• Sonuç bulunamadı

Millet ve basın eleleydi:Cenazeye katılan binlerce kişi "katiller bulunsun, hesap sorulsun" diye haykırdı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Millet ve basın eleleydi:Cenazeye katılan binlerce kişi "katiller bulunsun, hesap sorulsun" diye haykırdı"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

s

• Gazeteciler Cemiyeti önünde ya- #Son yolculuğuna, Hürriyet Gaze-

pılan törenden sonra, cenaze

tesi’nin önünden çıkan yaza-

namazınm kılındığı Nuruosma-

nmız Çetin Emeç, yıllarca yo-

niye Camn’nin avlusu ve Hür- rulmak bilmeden emek verdiği

riyet Gazetesi’nin önü, Emeç'in

BabIâli’ye son kez veda ederken,

meslektaşları, okurları tarafın-

binlerce kişi tarafından gözyaş-

dan tıklım tıklım dolduruldu...

larıyla uğurlandı,

ç

♦ 17.

sayfada )

Bu acıyı yaratanlara lanet olsun

Çetin Emeç'in sevgili eşi Bilge Emeç ile canı kadar sevdiği çocukları Mehveş ve Mehmet Emeç'i bayrağa sarılı tabutunun

başından uzun süre ayırabilmek mümkün olmadı. Eşi Bilge Emeç ellerini kaldırmış sanki kadere isyan ediyordu. Oğlu

Mehmet Emeç ise dayanılmaz acısını delikanlı yüreğine gömerek onurlu bir metanet içinde görünüyordu...

GUNUN YAZISI

> Oktay EKŞİ

Çetin Emeç'in tabutu, sevgiyle uzanan eller üzerinde

Kaleminden ürken, satırlarından korkan karanlık ellerin çektiği te tik He yaşamı sona eren ünlü gazeteci Çetin Emeç dün

al bayrağa sarılı tabutu içinden BabIâli'yi son kez selamladı. Meslektaşlarının gözyaşları arasında ve elleri üzerinde

çilesini yıllarca çektiği bu yokuşa veda ederken, arkasında onurlu anılarla dolu pırıl pırıl bir yaşam bırakıyordu...

ANAP'lı milletvekillerinden ortak ses:

9ANAP İçin İntihar

bile olsa erken

seçim yap ıl malı9

• A n a va ta n P a rtis i T ra b zo n M ille tv e k ili E yüp

 şık , 'B u gü n ik tid a rın kam u oyu d esteği ta r ­

t ış ılır h a le g e lm iştir. Ben, erk e n seçim e ta ra f-

ta n m ’ şek lin d e k on u ştu (

# 1İ3 sayfada " )

Liderler te rö r için

zirve toplantısı yapacak

• Basın kuruluşlarının deklarasyonu ve Meclis

Başkam Erdem’in çağrısı üzerine Başbakan

Akbulut, İnönü ve D em ire! pazartesi sabahı

10.00’da toplanacaklar, ç

İH 7 "s a y fa d a )

Bu tertip bozulmalıdır

O

LAYIN

özü çok belli:

Türkiye'yi

destabilize

etmek, yani istikrarsız bir ülke haline getir­

mek istiyorlar.

Yoksa

Çetin Emeç

gibi şiddetin her türünden

nefret eden, fiziğiyle, kişiliğiyle zarafeti daha ilk

bakışta insanın dikkatini çeken, mesleğinde

“üstün yetenekli"

olmaktan ve

“çok çalışkan,

çok titiz”

diye tanınmaktan başka bir kusuru (!)

bulunmayan, görüşlerinde çağdaş uygarlığın,

özgürlükçü demokrasinin, laik düzenin taraftarı

olmak gibi, özlediğimiz

Türkiye'nin

çizgilerini

savunan bir insanı niçin katletsinler?

> 17. sayfada

)[[[

H Ü R R İY ET İN ÖNÜNDE Ç İÇ E K YAĞMURU

Çetin Emeç'i. tü m meslektaşları, okurları ve arkadaşları son yolculuğuna, yıllarını verdiği BabIâli'den uğurladı. Nuruosmaniye Camii'

nde kılınan cenaze namazından sonra bando eşliğinde yıllarını verdiği gazetesi H ürriyet'in önüne getirilen Çetin Emeç'in cenazesi, çiçek

yağmuruna tutuldu. Üç dakikalık saygı duruşunun ardından toprağa verilmek üzere Zinciriikuyu Mezarlığı'na uğurlan irken, binlerce

insan tarafından alkışlandı. Bu alkış sesleri, sadece birbirine çarpan binlerce elin sesi değil, aynı zamanda binlerce yüreğin de sesiydi.

(2)

M

H u r r iye

¡

j

Sahibi

E R O L S IM A V I

Genel Müdür

ÖZCAN ERTUNA

Başkan

SEDAT SİMAVİ

Yazıişlerı Y ö n e tm e n i Y a zıişleri M üdürü AKGÜN TEKİN TUFAN TÜRENÇ

MATBAA: Babıâli Cad. No 15 - 17 Cağaloğlu - İstanbul Posta Kodu. 34360 Tel 512 00 00 (15 Hat) Teleks 22249

BASILDIĞI YER: Hürriyet Gazetecilik ve Malbaacılık A.Ş.

