• Sonuç bulunamadı

Türk gölge oyunları tasvirleri, kişileri 1:Asıl kişiler ve kadınlar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk gölge oyunları tasvirleri, kişileri 1:Asıl kişiler ve kadınlar"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜRK GÖLGE OYUNU TASVİRLERİ, KİŞİLERİ: I

Türk gölge oyununa adını veren tip: Karagöz (Uğur Göktaş)

ASIL KİŞİLER

VE KADINLAR

Uğur GÖKTAŞ

Karagöz oyunlarında, dış görünüşleri,

konuşmaları, davranışları ve tasvirlerin

hareket ettiriliş biçimine göre

farklılaşan ve tanınan pek çok kişi

görünür. Oyunların asıl kişileri,

elbette ki Karagöz ve Hacivat'tır. Bu

iki tip, ayrıca, değişik oyunlarda

değişik tasvirler halinde de perdeye

gelirler. Başlangıçta tümü de Zenne

diye bilinen kadın kişiler, sonradan

Zenneler ve diğer kadın tasvirleri

olarak çeşitlenmişlerdir.

K

aragöz oyunundaki kişiler, her oyun­ da, belli özellikleriyle karşımıza çıkar­ lar. Bu yazı dizimizde, Karagöz o y u ­ nundaki kişilerin çeşitli özelliklerini inceleye­ ceğiz.

Karagöz oyunu kişileri, bugüne kadar beş araş­ tırmacı tarafından sınıflandırılmışlardı. Bu sı­ nıflandırmalar, Dr. Jacob, Sabri Esat Siyavuşgil, Selim Nüzhet Gerçek, Ahmet Kutsi Tecer ve Me­ tin And tarafından yapılmıştır. En kapsamlı sı­ nıflandırmayı gerçekleştirmiş olan araştır­ macımız, Metin And’dır.

Gölge oyunum uzda, Karagöz kişilerinin tanın­ ması başlıca dört yoldan olmaktadır. Bunlar;

1— Kişilerin görünüşleri ve dış özellikleri, 2— Konuşmaları, sesleri, telaffuzları, 3— Davranışları, hareketleri, tavırları, 4— Başkalarının o kişi için düşündükleridir. Şimdi bu tanınm ayollarını teker teker inceleye­ lim.

GÖRÜNÜŞ VE DİŞ ÖZELLİKLER

Kişileri dış görünüşleriyle tanım anın ve onlar hakkında belli bir hüküm verebilmenin en ko­ lay yolu giyim-kuşam larını gözlemektir. Kişile­ rin giydikleri elbiselere, tercih ettikleri renklere bakarak, örneğin onların memleketleri, geldik­ leri yöreler ve toplum içindeki konum ları hak­ kında bilgi sahibi olabiliriz.

Yanısırabir takım fiziki kusurları, alışkanlıkları

(2)

da kişilerin dış özelliklerinin belirginleşmesin­ de yardımcı olur. ‘Efe’nin elindeki kama, ‘Çalgı­ cıların ellerindeki sazlar, ‘Sarhoş’un elindeki içki şişesi, ya da ‘Tiryaki nin elindeki afyon çu­ buğu gibi...

Karakgöz oyunundaki kişileri konuşturm a ve hareketlendirm ede, bütün bu özellikler dikkate alınır. Ve elbette, tasvirlerde buna göre imal edi­ lir. Sopa deliklerinin belirli yerlere açılması, ki­ şilerin hareketlerinin buna göre olacak şekilde tasvirlerin oynatılması bu amaçladır.

