T O P K A P I S A R A Y I M Ü Z E S İ N İ N E N G Ü Z E L Ö R N E K L E R İ Y L E
Fatih Sultan Mehmet'e ait kısa kollu bir kaftan...
TÜRK KUMAŞ SANATI
KUMAŞLARLA İLGİLİ ÇALIŞMALARIM SIRASINDA GEREKLİ
KOLAYLIĞI GÖSTEREN TOPKAPI SARAYI MÜZESİ MÜDÜRÜ
SAYIN KEMAL ÇIĞ'A VE KUMAŞ BÖLÜMÜ ŞEFİ FİKRET AL-
TAY'A BURADA TEŞEKKÜR EDERİM.
«İnci Gülsevil»Türk kumaş sanatının tarihi çok es kidir. Bunu İslâmlıktan önceki ça dır sanatı ile tanıya gelmekteyiz. Benim burada size tanıtacağım ku maşlar Topkapı Sarayı koleksiyon larından örnekler olacaktır.
OsmanlI Padişahlarının giydikleri el biseler bohçalar içine yerleştirilmiş vaziyette, Türk kumaş ve kadifeleri nin tarihini gösteren çok kıymetli bir koleksiyon, Topkapı Sarayındadır. Diğer önemli koleksiyonlar Londra' da Victoria-Albert, Edinburgda Ro- yal Scotch, Paris ve Lyon müzele rinde bulunmaktadır.
XIV. y.y. kumaşlarından pek örnek kalmadığından Selçuk kumaşları ile Osmanlı kumaşları arasında kalan Anadolu beylikleri kumaşları hak kında tam bir fikir edinmek güçtür. XIV. y.y. da kullanılan kumaşlar ara sında; Alaşehir'in «Kızıl Eflâdi», ve ya Vale denilen kumaşı; Denizli Bezi, Beyaz Alemli Denizli Bezi, Kırmızı Kemha isimleri sayılır. Bunlardan A- nadolu beyliklerinde ve OsmanlIla rın ilk devirlerinde ileri bir dokuma cılık sanatının mevcudiyetini anla maktayız.
Topkapı Sarayında Osman Bey'e ait (1299-1326) Denizlinin Beyaz A- lemli bezinden yapılmış kaftanlar bu lunmaktadır. -Kaftan: Farsça bir ke limedir. Esası haftandır. Önü açık uzun, bol kollu bir elbisedir. Kolları uzun veya kısa olabilir. Elbise üze
rine giyilirdi. Kaftanların yapıldığı kumaşlar: kemha, çatma, diba, ka dife, atlas, seraser, gezi'dir. Üzer lerinde en çok kullanılan motifler: Lâle, karanfil, bulut, üç benek, en ginar, nar, yaban gülü’dür.
Kaftanlarda astar ve kürk de kulla nılırdı. Tercih edilen kürkler samur ve kakum'du.
Topkapı Sarayında mevcut kaftan lardan en kıymetli olanlar Fatih Sul tan Mehmet'e ait olanlardır. Osman Bey'in Kaftan'ı: Zemin be yaz pamuk ipliği ile dokunmuştur. Üzerinde koyu sarı renkte yanlardan iki uzun yaprakla kavranmış iri bir nar motifi ve başka bir dolgu başlı ca dekoru teşkil ediyor. Motifler çok iri, bir kaftan üzerinde ancak iki tam şekil görülmektedir.
XV. y.y. da bu kaftanların daha ge lişmiş ve kaliteli örnekler verilmiş tir. Bu devirde kumaş sanayii Bur- sa'da toplanmıştır. Buranın kadife, çatma, kemha, benek, tafta cinsi kumaşları her yerde tanınmıştır. Bursa'da gelişme gösteren kumaş sanatı daha sonra Edirneye, Fetih'- ten sonra da İstanbul'a geçmiştir. XV. y.y.'a ait teknik ve motifleri gösteren bir kaftanı inceleyelim: İş çiliği çok ince. Çözgü ve atkıları ipek ve pamuk karışık ipliklerdir. At kılarda ince gümüş teller de görü lür. Beyaz zemin üzerine koyu sarı •■enkte iki iri motif vardır. Bunlar yanlardan geniş ve uzun iki yaprakla
çevrilmiş iri bir ananas veya engi nar motifinden ibarettir. Motiflerin etrafı yeşil ipek konturlarla çevril miştir.
Fatih Sultan Mehmed'e ait kısa kol lu bir kaftan: Zemin krem rengidir. Ortalarında geniş ve kırmızı bir dal ga şekli konturlarında kırmızı ve lâ civert çizgiler bulunan altın telle do kunmuş dört büyük bulut motifi ve büyük bir baklava meydana getiri yor. Bunun ortasında yine altın telle işlenmiş iç içe iki Mühr-ü Süleyman altında süslü bir vazo içinden çıkan karanfiller, üstünde iki gül arasın da iri bir lâle ile bunun içinden çı kan güller bulunmaktadır. Mührün ortası etrafına radyal olarak lâle ve sünbüller sıralanmış bir rozetle dol durulmuştur.
XVI. y.y. da kalitesi bozulmaya baş- lıyan kumaşların önüne geçmek için 1502 tarihinde «Kanunname-i ihti- sab'ı Bursa» adı ile bir kanun çıka rılmıştır. Bu kanunda 25 yıl evvelki kumaşların kalitesinin daha iyi ol duğu söylenerek kumaşçılara ihtar da bulunuluyordu.
Kanun maddelerinde kumaşların tel sayıları, boyları, cinsleri inceden inceye ele alınıp eksik tarafları a- çıktanıyordu.
Yavuz Sultan Selim'in Çaldıran Se ferindeki ganimet defterinde Teb- rizde Hest-i Bihişt sarayından al dığı eşyalar arasında Bursa kumaş
larından yapılmış 91 elbise bulun duğu yazılıdır. Bundan da XVI. y.y. başlarında İran'da bol miktarda Türk kumaşı kullanıldığı anlaşılmaktadır. Topkapı Sarayında 1582 tarihli he diye defterinde; bir sünnet düğü nünde hediye edilen kumaşların cinsleri yazılmıştır. Bunlar arasında: Serengi İstanbul, Kutnii Bağdat, Di- bayi Şam, Seraseri İstanbul, Çat- mai İstanbul, Beneki İstanbul, Şahi Beneki İstanbul, Beneki Bursa, Çat- mai Bursa, Kemhai Bursa, Kemha! Hasanpaşa, Kemhayı Şam, Atlası Sakız, Baneki Amasya, Kutnii Şam, Serengi Bursa, Mukaddemi Şam, Mukaddemi Derviş Paşa, Mukadde mi Haşan Paşa, Kutnii Bursa adları okunmaktadır. Bundan Osmanlı im paratorluğunun birçok merkezlerinde çeşitli kumaşlar dokunduğu anlaşıl maktadır.
Seraser: Osmanlılarca tanınmış ve kıymetli olan kumaştı. Altın ve gü müş telle dokunan bu kumaşın 5 cinsi vardı.
Zerbaft: Bazı motifleri altın tel ile dokunan kumaştır. Bunlara Altınlı Kadife, Müzehhep Kemha adları da verilirdi.
İstanbul Diba'sı diye tanınan bir ku maş daha vardı, iyi cins atlas kuma şa «Diba »denirdi. Ankara'da «Sof» denilen bir kumaş. Soma ve Berga ma'da Kutni, Alaca, Kirpas denilen kumaşlar dokunurdu.