• Sonuç bulunamadı

T.B.M.M. 42 yaşında

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "T.B.M.M. 42 yaşında"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ww|* « 4

U L U S

m

İ h

|ÎÎ

' f ñ

Y aşamakta olan

Birinci Devre

üyeleri

Atatürk’ ü anlatıyorlar

23 NİSAN IMS

I. Devre Adana Milletvekili Damar Arıkoğlu

I. Devre Bursa Milletvekili Operatör Emin Bey

Ali Rıza Erem

Q SMANLI

I

I

î

S

I

I

I

I

I

I

I

I

I

________ İmparatorluğu, Birinci Dünya Harbi mağ­ lûpları arasında kalarak, galip­ lerin dikte ettikleri MONDROS Mütarekenamesini imzalamakla, ömrünün sona erdiğini bütün dünyaya ilân etmiş duruma düş müştü. Zaten imparatorluğu teş kil eden bütün ülkeler galiple, rin işgali altına girmişti. Orta­ da yalnız bir avuç Türkün ba­ rındığı öz vatan kalmıştı.

MONDROS Mütarekenamcsi- nin 7 nci maddesi ile öz vata­ nın stratejik noktalarını işgal hakkını galiplere vermekle, ora da barınan Türklerin esir edil­ mesi için galiplerin besledikleri niyet ve umutlarını kolaylaştır­ mıştı. Hazırlanan bu felâketin büyüklüğünü ilk sezen ve ilk te­ zahürü gösteren MUSTAFA KE­ MAL ATATÜRK oldu. O zaman Filistin cephesi Yıldırım Ordu­ ları Komutanı olarak Hükü­ met Başkanma yazdığı açık, ke­ tin yazı bunun delilidir.

Yazıyı izleyerek kendisi de İstanbul’a gelmiş, Va­ tan ve Milleti kurtarma plânını hazırlamış, İsmet İnönü, Cevat Çobanlı. Fevzi Çakmak ile gö­ rüşüp anlaşmalar yaptıktan ve maharetli taktiği ile kendisini 3 üncü Ordu Müfettişliğine ta­ yin ettirerek 19/MAYIS/1919 da Samsuna çıkmıştı. Karan, çö­ ken Osmanlı Devleti çöküntüle­ rinin altında Türk Milletini e- zilmekten kurtarıp yepyeni müstakil bir Türk Devleti< kur­ mak idi; bunun için de ilk1 önce düşmanı vatanın hariminde boğ znak ve Milleti de bu gaye et­ rafında birleştirmek lâzımdı. ATATÜRK bu işe Samsun a hav­ zasında yazdığı V\ MAYIS, * HAZİRAN-ile Am asya’dan yaz- dığı 21/22 HAZİRAN tarihli 3. tamimleri ile.

«Türk Milletinin İstiklâlini ge ne Millet azmi: ve karan.kurta­ racaktır» İnanım milletinin ru­ huna aşılamış, Erzurum: ve Si­ vas Kongrelerini hazırlamıştı. Bu sırada, İstanbul Hükümeti, galiplerin baskısı altında kendi­ sini azletmiş ve İstanbul’a ça ­ ğırmıştı. O İstanbul’a değil, Türk Milletinin sinesinde bir fert olarak onun kurtuluşu için alenen isyan ederek Amasya’ya gitmiş, oradan o 3 üncü tamimi yaymıştı. Bunun ardından Er­ zurum ve Sivas Kongreleri ya­ pılmış, MİLLİ MİS A KI kabul ve ilân edilmiş ve son Osmanlı Mebusan Meclisi seçilmiş, İs­ tanbul’da toplanmıştı.

