• Sonuç bulunamadı

Zekeriya Sertel'in sınır dışı edilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Zekeriya Sertel'in sınır dışı edilmesi"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Barış Dünyası

Bütün okuyucularının Yeni Yı­ lını mutluluk dileğiyle kutlar..

1970

milletimize hayırlı olsun..

te ve devletçilikte bir reform zorunluğu

vardır. Toprak ya da vergi reformu gibi sorunlar da ancak bunlarla birlikte ele alınabildiği süre gerçekleşebilir.

Türkiye’nin mutsuzluğu, yüzyılların

biriktirdiği bütün problemlerin bir araya toplanıp üst üste yığılmış; her birinin he­ men çözüm beklemiş olmasıdır. Yalnız yı­ ğın içinden fırlayıp duvar gibi önümüze dikilmiş olanlarla uğraşır, ve çabamız da yolumuzu açmaktan ibaret kalırsa hiç bir meselemizi hal etmiş olamayız, ve belki de durumu daha da güçleştirmiş oluruz, ö ğ ­ retmenlerin grevi bunun tipik bir örneğini vermiştir, öğretmenler isteklerinde haklı­ dırlar. Ama onlara istedikleri hakkı ver­ mek, birçok başkalarının haklarını çiğne­ mekle mümkündür. Toplanabilen, sesini du- yurabilen, fiilî duruma geçerek istediğini alabilen kazanır da başkaları ellerindeki haklarından bile yoksun kalırlarsa, ve hak istihsali için ancak bu yolun açık olduğu anlaşılırsa, o zaman memlekette anarşinin, kanun dışı ayaklanmaların önüne geçmek

imkânı kalmaz. Burdur’da 24 köy halkı

toplanarak Şeker şirketinden işgal yolu-

ile haklarını almaları, bu gibi ayak -

lanmaları teşvik edecektir. Kanun ve

hukuk devletinde bu yol kapanmalı; daha doğrusu açılmasına lüzum bırakmayacak bir devlet idaresi, bir yönetim düzeni ku­ rulmalıdır.

Evet; gençlerin, öğrencilerin, öğret­

menlerin, işçilerin, köylülerin kanunların

sınırını aşan ayaklanmaları doğru değildir, ve bir hukuk devletinde bu yolda hak is­ temek devleti yıkmak olur. Bunlan önle­

mek hükümetlerin vazifesidir. Fakat hü­

kümetlerin ve bağlı oldukları siyasî ikti­ darların vazifesi bir yandan bu vazifelerini kanunların çerçevesi içinde kusursuz yap­ maları, öbür yandan da artık bunlara ve bu yolla hak istemeye lüzum bırakmıya- cak, devrin temposuna ve şartlarına uygun bir devleti kurup işliyecek hâle koymala­ rıdır.

a

r- -T t 5 -s ^

Zekeriya Sertel’in

Sınır Dışı Edilmesi

E

ski bir gazeteci, 17 yıl önce memle­

keti içinde, doğru yanlış, yaptığı fi­ kir mücadelesi sonunda önüne dikilmiş ye- nemiyeceği kadar güç engellerden yılarak, Yurdundan uzaklaşmış, ve komünist olan eşiyle birlikte komünist memleketlere sı­

ğınarak uzun süre oralarda çalışmış ve

yaşamıştır. Şimdi 77 yaşında olan bu ga ­ zeteci, Zekeriya Sertel, geçen yıl karısı da öldükten sonra, hayatının geri kalan süre­ sini drin hasretini çektiği Yurdunda ge­ çirmek ve ölürse onun topraklarında gö­ mülmek iştiyakıyla çırpınıp durmaktadır. «Ben komünist değilim» demektedir. Yur­ duna dönebilirse hâtıralarını yazacak; bel­ ki de bir çoklarımızı uyaracaktır.

Her yere baş vurmuştur. Kimse ona «G el» dememiş; fakat «Gelemezsin» de de­ memiş. Türk vatandaşlığından çıkarılma­ mıştır. Yurduna dönmek için bir kanunî

engel de olmadığı resmî ağızlardan bile

söylenmiştir. Eğer bir uçağa biner ve

elindeki nufus kağıdını gösterirse, pasa­ portsuz döndüğü için bir cezaya çarpıla­ cak; bir Türk vatandaşı olarak kanunlar

dışı suç işlemişse kanunî takibe uğraya­

cak; fakat Yurduna dönmüş olacaktır. Bu inançla zavallı Zekeriya Sertel, se­ falet içinde sığındığı Paris’ten bir uçağa atlıyarak geçen ayın ortalarına doğru Y e ­ şilköy havaalanına iniyor, ve o zaman he­ men anlaşılıyor ki, bilmem kaç senesinde Bakanlar Kurulu’nun yurda dönemiyeceği hakkında bir karârı var; polis tutuyor ve ertesi günü bir başka uçakla geldiği yere yolluyor.

Zekeriya Sertel’in yurda dönebilmesi

için kendisinin sayısız müracatlarından

başka Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bur­ han Felek vasıtasıyla ve diğer kanallarla da çeşitli teşebbüsler yapılmıştır. Durum böyle olduğu halde, Yeşilköy havaalanın­

dan geri gönderilmesinden sonra, İçişleri

Bakam’mn «Bize bir müracaatı olmamış­

tır» diyebilmesine şaşırdık kaldık, ö te

yandan Sertel’in bu isteği Basma da ak­ setmiş, ve «Hürriyet» gazetesi uzun boylu lehte neşriyat yapmıştı. O zaman yetkili­ lerden kimse «Yurda dönemez» diye hak­

kında bir karar olduğunu söylememişti.