Oyunlardaki kişiler, sopa deliklerinin açıldığı başlıca beş yere göre, şöyle sınıflandırılırlar:

1 - BAŞTAN OYNANAN TASVİRLER: Çelebi, İmam, Acem, Zennelerin bir bölümü;

2- KOLU OYNAYAN TASVİRLER: Karagöz, Kara- göz’ün oğlu. Tahmisçi, Hançerli Tahir, Çengi, Köçek;

3- BELDEN OYNAYAN TASVİRLER: Cambaz, Be­ beruhilerin bir bölümü;

5- SABİT TASVİRLER: Cihazcılar ve Cazular. Kişilerin yine dıştân tanınm asında önemli rol oynayan bir diğer öge de müziktir. Karagöz oyu­ nunda kişiler, perdeye, kendilerine ait bir m ü­ zikle gelirler. Bu müzik, o kişinin çıktığı yörenin müziğidir. Bunun dışında, müzik eşliğinde, elinde sazı ile perdeye gelen, ‘Aşık Haşan’ ve ‘Lâz’ gibi kişiler de vardır. Bazen, çalan müzikle bera­ ber oyun da oynanır. Her kişinin kendi yöresine özgü, belli bir oyunu vardır. Örneğin, Rumelili Sirto, Karadenizli Horon, Kürt Bar, Kayserili Ka­ şık, Frenk Polka oynar.

KONUŞMA, SES VE TELAFFUZ

Karagöz oyununda perdeye gelen kişiler, T ürk­ çe'yi geldikleri yörenin şive ve ağızlarına göre konuşurlar. Bu konuşm alar, esas alınan İstan­ bul Türkçesine doğallıkla uymaz, onun değiş­ miş, bozulmuş şeklidir. Böylece kimi kişilerin Türkçe’yi bozarak konuşm aları oyundaki gül­ me öğelerinden birini oluşturm aktadır. Buna ‘Taklit’ adı verilir.

İstanbul ve çevresinde oynatılan Karagöz oyun­ larında ‘Taklit’ Türkçe’nin değişik şive ve ağız­ larla konuşulmasıysa, Anadolu’da oynatılan Karagöz oyunları nda da bunun tam tersi

geçer-lidir. Buralarda da, İstanbul Türçesiyle konuşa­ rak perdeye gelen kişiler ‘Taklit’ kabul edilirler. Bunun dışında, kimi konuşm a bozukluğu gös­ teren kişiler de, bu özellikleri ile kendilerini bel­ li ederler. ‘Hımhım’ ve ‘Kekeme’ bunlardandır... DAVRANIŞ, HAREKET VE TAVIR

Kişilerin, kendilerine özgü hareketleri, tavırları, davranışları vardır. Onlar, bu değişmeyen özel­ likleriyle de tanınırlar. Bu tür örnekleri Karagöz oyunlarında bol bol görebiliriz. En bilinenleri, Lâzın gevezeliği, Sarhoşun narası, Yahudinin korkaklığı, Tiryakinin, konuşm anın en can alıcı yerinde kendinden geçip uyumasıdır.

BAŞKALARININ O KİŞİ İÇİN DÜŞÜNDÜKLERİ Karagöz oyunlarında, mesleği aracılık olan Ha­ civat, hem en herkesle görüştüğü için, sürekli olarak kişiler hakkında başkalarına bilgi verir. Ama. onun dışında da, başkaları, çeşitli vesile­ lerle diğer kişiler hakkında hüküm verebilir. Örneğin, “Çeşme” oyununda, Karagöz, Haci­ vat’tan karısının kötülük yaptığını öğrenince, mahalle sakinlerinden çeşitli kişilere başvura­ rak, işin içyüzünü onlardan soruşturm aya çalı­ şır.