16 Mart !

Fakat ömrü ancak iki ay sür- dü. Mebusan Meclisi Sivas Kong resinin tesbit ettiği MİLI.I Mİ- SA K ’ ı tasdik edince galipler şaş kına dönmüşlerdi. lS/Mart/1920 de İstanbul’u resmen işgal et­ tiler ve Mebusan Meclisini da­ ğıtıp ileri gelen Devlet ve poli­ tika adamlarını da Maltaya sür­ düler. Sanıyorlardı ki böyle ya­ parlarsa Türk Milletini Kurtu. luş Savaşından vaz geçirecekler­ dir. MUSTAFA KEMAU ATA- TÜRK'ün etrafında toplanan bu milletin bütün tarihinde bir e- saret devri kaydetmemiş bir millet olduğunu ve memlekette barınabileceği son karış toprak­ ta son nefesini verinceye kadar kurtuluş gayesi uğrunda hiçbir fedakârlığı esirgemiyeeeğini bil iniyorlardı.

M USTAFA KEMAL ATA TÜRK derhal Ankarada ilk B.M.M. ni açmaya karar ver­ di ve seçime girdi. Yeni seçilen ve dağıtılan mebusan meclisin­ de Ankaraya gelebileceklerden mürekkep ilk B. M. M. ve Hü­ kümetini 23/Nisan/1920 de açtı. Fiili Cumhuriyet o gün kurul, muştu. Çünkü bu Meclis ye Hü­ kümeti «Egemenlik Kayıtsız Şartsız Ulusundur.» Esas, üzeri* ne kurulmuştu. Bugün onun 42 nci yılını kutluyoruz. Unutmaya­ lım ki bağımsız devlet, hür mil* let olarak bugünkü bütün var­ lıklarımızın temeli o gün orada atılmıştı.

Utkan Kocatürk

23

Devre Milletvekillerinden üçü : Operatör Emin Bey (Solda), Ali Fuat Celjesov, Damar Ankoğlu

I

I

I

I

I

I

I

I

İT. B.M.M.

h o p l a n ı y o r

I

I

Hazırlayan : Dr.

NİSAN 1920 CUMA GÜNÜ I. T.F.JVLM. DE TOPLANIP TÜR

1 KÎYE CUMHURİYETİNİN TARİHİNİ YAPAN, 300 MEBU

SUMUZDAN ANCAK PEK AZI BUGÜN ARAMIZDA BULUNMAK

TADIR. HER BİRİ, BİRER CANIJ TARİH OLAN BU MİLLİ KIY

METLER HAFIZALARINDA

KURTULUŞ SAVAŞIMIZA,

VE ATA

TÜRK'E AİT ÇOK KIYMETLİ HATIRALAR TAŞIMAKTADIRLAR

ATATÜRK’Ü GÖZLERİYLE GÖRENLERİN,

ONU YAKINDAN TA­

NIYANLARIN VE GECE GÜNDÜZ BİRLİKTE ÇALIŞARAK YENİ

TÜRK DEVLETİNİ KURANLARIN BU ANILARININ İNKILÂP TA

RİHİM İZ BAKIMINDAN BİR BELGE OLDUĞU KANAATİNDEYİZ

AŞAĞIDA I. T.B.M.M. NE İŞTİRAK EDİP ONDAN TAM 42 YIL

SONRA ARAMIZDA YAŞAM AKTA OLAN MEBUSLARIMIZIN AE*

TÜRK’E A lT HATIRALARINI OKUYACAKSINIZ.

Trabzon Mebusu Nebizade Hamdi Bey’in bir hâtırası

Saltanat ve hilâfetin ilgası için, Muştala Kemal, ben de dahil olmak üzere 5 - fi kfebus arkadaşı vazifelendirdi. Meclis, içtim a halinde idi. Biz teklifi hazırlamak üzere Jye !®ncül^ em odasına girdik. Fakat kısa bir müddet (5 - 10) dakika sonra böyle bir teklifin hazırlandığını duyan

seldi. Mustafa Kemal Paşa, bun

I. Devre Trabzon Milletvekili Nebizade Hamdi Bev

Atatürk’ün Birinci B. M. M.’ııdeki odası

I

orada ^

Mustafa Kemal, son sütunda bulacağınız

genelgeyi yaydıktan sonra T.B.M.M. nin top­

lanması için hazırlık ve mücadelelerine

de­

vam etmiş, nihayet 23 Nisan 1920 günü Mec-

lis’i açma başarısına erişmişti. Aşağıda, NU-

TU K ’tan alınan parça, açılış gününden önceki

günlerde karşılaştığı güçlükleri özetliyor:

D

iiyük Millet Meclisi’nin içtimaim ve küşadmı temin için ça­ k ış t ığ ım ı z günlerde, bizi en çok işgal eden Düzce, Hendek, Gerede gibi Bolu mıntıkasına dahil mevakiden başlayıp Nallıhan,

Beypazarı üzerinden Ankara’ya

tekarrüp istidadım gösteren irti ! '3U vaziyetlerin hudusiyle ca ve isyan dalgaları olmuştur. Meclisin içtimaa muvaffak olama ; ması gibi meşum ihtimalâta mey I dan vermemek çarelerini düşü • : nüyordum. Bunun için,' Meclisin küşadında pek çok istical ediyor dum. Nihayet, gelebilmiş mebus larla iktifa ederek Meclisin, Ni - san 23’üncü Cuma günü açılması na karar verdik.»

Ben, bir taraftan bu dalgaların tevkifine çalışırken, bir taraftan da, Ankara'da toplanmakta olan ve vaziyet-i umumiyeye henüz lâ yıkiyle vakıf bulunmayan mebus lan, tedehhüs edecek manzara­ lar karşısında bırakmamak ve

softa ve yobaz mebuslar odaya geldiler. Meclis İçtüzüğüne göre, bunların Komisyonda rey hak­ kı yoktu, ama konuşulan mev­ zu üzerinde mütalâa serdedebi- lirlerdi. Buna dayanarak uzun u- zun konuştular. Üzerinde ısrar­ la durdukları şu idi:

— Evet, saltanat kalkmalıdır, ama hilâfet kalmalıdır. Zira İs­ lâm âlemini temsil eden böyle bir merciin elimizden çıkması doğru olmaz. Hilâfet yaşasın! Kalkmasın.

B

U hava içinde encümen da­ ha 1. maddeyi bile yaşa­ mamıştı. Bu durumda, odadan çı v

kıp Mecliste bulunan Mustafr. Kemal'e durumu anlattım. Mus­ tafa Kemal hiçbir şey söyleme­ den koridorda Şer’iye Encümeni odasına doğru yürümeye başla­ dı. Encümenin yarı açık kapısın dan İçeriye şöyle bir baktı. Sarık İl hocaların arasında Celâlettin Arif Bey’dn hararetli bir şekilde teklifin aleyhinde konuştuğunu gördü. C. Arif Bey arkası dönük olduğu için durumun farkında değildi. Mustafa Kemal bu he­ yecanlı nutku, tebessümle (sini­ rinden gülerek) sonuna kadar dinledi. Konuşmasını bitiren Ce- lâletfcin Arif kapıya doğru yürü­ yünce Mustafa Kemal’le karşı • laştı. Karşılaşmasıyla, Atatürk’ tin gür sesi odadaki softaların yüzünü tunç renkli adama çe virdi:

— Celâlettin Efendi, biz büyük İnkılâplar yaptık ve yapıyoruz. Bu inkılâplar senin mantığınla, «enin anlayışınla yürümez ve yü­ rümeyecektir.

Kastamonu Mebusu

Tengiişcnk’in anısı

Meclisin ilk günkü heyecanını unutamam. En yaşlımız olduğu için riyaset makamında bulunan Sinop Mebusu Şeref beyin kısa hitabesini müteakip kürsüye çı­ kan Mustafa Kemal Paşa, uzun bir mukaddime ile durumu izah ettikten sonra, asıl maksada ge­ lerek bu Meclisin öteki gibi yal­ nız murakıp mahiyette bir Mec­ lis olmadığını izah ile «Binaen­ aleyh, bilfiil mukadderatı milli­ ye ile iştigal edecektir. Buııuıı i- çin de aramızdan seçilecek âza- nin, bugünkü hükümet teşkilâtı­ na göre, icap eden iş bölümünü yapıp iıeı- birinin avn ayrı ve cümlesinin müştereken heyeti muhteremeıiiz huzurunda mesul olması lâzım gelecektir» diye derhal yeni hükümetin kurulma smı istemişti. Fakat bu istek Meclisteki — henüz vaziyeti lâ- yıkıyla kavrıyamamış olan — â zalardan bazılarınca beklendiği gibi karşılanmadı. Hafif tertip de olsa «yeni hükümet kurulma sı teklifine» karşı itirazlar

