| | | | = l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l ! l l l l l l l l l l l l l l | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | j | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | E | | | i
S
T A R İ H Î
B A H İ S L E R
I
=
'r'T^C
<
7"
7’
=
l l l l = f l l l l l l l l l l i r i l l l | | ! l | l l | | | | | ! | | | | | | | | | | | i | | | | | | | | | | | | ( | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | i | | | | | | | | | | | | | | i | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | = | | | i « J u r n a l l a r ve ju r n a lc ı la r» maka- leşi m ü nasebetiyle eski İçişleri B a k a nından bir m ek tup aldım. Yazımabaşlam adan evvel, hem en ifade e- deyim ki, eski İçişleri Bak an ı S a yın Ş ü k r ü S ö k m e n s ü e r’e karşı iyi hislerim v a rd ır Kendisi temiz, cid di ve v a ta n p e rv e r, eski b ir asker dir.
Adı geçen m akalede, Mareşal Fevzi Çakm ağın K o m ünis tlerle iş birliği yapt.ğı hak kın da, İçişleri Bakanın ın Meclisteki beyanın dan bahsetmiştik. J u r n a l aıe v z u u n d ak i bir m akalenin çerçevesi içinde, bu hâdiseyi de bir ju r n a l a atfetm iş olm am dan dolayı özür dilerim.
Eski İçişleri Bakanı m e k t u b u n da diy or ki: . B ü y ü k Millet Mec lisinde 29-1-1947 de yaptığım açık lam ada, yazınızda oldu ğu gibi ra h metli Mareşal Fevzi Çakm ağın bir ( j u r n a l ) vesilesiyle K o m ü n is tler le (işbirliği) yaptığı h a k k m d a k i k a v ra y ıştır Bu konuyu en iyi be lirtecek belgeler, Millet Meclisi t u t a n a k la r d ır . O günkü a ç ık l a m a nın yayın landığ ı Meclis t u t a nağın da Fek eriy a Sertel ile Câmi Baykut tarafından sayın Tevfik Rüştü Araş eliyle rahm etli Mareşala Meclisi te r k e d e re k ay ak lanm ası için u la ştırılan mektup ile sayın Tevfik Rüştü A ra s ’ın «Bu m e k tu b u Mar eşala kendisinin g ö tü rd ü ğ ü n e ve Câmi B aykut ile Zekeriya Sertelin bu konudaki görü şle rini ayrıca kendisinin de i- zah ve teyit ettiğine, Mareşalin bu su r e tle h a re k e tle r in d e n çok m em n u n olduğuna ve kendilerine sönmez m u h ab b etlerin i tebliğ et mek liğ ini kendisinden rica ettiğ i ne, onların da m akul görecekleri ni k uvvetle üm it ettiği netice ve '¿ararı ö z d e m i r o ğ l u ’n un tafsilâtlı o la r a k kendilerine arzedeceğine» d a ir imzalı m e k tu b u ve m askeli o- l a r a k çalışan ve ortalığı k a rıştır m ağa y eltenen y u k a rıd a ad ları ge çen iki gûya. Sosyalist partinin T ürkiy eyi Sovyetleştircnek yo lu n daki çabaların ı belirten b ir kısım b elg eler de B üyük Millet Meclisi nin bilgisine s u n u ld u k ta n sonra, h ü k ü m e t görü şü ola rak şu açıkla may ı yapmıştım :
«Bu m e k t u b u , (M are şa la gönde
Halûk Y. Şehsııvaroğlu
rilen m e k t u p ) B üyük Meclisin m eşru olmadığını m illete göster mek için, D em okrat P a r t i Meclis G ru p u n u Meclisi te r k e tm e k h a re ketine teşvik te m uvaffak olamı- yan solcuların, D em okrat p a rt i den ü m itlerini keser ek Meclisin kanunî ve m eşru d u ru m u n u b a lt a la m a k için Mar eşal Çak mağı âlet o larak k u llan m ak yolu nda a y a r t ı cı te şebbüsle re nasıl dev am ettik le rini pek açık bir s u r e tte göster m ek ted ir. Bu s u retle Mar eşal Çak mağın yizmet y ılla r ın d a kazandı ğı h ü rm e t ser mayesini devleti yık m ak için bir ta h r ip se rmayesi o- la r a k k u lla n m a k teşebbüsü azamî kud retin i bulm uş d em ektir . De m o k r a t p artiy i id are edenle rin (D ikkat! Bu tâb ire Mar eşal da da hildir.) K om ünistlerin bu ald atı cı ta k tik le rin e âlet o lm am ak için gösterd ik leri d ik k a t ve u y a n ık lı ğı m illet ad ın a m e m n u n lu k l a ve şü k r a n la karşılıyoruz.»