YIL : 42

SAYI: 15055

Teknik S o rum lu Md. CAFER YARKENT G örse l Y ö netm en TUFAN AKSOY Dış H a b e rle r M ü dürü ŞEVKİ ADALİ hha G enel M üdürü NEJAT SEÇEN

Genel Yayın Yönetmeni

RAHMİ TURAN

Sorum lu M üdür DOĞAN SATMIŞ Teknik M üdür İLHAN TÜRKELİ Baskı M üdürü OSMAN ÇAKIR H a b e rle r M ü dürü MEHMET TÜRKER S p o r S o rum lu Md. NEZİH ALKIŞ O fs e t H azırlık M d ADİL KIZILTUĞ

ANKARA (Büro Temsilcisi) Ertuğrul ÖZKÖK Tel 167 00 20 Teleks: 42388... Cınnah Cad No 8 06690 Kavaklıdere ANKARA (İdari Temsilci) Ergün ÖNKOL Tel 336 99 00 Teleks: 42418 İstanbul Yolu. 1 Sokak No 8 06200 Çamlıca İZMİR (Ege Temsilcisi) Nedim DEMİRAĞ Tel 2 6.88 00 Teleks 52332. ... Şehit Fethi Bey Cad. No 53 - 35228 İzmir ADANA (Çukurova Temsilcisi) İskender AYVALIK T el 21 50 60 Teleks: 62638 Adana / Ceyhan Karayolu 01260 Adana ERZURUM (Doğu Temsilcisi) Orhan KAYNAR Tel 19057-17327 R e klam M üdürü Teleks: 74251 Gezköy Çıkışı Organize San. Böl. - 25022 Erzurum VAHİT ALPATA Hürriyet, basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir

---YÖNETİM---KURULU

SEDAT SİMAVİ ÖZCAN ERTUNA ÇETİN EMEÇ FATİH EDİBOĞLU ERKAN GÖKSEL

T A K V İM

10 Mart 1990 Cumartesi

HİCRİ: 13 ŞABAN 1410 • RUMİ: 25 ŞUBAT 1405

VAKİT Güneş

öğle

ikindi

Akşam

Yatsı

imsak

Vasati

618

12.19

15.34

1811

1930

454

Ezani

1207

608

923

1200

1.19

1043

m n toan eteleval

C en azeye katılan binlerce kişi “K atiller b u lu n s u n , hesap so ru lsu n ” d iye h ay k ırd ı

M em o'dan babasına son görev

Alçakça bir saldırıya kurban giden Çetin Emeç'in tabutu eller üzerinde taşınırken. Mehmet

Emeç, babasını son yolculuğunda bir saniye bile yalnız bırakmadı. Tören boyunca,

soğukkanlı tavrıyla annesine ve ablasına güç veren Mehmet Emeç, uzun süre babasının

bayrağa sarılı tabutunu taşıdı, ona son görevini, acıyı kalbinde duyarak yerine getirdi.

Genelkurmay Başkanı Torumtay:

‘ Hain teşebbüslerin

önü alınacaktır

• G enelkurm ay Baş­

kam Orgeneral Necip

Torumtay yaptığı

açıklamada, nür dü­

şünceyi, m illi kirlik

ve beraberliği ve de­

mokrasiyi hedef alan

teşebbüsler, yasalar

ç e rç e v e s in d e

a l ı ­

n acak t e d b ir le r le

mutlak suretle önle-

necektir” dedi

Org. Necip Torumtay

(

*

18. sayfada

)

Şüpheler iki

kişinin üzerinde

Eşkâli Çetin Emeç'in katiline uyan Erkan

Yavuzyılmaz adlı kişi, 9 mm'lik Browning

tabanca ile dün Samsun'da yakalandı.

Bursa Cezaevi nden geçen yıl kaçırılan 3

kez idama mahkûm, ülkücü Muhsin Kâhya

da temsili resimdeki katile benziyor.

Samsun’da yakalanan

Erkan Yavu zyılm az,

“Dört dörtlük Müslü-

manım. Düşmanlarım

için silah taşıyordum.

Yakalanmasam, silahı

denize atacaktım’ dedi.

» Telefonla Hürriyete ya­

pılan diğer bir ihbarda,

“Emeç'in katilidir” de­

nilen ülkücü Muhsin Kâh-

ya'nın ise, ‘Türkiye'yi fe­

lakete sürüklemek isteyen

örgütler ve kontrgerilla ta­

ralından kaçırıldığı” öne

sürüldü,

r

m saytada )

Taksi şoförü: “ Eşkâle

uyan iki kişi arabama bindi”

• Emeç ve Ercan'ın katledildiği gün, İki saldırganı

Kadıköy’den Aksaray’a götürdüğünü söyleyen

şo­

för, ‘Arapça konuşuyorlardı Hürriyet’te çıkan re­

simden sonra birini tanıdım. Diğerini de hin

kişi

içinde görsem tamnm’dedi

( -

+ 18, s a y fa d l^

Dış tepkiler büyüyor

f i t

İnönü, başsağlığı diledi

Eşi Sevinç İnönü'yle b irlik te önce Hürriyet Gazetesi'ne gelen SHP Lideri Erdal İnönü,

tören sırasında, Çetin Emeç'in oğlu Mehmet Emeç'e başsağlığı diledi. İnönü'nün yanı

sıra. İstanbul A nakent Belediye Başkanı Nurettin Sözen ve çok sayıda SHP m illetvekili

de Çetin Emeç'in cenaze törenine katılarak, basının bu büyük acısına o rta k oldular.

Demirel de acım ızı paylaştı

Yönetim Kurulu Üyemiz ve yazarımız Çetin Emeç'in cenaze törenine, p a rti yöneticile­

riyle b irlikte katılan Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel, basın şehidi

Çetin Emeç'in eşi Bilge Emeç'le çocukları Mehveş ve Mehmet'e başsağlığı ve sabır d i­

ledi. DYP Lideri Demirel. cuma namazının ardından, cenaze namazına da katıldı.

Şehitlerimizin BabIâli'den son geçişi

Suikast, herkesi birbirine kenetledi

• „ X C ın,n

Prron'.n hıu ro ft* cani, tabutlar, Türk basınının

kalbi

BabIâli'den

son

Detin Emeç'in dostları, okuyucuları, meslektaşları, demokrasiye inanan binlerce kişi, dün Cağaloğl,

Hapisten bir y ıl önce kaçan

ülkücü Muhsin Kâhya firarda

Çetin Emeç ve Sinan Ercan’ın bayrağa sarılı tabutları. Türk basınının kalbi BabIâli'den son

kez geçerken, gazetelerin pencerelerinden yağan çiçekler gökyüzünü kapladı. Oğlu Mehmet

Emeç, camiden sonra babasının fotoğrafı başının üzerinde, onunla son kez birlikte yürüdü.

İkinci şehidimiz Sinan Ercan'ın resmini de şoför arkadaşlarından Şevket Sarat taşıdı.

Fatma

Girik'ten

Em eç'e

saygı

Alçakça

cinayetin işlendiği

gün de H ü rriy e t'

e gelerek acımızı

paylaşan Şişli

Belediye Başkanı,

ünlü sanatçı

Fatma Dirik, cenaze

törenine de

katılarak. Emeç ve

Ercan ailelerine

başsağlığı

diledi.

Çetin Emeç'in dostları, okuyucuları, meslektaşları, demokrasiye inanan binlerce kişi, dün Cağaloğlu'nda. meydan­

ları. caddeleri, sokakları doldurdu. Bu Çetin Emeç'e ve yaşatm aya çalıştığımız, demokrasiye saygının açık b ir ö r­

neğiydi. Kalabalığın ya ra ttığ ı izdiham yüzünden Çetin Emeç ve Sinan Ercan'ın ta b u tla rı güçlükle ilerleyebildi. Ga­

zeteciler ve binlerce vatandaş şe h itle rim izi son yolculuğuna uğurlarken demokrasi için el ele. om uz omuzaydılar.

99

Siyasi boşluk

terörü körüklüyor

• Fransa’nın saygın ve etkili gazetelerinden Le Monde,

¡¿id arin yüzde Sİ oy aldığı 26 Mart seçimlerinden heri

Türkiye’de siyasi ortamın yeniden kötüleştiğini ve bun­

dan terörün yararlandığını yazdı

ç ^

1g sayfatja )

Milli Piyango da 2 milyarı, Ankara

, , y ı

ve İstanbul paylaştı

(

> 2 0 . sayfada

)

Yarın akşam

Berat Kandili

• Diyanet İşleri Baş­

kam yayınladığı me­

sajda^ hoşgörülü top-

lum olmamızı önerdi

Ç ~ 0

19. s a y fa d a ^ )

m

DÜNKÜ HÜRRİYET 212 950 İstanbul Matbaası'nda 120 390 - Ankara 56 7 3 5 -İzm ir 52 565 - Adana 30 000 - Erzurum _____ 472 640 - Türkiye Baskısı 154 051 - Avrupa Baskısı 626 691 - Adet basılmıştır.

FİYATI 700 LİRA

l unutmayınız

I

u

Elinizden

X

düşürmeyeceğiniz

I

Rekorlar

1 I

Ansiklopedisi için 8

j i

kupon daha

biriktirmeniz

gerekiyor.

A U T 0 R I U M :

BMW dünyasında yeni bir isim.

BMW severler bu farklı dün­

yaya şimdi yeni bir kapıdan

girecekler.

Autorium ,

bir

BMW Yetkili Satıcısı olarak

dinam ik yapısıyla,

çağdaş

Shovv-Room’uyla, bol yedek

parça ve aksesuarıyla, satış ve

satış sonrası tüm hizmetleri

engin bir tecrübeyle BMW

severlere sunacak. Çok ya­

kında ileri teknolojiyle dona­

tılmış Servis İstasyonunu da

hizmete açacak olan Auto­

rium, Otom otiv ve BMW dün­

yasının yakından tanıdığı ve

güvendiği yönetimiyle BMW

severleri ağırlamaktan onur

duyacaktır.

Autorium

Motorlu Araçlar

Servis ve Tic. Ltd. Şti.

BMW Yetkili Satıcısı

Kennedy Cad. (Sahil Yolu)

No: 25 Ataköy 34720-İst.

Tel: (1) 542 95 00

(1) 571 93 55

Fax: (1) 583 89 77

(3)

10 Mart 1990 CumartesUl3)

Datça, bu yaz Sinan'ı

agırlayamayacak...

•Ç a lış k a n lığ ı, dürüstlüğü, ailesin e bağlılığı ve sorum luluk bilinciyle

kalbim izde taht kuran Sinan E rcan'ı, hiçbir za m a n unutm ayacağız....

önay YILMAZ

İSTANBUL, (Hürriyet)

D

Ü R Ü S T T Ü , çalışkan­ dı, gençti, hayat do­ luydu... K ah pe kurşun­ ların aramızdan ayırdığı şoför S in a n E rc a n 'ı da, dün aynı kaderi paylaştığı Çetin E m e ç ile birlikte gözyaşları arasında top­ rağa vererek, kalbimize gömdük.,.

“A h h ! Şöyle b ir yaz gelse d e eşim i ve ç o c u ­ ğ u m u a l ı p D a t ç a 'd a doya doya tatil yapsam . D e n i z b u r n u m d a t ü ­ tüyor, Zaten son g ü n ­ le rd e a r k a d a ş la r ı m ı z a y a ğ ıla n h a in c e s a ld ı ­ r ıla r , sin irlerim i iyice bozdu. Ç o k tedirgin ve h u zu rsu zu m .”

T J » yıldır

H ürriyet’tşydi

ya u Bu sözler, gazetemizin azarı ve Yönetim Kurulu _ yesi Çetin E m e ç ile bir­ likte pusuya düşürülerek öldürülen 37 yaşındaki şo­ för Sinan E rc a n 'a ait. S i­ nan'ın deniz özlemi, hain­ lerin kalleş kurşunlarıyla gerçekleşemedi. Ve, Datça

bu yaz, her y ıl beklediği

Sinan'ı ağırlayamayacak. İşyerinde çalışkanlığı, efendiliği, hoş sohbeti, so­ rumluluk bilinci ve terbi­ yesiyle kısa zamanda tüm arkadaşlarının gönlünde taht kurarak saygısını ve sevgisini kazanan Sin an'ı da Çetin E m e ç ile birlik­ te, dün binlerce kişinin ka­ tıldığı törenden sonra, göz yaşları arasında toprağa verdik.

S inan E rc a n , büfesini satarak 1987 yılında çok severek girdiği H ü rriy e t

G azetesi'n in U la ştırm a Servisi'nde, çok kısa za­ manda amirlerinin takdi­ rini kazanmayı ve servisin gözbebeklerinden biri ol­ m ayı b aşardı. “ Ç etin Emeç'in şo fö rlü ğ ü ” göre­ vini seve seve kabul eden

Sin an , çok iy i bir uyum sağlayarak Çetin Em eç'in

de sevgisini kazandı. Son günlerdeki tehditlere rağ­ men, gazeteciliğine ve kişi­ liğine çok saygı duyduğu

Çetin E m eç'i, olay gü­ nüne kadar yalnız bırak­ maması, Sinan 'ın görevine ne kadar bağlı olduğunun bir göstergesi oldu. S inan ,

arkadaşlarının kalbinde son ana kadar gösterdiği

örnek davranışıyla bir kez daha taht kurmayı başar­ dı.

E v in e bağlı

bir baba

A yşe E rc a n , yedi y ıl­ lık eşi Sinan'ı anlatırken, gözyaşlarını tu tam ıyor, sesi hıçkırıklarına karışı­ yordu. Eşi S in a n ’ı bir me­ leğe benzeten A y ş e E r ­ can, “O gerçek ten bir melek gibiydi. K im seyi üzmez, herkese y ardım ederdi. Ailesi ta ra fın d a n çok iyi y etiştirilm işti. Ben G ü m ü şsü y ü 'n d a b ir b ü r o d a ç a l ı ş ı r k e n , on u n la b ir a r k a d a ş ım aracılığıyla tan ışm ıştım . Arkadaşlığım ı z k ısa s ü ­ rede evliliğe d ö n ü ş tü . M utluluğum uz, evliliği­ mizin ilk gü n ü n d e n b u ­ g ü n e h iç b o z u l m a d ı . Çok olgun, fe v k a la d e b ir insandı. H ü rriy e t G a ze- tesi'ne şoför ara n d ığım duyunca, 'Tam bana göre bir iş' diyerek hem en m üraacat etti. O tom obil kullanm ayı ço k seviyor­ d u . O n u ç o k ö z le y e ­ ceğiz” diyor ve eşinin ka­ tillerinin bir an önce yaka­

lanmasını istiyor.