yük-, lan da ikna içinyük-, vaziyeti bira:: daha izah lüzumunu duydu vo «bütün maddi ve mânevi mesu liyeti üzerine almış bulunan He yeti Temsilliye 16 Mart 1920 ta rihinden bu dakikaya kadar bil tün acı safhalara, manzaralara karşı çalışmayı fevkalâde vazi­ fe bilmiştir. Ve bu mesuliyet takdir edersiniz ki çok ağırdır. Buna daha fazla tahammül ede ııtez. Binaenaleyh tekrar teklif ediyorum, hu andan itibaren memleket mukadderatını deruh­ te buyurunuz. Bu vazife o kadar mühim, içinde bulunduğumuz za inan o kadar tarihidir ki koca

İ

L

Â

N

Salihli Devief. Hastahanesı Baş Tabipliğinden

S. No. Cinsi Miktarı

Fiatı Lira Kr.

Tahmini Mu. Bedeli Lira kuruş *« 7,5 Geçici Teminaıt Lira Kr. İhalenin şekli İhalenin Tarihi İhale Saati 1 — Ekırıesk (80 randımanlı undan 15.000 Kg. 94.6 14.190.00 1064.25 Kapalı zarf 7.5.1962 15.00

mamul)

(Kuzu eti 3.000 Kg. 7.00

2 — Üç kalem et (K oyun eli 2.500 Kg. 5.50 35.750.00 2681.25 1 » (Dana eti 500 Kg. 3.50

3 — Bakkaliye 8 kalem — 37C50.00 2741.25 » » » 1 — Yukanda cinsi ve miktarları ile muhammen bedelleri yazılı iiç grup madde Salihli Devlet Hastanesinin 1962 mali yılı ihti­ yacı için 2490 sayılı kanunun 31 inci maddesi mucibince 17.4.1962 tarihinden 7.5.1962 tRrihine kadar 20 gün müddetle kapalı zarf usulü ile eksiltmeye çıkarılmıştır.

2 — İhale 7.5.1962 tarihine rastlayan Pazartesi günü saat 15 de Belediye Evlenme Salonunda toplanacak Komisyon huzurunda yapılacaktır.

3 — Şartnameler mesai saatleri dahilinde Devlet Hastanesi Baş Tabibliğinden bedelsiz olarak temin edilebilir.

4 — Taliplerin teklif mektuplarını 2490 sayılı kanunun 32 nci maddesine uygun olarak hazırlayıp içerisine 1962 yılı Ticaret Oda­ sı kayıt vesikaları ve geçici teminat makbuzlarını koyarak zarf' ihale saatinden bir saat önce Komisyon Başkanlığına makbuz mukabili vermeleri..

5 — Postada vukubulacak gecikmeler kabul edilmez. (Basın: A - 3312 ) 4626

I. Devre Siverek Milletvekili Abdülgani Bey

mesuliyeti, içinizden üç. beş kişi­ ye yüklemekle iktifa edemeyiz. Bütün bu Meclis, bütüıı mâna­ sıyla mesul olmak lâzım gelir. Millet bizi buraya, ancak bunun için gönderdi. Yoksa mukadde­ ratını beş kişinin eline terkede- lim diye değil» dediyse de gene kaani olmayanlar görüldü. Mese­ lâ:

«Bu fevkalâde Meclisin m m - leket idaresini fiilen ele alması icap etmekle beraber, muvak­ kat hükümet veya benzeri bir şey kurmanın, bugün içinde bu­ lunduğumuz vaziyette büyük mahzurları olabilir» diye takrir verenler vardı.

