• Sonuç bulunamadı

Mualla sergisinde bilirkişi tartışması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mualla sergisinde bilirkişi tartışması"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

'¿Milliyet

C A R S A M B A

H-

1 Haziran 2005

T7*

K Ü L T Ü R / S A N A T

27

Uzmanlar, resimlerin sahte olup olmadığının incelenerek anlanabileceği görüşünde.

açılan Fikret Mualla sergisi etrafında gelişen tartışmalar sürüyor. 28 Mayıs’ta Radikal gazetesinde çıkan Ferit Edgü imzalı mektup, sergideki tabloların ‘sahte’ olup olmadığı konusuna dikkat çekti. Edgü, “Öldükten sonra en çok resim yapan sanatçı diye nitelenen zavallı Fikret Mualla’nın bir müzede düzenlenen ilk

retrospektifinde üzerine kuşkunun en küçük gölgesi düşmemiş yapıtlarının sergilenmesi gerekmez miydi? Hadi, siz 3 küratör, asıllarıyla sahtelerini birbirinden ayırt edemiyorsunuz, bu durumda nerden, kimden geldiklerine bakmanız gerekmez miydi? “ dedi.

Küratörler Ali Akay, Levent Çalıkoğlu ve Haşim Nur Gürel, şunları söylediler: “Sergideki yapıtların orijinalliği konusundaki olumsuz görüş iddialarının, iddia sahiplerince nesnel ve bilimsel kanıtlarla

ispatlanması gerektiği, aksi takdirde bu iddiaları ortaya atan kişilerin “müfteri” konumuna düşeceği kanısındayız.”

Mualla sergisinde

bilirkişi tartışması

Fikret Mualla

Retrospektifi tartışması sürüyor. Plastik sanatlar dünyasının önde

gelen isimleri, tartışmayı tarafları ve 'sahtecilik' kavramı üzerinden değerlendirdi

■ Prof. Dr. Hüsamettin Koçan (Ressam- Marmara Ü. Güzel Sanatlar Fak. Dekanı):

'Sergi aceleye

getirilmiş'

Ferit Edgü’nün haklı olabileceği noktalar var, fakat Ali Akay’ın da haklı sözleri var.

Belli ki, sergiyi açan kuruluş iyi niyetli bir yaklaşım içinde, ama ser­ ginin aceleye getirilmiş olduğu da belli. Tartışma karşılıklı suçlamaya doğru gidiyor, bu yeni bir sonuç do­ ğurmayacak. Tartışmayı duygusal boyutundan çıkarmak lazım.

Fikret Mualla resimlerinin sahte olabileceği yeni bir söylenti değil. Fikret Mualla, kolay taklit edilebilir malzeme sağlıyor.

Ali Akay’m önerdiği testler yapı­ labilir. Fikret Mualla zamanında ya­ pılmış bir resmin taklit olduğu söy­ lenemez; yapsa yapsa Fikret Mualla kendi kendisini taklit etmiştir.

■ Prof. Dr. Kemal İskender (MSÜ Güzel Sanatlar Fak. Resim Bölümü Öğ­ retim Üyesi/İstanbul Resim ve Heykel Müzesi Eski Müdürü):Resimlerin sah­ teliği söz konusu olabilir. Fikret Mual­ la resimlerinin sahtelerinin piyasası oluşmuştur. Ferit Edgü’nün sergideki bazı resimlerin şaibeli olduğunu söyle­ mesi, kendisinin sergi­

nin oluşumu aşamasın­ da dışlanmasından da kaynaklanıyor olabilir.

Ali Akay’m belirtti­ ği karbon testi yapmak gibi bilimsel konulara girmesi, onun da konu­ yu pek bilmediğini gös­

teriyor. Karbon testi, bir resmin yaşını verir. Bu testi 20-30 yıllık bir resme de­ ğil, 200 yıllık bir resme uygulayabilirsi­ niz. Benim tezim, müzenin elemanları­ nın resimden anlamadıkları yönünde.

Müze yetkilileri, bu eserleri sergi­ lerken orijinalitesinden yüzde yüz emin olmalı, işi bilenlere danışmalıydı. Ed­ gü, küratörleri eserlerin ‘kaynağını sor­ gulamamakla itham etmekte haklıdır.

■ Süleyman Üstünel (Koleksiyoner):

Sergiyi gezdim. Resimlerin kalitesinin iyiliği ya da kötülüğü tartışılabilir ama ‘sahte’ denmesi çok ağır bir suçlama. Bu suçlamayı yapan kişinin elinde bi­ limsel bir ispat olması gerekir. Bu tür tartışmalar ressama zarar veriyor. Fik­ ret Mualla’nın resimleri bu tür dediko­ dulara maruz kalmamış olmasaydı çok­ tan d’Orsay Müzesi’ne girmişti.