Çok sevdiği babası Dr.

M ü fit E rc an ise, oğlu S i­ n a n 'ı anlatırken, kelimeler boğanına düğümleniyor ve gözyaşlarını tutamıyordu.

“ O ender bulunan in­ san lardan biriydi” diyen baba M ü fit E rc a n , oğlu

Sinan'ı şöyle anlatıyordu:

u

6

ö re v ln e

düşkündü’

Evlendikleri gün

Hain bir saldın sonucu yitirdiğim iz 3 7 yaşındaki Sinan

Ercan, severek evlendiği eşi Ayşe Ercan ite birlikte en mutlu

günlerinden birinde... Sinan, dünyhevine girdiği ilk gün,

ailesine bağlı kalacağına dair yemin etmişti. Ve son nefesini

verene kadar da. bu yeminine sadık kalmasını bildi...

“ Ç o k m a z b u t t u , evine, eşine ve ço c u ­ ğ u n a son derece dü ş­ kündü. K u m ar, sig ara gibi kötü alışkan lıkları yoktu. Görevine de aynı şekilde düşkündü. D e ­ nizi çok severdi. Denize g ir e b ilm e k için y a z ın D a tça'ya giderdi. D a tç a ' d a kayınpederinin ev in ­ de, stres attığım söy ler­ di. A rk a d aşları ile d o st­ lu ğu ve ark ad aş çevresi çok genişti. E vin e b ir şey ler a lıp g ö t ü r m e k ­ ten, eviyle m eşgu l o l­ m a k t a n s o n s u z m u t ­ lu lu k d u y a r d ı. A r a b a ku llan m ayı çok severdi. H atta d o ğu m u n d an iti­ baren sürücülüğe karşı m eyli vardı diyebilirim . B u tutkusunu ben im a s ­ k e r o lm a m n e d e n iy le

g ö r e v yaptığım yerler­ d e k i jiplere binip g e ­ zerek giderirdi. Çok g ü ­ zel otomobil kullanırdı. İ n s a n b ir b a ş k a s ın ın kullandığı otomobile bi­ nerken, 'acaba kaza olur mu?' diye ü rker, an cak Sinan'ın kullandığı a r a ­ b a y a bindiğimde ak lım a e n u fa k bir k u şku ge l­ mezdi. B ana karşı son­ suz sevgi ve saygısı v a r ­ dı. B an a olan sevgisi ve s a y g ıs ı y ü z ü n d e n , b i ­ ricik oğluna ben im is­ m im olan Müfit adını koym uştu. İşini ve ç a ­ lıştığı yeri çok severdi.”

« A

<Xw le bağlarına

önem verirdi’

Sinan'ın kardeşi O s­ m an E rc an ise, “ 13 yıldır

\

? * * ■ * * « $ K » ♦ - * Âl ti* t * , „ ç * i T ' V * - * ■+ ■ - t .

j,4-**Jkî

k * ' ■ j

Oğlunun doğum gününde

Sinan Ercan, oğlu Mûfit'in doğun) gününde eşi Ayşe ile (üstte). Terör, Ercan Ailesi'ne

de bu mutlulukları çok gördü. Ailesine bağlılığı ile tanınan Ercan, işinden kalan zama­

nını. evinde 6 yaşındaki oğlu Müfit ile birlikte geçirmeyi çok severdi (yanda). Küçük

Müfit babasının eve geleceği anı merakla bekler, kapıda sesini duyduğu zaman dünyalar

onun olurdu. Bu mutluluk tablosu da, kahpe kurşunlar yüzünden gerilerde kaldı...

A lm an y a 'd ay ım . K a rd e ­ ş im in d u y g u s a l d u r u ­ m u n u u zak tan gözlem ­ le y e bild im . A n n e m iz in ölüm ünden son ra aile­ m iz in k a la n b ir e y le r i arasın d a bağlan tıyı s a ğ ­ layan, bağlayıcılık g ö ­ revi gö ren biriydi Sinan.-

Ç o k içli ve aüe b a ğ la ­ rın a önem veren b iriy ­ di” diyor ve gözyaşlarını tutamıyordu. ^ A r k a d a ş l a r ı

neler dedi?

S alih B a h a d ır (H ü r ­ riyet Gazetesi İd a re S o ­ ru m lu su ): "Sinan'ın gaze­ teye geldiği gün, bizde bı­ raktığı ilk intiba çok olum­ lu oldu. Çalışkanlığı ve dü­ rüstlüğüyle kısa zamanda sevgim izi kazandı. Onu kalbimize gömdük.”

M u r a t C a n ( İ d a r e A m ir i): “ Sinan'ın işini ak­ sattığım hiç görmedim. Kısa zamanda hepimizin sevgisini ve saygısını ka­ zanmayı bildi. Sinan gibi dürüst, çalışkan, sorum­ luluk bilinci olan kişiler her zaman çok zor - bu­ lunur. Bizim için o öl­ medi”

A h m e t B a y r a k t a r (U la ş tırm a Ş e fi): “ Çok efendi ve terbiyeliydi. Gö­ revine son derece bağlıydı. Verilen görevi hiçbir za­ man aksattığım ve itiraz ettiğine tanık olmadım. Tutum ve davranışlarıyla herkese örnek oluyordu. Rahat uyu Sinan”

G ü r o l Ü n l ü ( H ü r ­ riyet Gazetesi şofö rü ):

“ Sinan hakkında benim hatırladıklarım, onun çok . çalışkan, ailesine çok düş­ kün ve çayı çok seviyor olmasıydı. Sohbet etmeyi çok severdi. Denize çok düşkün olduğunu hatırlı­ yorum. Onu unutmaya­ cağız.”

Necati Tezel (H ü r ­ riyet Gazetesi şoförü ):

“ Sinan hakkında söyle­ necek o kadar çok şey var ki... O tutum ve davranış­ larıyla hepimize örnek olu­ yordu. Çok sevdiği ve say­ dığı Çetin Emeç'in yanın­ da çalışmayı seve seve ka­ bul etti.”

İ S T E T A H L

İŞTE FUTBOL

î y

/

i l w r ‘W .

DÜNYA KUPASi'NI SEYREDECEK 3. HAFTANIN

4 TALİHLİ FUTBOLSEVERİ DAHA BELLİ OLDU.

A N T A L Y A K U R A N O : 2 9 5 0 2 4

İZ M İ R K U R A N O : 19308 9

K O N Y A K U R A N O : 118119

İS T A N B U L K U R A N O : 2 5 4 8 5 6

NOT: Bu numaraların sahipleri engeç 30 Nisan 1990 tarihine kadar

yurtdışına gitmek için gerekli belgelerle Lever-iş Yıldız Posta Cad. Yener

Sok. No: 3 Esentepe-istanbul, (Tel: 175 45 45) adresine başvurmak

zorundadır. Bilet sahipleri 30 Nisan 1990 tarihinden sonra başvurdukları

takdirde haklarını kaybedecekleri gibi, tur bileti karşılığı maddi bir hak

talep edemezler.

FUTBOLSEVERLER

D Ü N Y A KUPASINI SEYRETME ŞANSINIZ

DEVAM EDİYOR.

5 HAFTA SÜREYLE 5 ÇEKİLİŞ

TOPLAM 20 K İŞ İ DAHA İTALYA'YA GİDECEK

LEVER ŞANS ARABALARI 1 0 - 1 1 M A R T T A

1.

LİG'DE O Y N A N A N T Ü M M AÇ LA RD A VE

2 .

LİG'DEKİ A Ş A Ğ ID A K İ M AÇLARDA SİZLERİ BEKLİYOR.

4L

v ^

. . . d t e f W ■■■

HERŞEY LEVER'DEN,

EĞLENMEK S İZD E N ...

10 M a r t C .te s i -Ş e k e rs p o r-P T T K e ç iö re n g ö c ü -P e tro l O fis i 11 M a r t P a za r R iz e -B 6 rtm E s k iş e h ir-E y ü p K a r ta l- B a k ır k ö y D e n iz li- ls p a r ta Iz m ir-S ö k e A ltın o r d u - A y v a lık M e r s in İd . Y u rd u -N e v ş e tıir E rz u ru m -V a n

LEVEı

BÜLENT ç iziy o r

1

7 H 1990

SON KÖŞE YAZISI...

Virgülün hesabını soran adam...

Ç

ETİN Emeç...

Hey gidi vefasız

dünya hey!... O da gitti aramız­

dan... Ardında, konuşulacak sayısız

şey bırakarak. Ama, okuyucular onu

yalnızca yazılarından, bir de çıkardı­

ğı gazetelerden b ilir... Ben o n u n ’

başka bir yönünü anlatmak istiyo­

rum.

Hürriyet’e

onun zamanında redak­

tör olarak girdim... Zaman geçti, iç

bünyedeki yeni yapılanma sırasında

beni çağırıp

“Rıza Zelyut'u düzeltme

servisinin başına getirmek istiyoruz.

Ne dersin?”

dedi, gülümseyerek...

Sonra da beni niçin bu iş için dü­

şündüğünü açıkladı:

“Çünkü, bana,

Kıbrıs’ta Rumlar EOKAyı hort­

latma sevdasındaymışlar.

Bir karasevda...

★ ★ ★

Zinclrllkuyüda 72 katlık otele

izin verilmesini, uzmanlar, kent

b ilim i açısından cinayet olarak

niteliyorlar.

Kat kat katliam...

virgülün bile hesabını verecek bir

adam lazım.”

Gerçekten de, benden virgülün bi­

le hesabını sordu. Bir yazısında satır

sonuna rastlayan bir virgülü atlamış

okuyan arkadaşlarımız. Bir hafta ka­

dar sonra, yazısının orijinalini İstedi.

Ve ben yanına giderken:

“İkinci say­

fada, üstten beşinci veya altıncı satı­

rın sonuna bak”

dedi.

“O rada bir

virgüj olacak. Nasıl atladınız?”

Yazdığı her sözcük üzerinde uzun

uzun düşünen, bir yazıyı, her gün en

az iki üc kez yeniden yazan

Çetin

Emeç...

Öğretici olan ve öğrenmeye

açık bir insandı... Yazım kura lla rı

üzerine kendisiyle sürekli tartışırdık..

Benim kimi konularda inatla diren­

memi hoşgörüyle karşılar; o an ol­

masa bile daha sonra, kendisinin de

bunları uyguladığını görürdüm.

Arada sırada, odasından aratır;

“Rıza, şöyle bir durum var. Bir bak

da doğrusu ne ise bana iletiver”

der­

di. B ilird i ki ne edip eder, aradığı

bilgiyi bulur,’ kendisine iletirim.

Ah ne olur, sekreteri

Nebahat

Ha­

nım telefon edip

“Rıza Bey, Çetin

Bey sizinle görüşmek istiyor...”

dese.

Ah, ne olur...

Çetin Emeç - O artık gönlümüzde..

t i

Mesut için

M

AÇKA’daki Polat pasajında Rus­

ya örneği, yeniden yapılaşan

bir bar var... özellikle son zamanlar­

da, sosyete ve işadamları bu bara

büyük ilgi gösterm eye başladılar.

Hemen hemen her gece, ünlü birkaç

ismi, burada bir arada görmek artık

olağan hale geldi. Bazı genç işa­

damları da, yeni müşteriler bulmak

amacıyla her nedense bu bara sık

sık uğramaya başladılar. Barın etra­

fına toplanarak, bol buzlu viski, yeşil

mandalinalı Gordon cin yudumlayan

holding sahipleriyle, arkadaşlık kur­

maya çalışıyorlar. Bir, iki kadehten

sonra samimiyet ilerliyor, dirsek te­

masları yoğunlaşıyor. İş bağlantıları,

mal satmalar,

“Şöyle Boğaz'da gü­

zel bir yemek yesek..”

gibi sözler do­

laşıp duruyor.. Velhasıl bir âlemdir

gidiyor...

Önceki gece de, yaptıkları işler­

den çok, çılgın yaşamlarıyla ünlü ol­

muş iki grup bir araya geldi.

Mete

Has, Haşan Sel, Ahmet Çapa, Demir

Ural

ilk grubu oluşturan ünlülerdi,

ikinci grupta ise bir süre önce

Ajda

Pekkan’dan boşanarak

“dul”

erkek­

ler sınıfına katılan

Ali Bars,

yanında

da sosyetenin güzel hanımı

Brigitte

Özkay...

Mete Has,

bir yandan viski­

sini yudumluyor, bir yandan da ya­

nındakilere bir şeyler anlatıyordu.

Tanınmış işadamları onu can kulağı

ile dinliyordu. Meslek gereği, biz de

kulak diktik. Tanınmış işadamların­

dan biri barın gürültüsünü bastırmak

için bağırarak konuşuyordu..

“Arka­

daşlar

Mesut Yılmaz

'ı kollamamız

lazım. İlerde bakarsınız Başbakan

olmuş... Ehhh, tabii bu fakirleri de dü­

şünecektir...”

demez mi... B ir de

baktık ki,

Ali Bars

ile yanındaki güzel

Brigitte Özkay

masaya konuk olmuş­

lar. Kare tamamlanmış. Konuşmala­

rın sonunda ünlüler masadan kalkar­

larken,

“Birimiz hepimiz.. Hepimiz

Mesut için”

diyerek gülüşüyorlardı.

Bir to k a t , b ir s ö z c ü k ...

K

EÇİÖREN

ilçesi’ndeki Yalçın Es-

kiyapan İlkokulu 4-C sınıfı öğren­

cilerinden

Burak Gökbulut’un

ailesi,

çocuğunun eğitim i konusunda güç

günler yaşıyor.

Küçük

Burak,

bir gün okul bahçe­

sinde arkadaşları ile oynarken bir

kavganın içinde bulur kendisini. Ders

zili çaldığında sınıfa giren öğrenciler,

kavga sırasında arkadaşına vurduğu

iddia edilen

Burak'ı,

öğretmenlerine

şikâyet ederler.

Sümer Baydın

adil

öğretmen de öğrencisini dinlemeye

gerek görmeden tokadı yapıştırır. Sı­

nıfta arkadaşlarının gözleri önünde

aşağılanan minik

Burak,

öğretmeni­

ne

“Sizden nefret ediyorum”

der...

Sonra da sınıfı terk eder.

Akşam annesi tarafından yatıştırı­

lan

Burak’a

ailesi hatalarını söyler.

Kusur ve hatasının yine kendisi tara­

fından düzeltilmesi gerektiği anlatılır.

Burak,

ailesine söz verir. Ertesi günü

öğretmeninin elini öpmek, ve özür

dilemek için okula gider. Okul bah­

çesinde öğretmeni tarafından yine

Oy, oy, oy...

G

ALATASARAY’m

başkan

adaylarından genç kuşak

temsilcisi

Alp Yalman,

yaşları

toplamı 375 yılı bulan beş eski

Reis’i

bir araya getirmiş. Ama­

cı onların bilgi ve tecrübe biri­

kimlerinden faydalanmakmış...

Ayol, eskiye rağbet olsa, bit

pazarına nur yağardı...

Ama, ne manevralar getirir

insanın aklına şu sihirli

“oy”...

haşlanır:

“Sen bu sınıfta artık okuya­

mazsın”

sözünden sonra, bütün dün­

yası yıkılır minik

Burak'ın.

Ailesi de­

falarca okula gelir, iletişim kurmak

için ama nafile. Okul Müdürü

Peri­

han Taşdemir, “Burak sınıfa gelirse

istifa ed erim ”

diyen öğretm eninin

yanında yer alır.

Karne gününe kadar okula gide­

meyen

Burak,

karnesini almak için

elinde çiçek okula gider. Karne ade­

ta yüzüne atılır

Burak’ın.

Çiçekleri

elinde kalır...

Burak

şimdi bir başka okulda. Ya­

rasını bir başka öğretmen nasıl sa­

rar bilinmez ama ailesi, öğretmenli­

ğin kutsal bir meslek olduğuna iliş­

kin inançlarını yine kaybetmiş değil.

Sincan da

çanaklanıyor...

V

E

çanakiı belediyeler kervanına

Ankara’nın Sincan’ı da katılıyor.

Kararı, son çanak tartışmaları çık­

madan önce verdi Belediye Encü­

meni. İstanbul’a, çanak ve yansıtıcı

siparişi yapıldı... Bugünlerde firm a

işi tamamlayıp gelecek çanağı mon­

te edecek. Bir kule üzerinde yer ala­

cak olan çanak ve yansıtıcı sayesin­

de Sincan, Etimesgut ve Eryaman’da

oturan yaklaşık 200 bin kişi BBC ve

CNN yayınlarını izleyebilecek.

Sincan Belediye Başkanı

Aziz

Gürsoy, “Cezai yaptırım var deniyor

ama ben de hukukçuyum. Durumu

düzenleyen net bir hüküm yok. Dola­

yısıyla bu hizmeti hemşerilerimize

vereceğiz”

diyor. Evet, SincanlIlar,

Etimesgutlular, Eryamanlılar... Ha­

zırlanın. Çanak geliyor...

Seyahatlerle ilgili olarak her türlü vergi yükümlülüğü Lever-lş'e aittir.

DUNYA HALI

Mezarda ölüm

I

" İNGİLTERE’nin Cardiff kenti ya­

kınlarındaki Gileston kasaba­

sında, bir mezar işçisi kazdığı me­

zarda fenalık geçirerek, bayıldı. 54

yaşındaki

Percy Overton,

cenaze

alayı mezara yaklaşırken, kazdığı

mezarın içinde can verdi. Cenaze

alayını yöneten rahip, olayın son

derece trajik olduğunu belirtti.

Referanslar

Benzer Belgeler

European Nickel’in Filipinler, Arnavutluk ve Türkiye’de 1 milyon tona yakın nikel rezervinin kullanım hakkını elinde bulundurdu ğuna vurgu yapılan açıklamada, “Beş

Cambridge Üniversitesi’nden John Hillier ve çal›flma arkadafllar›ysa, çok büyük miktardaki veriyi analiz edip yanarda¤ benzeri biçimleri belirleyen bir bilgisayar

Ayrıca, Tanrı’yla birlikte, Onun ilahî ve sonsuz sıfatlarından, Tanrı-âlem farklılığından 111 ve âlemin yaratılmasından 112 ya da Tanrı varlık ayrılığından 113

Adam yaşama sevinci içinde Masaya anahtarlarını koydu Bakır kâseye çiçekleri koydu Siitiinii, yumurtasını koydu Pencereden gelen ışığı koydu Bisiklet sesini

Bu aşamada Knelson konsantratörün 3 farklı çalışma parametresi (G kuvveti (G), besleme katı oranı (BKO), yıkama suyu basıncı (YS)) ile Box-Behnken deney

Bu çalışmada seramik sağlık gereçleri bünyelerinde standart olarak kullanılmakta olan sodyum feldispat yerine Çan/Çanakkale bölgesi yerel alkali kaynağının

N8 kodlu numunenin bağlayıcı alan değeri %30-35 olan sönmüş kaymak kireç içerikli sıva olduğu belirlenmiştir. Numune bünyesindeki agregaların (&lt;5x10 3

Anahtar Kelimeler: Enerji Tüketimi, Kentleşme, Finansal Gelişme, Büyüme THE IMPACT OF ENERGY CONSUMPTION ON ECONOMIC GROWTH, URBANIZATION AND FINANCIAL DEVELOPMENTS: CASE OF