Geçen mak al em izd e, m em lek et te değerli hiz m etleriyle ka n a a t ve fi k irleri aşik âr olm uş şahsiy etle rimizi, günün birin de herhangi bir j u r n a l l a yere v u r m a k itiyad ının kötü lüğünden bahse tm iştik. Uzun zam andan beri bu, böyle olagel m e k te d ir . Sayın Sökm ensüer, m em le ketin asayişine m e m u r ol duğu gün lerd e K om ünis tlerin faa liyeti hak k ın d a resmî m a k a m la r dan bazı yazılar almış ve bunu B üyük Millet Meclisine intik al e t tirm iştir. Eski Meclis zabıtla rı eli mizde olmadığı için, hâdiseyi te fe r r u a tı ile v e rm e k im kânın dan m a h r u m kalm ıştık. Şu noktayı şü k r a n la belirtm eliy iz ki, zam anın İçişleri Bakanı, resmî belgel eri T ü rk iy e B üyük Millet Meclisine intik al e tt ir m e k vazifesini y a p a r ken kendisinin ve m ensup olduğu h ü k ü m e t in d ü r ü s t kanaatin i de şu cü m le ile ifade etmiştir: «Demok r a t p artiy i idare edenle rin (d i k k a t bu tâb ire Mar eşal da da h ild ir !) K om ünistlerin bu aldatıcı ta k t i k lerin e âlet o lm am ak için göster d ik leri d ik k a t ve uyanık lığ ı m illet adına m e m n u n lu k la , şü k r a n la k a r şılıyoruz.»
Sayın Ş ü k r ü Sök m e n s ü e r’in m e k t u bu, benim resmi yazıyı j u r n a l zan n etm iş olm am ha tasın dan başk a (b ir z a m a n la r Mar eşal Fevzi Çakmağa da K om ünist denm işti) yolu ndaki u m u m i bir kanaati de tashih et- m iş b u lu n m a k ta d ı r.
Yalnız eski İçişleri Bakanın ın C u m h u riy e t devrinde imzasız mek t u p l a r ı n m uam ele görmediği yo lu n d a k i fikirlerine iş tirak etm iyo rum. C u m h u riy e t devrinde, A na yasamızın sarih h ü k m ü n e rağmen, imzasız m e k t u p la r , hem en daima m a k b u l sayılmış ve m uam ele ye tâbi t u t u lm u ş t u r . Esasen, geçen lerde B urhan Fele k Bey de, ken disine casus luk isnat eden b ir im zasız m e k t u b u n nasıl m ua m e le y e konduğunu ve E m niyet U m um M ü d ü r lü ğ ü m ü z ü uzun zam an meş gul ettiğini yazmıştı. Elb ette bu, tek v a k ’a değildir. T ü r k v a ta n d a ş ları, Is tipdat devrinde de, C u m h u riyet devrinde de j u r n a ll a r ın ıstı rabını çekm işlerd ir . Bunu açık la m aktan çekinmiyelim.
Sayın Sökm ensüer, m em leketi mizdeki ju rnalc iliğin gelişmesi hak k ın d a şu m a lû m a tı v erm ek te dir:
«1876 dan önce olm ıyan hafiye- ciliğin 1876 dan bu yana, özel o- la r a k ikinci A b d ü lh a m it g ünlerin de «Taht-ı baht-ı hum ayunu» ko r u m a k amac iy le işlemeğe başla yıp, ikinci M eşrutiyet ve Cum hu riyet günlerinde de sü rü p gittiği dir. Bu anlayış, (hafiyeciliğin) te ş k ilâ tla n m a ve şunu bu n u yok ye re ge rç e k le r dışında kötüleyici b ir m e s l e k haline gelmesi yönün den, d o ğ ru d u r . Ü lkesini paylaşa rak (O sm anlı devle tin i) (h arita-i âle m den) silip s ü p ü r m e k istiyen dev le tin «Raval» an tlaşm ası üze rine, v a ta n s e v e rle rin ayakla ndığ ı nı ve padişahı ikinci M eşrutiyet i- lânı zorunda b ır a k tı k la rı n ı bilen ve o zam an E d irn ed e m ürte ci k u v v e tle re karşı arka d a ş la riy le b irlik te k o ru n m a amac iy le kılıç tu ta n b ir insanım. Törende 1908 in h ü r r iy e t havası esince (Kızıl S u l ta n ) zam anın da çöplenen kişiler kendilerini, temize ç ık a r m a k ve h ü r r i y e t k a h ra m a n ı o la r a k y e r al m ak ü m idiy le devlet d air ele rin i iaızalı, imzasız ju r n a l l a r i y l e dol d u rm u ş old u k ların ı bilirim .
İs ta n b u l, İzm ir ve Adamımızın ve çevrelerinin u lu s a l sayaş so n u n d a k u r t u l d u k l a r ı zam anda da b u n a benzer j u m a l c ı l ı k l a r olmuş tu r. H e r rejim değişikliğinde ah lâ k d ü şk ü n le ri için b u ölçüde kö tü ve k aralay ıcı çır p m ı ş la r olu yor.»
J u r n a l l a r ve ju r n a l c ı l a r m a k a l e si bu n o k ta l a r a iş a re t e tm ek iste miş ve m e m lek etin tem iz e v lâ t la rının j u r n a l l a r vesilesiyle rahatsız edilm em elerini te m en n i etm işti ve biz bu vazifeyi d e v le tte n bek lediğimizi de belirtm iştik . Mem le kette Is tip d at devrinden beri sü rü p giden bu kötü hastalığı tedavi etm ek yetkisi, ta m a m e n devletin elindedir. G elecek ik t i d a r l a r ju r- n a l l a r a it ib a r ettik çe b u h astalı ğın orta d a n kalkm asına im kân yo k tu r . Bir asırlık h ü r r iy e t m üca delemizin hedeflerinden biri, sağ la m b i r ah lâ k telâkkis in in k u r u l ması içindir.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi