• Sonuç bulunamadı

İslam Müelliflerine Göre Ortaçağ'da Oş Şehri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İslam Müelliflerine Göre Ortaçağ'da Oş Şehri"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GÜLN~SA AYNAKULOVA*

Fergana vadisi Orta Asya'n~n en eski yerle~im merkezlerindendir ve do~al olarak Orta Asya'n~n en köklü ~ehirlerinden baz~lar~~ da bu bölgede yer alm~~t~r. Y~llard~r yap~lan arkeolojik kaz~lar~n sonuçlar~~ bölgede tar~mla u~ra~anlarm ilk yerle~me yerlerinin üç bin y~l önce meydana geldi~ini ortaya koymu~tur° ve bu eski meskun yerlerden biri de günümüzde üç bininci y~ldönümünü kudamakta oldu~umuz eski O~~ ~ehrinin en eski çekirde~ini te~kil etmi~tir2.

O~~ ~ehrinin yaz~l~~ tarihi bin y~l öncesine kadar gitmektedir. Önce Saka, Wusun, Hun hakimiyetler;s ve sonralar~~ Göktürk, Karahanl~~ ka~anl~klarm~n s~n~rlar~~ içinde bulunan O~~ ~ehrinin ortaça~~ dönemi, yaln~zca ~ehrin de~il, bütün Orta Asya ülkelerinin sonraki tarihi, kültürü ve dini üzerinde derin iz b~rakan önemli d~~~ siyaset olaylar~na ba~l~d~r. Onlardan biri bölgenin Araplar taraf~ndan fethedilmesidir.

~lk zamanlarda ~ehirlerin bay~nd~rl~~~na büyük zarar veren Arap fetihleri

ayn~~ zamanda onlar~n görünü~lerinin tamam~yla de~i~mesinde de büyük rol oynam~~t~r. Orta Asya'n~n Arap Hilafetine ba~lanmas~~ Yak~n Do~u ile Maveraünnehir aras~ndaki ticari ili~kilerin geni~lemesine yol açm~~~ ve bu durum do~al olarak ~ehirlerin geli~mesinde de büyük etken olmu~tur4. Bölgenin ~slam sanca~~~ alt~na girmesi dolay~s~yla bir merkezden yönetilen muntazam Hilafet Devleti kurulu~~ sistemine ba~lanmas~~ kültürel ili~kilerin ilerlemesine, ticaretin ve zanaatm geli~mesine yol açarak, Orta Asya'n~n IX-X. yüzy~llarda meydana gelen ikinci ~ehirle~me döneminde önemli rol oynam~~t~rs. ~slam müelliflerinin Maveraünnehir ~ehirleri hakk~nda yazd~klar~~ ile yap~lan arkeolojik ara~t~rmalar sonucu elde edilen bilgiler, bu

Gazi Üniversitesi, Tarih Bölümü ö~retim Görevlisi.

I Zadneprovskiy Yu. A., s. 56, 58-59.

2 Bu ~ehrin ad~n~n U~~ ~eklinde okunmas~~ daha uygundur. Zira kaynaklarda Uç ~ekli de

geçer. S~n~r demektir. [Bkz. islam Go~rafyac~lanna göre Türkler, s. 29, 65, 96 vd].

3 Bern~tam A.N., s. 17. 4 Gafurov B.G., s. 182.

(2)

tarihi döneme özgü vas~flar~n ve olaylann O~~ ~ehri dahil olmak üzere bütün Fergana ~ehirlerinin kadcrinde de belli bir derecede iz b~ rakt~klar~n~~ göstermektedir. O~~ ~ehri X. yüzy~l sonlar~na kadar ~slam dünyas~ n~n do~usundaki Kafir Türklere kar~~~ bir Uç (s~n~ r) ~ehriydi. Belki de ad~n~~ buradan alm~~t~r. Bu sebeple baz~~ kaynaldarda Uç ~eklinde okunur.

