ( Phalacrocorax Pygm aeus), 23 Gece B a lık çılı (N yctico ra x Nyctico- r a x ) , 4 İ bis-Çel t i k Kargası (Plegadis F a lc in e llu s ), Eski Sığırcı köyünde de 16 Leylek (C ico n ia C ic o n ia ), İstanbul'da Bebek tepelerinde ve Karaköy'de özel ağlar vasıtası ile yakaladığım ız 284 adet sığ ırcık (S tu rn u s V u lg a ris) m arkalad ık.
A m atör o larak bu işi sem bolik bir şekilde yapm am ızın nedeni, kuşlar üzerindeki a raştırm ala rın önemli ve zevkli b ir çaba olduğunu gösterm ektir. A vrupa, Asya ve A frik a k ıta la rı arasında göçmen ku şların en önemli geçit ve ko naklam a m erkezlerinden b iri olan ülke mizde, T ü rk a ra ştırm a c ıla rı tara fın dan yap ılacak m arkalam a ra p o rla rın ın , dünyadaki o rnitolo glar tarafından bek lendiğine d ikka ti çekip , bu işin Devlet müesseselerince ele alınm ası lüzumunu h a tırla ta b ilm e ktir.
M arkalam a işlem inin sağladığı en önem li sonuçlardan b iri de, ku şların ve tabia tın korunm ası için gerekli b ilgilerin top lan m asıd ır. Medeniyet ile rleyip , şehir lerle beraber fa b rik a la r yayıld ıkça tabiî güzelliklerle b irlik te ku şla r da düzen siz a v c ılık , tabiatın bozulması ve çeşitli nedenlerle azalm akta, hattâ bazı türleri tamamen ortadan k a lk m a k ta d ır. Oysa dünya üzerindeki canlı ve cansız v a rlık
lar arasında süregelen b ir denge v a rd ır. Lüzum suz addettiğim iz ufacık b ir böcek neslinin tükenm esi bile onunla beslenen diğer can lıları ve hattâ dolayısıyle insan neslini dahi e tkile yeb ilir.
Çeşitli Avrupa ülkelerinde, A m erika ve Rusya'da bu durum a çokıan çareler bulunm uş, ku şların ve tabiatın korun ması için çeşitli tedbirler a lın m ıştır.
®
Bu gün yeryüzündeki kuş populasyonu 100 m ilyarı aşm aktadır, insan nüfusu ile k a rşıla ştırıld ığ ı zaman bu ufacık ve pek çoğu faydalı y a ra tık la r için pek büyük b ir rakam sayılm az. A v c ılık , ka nunlara uygun b ir şekilde yapıldığı tak dirde atalarım ızdan kalm a zevkli ve asîl b ir spordur. 'Fakat bu işi katliam haline getirenler de v a rd ır. Am erika'da av ka nunu çıkm adan önce J . Rips adlı b ir av cının günde 700 ördek vu ra ra k korkunç b ir katliam rekoru kırdığı b ilinm ektedir.
Manyas G ö lü Kabakadası is im li söğütlükte ç e ş itli B a lık ç ıl tü rle rin in k u lu çkay a yatm asın a m üsait bölge.
S a lih A c a r'ın b ir kom pozisyonu
Am erika'da bugün her eyalet için o se- neki şartlara göre vu ru lacak av kuşu m iktarı ayarlanarak yeniden tesbit edil m ektedir. Türkiye'd e av kanunları bu lunduğu halde vu ru lacak kuş sayısı üze rinde b e lirli b ir tahdit bulunm adığın dan b ir günde 100'den fazla ördek vu ru h b ild iğ i zaman bu zevkli b ir rekor addedilm ektedir. Yaşadığı süre içinde
toplam olarak 100.000'e yakın ördek ve çeşitli av kuşu vurm uş rekortm enler v a rd ır.
Bu şekilde kuş katliam ı devam ettiği, doğu bölgelerimizde k e k lik yum urtası toplama ve m evsim siz avlanm a, kuşlara zara rlı hayvanlarla mücadele edilmediği ve kuşların korunm ası için gerekli ted b irle r alınm adığı takdirde, kısa b ir
Manyas Gölü Kazakadası Söğütlüğündeki Spatül Kuşları (Platalea Leucorodia)
man sonra bu sergide eşsiz güzellik ve e sra rın ı yansıtm aya çalıştığ ım ız göç men ku şların sürülerle geçişini yeni ne sille rin görmesine ve hattâ a v cılık yap m asına im kân kalm ayacaktır.
Bu sergi ile ülkem izin eşsiz tabiatının,
çok bol sayıda ve çeşitte olan k u şla rın ın korunm ası önemini hatırlatab ilm e fırsa tı verdiklerinden dolayı Yap ı ve Kredi Bankası y e tkilile rin e teşekkür ederiz.
Salih ACAR - Belkıs ACAR