Bunlar bir türlü hükümet ku rulması fikrine ısınamıyorlar «muvakkat bir icra heyeti» ya pılmasını istiyorlardı.

M

ECLİSİN daha açıldığı günden itibaren «kayıtsız, şartsız müstakil devlet» gayesine varılmcaya kadar, karşılaşılan güçlükleri tebarüz ettirmek için bu ve benzeri muhalefetlere rağ men, Meclis Başkanlığına Muşta fa Kemal Paşa seçildikten son­ ra, çalışmaya hız verilerek sar­ sılmadan yürünmüştür.

İstanbul Mebusu

Mazhar Akifoğlu’n-

dan bir anı

Yıl 1921: Hâkimiyeti Milliye Matbaasının üstündeki katta ge niş bir odadayız. Burası Büyük Millet Meclisindeki Anadolu ve Rumeli Müdafaayı Hukuk Gru punun heyeti merkeziye odası Onikt âzıvlan terekküp eden he­ yeti merkeziye Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Pa şanın riyasetinde toplantı halin­ de. Gündemdeki maddeler görü­ şülmüş, bitmek üzere. Âzalar- dan İzmir Mebusu Mahmut Esat Bey (sonra Adliye Vekili olan) Reis Paşaya hitap ederek:

— Paşa Hazretleri, duyduğuma gör» Enver Pasa Hazretleri Şark hududumuza gelmiş, Anadolu'ya girmek istiyormuş. Fakat Şark­

taki Kolordu Kumandanı Kâzım Karabekir Paşa kendisine, mem­ lekete girmek için izin vermiyor- muş. Benim mütalâama göre bir mahkeme veya divanı harb ta­ rafından mahkûm edilmemiş o- lan Enver Paşa Hazretlerinin memlekete sokulmamasmm ka­ nunî bir sebep ve manii yoktur. Ve kendisi nazarımda hâlâ En­ ver Paşa Hazretleridir. Durum böyle olduğuna göre, niçin ken­ disine müsaade edilmiyor?, dedi.

M

USTAFA Kemal Paşa, bu mevzuun gündeme dahil ol madiğim, bunu oturum bittik • ten sonra beraberce konuşabile­ ceklerini Mahmut Esat Beye ce­ vap olarak söyledi. Mahmut E- sat ısrar etti:

— Şimdi söylemenizi rica edi­ yorum, dedi.

Mustafa Kemal Paşa da şu ce vabl verdi:

— Mahmut Esat Bey, Enver paşa bugün memlekete bir nefer olarak girer, onbeşgün geçme • den başçavuş, bir ay sonra da başkumandan olur.

Bu cevap derin bir sükût ve mutavaatla karşılanmıştır. Bü­ yük Mustafa Kemal meseleleri ve mevzuları son derece vuzuh ve isabetle mütalâa eden ve ka-, rara bağlıyan nadir yaratılmış bir insandı.

Siverek Mebusu

Abdülgani Bey’in

bir hâtırası

Birinci Büyük Millet Meclisi • nin faaliyette bulunduğu sene lerde, Mustafa Kemal Paşanın ismi hemen bütün memleket sat hında yayılmıştı. Bu sıralarda memleket dahilinde bulunan düş manlar ve Millî Mücadeleye cep­ he alan bazı menfî ruhlu insan­ lar, Paşa hakkında, asılsız şayi­ alar yayıyorlardı. Bilhassa doğu bölgelerinde Mustafa Kemal’in Bolşeviklerle işbirliği yaptığı ve bolsevik olduğu rivayetleri dolaş makta, bu bölgelerdeki aşiret reisleri aldatılmakta, ve Milli Mücadeleden soğutulmağa çalı - şılmakca idiler. İşte bu hava i- çinde, bazı mebuslarla bu bölge lere giderek halka ve aşiret reis lerine durumu anlatmak istedik Doğuda aşiret reislerini ve hal­ kın ileri gelenlerini toplayarak onlara durumu anlatmadan ön ce, Mustafa Kemal Paşanın, aşi­ ret ileri gelenlerine bazı hediye­ lerini de beraberimizde getirdiği mizi söyledik. Aşiret reisleri ve halk son derece merakla hediye­ lerin neler olduğunu sordular. İşte biz o zaman göğsümüze doldurduğumuz çok küçük boy­ da «Kur’anı Kerim» leri birer birer çıkarıp kendilerine dağıt­ maya başladık. Herkes şaşırmış­ tı. Ve bunları dağıttıktan sonra artık durumu izaha bile lüzum kalmamıştı. Halkın günlerden be. ri tahrik edilmekte olan hisleri, bir anda değişmiş ve bizden Mustafa Kemal Paşaya en sami­ mî selâmlarının iletilmesini bil­ hassa rica etmişlerdi.

