i
TURK MUSİKİSİNDE
ERMENİ BESTEKARLAR
OLAYLAR
G
Ö ND ERİLEN davetiyeyi okuyunca geçenlerde "Biz, bir im paratorluk kültürünün mirasçı larıyız, imparatorluklar biter a- ma, kültür süreklidir, kültür reddedile mez. Ne dünün kültürünü reddederiz ne de bugünün kültürünü inkar..." diye yaz- mamımızın gerçeğin ifadesi olduğunu bir kez daha anladık...______________________ ı _ S a h a k y a n O k u l u n d a n Yetişenler Der n e ğ in in gön derdiği daveti yede şunlar ya zılıydı: "T ü rk Sa nat Müziğinde Ermeni Beste karları Anm a Gecesi... Şef Yrd . Doç. Çetin Kö rükçü yöneti m inde İle ri T ü rk M üziğ i Konservatuva- rı Derneği ko rosunun değerli katkılarıyla düzenlediği miz bu özel geceye..." katılmamızı isti yorlardı.
irkir
SAH AKYAN Ermeni O kulu, Samat- ya'da, Surp Kevork Kilisesi içinde, ilk, or ta ve lise bölümleri var...
Konserin açış konuşmasını Dernek Başkanı, diş hekimi Jirayr Garipgün yaptı.
Söyledikleri, ortak bir kültürün, payla şılmadan onur duyulan değerleri, ya da paylaşılırken üzüntü duyulan değersizlik leri...
Ama, her iki halde de paylaşmak zo runda olduğumuz gerçekler:
ki, herkesin, "Düşündük
olduğu, önüne günümüzde, kar
ın en güzel dili, müzikle kurulan köprü- ri ve bütün bu ortak değerleri yeniden
binlerine kıl .me geleni aleme kral seçtiği :, Asaik Ağ
şarkısı belki kulaklarımızın pasını sı-Ağa'nın, kürdilihicaz-ler, yaşadığımız bu koşuşturma içinde, durup, kısacık, bir süre nefes almamızı sağlar.
Bu gecenin en önemli amaçlarından biri de, bize ait değerlere sahip çıkma, onları geleceğe aktarma arzumuz. Hepi miz, gelişen yeni akımların, durmaksızın değişen modaların etkisi altındayız. Gali ba, bütün dünyamız, daha çok kazanmak ve daha çok tüketmekten ibaret oldu. Ül kemizin koşulları, doğal olarak cemaati mizin kültür hayatında da yansımasını sürdürüyor.
İşte du yüzden, geriye doğru küçük bir bakış, geleceğe yönelik olarak çok an lamlı geliyor bize, ülkemizin müzik orta mına, yalnızca icracı olarak değil, beste den kurama, her alanda katkı üreten bu birbirinden değerli sanatçılara adanan geceyi, yalnızca bir konser olarak gör mek yanlış olur. Bu gece aslında, dünya
nın ı leri ’
anımsama gecesi..." ★ ★ ★
KONSERİN sunucusu Nesrin Körükçü de açış konuşmasında paylaşılan ortak kültürün altını çiziyordu:
"Yıllarca Itri'nin, Dede Efendi'nin, Sa- dullah Ağa'nın bestelerini, Zaharya'nın, Dimitrius KantemirTn bestelerini Dellal- zade İsmail Efendi'nin, Hacı Arif Bey'in bestelerini, Nigoğos Ağa'nın, Bimen Şen'in bestelerim birlikte dinlemiş, oku- muşuzdur. Bunları dinlerken de, okurken de, çalarken de bestekarlarının kimliğini düşünmeden hüzünlenmiş, neşelenmiş, aynı duygu potasında eriyip bir olmuşuz dur. Bir konser, bir radyo veyahut tele vizyon yayınına hazırlanırken, bu beste cilerin isimlerini hep yanyana görmüş, duymuş, ancak bu sanatçıların dini i- nançlarının, ya da milliyet kökenlerinin ne olduğunu hiç düşünmemişizdir."
Nesrin Körükçü, Türk Sanat M üzi ğindeki 33 Ermeni bestekarı andıktan sonra, koro Bimen Şen'in "Bensiz ey gül, gülşen - i âlemde mey nûş eyleme" şarkı sıyla konsere başlıyordu.
Udi Hırant'ın "Hastayım yaşıyorum örünm ez hayalinle" şarkısını Bimen n'in "Al sazını sen sevdiceğim, şen he vesinle" şarkısı izliyor, birinci bölüm, güf tesinin hikayesini, Türk musikisiyle ilgile nenlerin çok iyi bildiği "Bu akşam gün batarken gel / Sakın geç kalma erken gel" şarkısıyla bitiriyordu. Bu şarkının sözleri, yani güftesi ünlü Türk yazarı Ah met Rasim'indir. Üstad bir akşam üstü, evden çıkıp, dostlarıyla eğlenmeye gider ken, kendisini uğurlayan eşi mırıldanır:
"Aman bey, sakın geç kalma erken gel!"
Ahmet Rasim Bey, yazacağı güftenin ilhamını eşinin bu cümlesinden alır, son ra bu güfteyi Tatyos Efendi, notaya döker, uşşak makamında besteler...
★ ★ ★
O küçük salon ve o küçük sahne, o gece, kaç yüz yıldan beri sürüp gelen, bir potada erimiş musikî kültürümüz, canlı, dipdiri, yaşayan kimliğini ispat ediyordu...
Sahnedekilerin hemen hepsi Türk, dinleyenlerin de hemen hepsi Etmeniydi, ama Bimen Şen'in "Yüzün şen, hatıran şen, mecjisin şen" şarkısını dinleyenler, tekrar tekrar tekrarlatıyor; çalanlarla, oku yanlar da, coşarak tekrar tekrar söylüyor lardı...
★★★
VARSIN adamın biri Dolmabahçe Sa- rayı'nın değerini küçültmek için "O sara yı Ermeni Balyan ailesi yapmıştır" desin...
Ne gam!
Bu konser, çalanıyla, söyleyeniyle, dinleyeniyle, alkışlayanıyla, o adama, o adam gibi düşünenlere - eğer varsa - ce vaptı...
Tabii anlayabilirse...
O
I v
\ \
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a T o ro s Arşivi