IX-X yüzy~llann Fergana bölgesi ~slam co~rafyac~lar~~ taraf~ndan detayl~~ bir ~ekilde tasvir edilmi~tir. Söz konusu dönemde O~~ ~ehri ekonomik aç~dan ba~~ms~z durumda olan güney Fergana'n~n Nesya bölgesinin hudutlar~~ içinde idi6. ~ehir Bat~~ ülkeleri ile ~ark dünyas~n~~ ba~layan Büyük ~pek Yolu üzerindeki eski ticaret yolunun bir kolunda yer almaktayd~. Eski Arap co~rafyac~lar~ndan ~bn Hurdadbih bu yolu ~öyle tasvir eder: "Bat~~ Asya'dan Hilafetin ~ark hududuna giden ana yol Hocent'te Sirderya'y~~ a~ar, ondan sonra Ahsiket'e kadar sa~~ sahili takip eder ve Ahsiket'ten sonra yeniden nehri a~arak Kuba, O~~ ve Uzkend'e (Özkent-Özgön-G.A.) ula~~r7. El-~stahri Sirderya'n~n güneyindeki m~nt~kalardan geçen bu yolu ana yol saryordu8. Bu ana yol üzerinde Kend, Soh, Ri~tan, Zenderami~, Kuba, O~~ ve Uzkend ~ehirleri bulunuyordu.

Söz konusu dönemde O~, Fergana vilayetinin ba~kenti Ahsiket ve Kuba'dan sonraki üçüncü büyük ~ehirdi. O~~ hakk~nda ilk bilgiyi Abu'l-Kas~m ~bn Hurdadbih verir. Onun Memalikul-Mesalik'inde O~~ ~ehrinden Özkend'e kadar yedi fersah veya bir büyük mesafe oldu~u söylenir°. Mukaddesi"ye göre O~, neirleri bol, çe~itli özelliklere sahip bir ~ehirdir. Ferah ve bolluktur. Da~a yak~n zengin bir yer olup, sular~~ boldur'°. ~ehrin ~ehristan~~ ve kuhendizi (kalesi) bay~nd~r olup, Darü'l-~mre ve hapishane kuhendizin içindeydi. ~ehristanda r~ bat vard~. R~ bat da~a kadar uzanan duvarla çevriliydi. Bu da~~ üzerinde (kafir) Türklere gözetleme yapan karakol bulunurdu". Karakola her taraftan gönüllüler gelirdi 12. ~ehrin üç kap~s~~ vard~: Dervaze-i Kuh (Da~~

kap~s~), Dervaze-i A.13 (Su kap~s~) ve Dervaza-i Mu~kede (Mu~kede kap~s~). Bu kap~lar müstahkemdi '3. Mu~kede "ate~e tapanlar mabedi kap~s~"

Bern~tam A.N., s. 30.

7 ~bn Hurdadbih, s. 30. 8 istahri, s. 335.

9 ~bn Hurdadbih, s. 65.

Mukaddesi, s. 272; ~slam Cografyaalarma göre Türkler, s. 250. Il ~stahri, s. 335.

12 Mukaddesi, s. 272.

(3)

anlam~na gelip, eski Zerdü~tlük dininin bir yank~s~yd~. Bu yüzy~llarda O~~ sakinlerinin ancak küçük bir k~sm~~ Zerdü~tlük mezhebi mensuplar~~ oldu~u anla~~lmaktad~r. Çünkü X. yüzy~lda ~slamiyetin Fergana'n~n bütün ahalisinin hâkim dini durumuna geldi~i bilinmektedir".

O~'un etraf~ndaki tar~mla u~ra~an meskun yerler (Özkend ve Kuba'n~n etraf~nda oldu~u gibi) ~ehir için birer d~~~ istihkam hatt~~ görevini yapmaktayd~. Bunun d~~~nda O~'un güneydo~-usunda 2 fersahl~k 15 mesafede zaman~na göre mükemmel bir kaleye sahip olan Medya ~ehri vard~". O~'tan farkl~~ olarak Kuba ve Özkend'in etraf~nda ~ehirler yoktu.