Adana Mebusu

Damar Arıkoğlu’nun

hâtırası

1339 (1923) Uşak...

Halkın coşkun tezahüratı ara sında Türkocağı’na gittik. Oca;. mensupları toplanmıştı, Atatürk ve refikası birbirine yakın san dalyelerde, Mareşal Fevzi Çak mak ve maiyeti bir arada otur­ muştuk.

Kahveler içiliyordu. Ocaklı ar kadaşlardan tahminen otuziki yaşlarında bir genç ayağa kalk­ tı, misafirleri selâmladıktan son­ ra bir nutuk söyledi.

ü ATİP sözü Atatürk’e inti kal ettirip • onu, Napolyoıı ve Bismarek’la mukayeselere gi­ riştiği zaman, bundan memnun olmadığım Atatürk'ün kaşlarını çattığından anlamıştık. Henüz kahvesini bitirmemişti, derhal

a-yağa kalktı:

Bey biraderimizin müsaade leriyle burada bir noktayı ten­ vir etmek maksadiyle sözlerini kesiyorum. Efendiler, bu arka - daş beni Bismarck ve Napoüyon’ la mukayeseye kalkıştılar. Na • polyon kimdir? Taç ve macera peşinde koşan bir insan! Bis - marek ise tacidar’a hizmet eden bir adam. Ben böyle değilim!» dedi ve yerine oturdu

Hatip pek sıkılmıştı. Sözlerini tasrih etmek üzere «Affedersiniz Paşa Hazretleri, sözlerim yanlış anlaşıldı. Sizin şerefinizden, şa­ nınızdan bahsetmek istiyorum» sözlerini henüz bitirmişti. Ata ■ türk tekrar ayağa kalktı:

«— Efendiler, bu bey birade­ rimiz ikinci bir hataya tekrar düştüler. Hangi şan, hangi şeref? Eğer mensup olduğum milletin şanı, şerefi varsa, ben de şanlı ve şerefliyim. Aksi takdirde içi- nizden herhangi bir adam çıkar da şan, şeref arkasından koşar ve teferrüd etmek isterse bili- niz ki başınıza belâdır, belâdır!.. Millet bu gibilere asla müsaade

etmemelidir!» dedi.

Vatı Mebusu Haşan

Sıddık Beyin görüşü

Atatürk’ün Birinci Büyük Mil­ let Meclisinde riyaset makamını işgal ederken ve konuşurken gösterdiği kayda şayan bir hu­ susiyeti de şu idi: Meclis kür­ süsüne her ne zaman çıksa ar­ kadaşlarına bir nazarla (eşit göz­ le) bakardı ve katiyen araların­ da fark gözetmezdi. Bu itibarla, bütün Meclis kendisine hürmet eder ve babamız gibi severdik.

Ankara Mebusu A.

Fuat Cebesoy’un

bir hatırası

1919 Şubat avı sonu:

Mustafa Kemal Paşanm evine son defa olarak gitmiştim. Ak­ şam yemeğini beraber yiyecek, dertleşecektik. Beni karşılarken:

— Rauf Beyi (Rauf Orbay’ı) de çağırdım.

demişti. Hüseyin Rauf Beyden saklı hiçbir şeyimiz yoktu. Bu temiz kalbli vatanperver arkada şımız bizimle beraberdi. Akşam yemeğinden sonra saatlerce ko nuştuk. Kemal Paşa eğer bir va­ zifeye kendisini tâyin ettiremez­ se, Anadolu’da en itimat ettiği bir kumandanın yanma gideceği nl ve ilk defa işe oradan başlı- yacağım söylüyordu:

— Paşam ben ve kolordum em rinfededir.

dedim. Mavi gözlerinin nasıl bir ışıkla parladığını tarif ede • mem. Yerinden kalkıp hararetle elimi sıkmıştı:

— Beraber çalışacağız Fuat.

Bursa Mebusu

Operatör Emin Bey’in

bir teklifi

30 Ocak 1921, B.M.M. toplantı halinde: Bursa Mebusu Emin Bey kürsüdedir:

— Efendim, bu Nezahat Hanım denilen küçük hanım, sekiz ya­ şında öksüz kalmış. Bakacak kimsesi olmadığı için bu çocuk harb içinde muhtelif çephelerde hem büyümüş, hem dövüşmüş tür. Bu çocuk kendi eliyle yüzü mütecaviz düşman öldürmüştür Ne zaman bir neferin, bir zabi tin sarsıldığını görse hemen ya­ nma koşar, «haydi beruber çar­ pışalım» der. Bu çocuk mutlaka muhtacı taltiftir. İlk İstiklâl ma­ dalyasını bu çocuğa verirsek bü yük bir kadirşinaslık gösteririz. Ha.. Onu arzedeyim, «Bütün as­ kerlerimiz buna Türk Jandnrk’ı» ismini vermişlerdir.

E

Emin Bey’in bu takriri Uza rıne I. Mecliste çok sert tartışmalar olmuş ve neticede İs tiklâl Madalyası yerine daha başka bir hediyenin verilmesi ka bul edilmiştir.

Meclis

"Biz büyük inkılâplar yaptık ve yapıyoruz.

Bu in k ılâp lar senin m a n tığ ın la , senin

anlayışınla yürümez ve yürüm eyecektir,,

çağrı

İstanbul’un 16 Mart

1920 günü işgali ve 18

Mart’ta Meclis-i Mebu-

san’m dağıtılması üze»

rine, Mustafa

Kemal,

T.B.M.M. açılması üze­

rinde daha önce vermiş

olduğu kararı 19 Mart

1920 günü bütün mem­

lekete yaydı.

Aşağıda

okuyacağınız bu beyan­

name hem bir çağrı,

lıem de seçimin nasıl

yapılacağını

bildiren

bir genelge niteliğinde­

d i r .

Vilâyetlere ve Müstakil Livalara ve Kolordu Kumandanlarına.

M

erkez-i devletin dahi, Dü- vel-i îtilâfiye tarafından resmen işgali, kuvve-i teşriiye ve adliye ve icraiyeden ibaret olan kuvay-i milliye-i devleti muhtel etmiş ve bu vaziyet karşısında ifay-i vazifeye imkân görmediği ni hükümete resmen tebliğ ede­ rek, Meclis-i Mebusan dağılmış­ tır. Şu halde, makarr-ı devletin masuniyetini, milletin istiklâlini ve devletin tabiisini temin ede cek, tedabiri teemmül ve tatbik etmek üzere millet tarafından, salâhiyet-i fevkalâdeyi haiz bir meclisin, Ankara’da içtimaa dâ veti ve dağılmış olan mebusan • dan Ankara’ya gelebileceklerin dahi bu meclise iştirak ettirilme si zaruri görülmüştür. Binaena­ leyh, zirde dercedilen talimat mu cibince, intıhabalın icıası, hami yet ve reviyet-i vatanperveranele rinden muntazırdır.

t

Ankara’da, salâhiyet-i fev *• kalâdeye malik bir meclis, umur-ı milleti tedvir ve muraka be etmek üzere içtima edecektir.

