• Sonuç bulunamadı

Ya hürriyet, ya ölüm!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ya hürriyet, ya ölüm!"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

S A Y F A s i

7

SO- h9l\e

* f

İstanbul da da bu f i k i r ve p ren sip

etrafında toplanan bir çok genç vardı

rıyctlere sahip kılmak suretiyle milli ayrılış duygulan tatbik edil iniş olan çeşitli ırklar ve dinler üzerinde medeniyet, ilim, kültür teşkilât bakımından üstünlüğünü tesis edebilecek huzura, vukufa dayanmadan da kurulacak olan bu murakabe sayesinde mamur bir vatan konferativ bir dev­ let nizamı OsmanlI İmparatorlu ğıınu kurtaracak, onu garbın em­ peryalizminin ihtirasını üzerine çekmiş ebedî istismar menbaı ol­ maktan siyan et edecektir. Evve­ lâ m illî kültürü ele almak, ceha­ leti yenmek, miskinliği yıkmak, dinî taassup ve yobazlığın acı te sirlcrinden kurtulmak, Tiirk mil letine yasadığı devrin gerçekleri­ ni kavrıyacak kültür yeterliğini v e r m e k ieabeder Bu halk, herşeyden evvel yaşadığı toprak için sadece, neden ölüme sürüklendiğini bilmiyen sürii ol maktan kurtarılmalıdır. Çünkü OsmanlI devletinde harpler hile, m illi kader'e aydınlık getirecek vuzuh ihtiva eden kurtuluş ve müdafaalar cidali değildir. Feo­ dal nizam devletinin idari bünye sinin icabı olarak devam etmek­

tedir. Halk kuvvetlfli daima dev­ letin haşin varlığından alan İkin­ ci, üçüncü ve diğer derecelerdeki istismar mekanizmasının zebu­ nudur. Bu ezilmenin asıl sebebi ise Türk milletinin koyu bir nıer keziyetçlliğin ve devlet Bürokra sisinin zebunu olması, cehaleti ve yetersizliği ve şahsi teşebbüs duy­ gularının kifayetsizliğidir. AbıAil hamit’i yıkmak hiç bir şey ifade etmez: çünkü, kötülüklerin kay­ nağı, sadece Y ıldız sarayı değil­ dir. Ahdıılhamit gider, yerine gruplar, zümreler, fertler gelir. Eğer milletin ferdî hasieılerl, bir istismara boyun eğmiyecek veya ihtirasları böyle bir zorla­ mağa sürüklivecek kadar inkişaf etmemiş olursa, hangi Unvan ve ad ile olursa olsun. Tiirk m ille­ tinin - hattâ hürriyet ve demok­ rasiyi ifade eden adlar altında - zebun olmasını ve çilesini doldur maya çabalaması mukaderdir.»

Sabahattin hey memleketi kur t arma yolunda, bir parça da an­ laşılması pek güç olan bu fikir ve prensiplerle ortaya çıktığı za­ man etrafında pek mahdut bir münevver topluluğu vardı, l’ alis­

te pek mntevazi bir binada, da­ ha çok istikbalin dâvalarını ve yepyeni bir Türkiye inşasını ga­ ye edinen prensiplerini teşkilât olarak değil, bir fikir olarak ha­ zırlamağa başlamıştı. Fakat bu fikir ve prensipler anlaşılması, benimsenmesi güç görünmesine, daha ziyade münevver bir kitleye bitap eder fikir ve prensipler ol masına rağmen Erzurum. İzmir, Trabzon. Şam vilâyetleri ve \- lanya kazalarında teşkilât kolay­ lıkla viieude geldi. Abdülhamit- in istibdadına karsı ilk ayaklan ma Erzurum'da hu teşkilâtın tel kin ve iüıamlariyle oldu.

Sabahattin beyin etrafında top ■ananlar arasında Ahmet Fazlı bey. İsmail Kemal bey, doktor Rıfat hey. doktor Nihat Reşat b e y , Miralay Zeki bey. doktor Sabrl bey ve MilaslI Murat bey­ ler vardı.

İstanbul’da da bu fikir ve pren sip etrafında toplanan bir genç­ ler gnıbu vardı ki bunlar da bi­ lâhare Cemiyeti tnkılâbiyeyi kul­ dular.

(2)

S A Y F A : « =

¡p il. t i r n y e t | 4.0 lû m ^

llillillllllilli;lllrili!illlllllllUlillill^i'illim2

ü

Tarihî Tefrika : 30

Yazan : K. Onan

Su ihtilâlci gençler

ölüm bahasına

da

olsa

hürriyete

k a v u ş m a k için çalışıyorlardı

ruz. Bu cemiyet «Cem iyeti İnkı- iâbiye » dir. Mercan idadisinden 15 - 16 yaş arasında beş genç, î- talyan ve Rumların aydın ihtilâl­ cilerinden aldıkları ilham ile, müstear isim ler kullanarak bu ce miyeti kurmuşlardır.

Bu cemiyet gizli bir cemiyet­ tir, kendi kendilerini tahlif elmiş icrdir. H er şeylerini gizli tutmak tadııiar. Aralarında yemin etmiş­ lerdir. Herhangi bir hâdisede iş meydana çıksa dahi isim verm e­ mek üzere yem inlidirler. Bu sis tem gizli ve ihtilâlci cemiyetle­ rin takip ettikleri sistemdir.

inkılâp Cemiyeti el altından çatışmaktadır. Bu cemiyet 1901 senesinin Eylül ayında, İstanbul da Çarşambada Kovacı dede so­ kağında Ferit Necdet beyin evin de kurulmuştur.

/ Cemiyetin ilk kurucuları şun­ lardır: Selim Sâti müstear adiy-j le son yılların Ordinaryüs profe­ sörü Ham it Arıgtinsu, Faruk Su- avi müstear adiyle Satvet Lütfü Tozan, İbrahim Lütfi müstear a- dı He N am ık Zeki (A r a l), Ferit Necdet Mübin ve Mahmut bev-

Ler.

Cemiyeti înkılâbiye organı o- tarak Mecmuayı İııkılâbiyeyi çı- karmışlardır. Esas gayeleri 1878 Meşrutiyetinin iadesi olan bu İh tilâlci gençler, Abdülhamit’in ne fes alınmaz tazyiklerinden, bü­ tün İstanbul’u saran, kahve kö­ şelerine, hattâ yatak odalarına kadar giren, babanın evlâda, hat­ tâ karının kocaya, kocanın karı­ ya, kardeşin kardeşe itimadını sarsan, herkesi birbirinden kor­ kutan hafiyelerine karşı müda faa halinde olmak, gayeye ulaş madan hır ipucu vermemek için çok tedbirli davranıyorlardı. Bu nuu içindir ki bu cemiyet p ro g ­ ramlarını bile bastıfmamışlardı.

Cemiyet gençler arasında bü yük bir alâka toplamıştı. Fakat gizlilik o derece idi ki herkes bu gaye için çalışıyor, mücadele e- diyor, fakat çok ketum davraııı yorlardı.

Bu genç kafalar, ihtilâlci deli­ kanlılar «ölüm bahasına da olsa hürriyete kavuşmak idealiyle ge cesini gündüzüne katarak çalı­ şan, sadece bunu düşünen bu va tanperver gençler her giiıı

ken-J

dilerine yeni bir arkadaş bulu­

yorlar ve genişliyorlardı, i Merci , t idadisinde başlıyan bal rekel '• 'hflriht hukuk, harbiye ve\ tıb b iy e li Sıtıyor, oralarda da ya-\ yılmağa başlıyor. Harbiyc’dc Alı \

met Bedevi, Tıbbiyede Pertev Tevfik grupları ile temasa geçiIi-\ yor, daha sonra Edrem it kayma- ) kamı iken Anzavur harekâtında şehit düşen mülkiyeli Köprülü Hamdı, sonra Arnavutlukta baş-\ vekil olan Mustafa Asım, Nafii Atuf, Kukuletalı Vehbi Semih/ beyler hu gençler arasına katilı yorlar. Cemiyetin âzası yiizü bu-« luyor. Fakat öylesine yüz kişilik hır grup ki birbirine bağlı, ide-j al uğruna can verecek, baş vere cek fakat sır vermiyeeek bir k it-; le

Cemiyeti İııkılâbiye tamamen yerli bir teşekküldü İlk kurulu i şunda hariçten hiç bir telkin al- i mamıştır yerli ve m illî bir hare­ ket. .

Bu gençler memleketin Abdül- lıamit istibdadı altında nasıl kıv ramlığını, ve nasıl bir uçuruma doğru sürüklendiğini gören bu gençler hürriyet aşkı ve m illî

(3)

S i f F 1 : 4

Tarihî T e f r ik a :

3i

Yazan : K. Onan

Bu «istem» gizil ve ih tilâ lc i

c e m iy e t le r in «istemidir!...

hislerle, ideallerle bu hareketi

yapmışlardır, fakat daha sonra bu gençler hariçte bulunan Jön Türklerle temas arzusunu duy­ muşlar, Ferit Necdet beyin Ak­ saray’daki evinin bodrumunda bastıkları Mecmuayi Inkılâbiye- yi Paris’e ittihat ve Terakki iner kezine el altından göndermişler­ dir.

Mecmuayı Inkılâbiye harice gönderildiği gibi memleket için­ de de nereden geldiği bilinmiycn bir şekilde yayılıyordu. Mecmu­ ayı İnkılâbive her hareketi dışa­ rıdan beklemekte olanları da lıa rekete getirmiş, oıılaıı da kam­ çılamış ve bu suretle mücadele iç te geniş bir şekilde yayılmağa baş lamı.ştır. Bu cemiyeti, cemiye­ tin organı olan mecmuayı iç ha­ reketin bir önderi kabul edebili­ riz.