Yazı dizimiz içinde inceleyeceğimiz kişiler ve kişi gruplarını şöyle sıralayabiliriz:

□ Asıl kişiler: Karagöz ve Hacivat; □ Kadınlar: Zenneler;

□ İstanbul Ağzı Konuşanlar: Çelebi, Tiryaki, Beberuhi;

□ Anadolu’dan Gelenler: Kayserili, Kastamo­ nulu, Kürt, Lâz;

□ Anadolu Dışından Gelenler.- Acem, Arnavut, Muhacir, Arap;

□ Müslüman Olmayanlar: Yahudi, Rum, Erme­ ni, Frenk;

□ Kabadayı ve Sarhoşlar: Tuzsuz Deli Bekir, Zeybek, Efe, Külhanbeyi;

□ Kusurlu Kişiler: Kekeme, Hımhım, Deli; □ Eğlendirici Kişiler: Çengi, Köçek, Cambaz; □ Olağanüstü Kişiler: Cazular, Cinler, Ejderha; □ Geçici Kişiler: İmam, Ferhat, Tâhir, Çingene, Kâhya;

□ Perdeye Çıkmayan Kişiler: Hararcı, Turşucu, Ciğerci, Çerkeş, Çömlekçi;

Karagöz’ün refiki. Hacivat (Uğur f o k taş)__________

(3)

□ Konuşmayan Kişiler: Seğmenler, Cihazcılar. Bunlar dışında, kişi özelliği taşımayan, ancak Karagöz tasvirleri içinde önemli bir rolü olan ‘Göstermelikler’den de söz edeceğiz.

ASIL KİŞİLER

Oyunlardaki asıl kişiler (Eksen kişiler, ana kişi­ ler), Karagöz ile Hacivat’tır.

Karagöz, oyun içinde, arkadaşı Hacivat ile bir­ likte aktif bir role sahiptir. Karakter itibariyle cesur ve gözüpektir. Bu yüzden, çoğu zaman, çeşitli kişilerle başı derde girer. Ve her badire­ den, sonunda, Hacivat’ın yardımıyla kurtulur. Kişilik olarak Hacivat’ın tam zıttı bir tiptir. Türkçeyi ağdalı bir şekilde, veya bozarak konu­ şan dışarın kişilerle alay eder. Onların söyledik­ leri, yanlış telaffuz ettikleri sözcükleri anlam az­ lıktan gelerek bir türlü kabul etmek istemez, ye­ ni yeni m analar verir o sözcüklere. Genelde, perdede halkı temsil eder.

Oyunlarda, karısı ile başı her zam an derttedir.

RESİMLER:

1- Kadın tiplerinden, gelinlerin korkulu rüyası kaynana (U. Göktaş)

3,5,

7-Değişik zenneler (U. Göktaş) 2- Davul çalan Karagöz (R. Tuğtekin) 4- Hamam oyununda çıplak Karagöz

ve Hacivat İR. Tuğtekin)

6- Ağalık oyununda, ağa kıyafetindeki Hacivat (R. Tuğtekin)

8- Şairlik oyununda, süpürgeden sazıyla Karagöz (R. Tuğtekin)

2

Hiçbir zam an doğru dürüst bir iş tutamaz. Haci­ vat’ın aracılığıyla çeşitli işlerde çalışır. Karagöz’ün çıkışıyla ilgili çeşitli söylenceler vardır. Bunların b a şk a la rın a göre, adı, ‘Kara­ göz Balî Çelebi’, ‘Balı Çelebi’, ‘Kambur Ahmed Balı Çelebf diye geçmektedir. Yaşadığı yerler, Konya, Demirtaş, Samakof, Kırkkilise ve Sivri­ hisar olarak verilir. Mesleği için, Konstantini- ye Tekfuru’nun habercisi, Kinetçi, İşçi veya De­ mirci denir. Nihayet yaşadığı döneme ilişkin olarak da, Konstantiniye Tekfuru Konstanti dö­ nemi, Sivrihisar Beyi, III. Alâaddin, Orhan Bey ve I. Beyazıt dönem leri’nde söz edilir.