2

Bu meclise âzâ olarak in- • tihap olunacak zevat, me • busan hakkındaki şerait-i kanu niyeye tabidir.

3

İntihabatta livalar esas itti • haz edilecektir.

4

Her livadan, beş âzâ inti- • hap olunacaktır.

S Her liva, kazalarından cel **• bedeceği müntehib-i sanile rinden ve merkez-i liva münte hib-i sanilerinden ve liva idare ve belediye meclisleriyle liva Mü dafaa-i Hukuk Heyet-i İdareleri nin ve vilâyetlerde merkez-i vilâ yet heyet-i merkeziyelerinden ve vilâyet idare meclisiyle merkez-i vilâyet belediye meclisinden ve merkez-i vilâyet ile merkez kaza sı ve merkeze merbut kaza mün tehib-i sanilerinden mürekkep bir meclis tarafından ayni gün de ve ayni celsede icra edilecek tir.

g Bu meclis âzâlığma, her ” • fırka, zümre ve cemiyet ta rafından namzet gösterilmesi ca­ iz olduğu gibi, her ferdin de bu mücahede-i mukaddeseye fiilen iş tiraki için müstakillen namzetli ğini istediği mahalde ilâna hak­ kı vardır.

“İ İntihabata, her mahallin

* • en büyük mülkiye memuru riyaset edecek ve selâmet-i inti haptan mesul olacaktır.

© İntihap, rey-i hafi ve ek- seriyet-i mutlaka ile icra ve tasnif-i ârâ, meclisin içlerin­ den intihap edeceği iki zat tara Lıidan, fakat huzur-ı mecliste ifa edilecektir.

|jj ' — İntihap neticesinde bi lumum âzâmn imza veya zat mühürlerini muhtevi üç nüs ha mazbata tanzim olunacak. Bir nüshası mahallinde alıkonula - rak diğer iki nüshasının biri in tihap olunan zevata tevdi ve di­ ğeri meclise irsal olunacaktır.

1J5 Âzaların alacakları lahai ¿ W » sat. bilhassa Meclisçe ta - karrür ettirilecektir. Ancak azi­ met harcırahları intihap meclis lerinin masarif-i zaruriye hesabiy le takdir edeceği miktar üzerin- en, mahalleri hükümetince te - min olunacaktır.

İntihabat, nihayet onbeş “ *• gün zarfında ekseriyetle An kara’da içtimai temin edebilmek üzere itmam olunarak âzâlar tah rik ve netice âzâmn isimleriyle birlikte derhal iş’ar edilecektir.

21

.

Telgrafın saat-i vusulü bil­ dirilecektir.

Haşiye. Kolordu kumandanla - nna, vilâyata, müstakil livalara tebliğ olunmuştur.

Heyet-i Tenısillye namına Mustafa Kemal

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

&#34;8.1.1985 Tarihli ve 3143 Sayılı Kanunun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı&#34; Komisyonumuzun; 17.1.1991 Tarihli 9 uncu Birleşiminde

Diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan pilot, pilot adayı ve uçuş ekibi per- seneline de 3160 sayılı Kanunda belirtilen esaslar çerçevesinde tazminat verilmesini

ve Oylanması 50 31.. Karma Hükümetten Birlikte Çekilme 51 31 Hükümetin Gruptan Güvenoyu istemesi ..... HALKÇI PARTİ T.B.M.M. — Bu İçyönetmelik, Halkçı Partinin T.B.M.M.

Turan (İzmir) - Serbest Muhasebecilik ve Malî Müşavirlik ve Yeminli Malî Müşavirlik Kanunu Tasarısı ve Adalet ve Plan ve Bütçe komisyonları raporları münasebetiyle.

- Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat'ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu

- Elazığ Milletvekili Mehmet Kemal Ağar'ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma

kında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair

Katılımcılara duyurulduktan sonra kurul tanımlama ekranından oluşturmuş olduğunuz kurul/zümre ile ilgili gündem değiştirme, katılımcı ekleme çıkarma, tarih saat