Hududül-iilem'de

O~, kalabal~k ve zengin bir ~ehir olarak gösterilir. Halk~~ çok sava~ç~yd~. ~ehir da~~n ete~inde yer al~p, da~~n üzerinde gözedeme karakollar~~ çoktu". O~~ hakk~ndaki bilgilere, büyük Türk alimi dilbilimci Ka~garl~~ Mahmud'un ünlü

Divanü Lügad't-Türk'ünde

de rastlan~r. Ka~garl~~ O~~ için 'tan~nm~~~ bir ~ehir' ad~~ demekle birlikte, ~ehir ad~n~n

Uc

diye di~er bir yanl~~~m da verir".

Ve nihayet Arap dünyas~n~n son "klasik" co~rafyac~lardan Yakut el-Hamavi,

Mu'cemü'l-Büldan

adl~~ ansiklopedik sözlü~ünde O~'un büyük bir

~ehir oldu~unu, duvarlarla çevrili olup, dört kap~s~~ bulundu~unu söyler.

Daha önceki co~rafyac~lar ~ehrin ancak üç kap~s~ndan söz etmi~se de arada geçen 2-3 yüzy~l boyunca ~ehrin daha da büyüdü~ü, daha müreffeh oldu~u anla~~lmaktad~r.Süleyman Da~~'n~n üzerinde hala göçebe Türklere kar~~~ karakol bulunuyordu. Ona göre O~, Kuba'n~n yak~n~nda yer al~p, ~ehir ve civar~ndaki topraklar çok bereketliydi 19.

Yaz~l~~ belgeler ortaça~~ O~~ ~ehri üzerine yap~lan arkeolojik buluntular taraf~ndan da do~rulanmaktad~r. Günümüzde ~ehrin çe~idi semtlerinde elde edilmekte olan seramik su borular~, ~ehrin yüksek kültür seviyesini aç~kça ortaya koymaktad~r. Ortaça~da O~~ ~ehrinin ayr~nt~l~~ ~ehir plan~~ bilinmemektedir. Fakat bilindi~i gibi, bu ve sonraki dönem Do~u ülkelerinde ana caddeler genelde iç ~ehri çevreleyen duvar kap~s~ndan di~er duvar kap~lar~na kadar giderdi. ~ehir mahallelerinin içinde kerpiçten

14 Galitskiy V. Ya., s. 24.

15 istahri, s. 347. 16tbn Havkal, s. 514.

17 Huchld, (f. 226).

18 Besim Atalay, I., s. 35. 18 Yakut, I., s. 374-375.

(4)

yap~lm~~~ duvarlar~n ötesinde asilzadelerin, arazi sahiplerinin, büyük tüccar s~ n~f~n~ n evleri, avlu yap~ lar~~ yer al~rd~. Burada ~ehristan hudutlar~~ içinde ço~u zaman ~ehir kap~lar~ na yak~ n yerlerde yap~lan kalabal~ k, gürültülü çar~~lar içindeki yüksek minareli Cuma camisi di~er yap~lardan oldukça fark gösterirdi. ~ehrin muhtelif yerlerinde mahalli camiler ve medreseler bulunuyordu20.

IX-XII. yüzy~ llarda di~er Fergana ~ehirlerinde oldu~u gibi O~'un da zanaat ve ticaret merkezi r~batlard~. ~ehir zanaatinda çömlekçilik ba~~ rolü oynamaktayd~. Fakat bunun d~~~nda arkeolojik belgelere ve yaz~l~~ kaynaklara göre in~aat sanat~ n~ n, demircili~in çe~itli türleri çok geli~mi~ti. O~~ çömlekçilerinin e~yalar~~ di~er Orta Asya çömlekçilerininki gibi, her türlü i~te kullan~lmak üzere yap~ lm~~~ ce~iderinin bollu~u ve ~ekil çe~itlili~-iyle farklar göstermekteydi. Bunlar hububat, su, ~arap ve benzeri ~eyler saklamak için üretilen büyük hacimli kaplardan ba~lay~p kokulu ya~lar ve civa saklamak için üretilmi~~ küçük ölçülü kaplara kadar varan e~yalard~. Ayn~~ zamanda çe~itli motifler, renkli desenlerle süslenmi~, mineyle kaplanm~~~ çini e~yalar da bol çe~idere sahipti... 21 Ribatlarda ~ehrin zanaat-ticaretle u~ra~an ahalisi ile göçebe Türkler aras~nda mal mübadelesi yap~l~rd~.