Gölge oyununda, Karagöz’ün giyimine kırmızı renk egemendir. Figürün bir kolu, Hacivat’ı to­ katlamak için, oynak yapılmıştır. “Işkırlak” diye bilinen şapkası başagiripçıkabilecek şekildedir. Çeşitli oyunlardaki rollerine göre, Karagöz’ün değişik tasvirleri yapılagelmiştir. Bunlardan en önemlileri şunlardır:

KADIN KARAGÖZ: ‘Bahçe’ ve ‘Ters Evlenme’

oyunlarında perdeye çıkar. ‘Ters Evlenme’ oyu­ nunda, kadın kıyafeti içindeki Karagöz, “Karto­ pu Hanım” adıyla görücüye çıkarılır.

GELİN KARAGÖZ: Yine T ers Evlenme’ oyunun­ da görünen bir Karagöz figürüdür. Karagöz, bu kıyafetiyle Tuzsuz Deli Bekir’e gelin gider. EŞEK KARAGÖZ: ‘Cazular’ oyununda, Çelebi ile Zenne’nin üzerlerine çıkıp yüzlerine tüküren Karagöz, Çelebi ve Zenne’nin cadı olan anneleri tarafından bu hale getirilir.

ÇIPLAK KARAGÖZ: ‘Hamam’ oyununda görü­ nür.

SÜPÜRGELİ KARAGÖZ: ‘Şâirlik’ oyununda, ‘Aşık Haşan’ ve diğer âşıklarla atışmak üzere perdeye gelen Karagöz bu kıyafetiyle görülür. Elinde, saz gibi kullandığı bir süpürge vardır.

BEKÇİ KARAGÖZ: ‘Aptal Bekçi’ ya da ‘Kara­ göz’ün Bekçiliği’ oyunundaki kıyafetidir. Tuz­ suz Deli Bekir tarafından Zenne’nin evini gözet­ lemekle görevlendirildiğinde bu kıyafetini gi­ yinir ve görevi başında görünür.

ÇİNGENE KARAGÖZ: Karagöz’ün maşa, ızgara satıcısı olan tasviridir. Gerek Perde Gazellerinde, gerek oyun m etinlerinin bir çok yerinde, Kara­ göz çingene olduğunu söylemektedir. Kendisi­ ni, “Efkâr-ı fukaradan ve gürûh-i kıptiyanda- nım ” diye tanıtır. Bir başka yerde, Hacivat’ın söylediği Perde Gazeli’ne karşılık olarak, “Hırs ile bu çingeneyi korkutm a sen her yerde” der. TULUMLU KARAGÖZ: Karagöz’ü Tulum çalar­ ken gösteren bir tasvirdir.

Hacivat, Karagöz’e kıyasla, “mürekkep yala­ mış”, her konuda az da olsa bilgi sahibi olan bir kişidir. Herkesin nabzına göre şerbet vermesini bilir. Konuşmasında, Arap ve Fars dillerinin gra­ mer biçimleri farkedilir. Afyon tiryakisidir. Ni­ tekim bu düşkünlüğünü kendisi de doğrular. ‘Aptal Bekçi’ veya ‘Karagöz’ün Bekçiliği’ adlı oyunda, Zenne’ye, kendilerini ziyarete geleme­ mesinin nedenini şöyle açıklar: “Malûm ya: hem serde ihtiyarlık, hem de benim afyonî

(4)

olduğu-mu biliyor olduğu-musunuz?”

Hacivat genellikle aracılık, komisyonculuk işle­ riyle uğraşır. Bir işletmesi olup da kiraya ver­ mek isteyenler, ya da kiralık ev, işyeri arayan­ lar, onu bulur, ona başvururlar. Her oyunda Ka­ ragöz’den dayak yemesine rağmen, yine de o n­ dan vazgeçemez.

Hacivat’ın giyimine yeşil renk egemendir. Şap­ kasına “Börk”, şapkanın kenarından aşağıya doğru sarkan şeride de “Taylaşan” adı verilir. Tıpkı Karagöz gibi, Hacivat için de çeşitli söy­ lenceler vardır. Bunlara göre, adı, “Evhaüddin Çelebi”, “Hacı İvaz", “Hacı Evhad”, “Efelioğlu Yö- rükçe Halil” diye geçer. Yaşadığı yer olarak Bur­ sa verilir. Meslekleri için Attarlık, Irgatbaşılık, İşçilik sayılır. Yaşadığı dönem olarak da Sultan Orhan ve 1. Beyazıd dönem lerinden söz edilir. Oyunlarda, Hacivat’ın da değişik biçimlerdeki tasvirlerle perdeye geldiği görülür.