■ Yahşi Baraz (Galeri Baraz'ın sahibi):

Fikret Mualla’nm eks-pertizini yapmak kolay değildir. Türkiye’de ben ekspertiz yaparım diye bilinen tek isim Ferit Edgü’dür. O da neye göre ekspertiz yapmaktadır? Labora- tuvarı yoktur. Bunun eğitimini yapmamıştır.

Öyle havadan ekspertiz yapılmaz. Eksperim diyor, açık artırmada resmi satıyor, sonra birisi şüphelendiğinde, eksper Ferit Edgü’dür diyorlar, resim Ferit’e gidiyor; zaten Ferit’in resmi. Resim orijinaldir diyor. İşin sistemi bu. Denetleyecek başka kimse yok.

Resim sahtedir, dediğinizde kanıt­ lamanız gerekir. Edgü’nün sattıkları orijinal oluyor, satamadıkları sahte. Buna inanamam. Türkiye’de eksper diye bir şey yok. Bunları yurtdışmda, galeride telefona bakmak için bile al­ mazlar. ■ Bayram Karşit (Eksper): İnsanlar kataloglardaki ve duvarlardaki resim­ lere bakarak görüş beyan ediyor. Bu konularla ilgili fikir­ ler durduk yerde değil sorulursa açık­ lanmalı. Resimlerin orijinalliği hak­ kında görüş belirtebilmek için hepsi­ nin incelenmesi gerekir.

İ

■ Ali Artun (Galeri Nev'in kurucusu-Sanat Yayınları editörü): Bu tartışmaların İstanbul Modem’in kuruluşun­ daki politika eksiklikle­ rinden kaynaklandığını düşünüyorum. Bunu kutupsallaştırarak, 1-2 kişinin ihtilafına dönüştürerek incele­ mek yanlış. Keşke bunlar eleştiri ortamı, kamuyu temsil eden mecralar içinde, sa­ nat eleştirisiyle ilgili dergilerde kapsam­ lı tartışılsa, 2 kişinin ihtilafına indirgen- meseydi.

Türkiye’de Fikret Mualla ile ilgili sahtecilik konusu speküle edilir. Sergi öncesinde tablolar incelenebilirdi.

■ Nevzat Metin

(Yurt ve Sanat Gale­ risi sahibi): Dünya­ nın birçok ülkesinde her müzenin bir la- boratuvarı vardır, DNA testi yapar gibi incelerler tabloları. Türkiye’de böyle bir kurum yok. Bir bilirkişi yok.

Yaşayan sanatçının kendisi bilir sah­ teleri; fakat yaşamayan sanatçılar için çok zor. Fikret Mualla’nm yüzlerce sah­ te resmi var. Ekspertiz olarak tanımla­ nan birçok kişi somut cevap veremiyor, bu tablo onun olabilir, diyorlar. Bu onun tablosudur diye net bir sonuca va­ ramıyorlar.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Dizide okuyucunun daha az tanıdı­ ğı sanatçılarla ilgili ciltler, özellikle de çağımıza daha yakın dönemlerle ilgili klasikleşmiş yazarlara ayrılacak

The dilatometer data of the dimensional change or shrinkage (dL/L0) and shrinkage rate (dL/dt) of the pellets in the first stage sintering zone is given in Figure 3 depending

Okmeydanı ile sim­ geleşmiş her biri birer sanat eseri olarak tasarlanmış bu dikilitaşlan bulabilmek bugün zorlu bir araştır­ mayı, hatta arkeolojik

Kültür endüstrisinin ideolojisi, panzehirini yine kendi içinde taşır (Dellaloğlu, 2001: 96). Endüstri’nin kendisiyle çelişir hale gelebilmesi için, belirli bir

Verilen bilgilere göre ayrıca darülkurra, Cumhuriyet döneminde önce sağlık müzesi, ardından müftülük binası, 1968’den sonra Kültür Bakanlığı’na bağlı

Aya Yorgi manastırı, denize i- nen sert bir yamacın üzerinde inşa edilmiş olduğundan burası halk ara­ sında «Krimnos» yâni «Uçurum» manastırı diye de

Numune Maks.. fazla tokluk kazanımı elde edilerek üstün bir tokluk değerine ulaşılmıştır. Saf epoksi Zn nanopartikül ilaveli numunelerin postkür uygulanmış ve

Kemal paşa zade Sait beyin mnhtumu babaaum- j el yazısile yazılmış bazı notlarını j görmem için bana