Fergana ~ehirlerinin Do~u Türkistan ile olan ticari ba~lant~lar~~ ve uluslar aras~~ ticari ili~kileri de (O~'un yer ald~~~) bu Eski ~pek Yolu üzerinde yap~l~ rd~. Bu yol Akdeniz ile Uzak Do~u'yu birle~tirirdi. IX-X. yüzy~l Arap co~rafyac~larm~n verdikleri bilgiler, söz konusu dönemde Fergana üzerinden geçen Büyük Ticaret Yolu'nun bir "k~sm~n~" ve onun kollar~n~~ bir dereceye kadar gözlerimizin önüne koyma imkan~~ vermektedir. Yolun bu "k~sm~n" ana kolu Abbasi hilafetinin ba~kenti Ba~dat'tan ba~l~yordu. Ba~dat, bütün ~slam dünyas~n~n en önemli ve en büyük kültür ve ticaret merkezi olup dünyan~n bir çok ülkesi ile münasebette bulunmaktayd~.

Ba~dat'tan Orta Asya'ya yol Merv üzerinden geçerdi. Merv ~ehrinden Amul ~ehrine (~imdiki Çarcou) ula~~r& ~bn Hurdadbih ve ~bnü'l-Fakih'in verdi~i bilgilere göre, bu ~ehirler aras~ndaki mesafe 36 fersah idi 22.

Ticaret yolu Amul'dan Buhara'ya geçerdi. Amurdan Buhara'ya kadar olan mesafe ~bn Hurdadbih'e göre 19, ~bnü'l-Fakih'e göre 17 fersah idi.

20 Gali. ts~u s. 19. 21 Galit.s~u .y, s. 21.

22 ~ bn Hurdadbih, s. 25, ~ bnül-Fakih, s. 325. 23 ~bn Hurdadbih, s. 25, ~ bnül-Fakih, s. 325.

(5)

Ticaret yolu Buhara'dan Semerkant'a ula~~ rd~. Buhara-Semerkant aras~~ ~bn Hurdadbih'e göre 39, ~bnü'l-Fakih'e göre 37 fersahnr24. Sonra yol Zamin ~ehrine ula~~ rd~. ~bn Hurdadbih ve ~bnül-Fakih'e göre, Semerkant ve Zamin aras~ndaki mesafe 17 fersaht~r".

Zamin ~ehrinde Büyük Ticaret Yolu Güney (Fergana) kolu ve Kuzey (~a~-Türk) kolu olmak üzere ikiye ayr~l~rd~. Güney kolunu bütünüyle ahrsak, Fergana üzerinden, yukar~da söz ett~imiz Hocend, Kend, Soh, Ri~tan, Zenderam~, Kuba, 05 ve Uzkend ~ehirleri üzerinden, Do~u Tanr~~ Da~lar~'na var~rd~. Zamin'den ç~kan yol Hocend üzerinden, Fergana'n~n o zamanki ba~kenti Ahsiket'e de giderdi. Zamin ile Ahsiket aras~~ ~bn Hurdadbih ve ~bnül-Fakih'e göre 33 fersah idi 26. Fergana Ticaret Yolu vadinin güneyindeki ve kuzeyindeki da~~ etekleri üzerinden geçerdi ve O~'a gelince iki kola ayr~l~rd~. Onlardan biri O~'a sonra Medya ~ehri ve sonra Alay Da~lar~~ üzerinden Do~u Türkistan'a ula~~rd~. ~kinci yol ise O~'tan Özkend'e gider, sonra Merkezi Tanr~~ Da~lar~~ bo~azlar! üzerinden 's~ k-Göl'ün güneydo~u sahillerine var~ rd~~ ve oradan da Do~u Türkistan'a ve Çin'in iç bölgelerine ula~~rd~.

Fergana zanaatç~larm~ n maharetle yapt~~~~ çe~itli mallar da bu O~~ - Özkend - Do~u Türkistan güzergah~~ üzerinden ~ark ülkelerine ihraç edilirdi.