(2)

Bu bir devlet sırrı mıydı? Zavallı adamın, parasız pulsuz, ihtiyar ve bitkin hâliyle bir

çâresini bulup bir bilet tedârik ederek

uçakla yurduna gelebilmiş olmasını mı

beklediler bu sırrı açıklamak için?

« izce Zekeriya Sertel’in bu şekilde

® yurda gelmiş iken geri gönderilmesi, hukuk devleti olduğumuz hakkmdaki inan­ cımızı sarsacak niteliktedir. Bu adam suç­

luysa, Türk vatandaşı olarak Yurduna

döndüğüne göre, hepsinin hesabım verme­

ye, veremezse cezasını görmeye hazırdır

demektir. Suçlu ise, döndükten sonra kaç­

mak isteyince yakalamak polisin vazlfe-

siydi. Demek polis onu kendi eliyle geri

gönderdiğine göre, suçsuz olduğu kabul

edilmiştir. Zekeriya Sertel suçsuz ise de

suçlu ise de, yapılan muamele haksızdır,

kanunsuzdur, ve yapanlara kanunlar bir

sorumluluk yüklemediği taktirde, Türki­ ye’de hukuk devletinin var olduğu hakkın-

daki iddiamızdan şüphelenmeye herkesin

hakkı vardır.

Aslında Zekeriya Sertel’in komünist olmadığı, bu konuda geçen yıl ölmüş olan karısı Sabiha Sertel’le devamlı fikir ayrı­ lığı içinde yaşadığı, onu yakın tanıyan ar­ kadaşlarının çok iyi bildiği bir gerçektir. Fakat komünist olsaydı ne olurdu? Zeke­ riya Sertel bir gizli komünist partisine mİ

girdi? Ayaklanmalar, suikastlar mı ter­

tipledi? Y a da tertipliyenlere yardımcı mı

oldu? Yurdunda yaşayamayacak duruma

gelip — Çünkü bir fikir adamı için yaza- mamak ve konuşamamak yaşamamak de­ mektir— gurbet ellere göçmeye zorlandık­ tan sonra gittiği memleketlerdeki komü­ nist partilerine mi girdi? Türkiye aleyhin­

de mi çalıştı? Vatandaşlıktan çıkarak o

memleketlerin vatandaşı mı oldu?

Hayır; bunların hiçbirisi yok. Sâdece yaşaması için suya kavuştu; yazdı, konuş­ tu, ve gerekirse bütün hareketlerinin he­ sabını vermek cesaretini göstererek Yur­ duna dönmek istedi.

Zekeriya Sertel dönmeye karar ver­ mişse, bu kararı almasına, bütün hayatm- ca özlediği fikir hürriyetine artık memle­

ketinin kavuştuğu inancını taşıması sebep olmuştur. Şimdi 16 saat polis nezareti al­ tında kaldıktan sonra Yurdundan kovulur­

ken onun çektiği en büyük iztırap, bu

inancında gerçekçi olmadığını anlalamış

bulunması olsa gerektir.

Bütün hayatında fikir özgürlüğüne

bağlanmış, ve bağlandığı fikirleri — doğru yanlış— hiçbir çıkar uğruna feda etmeye râzı olmamış ihtiyar bir Türk vatandaşı, Zekeriya Sertel’i bu elim hayal kırıklığın­

dan kurtarmasını, Yurda davet etmesini,

hukuk devleti ilkelerine bağlılığından şüp­ he etmeye gönlümüzün râzı olmadığı Demi- rel hükümetinden beklemekteyiz.

■8

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Yeni Nafia Vekili Ömer Lütfi Bey ile görü~mek üzere Ankara'ya giden Genel Müdür, Erkan~~ Harbiyei Umumiye Vekilli~inin 4 Ocak 1921 de, askeri ta~~malar nedeniyle, yolcu trenini

Bir m›knat›sa, manyetik özelli¤ini veren, atomlardan oluflan bölgeciklerin her birinin manyetik alan›n›n do¤rultusudur.. Bir pusula

Sa¤da tümörün bulundu¤u k›rm›z› bölge ›fl›nlama dozunun %90’n›n› kapsarken, solda fotonlarla ›fl›nlamada ayn› doz.. çok daha büyük bir bölgeye

Orta Asya’dan Küçük Asya’ya uzanan bu medeniyet, Anıtsal yapılarda mimarî düzen olarak; taşta ve ağaçta motif olarak, çeşitli medeniyetlerin beşiği

Onun düş kapısından içeri doğum yapmak için ilk hangi kadın girdi, bilemiyoruz; ama bu du­ rum, o an Besim Ömer Paşa’nın yüzündeki gülümsemeyi gözümüzün

Tayin edildiği yeni görevi, Alman kökenli (General) Liman Von Sanders Paşa’dan devir aldı. Mustafa Kemal, Çanakkale Sa­ vaşları sırasında, su Alman Mareşali­

Şişirilmiş karakter tipler, durmadan bir takım fıkralar, içiçe uzun uzun öyküler anlatmak Kemal Tahir’in romanlarında sık sık rastlanan bir

Cumhuriyet ö zel O- kulu 11e b ir stlre Belediye Kon- ■ervatuvarmda öğrenim gören Cahlde Sonku, sanat hayatına Halkevleri Tem sil Kolunda gö rev alarak