Diyebiliriz ki cemiyeti ınkilâ- biye, memleket içindeki hareke­ tin bir kamçısı vazifesini gör­ müş, her harekeli dışarıdan bek- liyen uyuşukları uyandırmıştır.

Gizli basılan sansasyonel ha­ berler veren. Abdtilhamit istibda dınm iç yüzünü, onun hürriyetini en ağır bir şekilde kısmak volun

daki hareketlerini bütüıı açıklı­ ğı ile ortaya koyan, ağır neşriyat ta bulunan, gençliği hürriyete ka vıışmak, Abdülhamit istibdadın­ dan kurtulmak için mücadeleye davet eden bu mecmua, ele geç­ m iş'veya kasden geçirilmiş ve pa dişalıı bîr çılgına döndürmüştü. Abdülhamit bu nşriyat ve bu ha ı-eket karşısında dehşet içinde i- di.

zade Burhanettin efendi lehine tahttan feragat edeceği haberi sarayı birbirine sokmuş, padişalı ile şehzadenin, ve diğer Osman­ lI hanedanı mensuplarını birbi­ rine düşürmüştü. Mecmuanın verdiği bu haber ecnebi basını, bu arada Paris’te intişar eden Meşveret gazetesi tarafından da iktibas edilmiş, bütün dünyada geniş akisler yaratmıştı.

Cemiyet yalnız mecmuayı neş­ retmekle kalmıyor, ayrıca bro­ şürler de basarak dağıtıyordu. Bu arada Abdülhamit istibdadı­ nı anlatan, Ahdüilıamit’in 11e ol­

duğunu ortaya koyan Mahkeme-i Kiibra adlı broşür de basılmış yayınlanmış, bu da ele geçince tazyik çenberi büsbütün daral­ mış, zaptiyeler geceli gündüzlü

faaliyette bulunmuşlardır. Dara­ lan tazyik çenberi içinde nihu- yet Satvet Lütfi bey tevkif edil­ miştir. Satvct Lütfi beyin Aksa­ ray’daki evi basılmış, bu genç ih tilâlci kurtulmak için İngiliz se taretine sığınmak istemişse de muvaffak olamamış ve tevkif o- luıunuştur. Mevkuf genç ihtilâl­ ci ağır baskılara uğramış, kendi sine ne yapılmışsa o verdiği ye­ mine sadakat göstererek herlıan gi bir malûmat vermemiş, fakat bu genç Meşrutiyetin ilânına ka dar zindanda kalmıştır.

Bu cemiyet daha sonra dışarı­ daki cemiyetlerle temaslarda bu lunnıuş, bilâhare Prens Sabahat tin beyin kurduğu Ademi Merke­ ziyet cemiyetinin programım be- nimsiyerek bu cemiyete inkılâp etmiştir.

Mecmuanın Abdülhamit’in Şeh Sus...

Hikmet anlamıştı barmenin ne den bahsedeceğini, osaat anlamış tı.

9 Başını kaldırıp, dolu gözleriy le barmene baktı:

(4)

Basın Sanat Galerisi

Atatürk Caddesi Ö ğretm enler Sitesi B Blok Kat 2 Adana

i i M f e

S A V I N T A H A T O R O S

h a l a s k a r g a z î c

.

k e n t

B

Ş İ Ş L Î / İ S T A N B U L

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

İşte duygularımız ve düşüncelerimizle sindirim sistemimiz arasındaki ya- kın ilişkinin sorumlusu, sinir siste- mi çevresinde yer aldığı için enterik sinir sistemi

Tarımda kimyasal gübre kullanımı gibi neoliberal politikaların dayattığı yanlış uygulamalara işaret eden Üzüm-Sen başkanı Adnan çobanoğlu, "Dayatılan yöntemlerle

1991 yılından itibaren Bursa Barosu çevre-Hukuk Komisyonu'nun aktif bir üyesi olarak çalıştı; çevre ihlallerinin hukuki olarak takibi için Büyükşehir

Eğer uluslararası şirketlerin sözcülerini ve onların medyasını dinlerseniz, olası dünyaların en iyisinde yaşıyoruz: Piyasa egemenliğinde bir ekonomi artı

Türkiye Yeşilleri'nden Ümit Şahin, destekledikleri bağımsız "yeşil" adaylar 22 Temmuz seçimlerinde Meclise giremese de seçim sürecinde binlerce insan ula

Panelde, tüketilen g ıdaların tarladan sofraya kadar gecirdigi süreçler, organik ürünlerle beslenmenin yararları, GDO'lar, pestisistler, hamileler üzerindeki etkiler,

 Başlangıcı, bitişi ve fonksiyonu ortak olan beyin sapı ve daha yüksek merkezleri birbirine bağlayan sinir liflerinin bir demeti olan traktuslar, farklı duysal ve motor

Sahi bu kalabalığa nasıl oldu bu kadar alışmam Sürekli alışmam/. Bir