Kervan ticareti esas olarak Do~u ve Bat~~ aras~nda nadir rastlanan mallar~ n mübadelesini yapard~. Transit ticaret mallar~~ genelde lüks e~yalar idi. De~erli ta~lar, inci, alt~n, gümü~~ ve bunlardan yap~lm~~~ e~yalar, kürkler, hahlar, ipek kuma~lar, baharatlar, ilaçlar, cins atlar, nadir güzellikte porselenler. Bu yükün büyük k~sm~n~~ ipek te~kil ederdi. Söz konusu dönemlerde Orta Asya kervan ticaretinde ba~~ rolü Semerkant, Beykent, Merv, Fir, Taraz ve Suyab oynamaktayd~.

Ülkenin ekonomik aç~dan geli~mesiyle birlikte ~ehirlerin göçebelerle olan ticari ili~kileri de geni~liyordu. Vâha ve ~ehir halk~~ hayvanlar, hayvanc~l~k ve avc~l~ k mamulleri, köleler, keçe al~ rlard~. Bunun kar~~l~~~~ olarak göçebeler kuma~, ekmek, kapkacak, demir e~yalar~, süs e~yalar~~ al~rlard~. O~~ ~ehrinin co~rafi, ekonomik ve ticari aç~dan çok elveri~li, stratejik bölgede yer almas~~ onun ortaça~daki bir ticaret merkezi ve transit noktas~~ olarak ne derecede önem ta~~d~~~n~~ aç~k bir ~ekilde ortaya koymaktad~r. Orta

24 ~bn Hurdadbih, s. 26, ~bnül-Fakih, s. 325. 26 ~bn hurdadbih, s. 27.

(6)

Asya'da IX-X. yüzy~llarda üretimin oldukça geli~mesi ve bununla birlikte zanaat~ n tar~ m üretiminden ayr~lma sürecinin h~zlanmas~~ Orta Asya'daki ~ehir say~ s~ n~ n artmas~ n~ n ve ~ehirlerin geli~mesinin ba~l~ ca sebebi olmu~tur27. ~ehir bütün zamanlar için her ~eyden önce okuryazarl~~~n simgesi olmu~tur. ~ehirde toplumun en seçkin k~sm~n~n yer almas~~ ve ~ehrin ideoloji, hukuk, yönetim kurulu gibi devlet üst yap~s~~ için laz~m olan ayd~n insanlara olan ihtiyac~~ ~ehirde tahsilin geli~mesine yol açm~~t~r.

IX-X. yüzy~ llar ve Karahanl~~ dönemi O~~ ekonomisinin ve kültürünün inki~af dönemi oldu~u anla~~lmaktad~ r. Bunun en canl~~ örne~i O~'un yeti~tirdi~i alimleridir. Ortaça~~ ~slam müellifleri O~~ ~ehrinde ya~am~~, eski Maveraünnehir ilim muhiti ve medeni gelenekleri çevresinde yeti~mi~~ Ba~dat, Semerkant, Buhara, Balasagun, Ka~gar vs. gibi ~slam dünyas~n~n ilim ve kültür merkezlerinde tahsil, terbiye görmü~~ ve zaman~na göre büyük önem kazanm~~~ O~'Iu hukukçu, edebiyatç~~ bilginlerden ve onlar~n eserlerinden söz ederler. Onlardan baz~lar~~ ~unlard~r:

Abu Abdullah Nas~rü'd-Din Muhammed b. Süleyman el-O~i: do~um tarihi hususunda herhangi bir bilgimiz yoktur. ~lmini Zahirü'd-Din el-Merginâni ve ~brahim b. ~smail el-Saffar'dan alm~~t~ r 28. Kendisi

~emsü'l-Eimme el-Kerderi ve "el-Hidaye" sahibi Ali el-Merginâni'nin hocas~d~r. El-Merginâni onu "bütün mesmuat~~ (hocalar~ ndan okuduklar~) hususunda kendi el yaz~s~~ ile bize icazet verdi" kayd~yla hocalar~~ aras~nda zikreder".

Onun vefat~ ndan sonra f~ k~ h Kâd~ han el-Hasan el-Ozkendi'nin tabakas~ na (ku~a~~na) intikal etmi~tir. 592/1195'te vefat eden el-O~i "Yedi Kad~"n~n yan~nda defn edilmi~tir".