KADIN HACİVAT: ‘Salıncak Sâfâsf oyununda, Hacivat kadın kıyafetiyle görünür. Karagöz’ün para konusunda kendisini aldattığını farkeden Hacivat, onu yakalayabilmek amacıyla, kadın kılığına girip, müşteri gibi Karagöz’ün işliğine gider.

KEÇİ HACİVAT: ‘Cazular’ oyununda, Karagöz’ün yaptıklarından ötürü, günahsız olm asına kar­ şın Hacivat da cadılar tarafından cezalandırılıp keçi haline sokulur.

ÇIPLAK HACİVAT: ‘Hamam’ oyununda, perdeye peştemallı olarak çıkar.

KAHYA HACİVAT: Çeşitli oyunlarda ve özellikle ‘Ağalık’ oyununda, Hacivat bu kıyafeti ile görü­ lür. Başında fes, ayağında setre pantalon vardır. KADINLAR

Karagöz oyunlarında, kadınların hepsine ‘Zen­ ne’ adı verilir. Ancak sonraları, Zenneler, ba­ ğımsız kişiler haline gelmişlerdir. Oyunlardaki diğer kadınlar, ya yaptıkları işlere, ya da toplum içindeki rollerine göre adlandırılırlar. ‘Kayna­ na’, ‘Görümce’, ‘Dadı’, ‘Hamamcı’ gibi...

Oyunlar incelendiğinde, Zennelerin pek de fazla ahlâki özelliklere sahip olmadıkları görülür. Bunlar genellikle eve erkek alan, birkaç erkekle birlikte yaşayan, erkeklerin parasım yiyen, h a­ fifmeşrep tipler olarak canlandırılırlar. Zennelerin giyimleri çok renklidir ve birçok ay­ rıntıyla doludur. Adları da çok çeşitlidir. ‘Ebrû Hanım’, ‘Dimyat Pirinci’. ‘Nâzlı Hanım’, ‘Hâbibe Molla’, ‘Râbıa Dudu’ ve ‘Yedidağın Çiçeği’ gibi... Perdeye çeşitli şarkılarla gelen Zenneler, bütün oyunlarda yer alırlar. Zenne tasvirleri dörde ay­ rılır.

1- NORMAL ZENNELER: Bu gruba giren Zenne­ lerin çoğu baştan oynar. Bu yüzden başlan ör­ tülü değildir. Bu şekilde göründüklerinde kıya­ fetleri, genellikle ev içi kıyafetidir.

2- FERACELİ ZENNELER: Zennelerin, sokak kı­ yafeti olarak dikkat çeken Feraceleriyle görül­ dükleri tasvirlerdir.

3- DEKOLTE ZENNELER: Diğerlerine oranla da­ ha serbest bir şekilde hazırlanm ışlardır, vücut

hatlan belirginleştirilmiştir.

4- ÇOCUKLU ZENNELER: Bunlar, ellerinde ço­ cuktan olduğu halde perdeye gelirler. Yalnızca ‘Meyhane’ oyununda görünürler. Zenne, kocası otan Bekri Mustafa’yı eve çağırmak üzere mey­ haneye gelir ve perdeye şu şarkı ile girer: Ateş-i sûzan-ı firkat yaktı cism ü cânımı Bir hârâb âbâde döndürdü "dil-i vîrânımı DİĞER KADIN TASVİRLERİ

Zennelerin dışında, Karagöz oyunlannda per­ deye gelen başka kadın tipleri de vardır. Bunlan da şöyle sıralayabiliriz:

GÖRÜMCE: ‘Ters Evlenme’ oyununda çıkar. Ge­ lin olacak otan Karagöz’ü görmeye gelir. KAYNANA: Tuzsuz Deli Bekir’in annesidir. ‘Ters Evlenme’ oyununda Karagöz’ü görmeye, görümce ve komşu kadınla birlikte gelir. ŞİRİN-ZÜHRE: Bilinen halk öykülerinin kadın kahram anlarıdırlar. Gerçek öykülerde sevgili­ ler birbirlerine kavuşam adıkları halde, Karagöz oyununda bunun tersi geçerlidir.

DADI: Zennelerin her konuda akıl danıştıktan kişilerdir. Sokakta da Zennelerin koruyuculu­ ğunu yaparlar. ‘Aptal Bekçi’, ‘Bakkallık’ ve ‘Ya­ zıcı’ oyunlarında görünürler.

KARAGÖZ’ÜN KARISI: Karagöz’le hiç anlaşam az ve h er zam an kavga eder. Kolunda sepet, ağzın­ da tütün çubuğu bulunur. Giyimine yeşil renk egemendir. Göründüğü oyunlar; ‘Ağalık’, Aptal Bekçi’, ‘Balık’, ‘Büyük Evlenme’, ‘Cambazlar. ‘Cazular’, ‘Çeşme’, ‘Ferhat ile Şirin’, 'Hamam'. ‘Hekimlik’, ‘Kanlı Kavak’, Kanlı Nigâr, 'Kayık'. ‘Kırgınlar’, ‘Mandıra’, ‘Meyhane’, Orman', 'Or­ taklar’, ‘Sünnet’, ‘Şâirlik’, 'Tahmis', 'Ters Evlen­ me’, T um arhane’, ve ‘Yazıcı’dır.

HAMAMCI: Yalnızca 'Hamamcı' oyununda yer alır. Kadınlar ham am ında çalışmaktadır. Vücû­ dunun üstü çıplak olarak, tasvir edilmiştir. KOCAKARI: Yalnızca ‘Ortaklar’ oyununda görü­ nür. Hafif meşrep bir kişi olarak tanınır. Giyimi­ ne çok renklilik egemendir. ■

55

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

The more deformed the duodenal bulb, the higher the incidence of recurrence of duodenal ulcer (P = 0.03).CONCLUSION: There is a correlation among deformity of duodenal bulb,

Bedia Akarsu g;bi düşünüyor, Nusret H ızır’dan yalnız­ ca bizim ¡cin değil, bütün dünya için geçerli.. büyük yopıtlor bekliyorum Peki, bu büyük

Tahran Büyükelçiliğimiz İdarî Ataşesi İbrahim Özdemir’in evi, ge­ çen ay da, Ermeni teröristlerin sal­ dırısına uğramış, olayla ilgili görülen yedi Ermeni

Ancak, ANAP Genel Başkan Yardımcısı .Halil Özsoy, geçen hafta yaptığı b a­ sın toplantısında Özal'ın cum ­ hurbaşkanı olduktan sonra da cum a namazlarına

Genç kadın ve özellikle bereli kız portresindeki genel hava, Osman Hamdi Bey’in kadın portrelerinde yüzlere verdiği sükunet ve masu­ miyet görünümüne

Yıldız 2001 yılında Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nden mezun olduktan sonra, Illinois Üniversitesi’nde biyofizik alanında yaptığı dok- tora süresince

Vogel, biyolojik sistemlerin do¤al olarak kendilerini kopyalayabildiklerini, ama bunu yapabilmek için hem nanölçülerden çok daha büyük olan boyutlar›ndan, hem de son

Semiha Berksoy farklıdır; hem marj inal bo­ yutlara kanat açmış bir “öteki”, hem de ülke­ sini, temsil ettiği genç Türkiye’nin doğru/is- tenen kimliğini küresel