El-O~i, hepsi hukuka ait olan ve hiç birinin bize kadar intikali henüz belli olmayan ~u eserleri yazm~~t~r:

Al-Fatava, Sarh

~arh al-Camii'l-Ka bir,

27 Gafurov, B.G., s. 240-241. 28 Ta~köprilzade, s. 98. 29 Ta~köprüzade, a.y. 39 Kura~i, 2. c., s. 58. 31 Ta~köpriizade, ay. 32 Kura~i, 2.c., s. 57.

(7)

4. ~arhü'l-Ziyadat.

Ali b. Osman b. Muhammad El-O~i: Siracü'd-Din lakab~ na sahip olmu~tur". F~k~h ve edebiyat düzenleri, mahkeme kararlar~~ yazar~d~r. Hanefi fik~hç~lar~ndan olup, 1173'te vefat etmi~tir. Eserleri:

Savalubül-Ahbar,

Gurerü'l-Ahbar ve Durerül-E~ar fi'l-Hadis, Fatava'l-Siraciya,

Kasidatü'l-Amali, Ma~ar~kü'l-Anvar,

~erh Nisabi'l-Ahbar ii Tazkira al-Ahyar fi Muhtasar Gurari'l-Ahbar" Kasidet akffidin ana meselelerinden bahseder.

Muhammad b. Ahmad b. Ali b. Halid, Ebi Abdullah el-O~i: Abu Hafs b. Ali el-Zarancari'den hadis tahsil etmi~tir35. Bu hukukçu hac münasebetiyle 611/1214 veya 612/1215 y~ l~nda Ba~dad'a gelmi~, sonra bu ~ehirde hadisle u~ra~m~~t~r36. Ba~dad'da bulundu~u s~ rada ba~kalar~~ ondan hadis okumu~tur37 ki, ~bn Raynabi onlardan biridir. Sonra Buhara'ya dönen bu alim, oraya yerle~mi~~ ve orada Hanefi filan ö~retimiyle me~gul olmu~tur38. O, 613/1216'da Buhara'da vefat etmi~~ ve Kalabaz'a defnedilmi~tir". Onun bize kadar geldi~i tesbit edilmeyen Al-Manasik, adl~~ bir eseri zikredilir40.

Mesud b. Mansur el-O~i kitab~~ olmayan bir fakihtir. 510/1117 y~l~nda hac münasebetiyle Ba~dad'a geldi~i zaman Ömer b. Muhammed el-Zarancari'den hadis tahsil etmi~tir'".

Ömer b. Ahmed el-Nesefi "Mesud el-O~i, çocuklar~~ ve ailesi 519/1125 y~l~nda öldüler"der 42. .

33Kura~i, 1. c, s. 367.

34Ba~dadi, 1.c., s. 700; GAL, I, 429, S. I, 764.

35 Kura~i, 2. c., s. 17-18; Mucarn, 1.c., s.281; Kahhala, 8 c., s. 296; Hadiya, 2.c., s.84. 36 Mucam, a.y.

37 Mucam, a.y., Kura~i, a.y. 38 Mucan~, a.y.

39 Kura~i, ay., Kahhala, a.y. Kahhala, a.y.

41 ~bn el-Esir, EI-Lübab. I, 94, Kura~i , 2.c., s. 171-172. 42 Kura~i.

(8)

Ömer b. Musa el-O~i bir fakihtir. ~bn el-Esir ile ~bn Nukta'n~n kitablar~ nda '~mran b. Mansur el-O~i" denmektedir". 519/ 1125'te vefat Fergana'n~ n di~er ~ehirlerinden farkl~~ olarak O~'ta ortaça~dan kalm~~~ tarihi eserler çok az muhafaza edilmi~tir. Ünlü arkeolog Bern~tam'~n sözüyle söylersek "Yeni binalar alunda eski O~~ ~ehri tamamen kay~p olmu~tur"45 O~~ ~ehrinin Süleyman Too da~~ n~ n (Bara-Kuh) yamac~ nda bulunan ortaça~~ mezarl~~~ndan "Güristan" k~sm~~ çok iyi derecede muhafaza edilmi~tir. ~ehrin merkezinde bulunan bu gösteri~li da~~n eskiden beri ilahile~ti~ildi~i bellidir (~ehrin kap~s~n~ n ad~ n~~ hat~ rlay~n). Son dönem kaynaklarda bu da~~ ile ilgili Müslüman evliyalar~ n~n mezarlar~~ hakk~ndaki bilgiler ilk s~ralarda yer almaya ba~lar. Onlardan Cemalü'd-Din Kar~i Mulhakâtu's-Surah adl~~ eserinde ~unlar~~ söyler: O~'ta iki tane küçük da~~ vard~ r. Bunlar Baraka ve Hanaf da~lar~d~r. Baraka'n~ n yan~ nda evliya ve müminlerin mezarlar~~ ile Süleyman b. Davud'un veziri Asaf ~bn Burhiya'n~n mezar~~ bulunmaktad~r". IX-X. yüzy~llarda bu da~~n üstünde gözetleme kulesi bulunuyor idiyse de, sonralar~~ burada Karahanl~lar~ n ve XIV. yüzy~l~ n ilk yar~s~~ dahil olmak üzere asilzadelerin mezarlar~~ yer almaya ba~lar'''. O~~ ~ehri ortaça~da çok me~hur olup, bu ~öhreti sonralar~~ da devam ettirmi~tir ve ona "Hayrü'l-Büldan" (Beldelerin en hay~ rl~s~) ad~~ verilmi~tir. Onun iklimi, serveti, güzelli~i, kutsall~~~~ hakk~ nda çe~itli rivayetler yerli halk aras~nda nesilden nesle naldedilmi~tir. Bu rivayetlere göre, Taht-~~ Süleyman da~~nda güya Süleyman Peygamberin naa~~~ bulunuyordu. Ancak, bu tür rivayetler yerli ~eyhler taraf~ndan üretilmi~~ hadisler ile de destekleniyordu. Onlardan biri: O~~ ~ehrinin güya Peygamber Efendimiz taraf~ ndan ziyaret edilmesi ve orada onun ta~tan yap~lm~~~ tahun~n kalmas~~ gibidir (yani Taht-~~ Süleyman).

Hicri 902'de (1496 M.) Timur o~ullar~ndan Babür Sultan burada eyvanl~~ bir hücre (kö~k) yapt~ rm~~ur". Bu hücresi (kö~kü) hakk~nda Sultan ~unlar~~ söyler: "Kalenin güneydo~usunda Bara-Kuh adl~~ güzel bir da~~ vard~r. Bu da~~n üzerinde Sultan Mahmud Han (amcas~- G.A.) bir hücre (kö~k) yapurm~~u. Onun a~a~~s~nda da~~n bir ç~lunus~nda ben de 902'de eyvanl~~ bir

43 Mucam, a.y. 44 mucam, a.y. 43 Bern~tam A.N., s. 34. 46 Gemalifd-Din Kar~i, s. 148. 47 Bern~tam A.N., s. 34. 48 Babur-Na~ne, s. 34.

(9)

hücre (kö~k) yapt~rd~m. Onun hücresi (kö~kü) benimkinden yükseklerde olmas~na ra~men benim hücrem (kö~küm) daha iyi bir yerde konulmu~tur ki, bütün ~ehir ve civarlar~~ onun alt~ndad~r." Babür Sultan'~n tasvir etti~i bu hücre (kö~k) halk aras~nda Babür'ün "ak evi" diye an~lm~~t~r, bazen de Hazreti Süleyman Peygamberin mescidi veya mezar~~ diye zikredilmi~tir. Bu durum zaten halk aras~nda eskiden beri ~ehir etraf~nda efsanevi bir tarihin49 mevcut olmas~yla ~ehrin ekonomik kudreti, güzelli~i, yap~ lar~, evliya ve hanedan mensuplar~n~n mezarlar~~ ile birlikte ~ehrin bölgedeki ~öhretini arturm~~, ayr~ca XX. yüzy~l~n ba~~na kadar ~ehri adeta bir mübarek yer ve ziyaret merkezi haline getirmi~tir.

B~BL~YOGRAFYA

1 - Babur-Name, Ta~kent, 1993.

2 - El Bagdacti, ~smail Pa~a b. Muhammed, Hadiyyatül-Arifin Asmaü'l- Muellifin va Asarü7-Musannifin, ~stanbul, I, 1951, II, 1955.

3 - Belenitskiy AM., Bentoviç ~.B., Bol~akov 0.G., Srednevekoviy Gorod Sredney Azii, Leningrad, 1973.

4 - Bern~tam A.N., Drevnyaya Fergana, Ta~kent, 1951.

5 - Besim Atalay, Divanü Lügâti't-Türk Tercümesi, Ankara dört cilt, 1985/1986.

6 - Cemalü'd-Din Kar~i, Mulhakatü's-Surah // Materiah po ~storii Sredney i Tsentralnoy Azii X-XIX vekov, Ta~kent, 1988.

7 - Gafurov B.G., Taciki. Drevneysaya, Drevnyaya i Srednevekovaya ~storiya, Moskva, 1972.

8 - Galitsky V. Ya., Ploskih V.M., Starinmy O~, Frunze, 1987.

9 - Hududül-Alem // Materiall po ~storii Kirgizov i Kigizii, 1.c., Moskva, 1973.

10 - ~bnü'l-Fakih el-Hamadani, Kitabü7-Büldan, Leiden, 1302. 11 - ~bn Havkal, Suratül-Arz, Beyrouth, 1965.

12 - ~bn Hurdadbih, Kitabül-Mesalik Leiden, 1889.

(10)

13 - ~stahri, Abu ~shak el-Farisl, Kitabü'l-Mesalik ve'l-Memalik, Leiden,

1927.

14 - Kahhala, Umar Riza, Mucamül-Muallifin, Teracim

Musannif~'l-Kutub al-Arabiyya, D~ma~k, I-XV, 1957-1961.

15 - Kura~i Ebu Muhammed, el-Cevahir el-Muzl'a fi Tabakati'l-

Hanafiyya,

Haydarabad, 1332.

16 - Mukaddesi, Ahsenu't-Tekasim fi Marifeti7-Ekalim, Leiden, 1906.

17 - Ramazan ~e~en, ~slam Co~rafyactlarma göre Türkler ve Türk

Ülkeleri, TKAE yay~m, Ankara 1985.

18 - Ta~köprüzade, Ahmed b. Mustafa, Tabakatül-Fukaha, Musul, 1961.

19 - Yakut Hamavi, Mu'camül-Büldan, Beyrut, I-V, 1955-1957.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ticari temsilciler (mümessiller), ticari vekiller ve diğer tacir yardımcılarına ilişkin (BK 547 vd). d) Fikri mülkiyet hukukuna ilişkin mevzuatta düzenlenen

Burada Avrupa’nın çek çeşitli bölgelerinden gelen tacirler arasında çeşitli ticari işlemler ve teknikler gelişmiştir: örneğin “fuar mektupları” (letters of

Sonuç olarak, multipl koroner arter fistüllerin tedavisinde en geni¾ fistülün koil ile oklüzyonu beklenen ba¾ar›y› sa lamada yetersiz görünmektedir. Kaay yn

Oysa ticari işletme içindeki makine ve teçhizat kredi alacaklısına (bankaya) teslim edilirse işletme faaliyeti devam edemez ve kredi borcu da ödenemez. Diğer

3 Televizyonu açmak için uzaktan kumandadaki POWER dü¤mesine bas›n.. En son seyretmekte oldu¤unuz program otomatik olarak

Böylece genetik yapı olarak birbirinden farklı olan ebeveyn hatlarının çiftleştirilmeleri ile elde edilen.. 

Örneğin, iş bir ticari iş ise talep edilebilecek temerrüt faizi oranı farklı olmakta, bazı hâllerde taraflar öngörmese bile müteselsil (zincirleme)

Endikatif yıllık enerji tüketimi değerleri; soğutma modu için sezonluk eşdeğer çalışma süresi 350 saat referans alınarak hesaplanmış olup, ortalama iklim için